SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Batı Trakya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Batı Trakya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Batı Trakya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ABTTF'den Yunan Bakan Yardımcısına çifte standart tepkisi Haber

ABTTF'den Yunan Bakan Yardımcısına çifte standart tepkisi

Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Haris Theoharis, Arnavutluk'un Yukarı Pogoni bölgesindeki yol ağının iyileştirme projesinin açılış töreninde Arnavutluk'ta yaşayan Yunan azınlığın iki ülke arasında "değerli ve canlı bir dostluk ve iş birliği bağı" oluşturduğunu söyledi. Bakan Yardımcısı Theoharis, Yunanistan’ın bu azınlığın Arnavut toplumunun ayrılmaz bir parçası olarak her iki ülkenin refahına ve kalkınmasına katkı sunmasını arzuladığını da dile getirdi. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) söz konusu açıklamaların ardından Theoharis'e tepki göstererek Yunanistan hükûmetinin kendi ülke sınırları içidneki Batı Trakya Türk azınlığa aynı hassasiyeti göstermediğini, çifte standart uyguladığını belirtti. ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu yazılı açıklamasında, Yunanistan’ın Arnavutluk’tan Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde azınlık haklarının korunmasını talep ettiğini ancak aynı hakları ülke içindeki Batı Trakya Türk toplumuna tanımadığının altını çizdi. Habipoğlu yaptığı eleştiride, "Ülkemiz Yunanistan’ın Dışişleri Bakan Yardımcısı Haris Theoharis’ın Arnavutluk’taki Yunan azınlığının haklarını gözetmesi gayet doğal ve anlaşılır. Ancak ülkemizin aynı hassasiyeti Yunan vatandaşı olan Batı Trakya Türk toplumu için de göstermesini beklerdik. Ülkemiz AB’ye katılım sürecindeki Arnavutluk’tan Yunan azınlığının haklarının tam güvence altına alınmasını istiyor ama 1981’den beri AB’nin bir üyesi olarak toplumumuzun hak ve özgürlüklerini sistematik bir şekilde ihlâl ediyor." ifadelerini kullandı. Yunanistan'ın Türk azınlığının Lozan Anlaşması'nda elde ettiği haklarını hiçe saydığına, Türk adı geçen dernekleri kapattığına işaret eden Habipoğlu, "İnsan ve azınlık haklarında çifte standart olmaz ama ülkemiz yıllardır bunu yapıyor." dedi. Yunanistan'ın Arnavutluk'un AB'ye giriş sürecine şart koştuğunu belirten Habipoğlu, "Millî azınlıklara saygı gösterilmesi ve korunmasını içeren Kopenhag Kriterleri’nin sadece AB’ye aday ülkeler için değil AB’nin mevcut üyeleri ve dolayısıyla kendisi için de geçerli olduğunu ne zaman idrak edecek?" diyerek tepki gösterdi.

FUEN, Yunanistan'ın Türk azınlığına yönelik insan hakları ihlâllerini raporladı Haber

FUEN, Yunanistan'ın Türk azınlığına yönelik insan hakları ihlâllerini raporladı

Avrupa Milletleri Federal Birliği (FUEN) Yunanistan'ın Batı Trakya Türk toplumu, Rodos ve İstanköy Türklerine yönelik insan hakları ihlâllerini gündeme taşıyan bir analiz yayımladı. FUEN tarafından oluşturulan Avrupa'daki Türklerin yaşadığı insan hakları ihlâllerini ele alan "MinorityMonitor.eu" platformunda Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) ve Rodos, İstanköy ve Oniki Adalar Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğinin (ROİSDER) 2013-2024 yılları arasında kayda geçtiği 18 kararın değerlendirilmesi hakkında rapor hazırladı. Yunanistan'ın Batı Trakya'daki insan hakları ihlâlleri ise şu şekilde sıralandı: "Atina 2020: Türk Azınlığına Casus Denildi", "İskeçe: Türk Azınlık Örgütünün Kaydının Reddedilmesi", "Müslüman Türk Toplumunun Dini Liderinin Seçmesinin Engellenmesi", "Komotini 2020: Batı Trakyalı Bir Türk Tarafından Yaptırılan Çeşmeye Saldırı" ve "Yunanistan'ın Müslüman Türk Toplumuna Yönelik Ayrımcılık Yapması, Ayrıca İç Din İşlerinde Özerklik Haklarının Ellerinden Alınması" Böylelikle Yunanistan'daki Türk azınlığın Lozan Anlaşması kapsamında elde ettiği kimlik, dini değer, örgütlenme ve eğitim gibi haklarının elinden alındığı bir kez daha kanıtlandı. FUEN, Batı Trakya ve Oniki Adalar’daki Türk toplumunun karşı karşıya kaldığı sistematik hak ihlâllerine dikkat çekerek Yunanistan’ı uluslararası sözleşmelere uygun davranmaya çağırıyor.

