SON DAKİKA
Hava Durumu

#Abd

QHA - Kırım Haber Ajansı - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tayvan Büyükelçisi, Çin-ABD-Tayvan gerilimi hakkında QHA’ya konuştu Haber

Tayvan Büyükelçisi, Çin-ABD-Tayvan gerilimi hakkında QHA’ya konuştu

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara Muhabiri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin 3 Ağustos 2022'de Çin’in tehditlerine rağmen ziyaret etmesi sonrası yaşanan gerginlikler hala sıcaklığını koruyor. Gerek Amerika Birleşik Devletleri’nin bu ziyarete verdiği önem, gerek Çin’in buna karşı sergilediği tutum, dünya devletleri tarafından dikkatlice takip ediliyor. ABD ve Çin arasında yaşanan bu gerginliğin arka planını, Tayvan'ın Ankara Büyükelçisi Chih-yang Huang (Volkan Chih-yang Huang) Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Dünyada Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişiminin ardından stratejik dengeler ciddi oranda etkilendi. Dünyanın Rusya'ya koyduğu yaptırımlar sayesinde oluşan Rusya karşısında yer alan geniş cephe, pek çok açıdan uluslararası dengeleri yeni bir konuma getirdi. Geçen ay Çin'in uzun yıllardır devam eden Tayvan üzerindeki hak iddiaları yeniden alevlenmişti. Çin uçaklarının Tayvan sınırlarında yaptığı uçuş ve tatbikat dünyayı yeniden Çin-Tayvan hattına çekmişti. ABD'nin Çin'e verdiği notalar ise yeni bir dünya savaşının ayak sesleri olarak yorumlanmıştı. Çin'in Tayvan üzerindeki hak iddiaları, Çin'in "bir ülke, iki sistem" yalanı ve Doğu Türkistan'da Çin yönetiminin ortaya koyduğu soykırım fiillerini Tayvan'ın Ankara Büyükelçisi Volkan Chih-yang Huang, Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Huang, "Çin'in bir ülke iki sistem iddiası, yalandan ibarettir" ifadelerini kullandı. İşte o röportaj: "ÇİN YILLARDIR TAYVAN'A GÖZDAĞI VERİYOR" Çin yönetimi, gerek demokrasi, gerekse de insan hakları konusunda dünyada parmakla gösterebileceğimiz bir yerde olan Tayvan’dan ne istiyor? Çin, 1949'dan beri Tayvan'ın kendisinin bir parçası olduğunu iddia etmektedir ve Tayvan boğazı sorunlarını zorla çözmeye çalışmaktan vazgeçmemiştir. Otoriter siyasi sisteme ve hegamonik yönetim ideolojisine dayanan Çin, boğazın iki yakasının birbirine tabi olmadığı gerçeğini göz ardı etmektedir. Çin sadece Tayvan'ın demokratik gelişimini ve uluslararası toplumla etkileşimini görmek istemiyor, aynı zamanda dünyanın Tayvan'a verdiği desteğin Kapalı siyasi sistemler için büyük bir tehdit olduğuna inanıyor. Aslında, egemen devletlerin yetkililerinin karşılıklı ziyaretleri çok alışılagelmiştir. Demokratik bir ülke olarak Tayvan, uluslararası dostlarının ziyaretlerini içtenlikle karşılamaktadır. Son yıllarda, Tayvan ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişki giderek ısınmıştır. Tayvan ve ABD yetkilileri arasındaki karşılıklı ziyaretlerin seviyesinin artması ve sıklaşması, Tayvan'ın uluslararası toplumun desteğini alarak "bağımsız" hale geleceğinden korkan Çin'in sinir uçlarını harekete geçirmiştir. Çin, uzun süredir Tayvan'ın demokratik bir ülke olduğu gerçeğiyle yüzleşmek konusunda isteksizdir ve yıllar içinde Tayvan'a daha fazla gözdağı vermeye ve saldırmaya başlamıştır. Egemen bir ülke olarak Tayvan, herhangi bir zamanda Tayvan'ı ziyaret edecek uluslararası dostlarını ağırlama ve ikili diyalogları artırmak istemekte ve bu hakka sahiptir. Herkesi demokratik değerlere, bölgesel ve uluslararası barışa birlikte katkıda bulunmaya davet ediyorum.  TAYVAN 16. SIRADA "BİR ÜLKE, İKİ SİSTEM" İDDİASI YALAN Çin için Tayvan neden bu kadar önemli? Bir ÇKP bahanesi olan “Barışçıl Birleşme” planını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bence siyasi hedefler, özellikle jeopolitik, öncelikli düşünce olmalıdır. Tayvan'ın coğrafi konumu, Doğu Asya'dan Batı Pasifik'e uzanan ilk ada zincirinde önemli bir düğümdür. Son yıllarda Çin, deniz gücünü geliştirmeye devam etmiştir ve Pasifik'te ABD ile yüz yüze gelmek üzere ilk ada zincirini kırmayı ummaktadır. Bu nedenle, Çin, Tayvan'ı işgal ederse, ilk ada zincirini başarıyla kırabilecektir. İkincisi, Tayvan'ın döviz rezervleri 548,77 milyar ABD doları olup, Çin, Japonya, İsviçre ve Hindistan'dan sonra dünyada beşinci sırada yer almaktadır. 