SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa Birliği

QHA - Kırım Haber Ajansı - Avrupa Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Birliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rus yanlısı Orban yönetimi, Ukrayna’nın AB üyelik sürecini engelliyor! Haber

Rus yanlısı Orban yönetimi, Ukrayna’nın AB üyelik sürecini engelliyor!

Macaristan, Budapeşte yönetiminin Ukrayna ile Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakerelerine karşı çıkması nedeniyle, AB’nin genişleme sürecine ilişkin yıllık belgesini bloke etmeye devam ediyor. Almanya'nın kamuya ait uluslararası yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin (DW) haberine göre; Danimarka Avrupa İşleri Bakanı Marie Bjerre, Brüksel’deki istişareler sırasında yaptığı açıklamada, Macar hükûmetinin Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin olumlu değerlendirmeyi desteklemeyeceğini bildirdiğini söyledi. Bjerre, buna karşın söz konusu değerlendirmenin metinden çıkarılamayacağını, çünkü AB’ye üye diğer ülkelerin tamamının bu görüşü desteklediğini vurguladı. “Ukrayna’ya güçlü destek veren 26 üye ülkemiz var ve Ukrayna yükümlülüklerini yerine getiriyor.” diyen Bjerre, Ukrayna’ya ilişkin ifadelerin “adil ve dürüst” olduğunu kaydetti. “SÜREÇ TAMAMEN DURMADI” Macaristan’ın vetosu, Ukrayna’nın AB’ye katılım sürecinde resmî müzakerelere henüz başlayamaması anlamına geliyor. Ancak Bjerre, sürecin tamamen durmadığını belirterek, çalışmaların gayri resmî biçimde sürdüğünü ifade etti. Bakan, “Bu durum, Ukrayna’nın hangi reformları hayata geçirmesi gerektiği, neleri başarması beklendiği ve üye ülkelerin çoğunluğunun ülkeden ne talep ettiği konusunda yönlendirme aldığı anlamına geliyor.” dedi. Katılım sürecini “son derece canlı” olarak nitelendiren Danimarkalı Bakan, Macaristan’ın vetosunu geri çekmesi hâlinde Ukrayna’nın çok hızlı ilerleme kaydedebileceğini dile getirdi. RUS YANLISI MACARİSTAN YÖNETİMİ UKRAYNA’YI ENGELLİYOR AB Dönem Başkanlığını yılın ikinci yarısının sonuna kadar Danimarka yürütüyor. Daha önce de Macaristan’ın, AB’nin genişleme kararlarında oybirliği ilkesini kullanarak Ukrayna ile üyelik müzakerelerinin başlatılmasını engellediği bildirilmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski), Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ülkesinin AB’ye entegrasyonunu bloke etmesini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e destek olarak nitelendirmişti. YILLIK GENİŞLEME PAKETİ KABUL EDİLMİŞTİ Öte yandan AB Komisyonu, 4 Kasım’da yıllık Genişleme Paketi’ni kabul etmişti. Söz konusu pakette, Ukrayna ve diğer “genişleme ortaklarının” son 12 ayda kaydettiği ilerlemeye ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yer alıyor. Bu yılki paket, genişleme ivmesinin AB’nin önceliklerinden biri olduğunu ve yeni üye devletlerin katılımının giderek daha ulaşılabilir hâle geldiğini teyit ediyor. Zelenskıy ise Ukrayna’nın AB üyeliği yolunda emin adımlarla ilerlediğini ve 1, 2 ve 6 numaralı müzakere kümelerinin açılmasına hazır olduğunu açıklamıştı.

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: Donbas, Rusya için nihai hedef değil Haber

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: Donbas, Rusya için nihai hedef değil

