SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Rusya yanlısı Vitrenko Kırım Tatarlarına kin kustu

Haber Giriş Tarihi: 12.11.2013 13:22
Haber Güncellenme Tarihi: 12.11.2013 13:22
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Rusya yanlısı Vitrenko Kırım Tatarlarına kin kustu

Ukrayna İlerici Sosyalist Partisi Lideri Natalya Vitrenko, katıldığı “Ukraynalı ve Kırım Tatar (Nazi) işbirlikçilerine karşı uluslararası hukuk” konulu yuvarlak masa toplantısında Kırım Tatarlarına kin kustu.

Yuvarlak masa toplantısında Rusya yanlısı Natalya Vitrenko’nun yanı sıra Rus Bloku Partisi eski Başkanı Oleg Rodivilov, Tavriya Birliği Başkanı Dr. Anatoliy Filatov, Kırım Kozak Birliği Baş Atamanı Vladimir Çerkaşin, “Hatırlamamızı Rica Ettiler - Doğu Kırım Anma Kitabı” yazarları Vladimir ve Mariya Şirşovlar ve diğerleri katıldı.

Natalya Vitrenko, benzer toplantıların Ukrayna diğer şehirlerinde de düzenlediğini, Kırım’ın özel konumu dolayısıyla “Kırım Tatar işbirlikçiliği” konusu eklenerek son toplantının gerçekleştirildiğini belirtti.

Natalya Vitrenko, Nazi işbirlikçilerinin bulunduğu ve vatanlarından insanca sürgün edildiği için Ukraynalı ve Kırım Tatarlarına itibarlarının iadesi ve haklarının iadesini gerçekleştirecek yasaların kabul edilmesinin mümkün olmadığı fikrini savundu.

Vitrenko Ukrayna eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in 28 Ocak 2010 tarihli “20. yüzyılda Ukrayna bağımsızlığı için mücadele edenlerin anılmasına ilişkin” kararının iptal edilmesi talebiyle mahkemelere başvurmuş ancak istediğini elde edemeyince Avrupa İnsan Hakları Avrupa Mahkemesine başvurmuştu..

Natalya Vitrenko’nun Akmescit’teki yuvarlak masa toplantısında yaptığı konuşmada “Tarihi yeniden yazmak ve halkımızın hainlerini, düşmanlara hizmet edenleri, hainleri, cellatları kahraman olarak göstermeye yönelik bir amaç var. 2006 yılından itibaren Ukrayna’nın eski Cumhurbaşkanı Yuşçenko’nun kararları bu amaca yöneliktir.”

“Hainler, düşmanlar diz çekerek özür diledi mi? Hayır, onlar özür dilemedi! Ne Ukrayna milliyetçilerinden hainler, ne Kırım Tatar milliyetçilerinden hainler... Onların yaptığı eylemlerin kurbanları onları affeder miydi?”

“Bununla birlikte 2010 yılında etnik mensubiyete dayanan sürgün yasası tasarısı çıkıyor. Hem cumhurbaşkanı kararı hem bu yasa tasarısı aynı şeyi amaçlıyor, tarihi yeniden yazmak ve hainleri aklamak. Bu nedenle biz uluslararası hukuka başvurduk.”

“Kırım’ın kendine özgü özellikleri var. Kırım Tatar sorunu burada çözülmedi, çünkü 1944 yılında tüm Kırım Tatar halkını sürgün etmekten başka bir seçenek yoktu. Başka bir yol yoktu çünkü Kırım Tatarları arasında çok fazla işbirlikçi vardı. Ama bu hainler bulunmalıydı. Tüm halkı suçlamak doğru değil. Evet işbirlikçiler var, ancak onları bulmak gerekiyor, onları yargılamak gerekiyor. Ancak başka karar verildi. 1944 olaylarının yanlış olduğu, tüm sürgün edilenlerin tehcir edilmemiş olduğu… Onlar başka bir ülkeye, Alaska’ya sürgün edilmedi ki, ülke içinde göç ettirildi! Para, yemek verildi! Nasıl yemek verildiğini bile gördüm! Yolda her bir kişi için 500 gram ekmek ve 70 gram et ve balık verildi, sonra ise çok sayıda kişinin öldüğü söyleniyor, yalan! Tüm yol boyunca 191 kişi öldü.”

