SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Birleşmiş Milletler

QHA - Kırım Haber Ajansı - Birleşmiş Milletler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Birleşmiş Milletler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan: (Ukrayna-Rusya) Ateşkes ve barışa yönelik girişimlere destek vermeye hazırız Haber

Erdoğan: (Ukrayna-Rusya) Ateşkes ve barışa yönelik girişimlere destek vermeye hazırız

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025 yılının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararıyla "Uluslararası Barış ve Güven Yılı" ilan edilmesi ve Türkmenistan'ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yıl dönümü vesilesiyle Aşkabat'ta düzenlenen Uluslararası Barış ve Güven Forumu'na katıldı. Türkmenistan Maslahatlar Merkezi'nde düzenlenen Forumun, "Barış ve Güven: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Hedeflerin Birliği" konulu genel oturumunda konuşan Erdoğan, "Atayurdumuz olarak gördüğümüz bu topraklarda bir kez daha bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Daimi tarafsızlık statüsüne mana ve şekil veren Türkmenistan'ın millî lideri, Kadirli Doğanım Gurbanguli Berdimuhamedov'u gönülden kutluyor, bizleri bu anlamlı gün vesilesiyle bir araya getiren Serdar kardeşime şükranlarımı bildiriyorum." ifadelerini kullandı. ERDOĞAN: TÜRKMENİSTAN'IN HER BAŞARISIYLA ÖVÜNÜYOR, SEVİNİYORUZ Tarafsızlık münasebetiyle Türkmen halkını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki 86 milyon vatandaşın selamını iletti. Forumu Türkiye'nin de ortak sunucusu olduğu, Birleşmiş Milletler 2025 Uluslararası Barış ve Güven Yılı bağlamında çok anlamlı bulduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: Bağımsızlığından bu yana büyük bir iktisadi ve beşeri kalkınmayı gerçekleştiren Türkmenistan'ın her başarısıyla övünüyor, seviniyoruz. Türkmenistan bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri konumuna erişmiş şehirleriyle, fabrikalarıyla, okulları ve hastaneleriyle örnek, modern bir ülke haline gelmiştir. Türkiye ile Türkmenistan, gücünü ortak tarihten alan müstesna bağlarla birbirlerine sıkı sıkıya kenetlenmiş iki kardeş ülkedir. Türk ve Türkmen halkları aynı kökten gelen aynı ruhu ve inancı taşıyan iki kardeş millettir. Türkmenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olarak, aynı zamanda daimi tarafsızlık statüsünü de destekleyenlerin başında geldik. Türkmenistan'ın 30 yıldır sürdürdüğü bu kimliğinin Mahtumkulu Firaki'den Yunus Emre ve İsmail Gaspıralı'ya uzanan ortak medeniyetimizin sulh ve dostluk anlayışıyla yoğrulduğunu görüyoruz. Türkmenistan'la atasözlerimiz gibi kalbimiz de menzilimiz de birdir. Türkmenistan'ın barışçı vizyonunu desteklerken ilişkilerimizi her alanda ilerletip dayanışmamızı daha da güçlendiriyoruz. Yatırımlar, ticaret, enerji, savunma ve daha nice alanlardaki girişimlerle sürdürdüğümüz çalışmalarımızı beşeri ilişkilerimizle taçlandırıyoruz. "BARIŞ VE DİYALOĞUN HAKİM KILINMASI İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ" Bundan sonra da Türkmenistan'ın refahı için her zaman sorumluluk üstlenmeye hazır olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel ölçekte belirsizliklerin, çatışmaların ve kırılganlıkların arttığı bir dönemde uluslararası diyalog, iş birliği, güven ve barışın tesisi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Türkiye olarak tarihimizin, coğrafyamızın ve medeniyetimizin bize yüklediği mesuliyet bilinciyle barış ve diyaloğun hakim kılınması için var gücümüzle çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. "RUSYA VE UKRAYNA ARASINDA SÜREN SAVAŞIN SONA ERMESİ EN SAMİMİ TEMENNİMİZDİR" Komşularla iyi ilişkiler tesis etmek suretiyle çevrede bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturmanın gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Kadim bağlara ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilere sahip olduğumuz kuzey komşularımız Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın sona ermesi en samimi temennimizdir. İstanbul Süreci başta olmak üzere ateşkes ve barışa yönelik diplomatik girişimlere somut destek vermeye hazırız." dedi.

