SON DAKİKA
Hava Durumu

#Batı Trakya Türkleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Batı Trakya Türkleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Batı Trakya Türkleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yunanistan Eurovision'da da Türk kimliğini reddetti! Haber

Yunanistan Eurovision'da da Türk kimliğini reddetti!

Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından her yıl düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması, bu yıl İsveç'in Malmö kentinde düzenlendi. Birçok ülkenin sahne aldığı şarkı yarışmasında, İsviçre birinci oldu. Şarkı yarışmasının 11 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleşen finalinde Yunanistan yine yerinde durmadı. Yunanistan adına yarışmaya katılan şarkıcı Marina Satti'nin kareografisinde yer alan dansçıların verdiği röportaj Yunan medyasındaki Türk rahatsızlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.  ???? Yunanistan, Eurovision 2024'te sahne alan dansçıların Türk kimliğinden rahatsız oldu. Türk kimliği yerine "Yunan Müslümanlığı" ifadesini dayatan Yunan medyası sanatçıları hedef alırken, Türk dansçı baskılar sonrası açıklama yapmak mecburiyetinde kaldı. pic.twitter.com/uKpU28PmDU — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 13, 2024 YUNAN BASINI TÜRK KİMLİĞİNİ REDDETTİ Eurovision öncesinde INFE Azerbaijan isimli Azerbaycan basınına demeç veren iki dansçı, Batı Trakya Türkü olduklarını belirtti. Almanya doğumlu Türk olduklarını ifade eden dansçı Hüso Çetintaş ve Yasin Ahmetoğlu'nun demeci Yunan basınında yankı uyandırdı. Türklük kimliğini reddeden Yunanistan, dansçıların röportajından sonra sert bir eleştiride bulundu. Türklük ifadesini reddeden ve "Yunan Müslümanı" ifadesini tercih eden basın, Türkiye'de de tepki çekti. TÜRK DANSÇI AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDA KALDI  Fiyasko manşetlerin ardından Yunanistan dansçılar üzerinde baskı kurdu. Dansçılardan Ahmetoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapmak mecburiyetinde bırakıldı.

Batı Trakya Türklerinin sorunları AGİT Toplantısı'na taşındı Haber

Batı Trakya Türklerinin sorunları AGİT Toplantısı'na taşındı

Yunan makamlarınca Batı Trakya'da azınlık haklarına sahip olamayan, dilini ve dinini özgürce yaşayamayan Türkler, sorun yaşamaya devam ediyor. Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) üyesi Kerem Abdurrahimoğlu, Avusturya'nın başkenti Viyana'da 22-23 Nisan 2024 tarihinde düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Ek İnsani Boyut Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Batı Trakya Türklerinin yaşadığı sorunları dile getiren Abdurrahimoğlu, derneklerde Türk kelimesinin yasaklandığını anımsattı.  YUNANİSTAN TÜRK DERNEKLERİN FAALİYETLERİNE İZİN VERMİYOR! Söz konusu dernekleri örnek gösteren Abdurrahimoğlu, toplantı esnasında 40 yıl önce Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB), İskeçe Türk Birliği (İTB) ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin (BTTÖB) Yunan makamlarınca kapatıldığını hatırlattı. Abdurrahimoğlu Yunanistan tarafından aynı gerekçe gösterilerek, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği'nin kayıt başvurularının reddedildiğini duyurdu. Ayrıca Abdurrahimoğlu, Yunanistan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 16 yıl önce aldığı kararları uygulamadığını ifade etti.  Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonunu (ABTTF) temsilen toplantıya katılan Engin Soyyılmaz da Yunanistan'ın Türk kimliğini reddederek dernekleri baskı altında bıraktığını ve yıldırma politikası güttüğünü vurguladı. Yunanistan'ın hukukun üstünlüğünü reddettiğininin altını çizen Soyyılmaz, Yunanistan'ı AİHM kararlarını uygulamaya çağırdı. 

ABTTF'den Yunanistan'ın raporuna cevap niteliği taşıyan paralel rapor! Haber

ABTTF'den Yunanistan'ın raporuna cevap niteliği taşıyan paralel rapor!

