SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Esed Rejimi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Esed Rejimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Esed Rejimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı, Esed'in düşmesini anlattı: Türkiye çok çalıştı, belki bizim de biraz faydamız dokunmuştur Haber

Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı, Esed'in düşmesini anlattı: Türkiye çok çalıştı, belki bizim de biraz faydamız dokunmuştur

Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü Başkanı Kırılo Budanov, 31 Aralık 2024 tarihinde Ukrayna televizyon kanalına yaptığı açıklamada; Suriye'de Beşşar Esad rejiminin düşmesine yol açan olaylara Ukrayna istihbaratının da karışmış olabileceğini ima etti. Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı Budanov, Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere Rusya'nın arkasında olduğu Esed rejiminin etkisiz hale getirilmesi için herkesin çok çalıştığını söyledi.  "SURİYE HALKI, YENİ BİR NORMAL YAŞAM İÇİN UMUT KAZANDI" Ukrayna askeri istihbaratının lideri Kırılo Budanov, konuyla ilgili soruya şöyle yanıt verdi: "Dikta rejimleri nerede düşerse düşsün, eğer bunlar bizimle savaşan rejimlerle (Rusya) bağlantılıysa her zaman bizim lehimize olacaktır. Peki bu rejim nasıl düştü? Bir şekilde düştü. Rusya Federasyonu, ilk günlerde BM kürsüsünden Büyükelçi Vasili Nebenzia'nın şahsında bununla ilgili olarak Ukrayna'yı resmen suçladı. Bu onların vizyonu... Herkes bunun üzerinde çalıştı. Türkiye Cumhuriyeti çok çalıştı. Belki bizim de biraz faydamız dokunmuştur. Birçok devlet, bu rejimin düşmesi için çalıştı ve Esed yanlısı olmaktan kesinlikle uzak olan Suriye halkı, yeni bir normal yaşam için umut kazandı." Kırılo Budanov, Ukrayna'ya karşı topyekun savaşta işgalci Rusya'nın Suriyelileri silah altına aldığını bildirdi. Budanov, rejimin düşmesinin ardından bu durumun sona ereceğini umduklarını söyledi. Diğer yandan, Suriye'deki yeni yönetim ile Ukrayna'nın yeniden diplomatik temaslar kurmasının özellikle Ukrayna ekonomisine olumlu yönde etki edeceğini belirtti. UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANI, SURİYE'DE AHMED ŞARA İLE GÖRÜŞT Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ve heyetinin Suriye'nin başkenti Şam'da olduğu öğrenildi. Suriye'de yeni yönetimin lideri Ahmed Şara (Ebu Muhammed Culani) ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, 30 Aralık 2024 tarihinde baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ve Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Vitaliy Koval, resmi ziyarette Suriyeli mevkidaşları ile bir araya geldi ve Ukrayna-Suriye ilişkilerinin yeniden kurulması için olumlu görüşmeler yaptı. Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Vitaly Koval, Suriye ziyareti sırasında tarım sektöründeki iş birliği alanlarını görüşmek üzere Suriye Tarım Bakanı ile bir araya geldi.

Suriye Humus'ta 1200 cesedin gömüldüğü toplu mezar tespit edildi! Haber

Suriye Humus'ta 1200 cesedin gömüldüğü toplu mezar tespit edildi!

Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin düşmesiyle birlikte iktidara gelen muhalifler, 13 yıl boyunca süren iç savaş nedeniyle işkencelerle hayatını kaybeden mahkûmların naaşının bulunduğu toplu mezarları arıyor.  HUMUS'TA 1200 KİŞİNİN BULUNDUĞU TOPLU MEZAR TESPİT EDİLDİ Bu kapsamda; Suriye'de işkencelerle öldürülen çok sayıda tutuklunun içince bulunduğu bir toplu mezar tespit edildi. Al Jazeraa (El Cezire) haber servisinin kayda aldığı görüntülere göre Suriye'nin Humus kentinde Esed rejiminin işkenceyle öldürdüğü bin 200 kişiye ait toplu mezar bulundu.  SURİYE'DE 61 YILLIK BAAS REJİMİ ÇÖKTÜ Suriye'de 1963'ten bu yana iktidarda olan Baas Partisi, 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla tarihe karıştı. Suriye devlet televizyonu, Rus yanlısı ve savaş suçlusu Beşşar Esed'in devrildiğini ve hapisteki tüm tutsakların serbest kaldığını ifade etti. Suriye halkı, Baas rejiminin devrilmesinin ardından Hafız Esed'in heykellerini tek tek yıkıyor! pic.twitter.com/zKAZeZ7MIN — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 8, 2024 Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı. Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı. Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı. Esed rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Humus'un dış mahallelerinden Sanayi ve Kusur'a girmelerinin ardından iç kesimlere doğru ilerlemeyi sürdürdü. Gruplar, Humus'taki Meşrefe, Kefernan, Tulul Humur, Zeytune, İzeddin ve Aydun köylerini de rejim güçlerinden aldı. Ardından Şam'a yürüyen muhalifler, başkentte idareyi ele aldı. Esed'in sarayı, Başbakanlık ve bakanlıklar da dahil olmak üzere muhalifler tüm kurumlarda hakimiyet kurdu.

