SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Işkence

QHA - Kırım Haber Ajansı - Işkence haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Işkence haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan İşcan: Ukrayna'da öncelik çatışmanın sonlandırılması ve diplomasinin yeniden canlandırılması olmalı Haber

Erdoğan İşcan: Ukrayna'da öncelik çatışmanın sonlandırılması ve diplomasinin yeniden canlandırılması olmalı

Türkiye’nin eski Kıyiv Büyükelçisi (2005-2009) ve Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite (UNCAT) Başkan Yardımcısı Erdoğan İşcan, Rusya’nın Kırım’ın işgaliyle Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırganlığın İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel güvenlik mimarisinin kırılganlığını açığa çıkardığını ifade etti. “GÜÇ DENGESİ DEĞİŞİYOR” Ukrinform’dan Olha Budnık'a verdiği röportajda Erdoğan, mevcut küresel güvenlik sisteminin kapsamlı bir dönüşümden geçtiğini ve çok kutuplu bir dünya düzenine geçişin sancılarının yaşandığını belirterek şu ifadeleri kullandı: Güç dengesi değişiyor. Uluslararası hukukun üstünlüğü kavramı giderek aşınıyor. Yeni küresel aktörlerin ortaya çıkışına tanık oluyoruz. Çok kutuplu bir sistem ve yeni bir güç dengesi şekilleniyor gibi görünüyor. Bu koşullarda, stratejik hedefler ‘reel politikanın’ gereklerini dikkate almalı ve buna göre taktiksel adımlar atılmalıdır. Kırım'ın işgalinden sonra, geniş çaplı bir savaşı önlemek için adımlar atılmasını umuyordum. Böyle bir senaryoyu en kötü senaryo olarak dışlamadım. Şubat 2022'ye kadar yazdığım yazılarda, bunun asla gerçekleşmemesini umarak bu endişemi dile getirmeye çalıştım. Ukrayna ve Batılı müttefiklerin muhtemel bir saldırganlık eylemini önceden görmesi ve bu olasılığı ortadan kaldıracak bir politika izlemesi gerektiğini belirterek, “Gerçekçi bir eylem planı seçmeli ve saldırganı caydırmak için yaratıcı diplomasi araçlarını kullanmalıydılar.” dedi. “RUSYA’NIN UKRAYNA’YA YÖNELİK SALDIRISI ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK BİR İHLALİ” Büyükelçi İşcan Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığının uluslararası hukukun bariz bir ihlali olduğunu vurgulayarak, “Ukrayna'ya yönelik saldırının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğuna şüphe yoktur. Bu, BM Şartı'nın 2(4) maddesinde açıkça yer alan temel bir ilkeye vahşice bir saldırıdır. Devletlerin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma tehdidinden veya kullanımından kaçınmak, dünyada barış ve güvenliğin sağlanması için temel bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu. "ÖNCELİK SAVAŞIN DURDURULMASI VE DİPLOMASİNİN YENİDEN CANLANMASI” Ukrayna halkının zor zamanlardan geçtiğini ve milyonlarca insanın yerinden edildiğini ya da evsiz kaldığını belirten İşcan, hâlâ pek çok kişinin bu acımasız savaşın yıkıcı sonuçlarından muzdarip olduğunu söyledi. İşcan, yaşananları geri döndürme arzusunu dile getirerek, mevcut aşamada önceliğin ne olması gerektiği konusundaki kesin inancını şöyle ifade etti: Bu aşamada, samimiyetle inanıyorum ki, öncelik; askerî çatışmanın derhal sonlandırılması ve Ukrayna halkını tatmin edecek bir çözüme ulaşmayı hedefleyen diplomasinin yeniden canlandırılması olmalıdır. Büyükelçi, bu sürecin uzun ve karmaşık olacağının farkında olduğunu da belirtti. Ayrıca, küresel güvenlik sisteminin dönüşümü bağlamında ortaya çıkabilecek yeni güç dengelerinin gelecekteki müzakereler üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacağını sözlerine ekledi. “İŞKENCE YASAĞI HİÇBİR KOŞULDA SINIRLANAMAZ” BM İşkenceye Karşı Komite Başkan Yardımcısı Erdoğan İşcan, Rusya'nın Ukrayna’da uyguladığı işkence ve kötü muamele vakaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşcan, işkence yasağının uluslararası hukukun en temel normu olduğunu vurgulayarak, “İşkence yasağı, uluslararası hukukun jus cogens (emredici) normudur; hiçbir koşulda -hatta savaş ya da çatışma dönemlerinde bile- sınırlandırılamaz.” dedi. İşcan, UNCAT'ın devletlerin sözleşmeye uyumunu düzenli aralıklarla incelemek, bireysel başvuruları değerlendirmek, sistematik işkence uygulamalarına dair güvenilir bilgiler alındığında gizli soruşturma başlatmak gibi üç temel işlevi olduğunu ifade etti. “RUSYA KOMİTE YETKİSİNİ TANIMADIĞI SÜRECE SORUŞTURMA AÇILAMAZ” İşcan, Komitenin, Rusya'nın Ukraynalı savaş esirlerine ve sivillere uyguladığı işkenceleri araştırma yetkisine ilişkin şu açıklamada bulundu: İşkenceye Karşı Sözleşme’nin sistematik işkence soruşturması yetkisi veren 20. maddesi, taraf devletin bu yetkiyi tanıdığını beyan etmesini gerektiriyor. SSCB, İşkenceye Karşı Komitenin Sözleşme'nin 20. maddesi kapsamındaki yetkisini tanımamıştı. Rusya Federasyonu da bu çekinceyi geri çekmemiştir ve bu nedenle Komite, Rusya'ya karşı 20. madde kapsamında bir soruşturma başlatamaz. Yine de uluslararası toplumun diplomatik ve siyasi kanallar üzerinden baskı kurarak devletleri iş birliğine ikna edebileceğini belirten İşcan, “Örneğin, hükümetlerarası BM İnsan Hakları Konseyi ve İnsan Hakları Konseyi tarafından oluşturulan bağımsız özel prosedürler belirli girişimlerde bulunabilir. Ayrıca, Ukrayna'daki BM İnsan Hakları İzleme Misyonu'nun raporları, sahadaki insan hakları durumu hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Ayrıca, müdahale eden devletler iş birliği yapmaya istekli olursa, BM insan hakları sisteminin bağımsız soruşturmalar başlatabilecek başka organları da bulunmaktadır.” dedi.

