SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cumhuriyetçi Türk Partisi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Cumhuriyetçi Türk Partisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhuriyetçi Türk Partisi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doç. Dr. Emete Gözügüzelli KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimini QHA'ya değerlendirdi Haber

Doç. Dr. Emete Gözügüzelli KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimini QHA'ya değerlendirdi

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 19 Ekim 2025 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucunda Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman yeni Cumhurbaşkanı oldu. KKTC'nin siyasî yapısındaki olası değişimler bağlamında başta KKTC olmak üzere Türkiye kamuoyu yeni bir tartışmanın eşiğinde. Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve devlet erkanı KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ı tebrik ederek, görevinde başarı dilerken, anavatan ve garantör ülke Türkiye'nin Kıbrıs Türk halkının refah, huzur ve kalkınmasına ilişkin gayretlerine katkıda bulunmaya devam edeceğini aktardı. Öte yandan Erhürman ise Ankara ile istişareye devam edeceğine dikkat çekti. KKTC'DE NE BEKLENİYOR? Peki şimdi KKTC'deki beklenti ne? Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Uluslararası Kamu Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, seçim sonuçlarını ve değişen Cumhurbaşkanını Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Gözügüzelli, kazanan adayın Türkiye ile ikili ilişkide ortaya konan devlet duruşunun desteklenmesinin ilk aşamada önemli olduğuna vurgu yaparak, "Erhürman uyumu (Türkiye ile ilişki) sergileyeceğini, bu yönde yumuşak bir dil kullanarak sergilemiştir." dedi. Gözügüzelli zamanla söylemlerin sahada gösterilmesiyle anlaşılacağını belirttiği açıklamasında, Doğu Akdeniz'in kritik bir bölge haline geldiğini anımsatarak şunları kaydetti: Güney Kıbrıs'ın silahlanması, İsrail ile derinleşen ikili iş birliği eksenindeki faaliyetlere baktığımızda Erhürman'ın bu kritik süreçte bölgedeki haklarımızı ve Mavi Vatan Doktrini'ni koruyan benzer dili kullanması beklentisi vardır. Emete Gözügüzelli, Turfan Erhürman'ın söylemlerinin sahadaki icraatlerinin yansıması konusunda nasıl davranacağını önemli olduğunu belirtti. Gözügüzelli, "Kazandığı gün yaptığı tarafsız duruşunu sergileyip sergilemeyeceğini ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Bu bir süreç meselesidir. Ama en başta kullanılan dil, birleştirici ve halkı kucaklayıcıdır. O nedenle herkesin saygı göstermesi gerekmektedir. Hep birlikte göreceğiz." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE HER ŞEKİLDE KIBRIS TÜRKÜNÜN YANINDADIR" Böyle devam etmesi halinde Türkiye ile uyum içinde bir siyaset yürütüleceğini ifade eden Öğretim Üyesi, "Gün sonunda Türkiye her şekilde Kıbrıs Türkünün yanındadır." vurgusu yaptı. Gözügüzelli, seçim sonuçlarının Kıbrıs Türk halkına ve Türkiye'ye hayırlı olmasını temenni etti.

KKTC'de gerçekçilik polemiği devam ediyor: Erhürman'dan Tatar'a cevap Haber

KKTC'de gerçekçilik polemiği devam ediyor: Erhürman'dan Tatar'a cevap

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisinde ana muhalefette bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisinin (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamaya cevap verdi. "DİYALOG HER ZAMAN İYİDİR" Tufan Erhürman tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Sn. Ersin Tatar nezaket göstermiş Kıbrıs sorunu ekseninde yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarıma yanıt vermiş. Teşekkür ederim. Bu konuda, kendisinin de söylediği gibi "diplomasi hiç durmaksızın çalışırken", bu konunun ana öznelerinden biri olarak bizim de daha fazla diyaloga, görüş alışverişine, tartışmaya ihtiyacımız var. Beni gerçekçi olmaya davet ediyor Sn. Tatar. Aslında ben de bir süreden beri tam da aynı daveti kendisine yapıyorum. "Gerçekçi olun" diyorum. KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bırakan Erhürman, soruların cevapları için bir televizyon programında bir araya gelmeyi teklif etti. Söz konusu soruları Cumhuriyet Meclisinde ve kamuya açık şekilde birçok kez verdiğini belirten CTP Genel Başkanı, "Ama ben, hele de halkımızı, ülkemizi ve geleceğimizi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda, içeride de dışarıda da her zaman açık diyalogdan yana oldum. Kendisi de uygun görürse hem sorduğu hem de sormak istediği tüm soruların yanıtlarını yine kendisinin uygun göreceği bir televizyon kanalında bir kez daha yüz yüze vermeye hazırım. Hem böylece benim kendisine kamuya açık biçimde defalarca yönelttiğim soruları yanıtlama fırsatını da Sn. Tatar bulur. Diyalog her zaman iyidir. Sn. Tatar'a verdiği yanıt için bir kez daha teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı. TUFAN ERHÜRMAN'A 3 SORU Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosundan 8 Ağustos'ta yapılan açıklamada, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs konusundaki gelişmeleri tarihsel süreci göz önünde bulundurarak gerçekçi ve objektif değerlendirmeye davet edilmişti. Açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu, Türkiye’nin iktidarı ve muhalefetiyle destek verdiği masaya oturma koşulları ile iki devletli çözüm önerisinin, Annan Planı süreci ve Crans Montana görüşmeleri sonrasında yaşananlar ışığında ortaya konulduğuna dikkat çekilmiş ve Erhürman'a yanıtlaması için 3 soru sorulmuştu. Cumhurbaşkanlığı tarafından yönelitilen sorular şu şekilde: Rum tarafı neden masaya oturmadan önce Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğini bir türlü içselleştirmiyor, içselleştirdiğini açıklamıyor? Rum tarafı neden Kıbrıs Türk halkının özgür iradesi ile kurduğu devletin kendilerinin devleti ile eşit uluslararası statüye sahip olması gerektiğini ve olacağını masaya oturmadan teyit etmiyor? Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının yanı sıra bunlar Kıbrıs Türk halkının olmazsa olmazları değil mi?