BM: Son aylarda Ukrayna’da sivil kayıplar önemli şekilde arttı Haber

BM: Son aylarda Ukrayna’da sivil kayıplar önemli şekilde arttı

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından yayımlanan son rapor, Haziran-Kasım 2025 döneminde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarında sivil kayıpların belirgin şekilde arttığını ortaya koydu. Raporda, cephe hattına yakın bölgelerin yanı sıra büyük şehirlerin de yoğun saldırılarla hedef alındığına dikkat çekildi. BM değerlendirmesine göre, bu dönemde; sivil can kayıplarında keskin artış, enerji altyapısına yönelik sistematik saldırılar, Ukraynalı savaş esirleri ve sivillere yönelik işkence ve kötü muamelenin sürmesi gibi birkaç tehlikeli eğilim öne çıktı. TERNOPİL'DE EN AZ 36 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ Raporda, “Haziran-Kasım 2025 arasında, hem cephe hattında hem de kentsel alanlarda sivil kayıplar önemli ölçüde arttı. 2025 yılının temmuz ayı, Nisan 2022'den bu yana en yüksek sivil ölüm ve yaralanma sayısının yaşandığı ay oldu. 19 Kasım'da, Ternopil'de büyük çaplı bir silahlı insansız hava aracı ve füze saldırısı en az 36 sivili öldürdü; bu, tam ölçekli işgalin başlangıcından bu yana Ukrayna'nın batısındaki en ölümcül saldırıydı.” denildi. ENERJİ ALTYAPISINA YÖNELİK YOĞUN SALDIRILAR BM’ye göre Rusya, Ekim ve Kasım 2025 boyunca Ukrayna’nın enerji sistemini hedef alan sekiz büyük çaplı saldırı düzenledi. Bu saldırılar geniş çaplı elektrik kesintilerine neden oldu. OHCHR, birçok bölgede günlük elektrik kullanımına sınırlama getirildiğini, planlı kesintilerin günde 18 saate kadar uzadığını bildirdi. Bazı yerleşimlerde ise su ve ısıtma sistemlerinde saatlerce, hatta günlerce süren kesintiler yaşandığı ifade edildi.

