SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu

QHA - Kırım Haber Ajansı - Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" eseri ASBÜ'de tanıtıldı Haber

"Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" eseri ASBÜ'de tanıtıldı

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından basılan “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi” isimli kitap, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinin (ASBÜ) Sümerbank Fuaye Alanı'nda tanıtıldı. 2 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşen program, “Bir Zamanlar Dobruca” isimli fotoğraf sergisi ile başladı. Sergide, Kırım Tatar arşivinden fotoğraflar yer aldı. Soru-cevap şeklinde ilerleyen tanıtım toplantısında, kitabın yazarları ASBÜ Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu ve Varşova Üniversitesi Doktorantı Edige Burak Atmaca konuşma yaptı. BEZİKOĞLU'NU KİTABI YAZMAYA İTEYEN SEBEP ANNEANNESİNİN GÖÇÜ OLDU Dr. Öğretim Üyesi Bezikoğlu, 200 yıl önce Rus Çarlığının Kırım’ı işgalinden sonra Kırım Tatarlarının Osmanlı İmparatorluğuna sığındığını ve bu bağlamda Romanya’ya yerleştirildiklerini ifade etti. Anneannesinin Romanya’ya göç etmesine ilgi duyduğu için bu kitabı yazmaya karar verdiğini belirten Bezikoğlu, eseri Kırım Tatar arşivlerinin ellerine geçmesi ve diğer yazarların katkısı ile kaleme aldıklarını bildirdi. ???? "Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" kitabı ASBÜ'de tanıtıldı pic.twitter.com/ZFzDTXXqQv — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 2, 2024 "KİTABIN YAYIMLANMASI MİLLİ HAFIZAMIZI KORUMAMIZ İÇİN ÖNEMLİ" Araştırmacı-yazar Edige Burak Atmaca ise eserin hayata geçirilmesi hakkında, "Bizim buradaki avantajımız kitabımızda arşivleri özel izinle temin edebilmiş olmamızdır. Bu nedenle teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu kitabın yayımlanması milli hafızamızı muhafaza etmemiz açısından çok önemli" ifadelerini kullandı. Yazarlar, kitabı çevrim içi platform olan Zoom üzerinden birbirleriyle iletişim halinde hazırladıklarını söyledi. Atmaca, kitabın içeriğinden kısaca bahsederek, Romanya, Polonya ve Türkiye’deki diasporayı göz önünde bulundurduklarını anlattı. Bu kapsamda, Atmaca kendisinin Polonya ile ilişkiler hususunu, Bezikoğlu’nun Kırım Tatar kültürünü, Metin Ömer’in ise Romanya’daki diasporayı ilgilendiren başlıkları ele aldığını kaydetti. ROMANYA'DA TÜRK VE TATAR NÜFUSUNUN TOPLUMSAL YAPISI Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Bezikoğlu, kitapta Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi ve Osmanlı'dan sonra Romanya’nın bağımsızlığıyla birlikte bölgedeki Kırım Tatarlarına ve Türklere parmak bastıklarını açıkladı. Bezikoğlu, "Bir bölümde Romanya’daki aydınlanma hareketi ve orada ortaya çıkan dergilerden bahsederken, Romanya’da önemli katkılar sağlayan ünlü fikir adamı İbrahim Temo ve hedefleri ile toplum içerisinde kendi haklarını savunan Türkler ve Tatarlardan bahsettik” dedi. Öte yandan Atmaca ise Romanya’nın bağımsızlığıyla birlikte bölgede değişen toplumsal yapıdan söz etti. Atmaca, “O dönemde Kırım Tatar Milli Hareketi, Romanya’yı bir köprü olarak kullanarak, Polonya arasında mekik dokuyor ve milli faaliyetlerini sürdürüyor” değerlendirmesini yaptı. SSCB'NİN YIKILACAĞINA İNANDILAR, KIRIM'A DÖNÜŞ İÇİN HAZIRLIK YAPTILAR Romanya Dobruca'daki Kırım Tatarlarının kültürünü nasıl koruduklarını tarihsel süreciyle birlikte aktaran Bezikoğlu, Kırım’dan göç etmek zorunda kalan Tatarların, Osmanlı’nın kurduğu Mecidiye kentine yerleştiklerini ve düğünleri, dansları ve müzikleriyle (şınlarıyla) kültürlerini orada yaşattıklarını dile getirdi. Bezikoğlu, “Kimliğini korumuş bir topluluk görüyoruz. Kırım Savunma Bakanı (sonraki diaspora lideri) Cafer Seydamet Kırımer, oradaki entelektüeller -örneğin Müstecip Ülküsal- ile iş birliği yaparak bir hareket oluşturuyorlar. Emel adlı bir dergi çıkarıyorlar ve Romanya’daki Kırım Tatarlarını örgütleyerek Sovyetler Birliği’nin kısa zaman içinde yıkılacağına inanarak, Kırım’a gitmek için türlü hazırlıklar yapıyorlar” bilgisini verdi. Nüfuslarına göre Kırım Tatar toplumunun burada güçlü bir kimlik inşası sergilediğini vurgulayan Bezikoğlu, entelektüel yetiştirdiklerini ve aldıkları eğitimle birlikte asimilasyona uğramadan toplumda önemli bir yer edindiklerini sözlerine ekledi. Tanıtım toplantısında yazar Edige Burak Atmaca, Polonya Tatarlarından da bahsetti. Kırım Tatarlarının Litvanya ve Polonya’da soylu bir sınıfta olmaları nedeniyle topluma kolayca entegre olabildiklerini belirten Atmaca, “Soylu sınıfta oldukları için ordu içinde de yer aldılar. Kimileri de devlet yetkilisi oldu. Polonya’nın bağımsızlığıyla birlikte Tatarlar bu hareketin içinde yer aldıklarından dolayı, devlette yer alabildiler ve birçok ülkeyle temasta bulunabildiler” ifadelerine yer verdi. Son olarak Atmaca, ne yazık ki genç nüfusun Avrupa’ya göç ettiğini ve yaşlı nüfusun bu topraklarda kaldığını, bugün oradaki nüfusun 5 ile 10 bin civarında olduğunu aktardı. Dr. Öğretim Üyesi Bezikoğlu, eserin ASBÜ Kütüphanesine gönderildiğini anımsattı. Ayrıca, bir sonraki çalışmanın Polonya ve Litvanya Tatarları hakkında olacağını duyurdu.