Rus komutanlar birliklerindeki askerleri infaz etmiş Haber

Rus komutanlar birliklerindeki askerleri infaz etmiş

Ukrayna'daki sivil ve kritik altyapı tesislerini hedef alan işgalci Rusya, cepheye zorla asker sürerken, aynı zamanda kendi ordusundan askerleri de itaatsizlik nedeniyle öldürüyor. Bağımsız Rus medyası Vyorstka'nın bir araştırmasına göre 24 Şubat 2022'de tam kapsamlı savaşın başından bu yana en az 100 Rus komutan kendi birliğindeki askere işkence uyguladı veya infaz etti. Raporda Rus askerlerin itaatsizliği, sarhoşluğu veya kişisel sebepler nedeniyle infaz edildiği aktarıldı. Kimliği tespit edilen 100 Rus komutanın çoğunun devlet ödülüne lâyık görüldüğü, beşinin ise "Rusya Kahramanı" ünvanı aldığı bildirildi. Yaşı ortalama 40'ın üzerinde olan Rus komutanların, ceza olarak askerlerini cephenin sıcak noktalarına sürdüğü kaydedildi. Vyorstka'ya konuşan askerler, infaz edilenlerin firari olarak bildirildiğini, ormana gömüldüğünü veya cephede ölmüş izlenimi vermek için cansız bedeninin vurulduğunu belirtti. Rusya Askeri Başsavcılığı bu tür şikayetlerin savaşın başında 12 bin olduğunu ancak 2023'ün yarısından sonra artış gösterdiğini kaydetti. Ayrıca sadece 10 ceza davasının açıldığı, yalnızca 5 subayın yargılandığı aktarıldı. Ajansa konuşan askerlerden biri Rusya'nın adalet sistemine güvenmediğini vurgulayarak, "Adamlar geri dönüp bir daha saldırı mevzilerine gönderilmeyeceklerini anladıklarında, hapishane onları artık korkutmadı. Birçok subay saklanmak zorunda kaldı." dedi.