2021'de Tayvan'ın toplam ticaret hacmi 827,9 milyar ABD dolarına ulaşarak dünyada 16. sırada yer almıştır. Gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH) 774,8 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir ve bu da Tayvan'ın güçlü bir ekonomisinin olduğunu göstermektedir. Öte yandan, Tayvan'ın yarı iletken üretimi ve verim oranı uluslararası üne sahiptir. TSMC, dünyanın en büyük dökümhanesidir ve gelişmiş üretim süreçleriyle tanınmaktadır. TSMC'nin küresel pazar payı bu yılın ilk çeyreğinde %53'e ulaşmıştır. Tayvan'daki diğer yarı iletken endüstrileri dahil edilirse, pazar payı oranı %77,3'e kadar çıkacaktır. Çin, yarı iletken endüstrisini aktif olarak geliştirmektedir. Çin için Tayvan'a hakim olmak, küresel yarı iletken endüstrisine ve teknolojisine hakim olmak demektir. Buna ek olarak, Çin'in Tayvan ile askeri yeniden birleşme niyetinden asla vazgeçmediği bilinen bir gerçektir ve ilgili beyanlara birçok Çin resmi belgesinde de rastlanmaktadır. Çin tek taraflı olarak yeniden birleşmeden sonra sözde "tek ülke, iki sistemin" uygulanacağını iddia etmektedir. Ancak Çin'in Hong Kong'lu demokrasi yanlısı aktivistleri çökertmek ve protestocuların destekçilerini tutuklamak ve dava açmak gibi eylemleri "bir ülke, iki sistem" iddiasının yalandan ibaret olduğunu göstermektedir. "BM, ÇİN'İ UYGURLARI VE DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ MÜSLÜMANLARIN ÇOĞUNU GÖZALTINA ALMAKLA SUÇLAMAKTADIR Hatırlayacağınız üzere, Çin’in Fransa Büyükelçisi katıldığı bir televizyon programında, “Barışçıl birleşmeden sonra Tayvan halkını yeniden eğiteceğiz” demişti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ifade, sözde bir ülke, iki sistem ve barışçıl yeniden birleşme sisteminin inandırıcı olmadığını bir kez daha vurguluyor. Çin'in Fransa Büyükelçisi Lu Shaye’nin, Tayvan'ın işgalinden sonra yeniden eğitim denilen saçma sözleri ve eylemleri vurgulaması çok tuhaf. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin 31 Ağustos'ta yayınladığı rapor, Çin'i Uygurları ve Doğu Türkistan'daki Müslümanların çoğunu gözaltına almakla suçlamaktadır.  "TÜRKİYE'NİN BARIŞI DESTEKLEYEN ADIMLARINA KATILIYORUZ" Çin ve ABD arasında sıkışıp kalan Tayvan’ın ileriye dönük stratejilerinde Türkiye ne konumda? Türkiye - Tayvan ilişkileri nasıl ilerlemeli? Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında Çin'in askeri tatbikatlarının neden olduğu Tayvan Boğazı krizinden bahsetmişti. Ukrayna savaşının ve Covid-19 pandemisinin küresel ekonomi ve istikrar üzerindeki olumsuz etkisi altında başka bir krizin yaşanmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Gerginliği azaltmak için öz kontrol çok önemlidir. Bu konuda Türkiye'nin barışı destekleme, askeri provokasyonlardan kaçınma ve tansiyonu düşürme önerisine tamamen katılıyoruz. Son olarak, ABD’nin Tayvan konusundaki kararlılığı ilerde Tayvan için ne tür yarar veya zarara neden olur? Çin askeri tatbikatlar yaptıktan sonra, Tayvan'ın Çin'in askeri provokasyonu konusundaki görüşlerini ve Tayvan'ın kendine hakim ancak çekingen olmayan duruşunu birçok Türk hükumet yetkilisine, Kongre üyelerine, düşünce kuruluşlarına, iş ve akademik çevrelere ve Tayvan'ı önemseyen tüm iyi dostlarımıza anlattım ve çeşitli sorularını yanıtladım. Birçok Türk arkadaşın endişesini takdir ediyor ve demokratik Tayvan'a desteklerini hissediyoruz. Temelde herkes barışın bölgedeki ve dünyadaki çoğu ülkenin çıkarına olduğuna inanmakta ve kışkırtıcı askeri eylemlere karşı çıkmaktadır. Tayvan ayrıca Türkiye ile ikili ilişkileri ve ekonomik, ticari işbirliğini geliştirmek ve ikili alışverişleri güçlendirmek için çaba göstermeye devam edecektir. Başkan Tsai, ısrarlı ve kasıtlı olarak artan askeri tehditler karşısında bir keresinde, "Tayvan'ın asla geri adım atmayarak; ülkem kendi kendini savunma yeteneklerini güçlendirmek için elinden gelenin en iyisini yapacaktır ve Tayvan, Amerika Birleşik Devletleri'nin güvenilir bir ortağıdır ve gelecekte Tayvan-ABD ilişkisini geliştirmeye devam edecektir" şeklinde ifadeleri yer almıştır. Boğazlararası ilişkilerdeki ve hatta bölgedeki mevcut gerilim, Çin hükümetinin aşırı tepkisinin ve bir dizi tek taraflı yaptırımların ve gerçek zamanlı askeri tatbikatların sonucu gibi görünmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve demokratik Tayvan’ın ikili ilişkileri sağlam bir şekilde ilerlemektedir. Benzer fikirlere sahip iki ülke birbirini destekleyerek Tayvan'a zarar vermeyecek bir kazan-kazan durumu yaratmaktadırlar.

