İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, Türkiye’de toplanıyor: KTMM’den katılımcılara kritik çağrı
"Dönüşen Dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı" temasıyla düzenlenecek olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, 21 Haziran 2025 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı.
İki gün sürecek olan ve yaklaşık olarak bin civarında katılımcının yer aldığı önemli zirvede, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), toplantıya iştirak eden yetkililere bir çağrıda bulundu.
Türkçe, Ukraince ve İngilizce olarak üç dilde yapılan çağrıda 2014 yılından bu yana Rus işgali altında olan Kırım'da işgale karşı mücadele eden Kırım Tatar halkının maruz kaldığı baskılara ve insan hakları ihlallerine dikkat çekildi.
KIRIM TATAR MİLLÎ MECLİSİ ÇAĞRIDA BULUNDU
KTMM’den İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu katılımcılara hitaben kaleme alınan çağrıda şu ifadelere yer verildi:
"Saygıdeğer İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin dışişleri bakanları, Muhterem kardeş Müslüman halkların temsilcileri,
Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi, İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na katılan tüm üyeleri selamlamakta; üye devletlerin halklarının yararı ve tüm insanlığın refahı için verimli çalışmalar temenni etmektedir. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik silahlı saldırganlığı on iki yıldır devam ediyor. Bu saldırı, Şubat-Mart 2014’te, Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası olan ve uluslararası alanda tanınan sınırları içindeki topraklar ile karasularını kapsayan Kırım Özerk Cumhuriyeti ile Sivastopol şehrinin Rusya Federasyonu tarafından işgali ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ilhak girişimiyle başladı.
Kırım Tatar Millî Meclisi, 15 Mart 2014 tarihinde, Rus askerleri tarafından işgal edilen Kırım Yarımadası’ndan, İslam İşbirliği Teşkilatına başvurarak Rus ordusunun Kırım’a girmesiyle başlayan gelişmelerin, başta Müslüman Kırım Tatar halkı ve Ukraynalılar olmak üzere, iki milyonu aşkın nüfusun yaşadığı bölgede küresel bir insani felakete dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulunmuştur.
O dönemde Rusya'nın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlal etmesiyle ilgili olarak öngördüğümüz ve uluslararası kuruluşları hakkında uyardığımız çalkantılı gelişmeler ve tehditlerin, Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin işgaliyle birlikte korkunç bir gerçeğe dönüştüğünü belirtmek durumundayız.
Rusya, yerli Müslüman Kırım Tatar halkının tarihî toprakları olan Kırım’ı, Ukrayna'nın geri kalanına yönelik geniş çaplı işgal saldırısı başlatmak için bir askeri üsse çevirmiştir. Bu militarizasyon süreci, Karadeniz bölgesindeki tüm ülkeler için de doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Rusya’nın 2014 yılında Kırım Yarımadası’nı işgal etmesinden bu yana, Doğu Avrupa’nın İslami mirasının oluşmasına önemli katkıda bulunmuş olan Kırım Tatar halkı, Moskova’nın emriyle yürütülen siyasi baskıların ve zulmün başlıca hedefi hâline gelmiştir. Çoğu Kırım Tatarı olmak üzere 250'den fazla Kırım sakini "aşırılıkçı", "terörist", "sabotajcı" gibi sözde suçlamalarla hapsedilmiştir.
Rus işgal yönetiminin Kırım’da tatbik ettiği siyasi baskılar, camilere ve Müslümanların evlerine yönelik baskınlar, keyfi tutuklamalar, Kırım Tatar Millî Meclisinin faaliyetlerinin yasaklanması, etnik ve dini kimliğe yönelik zulüm, zorla Ruslaştırma, asimilasyon ve yarımadanın demografik yapısının değiştirilmesi gibi suçlar, yerli Kırım Tatar halkını yok etmeyi hedeflemektedir. Çünkü Kırım Tatar halkının varlığı, Rusya Federasyonu’nun Kırım üzerindeki sözde özel haklarına dair propaganda yalanlarını doğrudan çürütmektedir. 11 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım, bugün bir korku coğrafyasına dönüşmüştür. Bu durumun başlıca göstergeleri şunlardır:
İfade özgürlüğü yok edilmiştir; halkın sorunlarını objektif biçimde aktarmaya çalışan gazeteciler ya zulüm görüyor ya da sürgünde çalışmak zorunda bırakılıyor;
Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisinin faaliyetleri “aşırılıkçı” ilan edilerek yasaklanmıştır. Kırım Tatar halkının Kurultayı ve oluşturduğu organların faaliyetleri fiilen engellenmektedir. Rus işgal yönetiminin kontrolü dışında kalan her türlü sivil, kültürel ve eğitim girişimi bastırılmakta ya da “aşırılıkçı” olarak damgalanmaktadır.
