SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ersin Tatar

QHA - Kırım Haber Ajansı - Ersin Tatar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ersin Tatar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Azerbaycan, KKTC ve Türkiye bir arada! Haber

Azerbaycan, KKTC ve Türkiye bir arada!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 13 Mayıs 2024 tarihinde KKTC- Azerbaycan, Türkiye Azerbaycan ve KKTC-Türkiye parlamentolar arası dostluk grupları başkan ve üyelerinden oluşan heyetleri kabul etti. Cumhurbaşkanı Tatar, üç meclis dostluk grubunun KKTC’de bir araya gelmesini “tarihi bir gün” olarak tanımladı. "MÜCADELE EDERKEN TEK MİLLET ÜÇ DEVLET HAYALİYLE YAŞADIK" KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu tarafından kamuoyuna açıklanan bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar görüşmede, “Bu tarihi günde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bunu en samimi kalbi duygularımla ifade etmek istiyorum. Bugün tarihi bir gün çünkü bu ülkede mücadele ederken tek millet üç devlet hayaliyle yaşadık.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar,  Kıbrıs Türkü'nün Ada'da sonunun geldiği bir noktada Türkiye’nin 1960 anlaşmalarında yer alan garantörlük hakkını kullanarak müdahalede bulunduğunu, gelinen aşamada KKTC’nin Doğu Akdeniz’de bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmekte olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Birlikte olabilmemiz ve tüm dünyayla bu görüntüleri paylaşabilmemiz, esas itibarıyla Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını gösteriyor.” dedi. Tatar, Kıbrıs üzerinde  oynanan oyunlar ve entrikalarla, adaya federal temelde bir çözüm getirerek, Türkiye’nin  Kıbrıs üzerindeki garantörlük hakkının sonlandırılması, Türkiye’nin askerini adadan çekmesi, nihayetinde adanın tümünün AB’ye dahil edilerek zaman içerisinde Kıbrıslı Türklerin azınlık yapılması ve siyasi anlamada sonunun getirilmesi için çalışıldığını, bunlara karşı Azerbaycan ve Türkiye’nin desteğinin fevkalade önemli olduğunu belirtti. "KKTC’YE SAHİP ÇIKMAK MİLLΠBİR GÖREVİMİZDİR" Kıbrıs Türkü'nün yürüttüğü davanın millî bir dava olduğunu, bu davanın Türkiye’nin, Azerbaycan’ın, tüm Türk dünyasının da davası olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC'nin bağımsız bir Türk devleti olarak Doğu Akdeniz gibi önemli bir coğrafyada onurlu ve millet iradesine bağlı varlığını sürdürdüğünü vurguladı. Azerbaycan’da Haydar Aliyev Müzesini ziyaretinde Aliyev’in Kafkasya, Anadolu ve Doğu Akdeniz’in başkalarının emellerine hizmet etmemesi, başkalarının egemenliğine geçmesinin Anadolu ve Kafkasya için tehlike arz edeceği ifadelerinin yer aldığına işaret eden Tatar, “Bu tehlikeleri gördüğümüz ve bildiğimiz için sonuna kadar KKTC’ye sahip çıkmak millî bir görevimizdir” ifadesini kullandı. "Bu şekilde dostluk grupları oluşturarak bizlere güç vermektesiniz. Hepinize şahsım ve Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür ederim.” diyen Cumhurbaşkanı, uluslararası aktörlere Kıbrıs Türk devletinin Türkiye’nin desteğiyle yalnız olmadığını gösterdiklerini kaydederek, “Azerbaycan devletinin ağırlığı ile bu zemin daha da güçlenmiştir” şeklinde konuştu. "AZERBAYCAN TÜRKÜ KIBRIS TÜRKÜNÜN HER ZAMAN YAYINDADIR” KKTC -Azerbaycan  Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev, Kıbrıslı Türklerin Ada'da yaşadıklarının benzerini Sovyetler Birliği döneminde de Azerbaycan’ın yaşadığını, o dönemde her zaman Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında durduğunu ve zaferi birlikte elde ettiklerini anlattı. Azerbaycan’da Kıbrıs Türkünün sorunlarına her seviyede daha çok ilgi gösterilmeye başlandığını belirten Feyziyev, “Her bir Azerbaycan Türkü Kıbrıs Türkünün her zaman yayındadır” dedi. "BU MUTLULUĞU HEP BİRLİKTE YAŞAMIŞ OLDUK” KKTC-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve Ak Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, KKTC, Azerbaycan ve Türk bayrağının yan yana olmasının üç devlet bir milletin teşekkülünü gösterdiğini belirtti. Erdem, bu birliktelikte Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve meclis başkanlarının büyük emeğinin bulunduğunu kaydetti. İlk kez çalışma gruplarının dışında kardeşliği pekiştirmek adına farklı gruplar oluşturduklarını belirten Orhan Erdem, “Bu tarihi günde bu mutluluğu hep birlikte yaşamış olduk.” dedi. EMİRASLANOV'DAN HAYDAR ALİYEV'E