BM: Rusya, hiçbir önkoşul olmadan Ukraynalı çocukları geri vermeli Haber

BM: Rusya, hiçbir önkoşul olmadan Ukraynalı çocukları geri vermeli

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırganlığın en savunmasız kurbanları olan çocuklara yönelik kritik bir karara imza attı. Genel Kurulda oy çokluğuyla kabul edilen kararda, Rusya Federasyonu'ndan derhal ve hiçbir önkoşul olmaksızın yasa dışı şekilde yerinden edilen veya sınır dışı edilen tüm Ukraynalı çocukları geri vermesi talep edildi. 91 ülkenin desteklediği kararda, Rusya’nın sürdürdüğü zorla yer değiştirme, çocukların ailelerinden koparılması, vatandaşlık dayatılması, evlatlık işlemleri ve propaganda amaçlı ideolojik baskı uygulamalarını açık şekilde kınandı. Rusya'nın yanı sıra Belarus, İran, Küba, Nikaragua, Eritre, Mali ve birkaç başka devlet dahil toplamda 12 ülke karara karşı oy kullanırken, Çin, Hindistan, Brezilya, Kazakistan, Özbekistan ve Pakistan'ın da aralarında bulunduğu 57 ülke çekimser kaldı. ÇOCUKLAR EN SAVUNMASIZ HEDEF Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Mariana Betsa, kararı sunarken bunun siyasi değil, tamamen insanlık ve ahlaki sorumluluk meselesi olduğunu vurguladı. Rusya’nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın çocukları saldırganlığın en savunmasız hedefi haline getirdiğini belirten Betsa, Rusya'nın sadece çocukları öldürmekle kalmayıp, aynı zamanda onların kimliklerini de silmeye çalıştığını ifade etti. Betsa, işgal altındaki bölgelerde ve Rusya'da Ukraynalı çocuklara ana dillerinin, edebiyatlarının ve tarihlerinin yasaklandığını; bunun yerine onlara düşmanca propaganda aşılandığını aktardı. Çocukların "Nazi devleti" hakkındaki yalanları tekrarlamaya zorlandığını ve askerî eğitime tabi tutuldukları "çocuk ordularına" dahil edildiğini kaydetti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, bugüne kadar Rusya en az 20 bin Ukraynalı çocuğu yasa dışı şekilde yerinden etti. Ukrayna ise bunlardan yalnızca bin 850'sini eve döndürmeyi başardı. ULUSLARARASI HUKUKUN AĞIR BİR İHLALİ BM Genel Kurulu Başkanı Annalena Baerbock, karar taslağının görüşülmesi sırasında yaptığı açıklamada, çocukların sınır dışı edilmesinin uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olduğunu vurguladı. Baerbock, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 49. maddesinin sivillerin işgal altındaki bölgelerden zorla yerinden edilmesini yasakladığını hatırlattı. Ayrıca, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin her çocuğun kimlik, aile hayatı ve kaçırılmaya karşı korunma haklarını garanti ettiğini belirtti. Baerbock, BM Güvenlik Konseyinin Rusya vetosu nedeniyle işlevsiz kaldığı bir dönemde Genel Kurulun “uluslararası düzeni, Ukrayna halkını ve en kırılgan kesim olan çocukları korumak için” sorumluluk aldığını söyledi. Diplomatlar, kararın kabulünü “uluslararası hukuk ve adalet adına atılmış önemli bir adım” olarak nitelendirirken, bunun kaçırılan çocukların evlerine dönebilmesi için kritik bir araç oluşturduğunu vurguladı.

Ukrayna'dan BM'de Rus ve Belaruslu sporcular için çağrı! Haber

Ukrayna'dan BM'de Rus ve Belaruslu sporcular için çağrı!