Rusya’nın, geçici olarak işgal altındaki Kırım’ı Müslüman dünyasında nüfuz alanını genişletmek için bir araç olarak kullanmaya çalışması ve bu amaçla İslam söylemini istismar etmesi ise en büyük iki yüzlülüktür. Pratikte, Rus işgal yönetiminin Kırım’daki tüm faaliyetleri, sözde Kırım Tatarlarını “önemsiyor” gibi lanse edilenler de dâhil olmak üzere, Kırım Tatarlarının milli, dilsel, kültürel ve dini kimliğini yok etmeyi ve onları tarihî hafızalarından yoksun bırakmayı amaçlamaktadır.
Öte yandan, İslam’ın Ukrayna’da derin tarihî kökleri bulunmaktadır. Bundan bin yıl önce, günümüz Ukrayna topraklarında, Kırım’da ilk Müslüman topluluklar oluşmuştur. Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarları yüzyıllar boyunca İslamî geleneği, kültürü, eğitimi, yazını ve sanatını yaşatmıştır. Ukrayna devleti bu mirası tanımakta ve Müslümanların din özgürlüğünü yasal güvence altına almaktadır.
Sevgili kardeşlerimiz!
İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda, tüm dünyayı ilgilendiren, halkların varlığını ve egemen, bağımsız devletlerin bütünlüğünü tehdit eden küresel meydan okumalar ele alınacaktır. Bu tehditlerin üstesinden gelinmesi, ülkeler arasında eşgüdümlü iş birliğini zorunlu kılmaktadır.
Bu tehditler arasında, Mart 2014’te Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehrinin işgali ve ilhak girişimiyle başlayan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik sürdürdüğü saldırgan savaşı da yer alıyor. Kırım Tatar Millî Meclisi, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü silahlı saldırganlığının sona erdirilmesi ve Ukrayna ile Avrupa için kapsayıcı, adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda tek meşru çözümün, Kırım ve işgal altında bulunan diğer Ukrayna topraklarının işgalden kurtarılması ve Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırları (karasuları dâhil) içinde toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi olduğunu beyan eder.
Bunun dışındaki her türlü seçenek, yerli Kırım Tatar halkı da dahil olmak üzere insanların temel haklarının ihlali nedeniyle çektikleri acıların felaket boyutlarına ulaşması riskini taşımaktadır. Bu bağlamda, Kırım Tatar Millî Meclisi, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlere şu çağrıda bulunmaktadır:
Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırları içinde, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri dâhil olmak üzere, toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasına destek verilmesi;
Ukrayna’ya desteğin artırılması ve Rusya’nın silahlı saldırganlığını sonlandırması, uluslararası hukukun genel kabul görmüş ilke ve normlarını ihlal etmeyi bırakması ve uluslararası toplumun taleplerini, özellikle Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırları içerisinde (karasuları da dahil) işgalin sona erdirilmesi ve devlet egemenliğinin yeniden tesis edilmesi taleplerini yerine getirmesini sağlamak amacıyla askeri, yaptırım, siyasi-diplomatik ve ekonomik gibi tüm olası mekanizmaları kullanarak saldırgan devlet olan Rusya Federasyonu’na yönelik baskının yoğunlaştırılması için etkili adımlar atılması;
Geçici olarak işgal altında bulunan Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehrinde insan haklarının ve yerli Kırım Tatar halkının haklarının ihlal edildiği tüm durumlara karşı hızlı ve etkili tepki verilmesi, Müslümanlara yönelik baskıların kınanması ve siyasi gerekçelerle haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da yargılanan Ukrayna vatandaşlarının derhal serbest bırakılmasının talep edilmesi,
Kırım Tatar Millî Meclisini “aşırılıkçı örgüt” ilan eden ve faaliyetlerini yasaklayan kararın Rusya Federasyonu tarafından iptal edilmesinin, KTMM liderlerine ve üyelerine Kırım’a giriş yasağı getiren kararların kaldırılmasının, gıyaben verilen hükümlerin geçersiz kılınmasının ve yerli Kırım Tatar halkının temsili kurumlarının faaliyetlerini sürdürme hakkını ortadan kaldıran uygulamalardan vazgeçilmesinin talep edilmesi,
Rusya Federasyonu tarafından geçici olarak işgal edilen Ukrayna topraklarında, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve devlet egemenliğinin yeniden sağlanmasını teşvik etmek amacıyla, hükümet ve parlamento düzeyinde Uluslararası Kırım Platformu çerçevesindeki etkinliklere doğrudan katılım sağlanması; ayrıca, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve devlet egemenliğinin yeniden tesisinin, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri de dâhil olmak üzere, geçici işgalin sona erdirilmesinden geçtiği anlayışının benimsenmesi.
Kırım Tatar Millî Meclisi, yerli Kırım Tatar halkının korunması ve bağımsız Ukrayna devleti içinde kendi kaderini tayin hakkı da dâhil olmak üzere vazgeçilmez haklarının güvence altına alınması konusunda İslam ümmetinin güçlü ve dayanışmacı sesine özel umutlar bağlamaktadır.
Kırım, Müslüman Kırım Tatar halkının anavatanıdır ve karasuları da dâhil olmak üzere, uluslararası alanda tanınan sınırları içinde Ukrayna topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır.
Allah, adalet ve barış için çaba gösteren herkesten razı olsun!"