ABD Dışişleri Bakanlığı: Çin bilgi manipülasyonu yapıyor! Haber

ABD Dışişleri Bakanlığı: Çin bilgi manipülasyonu yapıyor!

Bilgi akışının ve erişimin hızlı, kolay ve kontrol edilemez hali Çin'in işine yarıyor. Bu kapsamda Çin yönetimi sadece ülke çapında kalmayıp küresel çapta da bilgi manipülasyonu yapmayı sürdürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Küresel Katılım Merkezinin (GEC) özel elçisi ve koordinatörü James Rubin, 7 Mayıs 2024 tarihinde Dış İlişkiler Konseyi Düşünce Kuruluşu etkinliğinde Çin'in bilgi manipülasyonunu genişletmesini eleştirerek, dünya ülkelerinin bu konuda uyanık olmaları gerektiğine dikkat çekti. "UMURSADIKLARINI SÖYLEDİKLERİ ŞEYLERİ UMURSAMIYORLAR" Rubin konuşmasında bir örnek vererek Çin'in bilgi manipülasyonunu, Uygur Türkü temsilcilerinin uluslararası platformlarda konuşmasını engellemek için tüm gücünü kullandığına dikkat çekti.  Rubin Müslüman dünyasına seslenerek, "Şi Cinping, Uygur Türklerine yapacağı zulümleri tanımlamak için 'merhamet gösterme' ifadesini kullandı. Müslüman dünyası bunu neden bilmiyor? Neden umursamıyorlar? Bunun nedenlerinden biri de liderlerinin bunu yapmaması. Aslında umursadıklarını söyledikleri şeyleri umursamıyorlar. Bunun bir nedeni de Çin'in, medya alanını esasen doğru olarak tanımladıkları şeylerin kendi versiyonlarıyla doldurmada çok iyi olmasıdır" dedi. ÇİN'İN GERÇEKLERİ MANİPÜLASYON YOLUYLA SAKLADI Rubin, Çin'in gerçekleri manipülasyon yoluyla sakladığını ve Çin'in yararına olan tek taraflı gerçekleri dünyaya ihraç ettiğini belirtti. Diğer yandan, mali ve maddi zenginliğini genişletmek için gerçekleri  örtbas ederek borçlandırdığı ülkeler üzerinde hakimiyet kurmaya başladığını aktardı. ÇİN'İN DÜNYANIN DİĞER BÖLGELERİNDE PROPAGANDA OPERASYONLARI YÜRÜTMEKTE ÖZGÜR  Otoriter ülkeleri dünyanın geri kalanından ayıran bir duvarın olduğunu ve bu duvarın Çin tarafından inşa edildiğini belirten Rubin, "Çin'de buna Büyük Güvenlik Duvarı deniyor" diyen Rubin, Çin'in dünyanın diğer bölgelerinde propaganda operasyonları yürütmekte özgür olduğunu, diğer ülkelerin ise Çin'de hiçbir şey yapamadıklarını kaydetti.  Rubin son olarak Mart 2023'te Çin'in, Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa'nın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi toplantısında konuşma yapmasını engellemeye çalıştığını anımsattı.

