SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bm

QHA - Kırım Haber Ajansı - Bm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM'nin iki yıl önce yayımladığı Doğu Türkistan raporunda neler vardı? Haber

BM'nin iki yıl önce yayımladığı Doğu Türkistan raporunda neler vardı?

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından 31 Ağustos 2024 tarihine yayımlanan Doğu Türkistan raporu tekrar gündeme geldi. Dönemin BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet görev süresinin son günlerinde Doğu Türkistan'daki insan hak ihlallerine dair rapor yaımlamıştı. Raporda, Çin’in Uygur Türklerine yönelik soykırım uygulamalarını detaylandırılmıştı. Bachelet, raporda Çin'in insan hakları ihlallerini vurgularken, Çin’in soykırım politikaları konusundaki sorumluluğunu net bir şekilde ifade etmekten kaçınmıştı. BACHELET’İN GÖREV DÖNEMİ VE DOĞU TÜRKİSTAN RAPORU Bachelet, BM İnsan Hakları Komiseri olarak görev yaptığı dönemde, Doğu Türkistan’da insan hakları ihlalleri üzerine derinlemesine bir inceleme gerçekleştirdi. Rapor, Çin'in Uygur Türkleri ve diğer etnik gruplara yönelik uyguladığı ayrımcı politikaları ve insan hakları ihlallerini belgelerken, bu politikaların insanlığa karşı suç oluşturabileceğini belirtildi. 46 sayfadan oluşan raporda, Çin'in uyguladığı soykırım politikalarının çok boyutlu bir analizi yapıldı. 23 Uygur, 16 Kazak ve 1 Kırgız Türkü ile yapılan mülakatlar neticesinde, 2016'dan bu yana birçok kişinin keyfi olarak tutuklandığı veya yeniden eğitim kamplarında tutulduğu bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) sözde terörle mücadele kisvesi altında işlediği ciddi insan hakları ihlalleri belgelendi. RAPORUN İÇERİĞİ VE ÇİN'E YÖNELİK ÇAĞRI Rapor, 2017-2019 yılları arasında toplu gözaltılar ve işkenceleri belirtiyor ve üreme haklarının ihlali, cinsel istismar ve işkencelerin varlığına dair ciddi belirtiler sunuyor. Bachelet, raporda Çinli yetkililere keyfi tutuklamaları ve işkenceleri sonlandırmaları, kayıp aile üyeleri hakkında bilgi sağlamaları çağrısında bulunuyor. ÇİN'İN BM ÜZERİNDEKİ NÜFUZU VE TEHDİTLER Son yıllarda, Çin’in BM içindeki nüfuzunu artırarak, Komünist Parti doktriniyle uyumlu bir insan hakları anlayışını teşvik etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Lician, Bachelet'in raporunu, Çin'e yönelik yanlış bilgi ve suçlamalar olarak nitelendirerek üstü kapalı bir tehditte bulunmuştu. BM İNSAN HAKLARI KOMİSERİ VOLKER TÜRK’TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR 27 Ağustos 2024 tarihinde mevcut BM İnsan Hakları Komiseri Volker Türk, Doğu Türkistan konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türk, Çin’in Doğu Türkistan’daki uygulamalarının insan hakları standartlarına tamamen aykırı olduğunu vurguladı ve uluslararası topluma, bu ihlallere karşı güçlü bir tepki gösterme çağrısında bulundu. Türk, raporların ve belgelerin daha geniş bir şekilde incelenmesi gerektiğini, bu konuda uluslararası iş birliği ve şeffaflık çağrısında bulundu. Volker Türk’ün açıklamaları, BM'nin insan hakları ihlalleri konusundaki kararlılığını ve bu ihlallere karşı uluslararası düzeyde güçlü bir tutum sergileme gerekliliğini ortaya koyuyor.