AFAD, Sednaya Hapishanesinde görevde Haber

AFAD, Sednaya Hapishanesinde görevde

Suriye'deki Esed rejimi; Çin, İran ve Rusya Federasyonu gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklendi ve yıllarca kendi halkına zulmederek büyük insanlık suçları işledi. Rejimin 8 Aralık 2024 tarihindeki düşüşü ise dünya çapında gündem oldu. 61 yıllık Baas rejimi, ardında başkent Şam'da bulunan her hafta toplu idamların ve işkencelerin yapıldığı Sednaya Hapishanesi'ni bıraktı. Kan donduran Hapishane, dünya gündemine bomba gibi düştü.  ARAMA FALİYETLERİ İÇİN 80 KİŞİLİK AFAD EKİBİ GÖREVLENDİRİLDİ Suriye'de çöken rejimin Savunma Bakanlığı'na bağlı olan Sednaya Hapishanesi'nde mahsur kalmış olabileceği düşünülen kişiler için Türkiye harekete geçti. Toplam 80 kişinin yer alacağı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekibi tarafından yoğun arama kurtarma faaliyetlerine başlanacak. Gözler, 16 Aralık 2024 tarihi saat 12.00'de faaliyetlerine başlayan ekipte. Gelişmeler AFAD Başkanı Okay Memiş tarafından medya mensuplarına yapılacak açıklamalarla aktarılacak. ESED REJİMİNİN KAN DONDURUCU İŞKENCEHANESİ: SEDNAYA HAPİSHANESİ Başkent Şam'da inşa edilen ve 2011 yılından bu yana yargısız bir şekilde esir edilen pek çok insan Sednaya Hapishanesi'ne atıldı. Mahkumlara yönelik olarak uygulanan insanlık dışı hapishane aslında tam bir işkencehane olarak nitelendiriliyor. Esed'in Rusya'ya sığınmasının ardından ülkede "insanlığın yer altına gömüldüğü" Sednaya Hapishanesi'nin kapıları açıldı. Hapishaneden çıkarılan yüz binlerce kadın, erkek ve çocuğun işkenceler yüzünden akıl sağlığını yitirdiği, konuşma yetisini kaybettiği görüldü. Hapishanede kimi naaşların fotoğraflarının çekildiği ve üzerine "Vatan haini" yazıldığı, kimilerinin ise preslendiği dile getiriliyor. Ayrıca infazların yapıldığı, haftada 50 kişinin idam edildiği söz konusu hapishanenin gizli bölmelerinin olduğu aktarılıyor. Araştırmacılar kamera görüntülerinde farklı odaların olduğunu ancak odaların kapılarını bulamadıklarını da belirtiyor. Hatta bu kapsamda hapishanede ulaşılamayan bölmelerin bulunması için mühendislerden yardım istendiği iddia ediliyor. Bununla birlikte 1 milyona yakın insanın hapishanede öldürüldüğü ifade ediliyor.

