SON DAKİKA
Hava Durumu

#Batı Trakya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Batı Trakya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Batı Trakya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İskeçe'deki azınlık okulunun sorunları Yunanistan Başbakanına iletildi Haber

İskeçe'deki azınlık okulunun sorunları Yunanistan Başbakanına iletildi

Yunanistan'ın din, dil ve kültür baskısı altında kalan Batı Trakya Türkleri eğitim sorunuyla karşı karşıya. İskeçe Azınlık Ortaokulu-Lisesi'nin inşası ve derslik eksikliği nedeniyle azınlık öğrencileri sağlıklı bir eğitim sürecinden geçemiyor.  BAŞBAKAN MİÇOTAKİS'E OKULUN SORUNU VE GEREKLİ ÇÖZÜM TALEBİ MEKTUPLA İLETİLDİ İskeçe Azınlık Ortaokulu-Lisesi Encümen Heyeti ve Okul Aile Birliği okuldaki derslik sayısnın okul mevcuduna yetmediğini belirten bir mektup yazarak, 3 Mayıs 2024 tarihinde Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'e gönderdi. Mektupta Başbakan Miçotakis'e ilgili sorunlar ve bu bağlamda sorunların çözümü için gerekli talepler iletildi.  Encümen Heyeti Başkanı Ozan Ahmetoğlu ve Okul Aile Birliği Başkanı Cemalettin Efendi'nin imzasını taşıyan mektuba ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "2023 - 2024 eğitim yılının başlamasıyla okulda velilerin ve öğrencilerin vardiyalı (sabahçı-öğlenci) eğitim sorunu yaşadığı hatırlatılarak, gösterilen tepkiler sonucunda vardiyalı eğitim sisteminin kaldırıldığı belirtildi. Buna karşın, İskeçe Ortaöğretim Müdürlüğünün talimatıyla okulun bodrum katında bulunan dersliklerin kullanımına izin verilmediği, öğrencilerin 25 yerine 20 derslikte sıkışık bir düzenle eğitim görmeye mahkum edildiği vurgulandı ve bu durumun yeni bir mağduriyete neden olduğu, okulun fiziki kapasite sorununun bir kez daha ortaya çıktığı kaydedildi.  İSKEÇE AZINLIK ORTAOKULU-LİSESİ'NİN YENİ BİR BİNAYA KAVUŞMASI TALEBİ AKTARILDI Başbakan' gönderilen mektupta, İskeçe Azınlık Lisesi’nin yeni bir binaya kavuşması talebi bir kez daha ifade edildi. Kısa ve orta vadede ise fiziki kapasite sorununun çözüme kavuşturulması için okulun bodrum katında bulunan dersliklerin geçmişte olduğu gibi kullandırılması, okulun kullandığı alana prefabrik sınıfların inşa edilmesi veya okulun civarında ilave derslik olarak kullanılabilecek kamu binalarının tahsis edilmesi talep edildi. Mektupta ayrıca yerel yönetim nezdinde yapılan başvuruların bir an önce sonuç vermesi beklentisi dile getirildi. Mektup,'"Okulumuzdaki soruna çözüm beklentimizi dikkatinize getirmek ister ve toplumun yararına olacak iyileştirmelerin yapılması için gerekli müdahalelerde bulunmanızı arz ederiz" ifadesiyle son buldu. VARDİYALI EĞİTİM KARARI SON BULDU ANCAK DERSLİK TALEP EDİLİYOR Yunanistan hükûmetinin Batı Trakya'daki Türk nüfusa yönelik insan hakları ihlalleri devam ediyor. Din, dil, eğitim ve pek çok alanda Batı Trakya nüfusunun haklarını elinden alan Yunanistan, bu kez gözünü Türk öğrencilere çevirdi. 11 Eylül 2023 tarihinde yeni eğitim-öğretim dönemine giren öğrenciler, bir kez daha vardiyalı sistem ve kötü eğitim şartları yüzünden sorunlarını dile getirmek için sınıfların kapısına kilit vurdu. İskeçe'de veliler ve öğrencilerin başlattığı vardiyalı eğitim sistemini protesto edildi ve Yunan makamları kararından geri döndü. Vardiyalı eğitim kararının veto edildiği okulda yetersiz derslikler yüzünden iyi derecede eğitim hakkından mahrum bırakılan öğrenciler, derslik talep ediyor. 

