Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Ukrayna'nın AB'ye aday ülke statüsü almasını değerlendirdi
Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Ukrayna'nın AB'ye aday ülke statüsü almasını değerlendirdi
Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Ukrayna'nın AB'ye aday ülke statüsü almasını değerlendirdi
Haber Giriş Tarihi: 29.06.2022 15:30
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2022 09:56
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın emriyle 18 Nisan 2022 tarihinde Avrupa Birliğine yapılan üyelik başvurusu kabul edilmiş ve 23 Haziran 2022 itibarıyla Ukrayna, AB'ye aday ülke statüsü almıştı. Özellikle, Ukrayna'da Rusya'nın işgal girişimi ve saldırılarının ardından Avrupa Birliği ve genelde Batı toplumu, Rusya'nın karşısında Ukrayna'nın yanında bir pozisyon almış ve ekonomiden politikaya kadar birçok hususta maddi yaptırımlar uygulanmıştı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Kırım Haber Ajansı için Ukrayna'nın AB adaylık sürecini ve gelecek dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Avrupa Birliği (AB) liderleri, geçen hafta Brüksel’de tarihi bir karara imza attı. Ukrayna ve Moldova’nın adaylık başvurusu değerlendirilerek, “aday ülke statüsü” verilmesi üzerinde anlaşmaya varıldı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, söz konusu karara ilişkin, “AB liderlerinin Ukrayna’ya aday statüsü verme kararını içtenlikle memnuniyetle karşılıyorum. Ukrayna ve Avrupa Birliği için tarihi ve eşsiz bir an. Ukrayna’nın geleceği AB’de” açıklamasını yaptı. Ukrayna'nın adaylık statüsü alması çerçevesindeki uluslararası gelişmeleri Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Kırım Haber Ajansı için yorumladı. İşte o değerlendirme:
"AB ÜLKELERİ UKRAYNA'YA RUSYA KARŞISINDA YALNIZ OLMADIĞINI GÖSTERDİ"
"23 Haziran AB Zirvesi’nde Ukrayna ve Moldova AB’ye aday ülke statüsü verildi. Bu özellikle, AB ve Ukrayna için önemli bir olaydır. Zira, Rusya’ya karşı şu dönemde Batı dünyası ve NATO birlik ve beraberlik içinde olduklarını göstermeye çalışıyor. Rusya’ya karşı Ukrayna’yı koruduklarını sergilemek istiyorlar. Ukrayna için de bu olay çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü, Ukrayna’nın AB adaylık süreciyle beraber, Batı’nın ve AB’nin, Ukrayna’nın yanında yer aldığını gösterdiği görülüyor. Rusya’ya karşı “Ben yalnız değilim, beni destekleyenler var” algısı oluşturuldu.
Ukrayna için zaten AB üyelik süreci yeni değil 2014’lerde başlamıştı. 2019 yılında Ukrayna Anayasası’nın önsözünde, ülkenin AB’ye üyelik hedefi belirtilmişti. Ukrayna özellikle birkaç yıldan beri kendisini Avrupa’ya yakın hissettiğini göstermeye çalışıyor. Ukrayna halkının neredeyse yüzde 91’i AB’ye girmeyi hedefliyor, bunu arzu ediyor. Fakat, aynı yüksek desteği AB vatandaşlarında görmüyoruz. AB ülkelerinde bu yılın Mayıs ayında yapılan bir ankette, “AB, Ukrayna’yı üye olarak alsın mı?” sorusuna vatandaşların yüzde 60’ı evet diyor, yüzde 30’u hayır, yüzde 10’u ise kararsız olduğunu belirtiyor. Ben açıkçası, çok daha yüksek bir sayı beklemiştim. Ancak, AB vatandaşlarının çok da hevesli olmadığını görmek gerekiyor. Aslında, AB-Ukrayna ilişkilerini tartıştığımızda şöyle bir konuyla karşı karşıya kalıyoruz. Ukrayna şimdi nolacak hemen üye olabilecek mi? Açıkçası, üyelik meselesi o kadar kolay değil, hızlı gelişmiyor. Ülkelerin üyelik süreçlerine baktığımızda, en hızlı üye olan Finlandiya 3 sene içinde üye olabildi. Fakat, başka ülkelerde bu süreç hayli uzun. Örneğin Türkiye’ye bakıldığında 1999’dan beri AB’ye aday olduğunu görüyoruz. Hatta 2005 yılında müzakere süreci başladı yıl 2022 halen Türkiye üye değil halen Türkiye’nin müzakere süreci tamamlanmış durumda değil.
"UKRAYNA'NIN ÖNÜNDE UZUN BİR YOL VAR..."
