SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gazetecilik

QHA - Kırım Haber Ajansı - Gazetecilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gazetecilik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukraynalı gazeteci Moseyçuk: Cehennemin tanıklarıyız ve gördüklerimizi aktarmaya devam edeceğiz Haber

Ukraynalı gazeteci Moseyçuk: Cehennemin tanıklarıyız ve gördüklerimizi aktarmaya devam edeceğiz

Ukraynalı gazeteci ve YouTube’daki Moseyçuk programının yapımcısı ve sunucusu Nataliya Moseyçuk, bu yıl dokuzuncusu tertip edilen TRT World Forum’da düzenlenen “Savaşın Ön Saflarında Gazetecilik: Cephe Risklerinden Algoritmik Baskıya” başlıklı oturumda konuştu. Türk halkına verdikleri destek ve dayanışma için teşekkür eden Moseyçuk, Ukrayna’daki savaş koşullarını, meslektaşlarının maruz kaldığı saldırıları ve kendi deneyimlerini paylaştı. Gazeteci, Rusya tarafından gıyabında beş yıl hapis cezasına çarptırılmasına rağmen habercilik faaliyetlerine kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. MOSEYÇUK: SAVAŞ SİYAH VE BEYAZDIR Nataliya Moseyçuk, Ukrayna’da gazeteci olmanın zorluklarını anlatırken, savaşın başından itibaren gazetecilerin hedef alındığını söyledi. Moseyçuk, “Savaş siyah ve beyazdır. Saldırgan, düşmandır; kurban ise herhangi biri olabilir. Ama savaşta gazetecileri koruyan bir kural yoktur.” dedi. 2014’te Kırım’ın işgaliyle başlayan süreçte birçok meslektaşının yaşamını yitirdiğini, yaralandığını veya kaçırıldığını vurgulayan Moseychuk, 2022’de Kıyiv’in kuşatıldığı dönemde meslektaşı Andrıy Tsıplenko’nun sokakta haber yaparken ağır yaralandığını ve damarlarının kesildiğini aktardı. Üzerinde “press” yazmasına rağmen saldırıya uğrayan Tsıplenko’ya, kanalın bodrum katında kurulan sağlık noktasında müdahale edildi. MARİUPOL SALDIRISI VE HAPİS CEZASI Mariupol Drama Tiyatrosu’na Ruslar tarafından yapılan saldırıyı canlı yayında aktarırken kadın ve çocukların hedef alındığını belirten Moseyçuk, “600 kişi öldü, 400 kişi yaralandı. Bu saldırıyı aktardığım için gıyabımda hapse mahkûm edildim. Gazeteciler olarak biz bu cehennemin ana hedefiyiz, çünkü gördüklerimizin tanığıyız” ifadelerini kullandı. Gazetecilik faaliyetlerini sürdürmek için yaratıcı yollar geliştirdiğini ifade eden Moseyçuk, kendi YouTube kanalını açarak halkın bilgilendirilmesi ve direncinin korunmasına katkı sağladığını söyledi. Kanalında Ukraynalı askerleri yayınlara dahil ettiğini ve onların muhabir olarak görev yaptığını vurgulayarak, “Askerlerimiz artık halkın tanıdığı gazetecilerimiz. Bu uygulama hem askerlerimizin hem de halkımızın direnci için önemli” şeklinde konuştu. Meslektaşlarının yaşadığı örnekleri de aktaran Moseyçuk şu ifadeleri kullandı: Victoriya Roshchına, Ruslar tarafından işkence görüp öldürüldü. Dmıtry Hılyuk, kaçırıldıktan sonra serbest bırakıldı. Fransız gazeteci Anthony Lalican, Rus SİHA'sı ile öldürüldü. Donetsk’te iki gazeteci öldü, bir gazeteci yaralandı; araçlarında büyük harflerle 'press' yazmasına rağmen saldırıya uğradılar. MOSEYÇUK: YENİ GERÇEKLİK CEHENNEM Forumda gazetecilik deneyimlerini paylaşan Moseyçuk, savaşın gerçek yüzünü dünyaya aktarmanın önemine dikkat çekti. “Yeni gerçeklik cehennem gibi. Ama biz gazeteciler olarak bu cehennemin tanıklarıyız ve gördüklerimizi aktarmaya devam edeceğiz” dedi.