Suriye'nin suç ortağı Rusya, Esed ve ailesinin ülkeden kaçmasına yardım etti Haber

Suriye'nin suç ortağı Rusya, Esed ve ailesinin ülkeden kaçmasına yardım etti

Suriye'deki Esed rejimi; Çin, İran ve Rusya Federasyonu gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklendi ve yıllarca kendi halkına zulmederek büyük insanlık suçları işledi. Rejimin 8 Aralık 2024 tarihindeki düşüşü ise dünya çapında gündem oldu. RUSYA, ESED'İN KAÇMASINA YARDIM ETTİ 11 Aralık 2024 tarihinde yayımlanan Bloomberg haberine göre Rusya, rejimin düşeceğini anlayınca Beşşar Esed'in ailesiyle birlikte Moskova'ya kaçması için yardımcı oldu. Habere göre Rusya istihbarat ajanları,  Esed'in muhalifler tarafından yakalanmasını önlemek amacıyla bir Rus hava üssü üzerinden ülkeden çıkarıldı.  Öte yandan Suriye'de faaliyet gösteren Rus güçleri, BM ve diğer kuruluşlar tarafından Suriye'de savaş suçları işlemekle suçlanıyor. Bu suçların arasında hastanelerin  hedef alınarak bombalanması ve Rusya'nın Ukrayna'da tekrarladığı bir taktik olan "çift vuruş" saldırıları da yer alıyor. ESED'İN KENDİSİ SIĞINMACI KONUMUNA DÜŞTÜ Suriye'de Beşşar Esed rejiminin savaş suçlarının ortağı Rusya, devrik diktatöre sığınma hakkı verdi. Rus propaganda medyası TASS, 8 Aralık 2024 tarihli haberinde; Kremlin'den bir kaynağa atıfta bulunarak Beşşar Esed ve ailesinin Rusya'da olduğunu iddia etti. Haberde atıf yapılan kaynak, "Esed ve ailesi, insani gerekçelerle Rusya'ya gelerek onlara sığınma hakkı sağlandı" açıklamasını yaptı. SURİYE'DE 61 YILLIK BAAS REJİMİ ÇÖKTÜ Suriye'de 1963'ten bu yana iktidarda olan Baas Partisi, 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla tarihe karıştı. Suriye devlet televizyonu, Rus yanlısı ve savaş suçlusu Beşşar Esed'in devrildiğini ve hapisteki tüm tutsakların serbest kaldığını ifade etti. Suriye halkı, Baas rejiminin devrilmesinin ardından Hafız Esed'in heykellerini tek tek yıkıyor! pic.twitter.com/zKAZeZ7MIN — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 8, 2024 Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı. Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı. Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı. Esed rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Humus'un dış mahallelerinden Sanayi ve Kusur'a girmelerinin ardından iç kesimlere doğru ilerlemeyi sürdürdü. Gruplar, Humus'taki Meşrefe, Kefernan, Tulul Humur, Zeytune, İzeddin ve Aydun köylerini de rejim güçlerinden aldı. Ardından Şam'a yürüyen muhalifler, başkentte idareyi ele aldı. Esed'in sarayı, Başbakanlık ve bakanlıklar da dahil olmak üzere muhalifler tüm kurumlarda hakimiyet kurdu.

Suriye'de tahliye bekleyen Rus askerleri etrafı yağmalıyor! Haber

Suriye'de tahliye bekleyen Rus askerleri etrafı yağmalıyor!

Suriye'de muhaliflerin operasyonu sonucunda 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Rus yanlısı Beşşar Esed rejimi çöktü. 61 yıllık Baas rejiminin çökmesi ile birlikte Suriyeli muhalifler, Esed'in zulmüne son verdi. Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından Ruslar; askerî birliklerin, silahların ve askeri teçhizatın yüklendiği askerî nakliye uçaklarından oluşan bir kafileyle Suriye'den ayrılıyor. SURİYE'DEKİ RUS ASKERLERİ ORTALIĞI TALAN EDİYOR! Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü, 12 Aralık 2024 tarihindeki açıklamasında konuyla ilgili şunları ifade etti: "Suriye'nin en uzak bölgelerinden gelen Rus askeri birliğinin kalıntıları, Tartus ve Hmeymim'deki deniz ve hava üslerine çekiliyor. Tahliye bölgelerine ulaşan Ruslar, uçuşlarını beklerken içki içiyor ve etrafı yağmalıyor." Ukrayna Savunma Bakanlığı, Hmeymim askeri üssü ile Rus havaalanları arasında askeri nakliye uçaklarının günde 4-5 kez uçuş yaptığını duyurdu. Öte yandan, Tartus'taki Rus deniz üssünden çıkan gemilerin, şu anda Norveç'te olduğu bildirildi. Tahliyeyi gerçekleştiren gemilerin; "Ivan Gren" ve "Alexander Otrakovsky" olduğu belirtildi. Bilindiği üzere; Esed rejiminin düşmesinin ardından Ruslar; askerî birliklerin, silahların ve askeri teçhizatın yüklendiği askerî nakliye uçaklarından oluşan kafilelerle Suriye'den ayrılıyor.  SURİYE'DE 61 YILLIK BAAS REJİMİ ÇÖKTÜ Suriye'de 1963'ten bu yana iktidarda olan Baas Partisi, 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla tarihe karıştı. Suriye devlet televizyonu, Rus yanlısı ve savaş suçlusu Beşşar Esed'in devrildiğini ve hapisteki tüm tutsakların serbest kaldığını ifade etti. Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı. Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı. Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı. Esed rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Humus'un dış mahallelerinden Sanayi ve Kusur'a girmelerinin ardından iç kesimlere doğru ilerlemeyi sürdürdü. Gruplar, Humus'taki Meşrefe, Kefernan, Tulul Humur, Zeytune, İzeddin ve Aydun köylerini de rejim güçlerinden aldı. Ardından Şam'a yürüyen muhalifler, başkentte idareyi ele aldı. Esed'in sarayı, Başbakanlık ve bakanlıklar da dahil olmak üzere muhalifler tüm kurumlarda hakimiyet kurdu.