Batı Trakya Türkleri AGİT İnsani Boyut Konferansı’nda Haber

Batı Trakya Türkleri AGİT İnsani Boyut Konferansı’nda

Batı Trakya Türk toplumunu temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD), 6-17 Ekim 2025 tarihlerinde Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İnsani Boyut Konferansı’na katıldı. AGİT Finlandiya Dönem Başkanlığı tarafından AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisinin (ODIHR) desteğiyle düzenlenen, AGİT bölgesindeki insan hakları ve temel özgürlüklerin durumunun ele alındığı ve Helsinki Nihai Senedi’nin 50. yıl dönümünün kutlandığı on günlük konferansta Batı Trakya Türk toplumunu ABTTF’den K. Engin Soyyılmaz ve BTAYTD’den Kerem Abdurahimoğlu temsil etti. AGİT’in 57 katılımcı Devleti, AGİT kurumları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı konferansın 13 Ekim’deki ulusal azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere hoşgörü ve ayrımcılık yapmama temalı oturumunda konuşan ABTTF, 1923 Lozan Antlaşması ile statüsü ve hakları tanımlanan Batı Trakya Türk toplumunun isminde ‘‘Türk’’ kelimesi geçen derneklerinin o tarihten sonra yaklaşık 50 yıl boyunca Yunanistan’da herhangi bir engelle karşılaşmadan resmi olarak faaliyet gösterdiklerini kaydetti. Ancak Yunan devletinin ülkrdeki Türk varlığını ve kimliğini inkar politikasının bir sonucu olarak 1927 yılında kurulan Türk toplumunun en eski derneği İskeçe Türk Birliği’nin (İTB) ismindeki “Türk” kelimesi nedeniyle 1986 yılında kapatıldıgını kaydetti. Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’ndaki Türk dernekleri ile ilgili aleyhindeki üç kararı 17 yılı aşkın süredir uygulamadığına ve geçen yıllar içinde bu dava grubunu siyasallaştırdıgına dikkat çeken ABTTF, 2010 yılında ismindeki “Türk” kelimesinin yanıltıcı olduğu ve kamu düzeni açısından sorun yaratabileceği gerekçesiyle tescil edilmeyen İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin AİHM’de Yunanistan’a karşı açtığı davayı kazandığını kaydetti. ABTTF, AİHM’nin, “Sağır ve Diğerleri” isimli davada 24 Haziran 2025 tarihinde oy birliğiyle aldığı kararında Yunanistan’ın bir kez daha Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin 11. maddesini ihlal ettiğine hükmettiğini dile getirdi. AİHM’nin bu son kararının 2007 ve 2008 tarihli kararlarında olduğu gibi aynı temel meseleyi ele aldığını not eden ABTTF, Yunanistan’da adında ‘‘Türk’’ kelimesi geçen derneklerin kapatılması veya tescil edilmemesinin bireysel veya münferit bir durum olmayıp sistematik bir sorunun varlığına işaret ettiğini kaydetti. ABTTF, bu bağlamda Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2025 Hukukun Üstünlüğü Raporu’nun Yunanistan bölümünde de Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’na atıf yapıldığını belirterek, bu şekilde AB Komisyonu’nun Yunanistan’da son yıllarda hukukun üstünlüğündeki gerilemeyi teyit ettiğini vurguladı. ABTTF, Yunanistan’ı AİHM’nin Batı Trakya Türk toplumunun dernekleri ile ilgili aleyhindeki kararlarını tam ve etkili bir şekilde uygulamaya ve AİHM kararları ve içtihadı ışığında isminde “Türk”, “Azınlık” veya “Batı Trakya” kelimeleri geçen derneklerin tescilinin önündeki engelleri kaldırmaya çağırdı.

DEB Partisi, Yunanistan’ın Türk azınlık okullarını kapatmasına sert tepki gösterdi! Haber

DEB Partisi, Yunanistan’ın Türk azınlık okullarını kapatmasına sert tepki gösterdi!

