Twitter, Çin Büyükelçiliğinin Uygur Türklerine yönelik skandal paylaşımını sildi
Twitter, Çin Büyükelçiliğinin Uygur Türklerine yönelik skandal paylaşımını sildi
Twitter, Çin'in ABD Büyükelçiliğinin, üremenin önüne geçmeyi bahane göstererek, Uygur Türklerini kısırlaştırdırıldığına dair itiraf ve savunma içeren skandal paylaşımını kaldırdı. İnsan hakları ihlallerinde sınır tanımayan Çin yönetiminin resmi makamları, Uygurların kısırlaştırılmasına yönelik gün yüzüne çıkan uygulamaları, "Uygur kadınlarını özgürleştiriyoruz" ve "onları bebek yapma makineleri olmaktan kurtarıyoruz" gibi ifadelerle övmüş ve savunmuştu.
Haber Giriş Tarihi: 10.01.2021 11:42
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2021 11:42
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Twitter, Çin'in ABD Büyükelçiliğinin, üremenin önüne geçmeyi bahane göstererek, Uygur Türklerini kısırlaştırdırıldığına dair itiraf ve savunma içeren skandal paylaşımını kaldırdı. İnsan hakları ihlallerinde sınır tanımayan Çin yönetiminin resmi makamları, Uygurların kısırlaştırılmasına yönelik gün yüzüne çıkan uygulamaları, "Uygur kadınlarını özgürleştiriyoruz" ve "onları bebek yapma makineleri olmaktan kurtarıyoruz" gibi ifadelerle övmüş ve savunmuştu.
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki sistematik hak ihlalleri ve soykırıma varan faaliyetleri günden güne artarken, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü kadınların, doğurganlığını azaltmaya yönelik yöntemlerin uyguladığının ortaya çıkmasının ardından, Çinli yetkililerden 7 Ocak'ta gelen resmi açıklamalar gündem oldu. Çin'in ABD Büyükelçiliği, bu kısırlaştırma uygulamasını "kadınları özgürleştiriyoruz" ifadeleriyle savundu. Twitter, Çin hükumetinin Uygurlar arasında "Cinsiyet eşitliği", "Uygur kadınlarını özgürleştirdiğini" ve "onları bebek yapma makineleri olmaktan kurtarma" amacıyla uygulandığını öne sürdüğü paylaşımını "Çin'in Uygur halkına karşı insani niteliklerden yoksun bırakma çabası" olarak değerlendirdi.
Twitter tarafından, Çin'in ABD Büyükelçiliğinin 7 Ocak sabahı yaptığı ve 8 Ocak akşamı kaldırılan paylaşımın altına "Bu paylaşım Twitter kurallarını ihlal etmiştir." ibaresi konuldu, paylaşım daha sonra tamamen kaldırıldı.
NE OLDU?
China Daily'de 6 Ocak'ta Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü kadınları kısırlaştırmaya yönelik yöntemlerin uygulandığına dair bir haberin yer alması, Çin hükumetini köşeye sıkıştırmıştı. Söz konusu haberin ardından Çinli yetkililer, konu ile ilgili bir açıklama yayımladı. Çin'in ABD Büyükelçiliği, Çin'in skandal uygulamasına dair itiraf niteliğindeki açıklamasında, korkunç bir gerekçe öne sürdü. Habere ilişkin açıklamasını 8 Ocak'ta Twitter’dan paylaşan ABD’nin Çin Büyükelçiliği, kısırlaştırma uygulamasını "kadınları özgürleştiriyoruz" ifadeleriyle savundu.
DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN
Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutuluyor.
Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca, Çin hükumeti, her ne kadar dünya kamuoyunda aksini iddia etse de Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı zorla tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalıyor.
KISIRLAŞTIRMA, ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ SOYKIRIM FAALİYETLERİNDEN BİRİ
Çin’in baskı ve asimilasyonlarının merkezi haline gelen Doğu Türkistan’daki toplama kampları Pekin yönetimi tarafından dünyaya sözde eğitim kampları ve radikalleşmeyi önleme merkezi olarak lanse edilse de toplama kamplarının mağdurları ve bölgeyle ilgili bağımsız raporlarda durumun vahameti gözler önüne seriliyor. Doğu Türkistan’a ilişkin adı geçen raporlardan birisi olan CNN International medya servisinin raporu, bölgedeki doğum oranlarını düşürmek için on binlerce Uygur Türkü kadının doğum kontrolüne zorlandığını ve kısırlaştırıldığını ortaya koydu.