İskeçe Türk Azınlık İlkokulunda yine söyleşiye izin verilmedi! Haber

İskeçe Türk Azınlık İlkokulunda yine söyleşiye izin verilmedi!

Eğitim, dil ve din gibi birçok haklarından yoksun bırakılan Batı Trakya yine Yunanistan'ın müdahelesine takıldı. Eyalet Eğitim Müdürlüğü, İskeçe Türk Azınlık İlkokulu/Ortaokulunda yapılması planlanan bir etkinliğe daha izin vermedi.  İSKEÇE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ OKULDAKİ SÖYLEŞİYE YİNE İZİN VERMEDİ! Okul Aile Birliğinin "Uzmanlar Anlatsın Bizler Öğrenelim” projesini engelleyen İskeçe Eğitim Müdürlüğü, 21 Şubat 2024 tarihinde Çocuk Doktoru Münevver Ago'nun gerçekleştireceği söyleşiye izin vermedi. Etkinliğin katılımcıları yine okulun kilitli kapısıyla karşılaştı. “Son Dönemde Sık Görülen Salgınlar ve Korunma Yöntemleri” başlıklı söyleşi daha önce yapıldığı gibi İskeçe Türk Birliğinde gerçekleşti. SÖYLEŞİ İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİNDE YAPILDI Konuyla ilgili olarak Okul Aile Birliği ve Encümen Heyeti Başkanlığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu akşam ’Uzmanlar Anlatsın Bizler Öğrenelim’ projemizin konuğu olan değerli Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Münevver Ago’yu dinlemek üzere okulumuzda toplandık. Maalesef bir önceki etkinlikte yaşadığımız skandalı tekrar yaşamak zorunda kaldık. Okulumuzun kapıları biz velilere bir kez daha açılmadı ve bizler söyleşimizi İskeçe Türk Birliği lokalinde gerçekleştirmek zorunda kaldık. Bize kurumumuzun kapılarını açan İskeçe Türk Birliği Başkanımız Ozan Ahmetoğlu’na ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Münevver Ago’ya teşekkürlerimizi sunarız.” ENCÜMEN HEYETİ BAŞKANINDAN AÇIKLAMA İskeçe Merkez Türk Azınlık İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Hüseyin Baltacı ise Batı Trakya basını Gündem Gazetesi'ne verdiği demeçte şu değerlendirmede bulundu: "Her şeyden önce kendi okulumuzda bir etkinlik yapamıyor olmaktan dolayı çok büyük hayal kırıklığı yaşadığımızı söylemek istiyorum. Biz güzel bir şey yapmaya çalışıyoruz ve maalesef engelleniyoruz. Şimdiye kadar geçerli olan uygulamaya göre, okulda yapılmak istenen bir etkinlik için Encümen Heyetine başvuru yapılırdı. Encümen Heyeti etkinliğin yapılması için bir izin veriyordu. Bu izin de Okul İdaresi tarafından İskeçe İlköğretim Müdürlüğüne iletilir ve etkinlik için verilen izin onaylanırdı. Biz yıllarca bu şekilde çalıştık. Etkinliklerimizi hep bu şekilde yaptık. Hiçbir sorun da yaşanmadı. Yaptığımız etkinlikler zaten velilerimize ve öğrencilerimize yönelik etkinlikler. Uzmanları, bilim adamlarını davet ettiğimiz, çocuklarımızın ve ailelerin iyiliği için, gelişmesi için bilgiler edindiğimiz son derece faydalı etkinlikler. Şimdi deniyor ki başvuru Encümen Heyetine yapılmayacak. Bu yıl ne oldu da bu uygulama değiştirildi? Ve neden değiştirildi? Neden Encümen Heyeti atlatıldı? Neden Encümen Heyeti devreden çıkarılmaya çalışılıyor? Düne kadar böyleyken bu sene neden durduk yerde yeni bir uygulama getirildi? Sebep nedir? Biz okullarımıza sahip çıktıkça birileri sevineceği ve yardımcı olacağı yerde, bize köstek oluyor. Çok yazık.” İskeçe Eğitim Müdürlüğü, 31 Ocak 2024 tarihinde, "Uzmanlar Anlatsın, Bizler Öğrenelim" başlığı altında Dil Konuşma Terapisti Cemali Kabur'un söyleşisine izin vermemiş, okulun kapılarını kaptmıştı. Söyleşi yine İskeçe Türk Birliğinde icra edilmişti.