Ukrayna müttefiki ülkelerden Putin'e boykot Haber

Ukrayna müttefiki ülkelerden Putin'e boykot

Vladimir Putin mart ayında yapılan seçim sonucunda yeniden devlet başkanlığı görevine seçildi. 2014 yılında vatan Kırım topraklarını işgal eden ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne karşı 2022'de topyekûn saldırı başlatan işgalci Rusya 5 sene daha Putin idaresindeki yönetimini sürdürecek.  PUTİN'İN YEMİN TÖRENİNE ABD'DEN KİMSE KATILMAYACAK Başkent Moskova'daki tören kapsamında 7 Mayıs 2024 tarihinde yemin edecek olan Putin, Ukrayna müttefiki ülkeler tarafından boykot edilecek. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yemin törenine temsilcilerinin katılmayacağını duyurdu. Miller gazetecilere yaptığı açıklamada, "Biz kesinlikle bu seçimin özgür ve adil olduğunu düşünmedik ama o Rusya'nın Cumhurbaşkanı ve bu sıfatla devam edecek" dedi. 20 AB ÜYESİ ÜLKE YEMİN TÖRENİNE KATILMAYACAK Öte yandan 20 Avrupa Birliği (AB) ülkesi de Putin'in bugün gerçekleşecek olan yemin törenine hiçbir temsilcisinin katılmayacağını aktardı. Birleşik Krallık, Almanya, Kanada, üç Baltık ülkesi olan Estonya, Litvanya ve Letonya da törene katılım olmayacağını açıkladı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, "Rusya'nın, özellikle de suç liderinin izolasyonunun sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Putin'in göreve başlama törenine katılmak Litvanya açısından kabul edilebilir bir durum değil. Önceliğimiz Ukrayna'ya ve Rus saldırganlığına karşı mücadele eden halkına destek olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.  FRANSA'DA DENGELER DEĞİŞİYOR MU? Ancak 6 Mayıs 2024 tarihinde Rusya'nın müttefiki olan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Rusya ile savaşta değiliz, Moskova'da rejim değişikliği arzumuz yok" diyerek törene temsilci göndereceğini belirtti. Öte yandan demokratik olmayan yollarla seçime giden Rusya Devlet Başkanı Putin'in yemin törenine; Fransa, Slovakya, Macaristan, Yunanistan, Malta ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) katılım sağlayacağı dile getirildi. RUSYA'NIN İŞGAL ALTINDAKİ TOPRAKLARDA YAPTIĞI DÜZMECE SEÇİMLER TANINMIYOR Rusya, 2014 ve 2022 yıllarında işgal ettiği Kırım, Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijjya'ya kurmaca bir seçim düzenleyerek, vatandaşları oy kullanmaya zorladı. Ukrayna'nın egemenliğine yönelik olarak hukukî sınırları bir kez daha çiğneyen Rusya'ya tepkiler çığ gibi büyüyor. 

Ukrayna ve ABD ikili güvenlik anlaşmasına ilişkin  4. tur görüşme gerçekleştirdi Haber

Ukrayna ve ABD ikili güvenlik anlaşmasına ilişkin 4. tur görüşme gerçekleştirdi

