SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Işkence

QHA - Kırım Haber Ajansı - Işkence haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Işkence haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM Genel Kurulu, Kırım dahil işgal altındaki Ukrayna topraklarında insan hakları ihlallerini kınayan kararı kabul etti Haber

BM Genel Kurulu, Kırım dahil işgal altındaki Ukrayna topraklarında insan hakları ihlallerini kınayan kararı kabul etti

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Kırım başta olmak üzere Rus işgali altında bulunan Ukrayna topraklarında devam eden insan hakları ihlallerine karşı net ifadeler içeren yeni bir karar kabul etti. Kararda; başta Kırım Tatarları, gazeteciler ve siyasi tutsaklar olmak üzere yasa dışı tutulan tüm kişilerin serbest bırakılması talep edildi. BM Genel Kurulu 18 Aralık’ta "Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Şehri Dahil Olmak Üzere Ukrayna'nın Geçici Olarak İşgal Altında Olan Topraklarında İnsan Haklarının Durumu" başlıklı güncellenmiş kararı kabul etti. Oylamada 79 ülke "evet" oyu kullanırken, 16 ülke karşı çıktı, 73 ülke ise çekimser kaldı. Rusya ile birlikte karara karşı oy kullanan ülkeler arasında Çin, Belarus, Kuzey Kore, İran, Suriye, Küba, Nikaragua, Mali, Eritre ve Sudan gibi ülkeler yer aldı. UKRAYNA TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DESTEK Kararda, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırgan savaşı açıkça kınandı ve Ukrayna’nın uluslararası düzeyde tanınmış sınırları içindeki egemenliğini ve toprak bütünlüğü teyit edildi ayrıca Ukrayna topraklarının statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü girişimin tanınmayacağı vurgulandı. BM Genel Kurulu aldığı kararla, Rusya’dan saldırganlığı derhal durdurmasını ve tüm askeri güçlerini Ukrayna topraklarından çekmesini talep etti. Kararda ayrıca işgal altındaki bölgelerin askerileştirilmesi, zorla seferberlik uygulamaları, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcilerine yönelik baskılar ile özellikle Kırım’daki kültürel mirasın tahrip edilmesine ilişkin ciddi endişeler dile getiriliyor. UKRAYNALI ESİRLERE YÖNELİK İŞKENCELER KINANDI Bu yılki karar metni, Ukraynalı savaş esirleri ve yasa dışı şekilde alıkonulan sivillere yönelik işkence, insanlık dışı muamele ve ağır hak ihlallerini açıkça kınayan yeni hükümlerle güçlendirildi. Metin, Rusya’nın hem işgal altındaki bölgelerde hem de kendi topraklarında zorla kaybetmeler ve işkence uyguladığına dair bulgular ortaya koyan Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu raporlarına dayanıyor. ESİRLERİN ALIKONULDUĞU YERLERİ AÇIKLAMA TALEBİ BM Genel Kurulu, Rusya’nın kaçırılan veya esir alınan Ukraynalıların akıbeti ve nerede tutulduklarına ilişkin bilgi vermeyi sistematik biçimde reddetmesini de kınayarak, Moskova’dan bu bilgileri derhal açıklamasını talep etti. Ayrıca Rusya’ya, Uluslararası Kızılhaç Komitesi başta olmak üzere uluslararası mekanizmaların esirlerin tutulduğu yerlere engelsiz erişimini sağlaması, uygun tıbbi bakım sunması, kapsamlı esir takası gerçekleştirmesi ve aralarında Kırım Tatarları, siyasi tutsaklar, gazeteciler ve sivillerin de bulunduğu tüm yasa dışı alıkonulanları serbest bırakması çağrısında bulunuldu. “UTANÇ LİSTESİ” UYARISI YAPILDI Kararda, BM Genel Sekreteri’nin Rusya’nın çatışmayla bağlantılı cinsel şiddet suçları nedeniyle “utanç listesine” alınabileceğine dair uyarısı da hatırlatıldı. Ayrıca Rusya’nın, üçüncü yıl üst üste Ukraynalı çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması ile eğitim ve sağlık tesislerine yönelik saldırılar nedeniyle benzer bir listede "ağır ihlalci" olarak yer aldığına dikkat çekildi. BM Genel Kurulu’nun Kırımdaki insan hakları durumuna ilişkin kararları 2016’dan bu yana her yıl kabul edilirken, 2023’ten itibaren bu kararlar Rus işgali altında bulunan tüm Ukrayna topraklarını kapsıyor.