Halit Habipoğlu başkanlığındaki Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığının 2022 raporuna yönelik olarak 15 Şubat 2024'te paralel rapor yayımladı. Bakanlığın 28 Aralık 2023 tarihinde yayımladığı "Yunanistan'da Dinî Öneme Sahip Alanlarda Yaşanan Olaylar-2022" başlıklı raporunda Batı Trakya Türk toplumunun yaşadığı insan hakları ihlallerine, seçili haklara, dini ve eğitim alanlarındaki baskıya değinilmediği ifade edildi. "TRAKYA'DAKİ MÜFÜTÜLÜKLERİN MODERNLEŞTİRİLMESİ AMACINI REDDEDİYORUZ" ABTTF paralel raporunda, Osmanlı'dan kalan kültürel miraslara ve kutsal mekanlara yapılan saldırılara, İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka'ya devlet tarafından müftü atandığına, çocuklara Yunan dilinde dini eğitim verildiğine yönelik olarak kapsamlı bir rapor sunuldu. Konuyla ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, “Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığının bu yılki raporunun hazırlık aşamasında toplumumuzu ilgilendiren konularda ne yazık ki yine toplumumuza danışılmamış, tek taraflı ve ayrımcı bir yaklaşım ile resmi devlet tezi tekrar edilmiştir. Toplumumuzun dini özerkliğini tümüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan ‘Trakya’daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi’ ve ‘240 İmam’ yasaları olumlu adımlar olarak göstermesini kesin bir dille reddediyoruz. Ülkemizdeki diğer tanınmış dinlere ait cemaatlerin yapısına ve iç işleyişine müdahale edilmezken hükûmetin her fırsatta toplumumuzun dini özerklik ve özgürlüğünü hedef alan müdahaleleri kabul edilemez. Ülkemizin yetkili makamlarına sunduğumuz bu paralel raporumuzla hükûmetten, toplumumuzu ilgilendiren konu ve sorunlarda ‘toplumumuz için, toplumumuza rağmen’ anlayışı ile değil ‘toplumumuz için, toplumumuz ile birlikte’ anlayışı ile hareket ederek samimiyete dayalı gerçek bir azınlık politikası uygulamasını talep ediyoruz.” açıklamasında bulundu. AVRUPA BATI TRAKYA TÜRK FEDERASYONU'NUN YUNANİSTAN PARALEL RAPORU ABTTF tarafından Yunanistan'a cevap niteliğinde yayımlanan raporun tamamı şu şekilde: Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığının 28 Aralık 2023’te yayımladığı “Yunanistan’da Dini Öneme Sahip Alanlarda Yaşanan Olaylar-2022” raporunda Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili hususlara yanıt niteliğinde paralel bir rapor hazırlayarak ülkemizin yetkili makamlarına iletti. ABTTF paralel raporunda, ikili ve uluslararası antlaşmalar uyarınca dini özerkliğe sahip Batı Trakya Türk toplumunun dini konularda yaşadığı sorunları ayrıntılarıyla aktardı, görüş ve taleplerini dile getirdi. Paralel raporunda Batı Trakya’daki camiler ve ibadet yerlerinin durumunun yanı sıra Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumunun dini alandaki sorunlarını dile getiren ABTTF, ülkedeki Osmanlı döneminden miras tarihi, mimari ve kültürel eserlerin korunmasında yaşanan sorunlar ile dini açıdan kutsal mekanlara yapılan saldırıları not etti. Bakanlığın raporunun Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili eksik, muğlak ve kimi zaman yanlış ifadeler içermesini eleştiren ABTTF, raporda Türk toplumunun dini alanda yaşadığı sorunlara değinilmediğini ve dini özerkliğinin yok sayıldığını