Batı Trakya Türkleri: Türkçe eğitim verecek anaokulları istiyoruz! Haber

Batı Trakya Türkleri: Türkçe eğitim verecek anaokulları istiyoruz!

Batı Trakya'daki Türk azınlığın temel insan haklarını ihlali eden Yunan hükumeti, eğitim konusundaki baskısını artırmaya devam ediyor. Daha önce Batı Trakya Türk azınlığının bulunduğu okulları kapatarak çocukların eğitimine engel getiren Yunanistan, 5 okulu daha hedef almıştı. TÜRKÇE EĞİTİM VERECEK ANAOKULLARI AÇILSIN Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla, anavatanlarındaki ayrımcılığa ve Türkçe eğitim veren okulların kapatılmasına dikkat çekerek, Türk azınlığının eğitim alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekti. BTTÖB 21 Şubat 2024 tarihinde Türkçe ve Yunanca eğitim verecek anaokullarının açılmasını talep ederek bir bildiri yayımladı. BATI TRAKYA TÜRK ÖĞRETMENLER BİRLİĞİDEN BİLDİRİ BTTÖB yayımladığı bildiride, "Bir insanın ana dilinden kopması veya koparılması onun yalnızca ailesi, milleti ile bağlarının kopması değil, aynı zamanda dünya ile bağlarının kopması demektir. Dillerini kaybeden milletlerin, millet olarak ayakta kalabilmeleri imkansızdır. Ana dilinden kopan birey, pek çok milli değerlerinden de kopmuş olur" ifadelerine yer verdi. TÜRKİYE MEZUNU ÖĞRETMENLER GÖREV YAPSIN Türkçe eğitim veren ilkokullarda Türkiye mezunu öğretmenlerin görev yapması talep edilen bildiride, "Türkiye üniversitelerinin eğitim fakültelerinden mezun olmuş azınlık öğretmenlerine ilkokullarımızda da görev verilmesini istiyoruz" denildi. "VAZGEÇİLMEZ, SINIRLANDIRILAMAZ TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR" Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi de (BAKEŞ) konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Kadim Türk tarihi birikiminden damıtılmış toplumsal değerlerimizi, kültür ve dilimizi bugünlere taşıyan ana dilimizdir. Bizi 'biz' yapan, bir kimlik bilinci ile var olmamızı sağlayan ana dili, yaşama hakkı kadar doğal, vazgeçilmez, sınırlandırılamaz temel bir insan hakkıdır" ifadelerini kullandı. "BİREYİN ANA DİLİNDE EĞİTİM ALMASI EN TEMEL İNSAN HAKLARINDAN BİRİDİR" Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonunca (ABTTF) yayımlanan açıklamada ise, "Bireyin ana dilinde eğitim alması en temel insan haklarından biridir. UNESCO'nun da altını çizdiği üzere özellikle okul öncesi eğitimde çocukların ana dillerini öğrenmeleri, onların hem sonraki okul eğitiminde başarılı olmaları hem de kimlik ve kültürün korunarak gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem arz etmektedir" görüşü paylaşıldı.

ABTTF'den Yunanistan'ın raporuna cevap niteliği taşıyan paralel rapor! Haber

ABTTF'den Yunanistan'ın raporuna cevap niteliği taşıyan paralel rapor!

