SON DAKİKA
Hava Durumu

#Işgal

QHA - Kırım Haber Ajansı - Işgal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Işgal haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rusya'nın Kırım'ı ilk işgali: 19 Nisan 1783 Haber

Rusya'nın Kırım'ı ilk işgali: 19 Nisan 1783

Kırım'ın Rusya tarafından ilk kez işgal edilişinin üzerinden tam 241 yıl geçti. Rus Çariçesi 2. Katerina (Yekaterina), 19 Nisan 1783 (eski Jülyen takvimine göre 8 Nisan) tarihinde Kırım Yarımadası, Taman Yarımadası ve Kuban bölgesinin Rusya’ya tarafından ilhak edilmesini öngören bir ferman imzaladı. Bu olay, Kırım Tatar halkı için büyük bir trajediye dönüştü. Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesi, Kırım Hanlığı’nın ve Kırım Tatar halkının tarihine Rusya’nın ve 2. Katerina’nın agresif kolonileştirme politikası sonucunda devletin çöktüğü ve bağımsızlığın kaybedildiği dönem olarak tarihe geçti. Kırım Tatar halkının en büyük facialarından biri olarak hafızalardaki yerini günümüzde de koruyan bu kara tarih, Rusya’nın, Kırım’ı işgal etmesinin yanı sıra burayı kültürel ve ekonomik olarak asırlara uzanan sömürüsünü de gözler önüne seriyor. KIRIM TATARLARININ SİYASİ KURUMLARI ORTADAN KALDIRILDI İşgal, Kırım Tatar halkının maddi değerlerini ortadan kaldırdı. Ruslar en itibarlı şahısları seçip yok ettiler, en verimli toprakları gasp ettiler. Kırım Tatarlarının siyasi kurumlarını ortadan kaldırılarak Kırım Tatar toplumunun geleneksel dini ve yerel özyönetim organları lağvedildi. GÖÇ VE ASİMİLASYON Kırım Tatarları için en büyük facia ise Kırım’dan dışarıya itilmeye başlamaları oldu. İşgalciler, Kırım’a Rusya’dan ve başka ülkelerden göçmenler yerleştirmeye başlayarak yarımadanın sosyo-kültürel yapısını tahrip ettiler. OSMANLI TOPRAKLARINA GÖÇ Tarihi verilere göre 1783-1793 yılları arasında Kırım Tatarlarına ait 380 bin hektardan fazla verimli toprak işgalciler tarafından gasp edildi. Bu topraklar, Grigoriy Potyomkin’in sekreteri Popov ve Kont Bezborodko başta olmak üzere Rus burjuva kesimine ve memurlara dağıtıldı. 1778 yılında 527 bin kişi olan Kırım’ın nüfusunun yüzde 95’ini Kırım Tatarları oluşturuyordu. İşgalin ilk döneminde 1776-1795 yılları arasında 300 binden fazla Kırım Tatarı veba salgını ve işgal koşullarında hayatını kaybederken sağ kalanlar ise Osmanlı İmparatorluğuna sığındı.

Çinliler Tayvan depremini işgal fırsatı olarak görüyor Haber

Çinliler Tayvan depremini işgal fırsatı olarak görüyor

Son 25 yılın en büyük depremini yaşayan Tayvan, 3 Nisan 2024 tarihinde yerel saatle 07.58'de (TSİ 02.58) 7,4 büyüklüğünde depremle sarsıldı. Şu ana kadar deprem bölgesi Hualien'de 9 kişi hayatını kaybederken, binden fazla kişi enkaz altında kaldı. ÇİNLİLER DEPREMİ BİLE FIRSAT BİLDİ Çinliler depremi bile fırsat sayarak Tayvan'a saldırma çağrısı yaptı. Çin sosyal medya platformlarında Tayvan’daki depremle alay eden ve sevincini ifade eden paylaşım ve yorumlar arttı. Çin'in X'i olarak bilinen Weibo'da Çinli kullanıcılar, Tayvan depremiyle ilgili dalga geçerek işgal fırsatının geldiği yönünde paylaşımlar yaptı. "TAYVAN’A YANGIN SÖNDÜRME ROKETLERİ GÖNDERELİM" Öte yandan Çinli blog yazarları hükûmeti fırsat bulmuşken Tayvan’a yardım etme bahanesiyle işgal için asker göndermeye çağırdı. Bir Weibo kullanıcısı “Tayvan’a yangın söndürme roketleri, uçaklar ve güçlü insanları göndermeli” şeklinde yorumda bulundu. "ÇİN’DEN AFET YARDIMINA İHTİYAÇ DUYMUYORUZ“ Tayvan, ülkesini işgal etmeyi planlayan Çin’in yardım teklifini reddetti. Çin’in Tayvan İlişkileri Ofisi, depremin ardından ülkeye afet yardımı yapmayı önerirken Tayvan’ın Çin İlişkileri Ofisi, yardıma ihtiyaç duymadıklarını bildirdi. Tayvan tarafından yapılan açıklamada, "Çin’nin Tayvan İlişkileri Ofisinin bu sabah Hulien açıklarında meydana gelen depremle ilgili dile getirdiği kaygıyı not ettik. Düşünceli tavırlarını takdir ediyoruz. Çin’den afet yardımına ihtiyaç duymuyoruz" ifadelerine yer verildi.

Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesinden Kırım’ın işgalinin 10. yılında özel etkinlik Haber

Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesinden Kırım’ın işgalinin 10. yılında özel etkinlik

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi, Kırım’ın işgalinin 10. yıldönümü nedeniyle özel bir etkinlik düzenledi. Başta Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun eşi Safinar Cemileva olmak üzere etkinlikte konuşan konuşmacılar 10. yıldır Rus işgali altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatar halkının durumunu anlattı. Üsküdar’daki Adile Sultan Kasrı Öğretmenevinde 25 Şubat’ta düzenlenen etkinliğe; Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun eşi Safinar Cemileva, Türkiye Büyük Millet Meclisi 27. dönem milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Moldova İstanbul Başkonsolosu Sergiu Gurduza, Türkiye’nin eski Kıyiv Büyükelçisi Ali Bilge Cankorel (2001-2005), Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu Ticari Ataşesi Ventseslav Petrov, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Gülnara Bekirova, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi Başkanı Şebnem Sözen, Kırım Derneği Gebze Şubesi Başkanı Nermin Ekim, TURKSİD Başkanı Ertan Baştuhan, Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Emel Kırım Vakfı Başkan Yardımcısı Nurten Bay, Ukrayna'nın Bursa Fahri Konsolosu Görkem Şehsuvar, Ukrayna Dayanışma Derneği Başkanı Tetyana Fecan-Baştepe, Giresunlu Hekimler ve Sağlık Çalışanları Derneği Başkanı Doç.Dr Sabahattin Destek, İş insanı Ziya Uzel, Türk Emekliler Sendikası Başkanı Erol Güler, çok sayıda STK temsilcileri ve diasporadan diğer isimler katıldı. Etkinlik saygı duruşu ve daha sonra Türkiye, Ukrayna ve Kırım Tatar milli marşlarının okunması ile başladı. Ardından Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi Başkanı Şebnem Sözen açılış konuşmasını yaptı. Kırım Tatar diasporasının halkın gelenek ve göreneklerini yaşatmaya devam ettiğini ve Kırım’daki soydaşlarının sesi olduğunu kaydederek, “2014  yılında Rusya’nın Kırım’ı haksız ve hukuksuz işgalinin üzerinden 10 yıl geçti. Bu 10 yıl pek çok acı ve zulmü beraberinde getirdi. Bugün sizlere Kırım’ın işgali sürecinde yaşananları Kırım’ın güçlü kadınlarının dilinden anlatmak istedik.” dedi. "VATANIMIZDAKİ KARDEŞLERİMİZİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ" Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra binlerce Kırım Tatarının vatanını terk etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, “Fakat Kırım Tatar halkı vatanları ile olan bağı devam ettiriyorlar ve devam ettirecekler. Vatanımızdaki kardeşlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız ve bu bağımızı güçlendirerek devam ettireceğiz. İnşallah Kırım Tatarlarının geleceği parlak olacak. Türkiye Ukrayna arasındaki dostluğu güçlendirilmesi bizim politikamızdır. Ve iki ülke arasındaki dostluğun güçlendirilmesi konusunda Kırım Tatarları vazifelerini yapacaklar.” ifadelerini kullandı. "KIRIM'DA KIRIM TATARLARI EN ÇOK BASKI GÖRENLERDİR" İşgalci