SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İstanbul

QHA - Kırım Haber Ajansı - İstanbul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İstanbul haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Holodomor'un yıl dönümünde İstanbul’da Ukraynalı esirlere destek mitingi Haber

Holodomor'un yıl dönümünde İstanbul’da Ukraynalı esirlere destek mitingi

İstanbul Şişhane Meydanı'nda, Rus işgaline karşı vatanını savunurken esir düşen, cephede kaybolan ve yasa dışı şekilde mahkûm edilen Ukraynalı askerlere destek amacıyla miting gerçekleştirildi. Mitinge; Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, Çerkes Dernekleri Federasyonu Kurucu Üyesi ve Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları ile İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları katıldı. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylem, Ukrayna’da bugün kaydedilen Holodomor Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle düzenlendi. 1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Eylemin açılışında konuşan Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, “Bugün Ukrayna tarihinde çok acı bir gün. Bugün Holodomor kurbanlarını anıyoruz. Bildiğiniz gibi komşu ülke Rusya birçok kez Ukrayna halkını yok etmeye çalıştı. Ama başaramadı ve başaramayaktır.” dedi. Ukrayna halkının iradesini kırmak için uygulanan Holodomor (suni açlık) nedeniyle milyonlarca Ukraynalının hayatını kaybettiğini hatırlatan Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, “Rusya şimdi de Ukrayna halkını yok etmek istiyor. Ukraynalıların iradesini kırmak istiyor. Ama daha önce de başaramadığı gibi bugün de başarısız olacak. Şu an Ukrayna, tarihinin en zor anlarından birinden geçiyor. Eylemlere çıkan, Rusya tarafından esir tutulan Ukraynalı asker ve sivillere dikkat çeken herkese teşekkür ederim. Herkes Rus esaretinden kurtarılana kadar sizinle birlikte olacağız. Bugün topyekûn savaşın 1368 günü. Ama biz mücadelemize devam ediyoruz ve inanıyorum ki mutlaka kazanacağız.” ifadelerini kullandı. Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, “Bugün Sovyet yönetiminin Ukrayna halkına karşı işlediği soykırımın kurbanlarını anıyoruz. Sovyet rejiminin amacı Ukrayna ve Ukrayna halkını yok etmekti. Şimdi ise Rusya’nın bu soykırımı devam ettirdiğini görüyoruz. Rusya işgal, savaş, Ukrayna halkını yok etme yolunu seçti.” dedi. Türkiye’ye ve başka ülkelere giderek Rusya tarafından alıkonulan savaş esirlerinin hikayelerini anlatan, bu konuya dikkat çeken ve serbest bırakılmaları için mücadele etmeye devam eden Ukraynalı esirlerin ailelerine teşekkür eden Kadirov, “Sivil ve savaş esirlerin, kaçırılan Ukraynalı çocukların kurtarılması Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Ofisinin ana görevlerinden biridir. Bu konuda ortaklarımız bize çok yardım ediyor. Ve Türkiye müzakerelerde kilit rol oynuyor. Bu yüzden Türk devletine ve Türk halkına bize verdikleri destek için teşekkür etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı. Rusya’nın tarih boyunca birçok halka zulmettiğini vurgulayan Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, “Bugün Rusya’nın kurbanı ve mağduru olan halklar olarak buradayız.” dedi. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, “Aynı zamanda bugün burada, savaşın ve insan hakları ihlallerinin yol açtığı ağır sonuçlara dikkat çekmek ve sesini duyuramayanların sesine güç katmak amacıyla bir araya geldik. Bu toplantı, yalnızca bir dayanışma ifadesi değil; uluslararası toplumun ortak sorumluluğunu hatırlatan önemli bir buluşmadır.” şeklinde konuştu. Eylemde söz alan Ukraynalı savaş esirlerin yakınları, “Biz Ukraynalı savaş esirlerinin ve cephede kaybolan askerlerin yakınlarıyız. Bugün burada İstanbul’da esir tutulan yakınlarımızın sesini duyurmaya çalışıyoruz. İnsani konuları ve esirlerin eve geri getirilmesi sürecine destek veren Türk devletine teşekkür ediyoruz.Türkiye birçok kez sözünün gücünü defalarca kanıtladı. Ve Türkiye’nin insani girişimleri insan hayatlarını kurtarıyor. Sağlanan her türlü yardım ve sesimizi duyurmaya yardım eden her fırsat için minnettarız. Bizim için bu sadece diplomatik adımlar değil. Eşimizi,oğlumuzu, kardeşimizi eve geri getirme şansıdır. Tekrar aile olmak şansıdır.” ifadelerini kullandı. Eylemin sonunda katılımcılar Holodomor Soykırımı kurbanları anısına mum yaktı.

