SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İsveç

QHA - Kırım Haber Ajansı - İsveç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsveç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Platformu Zirvesi katılımcılarından ortak mesaj: Rusya’nın kaçırdığı Ukraynalı çocuklar mutlaka geri döndürülmeli Haber

Kırım Platformu Zirvesi katılımcılarından ortak mesaj: Rusya’nın kaçırdığı Ukraynalı çocuklar mutlaka geri döndürülmeli

İsveç’in başkenti Stockholm’de, 70’ten fazla ülkenin ve uluslararası kuruluşun katılımıyla 4. Kırım Platformu Parlamenter Zirvesi düzenlendi. Zirve bu yıl Kırım’ın işgalden kurtarılması ve işgal altındaki bölgelerde insan haklarının korunmasına yönelik en geniş kapsamlı uluslararası toplantı oldu. Zirvenin en kritik bölümlerinden biri, Rusya tarafından kaçırılan Ukraynalı çocuklar konusunu ele alan özel oturumdu. Bu oturuma, çocuk hakları alanındaki uzun yıllara dayanan çalışmalarıyla bilinen İsveç Kraliçesi Silvia da katılarak konuya verilen uluslararası önemi vurguladı. İsveç Parlamentosu (Riksdag) Başkanı Andreas Norlen yaptığı konuşmada, "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü acımasız savaşın tüm suçları arasında, binlerce çocuğun kaçırılması en acımasız olanlardan biridir. Bu Ukraynalı çocukların yaşadığı acı ve çaresizliği hayal etmek ve evlerine duydukları özlemin boyutunu kavramak zor.” dedi. Estonya Parlamentosu Başkanı Lauri Hussar, “Rusya tarafından ülkelerinden yasa dışı olarak çıkarılan Ukraynalı çocuklar evlerine dönmeli, suçlular hesap vermeli ve dondurulmuş Rus varlıkları tazminat için kullanılmalı.” şeklinde vurguladı. Yale Üniversitesi araştırmacısı Nathaniel Raymond, Rusya’nın sistematik şekilde yürüttüğü çocuk kaçırma ve zorla Ruslaştırma faaliyetlerine ilişkin yeni verileri sundu. Rapora göre, Rusya en az 35 bin Ukraynalı çocuğu kaçırıldı, en az 314 çocuk yasa dışı şekilde Rus ailelere verildi, Rusya’da Ukraynalı çocukların alıkonulması ve kimliklerinin silinmesi için kullanılan 210 kurum tespit edildi, en az 39 merkezde çocuklara askeri eğitim veriliyor. Ukrayna Milletvekili Tamila Taşeva, Rusya Çocuk Hakları Komiseri Mariya Lvova-Belova’nın Ukraynalı çocukların zorla Ruslaştırıldığını kamuoyunda açıkça itiraf ettiğini hatırlatarak bunun “planlı bir kimlik yok etme siyaseti” olduğunu vurguladı. Kırım’ın işgalinden bu yana süren bu uygulamaların ilk olarak yarımadada test edildiğini söyleyen Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimi Temsilcisi Olha Kurışko, 2014 sonrası işgalcilerce başlatılan “Umut Treni: Kırım” adlı projede Rus vatandaşlarının Kırım’a getirilerek Ukraynalı çocukları “evlat edinmeye” yönlendirildiğini hatırlattı. Ukrayna resmî olarak 19 binden fazla çocuğun Rusya’ya kaçırıldığını açıkladı ancak Yale verilerine göre gerçek sayı çok daha yüksek olabilir. İşgal altındaki bölgelerde yaklaşık 1,5 milyon çocuk, psikolojik baskı, Rus vatandaşlığı dayatma, ideolojik yönlendirme ve askeri eğitim gibi uygulamalara maruz kalıyor. Ukrayna, Rusya tarafından kaçırılan çocukların geri dönüşü konusunda uluslararası ortaklarına net talepler iletti. Buna göre Kıyiv, Rusya’dan kaçırılan tüm çocukların eksiksiz listesinin talep edilmesini, uluslararası misyonların çocukların bulunduğu bölgelere erişiminin sağlanmasını, siyasi ve diplomatik baskının artırılmasını ve çocuklar konusunun olası tüm barış müzakerelerinde zorunlu bir başlık hâline getirilmesini istedi. Zirveye katılan ülkeleri temsilcileri, binlerce Ukraynalı çocuk yasa dışı şekilde alıkonulurken Rusya ile gerçek bir barıştan söz edilemeyeceğini vurguladı. Ayrıca çocukların Kremlin tarafından bir propaganda aracı olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi. Oturumun kapanışında ise güçlü bir mesaj verildi: Dünya bu haberlere alışma lüksüne sahip değil. Ukraynalı çocukların akıbeti, BM’den ulusal parlamentolara kadar tüm uluslararası platformlarda gündemde tutulmalı. Ukrayna, her bir çocuğun evine dönmesi için küresel ölçekte eşgüdümlü hareket çağrısı yaparken, bu sürecin temelinin uluslararası dayanışma olması gerektiğinin altını çizdi.