21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nde Kırım Tatar gazeteci olmak Haber

21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nde Kırım Tatar gazeteci olmak

Bugün, bölgesel ve küresel pek çok alanda doğru, güvenilir ve tarafsız bir tutumla kamuoyunu bilgilendiren basın sektörünün 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü. Bu özel gün, 1860'da Agâh Efendi ve Şinasi'nin çıkardığı ilk özel gazete Tercüman-ı Ahval'in yayın hayatına başlamasıyla atılan adım nihayetinde 1960'da PTT tarafından basılan posta puluyla birlikte tarihteki yerini aldı. Böylelikle özgürlüğün sesi olan gazeteciler, doğruyu kamuoyuna sunmaktan hiçbir zaman geri durmadı. RUSYA KIRIM TATAR GAZETECİLERİ SORGUYA ÇEKİYOR Ancak bazı gazeteciler o kadar şanslı değil. Bunlardan biri de işgal altındaki Kırım'da Rus baskısını dünya kamuoyuna duyurmaya çalışan gazeteciler. İşgalci yönetim, 2014 yılında Kırım'da varlığını silmeye çalışarak baskı altına aldığı Kırım Tatarlarının sesini duyurmaya çalışan gazetecileri sorguya çekiyor, gözaltına alıyor veya haksız yere tutukluyor. Yarımadada yalnızca Rus propagandası yapan kişiler ve medya organları faaliyet gösterirken bağımsız gazetecilik tamamen askıya alınmış durumda. Gazetecilik faaliyetlerinin icra edilememesi ve Kırım'da gazetecilerin sesinin kısılması ise yarımadada "yurttaş gazetecilik" oldusunun hızla gelişmesine sebep oldu. Kırım Tatar halkı, özellikle sosyal medya aracılığıyla "yurttaş gazetecilik" yaparak, çevrim içi platformalardan alıkonulan siyasî tutsakları duyurmaya çalışıyor. Ancak yurttaş gazeteciler de her geçen gün işgalci güçlerin baskısına maruz kalıyor. İŞGALCİLER LUTFİYE ZUDİYEVA'YI UYARDI Son olarak Kırım Tatar yurttaş gazeteci ve insan hakları savunucusu Lutfiye Zudiyeva 18 Ekim'de evinde Rus işgal polisi tarafından “yasaları ihlal etmeme” yönünde uyarıldı. İnsan hakları ihlâllerini gündeme taşıyan Zudiyeva, Rus makamları tarafından "yabancı ajan" olarak tanındı. Öte yandan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) 6 Ekim'de "Gazeteciler Önemlidir: Rusya Federasyonu Tarafından Esir Tutulan Ukraynalı Gazetecilerin Serbest Bırakılması İçin Çabaların Artırılması Gerekiyor” başlıklı kararı kabul etti. Kararda ilk kez "yurttaş gazeteci" terimini kullananan AKPM, yurttaş gazetecilerin işgal altındaki olayları haberleştirmek için her gün risk aldığını vurguladı. RUSYA MEDYA MENSUPLARINA KARŞI 800'DEN FAZLA SUÇ İŞLEDİ: 108 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ AKPM, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal girişimi 24 Şubat 2022'den bu yana medya mensuplarına karşı 800'den fazla suç işlediğini ve bu suçlar arasında 108 kişinin öldürüldüğünü resmen kayda geçirdi. ESİR ALINAN 26 UKRAYNALI GAZETECİ İÇİN SERBESTLİK ÇAĞRISI Ayrıca işgalci Rusya'nın Ukrayna'da sürdürdüğü topyekûn saldırıları kapsamında Ukraynalı gazeteciler hayatını kaybederken, onlarcası ise esaret altında. Sivillerin ve kritik altyapı tesislerinin hedef alındığı, insanlık suçlarının bir bir işlendiği savaşı duyurmaya çalışan gazeteciler Rus saldırıları altında dünyayı doğruya yönlendirmeye çalışıyor. Bu kapsamda AKPM 6 Ekim 2025 tarihli açıklamasında esir alınan 26 Ukraynalı gazetecinin serbest bırakılması için çağrıda bulundu. Ukrayna Milletvekili Yevheniya Kravçuk, “AKPM, 26 Ukraynalı gazetecinin Rus esaretinden serbest bırakılması çağrısında bulundu ve Rusya'nın 24 Şubat 2022'den bu yana medya çalışanlarına karşı 800'den fazla suç işlediğini kaydetti!” bilgisini verdi. Gazeteciliği propganda aracı olarak kullanarak dünyayı yanıltmayı ve savaşı meşru göstermeyi amaçlayan işgalci Rusya ayrıca ülkede kendisine yaptırım uygulayan ülkelerin medyasına kısıtlama getirdi. RUSYA, QHA'YI DA YASAKLADI İşgal altındaki Kırım'da mevcut durumu gündeme taşıyan Kırım Haber Ajansı (QHA) da yarımadanın 2014 yılındaki işgali sonrasında Rusya tarafından susturuldu. Gerçeklerin açığa çıkmasından endişe duyan Vladimir Putin idaresindeki Rusya, QHA'yı yasakladı. KIRIM TATAR MEDYA KURULUŞLARI KIRIM'I TERK ETMEK ZORUNDA KALDI Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinin ardından aralarında Kırım Haber Ajansının (QHA) da olduğu birçok medya kuruluşu, yarımadadaki faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. ATR ve Lâle televizyon kanalları, Meydan ve Lider radyoları, Rusya Telekomünikasyon Kontrol İdaresine (Roskomnadzor) birçok kez başvuruda bulunmalarına rağmen Rusya lisansı verilmemesi nedeniyle 1 Nisan 2015 tarihinden itibaren yayınlarını zorunlu olarak durdurdu. Roskomnadzor’un lisansını alamayan QHA da merkezini Kıyiv’e taşımak zorunda kaldı.