Ukrayna hemen AB’ye girecek diye bir şey yok. Şu an, bu konuda bir adım atıldı. Ukrayna biraz rahatladı. AB, Ukrayna’nın yanında yer aldığını gösterdi. Ama, üyelik o kadar çabuk olacak gibi gözükmüyor. Hatta, uzmanlar, Ukrayna’nın ne zaman üye olabileceği noktasında yorumlar yapıyorlar. Bu konuda, en gerçekçi üyelik tarihi, 8 yıl içinde yani, 2030 gibi gözüküyor. Çünkü bu üyelik konusu o kadar kolay değil. 35 tane fasıl var. Bu 35 fasılın açılması lazım ve bunların görüşülüp kapatılması lazım. AB’nin buna onay vermesi lazım. Sonra, Avrupa Parlamentosu veya Avrupa Birliği üye ülkeleri, Ukrayna’nın üyeliğine onay vermesi gerekmektedir.
İlgili haber: Ukrayna, AB’ye katılım için aday ülke statüsü aldı
Örneğin Türkiye’ye baktığımızda sürecin ne kadar uzun olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, bütün Avrupa Birliği ülkeleri, buna “evet” diyecek mi? Sonuçta, her ülkenin veto hakkı var. Bu durumda çok kesin değil açıkçası. Yani Ukrayna’nın önünde uzun bir yol var. Hatta, bu konuda Ukrayna’ya farklı bir gözlemci statüsü verilmesi de konuşulanlar arasında.
Ama açıkçası, Ukrayna halkı, çok beklemek istemediğini ifade ediyor. Özellikle, bu savaşın bitmesiyle beraber AB’ye yakınlaşmak isteyecektir. Ancak, ifade ettiğimiz gibi, bu durum çok gerçekçi değil. AB, üyelik süreci hızlı gelişen bir durum değil. Ukrayna’da rüşvet, yolsuzluk meselesini çözebilecek mi? Zaten savaş nedeniyle yeni bir yapılanmaya gidileceği aşikar. Zaten, Ukrayna, bütün ülkeyi yeniden yapılandırması gerekir. Ukrayna’nın önünde uzun bir yol var. Ancak, en azından şu anda hedefi belli olmuş durumda. Ukrayna vatandaşları, bu durumdan memnun. Zaten Ukrayna vatandaşları vizesiz AB ülkelerine de gidebiliyordu. Yani, Ukrayna vatandaşları, bu konuda Türkiye’den daha şanslı ve avantajlı durumda. Malum bize halen vize kolaylığı sağlanmazken, Ukrayna 1-2 yıldır çok rahat bir şekilde vizesiz seyahat ediyor. Ukrayna vatandaşları, Schengen bölgesine 90 gün boyunca vizesiz gidebiliyor. Fakat, üyelik sürecinin çabuk olmayacağını görmek gerekiyor.
Ukrayna vatandaşları, şu anda yanlarında AB’nin desteğini hissedecekler. AB Konseyi Başkanı, AP Başkanı özellikle, Avrupa liderleri Ukrayna’nın arkasında olduklarını sürekli söylüyorlar. Bu önemli bir adımdır. Zaten daha bence, üyeliğini konuşulması erken. İlk etapta, adaylık ve müzakere sürecini göreceğiz. Zaten, savaş sene sonuna kadar biterse ve müzakereler başlarsa şu dönemde daha çok Ukrayna’nın yanında yer almaya çalışıyor. Savaş bittikten sonra, müzakereler başladıktan sonra sürecin hızlı ilerleyeceğini zannetmiyorum. Büyük bir ihtimalle, müzakere süreci başlayınca bu olayın çabuk gerçekleşmeyeceğini göreceğiz. Ben de, açıkçası 2-3 yıl içerisinde değil 2030’dan sonra ancak gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Zira, Ukrayna’nın AB üyeliğini düşünürken diğer taraftan da Batı Balkanlar’ın da AB’nin aday statüsü olduğunu düşünmek gerekiyor. Zira, Batı Balkan ülkelerinin de Ukrayna’nın hızlı adaylık statüsü almasından rahatsızlık duyacaklarını ifade ediyorlar. AB’nin bunu da göz önünde bulundurması gerekir. AB’nin dengeleri göz ederek, Batı Balkanları da küstürmek istemeyeceğini görmek gerekmektedir.