“Birçok şey uyduruldu. Neden? Neden bu adaletsiz yasa parlamentoda sunuluyor ve oylama yapılıyor? Batı Ukrayna’dan suçsuz Ukrayna Milliyetçiler Örgütü mensuplarının ailelerinin sürgün edildiğini, Kırım’dan suçsuz Kırım Tatarlar sürgün edildiğini tanımak için, o zaman kim suçlu? Yine her şeyde Rusya suçlu. Bu, Rusya’yı düşman yapmak için yapılıyor. Biz barış olmasını istiyoruz!”

“Tanrı korusun işbirlikçiler canlansa ve kahramanlaştırılırsa Kırım’da ne olur? Cinayet işlemenin mümkün olduğu anlamına mı gelecek? Düşmana hizmet etmek mi? Kırım kimin için?”

“20 bin kişi askere alındı ve yaklaşık 20 bin kişi askerden kaçtı. Ama burada işbirlikçilik yaygınlaştı. Sürgün kararı alındı, tabii ki zor bir karardı, ancak o zaman Kırım Tatarlarını linç edilmekten korumaktan başka bir seçenek yoktu. Bu nedenle Kırım Nazilerden kurtarıldığında buraya Slavlar geldi ve tabii ki onlar öfkelenmeliydi.” dedi.

Toplantının diğer katılımcıları Oleg Rodivilov ve Anatoliy Filatov da benzer açıklamalar yaptı.

Anatoliy Filatov, Kurultay-Meclis yapısının “işbirlikçilerin suç ortağı” olduğunu söyleyerek yasa dışı bir gruplanma olduğunu kaydetti.

Filatov, Kırım Tatarlarının Kırım’ın yerli halkı olmadığını kaydederek, “Yerli halk olduğu yalanı, 2. Dünya Savaşı zamanlarındaki işbirlikçiliği aklamak için uydurulmuştur” dedi.

Anatoliy Filatov, “Yalan, eğer durdurulmazsa ve devam ederse saçmalığa dönüşür. Yerli halk yalanı, hainler ve onları aklama yalanı, baskı yalanı birbiriyle birleşiyor ve topak gibi büyüyor” diye devam etti.

AÇIKLAMALARA TEPKİLER

Natalya Vitrenko ve diğer Rusya yanlılarının toplantıda yapmış olduğu açıklamalar, Kırımlı uzmanları ve Kırım Tatar milli hareketi mensuplarını öfkelendirdi.

Kırım Başbakanına bağlı Uzmanlar ve Analitik Çalışmalar Kurulu Başkanı Aleksandr Formançuk, QHA’ya yaptığı açıklamada, “Natalya Vitrenko’yu zamanı geçmiş bir politikacı olduğunu düşünüyorum. Ukrayna siyasetinin ön sıralarında bulunabilmesine mümkün kılan siyasi spekülasyonları çoktan kullandı. Şimdi ise şerefle emekliye ayrılma ve siyasete bir daha dönmeme zamanı geldi. Geri dönmek istemesi kendisinin bileceği iş, ancak onu siyaset arenasından düşüren konularda yeniden çalışmaya gayret ediyor. İşbirlikçilik konusu, çok zor bir konu. Objektif olarak değerlendirilmesi gerekiyor, ancak bu değerlendirmeyi politikacılar yapmamalı, bunu araştırmacılar, tarihçiler çevresi içinde tartışmalar yoluyla tarihçiler yapmalı. Bu daha objektif bir tarih yazma girişimidir, çünkü eskiden yapılan değerlendirmeler bugün eleştiriliyor ve burada arşiv bilgilerinde eksiklik var. Bu nedenle bu konu siyasete karışırsa hiçbir zaman objektif olmaz ve toplum tarafından desteklenmez. Her zaman toplumu bölecek, insanları birbiriyle çatıştıracak ve insanlar bu hiçbir yere götürmeyecek bir yol olduğunu anladı. Ben, bu konuların siyasi amaçlarla kullanılmasına karşıyım” dedi.