Vladimir Putin emrindeki işgalci Rus güçlerinin Ukrayna'ya yönelik sivil ve kritik altyapı tesisi hedefli saldırılarına devam etmesi nedeniyle Rus sporcuların uluslararası spor müsabakalarından men edilmesi gerektiği vurgulandı. RUSYA, UKRAYNA'DAKİ TOPLUMSAL DAYANIKLILIĞI BALTALIYOR Ukrayna'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği Birinci Sekreteri Dmitri Timoşenko, BM Genel Kurulundaki "Spor ve Olimpiyat ideali aracılığıyla barışçıl ve daha iyi bir dünya inşa etmek" başlıklı konferansta sporun insanları birleştirme ve toplumsal dayanıklılığı güçlendirme amacı taşıdığını kaydetti. Timoşenko, bu durumun Rusya'nın Ukrayna'nın tamamına karşı başlattığı savaşı devam ettirmesiyle baltalandığının altını çizdi. Timoşenko, BM üyesi devletlere çağrıda bulunarak, “Rusya barbarca savaşını sona erdirene kadar küresel sporda Rusya ve Belarus’un devlet temsiline izin verilmemesi” gerektiğini vurguladı. RUS SALDIRILARI UKRAYNALI SPORCULARIN ANTRENMANLARINI AKSATIYOR Moskova'nın saldırganlığının Ukraynalı sporcuların antrenmanlarını aksattığını ifade eden Timoşenko, etkinliklerin ertelenmeesine ve iptal edilmesine yol açtığını belirtti. Timoşenko, ayrıca antrenman tesislerine ulaşımın kısıtlandığını da sözlerine ekledi. 644 UKRAYNALI SPORCU HAYATINI KAYBETTİ Timoşenko konuşmasında, Ukraynalı sporculardan 644'ünün Rus saldırısında hayatını kaybettiğini, 20'sinin yaralandığını, 20'sinin esir tutulduğunu ve 13'ünün kaybolduğunu anımsattı. Timoşenko, saldırılarda 799 spor tesisinin hasar gördüğünü ve 180'inin tamamen yıkıldığını da vurguladı. Bu insanlık suçlarında Belarus'un Rusya'ya yardım ettiğine dikkat çeken Timoşenko, "Rus ve Belaruslu sporcuların uluslararası spor müsabakalarından men edilmesini sürdürmesi" gerektiğinin, bu heyetlerin "sporun barışa katkı sağlayan bir araç olarak bütünlüğünü zedeleyeceğinin" altını çizdi. Öte yandan Timoşenko, Ukrayna'nın "Tarihte, tam kapsamlı saldırı altında bile millî takımını Olimpiyat Oyunları'na göndermeye devam eden tek ülke" olduğunu vurguladı.

Fidan: Diplomasi Ukrayna'da bir çözüm bulunabilmesinin temelini oluşturmakta Haber

Fidan: Diplomasi Ukrayna'da bir çözüm bulunabilmesinin temelini oluşturmakta

Bu yıl "Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere" temasıyla İstanbul'da dokuzuncusu düzenlenen TRT World Forum, ikinci gününde devam ediyor. Forumun ikinci gün açılış konuşmacıları içerisinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, önemli açıklamalarda bulundu. "DENGELER DEĞİŞİYOR VE PARAMETRELER BELİRSİZ BİR ŞEKİLDE BÜYÜYOR" Diyalog ve diplomasinin Türk dış politikasının köşe taşlarından biri olarak kalmaya devam edeceğini belirten Bakan Fidan, "Şu anki uluslararası sistemin tanımına bakacak olursak ve tek bir kelimeyle anlatacak olursak bu kelime kesinlikle belirsizlik olur. Halihazırda olan dengeler değişiyor ve parametreler belirsiz bir şekilde büyüyor. Küresel devletler de artık fonksiyonelliğini kaybediyor. Bölgesel stabiliteyi koruyacak olan kurumlar da bu hızla birlikte çalışamıyorlar ve kompleks krizlerle başa çıkamıyorlar." şeklinde konuştu. "Küresel düzende uluslararası kurumlara güven sağlamamız gerekiyor." diyen Hakan Fidan, bu durumun insanları çok kutupluluğa doğru ittiği değerlendirmesinde bulundu. FİDAN: ULUSLARARASI SİSTEMİ TEKRARDAN YAPILANDIRMALIYIZ Bu konuda vizyonlarının net ve kurumlarla birlikte diyalog ve çok yönlülüğe açık olduklarını dile getiren Fidan, "Kolektif aksiyonlarla, paylaşılan sorumluluklarla ve stratejik öngörülerle birlikte ilerleyebiliriz. İlk olarak güçlü bir uluslararası sisteme ihtiyacımız var. Bunu başarmak için de sistemi tekrardan yapılandırmalıyız. Birleşmiş Milletler'in verimliliğini artırmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'de kalıcı barışın ancak iki devletli çözümle mümkün olacağını belirtti. Fidan, Ukrayna için de İstanbul'da liderleri ağırlamaya hazır olduklarını ve diplomasinin dış politikanın köşe taşı olduğunu vurguladı. "LİDERLERİN İSTANBUL'DA BİR ARAYA GELMESİ NOKTASINDA HAZIRIZ" Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa katkılarına bir başka örnek olarak Ukrayna-Rusya Savaşı'nın çözülmesi için atılan adımları gösteren Fidan, yapıcı diyalog vasıtasıyla Türkiye'nin İstanbul süreci ile tarafları müzakere masasına tekrar getirdiğini kaydetti. Fidan, bu çalışmalar sonucunda esir takası ve doğrudan diyalog tesisi gibi somut sonuçlara ulaşıldığını belirterek, "Diplomasi tüm bu çabalara baktığımız zaman barışçıl bir anlamda Ukrayna'da bir çözüm bulunabilmesinin temelini oluşturmakta. Biz bundan sonrasında da bu görüşmelere ev sahipliği yapmak ve liderlerin İstanbul'da bir araya gelmesi noktasında hazır olduğumuzu bildirmek istiyoruz." şeklinde konuştu. Bölgesel ve uluslararası iş birliğini daha da güçlendirmek istediklerini söyleyen Fidan, "Bu konuda Türkiye diplomasi ve diyaloga açık olmaya devam edecek." ifadelerini kullandı. "DAHA ADİL BİR ULUSLARARASI DÜZEN İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Çok taraflılık ve bölgesel sahiplenmenin Türkiye'nin ortak vizyonunu şekillendirmeye devam edeceğini kaydeden Fidan, bu ilkelerin sadece kılavuz olmadığını, aynı zamanda değişen uluslararası tabloda istikrar, adalet ve refahın hüküm sürmesini de sağlayacağını söyledi. Yeni ve samimi ortaklıklar kurmanın tek çıkar yol olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle tamamladı: Bu bağlamda Türkiye diyaloğu ve diplomasiyi dış politikasının köşe taşlarından biri olarak tutmaya devam edecektir. Bu vizyonu paylaştığımız ortaklarla birlikte daha adil ve daha temsiliyetçi bir uluslararası düzen için çalışmaya devam edeceğiz. Bu ortak sorumlulukla birlikte ortak çalışmalar ve çabalarımızla birlikte bölgemizde istikrar, işbirliği için çalışacağız tüm dünyada olduğu gibi.