UKRAYNA'NIN AB ADAYLIĞI SÜRECİ
Ukrayna, savaşın 4’üncü gününde (28 Şubat 2022) AB’ye adaylık başvurusu yapmıştı. Moldova ve Gürcistan ise, 3 Mart 2022 tarihinde başvuruda bulunmuştu. AB Komisyonu, 17 Haziran’da Ukrayna ve Moldova’ya adaylık statüsü verilmesi yönünde görüş bildirmişti. Bugün, Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği (AB) liderleri, Ukrayna’ya “aday ülke” statüsü verilmesini onayladı. AB’nin kararını duyuran Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, “AB üyeliğine bir adım daha yaklaştık” ifadelerini kullanmıştı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Ukrayna'nın AB'ye aday ülke statüsü almasını değerlendirdi
Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Ukrayna'nın AB'ye aday ülke statüsü almasını değerlendirdi
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın emriyle 18 Nisan 2022 tarihinde Avrupa Birliğine yapılan üyelik başvurusu kabul edilmiş ve 23 Haziran 2022 itibarıyla Ukrayna, AB'ye aday ülke statüsü almıştı. Özellikle, Ukrayna'da Rusya'nın işgal girişimi ve saldırılarının ardından Avrupa Birliği ve genelde Batı toplumu, Rusya'nın karşısında Ukrayna'nın yanında bir pozisyon almış ve ekonomiden politikaya kadar birçok hususta maddi yaptırımlar uygulanmıştı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Kırım Haber Ajansı için Ukrayna'nın AB adaylık sürecini ve gelecek dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Avrupa Birliği (AB) liderleri, geçen hafta Brüksel’de tarihi bir karara imza attı. Ukrayna ve Moldova’nın adaylık başvurusu değerlendirilerek, “aday ülke statüsü” verilmesi üzerinde anlaşmaya varıldı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, söz konusu karara ilişkin, “AB liderlerinin Ukrayna’ya aday statüsü verme kararını içtenlikle memnuniyetle karşılıyorum. Ukrayna ve Avrupa Birliği için tarihi ve eşsiz bir an. Ukrayna’nın geleceği AB’de” açıklamasını yaptı. Ukrayna'nın adaylık statüsü alması çerçevesindeki uluslararası gelişmeleri Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Kırım Haber Ajansı için yorumladı. İşte o değerlendirme:
"AB ÜLKELERİ UKRAYNA'YA RUSYA KARŞISINDA YALNIZ OLMADIĞINI GÖSTERDİ""23 Haziran AB Zirvesi’nde Ukrayna ve Moldova AB’ye aday ülke statüsü verildi. Bu özellikle, AB ve Ukrayna için önemli bir olaydır. Zira, Rusya’ya karşı şu dönemde Batı dünyası ve NATO birlik ve beraberlik içinde olduklarını göstermeye çalışıyor. Rusya’ya karşı Ukrayna’yı koruduklarını sergilemek istiyorlar. Ukrayna için de bu olay çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü, Ukrayna’nın AB adaylık süreciyle beraber, Batı’nın ve AB’nin, Ukrayna’nın yanında yer aldığını gösterdiği görülüyor. Rusya’ya karşı “Ben yalnız değilim, beni destekleyenler var” algısı oluşturuldu.
"UKRAYNA'NIN ÖNÜNDE UZUN BİR YOL VAR..."Ukrayna için zaten AB üyelik süreci yeni değil 2014’lerde başlamıştı. 2019 yılında Ukrayna Anayasası’nın önsözünde, ülkenin AB’ye üyelik hedefi belirtilmişti. Ukrayna özellikle birkaç yıldan beri kendisini Avrupa’ya yakın hissettiğini göstermeye çalışıyor. Ukrayna halkının neredeyse yüzde 91’i AB’ye girmeyi hedefliyor, bunu arzu ediyor. Fakat, aynı yüksek desteği AB vatandaşlarında görmüyoruz. AB ülkelerinde bu yılın Mayıs ayında yapılan bir ankette, “AB, Ukrayna’yı üye olarak alsın mı?” sorusuna vatandaşların yüzde 60’ı evet diyor, yüzde 30’u hayır, yüzde 10’u ise kararsız olduğunu belirtiyor. Ben açıkçası, çok daha yüksek bir sayı beklemiştim. Ancak, AB vatandaşlarının çok da hevesli olmadığını görmek gerekiyor. Aslında, AB-Ukrayna ilişkilerini tartıştığımızda şöyle bir konuyla karşı karşıya kalıyoruz. Ukrayna şimdi nolacak hemen üye olabilecek mi? Açıkçası, üyelik meselesi o kadar kolay değil, hızlı gelişmiyor. Ülkelerin üyelik süreçlerine baktığımızda, en hızlı üye olan Finlandiya 3 sene içinde üye olabildi. Fakat, başka ülkelerde bu süreç hayli uzun. Örneğin Türkiye’ye bakıldığında 1999’dan beri AB’ye aday olduğunu görüyoruz. Hatta 2005 yılında müzakere süreci başladı yıl 2022 halen Türkiye üye değil halen Türkiye’nin müzakere süreci tamamlanmış durumda değil.