Rusya, Ukrayna'ya karşı çatışmalarda kaynağı Esed'den sağlayabilir Haber

Rusya, Ukrayna'ya karşı çatışmalarda kaynağı Esed'den sağlayabilir

Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara Suriye'deki Esed rejimi; Çin, İran ve Federasyonu Rusya gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklendi ve sürekli olarak kendi halkına zulmederek büyük insanlık suçları işledi. Rejimin 8 Aralık 2024 tarihindeki çöküş ise dünyanın gündemi oldu. 61 yıllık Baas rejiminin yerindeki muhalif gruplar bölgede nasıl bir sürecin yaşanacağı ve hangi aktörlerin politikalarının nasıl izleyeceği merak konusu oldu. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Deniz Altınsoy ; Suriye'de gelecek dönemde yaşanması olası olaylar, devrik diktatör Beşşar Esed'in Rusya'ya sığınmasını, Rusya'nın bölgede izleneceği olası politikaları ve bölgede Türkiye'nin yüklendiği rol Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. ESED'İN RUSYA'DA BULUNMASININ YENİ SURİYE DEVLETİ İLE İLİŞKİLERİ ETKİLEMEMESİ HEDEFLENİYOR Rusya devlet ajansı TASS tarafından, Rus yanlısı devrik diktatör Beşşar Esad'ın ailesiyle birlikte Moskova'da olduğu ve sığınma hakkı talep edildiği bildirildi. Zeynep Deniz Altınsoy, Esed'in Moskova dışında bir yere gitme ihtimalinin olmadığını belirtirken, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Esed'in görevinden ayrılmasının kendi kişisel kararı olduğunu ileri sürdü. Altınsoy, “ Putin tarafından sığınma talebinin karşılanmasının söylenmesi ve 'insani kaygılarla' bu sığınmanın kabul edildiği söylendiği Rusya ve Putin'in bundan sonra Suriye'nin hayatta kalmaya devam ettiğini belirlemekte muğlak bir ifadeydi. Rusya bu anlamda her yerde olduğu gibi bölgede yaşananları gözlemlemeden adım atmayacağının işaretlerini verdi” ifadesini kullandı. Uzman; Rusya'nın Esed'i tutmasının yeni Suriye-Rusya'da yön verici bir rol oynamasının önüne geçmesine dikkat çekerken; Rusya'nın açıklamasındaki “insani kaygılar” ın Suriye'deki muhaliflere ve dünya kamuoyuna bir mesaj verildiğini vurguladı.  RUSYA, UKRAYNA'YA KARŞI ÇATIŞMALARINDA KAYNAĞI ESED'DEN SAĞLAYABİLİR! Altınsoy, aynı zamanda Esed'in Moskova'ya giderken yanında götürüldüğü yüksek meblağda dolarlara da dikkat çekti. Ambargolar ve desteklerle ekonomik sıkıntıların içinde olduğu bilinen Rusya Federasyonu için bu durumda önem arz eden, "Ukrayna ile kalıcı olarak sürdürüldüğü çatışmada kaynağa ihtiyaç duyması vazgeçmemiş olduğu Esed'in ayrılmaktan vazgeçmesi . Tamamen, bu bağlamda Esed'e verilen sözler de mutlaka olan ki önemlidir.  