Ukraynalı gazeteci, Rus işgali altındaki Kırım'da nasıl çalıştı? Haber

Ukraynalı gazeteci, Rus işgali altındaki Kırım'da nasıl çalıştı?

Özgür Avrupa Radyosunda (RFE/RL) 2016-2020 yılları arasında Kırım Muhabiri olarak görev yapan, Emmy ödüllü gazeteci Artem Lısak, Rusya'nın Kırım'ı işgalinden sonra bölgede haber yapmak üzere çalıştı. Ukraynalı gazeteci Lısak, Rus işgali altındaki Kırım'da tanıklık ettiği birçok olayı açıkladı. "İLK OLARAK TELEFONUMU TEMİZLEDİM" Gazeteci Lısak, "İlk olarak sosyal medyamı temizledim. Euromaidan'dan (protestolar) tüm fotoğrafları, Ukrayna bayrakları veya Ukrayna askerleri olan her şeyi kaldırdım. Tüm sohbetleri sildim. Bu ilk adımdı. Telefon numaralarını bile sildim. Editörlerimizi tamamen farklı isimler altında kaydettim. Birinin telefon rehberime bakması durumuna karşı, telefonum tamamen temizlenmiş oldu" ifadelerini kullandı.  Kamera çekimlerinin şüphe oluşturmaması için YouTuber gibi davrandığını belirten Lısak, "Bir YouTube kanalı bile oluşturdum ve birkaç farklı video yükledim. Bazılarını internetten indirdim ve tarihi yerlerle ilgileniyormuşum gibi yeniden yükledim. Bazı videolar aslında benimdi. Bu, kılıfımın bir parçasıydı. Hatta, görüntülenme sayısını artırmak için kanalı biraz tanıtmaya çalıştım. Hikayeme göre, bir blog yazarı, reklam ajansında çalışan bir pazarlama metin yazarıydım ve Kırım'ı seviyordum. Havayı, doğayı, blog yazmayı... Kırım'a seyahat ettiğimi ve zaman zaman uzaktan çalışabileceğimi göstermek istedim. Kılıf buydu ve buna sadık kaldım" dedi. KIRIM TATARLARINA YÖNELİK ZULMÜ YAZDI Gazeteci Lısak, Kırım'a gidip geldiği dönemde, ailesi ve arkadaşlarına nerede olduğuna dair bir bilgi vermediğini kaydetti. Gazeteci Lısak, Rus işgali altındaki Kırım'da Kırım Tatarlarına yönelik zulmü, Ukrayna Ortodoks Kilisesine yönelik baskıyı ve Kerç Köprüsü'nün yasa dışı inşası gibi olayları kayıt altına aldığını ifade etti.  Çoğu zaman takip edildiğinden şüphelendiğini de sözlerine ekleyen Lısak, bir gün Kerç'te yaşadığı bir olayı şöyle dile getirdi: "Bir gün Kerç'teyken bana yaklaşan kişileri gördüm, iki tipik FSB ajanı. Ne olduğunu hemen anladım... Bana 'İyi akşamlar, FSB. Sen kimsin? Burada ne yapıyorsun?' dediler. Onlara Ukrayna pasaportumu gösterdim. İçlerinden biri, 'Lütfen arabamıza geçin' dedi. Ben de, 'Sizinle yürüyeceğim ama arabaya binmeyeceğim.' diye cevap verdim. Cebimdeki telefonumun kilidini açtım, ekrana baktım ve editörüme hemen mesaj attım: 'Gözaltına alındım, bana mesaj atmayın.' Sohbeti silmeden önce gönderebildiğim son şey buydu." İŞGALCİ FSB GÜÇLERİ, GAZETECİYİ SORGULADI Telefonunun alındığını ve birden fazla ajanın kendisini sorguladığını sözlerine ekleyen Lısak, o anları şöyle anlattı: "Telefonumu zaten almışlardı. Bir noktada içeri bir FSB görevlisi girdi ve şöyle dedi: Artem, bir kardeşin var mı?. Düşündüm... Telefon rehberimi çok temizlemiştim, kardeşimin numarası kesinlikle orada yoktu. Ama yalan söylememeye karar verdim. Sonuçta, eğer bulmak isterlerse, yine de bulacaklardı. 'Evet, bir kardeşim var' dedim. -'Peki ya kız kardeşin?' diye sordu. -'Hayır, kız kardeşim yok' dedim. Ama sonra garip bir şekilde konuşmaya başladı: -Bu çok ilginç, çünkü kız kardeşin sana mesaj atıyor. ‘Kardeşim, nasılsın?’ diye yazmış. Meğer, yazma fırsatı bulduğum editörlerimizden biri, bana mesaj atarak kendini kız kardeşim gibi tanıtmıştı." BASKILAR DİNMEDİ, MAHKEME İLE TEHDİT EDİLDİ Ardından Lısak, Kırım'daki kiralık dairesinin arandığını ve tüm ekipmanlarına el konulduğunu, kendisinin ise 23 Şubat günü gözaltına alındığını kaydetti.  Bu olaydan sonra Artem Lısak, işgal altındaki Kırım'a gidip gelmeyi kesti. Altı ay boyunca ofiste çalıştı ardından yeniden Kırım’a seyahat etmeye başladı. Yaklaşık bir yıl boyunca yarımadaya gidip haberler yaptı. Kırım.Realii için videolar çekti ve röportajlar hazırladı. Ancak bir süre sonra tekrar FSB tarafından sorguya çağrıldı. Bu kez gazeteciye mahkeme tehdidiyle baskı yapıldı. Rus yasalarına göre Kırım’da yasa dışı şekilde gazetecilik yaptığı ve göçmenlik formunda ziyaret amacını "özel" olarak belirttiği için işgalci Ruslar tarafından hukuksuz bir şekilde suçlanıyordu. Mahkemeyi beklemeden, büyük bir risk alarak idari sınır kapısına gitti. Pasaport kontrolünden sorunsuz geçti. O günden sonra bir daha Kırım’a dönmedi.