Kırımlı siyasi tutsak Bogdan Ziza Rus cezaevinde işkence görüyor Haber

Kırımlı siyasi tutsak Bogdan Ziza Rus cezaevinde işkence görüyor

Kırımlı ressam, siyasi tutsak Bogdan Ziza’nın alıkonulduğu Rus cezaevinde ağır işkenceye maruz kaldığı ve sağlık durumunun kritik biçimde kötüleştiği öğrenildi. Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de düzenlenen “İnsan Hakları Günü. Kırım 2025: Direnişin Sanatı” başlıklı basın toplantısında konuşan siyasi tutsak Bogdan Ziza’nın kız kardeşi Aleksandra Barkova, kardeşinin bir yıldır güneş ışığı görmediğini belirtti. Bu koşulların kardeşinin fiziksel durumunu dramatik biçimde etkilediğini vurgulayan Barkova, “Bogdan’ın sağlığı kötüleşti, birçok açıklanamayan belirti ortaya çıktı. Cezaevinde işkenceler devam ediyor.” ifadelerini kullandı. Barkova, kardeşinin sağlık durumunun ayrıntılarını güvenlik gerekçeleriyle açıklayamadığını, ancak cezaevinde sözde tedavinin de işkencenin bir parçası olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Orası tam bir işkencehane. Diş çektirmeye gidiyorsun; ya ağırmaya devam etsin diye çekmiyorlar ya da yanlış dişi, hem de anestezisiz çekiyorlar. Ukrayna vatandaşları siyasi tutsakların hiçbir seçeneği yok; bu acıya katlanmak zorundalar. Ama bu sadece görünen yüzü. Bogdan’ın asıl sağlık sorunları çok daha ciddi ve uzun süreli tutsaklık bunları derinleştirdi. Rusya’nın hedeflediği de buydu.” KIRIMLI SİYASİ TUTSAK BOGDAN ZİZA Kırımlı ressam Bogdan Ziza, Mart 2022’de Rusya’nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal girişimini kınamak için Kezlev yönetim binasına mavi ve sarı boya atarak protesto eylemi gerçekleştirdi. Daha sonra işgal güçleri Ziza’yı alıkoydu ve ona “terörizm eylemi düzenleme” ve “terör çağrıları yapma” gibi bir dizi suçlama yöneltti. Haziran 2023’te Rus mahkemesi, Kezlev'deki sözde belediye binasına sarı mavi renklerde boya attığı için “terörizm” ile suçlanan Ziza’yı suçlu bularak hakkında 15 yıl hapis cezası kararı aldı.

AB Konseyi rehinelere işkence uygulayan 10 Rus'a yaptırım uyguladı Haber

AB Konseyi rehinelere işkence uygulayan 10 Rus'a yaptırım uyguladı

Avrupa Birliği Konseyi, 20 Kasım 2025'te rehin alınan Ukraynalı sivillere karşı kötü muamelede bulunan 10 Rus'a yaptırım uygulama kararı aldı. Yaptırım uygulanan kişilerin Rusya Federasyonu Federal Cezaevi Hizmetleri Ana Müdürlüğünün Rostov bölgesindeki üst düzey yetkilileri olduğu kaydedildi. AB Konseyi, aralarında gazeteci Viktorya Roşçina'nın da bulunduğu en az 15 rehinenin işkence sonunda öldürüldüğünü anımsattığı açıklamasında, rehinelere kötü muamalede bulunanların yaptırıma tâbi tutulduğunu belirtti. Açıklamada, rehinelerin düzenli olarak şiddete maruz kaldığı, gıda sıkıntısı çektiği, herhangi bir hukukî ve tıbbî yardıma erişemediği bildirildi. Ayrıca yaptırımların gazetecilere ve aktivistlere yönelik kovuşturmalarda yer alan Rus hakimleri kapsadığı da aktarıldı. REHİNELERDEN GAZETECİ ROŞÇİNA 2024'TE HAYATINI KAYBETTİ 3 Ağustos 2023'te kaybolan gazeteci Viktorya Roşçina'nın, Mayıs 2024'te işgalci Rus birlikleri tarafından esir alındığı ortaya çıkmıştı. Gazetecinin 10 Ekim 2024'te bildirilen ölümü ise Ukrayna basını tarafından doğrulanmıştı. İnsan Hakları Medya Girişimi, Viktorya Roşçina'nın; Berdyansk'taki 77 No'lu Ceza İnfaz Kurumu ve Rusya'da "Ukraynalılar için Rusya Federasyonu'ndaki en acımasız gözaltı yerlerinden biri" olarak bilinen Taganrog'daki 2 No'lu Tutuklama Merkezi olmak üzere en az iki hapishanede tutulduğunu kaydetmişti. GAZETECİLİKTE CESARET ÖLDÜLÜ ALMIŞTI Öte yandan Roşçina'nın cenazesi şubat ayında 757 Ukraynalının cenaze takasında teslim edilmişti. Ukrayna'nın pek çok basın organında çalışan Roşçina, 2022'de Uluslararası Kadın Medya Vakfının "Gazetecilikte Cesaret Ödülü'ne" layık görülmüştü.