Ukrayna, 6 Mayıs’ta ABD ile imzalayacağı ikili güvenlik anlaşmasına ilişkin dördüncü tur müzakereleri gerçekleştirdi. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Kıyiv ve Washington'un "en temel" hükümleri ve belgenin metni üzerinde anlaşmaya varma konusunda "somut ilerleme" kaydettiklerini ifade etti. Yermak sürecin hızlanmasına işaret ederek “İkili güvenlik anlaşmasını bu ay sonuçlandırma sürecini hızlandırmamız gerekiyor.” dedi. 61 MİLYAR DOLARLIK BİR YARDIM PAKETİ, MÜZAKERE SÜRECİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE HIZLANDIRDI Ukrayna ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) temsilcileri "ikili güvenlik anlaşmasının imzalanmasına hazırlık" konulu görüşmelerinin üçüncüsünü 29 Nisan’da gerçekleştirdi. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisinden toplantının ardından yapılan açıklamada “Taraflar, taslak anlaşmanın metnini ayrıntılı olarak tartıştı, belgenin ana hükümlerinin uyumlaştırılmasında önemli ilerleme kaydetti ve daha sonraki eylemlerin planlamasını gerçekleştirdi.” ifadeleri yer aldı. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, ABD ile müzakere edilen toplantıda Ukrayna heyetine başkanlık etti. Yermak toplantıya ilişkin olarak, "ABD'nin yakın zamanda Ukrayna'ya yönelik 61 milyar dolarlık bir yardım paketini onaylaması, müzakere sürecini önemli ölçüde hızlandırdı ve liderlerimizin yakın gelecekte ikili bir güvenlik anlaşması imzalayabileceklerine inanıyorum." dedi. UKRAYNA'NIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAK KÖPRÜ ABD'nin Kıyiv Büyükelçisi Bridget Brink, 12 Ocak 2024 tarihinde ABD ve Ukrayna arasında güvenlik anlaşmasına yönelik iki tur görüşme olduğunu duyurmuştu. Büyükelçi Brink, “Başkan Biden'ın da söylediği gibi, Ukrayna'nın kendisini savunmasına ve gelecekteki saldırganlığı caydırmasına yardım etmeye kararlıyız." demişti. Ayrıca Brink konuya ilişkin "Hükûmetinizle, Cumhurbaşkanlığı makamıyla ve devlet kurumlarıyla ikili istişarelere zaten başladık ve kendi açımızdan güvenlik taahhütlerinin neler olabileceğini onlarla tartışıyoruz. Şu ana kadar iki tur gerçekleştirildi ve görüşmeler devam edecek: Biden yönetimi bu anlaşmanın peşinde." ifadelerini kullanmıştı. ABD, Ukrayna’nın NATO üyeliğine kadar güvenlik anlaşmasını "güvenliği sağlayacak bir köprü" olarak görüyor. ABD SENATOSUNDA BEKLENEN KARAR: UKRAYNA’YA YARDIM PAKETİ ONAYLANDI ABD Senatosu, 13 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği oylamayla, 60 milyar dolarlık bölümü Ukrayna'ya tahsis edilecek olan toplamda 95,3 milyar dolarlık dış yardım finansmanını içeren yasa teklifini kabul etmişti. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 14 Şubat'ta gerçekleştirdiği konuşmasında Ukrayna'ya 60 milyar dolarlık mali yardımı içeren yasa tasarısı oylamaya çıkarmayacağını ifade etmiş ve nitekim söz konusu karar görüşülmeden Temsilciler Meclisi tatile çıkmıştı. ABD Temsilciler Meclisinde 20 Nisan 2024 tarihinde yapılan oylamada ise, İsrail, Ukrayna ve Tayvan’a yapılacak yardımları içeren 95,3 milyar dolarlık dış yardım paketi kabul edilmişti. Ukrayna’ya yapılacak 60,8 milyar dolarlık yardım 112 oya karşı 311 oyla meclisten geçmişti. ABD Senatosu, 23 Nisan akşamı geç saatlerde 18'e karşı 79 oyla dış yardım paketini onaylamıştı. ABD Başkanı Joe Biden, yasayı  24 Nisan günü imzalayarak Ukrayna'ya silah gönderme sürecini derhal başlatacağını söylemişti.  

