SON DAKİKA
Hava Durumu

#Eşref Şemizade

QHA - Kırım Haber Ajansı - Eşref Şemizade haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eşref Şemizade haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vefatından sonra vatanına dönebilen Kırım Tatar şair Eşref Şemizade! Haber

Vefatından sonra vatanına dönebilen Kırım Tatar şair Eşref Şemizade!

Kırım Tatar edebiyatının önemli isimlerden şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade'nin bugün vefatının 46. yıldönümü. Vatanı Kırım'dan koparılan Şemizade, 11 Mart 1978'de hayata veda etmişti. EŞREF ŞEMİZADE KİMDİR? Eşref Şemizade 21 Haziran 1908 yılında Kırım'ın Kezlev kentinde dünyaya geldi. Kırım halk edebiyatına katkıları olan Şemizade, çocukluk yıllarında ninniler, yırlari çınlar ve maniler büyümüş, ardında sağlam izler bırakmıştır. 1923'te "Çölde Bir Yaz Akşamı" isimli ilk şiiri basıldıktan sonra Bekir Sıtkı Çobanzade ve Abdulla Latifzade'nin ilgisini çekerek Şemizade'yi Akmescit'e (Simferopol) davet etti. Şemizade 1917 yılında Kırım Tatar dilinin Arap alfabesinden Latin alfabesine çevrilmesini konu alan konferansının komisyon katibi olarak görev aldı. Şemizade, çalışmalarına 1927-1929'da "Göz Aydın" dergisinde editör olarak devam etti. Şiirlerinde akıcı ve sade bir dil kullanan Şemizade'nin en bilinen ve ilgi çeken şiiri ise "Dnepreistan” oldu. 1930 yılında Moskova’daki Devlet Sinema Enstitüsünün Edebiyat ve Senaryo Yazarlığı Bölümünde eğitim almaya başlayan Şemizade, Saniye Bodaninskaya ile 1931 yılında Kırım'a döndü. Kırım Yazarlar Birliği Sekreteri olarak görev yapan Şemizade, 24 Haziran 1941’de tutuklandı ve 3 ay boyunca Akmescit’teki Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) tutukevinde alıkonulduktan sonra İrkutsk’taki hapishaneye sevk edildi. 4 Nisan 1942’de Şemizade kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı. Özbek yazarların daveti üzerine Aralık 1942’de Şemizade Taşkent’e geldi ve Fergana’da yayımlanan gazetede çalışmaya başladı. Şair, 17 Mayıs’ta Kırım’a geldi ve ertesi gün sabah erken saatlerde ailesiyle ve tüm Kırım Tatar halkıyla birlikte sürgün edildi. Şemizade ve ailesi, Özbekistan’ın Andican bölgesine yerleştirildi. Eşref Şemizade’nin yeteneklerinin farkında olan yerel yönetim onu ilk başta Bölge Planlama Dairesi Başkanı görevine atadı. Ancak daha sonra Devlet Güvenlik Departmanın talebi üzerine Şemizade, Bölge Kültürel Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı görevine geçirildi. Bu görevde çalışırken  Eşref Şemizade ikinci kez tutuklandı. Soruşturma sırasında şaire yabancı bir gazete, Kırım Tatar halkı adına bir makale yazarak Sovyetler Birliği yönetimine ve Stalin’e Kırım Tatar halkını Orta Asya’ya sürgün ettiği için teşekkür etmesi ve Kırım Tatarlarının çok iyi şartlarda yaşadığını yazması için teklif getirdi. Şemizade'nin hapis cezası bu şekilde 25 yıldan 10 yıla indirilmesi vaat edildi. Ancak Eşref Şemizade bu teklifi kesin bir dille reddetti. 1954 yılında şaire yöneltilen suçlamaların bir kısmı düşürüldü ve cezası 7 yıla indirildi. 27 Aralık 1954’te Şemizade serbest bırakıldı. 1958’de Şemizade, eşi ve 2 oğlu ile Taşkent’e yerleşti. Taşkent’te Şemizade farklı görevlerde çalıştı, şiirler yazdı ve dünyaca ünlü şairlerinin eserlerini Kırım Tatar diline çevirdi. DÖNEMİN SOVYET İDARESİ KIRIM'A GÖMÜLMESİNİ İSTEMEDİ Eşref Şemizade, 11 Mart 1978’te Moskova’da vefat etti. Şairin eşi Sayde Bodaninskaya, "Ne pahasına olursa olsun tabutu yaya olarak vatanına sürüklemek zorunda kalsam bile Eşref Şemizade’yi Kırım'da gömeceğim" dedi. Moskova’dan Kırım’a uçan uçak havalimanında bekletilse de yine de dönemin Sovyetler Birliği yönetimi ailenin şairi anavatanına toprağa verme kararına karşı çıkmaya cesaret edemedi. 14 Mart 1978’de Eşref Şemizade, Akçora köyündeki Müslüman mezarlığında toprağa verildi. Yabancı medya kuruluşları, Kırım Tatar şairi Eşref Şemizade’nin vefat ettiğini ve Kırım’da toprağa verildiğini duyururken, “Ancak ölümünden sonra şair vatanına dönebildi” ifadelerini kullanmıştı.

Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade 115 yaşında! Haber

Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade 115 yaşında!

Kırım Tatar edebiyatının önemli isimlerinden, sürgün döneminde yeni yetişmekte olan şairler için adeta bir mektep vazifesi gören  şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade doğumunun 115. yıl dönümünde saygı ve rahmetle anılıyor. #Kırım Tatar Edebiyatının meşhur şairi Eşref Şemizadehttps://t.co/YfZGnV4dV5 pic.twitter.com/2Co1FC7ltD — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 21, 2023 EŞREF ŞEMİZADE HAYATI Eşref Şemizade, 21 Haziran 1908 yılında Kezlev’de dünyaya geldi. Şemizade; halk yırlarını, çınları, manileri, masalları, rivayetleri ve destanları dinleyerek büyüdü. Halk edebiyatının etkisi, gelecek yıllarda şairin eserlerine yansıdı. Eşref Şemizade, 1928 Şemizade’nin ilk şiiri “Çölde Yaz Akşamı”, 1923 yılında basıldı. Kısa süre sonra genç şairin yeteneğini fark eden Bekir Çobanzade ve Abdulla Latifzade, onu Akmescit’de davet ederek edebiyat çevrelerine katılmaya yardım etti. 1927 yılında Kırım Tatar harflerinin Arap alfabesinden Latin alfabesine geçmesi konulu konferanta, Eşref Şemizade süreci takip edecek komisyonun katibi olarak seçildi. Şemizade, 1927-1929 yılları arasında "Göz Aydın" dergisinin editörü olarak çalıştı. Mart 1930’da Eşref Şemizade, Moskova’daki Devlet Sinema Enstitüsünün Edebiyat ve Senaryo Yazarlığı Bölümünde eğitim almaya başladı. Eşref Şemizade, Moskova'da eşi Saniye Bodaninskaya ile tanışıp evlendi. 1931 yılında basılan “Dneprelstan” şiiri basıldıktan sonra Şemizade, ülkenin önde gelen şairleri arasına girdi. Devlet Sinema Enstitüsünden mezun olduktan sonra 1932’de eşiyle birlikte Kırım’a döndü. 1935-1937 yılları arasında Kırım Yazarlar Birliği Sekreteri görevini yaptı. Öte yandan 20 Eylül 1937’de Eşref Şemizade, "burjuva milliyetçileri ile dostane ilişkiler ve aile bağları kurmakla" suçlandı. Bundan sonra şair, görevinden alındı ve Yazarlar Birliğinden atıldı. 24 Haziran 1941’de tutuklandı ve 3 ay boyunca Akmescit’teki Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) tutukevinde alıkonulduktan sonra İrkutsk’taki hapishaneye sevk edildi. 4 Nisan 1942’de Şemizade, kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı. Eşref Şemizade ailesi ile birlikte Kırım'da, 1959 Özbek yazarların daveti üzerine Aralık 1942’de Şemizade, Taşkent’e geldi ve Fergana’da yayımlanan gazetede çalışmaya başladı. 