Buça Katliamı: Ukrayna ilk kez bir Rus komutanı resmen suçladı Haber

Buça Katliamı: Ukrayna ilk kez bir Rus komutanı resmen suçladı

Ukrayna makamları, 2022 yılında Buça’da işlenen sivillere yönelik katliamla ilgili ilk kez bir Rus komutana resmî olarak suçlama yöneltti. 76. Muharebe Hava İndirme Tümenine bağlı birliğin 28 yaşındaki komutanı Teğmen Yuriy Kim, 17 sivili öldürmek ve en az dört kişiye işkence yapmakla suçlandı. Daha önce Ukrayna, yalnızca Rus askerlerine yönelik suç duyurularında bulunmuştu. Birlik komutanına yöneltilen bu suçlama, Buça soruşturmalarında bir ilk olma özelliği taşıyor. Kim hakkında hazırlanan iddianamenin tanık ifadeleri, olay yeri rekonstrüksiyonları, adli tıp analizleri ve açık kaynak verilerine dayanarak hazırlandığı belirtildi. “ÖLDÜRÜN” EMRİ VERDİ Soruşturma dosyasına göre Kim, askerlerine Ukrayna ordusuna destek verdiğini düşündüğü sivilleri “takip etmelerini, yaralamalarını ve öldürmelerini” emretti. Ayrıca öldürülen bazı sivillerin cesetlerinin yakılmasını da emrederek suç izlerini gizlemeye çalıştı. Öte yandan Kim’in bazı cinayetlerde bizzat yer aldığı da iddia ediliyor. BİR ANNENİN İFADELERİYLE KİMLİĞİ ORTAYA ÇIKTI Kim’in Buça’daki suçlara karıştığı ilk kez 2024’te ortaya çıkmıştı. Yerel bir sakin olan Nadiya Çeredniçenko, Ukraynalı gazetecilere verdiği röportajda oğlunu öldüren Rus askerlerden birinin Kim olduğunu teşhis etmişti. Rus işgal güçleri evine baskın düzenleyerek Çeredniçenko’nun oğlu Volodımır’ı kaçırmış ve başından vurarak öldürmüştü. Askerler gencin telefonunda Ukrayna ordusuna gönderdiği Rus mevzilerine ait görüntüler bulmuştu. KİM’İN KİMLİĞİ VE GEÇMİŞİ Ukrayna askeri istihbaratına göre Teğmen Kim, 3 Temmuz 1997 doğumlu ve Moskova yakınlarındaki Balaşiha’da ikamet ediyor. Sosyal medya hesaplarında, St. Petersburg Suvorov Askeri Okulu mezunu olduğunu belirtiyor. 2022’de bir askerin paylaştığı fotoğrafta Kim’in Buça’da Rus askerlerle birlikte ateş başında oturduğu görülmüştü. BUÇA’DA EN AZ 381 SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ 24 Şubat-31 Mart 2022 tarihleri arasında Buça’da 381 sivil öldürüldü. Rusya, katliamdaki sorumluluğunu reddetmeye devam ediyor. Yetkililer, Kim’e yöneltilen suçlamanın Buça soruşturmalarında kritik bir aşama olduğunu vurgulayarak, “Bu, adalet yolunda önemli bir adımdır” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan İşcan: Ukrayna'da öncelik çatışmanın sonlandırılması ve diplomasinin yeniden canlandırılması olmalı Haber