Halit Habipoğlu başkanlığındaki Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığının 2022 raporuna yönelik olarak 15 Şubat 2024'te paralel rapor yayımladı. Bakanlığın 28 Aralık 2023 tarihinde yayımladığı "Yunanistan'da Dinî Öneme Sahip Alanlarda Yaşanan Olaylar-2022" başlıklı raporunda Batı Trakya Türk toplumunun yaşadığı insan hakları ihlallerine, seçili haklara, dini ve eğitim alanlarındaki baskıya değinilmediği ifade edildi. "TRAKYA'DAKİ MÜFÜTÜLÜKLERİN MODERNLEŞTİRİLMESİ AMACINI REDDEDİYORUZ" ABTTF paralel raporunda, Osmanlı'dan kalan kültürel miraslara ve kutsal mekanlara yapılan saldırılara, İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka'ya devlet tarafından müftü atandığına, çocuklara Yunan dilinde dini eğitim verildiğine yönelik olarak kapsamlı bir rapor sunuldu. Konuyla ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, “Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığının bu yılki raporunun hazırlık aşamasında toplumumuzu ilgilendiren konularda ne yazık ki yine toplumumuza danışılmamış, tek taraflı ve ayrımcı bir yaklaşım ile resmi devlet tezi tekrar edilmiştir. Toplumumuzun dini özerkliğini tümüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan ‘Trakya’daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi’ ve ‘240 İmam’ yasaları olumlu adımlar olarak göstermesini kesin bir dille reddediyoruz. Ülkemizdeki diğer tanınmış dinlere ait cemaatlerin yapısına ve iç işleyişine müdahale edilmezken hükûmetin her fırsatta toplumumuzun dini özerklik ve özgürlüğünü hedef alan müdahaleleri kabul edilemez. Ülkemizin yetkili makamlarına sunduğumuz bu paralel raporumuzla hükûmetten, toplumumuzu ilgilendiren konu ve sorunlarda ‘toplumumuz için, toplumumuza rağmen’ anlayışı ile değil ‘toplumumuz için, toplumumuz ile birlikte’ anlayışı ile hareket ederek samimiyete dayalı gerçek bir azınlık politikası uygulamasını talep ediyoruz.” açıklamasında bulundu. AVRUPA BATI TRAKYA TÜRK FEDERASYONU'NUN YUNANİSTAN PARALEL RAPORU ABTTF tarafından Yunanistan'a cevap niteliğinde yayımlanan raporun tamamı şu şekilde: Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığının 28 Aralık 2023’te yayımladığı “Yunanistan’da Dini Öneme Sahip Alanlarda Yaşanan Olaylar-2022” raporunda Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili hususlara yanıt niteliğinde paralel bir rapor hazırlayarak ülkemizin yetkili makamlarına iletti. ABTTF paralel raporunda, ikili ve uluslararası antlaşmalar uyarınca dini özerkliğe sahip Batı Trakya Türk toplumunun dini konularda yaşadığı sorunları ayrıntılarıyla aktardı, görüş ve taleplerini dile getirdi. Paralel raporunda Batı Trakya’daki camiler ve ibadet yerlerinin durumunun yanı sıra Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumunun dini alandaki sorunlarını dile getiren ABTTF, ülkedeki Osmanlı döneminden miras tarihi, mimari ve kültürel eserlerin korunmasında yaşanan sorunlar ile dini açıdan kutsal mekanlara yapılan saldırıları not etti. Bakanlığın raporunun Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili eksik, muğlak ve kimi zaman yanlış ifadeler içermesini eleştiren ABTTF, raporda Türk toplumunun dini alanda yaşadığı sorunlara değinilmediğini ve dini özerkliğinin yok sayıldığını