ATIF Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov da, “KKTC Azerbaycan arasındaki dostluğun kardeşliğin esasında merhum Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in çok büyük rolü vardır.” ifadelerini. Emiraslanov, her zaman Kıbrıs Türkünün destekçisi olacaklarını ifade etti. “HAYALİMİZİN GERÇEKLEŞMESİ ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEY” Türkiye- Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım da, bugünün tarihi bir gün olduğunu her kesimin bunun için büyük emek verdiğini ifade etti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan’a üç ülkenin yakınlaşmasında ortaya koyduğu çabalardan dolayı da teşekkür eden Şamil Ayrım, “Hayalimizin gerçekleşmesi çok önemli bir şey.” dedi. Türkiye, Azerbaycan ve KKTC ilişkilerini bir bedende üç can olarak tanımlayan Ayrım, “İnşallah bu mücadelenin semeresini alacağız” şeklinde konuştu. Dostluk Grubu kurulurken parlamentolar arası ilişkilerin ilerletilmesi, iki ülkenin birbirini daha iyi tanıması amacıyla kurulduğunu belirten Ayrım, Türkiye Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesinin Türk Devletleri arasındaki ilişkileri geliştirme istikameti verdiğini, dostluk gruplarının da önemli adımlardan biri olduğunu ifade etti. Ayrım, her zaman KKTC’ye destek olmaya devam edeceklerini ifade etti.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan AB'ye sert eleştiri! Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan AB'ye sert eleştiri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi sonuç bildirisinde Türkiye ve Kıbrıs ile ilgili yer alan ifadelere yönelik eleştirilerde bulundu. "BİZ BU OYUNLARA GELMEYECEĞİZ" KKTC Enformasyon Dairesi tarafından kamuoyuna paylaşılan söz konusu değerlendirmelerde Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin Kıbrıs'ta 1571 yılından bu yana var olduğunu söyleyerek, hiç kimsenin Türkiye'ye "Kıbrıs'tan git" demeye hakkı olmadığını belirtti. Tatar, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere Batılı ülkelerin, Kosova, Tayvan ve hatta Filistin gibi bölgelerde 2 devletli çözüm önerdiğini hatırlatarak, Kıbrıs'ta ırkı, dili, dini, kültürü, tarihi her şeyi farklı iki milleti zorla birleştirmeye çalışmanın anlamsız olduğunu vurguladı. BM ve AB'nin Kıbrıs Türklerine yönelik ambargo uygulayarak, birleşme halinde Türklerin kaybolacakları federasyon temelli sistemi dayattıklarını dile getiren Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Onların dayattığı bir çözüme bizi zorlamak için bir takım oyunlar oynanmaktadır. Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. KKTC'nin kendi dinamikleri ile kendi halkına, müreffeh, yarınlarda bağımsız ve özgür onurlu bir yaşamı Türkiye'nin desteği ile sunabileceğini tüm dünyaya haykırmaya devam ediyoruz." "AB'NİN TUTUMUNDA, ZORBALIK, BASKI, HAKSIZLIK VE HUKUKSUZLUK VAR" Tatar, Brüksel'deki AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye-AB ilişkilerinin ele alındığını ve sonuç bildirgesinde Türkiye'den Kıbrıs meselesinde taviz vermesinin istendiğini aktardı. Aynı zamanda sonuç bildirgesinde, Türk tarafına Rumlar ile BM parametreleri çerçevesinde müzakerelere başlanmasının dayatıldığını vurgulayan Tatar, "AB'nin tutumunda, zorbalık, baskı, haksızlık ve hukuksuzluk var. Şahsen ben bunu sindiremiyorum. Yunanistan ve müttefiklerinin amacı, Kıbrıs'ı Girit'e dönüştürerek Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den dışlayıp Anadolu'yu kuşatmaya çalışmak ve Kıbrıs Türk toplumunu kendi memleketinde azınlık haline düşürmektir." değerlendirmesinde bulundu. Tatar, son günlerde GKRY tarafından sıklıkla dillendirilen müzakerelerin yeniden başlatılması çağrılarına değinerek, Rumların, sadece kendilerinin egemen ve uluslararası eşit statüsünün teyit edilmesini müzakere süreci için şart koştuğunu ve federasyon temelli bir yaklaşımda ısrar ettiğini aktardı. Federasyon temelli bir yaklaşımda Kıbrıslı Türklerinin, Türkiye ile bağlarının kopacağını ve AB içinde oldukça zorluk çekeceklerini vurgulayan Tatar, "Böyle bir durum bizim sonumuzun başlangıcı olur. Kuzey Kıbrıs ayrı egemen devlet olarak bağımsızlık ve özgürlük yolunda yürümezse AB içinde yem olur ve bizi oldukça kötü günler bekler. Biz böyle bir oyuna gelmemek için Türkiye'nin desteğinde canla başla çalışıyoruz." dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği Ada'da üçüncü darbedir Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği Ada'da üçüncü