Stockholm’de Kırım Hanlığı mirası ve Avrupa’nın Rus yayılmacılığına bakışı masaya yatırıldı Haber

Stockholm’de Kırım Hanlığı mirası ve Avrupa’nın Rus yayılmacılığına bakışı masaya yatırıldı

Kırım Platformu 4. Parlamenter Zirvesi kapsamında, Stockholm’de 25 Kasım 2025 tarihinde “Avrupa’nın Rus Emperyalizmine Karşı Birliği: 17-18. Yüzyıl İttifaklarından 21. Yüzyılın Ortak Sorumluluğuna” başlıklı panel düzenlendi. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Ukrayna’nın İsveç Büyükelçiliği tarafından organize edilen etkinlik, İsveç Ordusu Müzesi’nde gerçekleştirildi. Panel kapsamında, İsveç Devlet Arşivlerinde bulunan ve Kırım Hanlığı, İsveç, Ukrayna ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki 17-18. yüzyıl diplomatik ilişkilerini belgeleyen arşiv materyalleri sergilendi. Belgeler, dönemin ittifaklarının ortak tehdit olarak görülen Moskova’ya karşı yürütülen askerî ve diplomatik iş birliğini ortaya koydu. Panelde, Kırım’ın yüzyıllardır Avrupa güvenlik hattının ön cephesinde bulunduğu vurgulandı. Katılımcılar, işgal altındaki Kırım’ın Ukrayna’ya geri dönmesinin ve Kırım Tatarlarının haklarının yeniden tesis edilmesinin, Avrupa’da sömürge geçmişin aşılması açısından sembolik önem taşıdığını belirtti. Ukrayna’nın Stockholm Büyükelçisi Svitlana Zalişçuk, arşiv sergisinin önemine değinerek, Rusya’nın tarih anlatılarını manipüle etme çabasına dikkat çekti. Zalişçuk, “Bugün burada gerçek tarihten, daha önce Sovyet imparatorluğu tarafından gizlenmiş sayfalardan bahsediyoruz. Bugün Putin de tarihi anlatıları kullanmaya, gerçeği gizlemeye ve çarpıtılmış bir gelecek için savaşmaya çalışıyor. İsveç Ulusal Arşivleri ile birlikte Ukrayna ve İsveç tarihinin yanı sıra Kırım Hanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan buluntuları ve eserleri sergileyen ve restore eden İsveç Ordusu Müzesine minnettarım. Ukrayna'nın ve tüm bu devletlerin gerçek tarihini, kendi kimliğimiz için verdiğimiz mücadeledeki tarihi birliğimizi gösteriyor. Askerlerimiz cephede, biz ise enformasyon cephesinde gerçekler için mücadele ediyoruz.” dedi. KTMM Başkanı Refat Çubarov ise, ortak tarihsel bağların bugünkü dayanışmanın temelini oluşturduğunu belirterek şunları kaydetti: Savaşlardan kaçınmak, kimin saldırgan, kimin yayılmacı olduğunu anlamak için, insanlara modern dünyada bizi neyin birleştirmesi gerektiğini açıklamak gerekiyor. Bunun için de bizi birleştiren konuların ele alınması gerekiyor. Bugün İsveç, Türkiye ve Ukrayna arasındaki etkileşim hatlarından bahsetmeye çalıştık. 17. yüzyıldan bahsettiğimiz için, 342 yıl boyunca varlığını sürdüren Kırım Tatar devleti olan Kırım Hanlığı'nı ayrıca vurguladık. Dolayısıyla, bugün bu ortak noktaların arayışı, geçmişi açıklamak ve modern süreçlerle paralellikler kurmak son derece önemlidir. Panelin moderatörlüğünü, “İsveç Arşivlerinin Hazineleri” kitabının derleyicisi araştırmacı Marina Trattner üstlendi. Etkinlikte Türkiye, Ukrayna ve İsveç’ten tarihçiler ve uzmanlar sunum yaptı. Etkinlik, tarihsel ittifakların derslerinin günümüzde Rus emperyalizmine karşı verilen uluslararası mücadelede yol gösterici olduğu mesajıyla tamamlandı. Etkinlikte, geçmiş ittifakların tarihi derslerinin modern Avrupa için olağanüstü değer taşıdığı vurgulanırken, uluslararası dayanışma, ortak güvenlik ve yerli halkların haklarının korunmasının 21. yüzyılda emperyal emellere karşı koymada temel faktörler olmaya devam ettiğine dikkat çekildi.

