SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avustralya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Avustralya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avustralya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Avustralya Başbakanı: Ukrayna'ya asker gönderilmesi değerlendirilebilir Haber

Avustralya Başbakanı: Ukrayna'ya asker gönderilmesi değerlendirilebilir

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, teklif geldiği takdirde hükûmetinin çok milletli bir barış gücünün parçası olarak Ukrayna'ya asker gönderme önerisini değerlendireceğini söyledi. The Guardian gazetesinin 4 Mart 2025 tarihli haberine göre; Albanese, Avustralya’nın başkenti Sidney’de düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Albanese, kendisine yöneltilen Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna’ya yönelik askerî yardımı durdurma kararına ilişkin soruya cevap verdi.  UKRAYNA’NIN YANINDAYIZ Bu çerçevede Albanese, “irredentist” Rusya’nın Ukrayna topraklarındaki 10 yılı aşkın süredir devam eden saldırganlığı ve işgal girişimine karşı olarak, Avustralya’nın Ukrayna’ya olan desteğini yineledi ve “Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın ve Ukrayna halkının doğal egemenliklerini savunmak için verdikleri cesur mücadelenin yanındayız.” şeklinde konuştu. Ayrıca Albanese, Ukrayna'nın uluslararası hukukun üstünlüğü için daha geniş bir mücadele verdiğini vurguladı ve “Avustralya'nın yardıma hazır olduğunu” söyledi. Ayrıca Albanese, Avustralya'nın Ukrayna’ya hâlihazırda 1,5 milyar dolar katkı sağladığını ve bunun 1,3 milyar dolarının doğrudan askerî yardım olarak verildiğini kaydetti. “AVUSTRALYA ASKER GÖNDERMEYİ DÜŞÜNEBİLİR” Öte yandan Birleşik Krallık başkenti Londra’da tertip edilen "Geleceğimizi Güvence Altına Alıyoruz" (Securing Our Future) zirvesi bağlamında konuşan Albanese; Avustralya botlarının sahaya inmesine yönelik bir öneriyi “değerlendirmeye açık” olduğunu söyledi. Albanese, “Şu anda potansiyel barışı koruma konusunda tartışmalar var ve hükûmetimin bakış açısına göre, Avustralya tarihsel olarak bir dizi barışı koruma alanında önemli bir rol oynadığı için ileriye dönük her türlü öneriyi değerlendirmeye açığız.” dedi. Ayrıca Albanese, masada somut bir öneri olmadığını ve Avustralya’dan askerî katkının istenmediğini açıkladı. Buna karşın, “Tartışılmakta olan öneriler var. Eğer bir talep gelirse bunu dikkate alırız.” ifadelerini de kullandı. “UKRAYNA’NIN YANINDA OLMAMIZ MİLLÎ ÇIKARIMIZADIR” Albanese aynı zamanda, “Avustralya'nın dış politikasıyla ilgili olarak, dış politikamızı Avustralya belirler. Ukrayna'nın yanında durmak Avustralya'nın millî çıkarınadır ve hükûmetimiz de bunu yapmaktadır.” şeklinde ekledi. “PUTİN ÖDÜLLENDİRİLMEMELİ” Bununla birlikte Ukrayna’da barış görmek istediklerini yineleyen Albanese, “Ancak Rusya'nın yasa dışı ve ahlak dışı eylemlerinin ödüllendirilmediğinden ve (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin ile emperyalist tasarımlarının ödüllendirilmediğinden ya da teşvik edilmediğinden emin olmak istiyoruz.” dedi. Öte yandan ABD’nin “Avustralya’nın önemli bir müttefiki” olduğunu kaydeden Albanese, “Bu milletlerimiz arasında bir ittifaktır.” dedi. GELECEĞİMİZİ GÜVENCE ALTINA ALIYORUZ ZİRVESİ’NDEN NE SONUÇ ÇIKTI "Geleceğimizi Güvence Altına Alıyoruz" başlığı altında tertip edilen zirveye; Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Polonya Başbakanı Donald Tusk, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Romanya Geçici Cumhurbaşkanı Ilie Bolojan, Hollanda Başbakanı Dick Schoof, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, Çekya Başbakanı Petr Fiala, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Türkiye Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın katılımıyla gerçekleşti. Birleşik Krallık Başbakanı Keir Stamer, gerçekleşen zirvede mutabık kalınan konuları ise şu ifadelerle açıklamıştı: İlk olarak, Ukrayna'yı güçlendirmek için askerî yardım akışını sürdürecek ve Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı artırmaya devam edeceğiz. İkinci olarak, kalıcı bir barışın Ukrayna'nın egemenliğini ve güvenliğini sağlaması gerektiği konusunda mutabık kaldık. Ve Ukrayna masada olmalıdır. Üçüncüsü, bir barış anlaşması durumunda, gelecekteki herhangi bir işgali caydırmak için Ukrayna'nın kendi savunma kapasitesini artırmaya devam edeceğiz. Dördüncü olarak, Ukrayna'da bir anlaşmayı savunmak ve barışı garanti altına almak için bir 'gönüllüler koalisyonu' geliştirmeye devam edeceğiz. Her millet kendini katkıda bulunabilecek durumda hissetmeyecektir. Ancak bu geri çekileceğimiz anlamına gelmemelidir. Bunun yerine, gönüllü olanlar planlamalarını şimdi gerçek bir aciliyetle yoğunlaştıracaklardır. Birleşik Krallık, diğerleriyle birlikte bunu karada botlarla ve havada uçaklarla desteklemeye hazırdır.