darbedir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne alınmasının 20’nci yıl dönümüyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu tarafından kamuoyuna duyurulan açıklamada, Kıbrıs'ta federasyon temelli çözümü öngören Annan Planı Referandumu'na Kıbrıslı Türklerin çoğunlukla "evet", Rumların da "hayır" oyu verdiği hatırlatılırken, ayrıca oylamanın sonrasında Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye olarak kabul edildiğine dikkati çekildi. "HALKIMIZ ULUSLARARASI TOPLUMA KARŞI DA GÜVENİNİ YİTİRMİŞTİR" Bugüne kadar Kıbrıs konusunun bir uzlaşıyla sonuçlandırılmasına yönelik referandum da dahil olmak üzere iyi niyetini ispatlamış Kıbrıs Türk halkının hâlâ izolasyon altında tutulmakta olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Annan Planı döneminde, tüm iyi niyetiyle çalışan Kıbrıs Türk halkı, iradesini de net şekilde sandığa yansıtmış olmasına rağmen, uluslararası toplum verdiği sözlerden bir anda çark etmiştir. Kıbrıs Türk halkı, sadece Rum halkına karşı güvensizlik duymamaktadır. Halkımız uluslararası topluma karşı da güvenini yitirmiştir. Uluslararası toplum, değil ahde vefaya bağlılık, vermiş olduğu sözlerin, ortaya koyduğu vaatlerin bir kandırma ve aldatma siyaseti olduğunu göstermiş hatta bazı yetkilileri bu kabul edilmez gerçeği bizzat kendileri de ifade etmişlerdir. Uluslararası toplumun yaratmış olduğu bu utanç tablosu çerçevesinde artık bu ve benzer vaatlere kanmayacağımızı net şekilde ortaya koydum." "GKRY'NİN AB'YE ALINMASI, KIBRIS ADASI'NDAKİ ÜÇÜNCÜ DARBEDİR" Rumların, 1960 yılında kurulan "Ortaklık Cumhuriyeti"nden, Türkleri 1963'ten itibaren silah zoruyla atmak istemelerinin ardından Ada'ya yerleşen Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nün, Rum liderliğine Kıbrıs'ın tümünü temsil hakkı vermesinin ilk darbe olduğunu vurgulayan Tatar, bu durumun bölgedeki tüm sorunların başlangıcı olduğuna işaret etti. Tatar, Yunan Cuntası ve Ada'daki iş birlikçilerinin 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak üzere gerçekleştirdiği yönetime el koyma girişiminin ikinci darbe olduğunu kaydederek, 20 Temmuz 1974'te Türkiye'nin anlaşmalar ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak Kıbrıs'a asker çıkarmasının Ada'ya barışı getirdiğinin altını çizdi. Tatar, "Bu tarihten itibaren oluşan sınırlarla birlikte İki Halk kendi devletlerinde 50 yıldır yan yana kendi kendini yöneterek bu günlere gelinmiştir. Rum tarafının tüm silahlanma çabalarına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki mevcudiyeti ve oluşturduğu caydırıcı güç sayesinde Kıbrıs’ta barış ve huzur ortamı muhafaza edilmektedir." dedi. AB'nin kendi koyduğu kural ve kriterini çiğnemek suretiyle 20 yıl önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni üyeliğe kabul etmesini eleştiren Tatar, "GKRY'nin AB'ye alınması, Kıbrıs Adası'ndaki üçüncü darbedir." ifadesine yer verdi. "1963 YILINDAN İTİBAREN UYGULANMAKTA OLAN İZOLASYON ZÜLMÜNÜN SONA ERMESİ ŞARTTIR" Tatar, Kıbrıs Türk toplumunun haksız ambargo ve engellemeler ile karşı karşıya kaldığını belirterek, Kıbrıs'ta müzakerelerin ancak egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi ile başlayabileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı, "Eğer Kıbrıs konusuna bir uzlaşı bulunmak isteniyorsa,buna dair müzakereler ancak ve ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidiyle yeni bir süreç olarak başlayabilir. Kıbrıs Türk halkına 1963 yılından itibaren uygulanmakta olan izolasyon zülmünün sona ermesi de şarttır. Kıbrıs Türk tarafı olarak egemen eşitliğimiz ve eşit ulusulararası statümüzün teyidinin ardından 2021 yılında Cenevre’de gayri resmi 5 + BM toplantısında masaya koyduğumuz önerimiz zemininde yapıcı bir sürece girmeye hazırız. Ancak rızamızı çektiğimizi net şekilde defaten ortaya koymuş olduğumuz tüketilmiş federasyon zemini içeren, hatta çağrıştıran herhangi bir süreçte Kıbrıs Türk Tarafı yer almayacaktır. AB’nin Rumları tek taraflı üye yaparak gerçekleştirdiği üçüncü darbenin enstrümanlarını kullanan baskıcı Rum rejiminin sürdürmekte olduğu izolasyon siyasetinden dolayı özden gelen haklarımızdan mahrum bırakılmayı kabul etmiyoruz. Bu haklarımzın teyid edilmesi için yılmadan çalışacağız.” ifadelerini kullandı. GKRY, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği üyesi olmuş, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren ise para birimi olarak avroyı kullanmayı başlamıştı.