İsveç Türk Diaspora Atlası yayımlandı: 60 yıllık göç hafızası kayıt altında Haber

İsveç Türk Diaspora Atlası yayımlandı: 60 yıllık göç hafızası kayıt altında

1965’li yıllardan itibaren Türkiye’den İsveç’e uzanan göç süreci, ilk misafir işçilerin bireysel yolculuklarıyla başlamış, bu yolculukların sayısının artması ve devamlı olmasının nihayetinde zamanla kalıcı bir diasporanın inşa edilmesi mümkün olmuştu. Bugün dördüncü kuşağa ulaşan İsveç Türk diasporası hem ana vatanlarıyla gönül bağını sürdüren hem de İsveç toplumunun sosyal, kültürel ve ekonomik dokusuna güçlü katkılar sunan bir konuma geldi. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) dikkat çeken yayın serilerinden diaspora atlasları dizisinin İsveç’e özel hacimli bir çalışması olarak hazırlanan İsveç Türk Diaspora Atlası da bu minvalde 60 yıllık göç hafızasını akademik bir derinlikle ve bütüncül bir bakışla toplumsal çeşitlilik temelinde ele alıyor. Atlas; ilk iş gücü göçlerinden bugüne uzanan süreçte İsveç Türk toplumunun misafir işçiden diasporaya evrilen dönüşümünü inceliyor ve bu dönüşümün sosyal, ekonomik, kültürel ve politik boyutlarını çok yönlü olarak analiz ediyor. Eserde; Türkiye ile İsveç ilişkilerinin 16. yüzyıldan bugüne uzanan tarihsel arka planı aktarılırken, özellikle 1967’de resmiyet kazanan iş gücü anlaşması sonrası iki ülke arasındaki ilişkilerin İsveç Türk diasporasının varlığıyla nasıl yeni bir nitelik kazandığı da irdeleniyor. Eser bu açıdan, bir zamanlar Stokholm’e gelen ilk işçilerin torunlarının bugün sanattan siyasete, akademiden girişimciliğe ve sivil topluma uzanan pek çok alanda ülkede etkili birer aktör hâline gelmesinin de izleğini takip edebilmemizi sağlıyor. İsveç Türk Diaspora Atlası, alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmış 10 makale, İsveç’te yaşayan vatandaşlarımızla yapılmış 33 söyleşi ve kapsamlı bir Türkiye-İsveç ilişkileri tarihçesi ile toplam 13 bölümden oluşuyor. “Misafir İşçilikten Diasporaya”, “Türkiye-İsveç İlişkilerinin Tarihi”, “İşçi Mescitlerinden Diaspora Camilerine”, “Örgütlenme ve Sivil Toplum”, “Diasporada Dayanışma”, “Eğitim, Ana Dil ve Çok Dillilik”, “Siyasal Katılım”, “İslam Düşmanlığı”, “Kültür, Sanat ve Spor”, “Medya, Girişimcilik ve Mutfak”, “Bakım Hizmetleri ve Sağlık”, “Defin” ve “Gelecek” bölümlerinden oluşan söz konusu çalışma ile İsveç Türk diasporasının serüveni 60. yılında kayıt altına alınıyor. Türk Diaspora Atlası'nın çevrim içi versiyonuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İsveç Dışişleri Bakanı Stenergard: Kırım, Ukrayna’dır! Yasa dışı ilhakı tanımayacağız Haber