kaydetti. Bakanlığın raporunda Batı Trakya Türk toplumunun dini alandaki statüsü ve haklarını belirleyen 1830 Protokolü, 1881 Antlaşması, 1913 Atina Antlaşması ile 1923 Lozan Barış Antlaşması’ndan yine hiç bahsedilmediğine dikkat çeken ABTTF, 1991 yılında kabul edilen yasa ile Gümülcine, İskeçe ve Dimetoka’da müftülerin devlet tarafından atandığını, bugün cemaat kabul görmeyen tayinli müftüler ile cemaatin seçtiği müftüler olmak üzere ikili bir yapının olduğunu dile getirdi. ABTTF, bakanlığın raporunda ülkemizin Batı Trakya Türk toplumunun din özgürlüğünü ihlal etmesi nedeniyle mahkum edildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili kararlarından da hiç bahsedilmediğini not etti. 4964/2022 sayı ve tarihli “Trakya’daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlıklı yasanın Batı Trakya Türk toplumunun tüm itirazlarına rağmen Yunan Meclisi’nde kabul edildiğini belirten ABTTF, yasa ile Türk toplumuna ait müftülüklerin tümüyle Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı’na bağlanarak özerk yapılarının tasfiye edilmeye çalışıldığının altını çizdi.   Tayinli müftülerin himayesi altında Batı Trakya’daki ilk ve orta dereceli devlet okulları ile camilerde Türk toplumuma mensup çocuklara İslam’ı Yunanca dilinde öğretmek üzere 240 Müslüman din hocasının atanmasını öngören ve Türk toplumunun ilk günden beri karşı çıktığı 4115/2013 sayı ve tarihli yasayı eleştiren ABTTF, hükümet tarafından olumlu olarak lanse edilen bu uygulamanın Türk toplumunun dini özerkliğine çok açık bir müdahale olduğunu, din üzerinde devlet kontrolüne izin verdiğini kaydetti.  Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı’nın Batı Trakya’daki eski camilerin tamir ve tadilat ile yeni camilerin yapımı taleplerinin hepsini karşıladığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirten ABTTF, bugün Batı Trakya’da yeni cami inşaatının bulunmadığını, inşaat izni için onay bekleyen başvuruların olduğunu, yangında hasar gören Dimetoka Çelebi Sultan Mehmet Camisinin restorasyonunda ilerleme sağlanamadığını dile getirdi.   ABTTF, Rodos’taki müftülük makamının 1974’ten beri kapalı olduğunu, Batı Trakya’da olduğu üzere Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumuna ait vakıfların yönetimlerinin atama yoluyla belirlendiğini kaydederek, adalarda Osmanlı döneminden miras cami ve diğer tarihi mimari eserlerin restorasyon ve muhafazasında ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti.  Dini açıdan kutsal alanlara yapılan saldırılarla ilgili olarak ABTTF, 15 ve 16 Mart 2022’de İskeçe’nin Horozlu köyündeki Osmanlı döneminden kalma Müslüman Türk mezarlığının üzerine futbol ve basketbol sahaları, çocuk parkı ve sosyal tesis yapılmak istenmesi dolayısıyla Bulustra (Avdira) Belediye’sine ait iş makineleri tarafından tahrip edildiğini belirterek, mezarlığın hala ihya edilmemesini eleştirdi. ABTTF paralel raporunda, Batı Trakya Türk toplumunun eğitim ve dini özerkliğinin iade edilmesini, seçtiği müftülerin hükümet tarafından tanınmasını ve ülkemizdeki Osmanlı’dan miras tarihi camilerin aslına uygun restore edilmesini ve bulundukları bölgelerdeki Türk ve Müslüman nüfusun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ibadete açılmasını talep etti.