Tatar: KKTC'nin güvenliği Türkiye'nin güvencesindedir Haber

Tatar: KKTC'nin güvenliği Türkiye'nin güvencesindedir

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 14 Nisan 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde Akdeniz'deki gelişmelerin ele alındığı üst düzey toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Tatar başkanlık yaptı. Toplantıya Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil ve Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu katıldı. KIBRIS TÜRK HALKININ ENDİŞELENECEĞİ BİR DURUM YOK İran'ın İsrail'e yönelik insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle yaptığı misillemenin yanısıra Akdeniz'deki gelişmelerin de değerlendirildiği toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan Tatar, Türkiye'nin üstün kabiliyet ve kapasitesini bölge barışı ve huzuru için kullandığını belirterek, Kıbrıs Türk halkının endişeleneceği bir durum olmadığını kaydetti. HALKIMIZ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN GÜVENCESİNDE Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin bölgenin güçlü ülkesi olduğuna ve tüm imkanları ile Kıbrıs Türk halkına destek verdiğine işaret ederek, "Halkımızın güvenliği, Türkiye'nin güvencesindedir. Halkımız, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvencesinde, güven huzur ve barış içinde yaşamaya devam edecektir. Halkımız endişelenmesin" ifadelerini kullandı. "KKTC'NİN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE'YE AİTTİR" Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu da Türkiye'nin KKTC'nin garantörü ve müttefiki olduğunu hatırlatarak, "KKTC'nin güvenliği Türkiye'ye aittir" dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs Türkü çeşitli oyunlarla müzakere masasına oturtulmaya çalışılıyor! Haber

Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs Türkü çeşitli oyunlarla müzakere masasına oturtulmaya çalışılıyor!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Mart 2024 tarihinde Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Gazimağusa Şubesi'nden bir heyeti kabul etti. Heyetle sohbet eden Tatar, TMT'nin Kıbrıs Türkleri için çok önemli bir teşkilat olduğunu vurguladı.  "KIBRIS TÜRKÜ ÇEŞİTLİ OYUNLARLA MÜZAKERE MASASINA OTURTULMAYA ÇALIŞILIYOR" Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca gündemdeki yerini koruyan Birlşmiş Milletler (BM) KKTC Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar'ın ortak zemin önerisi hakkında değerlendirmede bulundu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafıyla müzakere edilmesi teklifine sıcak bakmayan Tatar, Kıbrıs Türkünün çeşitli oyun, baskı ve tuzaklarla masaya oturtulmaya çalışıldığını ifade etti. Tatar, ortak zemin görüşmelerinin ancak KKTC'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün tanınmasıyla gerçekleşebileceğinin altını çizdi.  Daha önceki federasyon görüşmelerinin başarısız sonuçlandığını anımsatan Tatar, GKRY'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmasıyla Kıbrıs Türkünü adadan çıkarma planlarının yapıldığını kaydetti. Tatar, “Çoğunluğun azınlığı yönettiği bir sistemde, özellikle Avrupa Birliği içerisinde sınır olmaması nedeniyle kuzeye Rum otoritesini yayarak bizleri de burada zafiyete düşürecek bir çözüm planı düşüncesi içerisindedirler” ifadesini kullandı.  "KKTC BİR ANTLAŞMANIN PARÇASI OLMAK DURUMUNDADIR" Öte yandan Kırbıs Türk halkının zamanında yaşadığı topraklardan katliam yoluyla çıkartılmaya çalışıldığını hatıralatan Tatar, “Kıbrıs Türkü direnerek  bu saldırıları püskürttü ve 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı dönüm noktası oldu. Biz bu pozisyonumuzu korumaya çalışıyoruz. Artık kuzeyde bir devlet vardır. Bu devletin tarihçesi en az 60 yıl. Artık egemen bir devlet statüsü ile KKTC Devleti bir antlaşmanın parçası olmak durumundadır. Bu fevkalâde önemlidir” dedi. Rum tarafının KKTC'yi 1960 yılı öncesine döndürmeye çalıştıklarını ifade eden Tatar, "Egemenliğimiz, devletimiz, Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin buradaki varlığı. Bu dört kavramdan asla ödün vermeyiz” ifadeleriyle vurgu yaptı.  TMT MÜCAHİTLER DERNEĞİ GAZİMAĞUSA ŞUBESİNDEN İKİ DEVLETLİ SİYASETE DESTEK MESAJI  Tatar konuşmasının sonunda sivil toplum örgütlerinin, iki devletli siyaseti benimsemesi gerektiğini dile getiren Tatar, Gazimağusa gibi tarihî ve önemli bir yerde TMT’nin yaşatılmasının çok anlamlı olduğunu ifade etti. TMT Mücahitler Derneği Gazimağusa Şubesi Başkanı Ahmet Sevinç de, Cumhurbaşkanı Tatar’ın sürdürdüğü siyaseti desteklediğini vurguladı.