İsveç Dışişleri Bakanı Stenergard: Kırım, Ukrayna’dır! Yasa dışı ilhakı tanımayacağız

İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen Uluslararası Kırım Platformu 4. Parlamenter Zirvesi'ne 70’ten fazla ülke ve uluslararası kuruluştan heyet katıldı. Ukrayna Parlamentosu Başkanı Ruslan Stefançuk ve İsveç Parlamentosu Başkanı Andreas Norlen başkanlığında düzenlenen bu yılki zirvenin gündemi, Ukrayna’ya verilen küresel desteğin pekiştirilmesi ve uluslararası toplumun Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımama yönündeki kararlılığının yeniden teyit edilmesi etrafında şekillendi. Katılımcılar, ayrıca Rusya’ya yönelik diplomatik ve siyasi baskının artırılmasına yönelik yeni adımları da değerlendirdi. “RUSYA’NIN SALDIRILARINI MÜKÂFATLANDIRMAYACAĞIZ” Zirvede konuşan İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard, “Biz, adil ve sürdürülebilir barıştan yanayız. Sınırlar cebren değiştirilemez; Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine, Rusya’nın saldırılarını artıracak sınırlamalar getirilemez; Ukraynalıların, Avrupa Birliği (AB) üyeliği de dâhil olmak üzere kendi kaderin tayin etme hakkı gasp edilemez” şeklinde konuştu. Rusya tarafından kaçırılan Ukraynalı çocukları kurtarmak için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini vurgulayan Stenegard, “Kırım, Ukrayna’dır; Donetsk, Ukrayna’dır; Luhansk, Ukrayna’dır, Herson, Ukrayna’dır; Zaporijjya, Ukrayna’dır. İsveç; Kırım’ın Rusya tarafından yasa dışı ilhakını ve Ukrayna’ya ait herhangi toprağın işgalini tanımayacaktır. Rusya’nın saldırılarını mükâfatlandırmayacağız, Ukraynalılara bunu borçluyuz” dedi. “SORUMLULAR HESAP VERMELİDİR” İşgal altındaki bölgelerde gazetecilerin susturulduğunu, ailelerin parçalandığını, çocukların Rus propagandası altında büyüdüğünü, Kırım Tatarlarının ise kendi dillerini konuştukları ve ibadetlerini yaptıkları için kötü muameleye ve hapis cezasına maruz kaldığını hatırlatan Stenegard, “Rusya’nın işgali, dayanılmaz acılara sebep oluyor, sorumlular hesap vermelidir. İsveç; Ukrayna’yı, uluslararası hukuka sadık olanları ve adil, sürdürülebilir bir barış isteyenleri desteklemeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.