kaydetti. Bakanlığın raporunda Batı Trakya Türk toplumunun dini alandaki statüsü ve haklarını belirleyen 1830 Protokolü, 1881 Antlaşması, 1913 Atina Antlaşması ile 1923 Lozan Barış Antlaşması’ndan yine hiç bahsedilmediğine dikkat çeken ABTTF, 1991 yılında kabul edilen yasa ile Gümülcine, İskeçe ve Dimetoka’da müftülerin devlet tarafından atandığını, bugün cemaat kabul görmeyen tayinli müftüler ile cemaatin seçtiği müftüler olmak üzere ikili bir yapının olduğunu dile getirdi. ABTTF, bakanlığın raporunda ülkemizin Batı Trakya Türk toplumunun din özgürlüğünü ihlal etmesi nedeniyle mahkum edildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili kararlarından da hiç bahsedilmediğini not etti. 4964/2022 sayı ve tarihli “Trakya’daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlıklı yasanın Batı Trakya Türk toplumunun tüm itirazlarına rağmen Yunan Meclisi’nde kabul edildiğini belirten ABTTF, yasa ile Türk toplumuna ait müftülüklerin tümüyle Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı’na bağlanarak özerk yapılarının tasfiye edilmeye çalışıldığının altını çizdi.   Tayinli müftülerin himayesi altında Batı Trakya’daki ilk ve orta dereceli devlet okulları ile camilerde Türk toplumuma mensup çocuklara İslam’ı Yunanca dilinde öğretmek üzere 240 Müslüman din hocasının atanmasını öngören ve Türk toplumunun ilk günden beri karşı çıktığı 4115/2013 sayı ve tarihli yasayı eleştiren ABTTF, hükümet tarafından olumlu olarak lanse edilen bu uygulamanın Türk toplumunun dini özerkliğine çok açık bir müdahale olduğunu, din üzerinde devlet kontrolüne izin verdiğini kaydetti.  Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı’nın Batı Trakya’daki eski camilerin tamir ve tadilat ile yeni camilerin yapımı taleplerinin hepsini karşıladığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirten ABTTF, bugün Batı Trakya’da yeni cami inşaatının bulunmadığını, inşaat izni için onay bekleyen başvuruların olduğunu, yangında hasar gören Dimetoka Çelebi Sultan Mehmet Camisinin restorasyonunda ilerleme sağlanamadığını dile getirdi.   ABTTF, Rodos’taki müftülük makamının 1974’ten beri kapalı olduğunu, Batı Trakya’da olduğu üzere Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumuna ait vakıfların yönetimlerinin atama yoluyla belirlendiğini kaydederek, adalarda Osmanlı döneminden miras cami ve diğer tarihi mimari eserlerin restorasyon ve muhafazasında ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti.  Dini açıdan kutsal alanlara yapılan saldırılarla ilgili olarak ABTTF, 15 ve 16 Mart 2022’de İskeçe’nin Horozlu köyündeki Osmanlı döneminden kalma Müslüman Türk mezarlığının üzerine futbol ve basketbol sahaları, çocuk parkı ve sosyal tesis yapılmak istenmesi dolayısıyla Bulustra (Avdira) Belediye’sine ait iş makineleri tarafından tahrip edildiğini belirterek, mezarlığın hala ihya edilmemesini eleştirdi. ABTTF paralel raporunda, Batı Trakya Türk toplumunun eğitim ve dini özerkliğinin iade edilmesini, seçtiği müftülerin hükümet tarafından tanınmasını ve ülkemizdeki Osmanlı’dan miras tarihi camilerin aslına uygun restore edilmesini ve bulundukları bölgelerdeki Türk ve Müslüman nüfusun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ibadete açılmasını talep etti.