Yunanistan Eğitim Bakanlığı Batı Trakya'daki Türk azınlık okullarını bir bir kapatıyor. Lozan Barış Anlaşması kapsamında kazanılan azınlık hakları Yunanistan hükûmeti tarafından yok sayılıyor. Bu sene de azınlık haklarını görmezden gelen Yunanistan, 2025-2026 Eğitim-Öğretim yılında 3 Batı Trakya Türk azınlık okulunu kapattı. Rodop, İskeçe ve Meriç illerinde toplam 305 Türk azınlık ilkokulu sayısı yıllar içinde düştü. En büyük düşüş ise 1990’lı yıllarda 231 okul olarak kaydedildi. 2000’lerin başında bu sayı 220’ye indi. 2025 yılında ise kapatılan son 3 Türk azınlık okulu ile bu sayı 83’e kadar düştü. YUNANİSTAN, TÜRK AZINLIK OKULLARINDA EĞİTİM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLEDİ Yunanistan hükûmeti Türk azınlık okullarını kapatmanın yanında Türkçe ders sayılarını azaltma ve Türk eğitim kalitesini düşürme politikaları da izledi. Ayrıca Yunan hükûmeti okulların 3-4 yıl süreyle geçici olarak kapatıldığını bildirse de okulları tekrar açmadı. DEB PARTİSİNDEN SERT ELEŞTİRİ Yunanistan'ın Türk azınlık okullarını kapatmasına ilişkin olarak Dostluk, Eşitlik, Barış Partisinden (DEB) sert tepki geldi. DEB Partisi 30 Ağustos 2025 tarihinde yayınladığı video ile azınlık eğitiminin temel bir hak olduğunu belirterek, Türk azınlığın eğitiminin bu derece değersizleştirilmesine boyun eğmeyeceğini dile getirdi. DEB Partisi tarafından yapılan açıklamada, “Kirli oyunlarla azınlığımızı göçe zorlayışına ve varlığını tehdit edişine göz yummayacağız.” ifadesini kullandı. YUNAN HÜKÛMETİ TÜRK AZINLIĞA AYRIMCILIK YAPIYOR Batı Trakya’da Türk azınlık okullarının özel statülerine rağmen öğrenci sayısının az olmasının bahane edilerek kapatılmasını eleştiren DEB Partisi, 2024 yılında Kardiçe bölgesinde Argiri köyündeki ilkokulun 1 öğrenci için kapatılırken, Keçi Adası'nda bir ilkokulun 2 Yunan öğrenci için açılmasının Türk azınlığına uygulanan çifte standarda bir örnek olduğunu açıkladı. “AZINLIK EĞİTİMİ TEMEL BİR HAKTIR, BUNU YOK SAYDIRTMAYACAĞIZ” Öte yandan DEB Partisi, Yunanistan Din İşleri ve Spor Bakanı Sofia Zacharaki’nin “Beş aile çocuklarıyla birlikte oldukları bölgede kalacak ve millî fenerlerimizi aydınlık tutmaya devam edecekler.” şeklindeki açıklamasının Türk azınlığı “ulusal deniz feneri” olarak değerlendirerek Yunanistan nezdinde bir öneme sahip olmadığına işaret ettiğini belirtti. Bu bağlamda DEB Partisi, demokratik bir ülkede azınlık mensuplarının ikinci sınıf vatandaş olarak muamele görmesinin tutarsızlığına vurgu yaptı. DEB Partisi açıklamasını, “Azınlık eğitimi temel bir haktır; bunu yok sayamazsınız, saydırtmayacağız!” ifadeleriyle sonlandırdı.

Batı Trakya'da 3 azınlık okulu daha kapatıldı: ABBTF'den Yunanistan'a "eğitim hakkı" çağrısı Haber

Batı Trakya'da 3 azınlık okulu daha kapatıldı: ABBTF'den Yunanistan'a "eğitim hakkı" çağrısı