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Rusya’nın Donbas’ta durmayı planlamadığını ve bu nedenle Ukrayna’nın diğer bölgeleri koruyacak güvenilir güvenlik garantilerine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. AB Dışişleri Konseyi toplantısı öncesinde açıklama yapan Kallas, önlerinde yoğun bir diplomatik hafta olduğunu belirterek, özellikle Ukrayna’ya sağlanacak finansman konusunun bu hafta açısından belirleyici olacağını ifade etti. Konuşmasında ayrıca Donbas’ın Putin için nihai bir hedef olmadığını hatırlatan Kallas, “Eğer Donbas düşerse, bu bir kalenin düşmesi anlamına gelir ve ardından tüm Ukrayna’yı ele geçirmeye çalışırlar. Ukrayna düşerse, diğer bölgeler de tehlike altına girer. Tarih bunu bize defalarca gösterdi ve tarihten ders almalıyız.” dedi. Avrupalı liderlere gerçekleri açıkça dile getirme çağrısında bulunan Kallas, “Bir saldırgan var, bir de kurban. Güvenlik garantilerine ihtiyaç duyan taraf Ukrayna’dır, Rusya değil.” diye konuştu. Son 100 yılda Rusya’nın en az 19 ülkeye saldırdığını hatırlatan Kallas, bu ülkelerden hiçbirinin Rusya’ya saldırmadığını vurgulayarak, Moskova’nın güvenlik garantilerine değil, diğer ülkelerin korunmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Kallas ayrıca, ülkelerin NATO’ya katılma isteğinin temel nedeninin Rusya tehdidi olduğuna dikkat çekti. İsveç ve Finlandiya’nın yanı sıra Baltık ülkelerinin de bu nedenle NATO’ya üye olduklarını belirten AB Yüksek Temsilcisi, “Eğer NATO üyeliği mümkün değilse ya da dışlanıyorsa, o zaman güvenlik garantilerinin kâğıt üzerinde kalmaması gerekir. Bunlar gerçek birlikler, gerçek yetenekler olmalı ki Ukrayna kendini savunabilsin.” ifadelerini kullandı.

Polonya Dışişleri Bakanı Sikorski'den, Macaristan'ın iddialarına net yanıt Haber

Polonya Dışişleri Bakanı Sikorski'den, Macaristan'ın iddialarına net yanıt

Polonya ve Macaristan dışişleri bakanları, Viktor Orban'ın dondurulmuş Rus varlıklarına ilişkin olarak yaptığı sosyal medya paylaşımı üzerine tartıştı. Kremlin yanlısı Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna'daki saldırganlığına devam eden Rusya'nın dondurulmuş Rus varlıklarına işaret ederek, Avrupa Birliği'nin (AB) varlıklara el koyma girişmlerinin savaş ilanı olduğunu iddia ederek, Rus saldırganlığını meşru hâle getirmeyi amaçladı. BARIŞI SAVUNDU, RUSYA'YI DESTEKLEDİ AB üyesi ülkelerden talep edilen 135 milyar avronun savaşı körüklediğini ileri süren Başbakan Orban, Macaristan'ın bu planlamaya dahil olmayacağını kaydederek, barışa ihtiyaç olduğunu savundu. Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise X platformu üzerinden Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın paylaşımını tiye alarak, "Viktor, Lenin Nişanı'nı kazandı" kinayesiyle Rusya'nın arkasını sığındığını gösterdi. RUSYA AB'YE SAVAŞ AÇARSA AB ÜYESİ MACARİSTAN MOSKOVA'NIN YANINDA MI OLACAK? Öte yandan Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto ise Polonya'nın Rusya ile Avrupa arasında bir savaş istediğini iddia ederek, Rusya'nın saldırganlığını hiçe saydı. Bakan Sikorski, mevkidaşına verdiği yanıtta, "Rusya tekrar işgal etmedikçe böyle bir savaş olmayacak, ancak bu sefer onun tarafında olacağınızı anlıyoruz." ifadelerini kullandı. Unless Russia invades again there won’t be such a war but we understand that this time you would be on her side. — Radosław Sikorski ???????????????? (@sikorskiradek) December 14, 2025

Belarus sınırına Oreşnik füzeleri konuşlandırılıyor: Sıradaki hedef Avrupa mı? Haber

Belarus sınırına Oreşnik füzeleri konuşlandırılıyor: Sıradaki hedef Avrupa mı?