KKTC'de gerçekçilik tartışması: Cumhurbaşkanlığından muhalefete sorular Haber

KKTC'de gerçekçilik tartışması: Cumhurbaşkanlığından muhalefete sorular

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosundan 8 Ağustos'ta yapılan açıklamada, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs konusundaki gelişmeleri tarihsel süreci göz önünde bulundurarak gerçekçi ve objektif değerlendirmeye davet edildi. Açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu, Türkiye’nin iktidarı ve muhalefetiyle destek verdiği masaya oturma koşulları ile iki devletli çözüm önerisinin, Annan Planı süreci ve Crans Montana görüşmeleri sonrasında yaşananlar ışığında ortaya konulduğuna dikkat çekildi. "TEK NEDENİ MUHALEFET YAPMIŞ OLMAK İÇİN MUHALEFET YAPMAKTIR" Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Herhalde Sayın Erhürman da biliyor; resmî görüşme yapılmıyor demek diplomasi durdu demek değildir. Diplomasi hiç durmaksızın çalışıyor ve bizim ortaya koyduğumuz tavır, bu diplomatik temasların en önemli unsurunu oluşturuyor. Rum tarafına bizim görüşlerimizi dikkate alması gerektiği telkinleri yapılıyor. Sayın Erhürman bunları yok sayarak Sayın Cumhurbaşkanını eleştiriyorsa bunun tek nedeni muhalefet yapmış olmak için muhalefet yapmaktır. "BEDEL ÖDEYEN HEP KIBRIS TÜRK HALKI OLDU" Açıklamada, CTP Genel Başkanı Erhürman’ın Rum tarafına, “Samimiyseniz gelin BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde takvim belirleyelim, o takvim sonunda yine masadan kalkılırsa bedel ödensin, statükoya geri dönülmeyeceği şimdiden taahhüt edilsin” şeklindeki çağrısına da değinilerek şunlar vurgulandı: Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, Annan Planı döneminde Rumlar planı kabul etmezse ne olacağının Türk tarafına önceden garanti edilmesini istediğinde, buna en fazla karşı çıkan Sayın Erhürman’ın şimdi Genel Başkanlığını yaptığı CTP idi. CTP’nin şimdi bunu ifade etmesi olumludur ama yetersizdir. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye bugüne kadar çok takvimler gördü, tüm bunlara samimi ve olumlu olarak yaklaştı ancak Rum tarafının hayır demesine ve tüm süreçleri çökertmesine rağmen bedel ödeyen hep Kıbrıs Türk halkı oldu. TUFAN ERHÜRMAN'A 3 SORU Kıbrıs meselesi ile ilgili olarak 1968'de başlayan müzakere süreçleri, ortaya 1981'deki Waldheim değerlendirmesi, 1983 yılında Cuellar göstergeleri, 1985-1986 yıllarında Cuellar Birleştirilmiş Belgeleri, 1992 yılında Gali Fikirler Dizisi, 1997 yılında Annan Önerileri, 2003‘ten itibaren Annan Planı, 2017’de Crans Montana’da Guterres Çerçevesi ortaya konulduğu anımsatılan açıklamada, "Bunların tümünü reddeden Rum tarafı oldu ama Birleşmiş Milletler bundan tam 60 yıl önceki kararında ısrar ederek Kıbrıs Türk halkının haklarını görmezden gelmeye devam etti; Rum tarafına uzlaşmaz tutumu sürdürebilmesi için güç ve cesaret verdi. Dolayısıyla denenmiş şeyleri tekrar denemenin bir yararı yoktur." ifadelerine yer verildi. "Sayın Erhürman’ın iddia ettiği gibi Türk tarafı çözümsüzlük de çözümdür politikası gütmüyor; tam tersine Rum tarafının Kıbrıs Türklerini oyalama taktiklerine dur diyor ve onları gerçekçi, yaşayabilir bir çözüm için zorlamaya çalışıyor." denilen açıklamada, muhalefet lideri Erhürman'a yanıtlaması için 3 soru soruldu. Cumhurbaşkanlığı tarafından yönelitilen sorular şu şekilde: Rum tarafı neden masaya oturmadan önce Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğini bir türlü içselleştirmiyor, içselleştirdiğini açıklamıyor? Rum tarafı neden Kıbrıs Türk halkının özgür iradesi ile kurduğu devletin kendilerinin devleti ile eşit uluslararası statüye sahip olması gerektiğini ve olacağını masaya oturmadan teyit etmiyor? Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının yanı sıra bunlar Kıbrıs Türk halkının olmazsa olmazları değil mi? "ÇABALARIMIZ DEVAM EDECEKTİR" Açıklamada son olarak, "Hedefimiz, Kıbrıs’ta bölgeye örnek olacak, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayacak egemen iki devletin iş birliği temelinde bir antlaşmaya ulaşılmasıdır. Bu hedef ortada dururken tabii ki, KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri alması, halkımızın insanlık dışı izolasyonlardan kurtulması için de çabalarımız devam edecektir." denildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.