Bezikoğlu: Kırım Tatar Sürgünü TBMM’de soykırım olarak tanınmalı Haber

Bezikoğlu: Kırım Tatar Sürgünü TBMM’de soykırım olarak tanınmalı

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, 18 Mayıs 1944 yılında gerçekleşen Kırım Tatar Sürgünü’nün dünya çapında soykırım olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından da adımlar atılması gerektiğini Kırım Haber Ajansına (QHA) açıkladı. "KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ TBMM’DE SOYKIRIM OLARAK TANINMALI" Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu; 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım Tatarlarının maruz kaldığı sürgünün soykırım olarak kabul edilmesi yönünde atılan adımları ve uygulanan politikaları olumlu bulduğuna fakat konu hakkında yetersizliklerin de olduğuna dikkat çekti. Holodomor Soykırımı’nın dünya çapında otuzdan fazla ülke tarafından kabul edildiğini belirten Bezikoğlu, aynı kabulün Kırım Tatar Sürgünü için de sağlanması gerektiğini vurguladı. Bezikoğlu, öncelikli olarak TBMM tarafından bu durumun desteklenmesi gerektiğini “Bu yönde bizim de çaba göstermemiz gereklidir. En önemlisi tabiî, Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinde de Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması gerekiyor.” ifadeleriyle belirtti. Uluslararası ilişkilerde soykırımın tanınmasının siyasi bir olay olduğunu vurgulayan Bezikoğlu, sahip olunan siyasi gücün de tanınma aşamasında etkili olduğuna dikkat çekti. Tanınmaların genelde tarihi olarak değil, güncel olarak yaşanan olaylar nedeniyle destek sağlamak amacıyla yapıldığını belirten Bezioğlu, bu bağlamda lobicilik faaliyetlerinin de ön plana çıktığını aktardı. Bezikoğlu şu ifadeleri kullandı: Aslında tarihi değil de günümüzdeki olayda size destek vermek için bunu yapıyorlar. Bu yönden de birazcık bunun lobicilik faaliyetlerine ve bu ülkelerde çeşitli mevkilere ya da kurumlara ulaşarak kendimizi tanıtmayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Yoksa tarihçiler zaten bunun soykırım olduğunu akademik olarak teslim ettiler.