Rusların esir aldığı Avustralyalı askerin infaz edildiği öne sürüldü! Haber

Rusların esir aldığı Avustralyalı askerin infaz edildiği öne sürüldü!

Ukrayna saflarında savaşan Avustralya vatandaşı Oscar Jenkins’in, 2024’ün aralık ayında işgalci Rusya tarafından esir alındığı ortaya çıktı. Seven News’in 14 Ocak 2025 tarihinde gündeme getirdiği habere göre; Ukrayna kaynakları, Jenkins’in Rusya esareti altında idam edildiğini açıkladı. Bunun üzerine açıklama yapan Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, 15 Ocak 2025 tarihinde bir basın toplantısı düzenledi. Albenese, Kremlin hükûmetinden acil açıklama beklediğini vurguladı ve mevcut durumdan dolayı ciddi derecede endişe duyduğunu belirtti. “AVUSTRALYA HÜKÛMETİ MÜMKÜN OLAN EN GÜÇLÜ ADIMI ATACAKTIR” Avustralya’daki Rusya Büyükelçiliğini aradıklarını söyleyen Albanese, “Gerçeklerin ortaya çıkmasını bekleyeceğiz. Ancak Oscar Jenkins'e herhangi bir zarar verilmişse, bu kesinlikle kınanacak bir durumdur. Ve Avustralya hükûmeti mümkün olan en güçlü adımı atacaktır” dedi. Öte yandan Albanese, Kanberra hükûmetinin ne gibi adımlar atabileceği konusunda ayrıntı vermekten kaçındı.  UZUN ZAMAN SONRA ESARET ALTINDA ÖLEN AVUSTRALYALI ASKER Jenkins'in, Ukrayna saflarındaki uluslararası bir lejyona bağlı tugaya katıldığı düşünülüyor. Bununla birlikte ABC News’e göre en az yedi Avustralyalının Ukrayna'da savaşırken öldüğüne inanılıyor. Buna rağmen savaşan Avustralya askerlerinin, esir tutulurken öldüğüne dair bir bilgi bulunmuyordu.  Oscar Jenkins’in öldürülmüş olması hâlinde Jenkins, yarım yüzyıldan uzun bir süredir savaş esiri olarak tutulurken ölen ilk Avustralyalı olacak. Öyle ki Avustralya Savaş Anıtı'na göre, bu koşullar altında ölen son kişi, 1950'lerde Kore Savaşı sırasında esir alınan H.W. Madden'di.