TÜRKSOY’da KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş anıldı Haber

TÜRKSOY’da KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş anıldı

Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY) ve KKTC'nin Ankara Büyükelçiliği organizasyonuyla 20 Şubat 2024 tarihinde “Doğumunun 100. Yılında Sanatçı Kimliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş” başlıklı anma programı düzenlendi. ???? TÜRKSOY, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla “Doğumunun 100. Yılında Sanatçı Kimliği ile KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş” başlıklı anma programı düzenledi pic.twitter.com/p1dfPA3ODB — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 21, 2024 Program, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev ve KKTC’nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu'nun katılımıyla icra edildi. ETKİNLİKTE ÇOK SAYIDA KATILIMCI YER ALDI Saat 14.00’te TÜRKSOY binasında gerçekleşen etkinliğe; KKTC eski Başbakan Yardımcısı, Denktaş Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Serdar Denktaş, Türkiye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Yaveri Hamit Soybir, Türkiye Dışişleri Bakanlığı KÜGY Genel Müdür Yardımcısı İlhan Şener, KKTC Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Fatma Arşehit Soykan, KKTC Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaimağaoğlu, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Kültür Dairesi Müdürlüğü Leman Ünversi, Dışişleri Bakanlığı KDGM Genel Müdürü Büyükelçi Burak Özügrergin, Başbakan eski Baş Müşaviri ve Özel Kalem Müdürü Zeynel Yeşilay, Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Eldar Aliyev, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Yakup Ömeroğlu, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdulsamet Taş, Türkmenistan’ın Ankara Büyükelçisi Mekan İshan Guliyev, SESRIC Genel Direktörü Zehra Zümrüt Selçuk, Konya Milletvekili, TBMM KKTC Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, AHBV Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fulya Bayraktar, TRT Dış Yayınlar Dairesi Başkanı Onur Çekiçi, ABB Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Ramazan Kabasakal, Elektronik Yüksek Mühendisi, fotoğraf sanatçısı Mehmet Gökyiğit katıldı. Etkinlik, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın fotoğraf sergisinde kurdela kesim töreniyle başladı. Açılış konuşmalarını Büyükelçi İsmet Korukoğlu, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve son olarak KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptı. "RAUF DENKTAŞ ÖMRÜNÜ ANAVATAN BİRLİĞİNE ADADI" Açılış ve selamlama konuşmalarının ilkini yapan KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Korukoğlu, Kıbrıs Türklerinin unutulmaz lideri Denktaş’ı andığı konuşmasında, "Kıbrıs Türkü’nün varoluş ve özgürlük mücadelesinin Dr. Fazıl Küçü'ten devralankurucu Cumhurbaşkanımız tüm hayatını Kıbrıs Türk halkını hak, eşitlik ve özgürlük davasına adamış ve haklı mücadelemizi anavtaan Türkiye ile fikir ve gönül birliğinde ömrünün son günlerine kadar özveri ve dirayetle savunmuştur" ifadelerini kullandı. Denktaş'ı cesareti ve diplomatik zekasıyla bir mücahit olduğunu vurgulayan Korukoğlu, onun sanatçı yönünü de ele aldı. Denktaş'ın yalnızca devlet adamı olmadığını aynı zamanda onun yazar, şair ve foroğraf sanatçısı olduğunua vurgu yaptı.  Büyükeçilik ile birlikte programın düznelenmesinde iş birliği yapan TÜRKSOY'a teşekkür etti. Büyükelçi Korukoğlu konuşmasını, "KKTC’nin uluslararası camia içerisinde hak ettiği yeri alması için canla başla çalıştığımız bu dönemde bu tür etkinlikler bizim için anlam kazanmaktadır. Türk dünyasının önemli isimlerinin eserlerini tanımak, korumak ve daha önemlisi gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak önemli görevlerimizdendir" ifadeleriyle sonlandırdı. Korukoğlu konuşmasında; ömrünü hak, eşitlik ve özgürlük mücadelesine adayan Dr. Fazıl Küçük'ü, KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ı ve canlarını feda eden şehitleri rahmetle andı.  "TÜRK HALKLARI DENKTAŞ'I VE ONUN MÜCADELESİNİ UNUTMAYACAK, UNUTTURMAYACAK" Ardından TÜRKSOY Genel Sekreteri Raev kürsü konuşmasında, kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın sanatçı yönüne vurgu yaparak, “Hayatı, mücadeleyle dolu, ülkesine sınırsız sevdayla bağlı olan Denktaş, siyasi hayatının yanı sıra, aynı zamanda sanatçı, yazar ve şair kimliğiyle de önemli bir şahsiyet haline gelmiştir. Bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti, Denktaş'a Üstün Hizmet Şeref Madalyası takmıştır. Fotoğrafçı kimliği ile de bilinmekte olan Rauf Denktaş, resmi görüşmelerinde bile fotoğraf makinesi ile bulduğu her şeyi belgelemeye çalışmıştır. О, Amerika’da, Avrupa’da, Türk dünyasında ve Türkiye'de fotoğraf sergileri açmıştır. Fotoğrafları çeşitli kitaplarda ve takvimlerde kullanılmıştır”  bilgilerini anımsattı.  