Diğer yandan, Komünizm Kurbanları Anma Vakfı kıdemli üyesi Alman araştırmacı Adrian Zenz, Çin’in belgelerine dayandırdığı raporunda, 2018 yılında kısırlaştırılan Doğu Türkistanlı kadınların sayısının, 2016 rakamlarına kıyaslandığında 5 kat arttığı ifade ediliyor. Çin hükumetine ait resmi belgelere bakıldığında Doğu Türkistan’da 2016 yılında her 100 binde 50 kadın kısırlaştırılırken, 2018’de bu rakamın 250’ye çıkmış durumda. Zenz, Birleşmiş Milletler’in tanımlamasına göre Pekin hükümetinin belli azınlıkları hedef alan doğum oranını azaltmaya yönelik bu hareketinin soykırım olarak nitelendirildiğini ifade ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Twitter, Çin Büyükelçiliğinin Uygur Türklerine yönelik skandal paylaşımını sildi
Twitter, Çin'in ABD Büyükelçiliğinin, üremenin önüne geçmeyi bahane göstererek, Uygur Türklerini kısırlaştırdırıldığına dair itiraf ve savunma içeren skandal paylaşımını kaldırdı. İnsan hakları ihlallerinde sınır tanımayan Çin yönetiminin resmi makamları, Uygurların kısırlaştırılmasına yönelik gün yüzüne çıkan uygulamaları, "Uygur kadınlarını özgürleştiriyoruz" ve "onları bebek yapma makineleri olmaktan kurtarıyoruz" gibi ifadelerle övmüş ve savunmuştu.
Twitter, Çin'in ABD Büyükelçiliğinin, üremenin önüne geçmeyi bahane göstererek, Uygur Türklerini kısırlaştırdırıldığına dair itiraf ve savunma içeren skandal paylaşımını kaldırdı. İnsan hakları ihlallerinde sınır tanımayan Çin yönetiminin resmi makamları, Uygurların kısırlaştırılmasına yönelik gün yüzüne çıkan uygulamaları, "Uygur kadınlarını özgürleştiriyoruz" ve "onları bebek yapma makineleri olmaktan kurtarıyoruz" gibi ifadelerle övmüş ve savunmuştu.
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki sistematik hak ihlalleri ve soykırıma varan faaliyetleri günden güne artarken, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü kadınların, doğurganlığını azaltmaya yönelik yöntemlerin uyguladığının ortaya çıkmasının ardından, Çinli yetkililerden 7 Ocak'ta gelen resmi açıklamalar gündem oldu. Çin'in ABD Büyükelçiliği, bu kısırlaştırma uygulamasını "kadınları özgürleştiriyoruz" ifadeleriyle savundu. Twitter, Çin hükumetinin Uygurlar arasında "Cinsiyet eşitliği", "Uygur kadınlarını özgürleştirdiğini" ve "onları bebek yapma makineleri olmaktan kurtarma" amacıyla uygulandığını öne sürdüğü paylaşımını "Çin'in Uygur halkına karşı insani niteliklerden yoksun bırakma çabası" olarak değerlendirdi.
Twitter tarafından, Çin'in ABD Büyükelçiliğinin 7 Ocak sabahı yaptığı ve 8 Ocak akşamı kaldırılan paylaşımın altına "Bu paylaşım Twitter kurallarını ihlal etmiştir." ibaresi konuldu, paylaşım daha sonra tamamen kaldırıldı.
NE OLDU?China Daily'de 6 Ocak'ta Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü kadınları kısırlaştırmaya yönelik yöntemlerin uygulandığına dair bir haberin yer alması, Çin hükumetini köşeye sıkıştırmıştı. Söz konusu haberin ardından Çinli yetkililer, konu ile ilgili bir açıklama yayımladı. Çin'in ABD Büyükelçiliği, Çin'in skandal uygulamasına dair itiraf niteliğindeki açıklamasında, korkunç bir gerekçe öne sürdü. Habere ilişkin açıklamasını 8 Ocak'ta Twitter’dan paylaşan ABD’nin Çin Büyükelçiliği, kısırlaştırma uygulamasını "kadınları özgürleştiriyoruz" ifadeleriyle savundu.
DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN
Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutuluyor.
Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca, Çin hükumeti, her ne kadar dünya kamuoyunda aksini iddia etse de Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı zorla tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalıyor.
KISIRLAŞTIRMA, ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ SOYKIRIM FAALİYETLERİNDEN BİRİ
Çin’in baskı ve asimilasyonlarının merkezi haline gelen Doğu Türkistan’daki toplama kampları Pekin yönetimi tarafından dünyaya sözde eğitim kampları ve radikalleşmeyi önleme merkezi olarak lanse edilse de toplama kamplarının mağdurları ve bölgeyle ilgili bağımsız raporlarda durumun vahameti gözler önüne seriliyor. Doğu Türkistan’a ilişkin adı geçen raporlardan birisi olan CNN International medya servisinin raporu, bölgedeki doğum oranlarını düşürmek için on binlerce Uygur Türkü kadının doğum kontrolüne zorlandığını ve kısırlaştırıldığını ortaya koydu.
Diğer yandan, Komünizm Kurbanları Anma Vakfı kıdemli üyesi Alman araştırmacı Adrian Zenz, Çin’in belgelerine dayandırdığı raporunda, 2018 yılında kısırlaştırılan Doğu Türkistanlı kadınların sayısının, 2016 rakamlarına kıyaslandığında 5 kat arttığı ifade ediliyor. Çin hükumetine ait resmi belgelere bakıldığında Doğu Türkistan’da 2016 yılında her 100 binde 50 kadın kısırlaştırılırken, 2018’de bu rakamın 250’ye çıkmış durumda.
Zenz, Birleşmiş Milletler’in tanımlamasına göre Pekin hükümetinin belli azınlıkları hedef alan doğum oranını azaltmaya yönelik bu hareketinin soykırım olarak nitelendirildiğini ifade ediyor.
Son Haberler