Siyasi tutuklu Kırım Tatarı Zeytullayev BM’ye seslendi

Rusya’da yasa dışı olarak 15 yıl hapse mahkum edilen Kırım Tatar siyasi tutuklu Ruslan Zeytullayev, Birleşmiş Milletler (BM) teşkilatına seslenerek Ukraynalı siyasi tutukluların serbest bırakılması amacıyla Rusya’ya yönelik baskının arttırılması çağrısında bulundu.
 
Zeytullayev’in halen Rostov-Na-Donu şehrindeki tutukevinde bulunmasıyla ilgili çağrıda bulunduğunu açıklayan Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler Temsilciliği resmi Twitter sayfasında Zeytullayev’in mektubunu yayınladı.
 
Ruslan Zeytullayev, 27 Temmuz tarihinde yazdığı mektupta, “İşgal edilen Kırım’da 3 yıl boyunca yasa dışı ve anayasaya aykırı kararlar kabul edildiğinden dolayı Rostov şehrindeki 1 numaralı tutuevinde yasa dışı olarak tutulduğum için tekrar süresiz açlık grevi ilan ediyorum ve yemek yemeyi reddediyorum. Tüm yasa dışı olarak tutuklanan Ukrayna vatandaşları serbest bırakılana ve Kırım Tatar halkının hakları, özgürlükleri sağlanana dek Rusya hükümetine çok yönlü baskı yapmaya devam etmenizi rica ediyorum” ifadelerine yer verdi.

158507

Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Vladimir Yelçenko, Ruslan Zeytullayev’in mektubunun Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne teslim edildiğini bildirdi.
 
Bilindiği gibi Rusya Yüksek Mahkemesi, işgal edilen Kırım’da tutuklanmasının ardından yasadışı olarak Rusya’da yargılanan ve 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Kırım Tatarı Ruslan Zeytullayev’in temyiz dilekçesini 27 Aralık tarihinde yapacağı duruşmada inceleyecek.
 
Rusya’da sözde “Hizb-ut Tahrir Davası” kapsamında yargılanan Ruslan Zeytullayev, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ve Ferrat Sayfullayev ile birlikte 2015 yılının Ocak ayında gözaltına alındı ve Rusya Ceza Kanunu’nun 205. fıkrasının 5. maddesini (Rus mevzuatına göre terör örgütü olarak kabul edilen bir teşkilatın faaliyetlerini düzenlemek ve bu örgütün faaliyetlerinde yer almak) ihlal etmekle suçlanıyorlar. Ruslan Zeytullayev “uluslararası terör örgütü” organizatörü olmakla suçlanırken diğer Müslümanlar bu örgütün üyeleri olmakla itham edildiler.
 
Rusya’nın Rostov-Na-Donu şehrinde bulunan Kuzey Kafkasya Askeri Mahkemesi’nin 7 Eylül 2016 tarihinde, Rusya tarafından işgal edilen Akyar'da (Sivastopol) sözde Hizb-ut Tahrir Davası kapsamında gözaltına alınmasının ardından 2 yıldır tutuklu bulunan ve Rusya’da yargılanan Ruslan Zeytullayev, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ve Ferrat Sayfullayev olmak üzere 4 Kırımlı Müslüman hakkında hüküm verdiği bildirilmişti. Rus mahkemesi tarafından, “Hizb-ut Tahrir hücresi” kurmakla suçlanan Akyarlı Ruslan Zeytullayev’e 7 yıl hapis cezası, Rüstem Vaitov, Nuri Primov ve Ferrat Sayfullayev’e ise beşer yıl hapis cezası verildi.

158372

Ardından Rus işgali altında bulunan Kırım’daki sözde savcı, hakkında 7 yıl hapis cezası kararı çıkarılan Ruslan Zeytullayev ile ilgili mahkeme kararını temyiz etti. Sözde savcı, hakimlerin Zeytullayev hakkında oldukça hafif karar verdiğini, kendisinin talep ettiğinden daha kısa süreli bir ceza verdiklerini ileri sürdü.
 
Rusya Yüksek Mahkemesi, 27 Aralık tarihinde düzenlediği duruşmada, Sivastopol’de “Hizb-ut Tahrir hücresi” kurmakla suçlanan Akyarlı Ruslan Zeytullayev hakkında çıkarılan 7 yıl hapis cezasını iptal ederek davayı, yeniden bakılması için Rusya’nın Rostov-Na-Donu şehrinde bulunan Kuzey Kafkasya Askeri Mahkemesi’ne geri gönderdi.
 
Davayı tekrar inceleyen Rusya’nın Rostov-Na-Donu şehrindeki Kuzey Kafkasya Askeri Mahkemesi, Nisan ayında Kırım Tatarı Ruslan Zeytullayev hakkında 12 yıl hapis cezası kararını çıkardı.
 
27 Temmuz tarihinde ise Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi, siyasi tutuklu Kırım Tatarı Ruslan Zeytullayev hakkında 15 yıl hapis cezası ve cezasını çektikten sonra bir yıl süreyle özgürlüğü kısıtlama kararı çıkardı.
 
Ruslan Zeytullayev, Yüksek Mahkemede yapılan duruşma sırasında yeniden açlık grevi ilan etti. Zeytullayev, Rostov tutukevinde Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Valeriya Lutkovskaya ve Ukrayna Başkonsolosluk temsilcisi, insan hakları savunucuları ve gazeteciler ile görüşmesine izin verilmesini, kendisinin Ukrayna vatandaşı olarak Ukrayna’ya iade edilmesini ve Kırım Tatarlarına karşı etnik ve dini nedenlerle yapılan baskıların durdurulmasını talep etti.