Programda katılımcılara teşekkür eden Raev konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Rauf Denktaş ülkesinin varlığı, bütünlüğü ve bağımsızlığı yolunda verdiği onurlu mücadeleye ortaya koyduğu değerler ve aynı zamanda sanatçı kimliği ile daima hatırlanacaktır. İnsan olmanın, dava adamı olmanın, aile olmanın tüm değerlerini üstünde toplayan Denktaş, Kıbrıs Türk Halkının, Türk milletinin kalbinde yaşamaya sonsuza kadar devam edecek, gelecekte genç nesillere örnek olacaktır. Onu ve mücadele arkadaşlarını minnet ve şükranla yâd ediyoruz. Türk halkları olarak onu asla unutmayacak, unutturmayacağız. Ruhu şad, mekanı cennet olsun” "O SADECE LİDER DEĞİL, BİR BARIŞ SAVUNUCUSUYDU" KKTC Başbakan Yardımcısı, Kültür ve Çevre Bakanı Ataoğlu ise akabinde yaptığı konuşmada, "Kıbrıs Türk halkının untulmaz değerlerinden biri olan Rauf Raif Denktaş'ı anmak ve onun mirasını hatırlamak için bir araya geldik. Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın doğumunun 100. yılı ve aramızdan ayrılışının 12 yılındayız. Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü ve halkların savunması için yaşamını adayan büyük bir insan ve devlet adamıydı. Kıbrıs'ın bölünmesi ve Ada üzerindeki siyasi gerilimin artmasıyla Denktaş, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması için mücadele etmiştir. KKTC'de baskılarla mücadele eden Kıbrıs Türkleri 1974 yılında Türkiye'nin müdahalesiyle KKTC'nin kurulmasına öncülük etmiş büyük bir liderdir. Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü ve mücadelesinde birçok zorlukla karşılaştı ancak liderliği sayesinde uluslararası alanda onun sayesinde Kıbrıs sorununu tüm dünyaya duyurdu. Denktaş, sadece KKTC'nin lideri değil bir barış savunucusuydu. Kıbrıs sorununa adil ve diyalog yoluyla kalıcı bir çözüm bulunması için çaba harcadı. Benim iki bayrağım var diyerek Türkiye'ye olan bağlılığını her fırsatta dile getiir, Anadolu'nun her köşesinde Kıbrıs sorununu anlatmıştır. Kıbrıs Türk halkı Denktaş'ın izinden gitmeye devam edecek ve onun mirasını koruyacaktır” dedi. “RAUF DENKTAŞ’IN EN BÜYÜK SANAT ESERİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’DİR” Programa katılım sağlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Doğumunun 100. Yılında Sanatçı Kimliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş" konulu  etkinlikte olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Yılmaz, konuşmasının başında onurlu mücadeleye ömrünü adayan Denktaş'ı yad etti. Yılmaz, "TÜRKSOY'un ev sahipliğinde merhum Denktaş'ı bugün yalnızca lider kişiliği ve devlet adamlığıyla değil aynı zamanda sanatçı yanıyla anmış olacağız. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü on yıllarca Rum mezalimine korkuuszuca direnmiş, can vermiş, kan vermiş ve hürriyetinden vazgeçmemiştir. EOKA zulmüne rağmen 1571'den beri yurdu bildiği toprağı bırakmamış egemenliğinden asla taviz vermemiştir. Kıbrıs Türkü, Ada'nın Yunanistan'a bağlanması anlamına gelen Rumların ENOSİS hayallerine karşı azmin zaferini göstermişti. Denktaş, Kıbrıs Türkü'nün varoluş mücadelesine öderlik etmiş ve tüm Türk dünyası tarihinin sembol isimlerinden biri olmuştur. KKTC başta olmak üzere Denktaş'ın eserleri nefes almaya devam etmektedir. Sanatçı kimliği çerçevesinde bana göre Denktaş'ın en büyük sanat eseri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir" ifadeleri alkış topladı.  "AYRI BİR HALK OLMA ÖZLELİĞİ TAŞIYAN KIBRIS TÜRKÜ'NÜN KENDİ KADERİNİ TAYİN ETME HAKKI VARDIR" Ardından kürsüye davet edilen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Bugün bizler için anlamlı bir gün. Çünkü TÜRKSOY ailesi Türk devletlerinin, Türk ulusunun neredebulursa bulsunlar özden gelen kültürü, sanatı, edebiyatı ve her türlü güzelliği yaymak suretiyle çalışmalar yapan öz ve güzide kuruluş TÜRKSOY'un Denktaş'ı sanatçı kimliğiyle tanıtması bizleri çok memnun etmiştir" diyerek herkese teşekkür etti. Tatar konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş elbette kendi mücadelesinde kendi hayatında hep yazdıklarıyla, ifadeleriyle gönlümüzde taht kurmuştur. Denktaş, EOKACI teröristlerin 103 köyümüzü yakıp yıkması, insanlarımızı soykırımdan geçirmesi gibi tüm bu acıları kendi yüreğinde hissetmiştir. Denktaş şahsi hayatında öyle acılar yaşadı ki bu acıları yaşayıp halkına büyük hizmetler vermeye teşvik ederek, kendi halkıyla iç içe olması kendi halkını sevmesi ve fotoğraflarıyla bu dünyadan ayrılıp giderken miras dediğimiz bıraktığı güzelliklerle Kıbrıs'ta çok güzel tespitler yapmıştır. Her fotoğrafın ayrı bir tespiti var. Çünkü o gün ışığı nerede doğduysa onun gölgesi, onun gözüyle gördüğüdür. Ülkemizin doğal güzellikleriyle her gittği köyde, uğradığı her mahallede çektiği fotoğraflarda o insanların gülüşleri ağlamaları ve mücadelelerini tespit etmiştir. Aynı zamanda büyük bir hayvansever ve şairliği vardır. Denktaş'ın Temmuz 2024'te 50. yılını kutlayacağımız Kıbrıs Barış Harekatı'nda yer alan Mehmetçiklerimizin fotoğrafını da çekmiştir."  