BM'den Çin'e Doğu Türkistan Çağrısı: İnsan hakları ihlalleri yeniden gündemde Haber

BM'den Çin'e Doğu Türkistan Çağrısı: İnsan hakları ihlalleri yeniden gündemde

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Çin hükumetine Doğu Türkistan'daki "sorunlu" yasa ve politikaları kapsamlı bir şekilde gözden geçirmesi çağrısında bulundu. Bu açıklama, iki yıl önce bu kurumun Doğu Türkistan’daki insan hakları durumuyla ilgili önemli bir rapor yayımlamasının yıl dönümüne dört gün kala yapıldı. SON GÜNCELLEMELER VE ULUSLARARASI ENDİŞELER Doğu Türkistan ile ilgili 27 Ağustos 2024’te yayımlanan güncellenmiş raporda, BM insan hakları ekibinin bu yılın Haziran ayında Çin’i ziyaret ettiği ve yetkililerle, özellikle terörle mücadele politikaları konularında görüşmeler yaptığı belirtildi. Raporda ayrıca uluslararası toplumun Doğu Türkistan’daki mevcut yasa ve politikalara dair ciddi endişeler taşıdığı vurgulandı. BM, Çin makamlarını insan hakları perspektifinden ulusal güvenlik ve terörle mücadele yasalarını yeniden gözden geçirmeye ve azınlıkları koruma mekanizmalarını güçlendirmeye çağırdı. İNSAN HAKLARI YÜKSEK KOMİSERLİĞİNDEN ÇAĞRI BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün sözcüsü Ravina Shamdasani, VOA’ya verdiği demeçte, Doğu Türkistan’daki "sorunlu" yasa ve politikaların devam ettiğini belirtti. Shamdasani, “İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, ulusal güvenlik ve terörle mücadele yasalarının insan hakları açısından kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi çağrısını yineledi. Yüksek Komiser’le yıllardır süren temaslara rağmen, kitlesel gözaltıları destekleyen yasalar hala mevcut ve bu nedenle ilerleme kaydedilemiyor. Bu zorluklara rağmen mevcut insan hakları durumunu yakından takip ediyoruz” dedi. Yüksek Komiser Türk, Çin hükumetiyle yaptığı görüşmelerde Tibet ve Hong Kong'daki insan haklarına da saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. 2022'DE YAYIMLANAN DOĞU TÜRKİSTAN RAPORU 2022 yılında, o zamanki İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine dair ilk raporunu yayımladı. Raporda, geniş çaplı keyfi gözaltılar ve zorla çalıştırma gibi kötü muameleler detaylandırılmış ve bu uygulamaların insanlığa karşı suç oluşturabileceği sonucuna varılmıştı.  Çin hükümeti bu raporu siyasi bir motivasyon ve önyargıyla dolu olarak reddetti ve raporun yanlış bilgiye dayandığını savundu. Pekin, Doğu Türkistan’daki politikalarının aşırıcılığı engellemeyi ve istikrar sağlamayı amaçladığını iddia ederek insan hakları ihlali suçlamalarını reddetti. UYGURLAR TOPLAMDA 4.4 MİLYON YIL SÜREN GÖZALTINA ALINABİLİR Yale Üniversitesi'nin soykırım araştırma programı tarafından yayımlanan bir raporda, Çin’in kitlesel gözaltılarının hem insanlığa karşı suç hem de soykırım suçunu oluşturduğu belirtiliyor. Rapora göre, bu gözaltılar devam ederse, Uygurlar toplamda 4.4 milyon yıl süren gözaltına alınma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Uluslararası İnsan Hakları Hizmetleri (ISHR) Çin Programı Müdürü Raphäel Viana David, Yüksek Komiser’in Doğu Türkistan raporunu memnuniyetle karşıladıklarını ve Çin’in BM önerilerini uygulamasını talep ettiklerini açıkladı. Viana David, “Pekin’in eleştirecek bir noktası yok; BM insan hakları bulguları bölünmez ve genel olarak Çin’in anlamlı bir insan hakları reformu yapması için tek gerçek yolu işaret ediyor” dedi.