Rusya cephede kimyasal silah kullanıyor: ABD yeni yaptırım hazırlığında! Haber

Rusya cephede kimyasal silah kullanıyor: ABD yeni yaptırım hazırlığında!

Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşı 24 Şubat 2022'de topyekûn saldırı ve işgal girişimi başlatan Rusya, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yeni yaptırımlarıyla karşı karşıya kaldı. Ukrayna'nın en önemli müttefikleri arasında yer alan ABD, daha önce işgalci Rusya'ya karşı aldığı ekonomik yaptırım kararlarına 1 Mayıs 2024 tarihinde bir yenisini daha ekledi.  280'DEN FAZLA RUS KİŞİ VE KURUMLARA YAPTIRIM KARARI ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, bakanlığın resmi internet sayfasından yayımladığı yazılı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşa yardımcı olan ve savaşı destekleyen 280'den fazla kişi ve kuruluşa yaptırım kararı getirildiğini duyurdu.  RUSYA YASAKLADIĞI KİMYASAL SİLAHLARI UKRAYNA'DA  KULLANIYOR! Diğer yandan işgalci Rus ordusunun Ukrayna'da zehirli gaz dahil olmak üzere kimyasal silah kullandığı vurgulanan yazılı açıklamada, "Kimyasal ve Biyolojik Silahların Kontrolü ve Harplerin Ortadan Kaldırılması Yasası" uyarınca ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Hazine Bakanlığı tarafından yaptırım sağlandığını da kaydedildi. Bakanlık, işgalcilerin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaygın olarak kullanılan ve "boğucu bir madde" olan kloropikrinin ile göz yaşartıcı gazların savunmasız Ukraynalı sivillere karşı kullanıldığını ortaya koydu.  Söz konusu kimyasal silahlar Rusya dahil 150'den fazla ülke tarafından onaylanan bir silah kontrolü anlaşması olan "Kimyasal Silahlar Sözleşmesi" kapsamında yasaklanmıştı. Ukraynalı yetkililer savaşın başından bu yana bin 400 şüpheli kimyasal silah kullanıldığını bildirdi.  "UKRAYNALI ASKERLER DERİ YANMASI VE KUSMA ŞİKAYETİYLE GELİYOR" Ukrayna Ordusu Destek Kuvvetlerinde halkla ilişkiler memuru olan Anastasiya Bobovnikova, Mart 2024'te Rusya'nın bu sene içinde 371 kimyasal silah kullandığına dair rapor yayınlandığını ve bunun bir önceki sene öncesinden 7 kat fazla olduğunu vurguladı. Olena isimli Ukraynalı hemşire ise Ukraynalı askerlerin kusma ve deri yanması şikayetleriyle geldiğini aktardı.  RUSYA CİDDİ SONUÇLARLA KARŞILAŞABİLİR Öte yandan Washington merkezli Savaş Araştırmaları Kuruluşu Aralık 2023'te işgalci Rus ordusunun Herson kentinde CS gazıyla dolu K-51 aerosol bombası kullandığının altını çizdi. G7 Dışişleri Bakanları düzeyinde yapılan son toplantıda, "Rusya'nın herhangi bir kimyasal, biyolojik veya nükleer silah kullanmasının ciddi sonuçlarla karşılanacağını" belirtilmişti. Savaş suçlarını reddeden Vladimir Putin idaresindeki Rusya ise, söz konusu kararın temelsiz olduğunu öne sürdü.