Kültürel miras "Zamanın Ötesinde İmgeler" sergisinde yorumlandı Haber

Kültürel miras "Zamanın Ötesinde İmgeler" sergisinde yorumlandı

İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında Rami Kütüphanesi F1 salonunda açılan “Zaman Ötesi İmgeler” sergisi, aralarında Türk, Kırım Tatar, Ukrayna, Kırgız, Uygur, Özbek ve İnguş sanatçıların bulunduğu 16 sanatçının eserlerini sanatseverlerle buluşturdu. Kültür ve Yaşayan Sanat Miras Derneği (KÜYAM) tarafından hazırlanan sergi, hafızanın silinmeyen sayfalarını bugünün sanat diliyle yeniden yorumlamayı amaçlıyor. "KÜLTÜREL MİRASI GÜNÜMÜZE AKTARMAK İSTEDİK" Küratör Sıddı Zübeyde Atan Bülbül, Kırım Haber Ajansına (QHA) yaptığı açıklamada, “Zaman Ötesi İmgeler projemiz somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı olan sanatçıların zamanın siyah beyaz karelerindeki ustalarını eserlerimizin içine koyarak günümüz sanatçılarla, yeni yorumlarla görsel hafızaya tekrar taşıdık. Buradaki amacımız fotoğraf karelerindeki somut olmayan kültürel miras ustasının yaptığı işin aynısını eserlerin üzerine de aktarılması bizim için esas olandı. Burada on altı ülkeden Türkiye, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetlerinden birçok sanatçımız var. Keçe, seramik, nakış, batik gibi birçok branşta çalışan sanatçılar her biri kendi branşları ve sanatlarıyla bu görsellere yorum katarak eserlerini oluşturdular. Sergimiz kırk parçadan oluşuyor. Amacımız kültür ve kültürel mirasın günümüze aktarılması ve sürdürülebilirliğini sağlamak. Aynı zamanda yeni nesle, geçmişin izlerinden yola çıkarak neler yapılabileceğini ve çağa nasıl uyum sağlayabileceklerini göstermek; onlara ışık tutmak, güven ve cesaret vermek de serginin ana amaçları arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu. HALKIN BİRLİĞİNİ TEMSİL EDEN ESER Kırım Tatar seramik ustası Elvisa Tatar, sergi için hazırladığı eserlerden biri olan “Zamanın Kalbi” eserini anlatırken şunları kaydetti: Bu eserimdeki her bir sürahi bir insanı temsil ediyor. Bu dünyada yaşayan her bir insan kendi genlerini, özelliklerini taşıyor ama halk olarak biz bir bütünüz. Çok küçük farklı sürahilerden oluşan bu büyük sürahi ortak geçmişe sahip, ortak amacı ve geleceği olan halkımızı temsil ediyor." Sergiye farklı ülkelerden sanatçıların katıldığını belirten Tatar, “Bu sergi aracılığıyla geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurarak geçmişteki değerlerinin hala bizim için önemli olduğunu