Ukrayna'daki topyekûn saldırılarına devam eden işgalci Rusya, Avrupa'ya yeni bir tehditte bulunuyor. Vladimir Putin idaresindeki Rusya, Belarus sınırına Oreşnik orta menzilli balistik füze sistemini 17 gün içinde yerleştireceğini duyurmasının ardından Ukrayna Dış İstihbarat Servisi konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dış İstihbarat Servisi Başkanı Oleh Ivaşçenko, füze sistemlerinin yerleştirileceğini doğruladığı açıklamasında, "Rusya ve Belarus, Oreşnik sisteminin tüm bileşenleri olan fırlatma rampası, gözetleme sistemleri ve iletişim için askerî tesisler inşa ediyor. Ancak şu an itibarıyla bu çalışmalar henüz tamamlanmadı.” dedi. Rusya'nın yıl sonuna kadar Belarus'a bir füze rampası yerleştireceği, ancak yapımı tamamlanmadığı müddetçe bunun prototip olarak kalacağı belirtildi. FÜZE SİSTEMİ AB VE NATO'YA DA BİR TEHDİT! Ivaşençko, füze sisteminin yerleştirilmesinin yalnızca Ukrayna'ya değil, Avrupa Birliği (AB) ve NATO'ya baskı aracı olduğunu vurguladı. Ivaşçenko, "Bu hamle, Rusya'nın herhangi bir Avrupa ülkesinin başkentine sürpriz bir saldırı düzenleme kabiliyetini artırmasına ve Kapustin Yar fırlatma alanından yapılan fırlatmalara kıyasla füze uçuş süresini önemli ölçüde azaltmasına olanak tanıyacak." ifadelerini kullandı. Kaynaklara göre Oreşnik balistik menzilli füzenin Londra'ya 8 dakikada ulaşabileceği belirtiliyor. Böylelikle Rusya, Ukrayna'nın ardından Avrupa ülkelerine gözdağı veriyor.

AB'den ABD'nin millî güvenlik stratejisine tepki! Haber

AB'den ABD'nin millî güvenlik stratejisine tepki!

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Antonio Costa, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) millî güvenlik stratejisine, bu belgede yer alan bazı ifadeleri "Avrupa'ya müdahale tehdidi" olarak niteleyerek tepki gösterdi ve karşılıklı olarak "egemenliğe saygı" vurgusu yaptı. France Info'nun gündeme taşıdığı habere göre, AB Konseyi Başkanı Costa, Jacques Delors Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin iç ve dış siyasette gündeme oturan ve Avrupalılara yönelik ifadeler barındıran güvenlik stratejisine ilişkin değerlendirmede bulundu. Costa: müttefiksek müttefik gibi davranmalıyız Costa, bu güvenlik stratejisi için, "Kabul edemeyeceğimiz tek şey Avrupa'nın siyasi yaşamına bu müdahale tehdididir." dedi. ABD'nin Avrupa'da "hangi partilerin iyi, hangilerinin kötü olduğuna karar verme konusunda Avrupalı vatandaşların yerini alamayacağını" vurgulayan Costa, ABD'nin "müttefik gibi davranması gerektiğini" söyledi. Costa, "Bu strateji Avrupa'yı bir müttefik gibi göstermeye devam ediyor. Bu iyi, ancak müttefiksek müttefik gibi davranmalıyız." ifadelerini kullandı. ABD'nin Avrupa’nın "önemli bir müttefiki ve önemli bir ekonomik ortağı olmaya devam ettiğini" kaydeden Costa, bu ilişkiler bağlamında karşılıklı olarak egemenliklere saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. ABD'NİN MİLLÎ GÜVENLİK STRATEJİSİNDEKİ BAZI İFADELER AVRUPALILAR TARAFINDAN TEPKİYLE KARŞILANMIŞTI ABD'nin 5 Aralık’ta yayımlanan millî güvenlik stratejisinde, Avrupa'da halihazırda izlenen mevcut politika eğilimlerinin sürmesi halinde, kıtanın "20 yıl veya daha kısa bir sürede tanınmaz hale geleceği" ve ekonomik gerilemenin "medeniyet silinmesi gibi gerçek ve daha çarpıcı bir olasılığın" gölgesinde olduğu öne sürülmüştü. "Bazı Avrupa ülkelerinin güvenilir müttefikler olarak kalmaya yetecek kadar güçlü ekonomilere ve ordulara sahip olup olmayacağı henüz belli değil." denilen belgede, Avrupa Birliği (AB) ve bazı ulus ötesi kuruluşların "siyasi özgürlük ve egemenliği baltalayan" faaliyetlerde bulunduğu, göç politikalarının "çatışma oluşturduğu" iddia edilmişti. Avrupa bölgesinin sorunları arasında ifade özgürlüğünün sansürlenmesi ve siyasi muhalefetin bastırılması, doğum oranlarının düşmesi ve millî kimlik ve öz güven kaybı olduğu belirtilerek, "vatansever Avrupa partilerinin" bölgede artan etkisi övülmüştü. Belgede, NATO ittifakının geleceğine yönelik "en geç birkaç on yıl içinde bazı NATO üyelerinin çoğunluğunun Avrupalı olmaması oldukça olası" değerlendirmesi yapılarak NATO'nun sürekli genişleyen bir ittifak olduğu algısına son verilmesi gerektiği belirtilmişti. Avrupa ülkelerinin "siyasi krize sıkıştıklarında kendilerini yeniden yapılandıramadıkları" savunulan belgede, "Avrupa, ABD için stratejik ve kültürel açıdan hayati önem taşıyor." ifadelerine yer verilmişti. Ayrıca, "Avrupa'yı göz ardı edemeyiz. Amerikan diplomasisi, Avrupa uluslarının bireysel karakterlerinin ve tarihlerinin pişmanlık duymadan kutlanmasını savunmaya devam etmeli." denilmişti.. Belgede Avrupa’ya ilişkin bu ifadeler başta birlik olmak üzere bazı kıta ülkeleri siyasetçileri tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