12 yıl hapis yetmedi: Kırım Tatar siyasi tutsak Mamut Belalov'a yine işkence uygulandı Haber

12 yıl hapis yetmedi: Kırım Tatar siyasi tutsak Mamut Belalov'a yine işkence uygulandı

Kırım Tatar Kaynak Merkezi ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Eskender Bariyev, işgal altındaki Kırım'da düzmece dava çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına çarptırılan 26 yaşındaki siyasi tutsak Mamut Belalov'un Akmescit'teki (Simferopol) 2 numaralı tutukevinde işkence ve dayak gördüğünü bildirdi. Daha önce Rusya’nın Volgograd kentine nakledilen Belalov'un açıklanmayan bir sebeple işgal altındaki Kırım'a geri getirildiği ve avukatsız sorgulandığı belirtildi. İşgalciler, Kefe (Feodosiya) bölgesi İçki kasabası sakini genç Kırım Tatarını 9 Eylül 2022 tarihinde alıkoydu. Daha sonra işgalciler, acımasız işkencelere maruz kalan Belalov’u, Kırım’ın sözde Turizm Bakanına cinayet girişiminde bulunmakla suçladı. 2024 yılında işgalci mahkeme Belalov’u 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Yasa dışı mahkûmiyetin ardından Kırım Tatarı, işgal altındaki Kırım'dan Rusya'nın Volgograd kentindeki 19 numaralı cezaevine nakledildi. Ancak kısa bir süre önce Belalov'un sebepsiz bir şekilde Kırım'a geri getirilerek Akmescit’teki 2 numaralı tutukevine yerleştirildiği öğrenildi. "AVUKATSIZ SORGULAMA VE İŞKENCE RUS ADALET SİSTEMİNİN ÖZETİ" Eskender Bariyev, siyasi tutsağın avukatı olmaksızın tutukevinden çıkarılarak FSB binasına götürüldüğünü ve burada "şiddetli bir sorgulamadan" geçirildiğini belirtti. Bariyev, yaşananları Rus işgal adalet sisteminin özeti olarak nitelendirerek şunları kaydetti: Bu, Rusya'nın Kırım'daki işgalci adalet sisteminin özü hakkında bilmeniz gereken her şeydir. İşkence, işgalcilerin Kırım'da rehber edindiği ilkelerle gerçekleştirildi: Ukrayna mevzuatını görmezden geliyoruz, uluslararası hukuku duymuyoruz ve duymak istemiyoruz, Rus mevzuatını ise istediğimiz kişiye istediğimizi yapıyoruz diye uyguluyoruz. RUSYA İŞKENCE SİSTEMİNİ MEŞRULAŞTIRDI Bariyev, Mamut Beyalov'un ilk kez işkenceye maruz kalmadığını, 9 Eylül 2022'de alıkonulduktan hemen sonra alakası olmayan bir suç için "itiraf almak" amacıyla ağır bir işkenceye maruz bırakıldığını hatırlattı. Bariyev, Rusya'nın yakın zamanda işkenceyi yasaklayan ve önleme mekanizmalarını öngören Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Sözleşmesi'nden çekilmesine dikkat çekerek, bunun "üniformalı cellatlara" hiçbir kırmızı çizginin kalmadığı sinyalini verdiğini vurguladı. Bariyev, Rusya'nın artık insan hakları ihlallerini "tamamen iç meselesi" olarak gördüğünü ve bu nedenle kurbanlara istediklerini yapabildiklerini ekledi. MAMUT BELALOV DAVASI Belalov, Rus işgali altındaki Kırım’da 2024 yılında "silah bulundurma" ve Kremlin tarafından atanan Kırım’ın eski sözde Turizm Bakanı Volçenko'ya “suikast hazırlığı” suçlamaları ile mahkûm edilmişti. Volçenko'nun kendisi ise Belalov'dan bir milyon ruble manevi tazminat talep etmişti. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi, eski siyasi tutsak Nariman Celâl, Nisan 2023’te, Akmescit tutukevinde alıkonulurken rastladığı Kırım Tatar Mamut Belalov’un hikâyesini kaydederek insan hakları savunucularına iletmişti.