Erdoğan İşcan: Ukrayna'da öncelik çatışmanın sonlandırılması ve diplomasinin yeniden canlandırılması olmalı

Türkiye’nin eski Kıyiv Büyükelçisi (2005-2009) ve Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite (UNCAT) Başkan Yardımcısı Erdoğan İşcan, Rusya’nın Kırım’ın işgaliyle Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırganlığın İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel güvenlik mimarisinin kırılganlığını açığa çıkardığını ifade etti. “GÜÇ DENGESİ DEĞİŞİYOR” Ukrinform’dan Olha Budnık'a verdiği röportajda Erdoğan, mevcut küresel güvenlik sisteminin kapsamlı bir dönüşümden geçtiğini ve çok kutuplu bir dünya düzenine geçişin sancılarının yaşandığını belirterek şu ifadeleri kullandı: Güç dengesi değişiyor. Uluslararası hukukun üstünlüğü kavramı giderek aşınıyor. Yeni küresel aktörlerin ortaya çıkışına tanık oluyoruz. Çok kutuplu bir sistem ve yeni bir güç dengesi şekilleniyor gibi görünüyor. Bu koşullarda, stratejik hedefler ‘reel politikanın’ gereklerini dikkate almalı ve buna göre taktiksel adımlar atılmalıdır. Kırım'ın işgalinden sonra, geniş çaplı bir savaşı önlemek için adımlar atılmasını umuyordum. Böyle bir senaryoyu en kötü senaryo olarak dışlamadım. Şubat 2022'ye kadar yazdığım yazılarda, bunun asla gerçekleşmemesini umarak bu endişemi dile getirmeye çalıştım. Ukrayna ve Batılı müttefiklerin muhtemel bir saldırganlık eylemini önceden görmesi ve bu olasılığı ortadan kaldıracak bir politika izlemesi gerektiğini belirterek, “Gerçekçi bir eylem planı seçmeli ve saldırganı caydırmak için yaratıcı diplomasi araçlarını kullanmalıydılar.” dedi. “RUSYA’NIN UKRAYNA’YA YÖNELİK SALDIRISI ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK BİR İHLALİ” Büyükelçi İşcan Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığının uluslararası hukukun bariz bir ihlali olduğunu vurgulayarak, “Ukrayna'ya yönelik saldırının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğuna şüphe yoktur. Bu, BM Şartı'nın 2(4) maddesinde açıkça yer alan temel bir ilkeye vahşice bir saldırıdır. Devletlerin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma tehdidinden veya kullanımından kaçınmak, dünyada barış ve güvenliğin sağlanması için temel bir yükümlülüktür.” şeklinde konuştu. "ÖNCELİK SAVAŞIN DURDURULMASI VE DİPLOMASİNİN YENİDEN CANLANMASI” Ukrayna halkının zor zamanlardan geçtiğini ve milyonlarca insanın yerinden edildiğini ya da evsiz kaldığını belirten İşcan, hâlâ pek çok kişinin bu acımasız savaşın yıkıcı sonuçlarından muzdarip olduğunu söyledi. İşcan, yaşananları geri döndürme arzusunu dile getirerek, mevcut aşamada önceliğin ne olması gerektiği konusundaki kesin inancını şöyle ifade etti: Bu aşamada, samimiyetle inanıyorum ki, öncelik; askerî çatışmanın derhal sonlandırılması ve Ukrayna halkını tatmin edecek bir çözüme ulaşmayı hedefleyen diplomasinin yeniden canlandırılması olmalıdır. Büyükelçi, bu sürecin uzun ve karmaşık olacağının farkında olduğunu da belirtti. Ayrıca, küresel güvenlik sisteminin dönüşümü bağlamında ortaya çıkabilecek yeni güç dengelerinin gelecekteki müzakereler üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacağını sözlerine ekledi. “İŞKENCE YASAĞI HİÇBİR KOŞULDA SINIRLANAMAZ” BM İşkenceye Karşı Komite Başkan Yardımcısı Erdoğan İşcan, Rusya'nın Ukrayna’da uyguladığı işkence ve kötü muamele vakaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşcan, işkence yasağının uluslararası hukukun en temel normu olduğunu vurgulayarak, “İşkence yasağı, uluslararası hukukun jus cogens (emredici) normudur; hiçbir koşulda -hatta savaş ya da çatışma dönemlerinde bile- sınırlandırılamaz.” dedi. İşcan, UNCAT'ın devletlerin sözleşmeye uyumunu düzenli aralıklarla incelemek, bireysel başvuruları değerlendirmek, sistematik işkence uygulamalarına dair güvenilir bilgiler alındığında gizli soruşturma başlatmak gibi üç temel işlevi olduğunu ifade etti. “RUSYA KOMİTE YETKİSİNİ TANIMADIĞI SÜRECE SORUŞTURMA AÇILAMAZ” İşcan, Komitenin, Rusya'nın Ukraynalı savaş esirlerine ve sivillere uyguladığı işkenceleri araştırma yetkisine ilişkin şu açıklamada bulundu: İşkenceye Karşı Sözleşme’nin sistematik işkence soruşturması yetkisi veren 20. maddesi, taraf devletin bu yetkiyi tanıdığını beyan etmesini gerektiriyor. SSCB, İşkenceye Karşı Komitenin Sözleşme'nin 20. maddesi kapsamındaki yetkisini tanımamıştı. Rusya Federasyonu da bu çekinceyi geri çekmemiştir ve bu nedenle Komite, Rusya'ya karşı 20. madde kapsamında bir soruşturma başlatamaz. Yine de uluslararası toplumun diplomatik ve siyasi kanallar üzerinden baskı kurarak devletleri iş birliğine ikna edebileceğini belirten İşcan, “Örneğin, hükümetlerarası BM İnsan Hakları Konseyi ve İnsan Hakları Konseyi tarafından oluşturulan bağımsız özel prosedürler belirli girişimlerde bulunabilir. Ayrıca, Ukrayna'daki BM İnsan Hakları İzleme Misyonu'nun raporları, sahadaki insan hakları durumu hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Ayrıca, müdahale eden devletler iş birliği yapmaya istekli olursa, BM insan hakları sisteminin bağımsız soruşturmalar başlatabilecek başka organları da bulunmaktadır.” dedi.