ABD, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın yakın gelecekte bitmesini olası görmüyor Haber

ABD, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın yakın gelecekte bitmesini olası görmüyor

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Avril Haines, Rusya’nın Ukrayna'nın Harkiv ve Donetsk gibi bölgelerinde cephede yavaş yavaş ilerlediğini ve Rusya’nın attığı adımların savaşın yakında sona ermesinin pek mümkün olmadığına işaret ettiğini ifade etti. ABD Temsilciler Meclisinde 2 Mayıs 2024 tarihinde konuşan Avril Haines, Rusya’nın askerî yeteneklerini büyütme hızını artırdığına ve savunma harcamalarını GSYİH'nın (gayri safi yurtiçi hasıla) yüzde 7'sine, yani tarihsel ortalamanın neredeyse iki katına çıkardığına dikkat çekti. RUSYA, ALTYAPI TESİSLERİNİ BOMBALAYARAK UKRAYNA'YI TESLİM OLMAYA ZORLUYOR Rusya’nın Harkiv ve Donetsk gibi bölgelerde cephede yavaş yavaş ilerlediğini belirten Haines, Kremlin’in, Ukrayna'nın altyapısına saldırılar da dahil olmak üzere uyguladığı saldırgan taktiklerinin, Ukrayna'yı teslim olmaya zorlamayı amaçladığını vurgulayarak, “Putin aylardır Ukrayna ve ABD ile Ukrayna'nın geleceği konusunda müzakerelere başlama isteğini gösterdi ancak önemli tavizler vermeye hazır olduğuna dair herhangi bir belirti göstermedi." dedi. KREMLİN SALDIRGAN TAKTİĞİNİ SÜRDÜRECEK Rusya’nın Ukrayna’nın kritik altyapılarına yönelik saldırılarını sürdüreceğini kaydeden Haines, “Büyük ihtimal bu saldırgan taktiklerini devam ettirecekler ve savaşın yakın gelecekte bitmesi pek olası değil." şeklinde konuştu. Ayrıca Ulusal İstihbarat Direktörü, cephedeki dinamikleri Rusya lehine değiştiren faktörlerden birinin de Çin'in Rus savunma sanayisine çift kullanımlı bileşenlerin tedarik etmesi olduğuna vurgu yaptı.

