Kıyiv'de Kırım Tatarlarının işgal altındaki mücadelesi ele alındı
Başkent Kıyiv’de gereçekleştirilen "Kitap Ülkesi" Festivali'nde, "Kırım Tatarları İşgal Altında Mücadeleye Nasıl Devam Ediyor?" başlıklı bir panel düzenlendi. Etkinlik, Kırım Tatar yurttaş gazeteci ve siyasi tutsak Osman Arifmemetov'un cezaevinde yazdığı “Benim Sürgünüm: Kırımlı Gazetecinin Tutukevi Röportajları” adlı kitabının tanıtımı bağlamında tertip edildi.
Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği tarafından yapılan açıklamaya göre, Kırımlı siyasi tutsakların durumu, sistematik Rus baskıları ve siyasi tutsaklara verilen desteğin öneminin ele alındığı panele konuşmacı olarak Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko, Tarihçi Gülnara Abdullayeva katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü ise Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimî Temsilciliği Bilgi Dairesi Başkanı Yevhen Bondarenko yaptı.
Kırım’daki etnik zulmün sistematik doğasını vurgulayarak, Rusya'nın yerli Kırım Tatar halkı sürgün etmesinin Yarımada'da absürt bir duruma yol açtığını belirten Bondarenko, “Bu saçma bir durum, zira Yarımada'daki toprak, su kaynakları ve doğa hakkında her şeyi en iyi bilen yerli halk Kırım Tatarları Kırım’dan çıkarıldığında, toprak çoraklaşıyor. Kırım yavaş yavaş ölüyor. Bu Rusların suçu." ifadelerini kullandı.
RUSYA SİYASİ TUTSAKLARA PSİKOLOJİK BASKI UYGULAYARAK MORALLERİNİ BOZMAYA ÇALIŞIYOR
ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko, "Benim Sürgünüm" kitabının yayınlanma sürecini anlatırken, kitabın Osman Arifmemetov ve ailesi için önemli bir moral destek olduğunu söyledi.
Nesterenko, Moskova'nın siyasi tutuklularının moralini kırmak için her şeyi yaptığına dikkat çekti ve Ukraynalı insan hakları savunucuların siyasi tutsaklara destek vermek amacıyla yürüttükleri "Özgür Kırım'a Mektuplar" girişiminin önemini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Rusya, Kırımlı siyasi tutsakları kimsenin onlara ihtiyacı olmadığını, Ukrayna'da herkesin onları unuttuğuna inandırmak için elinden geleni yapıyor. Bu, bir insanı yıkabilecek son derece güçlü bir psikolojik baskıdır. Onlara unutulmadıklarını göstermeliyiz."
Tarihçi Gülnara Abdullayeva ise Kırım Tatar kanaat önderlerinin Rus baskılarının ana hedefi olmaya devam ettiğini kaydederek, "Bütün bu insanlar, özgürce konuşma imkânı için özgürlüklerinden vazgeçtiler; buna saygı duymalıyız." dedi.
"BENİM SÜRGÜNÜM" KİTABI
Rus işgali altındaki Kırım'da işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir Davası çerçevesinde 14 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasî tutsak ve yurttaş gazeteci Osman Arifmemetov cezaevinde yazdığı kitabı “Benim Sürgünüm: Kırımlı Gazetecinin Tutukevi Röportajları” Mayıs 2025'te Ukrayna’da basıldı. Eser, Arifmemetov’un Akmescit’ten (Simferopol) Sibirya’daki Minusinsk’e kadar çeşitli Rus gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde geçirdiği yıllarda kaleme aldığı metinlerden oluşuyor. Yazar, mahkûmların yaşam koşullarını, maruz kaldıkları psikolojik baskıyı, işkenceleri ve Rusya’daki yargı sisteminde yaşanan adaletsizlikleri ayrıntılı bir şekilde aktarıyor.
YURTTAŞ GAZETECİ OSMAN ARİFMEMETOV
Yazılımcı ve matematik öğretmeni olan Arifmemetov, Kırım’da yasa dışı ev baskınlarını ve uydurma davaları haberleştiren ilk yurttaş gazetecilerden biri olarak biliniyor. Bu faaliyetleri nedeniyle baskı altına alınan Arifmemetov, Rus işgal güçlerinin Kırım’da 27 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirdiği toplu baskın sırasında alıkonulan 20’den fazla Kırım Tatarlarından bir oldu. Ardından düzmece bir dava çerçevesinde “yargılanan” Arifmemetov 2022 yılında Rus mahkemesi tarafından 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.