Rusya, işkence karşıtı yükümlülüklerden resmen vazgeçti Haber

Rusya, işkence karşıtı yükümlülüklerden resmen vazgeçti

Savaş suçlusu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Sözleşmesi’nden çekilmesini öngören yasayı imzaladı. Bu adımla birlikte Rusya artık uluslararası denetçileri cezaevlerine ve gözaltı merkezlerine kabul etmek zorunda olmayacak. Moskova yönetimi, çekilmeyi Aralık 2023’ten bu yana Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinde temsilcisinin bulunmamasıyla gerekçelendirdi. Rusya, Avrupa Konseyinin yeni temsilci seçimini engellediğini, bu nedenle komitenin çalışmalarına katılamadığını ileri sürdü. ULUSLARARASI DENETİMLERE KAPI KAPANDI Söz konusu sözleşme, taraf devletlere yalnızca işkenceyi yasaklamayı değil, aynı zamanda önlemek için bağımsız denetime izin verme yükümlülüğü getiriyordu. Bu çerçevede kurulan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi, cezaevleri ve gözaltı yerlerinde denetimler yaparak ihlalleri tespit etme ve koşulların iyileştirilmesi için tavsiyelerde bulunma yetkisine sahipti. Taraf ülkeler, komiteyle iş birliği yapmak ve sınırsız erişim sağlamakla yükümlüydü. Rusya, Avrupa Konseyinden Mart 2022’de çıkarıldıktan sonra iş birliğini neredeyse tamamen durdurmuştu. Komite, Moskova’nın talepleri sürekli görmezden geldiğini, özellikle cezaevlere erişim ve muhalif lider Aleksey Navalnıy’ın Şubat 2024’teki ölümü gibi önemli olaylara ilişkin inceleme taleplerinin reddedildiğini açıklamıştı. 25 Ağustos’ta Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, sözleşmenin feshedilmesini önermişti. 8 Eylül’de Putin’in sunduğu yasa tasarısı, 17 Eylül’de Rusya Devlet Duması tarafından kabul edildi. Putin’in imzasıyla süreç resmen tamamlandı. Ayrıca Rusya, 1996’da Strazburg’da imzalanan ve 1998’de onaylanan sözleşmeye ek 1 ve 2 No’lu protokolleri de feshetti. RUSYA, ESİR TUTTUĞU UKRAYNALI ASKERLERE VE SİVİLLERE KARŞI SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR Rusya'nın işgal altındaki Ukrayna topraklarındaki eylemleri, uluslararası korumaları hiçe saydığını birçok defa kanıtladı. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Rusya'nın esir tuttuğu Ukrayna askerlerine ve sivil rehinelere yönelik olarak işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar hakkında yeni bir rapor yayımlamıştı. Raporda, Rusya'nın Ukraynalı esirlere yönelik işkence, iletişimden yoksun bırakma ve diğer insanlık dışı muamelelerde bulunduğu vurgulanmıştı. Raporda, Rus esaretindeki çoğu Ukraynalı askerin hiçbir iletişim hakkı olmadan alıkonulduğunu ve ailelerinin, esirlerin akıbeti hakkında hiçbir bilgi almadığı belirtiliyor. Ayrıca, işgal altındaki bölgelerde sivil halkın da zorla kaybedilme, keyfi tutuklamalar ve işkencelere tâbi tutulduğu, bunun ise Rusya'nın halkı korkutmaya yönelik uzun süreli bir uygulama olduğu ifade edilmişti. Ayrıca örgüt, bu tür eylemleri savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar olarak değerlendirdiğini belirtti. AĞIR İHLALLER: İŞKENCE, İNFAZ, İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR Bununla birlikte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Moskova Mekanizması çerçevesinde oluşturulan bağımsız uzman heyeti tarafından hazırlanan raporda, Rusya’nın savaş esirlerine yönelik muamelesi; yargısız infazlar, sistematik işkence, adil yargılanma hakkının engellenmesi ve insanlık dışı koşullarda tutma gibi uygulamalarla özetlendi. Bu durumun savaş suçları ve bazı vakalarda insanlığa karşı suç kapsamına girebileceği vurgulandı. UKRAYNALI ESİRLERE YÖNELİK İŞKENCE TALİMATI VERİLDİ Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırının ardından Rusya Federal Ceza İnfaz Servisi (FSIN) personeline, Ukraynalı esirlere karşı sert ve acımasız olmaları, onlara şiddet uygulamaları talimatı verildiği biliniyor. The Wall Street Journal gazetesinin hazırladığı habere göre; işkenceyi kaydedebilecek kamera sistemleri kaldırıldı ve Ukraynalı askerlere herhangi bir sınır olmadan şiddet uygulandı. Esirlerle ilgilenen personel arasında sık sık rotasyon yapıldı; aynı kişiler bir cezaevinde bir aydan daha uzun süre tutulmadı.