Lozan Barış Antlaşması'yla kazandığı haklarından mahrum bırakılan Batı Trakya Türk azınlığı, Yunanistan'ın eğitim hususundaki baskıcı kararlarına maruz kalıyor. Batı Trakya Türk azınlığının eğitim hakkı göz ardı edilirken, Eğitim Bakanlığı tarafından alınan bir karar daha tepkilerin odağı oldu. Doğu Makedonya-Trakya Eyalet Eğitim Müdürlüğünün kararına göre Batı Trakya'da 3 azınlık okulu daha kapatıldı. Sözde kontenjan yetersizliği gerekçesi sunan Yunan makamları; Rodop ilinde iki, Meriç ilinde ise bir Türk Azınlık İlkokulu'nu kapattı. Böylelikle bu okullar bu sene 2025-2026 eğitim-öğretim döneminde aktif olmayacak. BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI TEMSİLCİSİNDEN YUNANİSTAN'A ÇAĞRI Bu bağlamda Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) söz konusu karara tepki gösterdi. ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, azınlık okullarının kapatılma kararının "eğitim özerkliğinin ihlali" olarak değerlendirdi. Habipoğlu; Mehrikoz, Kardere ve Hasanlar köylerindeki Türk azınlık okullarının kapatılmasının Lozan Barış Antlaşması ile güvence altına alınan eğitim hakkına aykırı olduğunu vurguladı. Habipoğlu 14 yıl önce sayısı 188 olan Batı Trakya azınlık okullarının 83'e düştüğüne dikkat çektiği yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Özel ve özerk statüdeki üç ilkokulumuzu daha kapatma kararı alan ülkemiz, toplumumuzun Lozan Antlaşması ile teminat altına alınan eğitim özerkliğini ihlalini sürdürüyor, çocuklarımızın ana dilde eğitim hakkını gasp ediyor. Bu son karar, daha önceki benzerlerinde olduğu gibi eğitim özerkliğimize aykırıdır. Ülkemiz, öğrenci sayısının yetersizliğini bahane ederek her yıl birer birer Batı Trakya’daki ilkokullarımızı kapatırken anavatanımız, Lozan Antlaşması ile aynı kaderi paylaştığımız Rum Ortodoks azınlığın talebi üzerine Gökçeada’da yalnız üç öğrenci için ilkokul açılmasına izin veriyor. Evvelce defaatle vurguladığımız üzere antlaşmalarla teminat altına alınan eğitim özerkliğimiz devlet tarafından tümüyle ortadan kaldırılmak istenmektedir. Öğrenci azlığı bahanesiyle ilkokullarımızı kapatma kararları, yıllar içerisinde eğitim özerkliğimizi zayıflatan tek taraflı yasalar ve keyfi uygulamaların hepsi bu amaca yöneliktir. Ülkemizi, tümüyle toplumumuza ait olan ilkokullarımızı kapatmaya derhâl son vermeye ve toplumumuzun eğitim özerkliğine ve eğitim hakkına saygı duymaya çağırıyoruz.

İskeçe Milletvekili azınlık eğitimindeki sorunu Yunan meclisinde gündeme taşıdı Haber

İskeçe Milletvekili azınlık eğitimindeki sorunu Yunan meclisinde gündeme taşıdı

Lozan Barış Anlaşması ile kazandığı haklarından mahrum bırakılan Batı Trakya Türkleri, iyi bir eğitim almak için yeterli imkân sağlanmadığını sık sık dile getiriyor. İskeçe'de kontenjan sıklığı nedeniyle vardiyalı eğitim sistemi getiren ancak baskı sonrasında bu kararından vazgeçen Yunanistan, Batı Trakya Türkü öğrencileri eski ve bakımsız binada eğitime zorluyor. "KAÇAMAK CEVAPLARI KABUL ETMEYECEĞİZ" Konuyu Yunan Parlamentosunda gündeme taşıyan İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, "Sorunun ciddiyeti küçümsendi. Oysa biz hem bireysel olarak hem de okul Encümen Heyeti tüm resmî makamlara başvurdu. Hep ve sürekli kaçamak cevaplar verildi. Kaçamak cevapları kabul etmeyeceğiz ve etmiyoruz." ifadelerini kullandı. Zeybek, yeni okul binası talebine karşılık baskı sonucunda Eğitim Bakanlığının sözde okulun yenilenmesi için 37 bin avro bütçe verdiğini aktaran Zeybek, okulun artık kullanılamaz halde olduğunun altını çizdi. Zeybek, İskeçe Azınlık Ortaokul-Lisesi için artık gereken şeyin yeni bir bina inşa edilmesi olduğunu ifade etti. "BAKANLIK DEMOKRATİK YOLLARLA SEÇİLMİŞ OLAN ENCÜMEN HEYETİNİN FAALİYETLERİNİ YASAKLIYOR" Ayrıca demokratik seçimlerle belirlenen Encümen Heyetinin görmezden gelindiğini de belirten Zeybek, "Bakanlık, iktidar yanlısı belediye başkanlarının etkinliklerine izin verirken, Encümen Heyetlerinin faaliyetlerini yasaklıyor. Bu açık bir ayrımcılıktır ve kabul edilemez." dedi. "MÜFTÜDE İKİLİ YAPILI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL" Öte yandan müftü seçimlerine de işaret eden Zeybek, devletin dayattığı müftünün değil, azınlığın kendi müftüsünü seçme hakkı olduğunu belirttiği açıklamasında, ikili yapının da sürdürülebilir olmadığını ifade etti. Zeybek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) azınlık dernekleri lehine verdiği kararların bir an önce uygulanması gerektiğini vurgulayarak, azınlık temsilcilerinin yetkilerine saygı gösterilmesini, ayrımcılığa son verilmesini ve demokrasi, eşitlik, hukuk devleti ilkelerine uyulmasını talep etti.