Rus komutanlar birliklerindeki askerleri infaz etmiş Haber

Rus komutanlar birliklerindeki askerleri infaz etmiş

Ukrayna'daki sivil ve kritik altyapı tesislerini hedef alan işgalci Rusya, cepheye zorla asker sürerken, aynı zamanda kendi ordusundan askerleri de itaatsizlik nedeniyle öldürüyor. Bağımsız Rus medyası Vyorstka'nın bir araştırmasına göre 24 Şubat 2022'de tam kapsamlı savaşın başından bu yana en az 100 Rus komutan kendi birliğindeki askere işkence uyguladı veya infaz etti. Raporda Rus askerlerin itaatsizliği, sarhoşluğu veya kişisel sebepler nedeniyle infaz edildiği aktarıldı. Kimliği tespit edilen 100 Rus komutanın çoğunun devlet ödülüne lâyık görüldüğü, beşinin ise "Rusya Kahramanı" ünvanı aldığı bildirildi. Yaşı ortalama 40'ın üzerinde olan Rus komutanların, ceza olarak askerlerini cephenin sıcak noktalarına sürdüğü kaydedildi. Vyorstka'ya konuşan askerler, infaz edilenlerin firari olarak bildirildiğini, ormana gömüldüğünü veya cephede ölmüş izlenimi vermek için cansız bedeninin vurulduğunu belirtti. Rusya Askeri Başsavcılığı bu tür şikayetlerin savaşın başında 12 bin olduğunu ancak 2023'ün yarısından sonra artış gösterdiğini kaydetti. Ayrıca sadece 10 ceza davasının açıldığı, yalnızca 5 subayın yargılandığı aktarıldı. Ajansa konuşan askerlerden biri Rusya'nın adalet sistemine güvenmediğini vurgulayarak, "Adamlar geri dönüp bir daha saldırı mevzilerine gönderilmeyeceklerini anladıklarında, hapishane onları artık korkutmadı. Birçok subay saklanmak zorunda kaldı." dedi.