RUSYA'NIN SURİYE'DEKİ DURUMU İLERLEYEN SÜREÇTE NET BİR ŞEKİLDE GÖZLEMLENEBİLECEK Altınsoy, Rusya'nın sıcak denizlere inme politikasını Çarlık Rusyası döneminden itibaren koruduğunu ve bu politikasını özellikle Suriye üzerinden geliştirme çabasında olduğunu belirtti. Rusya'nın Suriye'de yedi bine yakın askerin aktif olarak bulunduğunu bildirdiğine göre Uzman, Rusya'nın Suriye'den ne ölçüde çekildiğini, gerçekten çekilip çekilmediğini ilerleyen süreçte daha net bir biçimdeki katılımcılarını kaydetti. RUS KAYNAKLARINA TEMKİNLİ YAKLAŞILMALI Uzman, Rusya'da veri vermiş olduğu bilgilerin kesinliğine temkinli yaklaşılması durumunu vurgularken “Rusya algı yönetimini iyi yapabilen bir ülke. Bu yönetimin genel itibarı ile üst perdeden tabir yerinde ise 'açık eksiklik' yapıyor. Görünen o ki Esed'den vazgeçmiş olması bile bir algı yönetimi çünkü Esed ve ailesi Moskova'da. Ne denli vazgeçilmiş olduğu düşündürücü. Velev ki vazgeçmiş olsun Suriye sahasından vazgeçmeyecektir.” tasarruf kullanıldı. “TÜRKİYE, SAHADA KURULAN HER DİPLOMATİK MASADA BÖLGESEL BİR AKTÖR OLARAK VARLIK GÖSTERMEK ZORUNDADIR” Uzman, Türkiye'nin Suriye İç Savaşı'nın başladığı andan itibaren sürekli olarak Suriye'nin toprak bütünlüğüne destek veriyorken; Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde uluslararası hukuktan yararlandığını, cevazla bölgesel terör operasyonlarının devam ettiğini ve yapmaya da devam edeceğini vurguladı. Altınsoy, Türkiye'nin gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği operasyonların değerlendirmesinde,  “Bugüne kadar yapılan askeri operasyonlar, siyasi ve operasyonel eylemler, hepsi hukuka uygun ve terörle mücadelenin sınırlarına dayanmamıştır. Birleşmiş Milletlerin uluslararası terörizmle mücadelesine karşı Güvenlik Konseyi kararları da ortadadır. Bu kararların bir koruyuculuğuna göre teröre yönelik müdahalelerin hepsinin sorumluluğundadır. Türkiye'nin hakkını kendisine yüklemiş olduğu bu sorumluluğun yerine getirilmesinde. Diğer tarafta Suriye'nin mevcut durumu için yine terör ve güvenlik programları üzerine düşeni yapacaktır . Türkiye, sahada oluşum sürecindeki aktör olarak varlık göstermek zorunda.”  cümlelerine yer verdi. Ayrıca Uzman; Bölgedeki Uluslararası Deniz Hukuku'nu da ilgilendiren konuların mevcut olduğunu, bu bağlamda Türkiye'nin kendi haklarından vazgeçme gibi bir tavır sergilemeyeceğini kaydetti. SURİYELİLER ULUSLARARASI KURUMLAR VE DEVLET KURUMLARININ İŞ BİRLİĞİ İLE ÜLKELERİNE GERİ DÖNEBİLECEK Altınsoy oğlu olarak; Türkiye'nin Suriye vatandaşlarının ülkelerinde iç savaş patlak vermesinden bu yana kendi korumasına ve bu alanda hukuki bir düzenleme yaparak 14 Nisan 2013 tarihinde “Yabancılar ve Uluslararası Koruma” olarak bilinen 6458 Sayılı kanunu yöneticilerinin bulunduğunu belirtti. Kanunda yer alan Suriye rejiminin Türk hukukuna göre “geçici koruma” uygulamalarında bulunduğunu kaydeden Uzman, Avrupa müktesebatında bu statünün üç sene ile sınırlı olduğu ancak Türkiye'nin insani gerekçelere dayanılarak bu kararın uygulanmasını ifade etti. Kanunun 60/2 maddesi ile “onurlu ve güvenli geri gönderme” hükmünün verildiğini belirten Uzman, “Bu yasal madde gereğince Suriyeliler uluslararası kurumlar ve mevzuatla ilgili kuralların iş birliği kapsamında ülkelerine geri dönebileceklerdir.” ifadesiyle değerlendirmesini sonlandırdı.