1944 ilkbaharında eşi ile oğlunun hayatta ve Akmescit’te (Simferopol) olduklarını öğrendi. Şair, 17 Mayıs’ta Kırım’a geldi ve ertesi gün sabah erken saatlerde ailesiyle ve tüm Kırım Tatar halkıyla birlikte sürgün edildi. Şemizade ve ailesi, Özbekistan’ın Andican bölgesine yerleştirildi. Eşref Şemizade’nin yeteneklerinin farkında olan yerel yönetim onu ilk başta Bölge Planlama Dairesi Başkanı görevine atadı. Ancak daha sonra Devlet Güvenlik Departmanın talebi üzerine Şemizade, Bölge Kültürel Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı görevine geçirildi. Bu görevde çalışırken  Eşref Şemizade ikinci kez tutuklandı. Soruşturma sırasında şaire yabancı bir gazete, Kırım Tatar halkı adına bir makale yazarak Sovyetler Birliği yönetimine ve Stalin’e Kırım Tatar halkını Orta Asya’ya sürgün ettiği için teşekkür etmesi ve Kırım Tatarlarının çok iyi şartlarda yaşadığını yazması için teklif getirdi. Şemizade'nin hapis cezası bu şekilde 25 yıldan 10 yıla indirilmesi vaat edildi. Ancak Eşref Şemizade bu teklifi kesin bir dille reddetti. 1954 yılında şaire yöneltilen suçlamaların bir kısmı düşürüldü ve cezası 7 yıla indirildi. 27 Aralık 1954’te Şemizade serbest bırakıldı. Eşref Şemizade ailesi ile birlikte Kırım'da, 1959 1958’de Şemizade, eşi ve 2 oğlu ile Taşkent’e yerleşti. Taşkent’te Şemizade farklı görevlerde çalıştı, şiirler yazdı ve dünyaca ünlü şairlerin eserlerini Kırım Tatar diline çevirdi. DÖNEMİN SOVYET İDARESİ KIRIM'A GÖMÜLMESİNİ İSTEMEDİ Eşref Şemizade, 11 Mart 1978’te Moskova’da vefat etti. Şairin eşi Sayde Bodaninskaya, "Ne pahasına olursa olsun 'tabutu yaya olarak vatanına sürüklemek zorunda kalsam' bile Eşref Şemizade’yi Kırım'da gömeceğim" dedi. Moskova’dan Kırım’a uçan uçak havalimanında bekletilse de yine de dönemin Sovyetler Birliği yönetimi ailenin şairi anavatanına toprağa verme kararına karşı çıkmaya cesaret edemedi. 14 Mart 1978’de Eşref Şemizade, Akçora köyündeki Müslüman mezarlığında toprağa verildi. Yabancı medya kuruluşları, Kırım Tatar şairi Eşref Şemizade’nin vefat ettiğini ve Kırım’da toprağa verildiğini duyururken, “Ancak ölümünden sonra şair vatanına dönebildi” ifadelerini kullanmıştı. EŞREF ŞEMİZADE'NİN "BORAN" ŞİİRİ Ey, qardaşlar! Alıp beriñ  Çüyden eski sazımnı.  Alıp beriñ, tatarlıqnı  Acısını çalayım!  Çalayım da, elimdeki  Şu qanlı mizrabımnı  Tellerge ve yüreklerge  Urıp-urıp alayım!  Sırttan boran ep borata,  Kök qarara, yel iñley.  Yel iñlemey, qızıl yıldız  Pancasında il iñley.  Carılğaçtan – Azavğace,  Çatır Tavdan – Orğace,  Qolu bağlı, közü bağlı,  Tili bağlı qul iñley.  Ah, Qırımım, doğğan mesken,  Neler ötti başıñdan!  Yarıp baqsañ, er taşıñnıñ  Kökreginden ot çıqar.  Otnen birge alevlene,  Yana er bir taşıñda  İlelebed, tek eki söz:  “Ya ölüm, ya intiqam!”.

Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı Haber

Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı

Kırım Tatar edebiyatının önemli isimlerinden, sürgün döneminde yeni yetişmekte olan şairler için adeta bir mektep vazifesi gören  şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade’nin ölümünün 45. yıl dönümü. Eşref Şemizade, 21 Haziran 1908 yılında Kezlev’de dünyaya geldi. Şemizade; halk yırlarını, çınları, manileri, masalları, rivayetleri ve destanları dinleyerek büyüdü. Halk edebiyatının etkisi gelecek yıllarda şairin eserlerine yansıdı. Eşref Şemizade, 1928 Şemizade’nin ilk şiiri “Çölde yaz akşamı”, 1923 yılında basıldı. Kısa süre sonra genç şairinin yeteneğini fark eden Bekir Çobanzade ve Abdulla Latifzade, onu Akmescit’de davet ederek edebiyat çevrelerine katılmaya yardım etti. 1927 yılında Kırım Tatar harflerinin Arap alfabesinden Latin alfabesine geçmesi konulu konferansında, Eşref Şemizade süreci takip edecek komisyonun katibi olarak seçildi. 1927-1929 yılları arasında "Göz Aydın" dergisinin editörü olarak çalıştı. Mart 1930’da Eşref Şemizade, Moskova’daki Devlet Sinema Enstitüsünün Edebiyat ve Senaryo Yazarlığı Bölümünde eğitim almaya başladı. Eşref Şemizade, Moskova'da eşi Saniye Bodaninskaya ile tanışıp evlendi. 1931 yılında basılan “Dneprelstan” şiiri basıldıktan sonra Şemizade, ülkenin önde gelen şairleri arasına girdi. Devlet Sinema Enstitüsünden mezun olduktan sonra 1932’de eşiyle birlikte Kırım’a döndü. 1935-1937 yılları arasında Kırım Yazarlar Birliği Sekreteri görevini yaptı. Öte yandan 20 Eylül 1937’de Eşref Şemizade, burjuva milliyetçileri ile dostane ilişkiler ve aile bağları kurmakla suçlandı. Bundan sonra şair görevinden alındı ve Yazarlar Birliğinden atıldı. 24 Haziran 1941’de tutuklandı ve 3 ay boyunca Akmescit’teki Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) tutukevinde alıkonulduktan sonra İrkutsk’taki hapishaneye sevk edildi. 4 Nisan 1942’de Şemizade kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı. Özbek yazarların daveti üzerine Aralık 1942’de Şemizade Taşkent’e geldi ve Fergana’da yayımlanan gazetede çalışmaya başladı. 1944 ilkbaharında eşi ile oğlunun hayatta ve Akmescit’te (Simferopol) olduklarını öğrendi. Şair 17 Mayıs’ta Kırım’a geldi ve ertesi gün sabah erken saatlerde ailesiyle ve tüm Kırım Tatar halkıyla birlikte sürgün edildi. Şemizade ve ailesi, Özbekistan’ın Andican bölgesine yerleştirildi. Eşref Şemizade’nin yeteneklerinin farkında olan yerel yönetim onu ilk başta Bölge Planlama Dairesi Başkanı görevine atadı. Ancak daha sonra Devlet Güvenlik Departmanın talebi üzerine Şemizade, Bölge Kültürel Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı görevine geçirildi. Bu görevde çalışırken  Eşref Şemizade ikinci kez tutuklandı. Soruşturma sırasında şaire yabancı bir gazete, Kırım Tatar halkı adına bir makale yazarak Sovyetler Birliği yönetimine ve Stalin’e Kırım Tatar halkını Orta Asya’ya sürgün ettiği için teşekkür etmesi ve Kırım Tatarlarının çok iyi şartlarda yaşadığını yazması için teklif getirdi. Şemizade'nin hapis cezası bu şekilde 25 yıldan 10 yıla indirilmesi vaat edildi. Ancak Eşref Şemizade bu teklifi kesin bir dille reddetti. 1954 yılında şaire yöneltilen suçlamaların bir kısmı düşürüldü ve cezası 7 yıla indirildi. 27 Aralık 1954’te Şemizade serbest bırakıldı. Eşref Şemizade ailesi ile birlikte Kırım'da, 1959 1958’de Şemizade, eşi ve 2 oğlu ile Taşkent’e yerleşti. Taşkent’te Şemizade farklı görevlerde çalıştı, şiirler yazdı ve dünyaca ünlü şairlerinin eserlerini Kırım Tatar diline çevirdi. DÖNEMİN SOVYET İDARESİ KIRIM'A GÖMÜLMESİNİ İSTEMEDİ Eşref Şemizade, 11 Mart 1978’te Moskova’da vefat etti. Şairin eşi Sayde Bodaninskaya, "Ne pahasına olursa olsun 'tabutu yaya olarak vatanına sürüklemek zorunda kalsam' bile Eşref Şemizade’yi Kırım'da gömeceğim" dedi. Moskova’dan Kırım’a uçan uçak havalimanında bekletilse de yine de dönemin Sovyetler Birliği yönetimi ailenin şairi anavatanına toprağa verme kararına karşı çıkmaya cesaret edemedi. 14 Mart 1978’de Eşref Şemizade, Akçora köyündeki Müslüman mezarlığında toprağa verildi. Yabancı medya kuruluşları, Kırım Tatar şairi Eşref Şemizade’nin vefat ettiğini ve Kırım’da toprağa verildiğini duyururken, “Ancak ölümünden sonra şair vatanına dönebildi” ifadelerini kullanmıştı. Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı Şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade, 11 Mart 1978 tarihinde yaşama veda etti ????https://t.co/3e82OqthZz pic.twitter.com/kWVkyXtmRS — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) March 11, 2023

Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade Haber

Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade

Sürgün döneminde yeni yetişmekte olan şairler için adeta bir mektep vazifesi gören Kırım Türk Edebiyatının meşhur şairi Eşref Şemizade (1908-1978), Kezlev şehrinde doğmuştur. Çocukluğunda halk yırlarını, çınları, maneleri, masalları rivayetleri, destanları dinleyerek büyüyen şair, ilerki yıllarda da halk edebiyatına da ilgi duyacağı gibi, şiirlerini vucuda getirirken de bu edebiyatın etkisini devamlı hissedecektir. Kırım Türklerinin kültürüne, diline, edebiyatına ve tarihine hakim olduğu gibi, Rus dilini ve edebiyatını da iyi bilmektedir. Tahsilini Moskova Sinema Enstitüsü' nün Senaryo bölümünde tamamlayan şairin ilk şiiri 15-16 yaşında basılır. Eserlerinde Kırım Tatarlarının arzu ve ümitlerini dile getiren şair, halk arasında çok sayılıp sevildiği gibi, şairler arasında da itibarlı bir yere sahiptir. Şairin hatırasına şiir yazmayan şair neredeyse yok gibidir. Onun eserleri sadeliği, dilinin zenginliği ve derin muhtevasıyla fark edilir. Şairin şiirleri "Kaval" (1965), "Toğan Kaya" (1969), "Şiirler ve Poemalar" (1978) isimli şiir kitaplarında basılmıştır. Bu eserler 1944 sonrası Kırım Türk şiirini yeniden canlandıran nümuneler olmuştur. Bu dönemde yazdığı "Alime" ve "Asıl Han" adındaki destan türünde yazılmış şiirleri Kırım Türk edebiyatının ve dilinin zenginliğini ortaya koyan önemli eserlerdir. Halk arasında "Asıl Han Destanı" ismiyle bilinen "Közyaş Divar" (1944) adlı eseri ancak şairin ölümünden sonra vatanı Kırım'da bastırılabilmiştir. Şemizade bu eserini çok seneler önce yazmış olmasına rağmen, o dönemde yaşanan baskılardan dolayı, ancak eserin bir kısmı "Toğan Kaya" ve "Asıl Han" isimleriyle bazı şiir kitaplarında yayımlanmıştır. Dil ve üslup bakımından halk destanlarından farksız olan eser, halk arasında da halk edebiyatı ürünü gibi çok tanınıp sevilmiştir. Kırım Türkçesinin zenginliği büyük bir ustalıkla sergilenen bu eserde, destan kahramanları yanında pek çok halk deyimi ve ata sözünden de faydalanılmıştır. Vatanına kavuşamadan sürgün yerinde vefat eden şair, ölümünden sonra vasiyeti üzerine vatanında defnedilmiştir. EŞREF ŞEMİZADE'NİN "BORAN" ŞİİRİ Ey, qardaşlar! Alıp beriñ  Çüyden eski sazımnı.  Alıp beriñ, tatarlıqnı  Acısını çalayım!  Çalayım da, elimdeki  Şu qanlı mizrabımnı  Tellerge ve yüreklerge  Urıp-urıp alayım!  Sırttan boran ep borata,  Kök qarara, yel iñley.  Yel iñlemey, qızıl yıldız  Pancasında il iñley.  Carılğaçtan – Azavğace,  Çatır Tavdan – Orğace,  Qolu bağlı, közü bağlı,  Tili bağlı qul iñley.  Ah, Qırımım, doğğan mesken,  Neler ötti başıñdan!  Yarıp baqsañ, er taşıñnıñ  Kökreginden ot çıqar.  Otnen birge alevlene,  Yana er bir taşıñda  İlelebed, tek eki söz:  “Ya ölüm, ya intiqam!”.  ????️Aqmescit – İrkutsk 1941 – 1942

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.