ABTTF Başkanı Batı Trakya Millî Direniş Günü'nü kutladı Haber

ABTTF Başkanı Batı Trakya Millî Direniş Günü'nü kutladı

Batı Trakya Türkleri, bugün Yunanistan hükûmetinin "Batı Trakya'da Türk yoktur" safsatasına karşı 29 Ocak 1988'de başlattığı başkaldırının 36. yıldönümünü kutluyor. 29 Ocak Olayları olarak da bilinen Toplumsal Dayanışma ve Millî Direniş Günü, Batı Trakya'da anıldı.  HALİT HABİPOĞLU 29 OCAKLARI ANLATTI  Avrupa Batı Trakya Türk Federasyon (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, Millî Direniş Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, "29 Ocak 1988’de isminde ‘Türk’ kelimesi geçen derneklerimizin kapatılarak yasaklanması üzerine binlerce Batı Trakya Türkü devletin baskısına boyun eğmedi, tüm engellemelere rağmen Gümülcine’de meydanlarda toplandı ve Türk kimliğine sahip çıktı" diyerek, 29 Ocak olaylarını anımsattı. Yunan polislerin engeline ve saldırılarına maruz kalan Türklerin müdahalede bulunmadığını vurgulayan Habipoğlu, hala bugün Yunan makamlarının Türk ibaresini içeren derneklere baskı uyguladığını ve Türklerin yılmadan çaba sarf ettiğini söyledi. "TAKKE DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ" Habipoğlu değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “Bu yıl, 29 Ocak 1988’in 36’ncı yılı... O gün sokaklardaydık, Türk olduğumuzu tüm dünyaya haykırdık. Bundan iki yıl sonra aynı günde yine sokaklardaydık. Hep bir ağızdan buradayız, Türküz dedik! Bugün ne değişti? Ne yazık ki hiçbir şey! Değişmedi çünkü ülkemizi yönetenlerin iyi niyeti yok! Pes etmedik, etmeyiz! Davamız hak davası! Bunca yıllık yolcuğumuzda yalnız değiliz. Avrupa’daki diğer azınlıklarla, azınlıkların üst kuruluşları ile dayanışma içindeyiz. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ile iş birlikleri kuruyoruz. Uluslararası alanda yılmadan sürekli olarak lobi yapıyoruz. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatında sorunlarımızı anlatıyoruz. Artık uluslararası arenada da ülkemiz gerçeklerin üstünü kapatamaz duruma geldi. Birkaç gün önce Avrupa Parlamentosundaki oturumda ülkemiz hukukun üstünlüğü ilkesine saygı göstermediği için ağır bir biçimde eleştirildi. Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili olarak özellikle Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nda neredeyse 16 yıldır kararların uygulanmamasının hukukun üstünlüğü ilkesinin hiçe sayıldığının açık bir ispatı olduğunu hep söyledik. Artık takke düştü, kel göründü! Biz ülkemizde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden vazgeçmeden sahip olduğumuz eğitim ve dini özerkliğimizin iadesi için çalışmaya devam edeceğiz. İlk günkü heyecanımız, azmimiz ve kararlılığımızla mücadelemiz devam ediyor, edecek! 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günümüz kutlu olsun!”

Batı Trakya Millî Direniş Günü'nün 36. yılı Haber

Batı Trakya Millî Direniş Günü'nün 36. yılı

Batı Trakya Türkleri, bugün Toplumsal Dayanışma ve Millî Direniş Günü'nün 36. yılını kutluyor. "Türk" ibaresinden rahatsızlık duyan Yunan makamlarına karşı direniş gösteren Batı Trakya Türkleri, 1988 ve 1990'da tarihe iz bırakan 29 Ocak Olayları olarak da bilinen Millî Direniş Günü'nü unutmuyor.  Batı Trakya Türkleri, bugün Toplumsal Dayanışma ve Millî Direniş Günü'nün 36. yılını kutluyor pic.twitter.com/M5e2TCsYz1 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 29, 2024 BATI TRAKYA MİLLÎ DİRENİŞ GÜNÜ Lozan Anlaşmasıyla vatan topraklarında bütün hakları saklı olan Batı Trakya Türkleri, belli dönemlerde Yunanistan hükûmeti tarafından tacize uğradı. Bu sorunların, bir başkaldırıya dönüşmesine sebep olan tarihî gün ise 29 Ocak 1988 oldu. Evlad-ı fatihan topraklarında yaşayan Osmanlı'nın mirası olan Batı Trakya Türkleri, 4 Kasım 1988'de bir kez daha hak ihlaline uğradı. Yunanistan, "Batı Trakya'da Türk yoktur" safsatasıyla Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Gençler Birliğini içinde "Türk" kelimesi geçmesi gerekçesiyle kapatma kararı aldı. Ancak Türkler bu kararı 2 ay sonra öğrendi. Onlar, yüzler, binler "Türk'üz, biz varız" nidalarıyla bölgenin çeşitli yerlerinden Gümülcine'ye doğru akın etti. Gümülcine'nin girişine barikat kuran Yunan polilsler çok sayıda Türk'ü darp etti. 1989'da Gümülcine'de camileri kapatan ve Millî Direniş Günü kahramanlarının mevlit ile anılmasına izin vermeyen Yunanlar bölgedeki fitili ateşledi. Haklarından ve kimliklerinden yoksun bırakılan Batı Trakya Türkleri, her geçen yıl aynı soruna göğüs germek zorunda kaldı. 1990'a gelindiğinde seçim çalışmaları için broşür dağıtan Dostluk, Eşitlike ve Barış (DEB) Partisi Kurucu Başkanı Dr. Sadık Ahmet ile Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, 20 Ocak 1990'da Yunan Mahkemesi tarafından yargılanarak, hapis cezasına çarptırıldı. "TÜRK'ÜZ BİZ VARIZ" Batı Trakya Türkleri bu kararın üzerine daha çok haykırmış, "Türk'üz, biz varız" sloganları bütün dünyada yankı uyandırmıştı. Bunun üzerine Millî Direniş'in 2. yıldönümü olan 29 Ocak 1990'daki anma etkinliğinde sesi daha gür çıkan Batı Trakya Türkleri, vatan topraklarının kime ait olduğunu avaz avaz söylemişti.  Yunanlar o gün çok sayıda Türk'e şiddet uygularken, 300'ü aşkın dükkanı talan etti. Bugün hala aynı baskıyı, zulmü ve insan hakları ihlallerini Türkler üzerinden uygulayan sözde demokrasinin beşiği Yunanistan, dünya kamuoyundan tepki gelse de Türklerden hiçbir zaman özür dilemedi.