Ukrayna Havana'daki Büyükelçiliğini kapatıyor Haber

Ukrayna Havana'daki Büyükelçiliğini kapatıyor

Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı başlattığı topyekûn saldırılarını Kübalı vatandaşları sözleşmeli bir şekilde cepheye sürerek devam ettiren işgalci Rusya, ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalırken; Ukrayna, Küba konusunda yeni bir hamlede bulundu. Reuters haber ajansının ABD İçişleri Bakanlığına dayandırdığı haberine göre Rusya safında Ukrayna'ya karşı savaşan bin ile 5 bin arasında Kübalı asker bulunuyor. Daha çok Rusya'ya çalışmaya giden ancak havalimanında sözleşme imzalamaya zorlandığı ifade edilen Kübalılar Ukraynalı sivilleri hedef alıyor. UKRAYNA ABD'NİN KÜBA AMBARGOSUNU KALDIRMASINA "HAYIR" DEDİ Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ise söz konusu duruma ilişkin olarak detaylı açıklamalarda bulundu. Bakan Sıbiha, 29 Ekim 2025 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen "ABD'nin Küba'ya uyguladığı ambargosunun sona erdirilmesinin gerekliliği" kararına Ukrayna'nın karşı oy kullandığını duyurdu. DİPLOMATİK İLİŞKİLERİNİ ZAYIFLATACAK Sıbiha, Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in savaş suçlusu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e savaşta "başarı dileklerinde bulunduğunu" anımsatarak, Ukrayna'nın Küba ile diplomatik ilişkilerini zayıflatmaya karar verdiğini belirtti. Öte yandan Sıbiha, Ukrayna'nın Havana'daki büyükelçiliğini kapatmaya karar verdiklerini bildirdi. "HAVANA'NIN RUSYA'NIN SALDIRGANLIĞINA ORTAK OLMASI KINANMALIDIR" Sıbiha sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Bu yıl Havana'daki büyükelçiliğimizi kapatmaya ve diplomatik ilişkilerimizi düşürmeye karar verdik. Oyumuz Küba halkına karşı değil; onların refah içinde yaşama hakkına saygı duyuyoruz. Küba yetkililerinin, Rus işgal ordusuna Küba vatandaşlarının kitlesel olarak katılmasına karşı tepkisiz kalmasına karşıdır. Binlercesi sözleşme imzalayarak Ukrayna topraklarında doğrudan muharebe operasyonlarına katılan askerlerin saflarına katıldı. Havana'nın, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta vatandaşlarının kitlesel konuşlandırılmasını durdurma konusundaki isteksizliği, saldırganlığa ortak olmak anlamına gelir ve en sert şekilde kınanmalıdır. Ukrayna her zaman böyle bir uygulamaya karşı çıkacak ve BM Şartı'nın amaç ve ilkelerini savunacaktır. Today, Ukraine voted against the UNGA resolution on the “Necessity of ending U.S. embargo against Cuba”. This move is not sudden. And it has serious reasons. We remember Cuban President’s wish of “success” to Putin in his war of aggression against Ukraine. We heard it well.… pic.twitter.com/4PeM6lBpz9 — Andrii Sybiha ???????? (@andrii_sybiha) October 29, 2025