İsveç Parlamentosu Başkanı: Zelenskıy 21. yüzyılın en büyük siyasi liderlerinden biri olarak tarih kitaplarına geçecek Haber

İsveç Parlamentosu Başkanı: Zelenskıy 21. yüzyılın en büyük siyasi liderlerinden biri olarak tarih kitaplarına geçecek

Ukrayna’nın öncülüğünde yürütülen uluslararası “Kırım Platformu” girişiminin dördüncü Parlamento Zirvesi, 24 Kasım’da İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştiriliyor. Bugün açılışı yapılan zirvede, Ukrayna müttefiki ülkelerin parlamento temsilcileri ile uluslararası kuruluşlardan oluşan heyette 70'ten fazla temsilci yer aldı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın çevrimiçi olarak katıldığı zirvede; Ukrayna Parlamentosu Başkanı Ruslan Stefançuk, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov da katılım sağladı. Ukrayna ve İsveç marşlarıyla başlayan zirvede katılımcılara, Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından işgalini anlatan bir video gösterildi. Kırım Platformunun ortaya çıkışı ve İsveç'in Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne yönelik olarak verdiği desteği anlatan video kesitin ardından açılış konuşmaları yapıldı. ZİRVE İSVEÇ PARLAMENTOSU BAŞKANININ KONUŞMASIYLA BAŞLADI İsveç Parlamentosu (Riksdag) Başkanı Andreas Norlen açılış konuşmasında, Ukrayna’nın mücadelesinin bir halkın kendi kaderini tayin etme hakkıyla ilgili olduğunun altını çizerek başladı. Ukraynalı mevkidaşı Ruslan Stefançuk’un 2023 yılında İsveç parlamentosundaki konuşmasını anımsatan Norlen, İsveç’in savaşın dördüncü yılında Ukrayna’nın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, adil ve kalıcı barış mücadelesine yönelik desteğine devam ettiğini aktardı. Norlen, “O dönemdeki ittifak, ülkelerimizin ortak çıkarları üzerine kurulmuştu. O zaman da şimdi de yeni toprakları ele geçirmek isteyen büyük güçler vardı. O zaman da şimdi de bağımsız milletler olarak hayatta kalmak isteyen ülkelerin tek yolunun, büyük güçlerin emperyal emellerine birlikte karşı koymak olduğunu anlayan liderler vardı.” ifadelerini kullandı. "BU KADAR ÇOK TEMSİLCİNİN OLMASI TOPRAK KAZANMAK İÇİN BAŞKA ÜLKELERE SALDIRILMAMASI İLKESİNİ ÖN PLANA ÇIKARIYOR" Zirveye çok sayıda parlamento temsilcisinin katıldığını belirten Norlen, katılımın Ukrayna’nın özgürlük mücadelesinin arkasında ne kadar çok insanın durduğunu kanıtladığını vurgularken, “Ayrıca, kurallara dayalı dünya düzenini ve toprak kazanmak için başka ülkelere saldırılmaması ilkesini savunmanın önemini kabul eden çok sayıda ülke olduğunu da gösteriyor.” cümlelerini sarf etti. Bu bağlamda Norlen sözlerine, "Zelenskıy'ın olağanüstü liderliği için hepimizin minnettar olması gerektiğini düşünüyorum. O, 21. yüzyılın en büyük siyasi liderlerinden biri olarak tarih kitaplarına geçecek." ifadelerini ekledi. Umutsuzluğa kapılmamak gerektiğinin altını çizen Norlen, “Tarih bize demokrasinin ve özgürlüğün, düşmanlarından nihayetinde daha güçlü olduğunu öğretmiştir. Ahlaki üstünlüğü sayesinde güçlüdür; bugün ise aynı zamanda maddi açıdan da daha güçlü olduğu açıktır. Bu durum, uzun süren askerî çatışmalarda daha önce belirleyici olmuştur.” dedi. UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK TEHDİT, TÜM MİLLETLER İÇİN BİR TEHDİT! Öte yandan Norlen, Ukrayna’nın özgürlüğüne ve toprak bütünlüğüne yönelik tehdidin tüm milletler için bir tehdit olduğunu vurguladı. Norlen konuşmasını, “Sadece Ukrayna’nın özgürlük mücadelesini desteklemeye hazır olmamalıyız; aynı zamanda Avrupa’nın tamamını, bizim ülkelerimizin toprak bütünlüğünü de tehdit eden Rus saldırganlığına karşı savunmak için de hazır olmalıyız. Demokrasi ve özgürlüğün düşmanlarına karşı birlik olduğumuzda biz daha güçlüyüz.” ifadeleriyle sonlandırdı.