Batı Trakya Milli Direniş Günü İzmit'te yankı bulacak Haber

Batı Trakya Milli Direniş Günü İzmit'te yankı bulacak

Batı Trakya Türklerinin Milli Direniş Günü nedeniyle 28 Ocak 2024 tarihinde Kocaeli'nin İzmit ilçesinde anma etkinliği gerçekleştirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen anma etkinliğinde, 29 Ocak Olayları olarak da bilinen Toplumsal Dayanışma ve Mlli Direniş Günü yankı bulacak.  İZMİT'TE ANMA ETKİNLİĞİ İCRA EDİLECEK Saat 10.00'da İzmit Antik Kapı Restoranı'nda başlayan etkinlik, Milli Kimlik Direniş Anıtı'na yapılan kortej yürüyüşü ile devam edecek. Anme etkinliğine İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa katılacak. Yürüyüşün ardından anıta karanfil bırakılacak ve basın açıklaması yapılacak.  BATI TRAKYA MİLLİ DİRENİŞ GÜNÜ Lozan Anlaşması ile azınlık hakları kazanan Batı Trakya Türkleri, Yunan makamları tarafından insan hakları ihlallerine maruz kalıyor. Yunanistan 4 Kasım 1988'de içinde "Türk" ibaresi geçen Batı Trakya Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Türk Gençler Birliğini kapatarak bölgede gerginliğe neden oldu. Türk birliklerin kapılarını kapatan Yunanistan'a karşı direniş gösteren onbinler, 29 Ocak 1988 ve 1990'da yürüyüş yaptı. Ancak haklarını arayan Batı Trakya Türkleri, Yunan polisleri tarafından darp edildi. 300'ün üzerinde dükkana saldıran Yunan polisler aynı zamanda Türklere şiddet uygulayrak olayları bastırmaya çalıştı.

Batı Trakya Türklerinden Sadık Ahmet'e hakaret eden ırkçı Yunan parti liderine sert tepki! Haber

Batı Trakya Türklerinden Sadık Ahmet'e hakaret eden ırkçı Yunan parti liderine sert tepki!