Gazeteci Ozan Ahmetoğlu QHA'ya konuştu: Batı Trakya Türk azınlığı Yunanistan için tehdit değildir! Haber

Gazeteci Ozan Ahmetoğlu QHA'ya konuştu: Batı Trakya Türk azınlığı Yunanistan için tehdit değildir!

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara Lozan Barış Anlaşması kapsamında elde ettiği haklarından mahrum bırakılan Batı Trakya Türkleri, Yunanistan makamlarınca dönem dönem hedef haline geliyor. Bu bağlamda basında yankı bulan karalama kampanyası nedeniyle 17 Batı Trakya Türk azınlığı temsilcisinin açıklaması, Gazeteci Nikos Arvanitis’in 2022'deki suç duyurusuyla gündeme oturdu. Daha önce İskeçe ve Gümülcine’de ifade veren Batı Trakya Türk azınlığı temsilcileri, Arvanitis’in suç duyurusu nedeniyle mahkemeye sevk edildi. Söz konusu davanın celpleri ise 17 Batı Trakya Türk azınlığı temsilcisine iletildi. Davaların 7 Ekim 2025 ve 10 Şubat 2026’da görülmesi bekleniyor. Mahkemeye sevk edilen 17 Batı Trakya Türk azınlığı temsilcisinin arasında bulunan Gazeteci Ozan Ahmetoğlu da konuyla ilgili olarak Kırım Haber Ajansına (QHA) açıklamalarda bulundu. HEDEF GÖSTERİCİ YAYINLARA DİKKAT ÇEKTİLER O dönem Batı Trakya Türk azınlığının hedef gösterilmesi üzerine açıklama yayımlayarak yetkililerin dikkatini çekmeyi ve onları göreve çağırmayı amaçladıklarını kaydeden Ahmetoğlu, “Azınlık toplumu, azınlık kurumları ve azınlık temsilcileri aleyhinde kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algı operasyonlarına ve hedef gösterici yayınlara dikkat çekmiştik.” bilgisini verdi. Açıklamada herhangi bir kurum veya şahıs ismi geçmediğini vurgulayan Ahmetoğlu, Komotinipress.gr isimli haber sitesinin yöneticisinin kendi aleyhinde yazıldığını öne sürdüğü açıklamayı ele alarak suç duyurusunda bulunduğunu aktardı. İskeçe ve Gümülcine adliyelerinde ifade verdiklerini aktaran Ahmetoğlu, 17 Batı Trakya Türk azınlığı temsilcisinin arasında 3 milletvekilinin bulunduğunu ve soruşturmanın ardından vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması için meclise önerge geldiğini ifade etti. "HER ZAMAN SÖYLEDİĞİMİZİ O GÜN MAHKEMEDE DE İFADE EDECEĞİZ" Ahmetoğlu şu ifadelere yer verdi: “Burada ilginç olan şu: Mağdur olan söz konusu açıklamaya imza atan 17 Türk azınlık temsilcisidir. Neredeyse devamlı olarak Batı Trakya Türk azınlık temsilcileri hedef gösteriliyor. Batı Trakya Türk azınlığı, ‘öteki, düşman, ayrıştırıcı, hedef gösterici' olarak nitelendiriliyor ve biz temsilciler sürekli olarak hedef gösteriliyoruz. Ama günün sonunda ifade veren, yargılanan yine biz oluyoruz. Demokrasi, hukuk, azınlık hakları ve insan hakları açısından bazı soru işaretleri doğuyor. Her zaman söylediğimizi o gün davada da ifade edeceğiz. Olayın gerçek boyutunu, yapılmak istenen o algı boyutunu gözler önüne sermeye çalışacağız.” "BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞINA YÖNELİK BAKIŞ AÇISININ DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUZ" Ahmetoğlu, Yunanistan’dan beklenen tavrın, Batı Trakya Türk azınlığı toplumuna yönelik bakış açısının değişmesi olduğunu vurguladı. Ahmetoğlu, “Batı Trakya Türk azınlığına yönelik bakış açısı millî güvenlik sorunu veya yaratılan sahte algılar boyutundan değil; demokrasi, insan hakları, uluslararası hukuk boyutundan bakılmasını istiyor ve bekliyoruz. Batı Trakya Türk azınlığı Yunanistan için bir tehdit değildir. Bunu tarihimizde defalarca ispatlamış ve göstermiş durumdayız. İspatlamamızı gerektirecek bir durum da yoktu. Antidemokratik bakış açısının, antidemokratik yaklaşım ve uygulamalarının bir an önce değişmesi en önemli talebimiz ve beklentimizdir.” yorumunda bulundu.