göstermek istedik.” dedi. SÜRGÜNÜN İZLERİ: VENERA KURMAYEVA’NIN ÇALIŞMALARI Kırım Tatar sanatçı Venera Kurmayeva eserlerinde, Kırım Tatar halkının en büyük trajedisi olan 1944 Sürgününü ve bu sürgünün olumsuz etkilerine dikkat çekti. Sergide sergilenen “Hafızanın Işığı. Atalar” eseri hakkında bilgi veren Venera Kurmayeva, eserinde atalara duyulan saygı ve hafızanın korunması temasını işlediğini vurguladı. Çalışmasının çıkış noktasını Kırım’a gömülmek isteyen yaşlıların vasiyetleri oluşturduğunu belirten sanatçı, “Vatanından sürülen büyüklerimiz bizden hiçbir şey istemedi, sadece atalarının yanında Kırım’da gömülmek istediler. Çünkü dediler ki, atalarımız bize güç verdi, biz de size güç vereceğiz. Bu yüzden eserdeki üçgenler, kökleri simgeleyen formlar, nar taneleri ve yapraklar hep ataları anlatıyor.” dedi. "RENKLER VE NESİLLER DEĞİŞİYOR AMA BÜTÜN AYNI" “Eserin merkezinde geleceğe uzanan sağlam bir gövde var, ışık da o gövdeden geleceğe akıyor. Alt bölümler geçmişi, orta kısımlar bugünü, üst dallar ise gelecek kuşakları simgeliyor.” ifadelerini kullanan sanatçı ayrıca her neslin kendi rengini ve kimliğini taşıdığını belirterek, “Biz geleneklerimizi ve değerlerimizi aktarırız ama her kuşak kendine özgüdür. O yüzden renkler de değişiyor. Bu bir mozaik; her parça, her nesil halkımızın tarihine bir taş koyuyor.” şeklinde konuştu. Eserlerin, sürgün ve geçmişin acılarını da arka planda taşıdığını belirten sanatçı en son hazırladığı “Temelin Temeli” isimli eser hakkında da şunları kaydetti: “Bu çalışmada geçmişi, bugünü ve geleceği bir araya getirmeyi amaçladım. Ama en önemlisi geleceğe bakarken köklerimizden kopmadığımızı göstermekti.” UKRAYNALI SANATÇIDAN KUŞAKLAR ARASI BAĞA VURGU Ukraynalı ressam Anna Polat, çalışmalarında hafıza, kökler ve kuşaklar arası bağı işlediğini belirtti. Sanatçı, “Nesillerin Halayı” adlı panosunda hem eski Ukrayna sembollerine hem de modern figürlere yer verdiğini, “bereginya” kadın sembolü ile genç kadın figürünü ipek üzerine batik tekniğiyle resmettiğini anlattı. Polat, büyükannesinin işlemeli geleneksel bir tür kumaş olan Ruşnık’ını eserine kattığını belirterek, “Bu kompozisyon zamanları, gelenekleri ve kalpleri birleştiriyor. Renklerimi doğadan aldım: toprak, terakota, yeşil, kırmızı ve keten grisi. Bu eser hayat zincirinin kopmayan bir parçası olduğumuzu anlatıyor.” dedi. “Zaman Ötesi İmgeler” sergisi, 5 Ekim 2025 tarihine kadar ziyaretçileriyle buluşmayı bekliyor.