BM: Ruslar Ukraynalı savaş esirlerinin yüzde 95'ine işkence uyguladı Haber

BM: Ruslar Ukraynalı savaş esirlerinin yüzde 95'ine işkence uyguladı

Birleşmiş Milletler (BM) Ukrayna İnsan Hakları İzleme Misyonu Başkanı Daniel Bell, Rusya’nın esir aldığı Ukrayna vatandaşlarının neredeyse tamamına işkence uyguladığını aktararak Rus esaretinde işkence uygulamasının yaygın ve sistematik olduğunu ifade etti. Hollandalı televizyon kanalı NOS için verdiği röportajda BM Ukrayna İnsan Hakları İzleme Misyonu başkanı Daniel Bell, “Ukraynalı savaş esirleri ilk sorgulama sırasında işkence görüyor. Metal sopalarla, coplarla darp ediyorlar, acımasızca elektrik veriyorlar. Soyuyorlar. Bu korkunç. Bu, 20 yıllık kariyerim boyunca BM adına esirleri ziyaret ederken gördüğüm en kötü şey. İşkence yaygın ve sistematiktir. Ukraynalı savaş esirlerinin yüzde 95'i işkence gördü ve bu bir savaş suçudur.” şeklinde konuştu. Bildiği üzere işkence, Savaş Esirlerine Muameleye İlişkin 3. Cenevre Sözleşmesini ihlal ediyor. RUS ESARETİNDE VAHŞİCE DÖVÜLEREK ÖLDÜRÜLDÜ Rus esaretinde 22 Temmuz 2024 tarihinde hayatını kaybeden Ukraynalı savaş esiri Oleksandr İşçenko’nun (Oleksandr Ishchenko) vahşice dövülerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Adli tıp muayenesinin sonuçlarına göre, İşçenko "künt bir cisimle yapılmış fiziksel bir darbe sonucu göğüste oluşan kapalı künt travması" nedeniyle hayatını kaybetti. Rapora göre, muayene sırasında savaş esirinin cesedinde multiple (çoklu) kaburga kırığı, kapalı künt göğüs travması, kalın ve sert bir nesneyle fiziksel bir darbe sonucunda oluşmuş izler tespit edildi. Ayrıca ölmeden önce vücudunun şoka girdiği belirlendi. RUSYA UKRAYNALI SAVAŞ ESİRLERİNE İŞKENCE UYGULUYOR Ukrayna ile Rusya arasında gerçekleşen esir takasları sonucu serbest bırakılan Ukraynalı savaş esirlerinin hepsi Rus yetkililerin, Ukraynalı savaş esirlerine işkence uyguladığını bildiriyor. Ukraynalı eski esirler, Rus subay ve gardiyanlar tarafından, dayak ve elektrik şoku, cinsel işkence, aç bırakılma da dahil olmak üzere fiziksel ve psikolojik saldırıya maruz bırakıldığını anlatıyor. UKRAYNA’YA İADE EDİLEN ESİR NAAŞLARINDA İŞKENCE İZLERİ MEVCUT Türkiye Kamu Başdenetçisi (Ombudsmanı) Şeref Malkoç ile Temmuz 2024’te yaptığı görüşmede konuşan Ukrayna savaş esirinin eşi Larısa Salayeva, başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere Rusya’nın hiçbir uluslararası sözleşmeye uymadığını, Ukraynalı savaş esirlerine yakınlarıyla iletişim kurmaya izin vermediğini, ailelerin savaş esirlerinin durumu, alıkonulma şartları hakkında hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını aktardı. Salayeva, “Şu an biz elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Her şansı denemeliyiz. Çünkü son asker naaşı takasında Rusya, Ukrayna’ya işkence izleri taşıyan cansız bedenleri iade etmişti. Yani bize şu an esarette ölen Ukraynalı askerlerin naaşları veriliyor. Hatta iade edilen naaşların bazılarında iç organlar eksik. ” dedi.

Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, BM toplantısına katıldı Haber

Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, BM toplantısına katıldı

Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Eskender Bariyev, 9 Temmuz 2024 tarihinde BM grup toplantısına katıldı. Yerli halkların hakları ve barış müzakereleri, anlaşmalar ve mutabaktların konuşulduğu toplantıda Bariyev, Rusya'nın Kıyiv'de bulunan çocuk hastanesine yönelik saldırısından bahsetti. Toplantıda konuşan Bariyev, yerli halkın gelişiminin, etkili finansman ve barış inşası olmadan mümkün olmadığını ifade etti. YERLİ HALKLAR İÇİN DÖRT AŞAMALI PLAN Bariyev barış çabasının kapalı kapılar ardından yerli halkın temsil edilmediği yüksek siyasi düzeyde tartışıldığını ifade etti. Yerli halkların topraklarına ilişkin kararları onlar olmadan veremeyeceğini ifade eden Bariyev, dört aşamalı plan sundu. Bariyev, kurula sunduğu dört aşamalı süreci ise şu şekilde aktardı: 1) Yerli halkların barış inşasındaki katılımına ilişkin küresel bir araştırma yapın. 2) BM'yi, dünya hükûmetlerini ve diğer çok taraflı örgütleri "Yerli Halklar Arasında Barış İnşasının Uluslararası On Yılı"nı kabul etmeye çağırdım. 3) Müzakere sürecine yerli halkların temsilcilerini dahil edin. 4) Uluslararası Yerli Halklar Mahkemesi girişimini desteklemek önemlidir. Bariyev, ayrıca yerli halkların barış inşası konusunda, tarihi İlk Küresel Yerli Halklar Barış İnşası Zirvesi'nde müzakereciler ve arabulucular olarak Küresel Barış İnşacılar Ağı'nın oluşturulmasını desteklemeye çağırdı. İŞGALCİ RUSYA'NIN 8 TEMMUZ TARİHLİ HAVA SALDIRISI 8 Temmuz 2024 tarihinde Rusya tarafından Ukrayna topraklarına yönelik olarak füze saldırısı gerçekleştirildi. Saldırı sonucunda Kıyiv, Krıvıy Rig, Pokrovsk ve Dnipro şehirlerindeki altyapıda ve konutlarda ciddi hasarlar meydana geldi. Ayrıca İşgalci Rusya’nın gerçekleştirdiği füze saldırısında Kıyiv'in en büyük çocuk hastanesi olan, 20 binin üzerinde çocuğun tedavi gördüğü Ohmatdıt  Çocuk Hastanesi’nde ağır hasarlar oluştu. Hastanede tedavi gören çocukların diğer sağlık tesislerine tahliyesi gerçekleştirildi. Hastane çevresindeki enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. ???? Rusya'nın Ukrayna'da vurduğu çocuk hastanesinden yeni görüntüler pic.twitter.com/V8ojAy9Rc6 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) July 8, 2024 Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) 9 Temmuz 2024 tarihli açıklamasında, toplamda 38 kişinin hayatını kaybettiğini, 190 savunmasız Ukraynalı sivilin ise yaralandığını kaydetti. ???? Rusya'nın Ukrayna'da vurduğu çocuk hastanesinden görüntüler pic.twitter.com/2JlA72kKOM — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) July 8, 2024

BM toplantısında Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Bariyev'e hadsiz çıkış! Haber

BM toplantısında Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Bariyev'e hadsiz çıkış!