Bölgesel Siyasi İletişim Enstitüsü Başkanı genç siyaset bilimci İvan Mezyuho de Vitrenko’nun toplantısını değerlendirerek, “Ukrayna İlerici Sosyalist Partisi lideri Natalya Vitrenko’nun 2. Dünya Savaşı’nda çağdaş Ukrayna topraklarında işbirlikçiliği gibi konularda aktif olması yeni veya beklenmedik bir şey olduğu söylenemez. Vitrenko, Vitrenko’nun yanlılarının tarihi konular esas ideolojilerinin bir kısmı olan kendi tarihi açıklamalarına tutarlı biçimde sadık kalmaktadır.”

“Yapılan toplantıda Ukrayna İlerici Sosyalist Partisi üyeleri ya da davet edilmiş bilirkişiler tarafından Ukrayna veya Kırım Tatar çevresinde işbirlikçilik konusunda yeni bir düşünce paylaşıldığını düşünmüyorum. Bu nedenle etkinlik halkla ilişkiler yöntemi açısından değerlendirmeye değmez” dedi.

Siyaset bilimcisi Vladimir Yegorov, Vitrenko’nun böyle şekilde kendini hatırlatması boşa harcanmış kaynak olduğu söyledi.

Vladimir Yegorov, “Son zamanlarda Rusya yanlısı güçlerin etkinliği yoğunlaştı ve bu Kırım’da devam eden siyasi süreçlere bağlıdır. Burada birkaç nokta var. Birincisi, bazı oyuncular belirli görevleri yerine getirebilir (iç ve dış güçler tarafından), diğerleri ise sadece kendilerini göstermek ve kendilerini hatırlatmak için çıkıyor, çünkü şimdi böyle olaylara medya büyük dikkat gösteriyor. Çeşitli sert açıklamalar yaparak kendilerine dikkati çekmeyi başarıyor. Vitrenko’nun toplantıda yaptığı açıklamalara gelince… Yeni bir şey söylemedi, çok sık kullanılan şablonları kullandı. Diğer taraftan bugün onun kamuoyunu etkileyebilme derecesi istatistiksel hata düzeyindedir ve bu çok şeyi anlatıyor. Bu açıklamalar, kendisinin herkese Ukrayna ve Kırım siyaset haritasında hala olduğunu hatırlatma girişimi olduğunu düşünüyorum, ancak bu sadece bir çabadır, kimse Vitrenko’yu ciddi algılamayacaktır, bu boşuna harcanan kaynak olur” dedi.

KTMM Başkan Yardımcısı siyaset bilimci Nariman Celalov da Vitrenko’nun ciddi siyaset figürü olduğunu düşünmediğini ifade etti.

Nariman Celalov, “Ukrayna’da daha uzun bir zaman, en azından Ukrayna hükümeti Sovyetler Birliği’nin politikası, özellikle Stalinizm döneminde sürgünler dahil olmak üzere bıraktığı sorunları çözmedikçe ve bazı konuları düzenlemedikce, tarihi olaylar objektif şekilde değerlendirilmedikce etnik ilişkiler konusunda spekülasyon yapan, insanların en aşağılık duygularını çağıran kişiler olacaktır. Neyse ki, böyle kişilerin çoğu çağdaş siyasi süreçlerin dışında kaldı ve buna paralel olarak onların insanları etkileyebilme etkisi çok sınırlandı.”

“Kendisini bilirkişi olarak nitelendiren bazı insanların da bilim çevresinin dışında kalmasını isterdim. 2. Dünya Savaşı sırasındaki işbirlikçilik konusu, bunun nedenleri ve özellikleri tarihçiler tarafından iyi şekilde incelenmiştir, ancak sıradan vatandaşlar çoğu zaman bu incelemeleri bilmiyor, bilirkişiler ise kendi değerlendirmelerinde her zaman objektif değil ve bu siyasi spekülasyonlara yol açıyor. Birçok ülkede 2. Dünya Savaşı sırasında işlenen suçlar mahkûm edilmiştir. Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nden başlayarak savaş suçluların son mahkeme duruşmalarına kadar... Ancak bizde, sözü geçen eylemciler, konuşmaları ve açıklamalarında birilerini işbirlikçilikte suçlayarak, ileri gitmekten korkuyor, çünkü sonuçta şimdi kahramanlaştıran kişiler, baskı, sürgün ve diğer suçlar dolayısıyla mahkum edilmesi gerekecek” diye kaydetti.