Çin'in Doğu Türkistan işgali İstanbul'da protesto edilecek Haber

Çin'in Doğu Türkistan işgali İstanbul'da protesto edilecek

Çin’in Doğu Türkistan’ı işgalinin 76. yılında, Türkiye’deki Uygur diasporası İstanbul Çin Başkonsolosluğu önünde bir araya gelerek Pekin yönetiminin soykırım ve baskı politikalarını protesto edecek. 1 Ekim 2025 tarihinde düzenlenecek olan eylem, saat 11.00’de başlayacak. Katılımcılar, Doğu Türkistan bayraklarıyla konsolosluk önünde toplanarak hem basın açıklaması yapacak hem de kamuoyunu Çin’in insan hakları ihlallerine karşı duyarlılığa davet edecek. ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'I İŞGALİ Doğu Türkistan, tarih boyunca Türk boylarının kültürel ve siyasî merkezlerinden biri olarak bilinen, Türklerin anayurdu olarak kabul edilen bir bölge. İpek Yolu'nun en stratejik noktalarından birinde yer alan bu bölge, tarih boyunca farklı güçlerin ilgisini çekmişti. Ancak, ne kültürel zenginliği ne de tarihsel derinliği Doğu Türkistan'ı Çin’in emperyal hedeflerinden koruyabildi. BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ VE KISA SÜRELİ CUMHURİYETLER Doğu Türkistan, 20. yüzyılın başlarında bağımsızlık mücadelesi vererek iki kez cumhuriyet ilan etti. 1933 yılında Uygur Türkleri, Kaşgar merkezli bağımsız bir devlet kurdular: Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti. Ancak, Çin Milliyetçi hükûmeti (Kuomintang) ve Sovyetler Birliği’nin iş birliği ile bu bağımsızlık hareketi kısa sürede bastırıldı. İkinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti ise 1944 yılında Gulca'da ilan edildi. Bu kez de Çin Komünist Partisi’nin Sovyetler Birliği ile kurduğu stratejik iş birliği sonucunda cumhuriyetin ömrü uzun olmadı. 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile Doğu Türkistan karanlık bir döneme girdi. 1949’DAN GÜNÜMÜZE ÇİN ZULMÜ 1949 yılında Mao Zedong'un Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmesinin ardından Doğu Türkistan, Çin ordusunun işgali altına girdi. Uygur liderlerinin bir kısmı gizemli bir uçak kazasında hayatını kaybederken, diğerleri sürgün edildi veya idam edildi. O günden bu yana Doğu Türkistan, Çin’in sistematik asimilasyon ve soykırım politikalarına maruz kalıyor. SİSTEMATİK SOYKIRIM VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ Çin, Doğu Türkistan’da demografik yapıyı değiştirmek amacıyla milyonlarca Çinliyi bölgeye yerleştirirken, Uygur nüfusunu zorla azaltmak için çeşitli yöntemler kullanıyor. Türk kadınlar zorla kısırlaştırılıyor, çocuklar ailelerinden koparılarak Çin’in propaganda okullarında asimile ediliyor. Bölgede İslam inancı aşırılık olarak görülüyor, camiler yıkılıyor ve ibadet yasaklanıyor. ÇİN’İN PROPAGANDA VE LOBİCİLİK FAALİYETLERİ Çin, uluslararası kamuoyunda uyguladığı bu zulmü gizlemek için kapsamlı bir propaganda ve lobicilik faaliyeti yürütüyor. Türkiye de dahil olmak üzere bazı ülkelerde medya kuruluşları ve siyasetçiler, Çin’in baskı politikalarını görmezden geliyor veya bu zulmü haklı göstermeye çalışıyor. ### Doğu Türkistan Soykırımına Sessiz Kalmayın Doğu Türkistan'daki zulüm ve insan hakları ihlallerine karşı dünya sessiz kalmamalı. Tarihin en eski Türk yurtlarından biri olan Doğu Türkistan, Çin’in işgalci ve baskıcı politikalarına rağmen bağımsızlık mücadelesini sürdürüyor.

"Ukrayna vardı, var ve var olacak”: Bağımsızlık Günü İstanbul’da yoğun katılımla kutlandı Haber

"Ukrayna vardı, var ve var olacak”: Bağımsızlık Günü İstanbul’da yoğun katılımla kutlandı