12 yıl hapis yetmedi: Kırım Tatar siyasi tutsak Mamut Belalov'a yine işkence uygulandı Haber

12 yıl hapis yetmedi: Kırım Tatar siyasi tutsak Mamut Belalov'a yine işkence uygulandı

Kırım Tatar Kaynak Merkezi ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Eskender Bariyev, işgal altındaki Kırım'da düzmece dava çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına çarptırılan 26 yaşındaki siyasi tutsak Mamut Belalov'un Akmescit'teki (Simferopol) 2 numaralı tutukevinde işkence ve dayak gördüğünü bildirdi. Daha önce Rusya’nın Volgograd kentine nakledilen Belalov'un açıklanmayan bir sebeple işgal altındaki Kırım'a geri getirildiği ve avukatsız sorgulandığı belirtildi. İşgalciler, Kefe (Feodosiya) bölgesi İçki kasabası sakini genç Kırım Tatarını 9 Eylül 2022 tarihinde alıkoydu. Daha sonra işgalciler, acımasız işkencelere maruz kalan Belalov’u, Kırım’ın sözde Turizm Bakanına cinayet girişiminde bulunmakla suçladı. 2024 yılında işgalci mahkeme Belalov’u 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Yasa dışı mahkûmiyetin ardından Kırım Tatarı, işgal altındaki Kırım'dan Rusya'nın Volgograd kentindeki 19 numaralı cezaevine nakledildi. Ancak kısa bir süre önce Belalov'un sebepsiz bir şekilde Kırım'a geri getirilerek Akmescit’teki 2 numaralı tutukevine yerleştirildiği öğrenildi. "AVUKATSIZ SORGULAMA VE İŞKENCE RUS ADALET SİSTEMİNİN ÖZETİ" Eskender Bariyev, siyasi tutsağın avukatı olmaksızın tutukevinden çıkarılarak FSB binasına götürüldüğünü ve burada "şiddetli bir sorgulamadan" geçirildiğini belirtti. Bariyev, yaşananları Rus işgal adalet sisteminin özeti olarak nitelendirerek şunları kaydetti: Bu, Rusya'nın Kırım'daki işgalci adalet sisteminin özü hakkında bilmeniz gereken her şeydir. İşkence, işgalcilerin Kırım'da rehber edindiği ilkelerle gerçekleştirildi: Ukrayna mevzuatını görmezden geliyoruz, uluslararası hukuku duymuyoruz ve duymak istemiyoruz, Rus mevzuatını ise istediğimiz kişiye istediğimizi yapıyoruz diye uyguluyoruz. RUSYA İŞKENCE SİSTEMİNİ MEŞRULAŞTIRDI Bariyev, Mamut Beyalov'un ilk kez işkenceye maruz kalmadığını, 9 Eylül 2022'de alıkonulduktan hemen sonra alakası olmayan bir suç için "itiraf almak" amacıyla ağır bir işkenceye maruz bırakıldığını hatırlattı. Bariyev, Rusya'nın yakın zamanda işkenceyi yasaklayan ve önleme mekanizmalarını öngören Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Sözleşmesi'nden çekilmesine dikkat çekerek, bunun "üniformalı cellatlara" hiçbir kırmızı çizginin kalmadığı sinyalini verdiğini vurguladı. Bariyev, Rusya'nın artık insan hakları ihlallerini "tamamen iç meselesi" olarak gördüğünü ve bu nedenle kurbanlara istediklerini yapabildiklerini ekledi. MAMUT BELALOV DAVASI Belalov, Rus işgali altındaki Kırım’da 2024 yılında "silah bulundurma" ve Kremlin tarafından atanan Kırım’ın eski sözde Turizm Bakanı Volçenko'ya “suikast hazırlığı” suçlamaları ile mahkûm edilmişti. Volçenko'nun kendisi ise Belalov'dan bir milyon ruble manevi tazminat talep etmişti. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi, eski siyasi tutsak Nariman Celâl, Nisan 2023’te, Akmescit tutukevinde alıkonulurken rastladığı Kırım Tatar Mamut Belalov’un hikâyesini kaydederek insan hakları savunucularına iletmişti.