İtalya Başbakanı Meloni: Avrupa büyük olmak istiyorsa, kendini savunabilmelidir Haber

İtalya Başbakanı Meloni: Avrupa büyük olmak istiyorsa, kendini savunabilmelidir

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İtalyan televizyon kanalı LA7'ye verdiği röportajda, iç ve dış politikadaki gelişmelere dair değerlendirmede bulundu. MELONİ: ABD İLE AB ARASINDAKİ İLİŞKİLERDE BİR ÇATLAK GÖRMÜYORUM Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetiminin bugün açıkladığı ve "Avrupa'nın kendi ayakları üzerinde durabilmesi" gerektiğini belirten yeni millî güvenlik stratejisine ilişkin Meloni, "Avrupa büyük olmak istiyorsa, kendini savunabilmelidir. Güvenliği başkasına devrettiğinizde, bunun bir bedeli olacağını bilmelisiniz. NATO zirvesinde yaşanan şey tam olarak budur, beni şaşırtmadı. Bunun kaçınılmaz bir süreç ve bizim için bir fırsat olduğunu biliyoruz. Elbette savunmanın, ekonomik bir maliyeti vardır ve siyasi özgürlük getirir." ifadelerini kullandı. Meloni, "ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerde bir çatlak görmüyorum." diyerek, ABD’nin stratejik belgesinde, Avrupa siyasetine dair yapılan değerlendirmelerin bazılarına katıldığını, bu belgenin ABD-Avrupa tartışmasında uzun zamandır var olan durumu daha iddialı tonda dile getirdiğini söyledi. MELONİ: UKRAYNA KONUSUNDA BAŞINDAN BERİ NETİZ İtalya'nın Ukrayna'ya desteğine ilişkin ülkesinde yaşanan tartışmalara değinen Meloni, hükûmetinin tutumunun başından beri net olduğunu ve barışı inşa etmek için Ukrayna’yı desteklediklerini ayrıca barışın sadece iyi niyetle değil, caydırıcılıkla inşa edilebileceğini ifade etti. Öte yandan iç politikaya ilişkin olarak Başbakan Meloni, ekim sonunda parlamentonun nihai onay verdiği ve gelecek bahar aylarında referanduma sunulması beklenen yargı reformunun onaylanmasının, hükûmet için değil, ülke için önemli olduğunu kaydetti.

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: Rusya son 100 yılda kendisine hiç saldırmayan 19 ülkeyi işgal etti Haber

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: Rusya son 100 yılda kendisine hiç saldırmayan 19 ülkeyi işgal etti

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Viyana'daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Rusya'nın son 100 yılda tam 19 ülkeyi işgal ettiğini hatırlattı. Kallas, AB üyelerine, Rusya'yı sınırları zorla değiştirme arzusundan caydıracak adımlar atma çağrısında bulundu ve Ukrayna'daki barışın Rusya'dan taviz alınmasına bağlı olduğunu vurguladı. Konuşmasında AGİT’in "hiç yoktan ortaya çıkmadığını", acı verici tarihsel deneyimlerin bir sonucu olduğunu vurguladı. Rusya'nın saldırgan tarihine dikkat çeken Kallas şunları kaydetti: Son 100 yılda Rusya, en az 19 ülkeyi işgal etti; bunların çoğu bu masada temsil ediliyor ve bazıları tam üç ile dört kez işgal edildi. Bu 19 ülkenin hiçbiri Rusya'ya asla saldırmadı veya topraklarını işgal etmedi. “RUS TARAFINDAN TAVİZLER ALINMALI” AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, Ukrayna'ya ilişkin herhangi bir barış anlaşmasında odak noktasının, "Rus tarafından saldırganlığı durduracak ve sınırları zorla değiştirme arzusunu yitirecek şekilde nasıl tavizler alınacağı" olması gerektiğini vurguladı. Barışa giden tek yolun Rusya üzerindeki baskının artırılması ve Ukrayna'ya verilen desteğin güçlendirilmesinden geçtiğini vurgulayan Kallas, "Avrupa Birliği, yolunda kalacaktır; zira yalnızca Rusya üzerindeki daha büyük baskı ve Ukrayna'ya daha büyük destek, dengeyi değiştirecek ve barış umudu verecektir. Rusya'nın savaş mekanizmasını finanse etme imkanlarını azaltmak önemlidir." ifadelerini kullandı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Avrupa Konseyi Başkanı Costa ile görüştü Haber