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosluğu, ülkenin bağımsızlığının 34. yıl dönümü vesilesiyle 18 Eylül 2025’te Pullman İstanbul Oteli’nde bir resepsiyon gerçekleştirdi. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy ve eşi Lyudmila Nedilska'nın ev sahipliğindeki törene İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sülün, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Genel Sekreteri Lazar Comanescu, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri, iş dünyasından konuklar, medya mensupları ile Ukrain ve Kırım Tatar diasporasından çok sayıda davetli katıldı. Etkinlik, Türkiye ve Ukrayna millî marşlarının okunmasıyla başladı. Daha sonra Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy konuklara hitaben bir konuşma yaptı. Nedilskıy konuşmasında şu ifadeleri kullandı: Değerli dostlar sizleri bugün İstanbul’da, Ukrayna Bağımsızlık Günü vesilesiyle burada selamlamaktan mutluluk duyuyorum. Bu gün, ülkemizin varoluş mücadelesi verdiği ve bağımsızlığı için savaştığı bugünlerde, bizler için çok daha anlamlıdır. Her şeyden önce savunma güçlerimize, vatanımızı koruyan kahraman askerlerimize en derin şükranlarımı sunuyorum. Onların fedakarlığı olmasadı, buün burada toplanmamız mümkün olmazdı. Ukrayna’nın sadece kendi güvenliği için değil tüm bölgenin güvenliği için mücadele ettiğini hatırlatan Başkonsolos, “Kabul etmeliyiz ki, Rusya müzakere istemiyor. Rusya barış istemiyor. Bu durum, Ukrayna topraklarındaki sivil hedeflere yönelik son saldırılarla ve Ukrayna’nın müttefiklerine karşı düzenlenen acımasız SİHA saldırılarıyla doğrulandı. Düşman bizleri, ortaklarımızı test ediyor. Düşmanın amacı birliğimizi bozmak, aramızda anlaşmazlık, şüphe ve güvensizlik yaratmak. Bu nedenle, bugün birlik ve beraberlik içinde olmamız her zamankinden daha önemlidir. Hedefimiz nettir: Kalıcı ve adil bir barışın sağlanması.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Ukrayna’ya ve Ukrayna halkına verdiği destek için teşekkür eden Nedilskıy, "Türk dostlarımıza teşekkürlerimizi sunmak isteriz. Bu politikanın somut bir sonucu olarak, bu yıl İstanbul’da 3 tur barış müzakereleri gerçekleştirildi. Desteğinize güveniyoruz. Çünkü ortak bir amaç için çalışıyoruz. Bölgemizi barışçıl, ekonomik olarak dayanıklı ve tüm ülkelerin eşit fırsatlara sahip olduğu bir yer olarak görmek istiyoruz.” dedi. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl açılıştaki konuşmasında, bağımsızlık için mücadele eden Ukrayna halkının ağır bedel ödediğini belirterek, “Bugün bağımsızlık bizim için sadece bir fikir değil. Bu binlerce savunucumuzun kanı ve hayatıdır, milyonlarca ailenin acısıdır. Bu hergün: ‘Ukrayna vardı, var ve var olacaktır’ diyen insanların cesaretidir.” şeklinde konuştu. Milli mücadele döneminden geçen Türk halkının Ukrayna’yı çok iyi anladığını vurgulayan Büyükelçi, “Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk milleti imkansızın mümkün olduğunu gösterdi. Şimdi de Ukrayna bunu gösteriyor. Bize 3 gün verildi ama biz üç buçuk yılı aşkın süredir direniyoruz. Düşmanı durdurduk, topraklarımızın bir kısmını işgalden kurtardık ve özgürlüğümüzü savunmaya devam ediyoruz. Başkasının toprağını istemiyoruz. Biz kendi evimizi, halkımızı, özgürlüğümüzü savunuyoruz.” dedi. Ukrayna’nın Kırım Tatar halkına destek verdiğini vurgulayan Celâl, “Ukrayna Kırım Tatar halkıyla bir bütündür. Kırım’ın özgürlüğü için verilen mücadele Ukrayna'nın bağımsızlığı için verilen büyük mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır. Ve eminiz ki, Kırım’ın işgalden kurtarılması bölgemizi barışçıl ve müreffeh kılacaktır.” ifadelerini kullandı. Ardından etkinlik çerçevesinde düzenlenen konserde, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Onurlu Akademik Şarkı ve Dans Topluluğu solisti, Kırım Tatar sanatçı İsmail Kurtumer, Gagavuz kökenli ukraynalı sanatçı Natali Deniz, Ukraynalı enstrümantal müzik grubu Zapal sahne aldı. Resepsiyon kapsamında, Mayıs 2022’de yoğun Rus bombardımanı altındaki Harkiv bölgesine insani yardım götürürken Rus işgal güçlerinin topçu saldırısına hedef olan Serhiy Gimiuş’un fotoğraf sergisi yer aldı. Saldırıda ağır yaralanarak iki bacağını kaybeden Gimiuş, aylarca yaşam mücadelesi verdi. Bugün ise Kyiv’de yaşamını sürdüren Serhiy, çektiği fotoğraflarla Ukrayna’daki durumu dünyaya aktarmaya devam ediyor. Gecenin sonunda misafirlere geleneksel Ukrayna ve Kırım Tatar yemekleri ikram edildi.