Denktaş'ın kuruculuğunu yaptığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için konuşma  yapan Tatar, "Ayrı bir halk olma özelliği taşıyan Kıbrıs Türkü'nün kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Kıbrıs Türk milletinin kendi devletini kurması gerekiyordu. Bu aşamalarda Fazıl Küçük’ün yardımcısı, yol arkadaşı olarak Rauf Denktaş da vardı. Hürriyetin ne anlama geldiğini çektiği fotoğraflarda görüyoruz" diyerek sözlerine son verdi. AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR'I TDT'NİN ŞUŞA ZİRVESİ'NE DAVET ETTİ Ayrıca Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in kendisini Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) temmuz ayında Şuşa'da yapılacak olan zirveye davet ettiğini duyurdu.  Açılış ve selamlama konuşmalarının ardından TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a plaket takdim etti. Ardından Raev sırasıyla Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, KKTC Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu’na, KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu’na plaket takdim etti. KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın hayatını anlatan kısa film gösterimi yapıldı. TRT Avaz tarafından yapılan belgesel film, büyük beğeni topladı. Ardından anma programına özel sunumlar icra edildi. "ONUN GERÇEK SANATI VATAN SAVUNMASINDAKİ GÜÇLÜ MÜCADELESİYDİ" Panelin ilk konuşmacısı KKTC eski Başbakan Yardımcısı, Denktaş Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Serdar Denktaş oldu. Denktaş paneldeki konuşmasında, "Bedenen aramızda olmasa da özgürlük mücadelesi vererek kurduğu ülkenin lideri olarak her zaman yüreğimizde yaşayacak olan Denktaş'ı andığı için TÜRKSOY'a teşekkür ederim" diyerek sözlerine başladı. Denktaş'ın kendisini hiçbir zaman sanatçı olarak görmediğini, ömrünü hak ve özgürlüğe adadığını dile getiren Serdar Denktaş, "Siyasi bir makine olmadığını hatırlayarak mücadelesine daha da güçlü sarılmasını sağlayan millet adına esasen içinde var olan ince kişiliğinin dışa vurumudur" dedi. "Rauf Denktaş, hiçbir zaman kendisini sanatçı olarak görmedi, şiir yazdı kendini şair olarak da görmedi. Onun  gerçek sanatı diplomasi, gerçek sanatı ortaya koyduğu kıvrak zekasının kullanma yöntemiydi. Onun ilham kaynağı; Atatürk, bayrak, vatan ve Türklük'tü"  dedi. DENKTAŞ UYGUR TÜRKLERİNİN YAŞADIĞI SOYKIRIMA VURGU YAPTI Konuşmacı Serdar Denktaş, Rauf Denktaş’ın gençliğinde yazdığı 2 şiirini okudu. Oğlu Serdar Denktaş, Rauf Denktaş'ın kendi günlüğü içinde bulunan şiirini ve ardından 82 yıl önce 20 Temmuz'da yazdığı "Bozkurt" isimli şiirini okudu. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın hayatını, mücadelesini, inancını anlatan Serdar Denktaş, "Denktaş'ın en büyük sanat eseri hiç şüphesizz kendi halkını, Kıbrıs Türk azınlıklar kurulu üyesinden o güne kadar büyüklerimizden mücadeleyi devralan ve sabırla örerek devlet kuran halk haline getirmesidir. Ve gerçekten de en büyük eseri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir. Oğlu olarak Türk devletler birliğinin olauşbaileceğine inanlardan biriyim.KKTC'nin de içinde yer alacağı asil üye olarak bulunacağı bir Türk Devletleri Birliğinden eminim. Eziyet altında yaşamaya mahkum bırakılan Uygur Türklerinin hatırlanmamasının görüp üzülenlerdenim. TÜRKSOY'un kültürel faaliyetleri sayeisnde bu eksikliğin bu yanlışlığın giderilebileceğinden eminim" ifadelerini aktardı.  "HER SON SATIRDA YENİ BİR BAŞLANGIÇ VAR" Serdar Denktaş konuşmasına, Rauf Denktaş'ın şu sözleriyle son verdi: "Hakikatı, gerçeği, doğruyu, acı da olsa zor da olsa kabullenmek gerekir. Geçmişi hatırlamak ders almak demektir. Başta bu zorluğa yenik düşebilirsiniz, yüreğiniz yaralanabilir, kapanması zor yaralar açabilir. Ama doğruyu bulmak ve anlamak için korkmayınız, yılmayınız. Her son satırda yeni bir başlangıç olduğunu göreceksiniz" PANLEDE RAUF DENKTAŞ'IN SANATÇI YÖNÜNE DEĞİNİLDİ KKTC Milli Eğitim Bakanlığı fotoğraf sanatçısı, Yüksek Mühendis Mehmet Gökyiğit, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın fotoğraflarını anlattı. KKTC'nin memleket fotoğraflarını çekerken, yaşama sevincini ortaya koyduğunu ifade eden Gökyiğit, Denktaş'ın romantik duygularını fotoğrafla desteklediğini söyledi. Gökyiğt, merhum Cumhurbaşkanı Denktaş'ın dünya çapında fotoğraf çektiğini ve fotoğraf sergileri açtığını anımsattı.  