Ukrayna Savunma Bakanı Umerov, Avustralya ile savunma iş birliğini görüştü Haber

Ukrayna Savunma Bakanı Umerov, Avustralya ile savunma iş birliğini görüştü

Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, 18 Aralık 2024 tarihinde Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong başkanlığındaki bir heyetle görüştü. Umerov, görüşmenin detaylarıyla ilgili bir açıklama yaptı. AVUSTRALYA İLE SAVUNMA İŞ BİRLİĞİ ÖNEM ARZ EDİYOR Bakan Umerov, açıklamasında Avustralya ile savunma iş birliğinin güçlendirildiğini belirtti. Görüşmede savaşın güncel durumu, Ukraynalı askerlere silah ve teçhizat sağlanması ele alınırken aynı zamanda ortak savunma sanayi projelerine de değinildi. Bakan, açıklamasında Avustralya ve Ukrayna arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekerken, "Özellikle uzun menzilli füze silahlı olmak üzere insansız hava araçlarının üretiminde Avustralyalı şirketlerin finansmanına ve katılımına güveniyoruz. Avustralya ile savunma iş birliğinin derinleştirilmesi, özgür dünyanın güvenliğinin güçlendirilmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır. Ortak hedefimiz Ukrayna'nın zaferi ve uluslararası düzenin korunmasıdır." ifadelerini kullandı. KUZEY KORELİ ASKERLER GÜNDEMDE Ayrıca Umerov, Rusya safında Ukrayna'ya karşı savaşan Kuzey Kore birliklerini ele aldıklarını belirtti. Bakan, "Kuzey Kore birliklerinin savaşa dahil olması hem Ukrayna hem de Avustralya için ortak tehdit oluşturduğundan bu iş birliğini geliştirmeye kararlıyız." açıklamasını yaptı. Aynı zamanda Avustralya'nın, NATO üyesi olmayan ülkeler arasında en fazla askerî yardım sağlayan ülke konumunda olduğu da vurgulandı.

Avustralya'da Uygur Dostluk Grubu kuruldu Haber

Avustralya'da Uygur Dostluk Grubu kuruldu

Yurt dışında yaşayan Uygur Türkleri ana vatanları için mücadelesini sürdürüyor. Bu kapsamda 12 Aralık 2024 tarihinde Avustralya'nın Adelaide şehrinde bulunan Güney Avustralya Parlamentosunda özel bir toplantı düzenlendi. Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, Parlamento Üyesi Tony Zappia, Avustralya Uygur Tanrı Dağı Kadınlar Derneği üyeleri ve Adelaide'de yaşayan Uygurların katılımıyla düzenlenen toplantıda, Avustralya Uygur Dostluk Grubunun kurulduğu duyuruldu. AVUSTRALYA UYGUR TANRI DAĞI KADINLAR DERNEĞİ Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ve diğer parlamenterlerin katıldığı bu dostluk grubunun kuruluşunun duyurulduğu törende, Avustralya Parlamentosu Üyesi Zappia, açılış konuşması yaptı. Zappia konuşmasında, "Avustralya Uygur Tanrı Dağı Kadınlar Derneği, uzun yıllardır bu dostluk grubunun kurulması için yoğun çaba harcamış ve bu konuda birçok faaliyet gerçekleştirmişti" ifadelerini kullandı. Zappia ayrıca Çin'in Uygurlar'a karşı uyguladığı baskıları kınadığını ve bu konuda gördüğü endişeleri hükumete ilettiğini belirtti. Zappia, 2017 yılından itibaren milyonlarca Uygurun eğitim kamplarında hapiste olduğunu ve burada fiziki ve psikolojik işkencelere tabi tutulduğunu vurguladı. Daha sonra dernek başkanı Ramila Çanişiva, grubun kuruluş süreci ve bundan sonra yapılacak faaliyetlerle ilgili ayrıntılı bilgi verdi. İLK HEDEF UYGUR MÜLTECİLERİN DURUMU Avustralya Uygur Dostluk Grubu faaliyet planları arasında; Kanada gibi Avustralya Parlamentosunda mülteci durumundaki Uygur Türkleri için bazı kararların alınması, Çinli yetkililere karşı cezai yaptırımlar uygulanması ve Çin şirketlerinin Uygurların zorla çalıştırılmasındaki rolleriyle ilgili yasal önlemler alınması gibi önemli hedefleri içeriyor. AVUSTRALYA'DA UYGURLARIN HUKUK MÜCADELESİNE DESTEK Avustralya'da yaşayan önde gelen Uygur entelektüellerinden olan Ahmet İgemberdi, bu dostluk grubunun kurulmasının tarihi bir öneme sahip olduğunu ifade etti. İgemberdi konuya ilişkin yaptığı açıklamasında, "Bu dostluk grubunun kurulması için biz çok zor yollar kat ettik ve sonunda bunu hayata geçirdik. Bu dostluk grubunda, Uygurların zor durumuna duyarlı ve yardım etmeye istekli, her türlü partiden bir grup parlamento üyesi ve danışman bulunması bizi son derece mutlu etti. Bu dostluk grubunun, Avustralya ve yurt dışındaki Uygurların insan haklarını ve güvenliğini korumak için etkili faaliyetler yürüteceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı. AVUSTRALYA'DA 5 BİNDEN FAZLA UYGUR TÜRKÜ YAŞIYOR Avustralya'da 5 binden fazla Uygur yaşıyor ve bunların büyük kısmı 1980-2000 yılları arasında ülkeye göç etti. Adelaide, Avustralya'daki en yoğun Uygur nüfusuna sahip şehirlerden biri olup, burada 1200'den fazla Uygur Türkü yaşıyor. Uygurlar, milli kültürlerini ve kimliklerini korumak için eğitim kurumları açıyor ve çeşitli kültürel ve dini etkinlikler düzenliyor. Bu topluluk, aynı zamanda Doğu Türkistan’daki halkın siyasi ve milli kimliklerinin savunulması konusunda da çalışmalarını sürdürüyor.