Çin'in Orta Doğu stratejisi büyük darbe aldı Haber

Çin'in Orta Doğu stratejisi büyük darbe aldı

Suriye’de 61 yıllık Baas Partisinin oluşturduğu zulüm rejiminin çöküşü, ülkenin dört bir yanında özgürlük naralarıyla kutlanıyor. Rejimin çökmesi, Çin'in Orta Doğu’daki diplomatik stratejilerinin sınırlarını gözler önüne serdi. Çin’in geçen yıl Esed’e verdiği güçlü destek, Suriye’nin başkenti Şam’ın düşmesiyle büyük bir darbe aldı. ÇİN’İN ESED’E VERDİĞİ DESTEK BOŞA MI GİTTİ? Geçen yıl Çin Esed’i ülkede şaşaalı ve sıcak bir şekilde ağırlamış, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise Esed’e "dış müdahaleye karşı durma" ve "Suriye’nin yeniden yapılanmasında" destek vaat etmişti. Ancak Suriye Milli Ordusu ve muhalif güçlerin, Esed rejimini düşürmesiyle Çin'in Orta Doğu’daki etkisi büyük bir sarsıntıya uğradı. Bu gelişme, Çin'in bölgedeki diplomatik gücünün ne kadar sınırlı olduğunu ortaya koydu. ÇİN’İN ORTA DOĞU’DAKİ ETKİ ALANI ZORA GİRDİ Çin, Orta Doğu’da daha fazla etki kazanmak amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmuş, Suudi Arabistan ile İran arasındaki uzun süreli düşmanlığı sona erdirme noktasında aracılık yapmıştı. Ancak Esed rejiminin düşüşü, bu başarıları gölgede bıraktı. Analistler, Çin'in bölgedeki en güçlü destekçisi olan İran ve Rusya’nın Suriye'deki başarısızlığının, Çin’in küresel hedeflerine büyük zarar verdiğini gözler önüne seriyor. ÇİN’İN EKONOMİK GÜCÜ SINIRLI KALIYOR Öte yandan Çin’in Suriye’deki mevcut duruma tepkisi ise oldukça temkinli oldu. Çin Dışişleri Bakanlığı, yalnızca vatandaşlarının güvenliğini vurgularken, "politik çözüm" çağrısı yaparak Suriye’deki istikrarın bir an önce sağlanmasını istedi. Ancak Çinli diplomatik çevreler, yeni bir hükumeti tanımadan önce zamanlamayı doğru belirlemek gerektiğini düşünüyor. Ayrıca Çin'in mevcut ekonomik çıkarları doğrultusunda yeni stratejiler geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Suriye, Çin’in "Kuşak ve Yol" girişimine 2022’de katılmıştı ancak Çinli şirketler henüz büyük yatırımlar yapmamıştı. Çin, 2013-2014 yıllarındaki ekonomik gücünden çok daha zayıf bir konumda ve bu da Orta Doğu’daki stratejik etkisini sınırlıyor. Esed rejiminin düşüşü, Çin’in Orta Doğu’daki diplomatik hedeflerini yeniden gözden geçirmesine yol açtı.

Ukrayna istihbaratı: Ruslar, Suriye'deki askeri üslerini boşaltmaya başladı Haber