Tarihçi Oleksa Hayvoronskiy, yuvarlak masa toplantısı katılımcılarının açıklamalarını tarihi değil siyasi açıdan yorumlayarak “Böyle açıklamaların tarihsel olarak yorumlanmaması gerektiğini düşünmüyorum. Bu toplantı bilimsel amaçlı değil, siyasi amaçla yapılmıştır ve birçok kez dile getirilmiş olan siyasi görüşler söylendi. Bu nedenle böyle açıklamalar sadece siyasi açıdan yorumlanabilir. İlk olarak geçmişte etnik ayrımcılığın sonuçlarını düzeltecek, ikinci olarak gelecekte ayrımcılık ifadelerini yasaklayacak mevzuatın kabul edilmesi ve uygulanması gerekiyor. Bunlar sadece Avrupa Birliği hukuk alanında mümkün olacak. Orada Hitler’in ırkçı siyasetinin sonuçları çoktan başarılı şekilde giderilmiştir. Stalin’in ‘etnik politikasının’ sonuçları da istisna olmayacaktır. Irksal veya etnik ayrımcılık insanlığa karşı bir suç olarak tanındı. Söz konusu kişiler dahil olmak üzere her bir vatandaş, tarihsel konularda kendi görüş açısına sahip olma hakkı vardır, ancak bu devletin kurbanlarını itibarını iade etme ve toplumda ayrımcılıkla mücadele etme görevini kaldırmıyor” dedi.

Kırım Tatar milli hareketinin aktif mensuplarından Zair Smedlyayev, Natalya Vitrenko ve yandaşlarının yaptığı açıklamalarına ilişkin düşüncelerini paylaşarak, “Kötü şöhretli, Konotop Cadısı olarak bilinen Natalya Vitrenko Kırım’ı ziyaret etti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor ve geleneksel olarak Ukrayna’nın güney bölgelerine gelmesi ve Rus dili için savaşan, Ukrayna’nın Rusya ve Belarus’la birlik yanlısı olarak kendisini göstermesi gerekiyor. Genel olarak yaşamlarında faydalı bir şey yapmayı bilmeyenler bu kadının çevresinde toplandı. Zaman içinde öğrendikleri tek şey etnik grupları birbirine düşürmek, onlara hakaret etmektir. Fiilen, toplantıya katılan kimseleri ortak bir konu ve Kırım Tatarlarına karşı nefret birleştiriyor ve tüm katılımcılar toplantıda buna ilişkin açıklamalarını yaptı. Yeniden geleneksel olarak Kırım Tatarlarının toplu şekilde işbirlikçiliği yaptığı söylendi, yine sürgünün Kırım Tatarları için yararları olduğuna ilişkin açıklamalar yapıldı, yeni bir şey söylenmedi. Ellerinden başka bir şey gelmiyor. Seçim kampanyası başlıyor, Vitrenko cumhurbaşkanlığına aday olacak. Bunların ne amaçla yapıldığı anlaşılıyor. Vitrenko ava, para kazanmaya çıktı. Vitrenko, cumhurbaşkanlığının değişmez adayıdır. Seçimler ne kadar yaklaşırsa, Kırım Tatarlarına karşı böyle açıklamalar, Kırım toplumunu istikrarsızlaştırma girişimleri o kadar çok olacaktır” diye kaydetti.

Siyaset bilimciler Vitrenko’nun Ukrayna siyasetine dönme şansının düşük olduğunu, emekli olma zamanı geldiğini düşünüyor. Bilirkişiler, Vitrenko’nun üzerinde çalıştığı “işbirlikçilik” konularının hiçbir şeye yaramadığını, insanları birbirine düşürdüğünü ve toplumu böldüğünü görüşünü paylaştı.

Nariman Celal, toplantıya katılanların etnik ilişkiler konusunda spekülasyon yapan, bununla birlikte insanların en aşağılık duygularına hitap eden eylemciler olduğunu, bunların çoğunun çağdaş siyasi süreçlerin dışında kaldığını ifade etti.

Mavile Abkerimova

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.