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Avrupa Konseyi Başkanı Costa ile görüştü

Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, 4 Aralık 2025 tarihinde, Kazakistan’a gerçekleştirdiği ilk resmî ziyaret kapsamında Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı Akorda'da bir araya geldi. Görüşme kapsamında, Kazakistan ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki iş birliği konuları konuşuldu. Ulaşım, lojistik, dijitaleşme, enerji, kritik mineraller, tarım ve büyüme potansiyeli gösteren diğer alanlara ise özel önem verildi. “KAZAKİSTAN VE AB, SAYGI TEMELLİ, GÜÇLÜ VE ANLAMLI BİR ORTAKLIĞA SAHİPTİR” Tokayev, “Ziyaretiniz, tam kapsamlı Kazakistan ve AB iş birliğini genişletmeye hazır olduğumuzun bir başka göstergesi niteliğindedir. Kazakistan ve AB, saygı temelli, güçlü ve anlamlı bir ortaklığa sahiptir. Siyasi diyaloğumuz, ortak menfaatlerimizin olduğu birçok alanda dinamizmle ilerlemektedir. Bu bağlamda, birkaç gün önce Brüksel’de tertip edilen AB ve Kazakistan İş Birliği Konseyi'nde varılan sonuçlara takdirlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı. Tokayev, aynı zamanda; enerji, ulaşım, dijitalleme ve endüstri alanında Kazakistan’da faaliyet gösteren 4 bin Avrupa menşeli firmanın olmasını memnuniyetle karşılayarak, Kazakistan’ın, Avrupa kökenli şirketler adına istikrarlı ve şeffaf bir yatırım ortamı yaratacağını belirtti. Bununla birlikte, 5 binden fazla Kazak öğrencinin ve akademisyenin AB ülkelerinde eğitim gördüğü AB projeleri adına minnettarlığını dile getiren Tokayev, AB’nin sürdürülebilir kalkınma üzerine ortak menfaatler adına katkı sağlayan C5+EU forumu ile Türkistan coğrafyası ile aktif olarak etkileşimde bulunmasının önemini vurguladı. KAZAKİSTAN VE AB ARASINDA İLERLEYEN İŞ BİRLİĞİ Tokayev’e, gösterdiği sıcak karşılama adına teşekkürlerini ileten Costa, Kazakistan ile AB arasındaki iş birliğinin ivme kazanmasını takdir ederek, AB’nin, söz konusu kapsamlı iş birliğini daha da ileriye götürmek üzere hazır olduğunu vurguladı. Kazakistan ve AB’nin, BM Şartı’nda yer alan ilkelerin temelleri üzerine inşa edilen, kurallara dayalı uluslararası düzenin ve multilateralismin olduğu bir dünya vizyonunu paylaştığının altını çizen Costa, söz konusu ilkelerin güvenlik, istikrar ve küresel refahın temelini oluşturduğunu kaydetti. Bugünün dünyasında Türkistan coğrafyası ile iş birliği yapmanın önemine işaret eden Costa, Tokayev’in, Kafkasya bölgesinde barışı sağlamaya yönelik çabalarını takdir etti. Ayrıca, Kafkasya bölgesindeki güvenliğin, Avrupa ile Karadeniz ve Kafkasya’yı birleştirecek Trans-Hazar Uluslararası Ulaşım Koridoru’nun geliştirilmesi adına yeni fırsatlar yarattığını beyan eden Costa, şu ifadelere yer verdi: Son on yıl içerisinde AB, Kazakistan’ın en büyük ticari ortağı ve yabancı yatırımcısı olmuştur. Bununla birlikte, Kazakistan, hem ekonomik güvenliğimizin anahtarı hem de en büyük petrol ve uranyum tedarikçimiz olmuştur. Böylelikle, lişkilerimizi ve ekonomik bağlarımızı güçlendirmek adına yeni bir sayfa açtığımız ortadadır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.