Dr. Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu: Kırım Platformu, Kırım meselesine uluslararası bir bakış açısı kazandırıyor Haber

Dr. Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu: Kırım Platformu, Kırım meselesine uluslararası bir bakış açısı kazandırıyor

Uluslararası Kırım Platformu İkinci Parlamenter Zirvesi, 24 Ekim 2023 tarihinde Çekya’nın başkenti Prag şehrinde başladı ve zirve iki gün boyunca devam etti. Dün zirvedeki görüşmelerin ardından ortak deklarasyon metni imzalandı. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, ortak deklarasyon metni ve zirvede yapılan açıklamalara ilişkin Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirme yaptı. Kırım'ın Rus işgalinden kurtarılması için uluslararası çabaları birleştiren Kırım Platformu 2021 yılında faaliyete geçti. 24 Ekim'de Çekya'da yapılan Kırım Platformu 2. Parlamenter Zirvesi, uluslararası alanda nasıl bir yankı uyandırdı? Uluslararası Kırım Platformu, oldukça gecikmiş bir çaba olarak 2021 yılında kuruldu. Ukrayna-Rusya Savaşı başlamadan önce 2014 ve 2021 yılları arasındaki sürede, Kırım için pek bir şey yapılmadı. Kırım meselesi, Rusya tarafından neredeyse bir oldubitti haline getirilecekti. Uluslararası örgütlerin ve diğer devletlerin, Kırım konusunda verdiği desteğin azaldığını gördük. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın inisiyatifi ve Kırım Tatar Milli Meclisinin çabalarıyla Kırım meselesini gündemde tutmak için Kırım Platformu kuruldu. Byük çabalarla ilk toplantılarına başlayan Kırım Platformu oluşumu, Batılı devletlerden de destek aldı. “KIRIM PLATFORMU, ÇOK İYİ BİR KAMU DİPLOMASİSİ GİRİŞİMİ” Kırım Platformu İkinci Parlamenter Zirvesi 24 Ekim’de Çekya’nın başkenti Prag şehrinde gerçekleşti. Zirveye, dünyanın dört bir yanından gelen 70’den fazla heyet temsilcisi katıldı. Zirvenin sonuç bildirisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kırım Platformu İkinci Parlamenter Zirvesi’nin ardından yayımlanan ortak deklarasyon metni beklenen bir bildirgeydi. Bildirgede, Rusya’nın işlediği savaş suçlarından dolayı hukuki alanda sorumlu tutulması ve yargılanması konusuna değinildi. Özellikle Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarının hapse atılması ve Kremlin'in işlediği insan hakları ihlallerine karşı mutlaka devletlerin gereğini yapması çağrısında bulunuldu. Aynı zamanda metinde, diplomatik alanda da diğer devletlerin Kırım meselesini gündemde tutması, Ukrayna’ya desteklerin sürmesi konularında maddi ve manevi olarak gerekenin yapılması için çağrılar vardı. Kırım Platformu İkinci Parlamenter Zirvesi ortak deklarasyon metni, etraflı bir belge. Bu, konunun çeşitli yönlerden yapılması gerekenleri adım adım anlattığı ve bir takip mekanizması kurduğu için çok boyutlu bir özellik taşıyor. Kırım Platformu, parlamenterlerin yanı sıra akademisyenler, diplomatlar ve siyasilerle de çeşitli toplantılar gerçekleştirdiği için çok iyi bir kamu diplomasisi girişimi. “RUSYA’NIN İLK ETAPTA YARGILANACAĞI KONU UKRAYNA’DA BULUNAN TOPLU MEZARLAR” Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Kırım Platformu İkinci Parlamenter Zirvesi katılımcı ülkelerine 18 Mayıs 1944 Sürgünü'nü Kırım Tatar halkına karşı yapılan bir soykırım eylemi olarak kabul etme çağrısı yaptı. Önümüzdeki günlerde 1944 sürgünü, soykırım eylemi olarak kabul edilirse Rusya için bir yargılanma söz konusu olur mu? Rusya için ilk aşamada bir yargılanma söz konusu olamaz. Dünyada çok sayıda parlamentodan soykırım kararı geçtikten sonra belki yargılanma söz konusu olabilir. Fakat, Rusya’nın 1944 sürgününden önce ilk etapta yargılanacağı konu şu anda daha güncel olan Buça’da, Gostomel’de ve daha Ukrayna’nın birçok yerinde bulunan toplu mezarlar olacaktır. Bu yaşanan durumların, soykırım ve savaş suçları kapsamına girme ihtimali var. Ukrayna’da işlenen savaş suçları, Rusya ve Putin’in karşısına daha güncel bir tehdit olarak çıkıyor. “TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ, KIRIM PLATFORMU'NUN DAHA FARKLI ÜLKELERE DE YAYILMASI  İÇİN YENİ BİR SÖYLEM GELİŞTİRDİ” Türkiye, 24 Şubat 2022'den itibaren Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk rolünü sürdürmeye devam ediyor.  