Rusya’nın 10 yıl önce Kırım Yarımadası’nı işgal ederek Ukrayna’ya karşı savaş başlattığını vurgulayan Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, “Geçici olarak işgal edilen Kırım’da yerli halk olan Kırım Tatarları en çok zulüm gören ve baskı görenlerdir. Şu anda Kırım'da alıkonulan veya halihazırda Rusya Federasyonu'na nakledilen 200’den fazla siyasi mahkumun olduğu biliniyor. Bunlardan 123'ü Kırım Tatarıdır. Bunların çoğu, uluslararası insancıl hukukun tüm normlarını ihlal ederek gözaltına alınan insanlardır. Nasıl ki Bolşevik yetkililer, 23 Şubat'ta Kırım Tatar halkıyla birlikte ölümünün acı yıldönümünü andığımız, tartışmasız kahraman Numan Çelebicihan'ı öldürüp naaşını denize atmışsa, bugün de ne yazık ki işgalciler, Ukrayna Kırım'ın yerli halklarını aynı acımasız yöntemler ile yok etmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı. Rus işgal güçlerinin Ukrayna’da on binlerce savaş suçuna imza attığını belirten büyükelçi, “Bu tür suçlarda zaman aşımı yoktur. Rus savaş suçluları tutuklanmalı ve uluslararası adalet önüne çıkarılmalıdır. Ukrayna halkının kahramanca direnişi, Rusya Federasyonu'nun emperyal emellerini ve Ukrayna'yı Avrupa'dan ayırma planlarını geçersiz kıldı. Rusya'nın Ukrayna'yı dünya haritasından silme ve Ukrayna kimliğini yok etme niyeti başarısız oldu. Evet cephede durum artık zor, ortaklarımızdan  askeri ve ekonomik desteğe  ihtiyacımız var. Önümüzde sıkı çalışma, ter, kan ve gözyaşı var. Ama hiç şüphemiz yok ki bu aynı zamanda bizim Zaferimizdir! Kesinlikle kazanacağız. Çünkü iyilik her zaman kazanır, ışık da her karanlığı yok eder. Kırım kesinlikle Ukrayna'ya dönecek ve adalet yeniden sağlanacak. Çünkü iki bayrak bir devlet.” dedi. KIRIM TATAR KADINLARI VATANLARINDAKİ BASKILARI ANLATTI Daha sonra Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun eşi Safinar Cemileva, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Gülnara Bekirova, Orkapı Kırım Tatar Bölge Başkanı Saniye Ametova, Emel Kırım Vakfı Başkan Yardımcısı Nurten Bay, Kırım’dakı durumu ve Rus işgal güçlerinin Kırım Tatarlarına karşı yürüttüğü baskı ve sindirme politikasını anlattı. "KIRIM TATARLARI VATANDA KORKU İÇİNDE YAŞIYORLAR" İşgalcilerin keyfi aramaları, tutuklamaları, insan kaçırmaları, işkence ve cinayetleri anlatan Safinar Cemileva, “Kırım Tatarları vatanında korku içinde yaşıyor. Bir kısmı Kırım’ı terk ederek yabancı ülkelere yerleştiler ve vatanlarına dönebilecekleri anı bekliyorlar. Kırım’da kalanlar bu işgalciler bizim başımıza ne dertler açacak diye düşünerek korku içinde yaşıyorlar… Rus saldırganlığı nedeniyle o kadar çok kan döküldü ki deryalar doldu taştı. Rusya’nın işlediği suçları anlatmak için daha çok kitap yazılacak ve film çekilecektir. Tüm bunlar bir kişinin emriyle yapılıyor. İşgalci Rusya durdurulmalıdır. Onları durdurmazsak bu savaş diğer devletlere de yayılacak.” dedi. Etkinlikte Ahıska Türkü kökenli Ukraynalı sanatçı Sevda Mametova “Plıve Kaça” isimli Ukrayna şarkısını icra etti.

Zafer Partisinden skandal Kırım paylaşımı! Haber

Zafer Partisinden skandal Kırım paylaşımı!