Yunanistan'da yasaklı Altın Şafak Partisinin devamı niteliğindeki Spartiates (Spartalılar) Partisinin lideri Vasilis Stigas'ın, 18 Aralık 2023 tarihinde Batı Trakya Türklerinin önderi, merhum lider Dr. Sadık Ahmet hakkındaki çirkin sözleri tepki çekti. 28 yıl önce şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybeden efsanevi lider Dr. Sadık Ahmet'in anısına hakaret eden ırkçı Yunan faşist Stigas, konuşmasında, "Yeni Sol Partisinin iki Müslüman milletvekilinin Erdoğan’ı karşılamak üzere Türkiye Büyükelçiliğinde ne işleri vardı? Siz Yeni Demokratlar olarak bunu onaylıyor musunuz? Yunan Parlamentosu milletvekillerinin Türk’e sadakatlerini bildirmeleri de nedir? Ne bunlar, Türk mü? Sadık ile olanları unuttuk mu? Yunan devletinin milletvekili çıkıp Türk olduğunu söylüyordu, neyse ki kamyon onu aldı süpürdü, o da rahatladı, biz de rahatladık" ifadelerini kullanmıştı. Söz konusu çirkin ifadelere ilişkin olarak Batı Trakya Türk Azınlığı ve Dr. Sadık Ahmet'in kurucusu olduğu Dostluk Eşiltik ve Barış (DEB) Partisinden açıklama geldi. "BU DEVLET 1983 YILINA KADAR İNSANLARA TÜRK DENMESİNDE BİR BEİS GÖRMEMİŞTİR" DEB Partisi açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyareti kapsamında Batı Trakya Türk Azınlığı temsilcileriyle Türkiye Cumhuriyeti Atina Büyükelçiliğinde bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeye Azınlığın seçtiği milletvekillerinin katılmasını eleştirmek maksadıyla bütçe görüşmeleri sırasında söz alan aşırı sağcı Spartalılar Milletvekili Vasilis Stigas, edepsizliğin sınırlarını zorlayarak, partimizin kurucu başkanı ve Batı Trakya Türkleri’nin lideri rahmetli Dr. Sadık Ahmet için çirkin ve kem sözler sarf etmiştir. Azınlık milletvekillerini eleştirdikten sonra ‘Zamanında Sadık ile ne olduğunu unuttuk mu? Yunan devletinin milletvekili çıkıp Türk’üm diyordu. Ta ki kamyon ona çarpana kadar, o da rahatladı biz de’ diyerek nefretini kusmuştur. İnsanlıktan nasibini almamış bu tarih fukarası had bilmezin, kendini ve azınlığı Türk olarak tanımlayan liderimiz Dr. Sadık Ahmet’e kamyon çarpmasıyla kurtulduklarını haykırmakta bir beis görmemiştir. 28 yıl önce elim ve şaibeli bir kazada can veren insanın hatırasına saygı göstermek yerine küfrü yeğlemiştir. Kendisi belli ki bu coğrafyanın çok uzağında ve toprakların tarihinden bihaber. 1983 yılına kadar bu devletin bizatihi kendisi bu insanlara Türk denilmesinde bir beis görmemiştir. Dönemin Rodop valisinin yayınladığı genelgeler ortadır. Bu insanların etnik kimliğinin yasaklanması antidemokratik cunta yönetiminin bir armağanıdır. Unutmayınız ki herkesin bir etnik bir de dini kimliği vardır. Herkes kendini dilediği gibi tanımlamakta özgürdür. Ülke olarak imzaladığımız uluslararası sözleşmeler ortadadır. Havanda su dövmenin kimseye bir faydası yoktur." BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI DANIŞMA KURULUNDAN KINAMA  Öte yandan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK), Stigas'ın sözlerini kınadığı açıklamasında, “Batı Trakya Türk Azınlığının merhum lideri Dr. Sadık Ahmet’in aziz hatırasına edep sınırlarını aşarak hakaret eden ve çirkin sözler sarf eden aşırı sağcı Spartalılar Partisi milletvekili Vasilis Stigas’ı şiddetle kınıyoruz. Öyle ki kendisinin siyasi rant uğruna hakaret savurduğu kürsüden, azınlık haklarını savunmak için halkın desteğini alarak Türk olduğunu tüm Yunanistan’a haykıran rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in şahsına yapılan bu densizlik kabul edilemez. 28 yıl önce yaşamını yitirmiş bir kişinin ardından, sarf edilmiş bu sözlerin ne ahlaka ne de etik değerlere sığmadığını belirtmek isteriz. Milletvekili Stigas’ı elim ve şüpheli bir trafik kazasında kaybettiğimiz dava adamı Dr. Sadık Ahmet’in aziz hatırasına saygı göstermeye davet ediyoruz" ifadeleri aktarıldı.