İstanbul’da Ukrayna kahramanları için anma koşusu Haber

İstanbul’da Ukrayna kahramanları için anma koşusu

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosluğu, 30 Ağustos 2025’te “Askerlerimizi Onurlandırıyor, Ukrayna’nın Kahramanları İçin Koşuyorum” adlı anma koşusu etkinliği gerçekleştirdi. Her yıl 29 Ağustos’ta kutlanan Ukrayna Savunucularını Anma Günü kapsamında düzenlenen etkinliğe İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları yoğun ilgi gösterdi. Sabah saatlerinde Yeşilköy sahilinde toplanan katılımcılar, 10.30’da verilen startla birlikte 2, 5 ve 10 kilometrelik parkurlarda koştu. Katılımcılar, kıyafetlerine Rus saldırılarına karşı vatanlarını savunurken yaşamını yitiren askerlerin isimlerini yazarak onlara saygılarını sundu. Etkinlik, sahadaki coşku ve dayanışma atmosferiyle Ukrayna savunucularına duyulan şükranı güçlü bir şekilde yansıttı. Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğunda görevli Konsolos Andriy Boyko katılımcılara teşekkür ederek, bu tür etkinliklerin hem devletleri için hayatını feda eden askerlerin hatırasını yaşatmak hem de toplumun birliğini göstermek açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Etkinliğe katılan Tetyana ise duygularını, “Savaşta üç iş arkadaşımı kaybettim. Onların anısını yaşatmak için bugün buradayım.” sözleriyle dile getirdi. Koşuda ayrıca, 4 Şubat 2023’te Donbas’ta Rus işgalcilerle girilen çatışmada şehit düşen Kırım Tatarı asker Eskender Nimetullayev’in anısı da yaşatıldı.

İstanbul’da Ukrayna Bağımsızlık Günü kutlandı Haber

İstanbul’da Ukrayna Bağımsızlık Günü kutlandı

İstanbul’un Yeşilköy semtindeki Ukrayna Parkı’nda 24 Ağustos'ta Ukrayna Bağımsızlık Günü coşkuyla kutlandı. Etkinlikte Ukraynalılar, Kırım Tatarları ve dostları bir araya geldi. Programda Ukrayna şarkıları, atölye çalışmaları, fotoğraf alanı ve hayır amaçlı kermes yer aldı. Kutlamaya Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy ve eşi Lyudmıla Nedilska, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten ile Ukrayna ve Kırım Tatar diasporası temsilcileri katıldı. Açılış konuşmasını yapan İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Ukrayna halkının 24 Ağustos 1991’de bağımsızlık yolunda verdiği tarihi kararı hatırlatarak, “Otuz yılı aşkın sürede Ukrayna zorlu ama onurlu bir yol yürüdü. Bugün acımasız Rus saldırganlığı karşısında her zamankinden daha çok kenetlendik ve zaferimize inançla doluyuz” dedi. Türkiye’ye ve Türk halkına verdikleri destek için teşekkür eden Nedilskıy, İstanbul’daki Ukrayna ve Kırım Tatar diasporasının iki ülke arasında “canlı bir köprü” olduğunu vurguladı. Büyükelçi Nariman Celâl de Türkiye’nin savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna’ya verdiği desteği hatırlatarak, "Aynı Türk halkının yüz yıl önce yürüttüğü Kurtuluş Savaşı gibi Ukrayna da şu an bağımsızlık mücadelesini veriyor. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk şunu söyledi; 'Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.' Ukraynalılar da bugün umutlarıyla yaşıyorlar ve kazanacaklar." dedi. Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, "Mustafa Kemal Atatürk'ün bir başka sözleriyle size hitap etmek istiyorum, 'Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır'. Ve bu sözler yalnızca yüce Türk milletinin değil bağımsızlık mücadelesini veren tüm halkların ilham kaynağıdır. Bugün Ukrayna halkının verdiği mücadelede aynı tezahürü görüyor, derin bir saygıyla selamlıyorum." ifadelerini kullandı. Kutlamalarda Ukraynalı sanatçılar ve çocuklar sahne alarak şiirler ve şarkılarla programa renk kattı. Kurulan stantlarda ise geleneksel Ukrayna ve Kırım Tatar lezzetleri, el işi ürünler, nakışlı gömlekler, boncuk takılar ve resimler sergilenerek katılımcıların beğenisine sunuldu. Etkinliğe katılan birçok kişi, Ukrayna’nın simgesi haline gelen nakışlı geleneksel gömlek Vışivanka ile kutlamalara renk kattı.