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, 9 Temmuz 2024 tarihinde katıldığı Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında kendisine yapılan haksızlığı açıkladı. Bariyev, toplantı sırasında telefonundan yüksek sesle hava saldırı alarmı çaldığını ifade etti. Toplantı esnasında Rusya tarafından Ukrayna'ya yönelik olarak gerçekleşen hava saldırıları sebebiyle alarmın çalmasının ardından Ruslara tepki gösterdiğini ifade eden Bariyev, Rusya Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Çumaryov'un kendisini sekreterliğe ve güvenliğe şikayet ettiğini bildirdi. Bariyev bu süreçte yaşananlar için, "Baktım, bana doğru geliyorlar. Yaklaştılar ve nazikçe alarm sinyalinin çalışmayı engellediğini söylediler. Telefonumdaki sesi kapattığımı, bunun özel bir sinyal olduğunu ve kontrol edemediğimi, Kiev'deki Rus saldırılarına bağlı olduğunu açıkladım. Sesi kapatmamı rica ettiler çünkü sinyal binada paniğe neden olabilirdi. Sesi kapattığımı tekrar gösterdim. Bir süre sonra yine alarm yüksek sesle çaldı. Güvenlik görevlisi koşarak geldi, kızgınlıkla beni salondan çıkarmak istedi. Toptantıda bulunan temsilciler beni desteklemek için geldi." ifadelerini kullandı. Kıyiv'de ailesi olduğunu için güvenlik görevlisinin telefonu kapatma talebini gerçekleştirmeyeceğini belirten Bariyev, daha sonra güvenlik görevlisine, "Rusya'nın Ukrayna'yı bombalamayı ne zaman bırakacağını" sorması gerektiğini ifade etti. Bariyev daha sonra oturumda konuşma yapmak istese de oturum boyunca bir türlü söz hakkı alamadı. Oturumun bitiminden sonra başkana sorduğunda ise zaman yetmediği için böyle yapıldığı öne sürüldü. Bariyev bu tarz mecralarda ses çıkarmak ve hakkını savunmak için daha çok çaba gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ukrayna, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyindeki daimi üyeliğinin kaldırılmasını talep etti Haber

Ukrayna, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyindeki daimi üyeliğinin kaldırılmasını talep etti

Ukrayna'nın BM Temsilcisi Sergıy Kislıtsa, Rusya Federasyonu'nun BM Güvenlik Konseyinde daimi üye olma hakkını yasa dışı olarak elde ettiğini ve bu hakkın elinden alınması gerektiği bildirdi. "DAHA KAÇ RUS SUÇUNA İHTİYAÇ VAR?" Ukrayna'nın BM Temsilcisi Sergıy Kislıtsa, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Rusya, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığı sırasında en korkunç suçları işleme eğilimindedir. Bugün (8 Temmuz), Kıyiv'deki en büyük çocuk hastanesine ve başka bir sağlık kuruluşuna saldırı düzenlendi. Şubat 2022'de Rusya, Ukrayna'ya yönelik topyekûn işgali başlattı. Ancak, bu durum Aralık 1991'de, Moskova'nın BM Güvenlik Konseyi'nde Sovyetler Birliği'nin daimi üyeliğini ele geçirmesiyle başladı." ifadelerini kullandı. Kislıtsa, dünyayı Rusya'yı BM Güvenlik Konseyindeki daimi üyeliğinden mahrum bırakmaya çağırdı: "Diktatör Kremlin rejiminin Sovyetler Birliği'nin daimi üyeliğini kullanma sorununu çözmek için daha kaç Rus suçuna ihtiyaç var? Güvenlik Konseyi'nin Rus saldırganlığı ve savaş suçlarına karşı harekete geçebilmesi için hangi korkunç suçların işlenmesi gerekiyor?" Ukrayna'nın BM Temsilcisi Sergıy Kislıtsa, "Yıkılan hastaneler ve öldürülen sivillerin zemininde, kanlı Rus başkanlığı Güvenlik Konseyi üyeleri için aylık bir öğle yemeği düzenlemeyi planlıyor." açıklamasında bulundu. Uluslararası hukuku, Rusya'nın yasa dışı eylemlerini kınamaya çağıran Kislıtsa, "Bunu yorumlamak beni hasta ediyor. Şu anda Güvenlik Konseyi üyelerinin zehirli Rus propagandasını tüketme zamanı değil. Şu anda harekete geçme ve Rusya'yı BM Şartı ve uluslararası hukuka uymaya zorlama zamanı." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.