Ümit Özdağ liderliğinde kurulan Zafer Partisi, 18 Şubat tarihinde Kırım hakkında skandal bir paylaşımda bulundu. Türkiye'de 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek olan yerel seçimlerle ilgili kampanya çalışması sırasında Zafer Partisi, Kırım ile Hatay'ı kıyasladı. Kırım'ın 2014 yılında Rus işgaline uğramasının ardından silahların gölgesinde gerçekleşen sözde seçimleri, meşru bir referandum gibi göstererek; bu durumu kampanyasının bir parçası haline getirdi. Zafer Partisi yaptığı açıklamada, "Uzak geçmişten ders almayanlara, yakın tarihten bir ders: Kırım, 2014 yılında Rusya tarafından Ukrayna’dan referandum ile ilhak edildi. Referandum ile aldığımız Hatay'ı referandum ile kaybetmemek için, referandum niteliğindeki 31 Mart'taki seçimlerde tercihiniz Zafer olsun!" ifadelerini kullandı. Uzak geçmişten ders almayanlara, yakın tarihten bir ders: Kırım, 2014 yılında Rusya tarafından Ukrayna’dan referandum ile ilhak edildi. Referandum ile aldığımız Hatay'ı referandum ile kaybetmemek için, referandum niteliğindeki 31 Mart'taki seçimlerde tercihiniz Zafer olsun!… pic.twitter.com/vtssWil0Vd — Zafer Partisi (@zaferpartisi) February 18, 2024 16 MART 2014: KIRIM'DA SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİ? Kırım'ın nasıl işgal edildiğini ve silahların gölgesinde sözde referandumun nasıl yapıldığını bilmeyen Zafer Partisi yöneticilerine süreci tekrar hatırlatıyoruz. Rusya, Şubat 2014’te Ukrayna’ya ait Kırım Yarımadası’nı işgal için harekete geçti. Silahlı Rus askerleri Kırım ile Herson bölgesi arasındaki idari sınırında kontrol noktaları oluşturdu. Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirdi. Ukrayna birliklerinin konuşlandırıldığı askeri üsleri kuşatma altına aldı. 6 Mart 2014’te Kırım’ın sözde Parlamentosu, Kırım’ı Rusya’ya bağlama ve 16 Mart’ta Kırım’ın statüsüne dair “referandum” düzenleme kararı aldı. Referandumda, Kırım'da yaşayanlara; Rusya’ya bağlanma veya 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasasının yeniden uygulamaya konulması ve ona göre Ukrayna’ya bağlı özerklik olarak kalma seçenekleri sunuluyordu. 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasası, Kırım'ın, "Ukrayna'ya gönüllü olarak devredenler dışında tüm yetkileri kendi topraklarında kullanan" kendi devlet organlarına sahip olduğunu, yani Kırım'ın geniş özerklik haklarına sahip olduğunu belirliyordu. Anayasa, yarımadanın bağımsız Ukrayna'nın bir parçası olmasından hemen sonra Kırım Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Bu anayasanın yardımıyla Kremlin, Kırım'ı kontrol altına almaya çalışmıştı. Ancak, Ukrayna Parlamentosu, bu belgeyi anayasaya aykırı olarak iptal etmişti. Yani aslında, 16 Mart 2014’teki sözde referandumda, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olarak kalması seçenekler arasında yoktu. Rus silahlarının namlusu altında gerçekleştirilen sözde referandum, Rusya tarafından “Kırım sakinlerinin iradesini tecelli etmesi” olarak adlandırılıyor. Moskova tarafından tüm düzeylerde yerel yasalara ve uluslararası uygulamaya göre yapıldığı savunuluyor. Sözde referandum daha yapılmazken Ukrayna, oy kullanımını yasa dışı ve Anayasaya aykırı olarak kabul etti. 15 Mart 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, sözde referandumu “geçersiz” olarak ilan edilmesini öngören kararı inceledi. Ancak karar, Rusya tarafından bloke edildi. Venedik Komisyonu, Avrupa Birliği ve ABD, yasa dışı olarak yapılan sözde referanduma karşı çıktı, Kırım Tatar Milli Meclisi başta Kırım Tatarları olmak üzere Kırımlılara sözde referandumu boykot etme çağrısı yaptı. KIRIM TATAR MİLLİ MECLİSİNDEN SÖZDE REFERANDUMU BOYKOT ÇAĞRISI Kırım Tatar Milli Meclisi, 6 Mart 2014'te, Kırım halkını, Parlamentonun yasa dışı aldığı kararla yapılacak referandumu boykot etmeye çağırdı. Buna rağmen 16 Mart 2014 tarihinde saat 08.00’de işgal edilen Kırım’da bin 205 seçim bölgesi açıldı. Seçim bölgeleri açılır açılmaz sosyal ağlarda sözde oylama sırasında yer alan ihlallere ilişkin bilgiler paylaşılmaya başlandı. Rusya vatandaşları dahil isteyen herkese çok sayıda oy pusulası verildi. İşgalcilerin sözde referanduma katılım oranı ile ilgili açıkladığı “resmi verileri” de ciddi şüpheler uyandırıyor. Kremlin kontrolündeki sözde Seçim Komisyonu katılım oranının yaklaşık yüzde 83 olduğu duyurdu. Oylamaya katılanların yüzde 96,77’sinin “Kırım'ın Rusya’ya bağlanması için” oy verdiği iddia edildi. 18 Mart 2014 tarihinde Kremlin’de “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması” anlaşması imzalandı. Öte yandan Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, FSB gizli raporlarına dayanarak sözde referanduma gerçek katılım oranının yüzde 34.2 civarında olduğunu, Kırım Tatarlarının yüzde 99’unun oy kullanmadığını bildirdi.