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong,  Rusya-Kuzey Kore ilişkilerine tepki gösterdi Haber

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong, Rusya-Kuzey Kore ilişkilerine tepki gösterdi

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul ile görüşmesinin ardından 30 Temmuz 2024 tarihinde Paju kentinde gazetecilere açıklama yaptı. Wong, Kuzey Kore ile Rusya arasındaki güvenlik anlaşmasının istikrar bozucu ve dünya için riskli olduğunu vurguladı. Wong, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında imzalanan güvenlik anlaşmasına ilişkin, "Rusya'nın barışa katkı sağlamayan, aksine gerginliği tırmandıran davranışlarda bulunduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı. “BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARININ AÇIK BİR İHLALİ” Wong, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kuzey Kore'den Rusya'ya sürekli silah transferi yapılması, BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık bir ihlalidir." dedi. Cho ise görüşmede Kuzey Kore ve Rusya'nın askeri iş birliği konusundaki endişelerini dile getirdiklerini belirterek "Kore ve Avustralya olarak bölgede kurallara dayalı düzeni koruma vizyonumuzda aynı fikirdeyiz." şeklinde konuştu. RUSYA-KUZEY KORE İTTİFAKINDA YENİ SEVİYE Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 yıl aradan sonra 18-19 Haziran 2024 tarihlerinde  Kuzey Kore’ye resmî ziyaret gerçekleştirmişti. Rusya ile Kuzey Kore arasında kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması imzalanmıştı. Ayrıca, iki ülke hükûmetleri arasında sağlık, tıp eğitimi ve bilim alanı ile ilgili ve Tumannaya Nehri'nde sınır otomobil yolu köprüsünün inşasına ilişkin anlaşmalar imzalanmıştı. Jong-un ile Putin arasında gerçekleşen görüşme sonrasında düzenlenen toplantıda konuşan Putin, anlaşmanın "imzacı taraflardan birine yönelik bir saldırı durumunda karşılıklı yardım sağlanmasını içerdiğini" söylemişti. Kim Jong-un ise, Rusya'yı "en dürüst dost ve müttefik" olarak nitelendirirken, Putin'den "Kore halkının en sevgili dostu" olarak bahsetmişti.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Sidney’de Kuzey Kıbrıs Türk Derneğini ziyaret etti Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Sidney’de Kuzey Kıbrıs Türk Derneğini ziyaret etti