AGİT uzmanları: Rusya  yaralı ya da işkence gören Ukraynalı savaş esirlerini Kızılhaçtan gizliyor Haber

AGİT uzmanları: Rusya yaralı ya da işkence gören Ukraynalı savaş esirlerini Kızılhaçtan gizliyor

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Moskova Mekanizması çerçevesinde oluşturulan bağımsız uzman heyeti, Viyana’da düzenlenen basın toplantısında, Uluslararası Kızılhaç Komitesinin Rusya’da ve işgal altındaki bölgelerde alıkonulan Ukraynalı savaş esirlerine serbest erişim sağlayamadığını açıkladı. Uzmanlar, Kızılhaça nadiren izin verilen ziyaretlerde yalnızca “iyi durumda olan” esirlerin gösterildiğini, hasta ya da kötü muamele görenlerin ise uluslararası gözlemcilerden gizlendiğini vurguladı. Viyana’da 26 Eylül'de düzenlenen basın toplantısında bağımsız uzman heyet üyesi, Fransız Prof. Dr. Hervé Ascensio, Kızılhaçın Rusya ile çalışmasının son derece zor olduğunu belirterek, “Uluslararası Kızılhaç Komitesi bazı ziyaretler gerçekleştirdi ama bu ziyaretlerde tam erişim sağlanmadı. Bu izinler bütün tutuklama merkezlerini kapsamak için yetersiz.” dedi. RUSYA ESİRLER KONUSUNDA ŞEFFAF DAVRANMIYOR Çekyalı Prof. Dr. Veronika Bilkova ise mevcut durumun “Öncekinden biraz iyi, ama hukuki standartlara göre olması gerekenden çok daha kötü” olduğunu söyledi. Kızılhaç’ın iki temel rolü olduğunu hatırlatan Bikova bunların; savaş esirlerini ziyaret etmek ve ulusal bilgi büroları üzerinden esirler hakkında veriler toplamak olduğunu belirtti. Ancak Rusya’nın bu noktada da şeffaf davranmadığını söyleyen Bilkova, “Ukrayna tarafında bu büro açıkça çalışıyor, veriler internetten erişilebilir durumda. Rusya’daki büro ise şubat ya da mart 2022’de Savunma Bakanlığı bünyesinde kuruldu ama kamuya açık hiçbir bilgi yok. Aileler için yalnızca bir telefon numarası var. Üstelik Kızılhaça iletilen listeler de eksik ve güvenilmez.” dedi. KÖTÜ DURUMDAKİ ESİRLER GİZLENİYOR İsveçli Prof. Dr. Mark Klamberg ise doğrudan eski Ukraynalı savaş esirlerinin ifadelerine dayanan bilgileri aktardı. Klamberg, “Bazı esirler, Kızılhaç temsilcilerinin ziyaret ettiğini doğruladı ama Rusya yalnızca sağlıklı ve iyi durumda olan esirleri onlarlarla görüştürdü. Hasta, yaralı ya da işkence görmüş olanlara erişim tamamen engellendi. Bu ziyaretlerin tamamı Rusya’nın kontrolü altındaydı.” dedi. AĞIR İHLALLER: İŞKENCE, İNFAZ, İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR Uzman heyetinin raporunda, Rusya’nın savaş esirlerine yönelik muamelesi; yargısız infazlar, sistematik işkence, adil yargılanma hakkının engellenmesi ve insanlık dışı koşullarda tutma gibi uygulamalarla özetleniyor. Bu durumun savaş suçları ve bazı vakalarda insanlığa karşı suç kapsamına girebileceği vurgulanıyor. MOSKOVA MEKANİZMASI NASIL DEVREYE GİRDİ? AGİT’in 41 üye devleti, Ukrayna ile yapılan istişarelerin ardından 24 Temmuz 2025’te Moskova Mekanizması’nı devreye sokarak, Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerine yönelik muamelesini incelemek üzere bağımsız bir misyon oluşturdu. 15 Ağustos’ta kurulan misyonda Fransa’dan Herve Ascensio, Çekya’dan Veronika Bilkova ve İsveç’ten Mark Klamberg yer aldı.