Yunanistan'dan İskeçe'deki eğitim sorunuyla ilgili hadsiz çıkış! Haber

Yunanistan'dan İskeçe'deki eğitim sorunuyla ilgili hadsiz çıkış!

Batı Trakya'nın can damarı İskeçe'de yaşanan eğitim sorunu Avrupa Parlamentosuna (AP) taşınmış olsa da Yunanistan makamları tarafından gerçeğin örtbas edilmesi tepkilerin odağı oldu. Yunanistan Eğitim, Din, Spor ve Diyanet İşleri Genel Sekreteri Giorgos Kalantzis, İskeçe Azınlık Ortaokulu/Lisesi ile ilgili yaptığı çarpıcı açıklama dikkatlerden kaçmadı.  KALANTZİS, ÇARPITICI AÇIKLAMALARDA BULUNDU! Kalantzis, Yunanistan gazetesi Tharki'ye 1 Aralık 2023 tarihinde verdiği demeçte, hadsiz bir değerlendirmede bulundu. İskeçe Ortaokulu/Lisesi'ndeki imar sorunun olmadığına dair Yunanistan Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanına açık mektup gönderdiğini belirten Kalantzis, Yunanistan'ın demokratik bir ülke olduğunu savundu. Ayrıca Türkiye'nin kadim şehri İstanbul'daki sözde Rum azınlığın nüfusunun eksildiğini ve bununla birlikte Batı Trakya'daki Müslüman azınlığın arttığını belirtti. "LOZAN ANLAŞMASI HÜKÜMLERİNİ ÇARPITAN ASILSIZ İDDİALARDA BULUNUYOR" Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Hatipoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Kalantzis'in Lozan Anlaşması'nı çarpıttığını vurguladı. Hatipoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Diyanet İşleri Genel Sekreteri Georgos Kalantzis, Lozan Anlaşması hükümlerini çarpıtan asılsız iddialarda bulunmaya devam ediyor. Kendisinin de çok iyi bildiği gibi, Lozan Anlaşması'nda Rum azınlık için değil, Türkiye'deki azınlıklar için 'gayrimüslim' azınlıklar ifadesi kullanılıyor. Kalantzis sürekli olarak Konstantinopolis, Gökçeada ve Bozcaada'daki Rum Ortodoks azınlığın nüfusunu Batı Trakya'daki Türk toplumunun nüfusuyla karşılaştırıyor. Kendisine şunu hatırlatmak isterim: İmbro'daki Rum Ortodoks azınlığa ait sadece 5 çocukla açılan anaokulu ve ilkokulun bugün 21 çocuğu varken, İstanbul'daki Rum Ortodoks azınlığa ait özel anaokulları onlarca yıldır faaliyet gösteriyor. Rodop'ta nüfusun yüzde 55'ini, İskeçe'de yüzde 45'ini ve Evros'ta yüzde 10'unu oluşturmamıza rağmen yetkililer Batı Trakya'da iki dilli Türk azınlık anaokulları kurulmasına izin vermiyor. Lozan Anlaşması'na göre eğitim-öğretim özerkliğimiz olmasına rağmen, özerk statüdeki ilköğretim okullarımız, mali sebepler ve öğrenci eksikliği bahanesiyle her yıl birbiri ardına kapatılıyor. 2008 yılında Batı Trakya'da 188 Türk ilkokulu vardı. Bu sayı 2023'te 90'a düşürüldü. Talebimiz açık: 1974'e kadar geçerli olan eğitim özerkliğimizin bir an önce restorasyonunu talep ediyoruz. Ülkemizin anavatana yönelik talep ve beklentilerinin olması normaldir. Rum Ortodoks azınlığı ilgilendiriyor. Ama bir yandan da ülkemizden, sorumluluğu altındaki topluluğumuzun sorunlarına dürüstçe yaklaşmasını ve haklarını korumasını bekliyoruz. Ancak o zaman ülkemiz, azınlık haklarının korunmasının kendisi için önemli bir mesele olduğuna bizi ikna edebilir"

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.