Gerek esir takası gerekse de Tahıl Koridoru Anlaşması konusunda ciddi adımlar attı. Türkiye, Ukrayna için özellikle Kırım Tatarlarının bağımsızlığı konusunda gelecek süreçte hangi adımları atmalıdır? Ukrayna-Rusya Savaşı ve Kırım meselesi oldukça iç içe geçmiş ve karmaşık bir durumda. Bundan dolayı savaş bitmeden Kırım meselesinin tek başına çözülmesi mümkün olmayacak. Türkiye, durumun karmaşıklığının ve çözümün çok aşamalı gerçekleşeceğinin bilincinde. Türkiye’nin en önemli girişimi, Kırım Platformu'nu desteklemek ve Kırım’da insan haklarının takipçisi olduğunu söylemesidir. Bunu özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta Putin’e belirttiğini görüyoruz. Ayrıca, Türkiye'nin, Ahtem Çiygöz ve İlmi Ümerov'un hapishaneden kurtarılması gibi somut adımları olduğunu söyleyebiliriz. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, zirvede yaptığı konuşmada, Kırım Platformu’nun daha farklı ülkelere de yayılması gerektiği konusunda yeni bir söylem geliştirdi. Özellikle Kurtulmuş, Rusya’nın Ukrayna’da yaptığı zulüm ile İsrail’in Filistin’de yaptığı zulmün birbirine benzediğine dikkat çekti.   “KIRIM TATARLARI, UKRAYNA İLE DOĞU DÜNYASI ARASINDA ÖNEMLİ BİR ROL OYNAYABİLİR” Kırım Platformu hem Türkiye’nin Müslüman kimliği hem de Kırım Tatarlarının Müslüman kimliği ile dünyanın geri kalan ülkelerine bağlanmakta önemli bir rol oynayabilir. Kırım Tatarlarına özerklik verilerek Ukrayna’nın dış politikasına katkı sağlaması mümkün olursa, Kırım Tatarları, Ukrayna ve Doğu dünyası arasında bir köprü görevi görecektir. Çünkü artık Ortadoğu meselesiyle Ukrayna meselesi iç içe geçmiş durumda. ABD’nin Ukrayna ve İsrail’e verdiği desteğin birbirlerini kesme ihtimali var. Bundan dolayı Kırım Platformu’nda, yeni konjonktürde yapılacak toplantılarda farklı konularda söylemlere de yer verileceğini düşünmekteyim. “KIRIM PLATFORMU, KIRIM MESELESİNE ULUSLARARASI BİR BAKIŞ AÇISI KAZANDIRIYOR ” Kırım Platformu, Kırım sorununu uluslararasılaştırıyor. Kırım meselesini sadece Kırım ve Ukrayna meselesi olmaktan çıkarıyor. Fakat ilerleyen zamanda Kırım Platformu’nun daha etkin diplomatik çalışmalar yapmasını ve uluslararası örgütler nezdinde daha büyük tanınırlığı olması gerektiğini düşünüyorum. KIRIM PLATFORMU İKİNCİ PARLAMENTER ZİRVESİ İlk olarak geçen sene Hırvatistan’ın başkenti Zagreb şehrinde düzenlenen Uluslararası Kırım Platformu Parlamenter Zirvesi, bu yıl Çekya’nın başkenti Prag şehrinde yapıldı. Zirveye yaklaşık 70 yabancı heyet katılım gösterdi. Kırım'ın Rus işgali, bunun sonucunda ortaya çıkan insan hakları ihlalleri ve baskıların ele alındığı zirvede, Karadeniz bölgesinin güvenliği ve buna bağlı olarak küresel gıda güvenliği konusundaki meydan okumalar gündeme getirildi. Kırım Platformu; Ukrayna’nın, Kırım’daki Rus işgaline yönelik uluslararası tepkileri artırmak, artan güvenlik tehditlerine karşı koymak, Rusya’ya uygulanan uluslararası baskıyı genişletmek, işgal rejiminin mağdurlarını korumak ve insan haklarının daha fazla ihlal edilmesini önlemek ve Kırım’ın işgalden kurtarılmasını sağlamak amacıyla başlatıldı. Platformun birkaç seviyede faaliyet göstermesi öngörülüyor: devlet ve hükumet liderleri, dışişleri bakanları, parlamentolar arası işbirliği ve uzmanların işbirliği seviyelerinde. Kırım Platformu, Kıyiv’de 23 Ağustos 2021 tarihinde düzenlenen açılış zirvesi ile resmi olarak faaliyete başladı. Zirveye katılan 46 ülke ortak Kırım Platformu Deklarasyonu imzaladı.