Ardından KKTC Başbakan Yardımcılığı Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaimağaolu paneldeki konuşmasına, Rauf Denktaş’ın “Kim Demiş?” adlı şiirini okuyarak başladı. Zaimoğlu, “Onu izlemek, onu takip etmek bizim boynumuzun borcudur” ifadesine yer verdikten sonra okuduğu şiiri şu ifadelerle dile getirdi:  "Onu (Denktaş) okumak ve anlamak ileriye daha güvenle bakmaktır. Olduğunuz ve olacağınız her ne varsa daha güçle daha kuvvetle okyanusta bir damla olmaya and içtiyseniz o gemide limana varacağınızı bilirsiniz" ÖMEROĞLU, DENKTAŞ'IN ANILARININ BİR KİTAP HALİNE GETİRİLMİESİNİ ÖNERDİ Panelin son konuşmacısı Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu ise Denktaş’ın anı kitaplarına değindi. Ömeroğlu, "Bizim edebiyatımız siyasi anıtlarla başlar, Tonyukuk Abidesi siyasi anı metnidir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve kurtarcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kaleme aldığı Nutuk da siyasi bir anıdır. Denktaş'ın 1964-1974 yılları arasında kaleme aldığı 50'den fazla siyasi kitapta imzası var" diyerek sanatçı kimliğinin diğer yanına vurgu yaptı. Ömeroğlu, Denktaş'ın hatıralarının kitaplaştırılması gerektiğini belirtti. ETKİNLİK TOPLU FOTOĞRAF ÇEKİMİYLE SONA ERDİ Sunumun akabinde Raev, katılımcılara çiçek ve plaket takdim etti. Panel konuşmacısı Zaimoğlu ise TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev'e ve TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf'a hediye verdi.Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Ersin Tatar: KKTC, Türk dünyasının Akdeniz'e açılan bir penceresi Haber

Ersin Tatar: KKTC, Türk dünyasının Akdeniz'e açılan bir penceresi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104'üncü yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinliklere katıldı. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde "Son Gelişmeler Çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Önemi" konulu konferansta konuşma yapan Tatar, konferansta Kıbrıs Adasının geçmişini, Türk milletinin mücadelesini ve KKTC'nin kuruluş tarihini anlattı. Tatar ziyareti kapsamında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ile Vali Mükerrem Ünlüer'i makamında ziyaret ederek iş insanlarıyla da bir araya geldi. DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 70’İ BU BÖLGEDEN GEÇİYOR KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konferansta yaptığı konuşmada "Akdeniz'de stratejik ve jeopolitik gelişmelerle gerçekten her devletin orada bir pozisyon almaya çalıştığını görüyoruz. Bir taraftan Amerikalılar, bir taraftan Ruslar, bir taraftan Fransızlar böyle baktığınızda Libya'ya kadar giden o coğrafyada çok sayıda millet o bölgedeki doğal zenginliklerden ve diğer birtakım gelişmelerden kendilerine pay çıkarmaktadır. Hatta Çin bile buralara inmek istiyor dedikleri bir durum vardır. Baktığınızda dünya ticaretinin ve doğal kaynaklarla zenginliklerin ticaretinin iddialara göre yüzde 70'i bu bölgeden geçmektedir" dedi. "KKTC TÜRK DÜNYASININ AKDENİZ'E AÇILAN BİR PENCERESİ, BİR KAPISI" Ayrıca Kıbrıs'ın stratejik açıdan önemine dikkat çeken Tatar,  "Kıbrıs, sadece orada yaşayan bizler değil, aynı zamanda deniz yetki alanlarıyla, mavi vatanın tam üstündeki hava sahasıyla, ulusal güvenliği yüzde 100 çok önemli etkileyen bir takım hak hukuk stratejik kazanımlardan ibaret bir pozisyon. Onun için Kıbrıs önemlidir. Onun için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bağımsız bir Türk devleti olarak yaşatmak durumunda olduğumuzu hep sık sık görüyoruz. Sık sık bu değerlendirmeleri gerek televizyon ekranlarında, gerek siyasi açıklamalarda bunları görüyoruz ve duyuyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarihte yerini alırken bir bakıma bütün Türk dünyasının Akdeniz'e açılan bir penceresi, bir kapısı. Siyasi, ekonomik ve gerçekten denizlerdeki hakkımız hukukumuz bakımından fevkalade önemli milli bir değer. Kıbrıs işte bu" ifadelerini kullandı. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ TATAR’A FAHRİ DOKTORA UNVANI VERDİ KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a konferans sonrası, Prof. Dr. Alptekin Yasım tarafından fahri doktorluk cübbesi giydirildi ve diploması verildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.