Kırım Tatarlarının milli benliklerini kaybetmemeleri için ana diline sarılmaları şarttır
Ömer Cihad KAYA
Kırım Tatar gençleri, önceki hafta change.org platformu üzerinden başlattıkları imza kampanyası ile Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov ve KTMM üyeleri başta olmak üzere Kırım Tatar halkına çağrıda bulunarak, ana dilinde konuşmanın önemine dikkat çekti. Kırım Tatar dilinin canlandırılması çağrısı, Kırım Tatarları arasında geniş yankı uyandırdı.
Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Kırım Tatar dilini canlandırmak amacıyla başlatılan imza kampanyasını desteklediğini açıklamıştı. Kırım Haber Ajansına konuşan Çubarov, tüm Kırım Tatar gençlerinin bu kampanyaya katılmasını ve KTMM’ye bu konuda yardımcı olmaları gerektiğinin altını çizmişti.
"DÜNYA KIRIM TATAR KONGRESİ YÖNETİM KURULU, BÜNYESİNDE BİR ÇEVİRİ KOMİTESİ OLUŞTURULMALI"
Konuya ilişkin, QHA'ya açıklamalarda bulunan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Kırım Tatar dilinin gelişmesi için bazı adımların atılması gerektiğini vurguladı. Bezikoğlu, Kırım Tatar dilinin canlandırılması çağrısı hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bu kampanyayı destekliyorum. Liderlerimizin bize örnek olması gerekli, ama bütün sorumluluğu onlara yıkmak yanlıştır. Refat Çubarov'un açıklamasında haklılık payı var. Dili yaygınlaştırmak sivil toplumun ve özellikle çok daha büyük kaynaklara, geniş imkanlara sahip, Türkçe'yi iyi bilme avantajına sahip, geniş nüfusa sahip Türkiye diasporasının sorumluluğudur. Hemen Dünya Ķırım Tatar Kongresi Yönetim Kurulu tarafından bir çeviri komitesi oluşturulmalı. Öncelikli olarak çevrilecek metinler belirlenmeli. Sonra da diasporanın, Ukrayna'daki Kırım Tatarlarının katılımıyla, internet ortamında yürütülecek çeviri kampanyaları düzenlenmeli, hızla en önemli metinler gönüllüler tarafından Kırım Tatarca'ya çevrilmeli. Bu sayede herkes Kırım Tatarcası'nı da geliştir. Çevirilen metinler dil uzmanlarımız tarafından kontrolden geçirildikten sonra dijital ortamlarda paylaşıma sunulabilir. Herkesin evde olduğu şu günleri fırsata çevirebiliriz. Sürgünün yıl dönümüne kadar 500-1000 metin hedefleyebiliriz. Daha evvelden Kırım Tatarca wikipedia ve çeviri programları oluşturma denemeleri vardı. Bu tecrübelerimizden yararlanabiliriz. Dilimizi kaybetmek, geçmişimizle, ananelerimizle, hikayelerimizle bağımızı tamamen koparmak demektir."
"KIRIM TATAR MİLLİ MECLİSİ NEZDİNDE YAPILMIŞ BİR ÇAĞRI OLARAK GÖRÜYORUM"
Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı, yapımcı ve yönetmen Zafer Karatay, Kırım Tatar dilinin yeniden canlandırılması konusunda, görevin bizzat Kırım Tatarlarında olduğunun altını çizdi. Karatay şu açıklamaları yaptı:
"Ana dilimiz ile ilgili bu çağrının muhatabı olarak, özellikle işgal altında yaşayan Kırım Tatarları başta olmak üzere bütün dünyadaki Kırım Tatarlarına, Kırım Tatar halkı tarafından seçilmiş ve onu temsile yetkili en üst organ olarak yetkilendirilmiş ve görevlendirilmiş Kırım Tatar Milli Meclisi nezdinde yapılmış bir çağrı olarak görüyorum. Elbette, toplumumuzun yolbaşçıları bu konuda örnek olmalılar. Yazarlarımız, aydınlarımız, sivil toplum örgütü temsilcilerimiz de bu işte ön ayak olmalılar. Bu konuda en büyük görev, elbette gençlerimize ve halkımızın duyarlı insanlarına düşüyor. Bunu, başkalarından bekleyerek değil bizzat her bir ferdimiz, hayat felsefesi ve bir yaşam biçimi olarak uygularsa başarırız. Elbette anadilini bilmeyen, konuşamayan, yazamayan bir Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi, bir sivil toplum örgütü yöneticisi, Kırım Tatar Milli Hareketi aktivisti, yazarı, aydını şairi, öğretmeni, sanatçısı olmamalı. Buna benzer çağrılar geçmişte de yapılmıştı. Sanırım, gelecekte de çok yapılacak. Hatırlıyorum, 2009 yılında Dünya Kırım Tatar Kongresi'nin Vatan Kırım'daki ilk toplantısı ve 18 Mayıs 1944 sürgünü anma mitingi esnasında Kırım Tatar Milli Hareketinin kahraman evlatlarından Bekir Ömer çok ironik bir ana dili çağrısı yapmıştı ve bu çağrı geniş bir yankı bulmuştu. Ama bu çağrıyı takdir edenlerin, katıldığını söyleyenlerin ekseriyeti, yine ana dilinde yazıp konuşma yerine başka dilleri seçtiler. İnşallah, bu hareket başarılı olur. Halkımızın her bir ferdi üstüne düşen sorumluluğu yerine getirir. Özellikle Slav dünyası içerisinde yaşayan halkımızın milli benliklerini kaybetmemeleri için ana diline sarılmaları şarttır."