Ukrayna istihbaratı: Ruslar, Suriye'deki askeri üslerini boşaltmaya başladı

Suriye'de muhaliflerin operasyonu sonucunda 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Rus yanlısı Beşşar Esed rejimi son buldu. 61 yıllık rejimin çökmesi ile birlikte Suriyeli muhalifler, Esed'in zulmüne son verdi. Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından Ruslar; askerî birliklerin, silahların ve askeri teçhizatın yüklendiği askerî nakliye uçaklarından oluşan bir kafileyle Suriye'den ayrılıyor. Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre; çok sayıda An-124 ve Il-76MD uçağının tahliye için Suriye'deki Hmeymim hava üssünden Rusya'daki Ulyanovsk, Çkalovsk ve Privoljsk şehirlerine uçması bekleniyor. RUSYA AKDENİZ'İ HEDEF ALIYOR Ukrayna istihbaratı, Rusya'nın ilave filo varlıklarını da Akdeniz'de konuşlandırmaya başladığını ve Baltık'ta Sparta II dökme yük gemisi ile Alexander Shabalin büyük amfibi hücum gemisinin Tartus'a konuşlandırılmak üzere hazırlanmasının emredildiğini belirtti. Aynı zamanda açıklamada, Rus Kuzey Filosu'nun büyük amfibi hücum gemileri Alexander Otrakovsky ve Ivan Gren'in de rotalarının Akdeniz'e çevrildiği ve ayrıca Tartus Limanı'nda Rusların acil bir teçhizat ve askeri mal tasfiyesi gerçekleştirdiği ifade edildi. REJİMİN DÜŞÜŞÜ RUSYA'NIN AFRİKA'DAKİ FAALİYETLERİNİ ETKİLİYOR Esed rejiminin düşüşü, müttefiki Rusya'nın da bölgede izlediği politikaları derinden etkileme gücüne sahip. Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW), 8 Aralık'ta Suriye'deki son gelişmeler hakkında yayımladığı raporda; Rusya'nın Suriye'de bulunan askerî üslerini kaybetmesinin Afrika üzerindeki politikalarını etkileyeceğini belirtti. Raporda, "Suriye'deki Rus üslerinin kaybının Rusya'nın küresel askeri operasyonları ve Afrika'da faaliyet gösterme kabiliyeti üzerinde önemli etkileri olacaktır" ifadelerine yer verildi. Rusya'nın Tartus'taki deniz üssünü Akdeniz'de güç projeksiyonu yapmak, NATO'nun güney kanadını tehdit etmek ve Karadeniz'deki varlıklarını Akdeniz'e bağlamak için kullandığını belirten ISW, Rusya'nın üs kaybının oluşturacağı etkileri, "Rusya'nın lojistiğini, ikmal çabalarını ve Afrika Kolordusu rotasyonlarını sekteye uğratacak, özellikle de Libya ve Sahra altı Afrika'daki operasyonlarını ve güç projeksiyonunu zayıflatacaktır" şeklinde tespit etti. ISW, Rusya'nın Suriye'de aldığı darbe ile Libya ve Sudan'daki varlığından yararlanmak isteyebileceğini aktardı. Raporda, konuyla ilgili olarak, "Rusya alternatif olarak Libya ya da Sudan'daki varlığından yararlanmak isteyebilir ancak bu ülkelerle resmi anlaşmaların olmaması ve yetersiz altyapıları onları bu konuda başarısız kılacaktır" ifadeleri yer aldı.  SURİYE'DE 61 YILLIK BAAS REJİMİ ÇÖKTÜ Suriye'de 1963'ten bu yana iktidarda olan Baas Partisi, 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla tarihe karıştı. Suriye devlet televizyonu, Rus yanlısı ve savaş suçlusu Beşşar Esed'in devrildiğini ve hapisteki tüm tutsakların serbest kaldığını ifade etti. Suriye halkı, Baas rejiminin devrilmesinin ardından Hafız Esed'in heykellerini tek tek yıkıyor! pic.twitter.com/zKAZeZ7MIN — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 8, 2024 Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı. Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı. Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı. Esed rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Humus'un dış mahallelerinden Sanayi ve Kusur'a girmelerinin ardından iç kesimlere doğru ilerlemeyi sürdürdü. Gruplar, Humus'taki Meşrefe, Kefernan, Tulul Humur, Zeytune, İzeddin ve Aydun köylerini de rejim güçlerinden aldı. Ardından Şam'a yürüyen muhalifler, başkentte idareyi ele aldı. Esed'in sarayı, Başbakanlık ve bakanlıklar da dahil olmak üzere muhalifler tüm kurumlarda hakimiyet kurdu.  