AGİT raporu Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerine yönelik suçlarını ortaya koydu Haber

AGİT raporu Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerine yönelik suçlarını ortaya koydu

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Moskova Mekanizması tarafından hazırlanan "Rusya Federasyonu'nun Ukraynalı Savaş Esirlerine Yönelik Muamelesiyle İlgili Olası İhlaller, Suistimaller, Savaş Suçları ve İnsanlığa Karşı Suçlar Raporu"nu memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Bakanlık, bağımsız uzmanlarca hazırlanan bu raporun, Rusya'nın Ukraynalı savaş esirlerine karşı uyguladığı sistematik suçlar sorununa odaklanan kapsamlı bir uluslararası belge olduğunu belirtti. AGİT RAPORU RUSYA’NIN SAVAŞ SUÇLARINI TEYİT ETTİ AGİT'in Moskova Mekanizması tarafından hazırlanan 22 Eylül 2025 tarihli raporda, Rusya’nın esirlere yönelik kötü muamelesinin kitlesel ve sistematik bir boyuta ulaştığı, bilinçli ve planlı şekilde uygulandığı, bunun da “savaş suçu” ve “insanlığa karşı suç” kapsamına girdiği vurgulandı. Belgede ayrıca esirlere işkence, cinsel şiddet, keyfi infazlar, aç bırakma, tıbbi yardımdan yoksun bırakma ve ağır koşullarda tutulma gibi uygulamaların ölümlere yol açtığı kaydedildi. Raporda, Ukraynalı savaş esirlerinin propaganda amaçlı kullanılmasının, zorla iş birliğine zorlanmasının ve sahte “yargı süreçlerine” maruz bırakılmasının da Cenevre Sözleşmeleri’nin açık ihlali olduğu belirtildi. ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI: RUSYA’NIN SUÇ TEŞKİL EDEN UYGULAMALARI DURDURULMALI Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın bağımsız AGİT uzmanlarıyla iş birliği yapmayı reddetmesinin, bu suçlardan duyduğu sorumluluğun ek bir kanıtı olduğunu belirtti. Ayrıca raporun sonuçlarının, Rusya'nın savaş suçlularını sorumlu tutmak için ulusal ve uluslararası mekanizmalar çerçevesinde kullanılabileceği vurgulandı. Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Ukrayna, uluslararası toplumu, Misyonun sonuçlarını etkin bir şekilde yaymaya ve kullanmaya, ayrıca Rusya Federasyonu'nun Ukraynalı savaş esirlerine yönelik suç teşkil eden uygulamalarını durdurmak ve esirlerin 'herkes herkese karşı' temelinde derhal takasını sağlamak için çabaları daha da yoğunlaştırmaya çağırıyor. Bu suçların tüm failleri, azmettiricileri ve uygulayıcıları yargı önüne çıkarılmalıdır. Ukrayna ayrıca uluslararası toplumu, adaletin sağlanması için Rusya Federasyonu'na yönelik yaptırım baskısını artırmaya çağırıyor.

Boğazı kesildi, ölülerin arasına atıldı: Ukraynalı asker Rus caniliğinden sağ çıktı Haber

Boğazı kesildi, ölülerin arasına atıldı: Ukraynalı asker Rus caniliğinden sağ çıktı