"NATO, zirveyi Vilnius'ta düzenleyerek Rusya’ya sağlam bir mesaj verdi" Haber

"NATO, zirveyi Vilnius'ta düzenleyerek Rusya’ya sağlam bir mesaj verdi"

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, NATO'nun tarihi nitelikteki Vilnius Zirvesi'ni Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Rusya'nın Ukrayna topraklarının tamamında başlattığı savaşın ardından NATO'nun en geniş çaplı zirvesi, 11-12 Temmuz 2023 tarihleri arasında yapıldı. Savunma ve Ukrayna'ya destek konulu zirveye, 31 NATO üyesi ülke, Ukrayna, İsveç, Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda liderleri katıldı. Dr. Bezikoğlu, 11 Temmuz 2023'te Litvanya'da başlayan zirve hakkında merak edilenleri cevapladı. QHA'nın röportajı şu şekilde: QHA: Ukrayna gündemini taşıyan Vilnius Zirvesi’nin sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? NATO'nun Ukrayna'ya bazı güvenlik garantileri vereceğini bekliyorum. Biden'ın (ABD Başkanı Joe Biden) söylediğine göre Ukrayna'nın kendini savunma kapasitesini artıran ve bunu garanti eden bir formülün ortaya çıkacağını düşünüyorum. Fakat bunun ayrıntıları zirvede liderler arasındaki pazarlıklarla oluşacak bir durum. Türkiye'nin ilk defa Ukrayna'nın NATO üyeliği konusunu açık bir şekilde deklare etmesi bence çok önemli. Türkiye'nin hem İsveç'e yönelik hem de Ukrayna'ya yönelik bu tutumunun büyük bir değişim olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye, uzun zamandır Rusya ve Ukrayna'yı dengeleyerek ilişkiyi götürmeye çalışıyordu. Fakat, şu anda Ukrayna'dan yana açık bir destek olduğunu görebiliriz. QHA: Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya’ya yönelik tutumu nasıl bir değişim yaşadı? Türkiye Cumhuriyeti, dengeli bir ilişki yürütmeye çalışıyordu fakat son olarak Wagner olayından sonra Putin yönetiminin ve Rusya'nın biraz kan kaybettiğini söyleyebiliriz. Ayrıca Türkiye'nin tabii ki, NATO'nun kendisine sağlayacağı önemli askeri imkanları da daha çok yeni yönetimle gördüğünü özellikle F-16'lar hakkında ilerlemeler kaydedeceğini düşündüğünü anladık. QHA: NATO üyesi ülkeler Ukrayna’nın katılımı için çaba sarf ediyor mu? Savaşın bitmesiyle Ukrayna hemen NATO üyesi olabilir mi? Bu zirveyle şimdiden Ukrayna'ya NATO-Ukrayna ortaklığı şeklinde özel bir statü verildi. Savaşın sonrasında direkt üye olmasa bile eninde sonunda üyeliğe giden bir yolun açıldığını söyleyebiliriz. Fakat bu üyeliği hemen vermemelerinin sebebi, Rusya'nın savaşı donmuş bir çatışmaya çevirip iyice uzatmak/yaymak taraftarı olacağı yönünde. Bu ikilemden dolayı NATO'nun açık bir söz vermekten çekindiğini söyleyebiliriz. Diğer yandan en önemli sebebi ise Rusya'nın sahip olduğu nükleer silahlar. NATO, Ukrayna'yı şu anda ya da savaş içerisinde herhangi bir noktada alarak ona açık bir çek vermesi durumunda Rusya ile nükleer savaşın başlaması tehdidinden korkmaktadır. QHA: Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda kesin bir tarih yok öyleyse... Ukrayna'nın NATO üyeliği hakkında belirli bir tarih yok. Ancak, Ukrayna'nın NATO üyeliği veya Avrupa'nın Ukrayna'yı kabul etmesi de çok bellidir. Fakat bunun kısa bir dönemde olacağını söyleyemeyiz. Ama neredeyse NATO üyeliğine yakın güvenlik garantilerinin verileceğini düşünüyorum. Zirveden Rusya'ya karşı olarak Avrupa'nın birliği konusunda kararlılık sergilenmesini bekliyorum. Zirvenin Vilnius'ta olması çok önemli. Çünkü Baltık ülkeleri de tarihte Sovyetler Birliği tarafından işgal edildiği için bu tehdidi en sıcak hisseden ülkeler. Sanırım burada NATO, Rusya'ya karşı durduğu konusunda çok sağlam bir mesaj verdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.