İran’a yönelik BM yaptırımları 10 yıl aradan sonra yeniden yürürlükte! Haber

İran’a yönelik BM yaptırımları 10 yıl aradan sonra yeniden yürürlükte!

Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya'nın işlettiği snapback mekanizması kapsamında 30 günlük sürecin ardından 2015'teki nükleer anlaşma kapsamında kaldırılan İran’a yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımları, yeniden yürürlüğe girdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2231 sayılı kararı kapsamında yer alan “snapback” mekanizması, son dakika bir anlaşma sağlanamayınca gece yarısı devreye girdi. Nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya’dan (E3) oluşan ülkeler, mekanizmayı 28 Ağustos’ta tetikledi ve 30 günlük rutin prosedürün sonunda yaptırımlar geri döndü. ABD’DEN TAHRAN’A ÇAĞRI ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Tahran'ı "iyi niyetle yapılacak doğrudan görüşmeleri kabul etmeye" çağırdı. Rubio, BM üyesi ülkeleri, "İran liderlerine, kendi ülkeleri ve dünyanın güvenliği için en iyi olanı yapmaları yönünde baskı yapmak amacıyla" yaptırımları "derhâl" uygulamaya çağırdı. Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ortak bir açıklamada, "İran'ın asla nükleer silaha sahip olmamasını sağlayacak yeni bir diplomatik çözüm" arayışını sürdüreceklerini söyledi. Ayrıca Tahran'a "herhangi bir durumu tırmandırıcı eylemden kaçınması" çağrısında bulunuldu. Bu gelişmelerle, 2015'teki nükleer anlaşma olarak adlandırılan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) kapsamında kaldırılan İran’a yönelik BM yaptırımları otomatik olarak yeniden yürürlüğe girerken bu zamana kadar ABD ve Avrupa'nın tek taraflı yaptırımları artık BM üyesi tüm ülkeleri ilgilendiren uluslararası yaptırımlara dönüşmüş oldu. ÇİN, RUSYA MÜTTEFİKLİĞİ YAPTIRIMLARA ENGEL OLAMADI BMGK’de Güney Kore’nin başkanlığında sunulan ve yaptırımların hafifletilmesini sürdürmeyi öngören tasarı, 19 Eylül’de 4 lehte (Rusya, Çin, Cezayir, Pakistan), 9 aleyhte ve 2 çekimser oyla reddedildi. Daha sonra Çin ve Rusya’nın 26 Eylül’de önerdiği, yaptırımların 6 ay ertelenmesini isteyen tasarı da 4 lehte, 9 aleyhte ve 2 çekimser oyla kabul edilmedi. 10 YIL SONRA DÖNEN YAPTIRIMLAR Mekanizmanın devreye girmesiyle, 2006-2010 yılları arasında İran’a karşı çıkarılan 1696, 1737, 1747, 1803, 1835 ve 1929 sayılı BMGK kararları yeniden geçerlilik kazandı. Bunlar arasında: Silah ambargosu: 2020’de süresi dolan ambargo, İran’a konvansiyonel silah sevkiyatını yeniden yasaklıyor. Nükleer ve füze kısıtlamaları: Uranyum zenginleştirme, ağır su ve yeniden işleme faaliyetleri askıya alınıyor; nükleer başlık taşıyabilecek balistik füze geliştirme ve fırlatma yasaklanıyor. Mali ve seyahat yasakları: Yüzlerce kişi ve kuruluşa yönelik varlık dondurma ve seyahat kısıtlamaları geri dönüyor. Deniz ticareti denetimi: 1929 sayılı karar kapsamında, BM üyesi ülkelere İran’a ve İran’dan yapılan sevkiyatları denetleme ve el koyma yetkisi veriliyor. Bu da İran gemilerine müdahaleleri mümkün kılıyor.