Ukrayna hemen AB’ye girecek diye bir şey yok. Şu an, bu konuda bir adım atıldı. Ukrayna biraz rahatladı. AB, Ukrayna’nın yanında yer aldığını gösterdi. Ama, üyelik o kadar çabuk olacak gibi gözükmüyor. Hatta, uzmanlar, Ukrayna’nın ne zaman üye olabileceği noktasında yorumlar yapıyorlar. Bu konuda, en gerçekçi üyelik tarihi, 8 yıl içinde yani, 2030 gibi gözüküyor. Çünkü bu üyelik konusu o kadar kolay değil. 35 tane fasıl var. Bu 35 fasılın açılması lazım ve bunların görüşülüp kapatılması lazım. AB’nin buna onay vermesi lazım. Sonra, Avrupa Parlamentosu veya Avrupa Birliği üye ülkeleri, Ukrayna’nın üyeliğine onay vermesi gerekmektedir.
Örneğin Türkiye’ye baktığımızda sürecin ne kadar uzun olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, bütün Avrupa Birliği ülkeleri, buna “evet” diyecek mi? Sonuçta, her ülkenin veto hakkı var. Bu durumda çok kesin değil açıkçası. Yani Ukrayna’nın önünde uzun bir yol var. Hatta, bu konuda Ukrayna’ya farklı bir gözlemci statüsü verilmesi de konuşulanlar arasında.
Ama açıkçası, Ukrayna halkı, çok beklemek istemediğini ifade ediyor. Özellikle, bu savaşın bitmesiyle beraber AB’ye yakınlaşmak isteyecektir. Ancak, ifade ettiğimiz gibi, bu durum çok gerçekçi değil. AB, üyelik süreci hızlı gelişen bir durum değil. Ukrayna’da rüşvet, yolsuzluk meselesini çözebilecek mi? Zaten savaş nedeniyle yeni bir yapılanmaya gidileceği aşikar. Zaten, Ukrayna, bütün ülkeyi yeniden yapılandırması gerekir. Ukrayna’nın önünde uzun bir yol var. Ancak, en azından şu anda hedefi belli olmuş durumda. Ukrayna vatandaşları, bu durumdan memnun. Zaten Ukrayna vatandaşları vizesiz AB ülkelerine de gidebiliyordu. Yani, Ukrayna vatandaşları, bu konuda Türkiye’den daha şanslı ve avantajlı durumda. Malum bize halen vize kolaylığı sağlanmazken, Ukrayna 1-2 yıldır çok rahat bir şekilde vizesiz seyahat ediyor. Ukrayna vatandaşları, Schengen bölgesine 90 gün boyunca vizesiz gidebiliyor. Fakat, üyelik sürecinin çabuk olmayacağını görmek gerekiyor.
Ukrayna vatandaşları, şu anda yanlarında AB’nin desteğini hissedecekler. AB Konseyi Başkanı, AP Başkanı özellikle, Avrupa liderleri Ukrayna’nın arkasında olduklarını sürekli söylüyorlar. Bu önemli bir adımdır. Zaten daha bence, üyeliğini konuşulması erken. İlk etapta, adaylık ve müzakere sürecini göreceğiz. Zaten, savaş sene sonuna kadar biterse ve müzakereler başlarsa şu dönemde daha çok Ukrayna’nın yanında yer almaya çalışıyor. Savaş bittikten sonra, müzakereler başladıktan sonra sürecin hızlı ilerleyeceğini zannetmiyorum. Büyük bir ihtimalle, müzakere süreci başlayınca bu olayın çabuk gerçekleşmeyeceğini göreceğiz. Ben de, açıkçası 2-3 yıl içerisinde değil 2030’dan sonra ancak gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Zira, Ukrayna’nın AB üyeliğini düşünürken diğer taraftan da Batı Balkanlar’ın da AB’nin aday statüsü olduğunu düşünmek gerekiyor. Zira, Batı Balkan ülkelerinin de Ukrayna’nın hızlı adaylık statüsü almasından rahatsızlık duyacaklarını ifade ediyorlar. AB’nin bunu da göz önünde bulundurması gerekir. AB’nin dengeleri göz ederek, Batı Balkanları da küstürmek istemeyeceğini görmek gerekmektedir.
Ukrayna, savaşın 4’üncü gününde (28 Şubat 2022) AB’ye adaylık başvurusu yapmıştı. Moldova ve Gürcistan ise, 3 Mart 2022 tarihinde başvuruda bulunmuştu. AB Komisyonu, 17 Haziran’da Ukrayna ve Moldova’ya adaylık statüsü verilmesi yönünde görüş bildirmişti. Bugün, Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği (AB) liderleri, Ukrayna’ya “aday ülke” statüsü verilmesini onayladı. AB’nin kararını duyuran Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, “AB üyeliğine bir adım daha yaklaştık” ifadelerini kullanmıştı.
Son Haberler