"Sadık Ahmet" filminin galası yoğun katılıma sahne oldu Haber

"Sadık Ahmet" filminin galası yoğun katılıma sahne oldu

Batı Trakya Türklerinin merhum lideri Dr. Sadık Ahmet'in hayatı ve mücadelesi beyazperdeye taşındı. Yunan makamlarına karşı mücadele eden Dostluk, Eşitlik ve Barış (DEB) Partisi kurucu lideri Dr. Sadık Ahmet'in hayatını konu alan film, 2 Şubat 2024 tarihinde vizyona girecek.  Yönetmenliğini Hakan Yonat, yapımcılığını Mahmut Cüneyt Göz, proje tasarımı ve kreatif yapımcılığını ise Muhammet Usta'nın üstlendiği filmin galası, 30 Ocak'ta İstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı. TRT ortak yapımı filmin galasına; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Edirne Valisi Yunus Sezer, Kırklareli Valisi Birol Ekici, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı,  Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Batı Trakya Türklerinin siyasi oluşumu Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Dr. Sadık Ahmet’in eşi Işık Sadık Ahmet, Sadık Ahmet’in oğlu Levent Sadık Ahmet, kızı Funda Sadık Ahmet, oyuncular ve film ekibi katıldı.  "SON NEFESİNE KADAR MİLLETİNE, DAVASINA, İNANCINA SADIK KALMIŞ BİR KARAKTER" TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı gala öncesinde düzenlenen basın toplantısında şunları söyledi: "TRT ortak yapımları hem Türk hem dünya sinemasına çok katkı sunuyor ve verdiği desteklerle TRT, birçok projenin beyaz perdeye aktarılmasına öncülük ediyor. O misyon yüklü işlerden sonuncusu Sadık Ahmet filmimizdir. Çünkü Sadık Ahmet, Batı Trakya davasını dünyaya duyurmak için hayatını vakfetmiş bir mücadele insanı. Sadık Ahmet özellikle Batı Trakya Türklerinin asimile edilmeye çalışıldığı bir dönemde, onların insanca yaşama hakkını savunma sorumluluğunu üstlenmiş bir karakter. Bu amaç doğrultusunda yargılanmış, hapis cezasına çarptırılmış bir kişi. Ama son nefesine kadar milletine, davasına, inancına sadık kalmış bir karakter. Mücadelesiyle örnek teşkil etmiş ve Türk milletinin asla yok sayılmayacağını dünyaya haykırmış bir karakter. Sadık Ahmet filmi aynı zamanda kimliğimizin gölgelenmesine, bağımsızlığımızın kısıtlanmasına asla izin verilmeyeceğinin TRT açısından bir ilanıdır" ÇEKİMLER EDİRNE'DE YAPILDI Çekimlerin Edirne'de yapıldığını ifade eden Yönetmen Hakan Yonat ise TRT'ye yaptığı değerlendirmede, "Edirne halkının hassasiyeti ve yardımları çok güzeldi. Zor bir projeydi çünkü yakın tarihimizin çok değerli bir kahramanını ve kişiliğini beyaz perdeye aktarmaya çalıştık. Onun cümlelerini elimizden geldiğince doğru kurmaya çalışarak bir film çıkardık ortaya" ifadesine yer verdi. Film gösteriminin sonunda Sadık Ahmet'in ailesi hediye ve çiçek takdim edildi. Filmin oyuncu kadrosunda; Turgay Aydın, Nur Fettahoğlu, Erkan Can, Erdal Beşikçioğlu, Uğur Yücel ve İlker Aksum gibi isimler yer alıyor.

ABTTF Başkanı Batı Trakya Millî Direniş Günü'nü kutladı Haber

ABTTF Başkanı Batı Trakya Millî Direniş Günü'nü kutladı

Batı Trakya Türkleri, bugün Yunanistan hükûmetinin "Batı Trakya'da Türk yoktur" safsatasına karşı 29 Ocak 1988'de başlattığı başkaldırının 36. yıldönümünü kutluyor. 29 Ocak Olayları olarak da bilinen Toplumsal Dayanışma ve Millî Direniş Günü, Batı Trakya'da anıldı.  HALİT HABİPOĞLU 29 OCAKLARI ANLATTI  Avrupa Batı Trakya Türk Federasyon (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, Millî Direniş Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, "29 Ocak 1988’de isminde ‘Türk’ kelimesi geçen derneklerimizin kapatılarak yasaklanması üzerine binlerce Batı Trakya Türkü devletin baskısına boyun eğmedi, tüm engellemelere rağmen Gümülcine’de meydanlarda toplandı ve Türk kimliğine sahip çıktı" diyerek, 29 Ocak olaylarını anımsattı. Yunan polislerin engeline ve saldırılarına maruz kalan Türklerin müdahalede bulunmadığını vurgulayan Habipoğlu, hala bugün Yunan makamlarının Türk ibaresini içeren derneklere baskı uyguladığını ve Türklerin yılmadan çaba sarf ettiğini söyledi. "TAKKE DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ" Habipoğlu değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “Bu yıl, 29 Ocak 1988’in 36’ncı yılı... O gün sokaklardaydık, Türk olduğumuzu tüm dünyaya haykırdık. Bundan iki yıl sonra aynı günde yine sokaklardaydık. Hep bir ağızdan buradayız, Türküz dedik! Bugün ne değişti? Ne yazık ki hiçbir şey! Değişmedi çünkü ülkemizi yönetenlerin iyi niyeti yok! Pes etmedik, etmeyiz! Davamız hak davası! Bunca yıllık yolcuğumuzda yalnız değiliz. Avrupa’daki diğer azınlıklarla, azınlıkların üst kuruluşları ile dayanışma içindeyiz. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ile iş birlikleri kuruyoruz. Uluslararası alanda yılmadan sürekli olarak lobi yapıyoruz. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatında sorunlarımızı anlatıyoruz. Artık uluslararası arenada da ülkemiz gerçeklerin üstünü kapatamaz duruma geldi. Birkaç gün önce Avrupa Parlamentosundaki oturumda ülkemiz hukukun üstünlüğü ilkesine saygı göstermediği için ağır bir biçimde eleştirildi. Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili olarak özellikle Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nda neredeyse 16 yıldır kararların uygulanmamasının hukukun üstünlüğü ilkesinin hiçe sayıldığının açık bir ispatı olduğunu hep söyledik. Artık takke düştü, kel göründü! Biz ülkemizde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden vazgeçmeden sahip olduğumuz eğitim ve dini özerkliğimizin iadesi için çalışmaya devam edeceğiz. İlk günkü heyecanımız, azmimiz ve kararlılığımızla mücadelemiz devam ediyor, edecek! 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günümüz kutlu olsun!”