Putin, Şi Cinping'e Rusya'nın Ukrayna'da 5 yıl boyunca savaşacağını söyledi Haber

Putin, Şi Cinping'e Rusya'nın Ukrayna'da 5 yıl boyunca savaşacağını söyledi

Japon analiz kuruluşu Nikkei'nin 28 Aralık 2023 tarihinde kendi kaynaklarına dayandırarak aktardığı raporunda, Rusya'nın savaş suçlusu lideri Putin'in ülkesini Mart 2023 tarihinde ülkesini ziyaret eden Çin başkanı Şi Cinping'e Rusya'nın Ukrayna'da en az beş yıl savaşmayı planladığını ifade etti. PUTİN NEYİ AMAÇIYOR? Raporda ayrıca, Putin'in bu açıklamasıyla Çin'e uzun süreli bir savaşın Rusya'nın yararına olacağı ve sonunda Moskova'nın galip geleceği konusunda güvence vermeye çalıştığı belirtildi. Nikkei analizcileri, Putin'in bu sözlerinin aynı zamanda Şi Cinping'e Rusya yanlısı tutumunu değiştirmemesi konusunda bir uyarı olduğunu vurguladı. "ÇİN, RUSYA'NIN GERÇEK NİYETİNİ YANLIŞ DEĞERLENDİRDİ” Raporda, “2022 Çin Olimpiyatları Zirvesi sırasında Putin, Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı bir işgal başlatmak üzere olduğuna dair hiçbir işaret göstermedi. Şi Cinping ve Putin ülkeleri arasında sınırsız bir ortaklık ilan etti. Bu nedenle dünyanın dört bir yanındaki insanların Çin'in tam kapsamlı bir Rus işgalini zımnen kabul ettiği sonucuna varması doğaldı. Ama bu durum böyle değildi. Çin, Rusya'nın gerçek niyetini yanlış değerlendirdi” ifadeleri yer aldı. Raporda ayrıca Putin'in, diplomatik kanallar aracılığıyla ateşkes müzakeresine hazır olduğuna dair sinyallerinin değerlendirilmemesi gerektiği sonucuna vardığı belirtiliyor.

Rusya uzun savaşa ve daha fazla toprak işgal etmeye hazırlanıyor Haber

Rusya uzun savaşa ve daha fazla toprak işgal etmeye hazırlanıyor

ABD merkezli düşünce kuruluşu Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), Rusya’nın uzun bir savaşa hazırlandığını ve 2024-2026 yılları arasında daha fazla Ukrayna toprağını işgal etmeyi planladığını ifade etti. Bild gazetesinde, 14 Aralık’ta yayımlanan makalede Rusya'nın 2026 yılına kadar, Zaporijjya ve Harkiv kentleri dahil Ukrayna'ya ait daha fazla toprağı işgal etmeyi planladığı ileri sürüldü. Makaleye göre Moskova, 2024 yılı sonuna kadar Donetsk ve Luhansk bölgelerinin tamamını işgal ederek Harkiv bölgesindeki Oskil Nehri'ne kadar ulaşmayı planlıyor. Bild makalesini inceleyen Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) uzmanları, Kremlin’in 2026'ya kadar Ukrayna'da savaş planladığı iddiasının Rusya'nın devam ettirdiği uzun savaş hazırlıklarıyla tutarlı olduğunu belirtti. ISW uzmanları, “Rus askerî komutanlığı stratejik rezervler oluşturmak için uzun vadeli bir çaba yürütüyor. Ayrıca Rusya, uzun süreli bir savaşı sürdürmek için savunma sanayisini yavaş yavaş harekete geçiriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de dahil olmak üzere Rus yetkililerin son zamanlarda yayılmacı söylemlere geri döndüğü ve Rus ordusunun Harkiv bölgesindeki mevzilerini genişletmek için saldırı operasyonlarını sürdürdüğü göz önüne alındığında, Rusya'nın işgal altına aldığı dört bölgenin ötesindeki toprakları işgal etmeye yönelik orta ve uzun vadeli planları da makul görünüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.