Ağır bir şekilde yaralanmasına rağmen mucizevi şekilde hayatta kalan Ukraynalı asker Vyaçeslav’ın hikâyesi, Rus işgalcilerin insanlık dışı vahşetini bir kez daha ortaya koydu. Dnipro’daki Meçnikov Bölge Hastanesi Başhekimi Serhiy Rıjenko, ağır yaralanmasına rağmen hayatta kalmayı başaran Ukraynalı asker Vyaçeslav’ın hikâyesini kamuoyuyla paylaştı. Vyaçeslav’ın yaşadıkları, Rus işgalcilerin insanlık dışı barbarlığını bir kez daha gözler önüne serdi. pic.twitter.com/n36toyrzsD — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 27, 2025 Dnipro’daki Meçnikov Bölge Hastanesi Başhekimi Serhiy Rıjenko’nun aktardığına göre, Vyaçeslav bulunduğu mevzinin bombalanmasının ardından Rus işgal güçlerince esir alındı. Ardından işgalciler, boğazını kesip işkence edilerek öldürülen 7 Ukraynalı askerin cesedinin bulunduğu bir çukura attı. Ancak Vyaçeslav, kıyafetinden kopardığı parçalarla boğazını bağlayarak kan kaybını durdurmayı ve çukurdan çıkmayı başardı. Daha sonra ağır yaralı halde beş gün boyunca sürünerek kendi birliğine ulaşmayı başardı. Birçok ağır ameliyat geçiren Ukraynalı asker hâlâ tedavi altında. Başhekim Rıjenko, hayatta kalma şansı yok denecek kadar az olan Vyaçeslav’ın sürekli eşi ve kızını düşündüğü için ölümden döndüğünü vurguladı. Konuşamayan Vyaçeslav, bugün yaşadıklarını kaleme alarak doktorlar aracılığıyla aktarıyor. EN AZ 268 UKRAYNALI SAVAŞ ESİRİ İNFAZ EDİLDİ Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Yetkilisi Dmıtro Lubinets, temmuz ayı başında yaptığı açıklamada, 268 Ukraynalı savaş esirinin Rus güçleri tarafından infaz edildiğini teyit ettiklerini duyurmuştu. Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü (HUR), Rus askerlerin cephede esir alınan Ukraynalı askerleri öldürmesi yönünde doğrudan üstlerden emir aldığı ve infazların Kremlin politikalarından biri olduğunu aktarmıştı.

Kremlin, insan hakları mekanizmalarını birer birer terk ediyor: İşkenceyi önleme antlaşmasından çekiliyor Haber

Kremlin, insan hakları mekanizmalarını birer birer terk ediyor: İşkenceyi önleme antlaşmasından çekiliyor

Rusya Federasyonu, Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Sözleşmesi’nden resmen çekilme kararı aldı. Başbakan Mihail Mişustin tarafından 25 Ağustos 2025’te imzalanan karar, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talebi doğrultusunda hazırlandı. Kararda, “Rusya Federasyonu Devlet Başkanı’na... sözleşmenin feshedilmesine ilişkin bir teklif sunulması üzerine…” ifadeleri yer aldı. Bu adım, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş suçlarıyla ilgili artan uluslararası baskıların gölgesinde geldi. RUSYA, ESİR TUTTUĞU UKRAYNA ASKERLERİNE VE SİVİLLERE KARŞI SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR Rusya'nın işgal altındaki Ukrayna topraklarındaki eylemleri, uluslararası korumaları hiçe saydığını birçok defa kanıtladı. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Rusya'nın esir tuttuğu Ukrayna askerlerine ve sivil rehinelere yönelik olarak işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar hakkında yeni bir rapor yayımlamıştı. Raporda, Rusya'nın Ukraynalı esirlere yönelik işkence, iletişimden yoksun bırakma ve diğer insanlık dışı muamelelerde bulunduğu vurgulanmıştı. Raporda, Rus esaretindeki çoğu Ukraynalı askerin hiçbir iletişim hakkı olmadan alıkonulduğunu ve ailelerinin, esirlerin akıbeti hakkında hiçbir bilgi almadığı belirtiliyor. Ayrıca, işgal altındaki bölgelerde sivil halkın da zorla kaybedilme, keyfi tutuklamalar ve işkencelere tabi tutulduğu, bunun ise Rusya'nın halkı korkutmaya yönelik uzun süreli bir uygulama olduğu ifade edilmişti. Ayrıca Örgüt, bu tür eylemleri savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar olarak değerlendirdiğini belirtti. UKRAYNALI ESİRLERE YÖNELİK İŞKENCE TALİMATI VERİLDİ Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırının ardından Rusya Federal Ceza İnfaz Servisi (FSIN) personeline, Ukraynalı esirlere karşı sert ve acımasız olmaları, onlara şiddet uygulamaları talimatı verildiği biliniyor. The Wall Street Journal gazetesinin hazırladığı habere göre; işkenceyi kaydedebilecek kamera sistemleri kaldırıldı ve Ukraynalı askerlere herhangi bir sınır olmadan şiddet uygulandı. Esirlerle ilgilenen personel arasında sık sık rotasyon yapıldı; aynı kişiler bir cezaevinde bir aydan daha uzun süre tutulmadı. 41 ÜLKE, RUSYA’NIN SAVAŞ SUÇLARINI ARAŞTIRMAK ÜZERE HAREKETE GEÇTİ Bu savaş suçlarına karşılık Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Daimî Konseyinin 24 Temmuz Perşembe günü gerçekleştirdiği oturumunda, 41 üye ülke Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerine yönelik kötü muamelelerini araştırmak üzere “Moskova Mekanizması”nı uygulama kararı aldı. 1991 yılında Moskova'da düzenlenen AGİT İnsani Boyut Konferansı'nın Moskova Belgesi'nde öngörülen bir prosedür olan Moskova Mekanizması, AGİT’e üye en az 10 ülkenin, insan hakları yükümlülüklerinin ciddi şekilde ihlal edildiğine inandıkları bir ülkeye karşı bağımsız uzmanlardan oluşan bir heyet görevlendirmesine olanak tanıyor. Bu heyet, ilgili durumu araştırmak, rapor hazırlamak ve çözüm önerileri sunmakla yetkili.