Batı Trakya Türklerinin efsanevi lideri Dr. Sadık Ahmet vefatının 30. yılında anılıyor Haber

Batı Trakya Türklerinin efsanevi lideri Dr. Sadık Ahmet vefatının 30. yılında anılıyor

Batı Trakya Türklerinin efsanevi lideri, Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet, vefatının 30. seneidevriyesinde anılıyor. Defalarca "Türk'üm" dediği için Yunanistan Mahkemesince yargılanan, hapis cezasına çarptırılan Dr. Sadık Ahmet, Lozan Anlaşması'nın 72. yıldönümü olan 24 Temmuz 1995'te şüpheli bir kaza sonucu hayatını kaybetmişti. Dr. Sadık Ahmet, Gümülcine Mahkemesine çıkmadan önceki, söylediği "Bu akıllı adamlar içeride bizim ırkımızı inkar etmeye çalışıyorlar" sözleriyle hafızlara kazınmıştı. DR. SADIK AHMET KİMDİR? Batı Trakya’da Türklerin hak ve adalet mücadelesinin sembol ismi Dr. Sadık Ahmet, 7 Ocak 1947'de Gümülcine'nin Sirkeli köyünde dünyaya geldi. Çocukluk yıllarını Gümülcine'de geçiren Sadık Ahmet, üniversite eğitimi için Türkiye’ye geldi, burada tıp eğitimi aldı ve 1985 yılında Batı Trakya’ya geri döndü. Ülkesine döner dönmez Batı Trakya Türklerinin yaşadığı sorunları yakından takip eden ve hukukî haklarını alabilmek için mücadele etmek gerektiğini düşünen Dr. Sadık Ahmet, 1985 yılında Batı Trakya çapında bir imza kampanyası başlattı. Topladığı 15 bin imza ile oldukça ses getirdi. Dr. Sadık Ahmet, 8 Ağustos 1986 tarihinde bu faaliyeti nedeniyle tutuklandı. BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN İLK SİYASÎ PARTİSİNİ KURDU Dr. Sadık Ahmet, 25 Eylül 1987’de Selanik’e giderek, Demokrasi İnsan Hakları toplantısında Türk toplumunun sorunlarını ileten bir broşür dağıttı. 1988 yılında 30 ay hapis cezasına çarptırıldı. 18 Haziran 1989 seçimlerinde milletvekilliğine adaylığını koydu ancak adaylığı çeşitli gerekçeler ile iptal edildi. 26 Ocak 1990’da Lozan Barış Anlaşması'ndan doğan haklara uygun olarak Batı Trakya Türklerine "Türk" dediği için hapis cezası alan Dr. Ahmet, Selanik Dudullu hapishanesinde iki ay hapis yattı. Sadık Ahmet, 8 Nisan 1990 genel seçimlerinde bağımsız milletvekili seçildi ve Yunanistan Parlamentosu'na girdi. 13 Eylül 1991 tarihinde Batı Trakya Türklerinin ilk siyasi partisi olan Dostluk, Eşitlik ve Barış (DEB) partisini kuran Sadık Ahmet, 1993 genel seçimlerinde Yunanistan’ın seçim kanunlarında yaptığı adaletsiz değişiklik nedeniyle meclise giremedi. ŞÜPHELİ BİR TRAFİK KAZASINDA HAYATINI KAYBETTİ Dr . Sadık Ahmet, Batı Trakya’daki Türk Azınlığının haklarını hukuken imza altına alan Lozan Barış Antlaşması'nın 72. yılı olan 24 Temmuz 1995 tarihinde Gümülcine’nin Susurköy mevkinde şaibeli bir trafik kazasında, aracına traktör çarpması sonucunda yaşamını yitirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.