Rusya, işkence karşıtı yükümlülüklerden resmen vazgeçti Haber

Rusya, işkence karşıtı yükümlülüklerden resmen vazgeçti

Savaş suçlusu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Sözleşmesi’nden çekilmesini öngören yasayı imzaladı. Bu adımla birlikte Rusya artık uluslararası denetçileri cezaevlerine ve gözaltı merkezlerine kabul etmek zorunda olmayacak. Moskova yönetimi, çekilmeyi Aralık 2023’ten bu yana Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinde temsilcisinin bulunmamasıyla gerekçelendirdi. Rusya, Avrupa Konseyinin yeni temsilci seçimini engellediğini, bu nedenle komitenin çalışmalarına katılamadığını ileri sürdü. ULUSLARARASI DENETİMLERE KAPI KAPANDI Söz konusu sözleşme, taraf devletlere yalnızca işkenceyi yasaklamayı değil, aynı zamanda önlemek için bağımsız denetime izin verme yükümlülüğü getiriyordu. Bu çerçevede kurulan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi, cezaevleri ve gözaltı yerlerinde denetimler yaparak ihlalleri tespit etme ve koşulların iyileştirilmesi için tavsiyelerde bulunma yetkisine sahipti. Taraf ülkeler, komiteyle iş birliği yapmak ve sınırsız erişim sağlamakla yükümlüydü. Rusya, Avrupa Konseyinden Mart 2022’de çıkarıldıktan sonra iş birliğini neredeyse tamamen durdurmuştu. Komite, Moskova’nın talepleri sürekli görmezden geldiğini, özellikle cezaevlere erişim ve muhalif lider Aleksey Navalnıy’ın Şubat 2024’teki ölümü gibi önemli olaylara ilişkin inceleme taleplerinin reddedildiğini açıklamıştı. 25 Ağustos’ta Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, sözleşmenin feshedilmesini önermişti. 8 Eylül’de Putin’in sunduğu yasa tasarısı, 17 Eylül’de Rusya Devlet Duması tarafından kabul edildi. Putin’in imzasıyla süreç resmen tamamlandı. Ayrıca Rusya, 1996’da Strazburg’da imzalanan ve 1998’de onaylanan sözleşmeye ek 1 ve 2 No’lu protokolleri de feshetti. RUSYA, ESİR TUTTUĞU UKRAYNALI ASKERLERE VE SİVİLLERE KARŞI SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR Rusya'nın işgal altındaki Ukrayna topraklarındaki eylemleri, uluslararası korumaları hiçe saydığını birçok defa kanıtladı. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Rusya'nın esir tuttuğu Ukrayna askerlerine ve sivil rehinelere yönelik olarak işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar hakkında yeni bir rapor yayımlamıştı. Raporda, Rusya'nın Ukraynalı esirlere yönelik işkence, iletişimden yoksun bırakma ve diğer insanlık dışı muamelelerde bulunduğu vurgulanmıştı. Raporda, Rus esaretindeki çoğu Ukraynalı askerin hiçbir iletişim hakkı olmadan alıkonulduğunu ve ailelerinin, esirlerin akıbeti hakkında hiçbir bilgi almadığı belirtiliyor. Ayrıca, işgal altındaki bölgelerde sivil halkın da zorla kaybedilme, keyfi tutuklamalar ve işkencelere tâbi tutulduğu, bunun ise Rusya'nın halkı korkutmaya yönelik uzun süreli bir uygulama olduğu ifade edilmişti. Ayrıca örgüt, bu tür eylemleri savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar olarak değerlendirdiğini belirtti. AĞIR İHLALLER: İŞKENCE, İNFAZ, İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR Bununla birlikte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Moskova Mekanizması çerçevesinde oluşturulan bağımsız uzman heyeti tarafından hazırlanan raporda, Rusya’nın savaş esirlerine yönelik muamelesi; yargısız infazlar, sistematik işkence, adil yargılanma hakkının engellenmesi ve insanlık dışı koşullarda tutma gibi uygulamalarla özetlendi. Bu durumun savaş suçları ve bazı vakalarda insanlığa karşı suç kapsamına girebileceği vurgulandı. UKRAYNALI ESİRLERE YÖNELİK İŞKENCE TALİMATI VERİLDİ Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırının ardından Rusya Federal Ceza İnfaz Servisi (FSIN) personeline, Ukraynalı esirlere karşı sert ve acımasız olmaları, onlara şiddet uygulamaları talimatı verildiği biliniyor. The Wall Street Journal gazetesinin hazırladığı habere göre; işkenceyi kaydedebilecek kamera sistemleri kaldırıldı ve Ukraynalı askerlere herhangi bir sınır olmadan şiddet uygulandı. Esirlerle ilgilenen personel arasında sık sık rotasyon yapıldı; aynı kişiler bir cezaevinde bir aydan daha uzun süre tutulmadı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.