Andriy Klimenko: Rusya’nın ana hedefi, Ukrayna'yı dünya tahıl pazarlarından uzaklaştırmak

İşgalci Rusya, Ukrayna limanlarını bloke ederek ve Ukrayna’daki buğday depolarını hedef alarak küresel gıda krizine yol açmaya devam ediyor. Stratejik Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Andriy Klimenko, Rusya'nın ana hedefinin Ukrayna'yı dünya tahıl pazarlarından uzaklaştırmak ve piyasadaki Ukrayna tahılını, Rusya tahılı ile değiştirmek olduğunu ifade etti.

Stratejik Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü ve BlackSeaNews haber sitesinin Baş Editörü Andriy Klimenko, dün Ankara'da yapılan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov görüşmesini değerlendirdi. Klimenko sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Rusya, Ukrayna limanlarını açmayı planlamıyordu ve açmayacaktır. Rusya’nın ana amacı; Ukrayna’yı dünya tahıl piyasadan uzaklaştırmak ve Ukrayna tahılı yerine Rusya tahılını getirmektir. Bunları yaparken tüm suçu Ukrayna’ya atıyorlar. Ayrıca Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılmasını istiyorlar.” dedi.

Ukrayna limanlarının erişime açılmasının sadece savaşın sonlandırılması durumunda mümkün olacağını vurgulayan uzman, “Bu seçenek Ukrayna zaferi elde edene kadar imkansız.” ifadelerini kullanarak Ukrayna’nın tahıl depolama ve kara yolu ile ihracat altyapısının hızla geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Öte yandan Klimenko, işgal altındaki Kırım’dan Türkiye’ye yasa dışı olarak yük taşıyan gemilere de dikkat çekti.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü. Ankara'da yapılan görüşmede ikili ilişkiler ve bölgesel konular konuları ele alındı. Tarafların görüştüğü öncelikli konulardan biri ise Ukrayna ve Rusya'dan dünyaya ihraç edilecek ürünlerin önündeki engeller konusu oldu. Ukrayna tahılının uluslararası piyasaya ihraç edilebilmesi için çeşitli fikirlerin ortaya çıktığını ve BM'nin bu konuda bir planı öne sürdüğünü belirten Çavuşoğlu, “Bu konuda gemilerin denetlenmesi dahil BM, Rusya, Ukrayna ve Türkiye arasında oluşturulabilecek bir mekanizma ve işbirliğini içeren bir plandan bahsediyoruz. Biz Türkiye olarak bu planı makul buluyoruz ve uygulanabilir bir plan olarak görüyoruz." dedi.