Kırımoğlu AHBVÜ öğrencileriyle QHA'da bir araya geldi Haber

Kırımoğlu AHBVÜ öğrencileriyle QHA'da bir araya geldi

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Gazetecilik Bölümü 3. sınıf öğrencileri 24 Ekim 2024 tarihinde Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkiye İrtibat Bürosu'nu ziyaret etti. AHBVÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol İlhan'ın vermiş olduğu ders kapsamında ajansa gelen öğrenciler, burada QHA'nın faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Öğrenciler aynı zamanda Kırım Tatarları ve Ukarayna'daki son gelişmeler hakkında QHA çalışanlarından bilgi aldı. QHA İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar, QHA Editörü Mustafa Koçyegit ve QHA Sosyal Medya Direktörü Nazım Erkan Uğurluol, öğrencilere tecrübelerini aktardı.  KIRIMOĞLU, ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 24 Ekim'de Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 3. sınıf öğrencileriyle Kırım Haber Ajansında bir araya geldi pic.twitter.com/ebWwCPqKgn — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 24, 2024 Öte yandan Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, ziyarette bulunduğu QHA'da öğrencilerle de bir araya geldi. Efsanevî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na, Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov ve Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi ve Kırımoğlu'nun Yardımcısı Şevket Usmanov eşlik etti. Kırımoğlu ile tanışma fırsatı yakalayan öğrenciler, Rus işgali altındaki Kırım, Rus saldırılarıyla mücadele eden Ukrayna cephesindeki son gelişmeler ve Kırım Tatarları hakkında merak ettiklerini sordu. Kırımoğlu, Ukrayna'daki gelişmeleri ele alırken, Kırım Tatarlarının anavatanlarından uzakta bırakıldığını, Kırım'dakilerin ise baskı altında olduğunu vurguladı.  Ayrıca Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Mambetov ise 10 yıldır işgal altında olan Kırım'da 132'si Kırım Tatarı olmak üzere 218 Ukraynalının haksız yere alıkonularak Rus işgalciler tarafından tutuklandığını bildirdi. Mambetov, çalışmalarını Kırım Tatar kültürünü korumak için yürüttüklerini de sözlerine ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.