Kıbrıslı Türklerin Avustralya'daki 80. yılında kültür ve geleneklerini yaşatmak amacıyla düzenlenen festival ve etkinliklerine katılmak üzere Avustralya’da bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 25 Mayıs 2024 tarihinde Sidney'deki en eski Kıbrıs Türk derneği olan; Kuzey Kıbrıs Türk Derneğini (Northern Cyprus Turkish Association of New South Wales) ziyaret etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin Avustralya Büyükelçisi Ufuk Gezer'in de yer aldığı programda, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Derneği Başkanı Müge Hüdaverdi, dernek yetkilileri ve üyeleri tarafından karşılandı. "KKTC İLE İLİŞKİLERİNİZİ VE BAĞLARINIZI GÜÇLENDİRMEK İSTİYORUZ" Cumhurbaşkanı Tatar, dernek yetkilileri ile yaptığı toplantıda, Avustralya’yı ziyaret eden ilk KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu belirterek, “80. yıl çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bu çerçevede, Sidney ve Melbourne'de düzenlenen çok sayıda kutlamaya buradaki Kıbrıslı Türklerle katılmak için buradayım. Vatanınızdan binlerce kilometre uzakta olsanız da kalbiniz ve düşünceleriniz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yledir. Biz de KKTC’de, Avustralya'daki Kıbrıs Türklerini de hiçbir zaman unutmadık ve buradaki varlığınızı çok önemsiyor, KKTC ile ilişkilerinizi ve bağlarınızı güçlendirmek istiyoruz." dedi. Derneğin kurucusu olan Boral Avni'yi ve aynı zamanda derneğin Sidney'deki mevcut binasının ilk başkanı olan Adil Nami'yi saygıyla anan Cumhurbaşkanı Tatar, Sidney ve Melbourne merkezli sivil toplum kuruluşlarıyla pandemi dönemine kadar uzanan çok sayıda çevrim içi toplantı yapıldığını kaydetti. "Avustralya'da yaşayan Kıbrıslı Türklere büyük önem veriyorum" diyen Tatar, 3 yılı aşkın süredir Avustralya’yı ziyaret etmesi için davet aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca, “Sizi, Kıbrıs Türk kimliğinizi kaybetmeden dünyanın diğer ucunda başarılı bir şekilde kimliğinizi koruduğunuz için takdir ediyorum” ifadelerini kullandı. "KIBRISLI TÜRKLERİN AVUSTRALYA'YA GİDİŞİ 1940'LARA KADAR UZANIYOR" “Avustralya'daki Kıbrıslı Türklerin öyküsü, İngiliz sömürgesi döneminde Kıbrıs Türk halkına uygulanan baskılar nedeniyle ve sonrasında adayı Yunanistan'la birleştirmeyi amaçlayan Kıbrıslı Rumların zulümlerinden, soykırım ve saldırılarından kaçmak için Kıbrıslı Türklerin ülkeye ilk ayak bastıkları 1940'lı yıllara kadar uzanıyor” şeklinde konuşan Tatar, o dönemde Kıbrıs'taki durum nedeniyle Kıbrıs Türklerin Anavatan Türkiye'ye, İngiltere'ye, Avustralya'ya ve dünyanın diğer bölgelerine göç etmek zorunda kaldıklarını söyledi.   Avustralya'ya ilk gelen Kıbrıslı Türkleri yad eden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları söyledi: "Hepiniz Avustralya'nın gelişmesine ve refahına katkıda bulunuyorsunuz ve burada farklı sektörlerde kendinizi topluma kabul ettirdiniz, birçoğunuz başarılı girişimciler, doktorlar, iş insanları oldunuz ve hatta bazıları siyasete girdi. Yurt dışında yaşamış ve eğitim görmüş biri olarak vatanınız olan KKTC'ye duyduğunuz sevgiyi ve tutkuyu iyi biliyorum. Kalplerinizin bizimle olduğunu ve Kıbrıslı Türkler için adalet istediğinizi biliyorum.” YENİ VİZYONUMUZ: İKİ DEVLET Cumhurbaşkanı Tatar, öz vatanlarından binlerce kilometre uzakta olmasına rağmen her Kıbrıslı Türk'ün, özellikle de gençlerin, Kıbrıs'taki gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini ifade etti. Tatar, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüze dayalı iki devletli çözüm için yeni bir vizyon ve duruş ortaya koyduklarını belirterek, konuşmasında "Bugün söylediklerim Kıbrıs Adası’ndaki gerçeklerdir. Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve iki devlet vardır. Kıbrıs Türk halkı, yarım asırdan fazla bir süredir, Rum eski Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis'in de belirttiği gibi, Kıbrıs Rum tarafınca en az 15 kez reddedilen bir çözüme varmak için yoğun bir şekilde çalışmıştır” cümlelerine yer verdi. "Kıbrıs'ta doğuştan gelen haklarımıza, yani egemen eşitliğimize ve eşit uluslararası statümüze dayanan gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüme yönelik yeni vizyonum nedeniyle halkım tarafından seçildim.” diyen Tatar, Kıbrıs Rum tarafının Nisan 2004'te ayrı ayrı yapılan eş zamanlı referandumlarda yüzde 76 oranında hayır oyuyla bir çözüm planını reddettiğini, Kıbrıs Türk halkının ise yüzde 65 oranında kabul ettiğini, buna rağmen Kıbrıslı Rumların tek taraflı AB üyesi olduğunu, Kıbrıs Türk halkına uluslararası toplum tarafından uygulanan izolasyonların ise verilen sözlere rağmen devam ettiğini kaydetti. Federal çözüme yönelik son girişimin Temmuz 2017'de Crans-Montana'da başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, devamında şöyle konuştu: "Tekrarlanan başarısızlıklar, Kıbrıslı Rumların kendilerini Kıbrıslı Türkler ile eşit olarak kabul etmeyen, güç ve refahı paylaşmayan zihniyetini sürdürdüğünü açıkça göstermektedir. Bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olan Anavatan ve Garantör ülke Türkiye'nin de tam desteklediği yeni siyasetle, Kıbrıs'ta yeni bir sayfa açarak, bugüne kadar yalnızca statükoyu korumaya hizmet eden aynı eski temelde ısrar etmektense federal çerçevenin dışında düşünmenin ve ileriye bakmanın zamanının geldiğini tüm dünyaya anlatmaya devam ediyoruz.” Cumhurbaşkanı Tatar, yeni ve resmi bir süreç başlatmak için BM Genel Sekreterinin 6 aylık bir süre için görevlendirilen kişisel temsilci atanmasının ardından ortak zeminin var olup olmadığının araştırılması amacıyla bir çalışmanın devam ettiğini belirtti. Tatar, kişisel temsilciyle "doğuştan gelen haklarımızın yeniden teyit edilmesi ve kabul edilmesi gerektiğini" konusunda görüştüğünü anlatarak, uluslararası toplumun uyguladığı izolasyonların sona ereceğine yönelik verilen sözleri de kendisine hatırlattığını söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, vizyonunun iki egemen devletin iş birliğine dayalı bir ilişki içinde iyi komşuluk ilişkileri içinde bir çözümün ancak sürdürülebilir ve kalıcı olacağını kişisel temsilciye anlattığını kaydetti.   “ARAMIZDAKİ KÖPRÜYÜ GÜÇLENDİRMEK İÇİN BURADAYIM” Cumhurbaşkanı Tatar, Sidney'de kurulan en eski Kıbrıs Türk Derneğini ziyaret etmekten onur duyduğunu ifade ederek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı. “Hepinizi kucaklamak, başarılarınızı takdir ettiğimi göstermek için Avustralya'yı ziyaret ediyorum. Sizleri dayanışma ve birlik içinde hareket etmeye çağırıyorum. Dünya uluslarının ve insanlarının sahip olduğu adalet ve eşit statü, eşit muamele ve eşit fırsatlar için mücadelemizi sürdürürken, kalplerimiz vatanımızın refahı ve geleceği için birlikte atıyor. Atalarınızın vatanını unutmamak için sizleri KKTC'ye yatırım yapmaya çağırıyorum. Aramızdaki köprüyü güçlendirmek için buradayım. Her biriniz egemenliğinin ve devletinin kabulü için mücadele eden çok şerefli bir halkın mensubusunuz.” “BUGÜN BİZİM BAYRAMIMIZ” Dernek başkanı Müge Hüdaverdi ise yaptığı konuşmada, "Bugün bizim bayramımız. Kıbrıs Türk toplumu olarak 80 yıldır bu anı bekliyorduk. Sonunda KKTC Cumhurbaşkanımız aramızda" dedi. Bugün Avustralya'da yaklaşık 100 bin Kıbrıslı Türk'ün yaşadığını belirten Hüdaverdi, “Bugün burada 1960'lı ve 1970'li yıllarda kendilerine karşı uygulanan şiddet karşısında çocukları ve torunları için daha iyi bir gelecek kurmak için Kıbrıs Adası’ndan Avustralya'ya gelen birçok Kıbrıslı Türk var” ifadelerini kullandı. Kıbrıslı Türklerin "barışçıl ve çalışkan insanlar" olduğunu vurgulayan Hüdaverdi, "Halkımızın yaklaşık 80 yıl önce Avustralya'ya getirmiş olduğu zengin bir kültürel miras var." şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.