Eski siyasî tutsak Vladıslav Yesıpenko gördüğü işkenceyi anlattı: Elektrik verdiler, tekmelediler Haber

Eski siyasî tutsak Vladıslav Yesıpenko gördüğü işkenceyi anlattı: Elektrik verdiler, tekmelediler

Rus işgali altında bulunan Kırım’da, Mart 2021’de işgalci güçler tarafından alıkonulan ve daha sonra hakkında uydurulan düzmece bir dava çerçevesinde mahkûm edilen Radio Svoboda’ya bağlı Krım.Realii Haber Ajansı serbest muhabiri, Ukrayna vatandaşı, siyasî tutsak Vladıslav Yesıpenko’nun Rus cezaevinde geçirdiği 4 yılın ardından Haziran 2025’te tahliye edildi. Yesıpenko Kırım’da alıkonulduktan sonra maruz kaldığı işkenceyi anlattı. Krım.Realii Haber Ajansına verdiği röportajda Yesıpenko, Rus işgal güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra bir otobüse bindirildiğini anlattı. Yesıpenko ayrıca hiçbir şey görmemesi ve duymaması için kendisine kulaklık ve karartılmış gözlük taktırıldığını belirtti. Daha sonra bir bodruma götürülen Yesıpenko, soyulduğunu ve yere yatırıldığını aktardı. Eski siyasî tutsak, “Ardından kulaklarıma bir tel taktılar ve elektrik verdiler. Tarif edilemez bir acıydı. Üç, belki beş dakika sürdü.” dedi. Elektrik işkencesinin ardından işgalcilerin onu tekmelemeye başladığını anlatan Yesıpenko şu ifadeleri kullandı: Sonra tekmelemeye başladılar. Kafama daha az, çoğunlukla gövde ve bacaklarıma vuruyorlardı. Bu yaklaşık 15 dakika sürdü. Sonra beni kaldırdılar, sandalyeye oturttular ve ‘Ukrayna ajanı mısın? İsimler, adresler, parolalar?’ diye sorguya başladılar. Yesıpenko, Rus güvenlik güçlerinin somut bir talepte bulunmadığını, işkencenin tek amacının kendisini korkutmak ve iradesini kırmak olduğunu vurguladı. VLADISLAV YESIPENKO Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) 16 Mart 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, 10 Mart 2021 tarihinde Kırım’da Ukrayna vatandaşı VladIslav YesIpenko’nun tutuklandığını duyurmuştu. Rus işgal güçleri, Yesıpenko’nun Kırım’daki önemli tesisler ile ilgili bilgi topladığını ve güya Ukrayna istihbaratına çalıştığını iddia etmişti. Alıkonulduktan sonra 27 gün boyunca Yesıpenko’nun bağımsız avukatlarla görüşmesine izin verilmedi. Daha sonra alıkonulan gazeteci, Rus istihbarat görevlilerin itiraf ifadesi imzalatmak için kendisine karşı işkence uygulandığını bildirmişti. Kırım’daki sözde mahkeme 2022 yılında Yesıpenko’yu 5 yıl hapis ve 110 bin ruble para cezasına çarptırmıştı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.