Batı Trakya Millî Direniş Günü'nün 36. yılı Haber

Batı Trakya Millî Direniş Günü'nün 36. yılı

Batı Trakya Türkleri, bugün Toplumsal Dayanışma ve Millî Direniş Günü'nün 36. yılını kutluyor. "Türk" ibaresinden rahatsızlık duyan Yunan makamlarına karşı direniş gösteren Batı Trakya Türkleri, 1988 ve 1990'da tarihe iz bırakan 29 Ocak Olayları olarak da bilinen Millî Direniş Günü'nü unutmuyor.  Batı Trakya Türkleri, bugün Toplumsal Dayanışma ve Millî Direniş Günü'nün 36. yılını kutluyor pic.twitter.com/M5e2TCsYz1 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 29, 2024 BATI TRAKYA MİLLÎ DİRENİŞ GÜNÜ Lozan Anlaşmasıyla vatan topraklarında bütün hakları saklı olan Batı Trakya Türkleri, belli dönemlerde Yunanistan hükûmeti tarafından tacize uğradı. Bu sorunların, bir başkaldırıya dönüşmesine sebep olan tarihî gün ise 29 Ocak 1988 oldu. Evlad-ı fatihan topraklarında yaşayan Osmanlı'nın mirası olan Batı Trakya Türkleri, 4 Kasım 1988'de bir kez daha hak ihlaline uğradı. Yunanistan, "Batı Trakya'da Türk yoktur" safsatasıyla Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Gençler Birliğini içinde "Türk" kelimesi geçmesi gerekçesiyle kapatma kararı aldı. Ancak Türkler bu kararı 2 ay sonra öğrendi. Onlar, yüzler, binler "Türk'üz, biz varız" nidalarıyla bölgenin çeşitli yerlerinden Gümülcine'ye doğru akın etti. Gümülcine'nin girişine barikat kuran Yunan polilsler çok sayıda Türk'ü darp etti. 1989'da Gümülcine'de camileri kapatan ve Millî Direniş Günü kahramanlarının mevlit ile anılmasına izin vermeyen Yunanlar bölgedeki fitili ateşledi. Haklarından ve kimliklerinden yoksun bırakılan Batı Trakya Türkleri, her geçen yıl aynı soruna göğüs germek zorunda kaldı. 1990'a gelindiğinde seçim çalışmaları için broşür dağıtan Dostluk, Eşitlike ve Barış (DEB) Partisi Kurucu Başkanı Dr. Sadık Ahmet ile Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, 20 Ocak 1990'da Yunan Mahkemesi tarafından yargılanarak, hapis cezasına çarptırıldı. "TÜRK'ÜZ BİZ VARIZ" Batı Trakya Türkleri bu kararın üzerine daha çok haykırmış, "Türk'üz, biz varız" sloganları bütün dünyada yankı uyandırmıştı. Bunun üzerine Millî Direniş'in 2. yıldönümü olan 29 Ocak 1990'daki anma etkinliğinde sesi daha gür çıkan Batı Trakya Türkleri, vatan topraklarının kime ait olduğunu avaz avaz söylemişti.  Yunanlar o gün çok sayıda Türk'e şiddet uygularken, 300'ü aşkın dükkanı talan etti. Bugün hala aynı baskıyı, zulmü ve insan hakları ihlallerini Türkler üzerinden uygulayan sözde demokrasinin beşiği Yunanistan, dünya kamuoyundan tepki gelse de Türklerden hiçbir zaman özür dilemedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.