Ukrayna ve ABD temsilcilerinden güvenlik anlaşmasına ilişkin görüşme Haber

Ukrayna ve ABD temsilcilerinden güvenlik anlaşmasına ilişkin görüşme

Ukrayna ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) temsilcileri "ikili güvenlik anlaşmasının imzalanmasına hazırlık" konulu görüşmelerinin üçüncüsünü 29 Nisan’da gerçekleştirdi. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisinden toplantının ardından yapılan açıklamada “Taraflar, taslak anlaşmanın metnini ayrıntılı olarak tartıştı, belgenin ana hükümlerinin uyumlaştırılmasında önemli ilerleme kaydetti ve daha sonraki eylemlerin planlamasını gerçekleştirdi.” ifadeleri yer aldı. 61 MİLYAR DOLARLIK BİR YARDIM PAKETİ, MÜZAKERE SÜRECİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE HIZLANDIRDI Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, ABD ile müzakere edilen toplantıda Ukrayna heyetine başkanlık etti. Yermak toplantıya ilişkin olarak, "ABD'nin yakın zamanda Ukrayna'ya yönelik 61 milyar dolarlık bir yardım paketini onaylaması, müzakere sürecini önemli ölçüde hızlandırdı ve liderlerimizin yakın gelecekte ikili bir güvenlik anlaşması imzalayabileceklerine inanıyorum." dedi. UKRAYNA'NIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAK KÖPRÜ ABD'nin Kıyiv Büyükelçisi Bridget Brink, 12 Ocak 2024 tarihinde ABD ve Ukrayna arasında güvenlik anlaşmasına yönelik iki tur görüşme olduğunu duyurmuştu. Büyükelçi Brink, “Başkan Biden'ın da söylediği gibi, Ukrayna'nın kendisini savunmasına ve gelecekteki saldırganlığı caydırmasına yardım etmeye kararlıyız." demişti. Ayrıca Brink konuya ilişkin "Hükûmetinizle, Cumhurbaşkanlığı makamıyla ve devlet kurumlarıyla ikili istişarelere zaten başladık ve kendi açımızdan güvenlik taahhütlerinin neler olabileceğini onlarla tartışıyoruz. Şu ana kadar iki tur gerçekleştirildi ve görüşmeler devam edecek: Biden yönetimi bu anlaşmanın peşinde." ifadelerini kullanmıştı. ABD, Ukrayna’nın NATO üyeliğine kadar güvenlik anlaşmasını "güvenliği sağlayacak bir köprü" olarak görüyor. ABD SENATOSUNDA BEKLENEN KARAR: UKRAYNA’YA YARDIM PAKETİ ONAYLANDI ABD Senatosu, 13 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği oylamayla, 60 milyar dolarlık bölümü Ukrayna'ya tahsis edilecek olan toplamda 95,3 milyar dolarlık dış yardım finansmanını içeren yasa teklifini kabul etmişti. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 14 Şubat'ta gerçekleştirdiği konuşmasında Ukrayna'ya 60 milyar dolarlık mali yardımı içeren yasa tasarısı oylamaya çıkarmayacağını ifade etmiş ve nitekim söz konusu karar görüşülmeden Temsilciler Meclisi tatile çıkmıştı. ABD Temsilciler Meclisinde 20 Nisan 2024 tarihinde yapılan oylamada ise, İsrail, Ukrayna ve Tayvan’a yapılacak yardımları içeren 95,3 milyar dolarlık dış yardım paketi kabul edilmişti. Ukrayna’ya yapılacak 60,8 milyar dolarlık yardım 112 oya karşı 311 oyla meclisten geçmişti. ABD Senatosu, 23 Nisan akşamı geç saatlerde 18'e karşı 79 oyla dış yardım paketini onaylamıştı. ABD Başkanı Joe Biden, yasayı  24 Nisan günü imzalayarak Ukrayna'ya silah gönderme sürecini derhal başlatacağını söylemişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.