SON DAKİKA
Hava Durumu

BM üyesi 50 ülkeden Çin’e Uygur tepkisi

Haber Giriş Tarihi: 01.11.2022 00:59
Haber Güncellenme Tarihi: 01.11.2022 01:18
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
BM üyesi 50 ülkeden Çin’e Uygur tepkisi

Aralarında Türkiye ve Ukrayna'nın da olduğu BM üyesi 50 ülkenin büyükelçileri, "Çin’in Uygur Türklerine yönelik insanlığa karşı işlediği suçlara hemen son vermesi için" ortak bildiri yayımladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda 50 ülke, "Çin’in Uygur Türklerine yönelik insanlığa karşı işlediği suçlara hemen son vermesi için" ortak bildiri yayımladı. Söz konusu bildiride, ÇKP yönetimine, BM Yüksek Komiserliğinin ağustos ayında yayımlanan raporundaki tavsiyeleri uygulaması için çağrı yapıldı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından hazırlanan 31 Ağustos tarihli raporun tavsiyelerini uygulaması için Çin hükumetine çağrı yapılan ortak bildiride, şu başlıklar öne çıktı:

"Doğu Türkistan’da keyfi olarak özgürlüklerinden yoksun bırakılan tüm bireylerin serbest bırakılması
kayıp aile üyelerinin akıbetinin ve nerede olduğunun acilen açıklığa kavuşturulması
güvenli temas ve yeniden birleşmenin kolaylaştırılması için hızlı adımlar atılması"

İlgili haber: Ukrayna, BM'deki Uygur soykırımı tasarısı hakkında geri adım attı

TÜRKİYE VE UKRAYNA BİLDİRİYE İMZA ATAN ÜLKELER ARASINDA

Aralarında Türkiye ve Ukrayna'nın da olduğu ortak bildiriye imza atan ülkeler şunlar:

Almanya, Arnavutluk, Andora, Avustralya, Avusturya, ABD, Birleşik Krallık (İngiltere), Belçika, Belize, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Eswatini, Finlandiya, Fransa, Guatemala, Hırvatistan, Hollanda, İzlanda, İrlanda, İsrail, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Kuzey Makedonya, Karadağ, Letonya, Liberya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Marshall Adaları, Monako, Nauru, Norveç, Palau, Polonya, Portekiz, Romanya, San Marino, Slovakya, Slovenya, Somali, Türkiye, Ukrayna ve Yeni Zelanda.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Birleşmiş Milletler direktörü Louis Charbonneau ortak bildiriyle ilgili yaptığı açıklamada, Çin'in Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini alenen kınayan en büyük devlet grubu olduğunu vurguladı. Öte yandan Charbonneau, Pekin yönetiminin insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulması için diplomatik ivmenin arttığını belirtti.

UKRAYNA'DAN BM'DEKİ UYGUR SOYKIRIMI TASARISI HAKKINDA GERİ ADIM

BM İnsan Hakları Konseyi 7 Ekim 2022’de, Doğu Türkistan’daki Çin’in baskıcı politikaları hakkında oturum yapılması için toplandı. 47 ülkeden temsilcinin katılımıyla yapılan genel oturum, Çin’in soykırım fiillerini görmezden gelen ülkelerin “hayır” oyu ve konuyu gündeme getirmekten kaçınan ülkelerin “çekimser” oylarıyla reddedildi. Ukrayna, Malezya ve Hindistan dahil oturuma katılan diğer ülkeler çekimser oy kullandı.

Rusya’nın savaş suçları ve insanlık suçları karşısında dünya ülkelerinin “hukuk” “adalet” “insan hakları” gibi birçok konuda kararlı bir duruş sergilemesini isteyen Ukrayna’nın, Çin’in soykırım fiillerini görmezden gelmesi birçok çevreden eleştiri aldı. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlardaki oylamalarda Çin ile olan ekonomik ilişkilerinden dolayı Pekin’e karşı gelemeyen bu ülkelere, bağımsızlık ve vatan mücadelesi veren Ukrayna’nın da dahil olması vicdanları yaralayan bir adım oldu. Ukrayna, BM’deki oylamanın ertesi günü bu kararını değiştirdi. Ukrayna, işgalci Rusya’yı her platformda destekleyen Çin yönetiminin yanında olduğuna yönelik imajını söz konusu tasarıya çekimser olan oyunu evet oyu ile değiştirerek yeniledi.

ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIMI

Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.

ÇİN’İN  DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR?

Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.

Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.

Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.

“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.