Kazakistan'dan Ukrayna-Rusya barış müzakerelerine ilişkin önemli açıklama Haber

Kazakistan'dan Ukrayna-Rusya barış müzakerelerine ilişkin önemli açıklama

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Ukrayna ve Rusya arasındaki olası barış müzakereleri konusunda açıklamalarda bulundu. Kazakistan medyası Tengrinews'e demeç veren Cumhurbaşkanı Tokayev, her iki ülkenin de diyalog yürütme kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Ukrayna'daki durumun basit olmadığının altını çizden Tokayev, "Bunun son derece karmaşık olduğunu ve basitleştirilemeyeceğine her zaman inandım ve kamuoyuna söyledim." dedi. New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nun oturumundaki konuşmasını anımsatan Tokayev, "Toprak meselesi şu anda en önemli ve en zorlu mesele, ancak müzakere masasında pratik bir çözüm henüz ufukta görünmüyor. Çünkü toprak, tarih, millî ve dil gibi meseleler üzerine tartışmalar sürüyor, bu konuda alışılmadık ve hatta egzotik olanlar da dahil olmak üzere geniş bir görüş yelpazesi mevcut." değerlendirmesinde bulundu. KAZAKİSTAN, UKRAYNA VE RUSYA OLASI MÜZAKERESİNE HAZIRLIK OLABİLİR Öte yandan Kazakistan'ı arabuluculu olarak görmediğini ancak iki ülke liderinin Kazakistan'a gelmek istemesi halinde toplantıya hazır olduklarını kaydeden Tokayev, "Rusya ve Ukrayna liderleri Kazakistan'a gelmek isterlerse, müzakerelerin başarılı olmasını sağlamak için gerekli tüm hizmetleri sağlarız." ifadesini kullandı. Tokayev şunu dile getirdi: Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Ukrayna ve Rusya arasında en üst düzeyde doğrudan müzakerelerin başlatılmasını destekliyoruz, ancak karşılıklı anlayışa ulaşmak için ön çalışmalara ihtiyaç var. Kazakistan arabulucu olmasa da, ihtiyaç duyulması halinde her düzeyde müzakere ve toplantılar için 'iyi niyet' sunmaya hazırdır. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev BM Genel Kurulu öncesinde New York'ta bir araya gelmişti. Zelenskıy Ukrayna'daki son durum hakkında bilgi vermiş ve Tokayev'e yeniden inşa için Kazak şirketlerin çalışmalarından ve Kazakistan'ın desteğinden dolayı teşekkür etmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.