İstanbul’da Ukraynalı esirler için destek eylemi: Rusya tüm dünya barışını tehdit ediyor Haber

İstanbul’da Ukraynalı esirler için destek eylemi: Rusya tüm dünya barışını tehdit ediyor

23 Ağustos Ukrayna Bayrak Günü ve 24 Ağustos Ukrayna Bağımsızlık Günü'nde İstanbul Şişhane Meydanı'nda, Rus işgaline karşı vatanlarını savunurken esir düşen, cephede kaybolan ve yasa dışı şekilde mahkûm edilen Ukraynalı askerlere destek amacıyla protesto gösterisi düzenlendi. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen protestoya Rusya tarafından esir tutulan Ukraynalıların aileleri, İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları katıldı. Ukrayna millî marşının okunması ile başlayan eylemde Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl konuşma gerçekleştirdi. Büyükelçi Celal, “Ukrayna özgür bir ülke ve özgür kalacaktır. Devletini savunan askerlerimizin cesareti sayesinde özgür kalacaktır. Ve Rus esaretinde alıkonulan tüm esirlerimizi evine getirene kadar pes etmeyeceğiz.” dedi. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, topyekûn savaşın başından bu yana İstanbul’da düzenlenen eylemlere katılan Ukraynalılara teşekkür ederek, “Türk halkına, Tükiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türk hükûmetine, Ukraynalı esirlerin serbest bırakılması konusunda Ukrayna’ya sağladığı destek, harcadığı çabalar dolayısıyla teşekkür etmek istiyorum.” şeklinde konuştu. İşgalci Rusya’nın tüm dünya barışı hususunda tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirten Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten, “Dünyanın barışı ve huzuru için tüm dünya birleşerek bu gözü dönmüş canavarı durdurmanın yolunu bir an önce bulmalıdır.” ifadelerini kullandı. Kırım Derneği İstanbul Şubesinin Ukrayna ve Rus işgali altındaki Kırım’da yaşanan olayları büyük kaygıyla takip ettiğini ve kınadığını vurgulayan İçten, “İstanbul Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak sonsuza kadar Ukrayna halkı ve toprak bütünlüğü ile Kırım’da kök salan halkımızın Milli Kurultayı ve Milli Meclisi yanında ve emirlerinde olacağımızı kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.” dedi. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Ukrayna’nın 4. kez Bağımsızlık Günü’nü Rusya’nın topyekûn işgal saldırısı şartlarında kutladığına dikkat çekerek, “Halkınız Rus saldırganın topyekûn işgal girişimine yiğitce karşı koyuyor. Kan, gözyaşı, yıkılmış kentler ve evlerinden sürülmüş milyonlarca insan tüm bunlar sizin özgürlüğünüz ve onurunuz için ödenen korkunç bir bedel olmuştur. Tarih, Ukrayna ve Çeçen halklarını birbirine bağladı. Halklarımız yüzyıllardır aynı komşudan acı çekiyor. Rusya bizim için kutsal olan her şeyi; toprağımızı, dilimizi, kültürümüzü yok etmeye çalışıyor. Rus saldırılarına karşı gerektiği kadar sizinle birlikte mücadele edeceğiz. Allah bize zaferi bahşedene kadar.” şeklinde konuştu. Ardından eylemde Rus esaretinde alıkonulan ve cephede kaybolan askerlerin yakınları konuşmalar yaptı. Ukraynalı askerlerin yakınları Rusya’nın, elinde tuttuğu esirler hakkında hiçbir bilgi vermediğine, insan hakları ve Kızılhaç gibi örgütlere esirlere erişim sağlamadığına ayrıca karma sağlık komisyonların oluşturulma teklifini reddettiğine dikkat çekti. Ayrıca Rusya tarafından esir tutulan Ukrayna vatandaşlarının neredeyse tamamının fiziksel ve psikolojik işkencelere maruz bırakıldığı vurgulanarak, “Biz esir Ukraynalı savaş esirlerin yakınları olarak uluslararası topluma yakınlarımızın serbest bırakılması amacıyla Rusya’ya baskı uygulama çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası toplumu Ukrayna’yı desteklemeye davet ediyoruz. Çünkü biz bu savaşı istemedik. Bu savaşı Rusya başlattı ve işlediği tüm savaş suçları için adil bir şekilde cezalandırılmalıdır. 21. yüzyılda emperyalizme yer yoktur.” cümleleri sarf edildi. 24 Ağustos’ta düzenlenen eyleme; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten, Emel Kırım Vakfı Başkan Vekili Nurten Camcı Bay, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev ve Rusya tarafından esir tutulan Ukraynalı askerlerin yakınları katıldı. Eylemin sonunda katılımcılar birlik zinciri oluşturarak savaşta hayatını kayberen Ukraynalı asker ve sivilleri andı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.