Yunan medyası: Türk İmparatorluğu'nun yükselişi başladı Haber

Yunan medyası: Türk İmparatorluğu'nun yükselişi başladı

Suriye'deki Esed rejiminin 8 Aralık 2024 tarihindeki düşüşü, dünya çapında gündem oldu. 61 yıllık Baas rejiminin yerini ülkedeki muhalif gruplar aldı. Çin, İran ve Rusya Federasyonu gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklenen Esed rejimi, yıllarca kendi halkına zulüm etmiş ve büyük insanlık suçları işlemişti. Türkiye Cumhuriyeti ile en uzun kara sınırına sahip olan Suriye'de barışın tesis edilmesi ve yeniden inşanın sağlanması yönünde hem Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan açıklamalar geldi. Ayrıca muhalif grupların içerisinde Türkmenlerin de bulunması, gözleri Türkiye'ye çevirdi. Bu durum, Yunan medyasında da gündem oldu. Aşırı sağcı bir medya olarak bilinen Pentapostagma, 9 Aralık 2024'te, "Suriye Türkiye'nin eline geçti, Türk İmparatorluğu'nun yükselişi başladı" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde; Türkiye'nin izlediği politikalar ile yeni bir imparatorluğun temellerini attığı ve bu imparatorluğun sınırlarının da Asya'dan Somali'ye kadar uzandığı belirtildi. Yunan medyası, Türkiye Cumhuriyeti'nin küresel ve bölgesel anlamda aldığı önemli rollerden çekinmiş durumda ve Türk karşıtı Yunan kamuoyunu, hareketlendirmek için provokatif bir habere imza attı. "TÜRKİYE YENİ BİR İMPARATORLUĞUN TEMELLERİNİ ATIYOR" Haberde tam metin olarak, "Uzun zamandır Türkiye'nin artık yeni bir imparatorluğun temellerini attığını yazıyoruz. Bu imparatorluk, Sultanlar zamanındaki gibi olmayabilir ancak bu ilk aşamada, artık Osmanlı olmayan Türk imparatorluğunun, Asya'nın derinliklerinden Orta Afrika'ya ve muhtemelen Atlantik'e ve Kafkasya'dan Hint Okyanusu'na ve Somali kıyılarına kadar uzandığını iddia edilebilir" ifadelerine yer verildi. Yunan medyası, aynı zamanda Türkiye'nin Somali, Libya ve büyük ölçüde Atlantik'teki adaları sözde "fethettiğini"  ve himayesi altına aldığını öne sürüyor. Türkiye'nin Kafkaslar, Orta Doğu ve Afrika'da izlediği politikalar ise "Azerbaycan'la olan akrabalık bağları sayesinde Azerbaycan'ı kontrol etmekte ve Suriye ve Irak'ın önemli bir bölümünde asker bulundurmaktadır. Ankara ayrıca Nijer gibi Orta Afrika ülkelerinde de muazzam bir nüfuza sahip ve Türk Devletleri Teşkilatı aracılığıyla, teşkilat üyelerinin nasıl ilerleyeceğini belirleyebiliyor" ifadeleriyle açıklanıyor. "TÜRK İMPARATORLUĞU, AVRUPA'YI İÇERİDEN FETHEDECEK" Türkiye'yi yayılmacı politika izleyen bir ülke olarak gösteren şovenist Yunan medyası; Türkiye'nin SSCB'nin düşüşü ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) birçok bölgeden önemli ölçüde çekilmesinin ardından oluşan güç boşluğundan yararlandığını öne sürüyor.  Haberde, Yunanistan'ın ve Helenizm'in değişen dünyada bu meydan okuma ile beraber bir sel ile yüzleşmek zorunda kalacağını; bu selin sebebinin ise Müslümanları ortak bir sancak altına toplayan bir “Türk İmparatorluğu” olacağını iddia ediliyor. Haberde yer alan ifadeler ise şu şekilde: Görünen o ki, Yunanistan ve genel olarak Helenizm, gelecekte, belki de çok uzak olmayan bir gelecekte, yalnız başına bir 'sel' ile yüzleşmek zorunda kalacak. Bu, altında çok sayıda aşırıcı Müslümanı toplayarak Avrupa’nın içeriden fethi, hatta çöküşünü hedefleyecek yeni bir 'Türk imparatorluğu' olacaktır. Sorulması gereken soru şu: Yunanistan, kendisine coğrafyasının yüklediği kadim rolü ve görevi, yani Avrupa’nın ve Batı medeniyetinin Asya-Müslüman sınırlarını ve düzenini yeniden gözden geçirme girişimlerine karşı bir kalkan ve bekçi rolünü üstlenmeye ne kadar hazır ve istekli?

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.