Almanya Başbakanı Merz: Ukrayna'ya uzun menzilli füze sistemleri sağlanacak Haber

Almanya Başbakanı Merz: Ukrayna'ya uzun menzilli füze sistemleri sağlanacak

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna'ya uzun menzilli füze sistemlerinin sağlanacağını doğruladı ancak miktar veya zaman çizelgesi konusunda ayrıntı vermeyi reddetti. Merz, 19 Kasım’da İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Son birkaç aydır Ukrayna hükûmetiyle uzun menzilli ateş gücü projelerinin uygulanması üzerinde yoğun şekilde çalışıyoruz. Ukrayna ordusu bu silah sistemleriyle donatılacak.” dedi. Almanya’nın Ukrayna’ya Taurus seyir füzesi gönderme konusundaki isteksizliği hakkındaki sorulara ise yanıt vermeyi reddeden Merz, detay paylaşmama kararının, Rusya üzerinde baskıyı artırmaya yönelik bir taktik olduğunu vurguladı. Merz, “Artık askerî desteğimizin kapsamına dair ayrıntıları kamuoyu önünde tartışmama konusunda anlaştık. Özellikle Rusya açısından belirsizliğin belli bir düzeyde korunmasının gerekli olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. Ukrayna ordusunun ihtiyaç duyduğu menzile sahip silah sistemleriyle donatılması için tüm imkanları seferber ettiklerini söyleyen Merz, gerekirse bu sistemlerin Ukrayna’da üretilmesi ihtimalinin de gündemde olduğunu kaydetti. Rusya’nın kış öncesi Ukrayna’nın sivil enerji altyapısını kasıtlı olarak bombaladığını belirten Merz, bunu “sivillere karşı yürütülen terör savaşı” olarak nitelendirdi. Alman lider, Avrupa’nın Ukrayna hava savunmasına desteğinin süreceğini vurgulayarak Berlin’in gelecek yıl Ukrayna’ya askerî yardım için ek 3 milyar avro ayıracağını ifade etti.

Kırım Platformu’nun 4. Parlamento Zirvesi 24 Kasım’da Stockholm’de düzenlenecek Haber

Kırım Platformu’nun 4. Parlamento Zirvesi 24 Kasım’da Stockholm’de düzenlenecek

Ukrayna’nın öncülüğünde yürütülen uluslararası “Kırım Platformu” girişiminin dördüncü Parlamento Zirvesi, 23-24 Kasım’da İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştirilecek. Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk ile İsveç Parlamentosu (Riksdag) Başkanı Andreas Norlén, ulusal parlamentoların ve uluslararası parlamenter kuruluşların temsilcilerini ağırlayacak. Krım Realii haber ajansının aktardığına göre, zirvede uluslararası ortaklara Rusya’nın Kırım’ı işgal ve ilhakının doğurduğu sonuçlar aktarılacak; bölgedeki mevcut tehditler ele alınarak yarımadanın geri alınmasına ve geçici işgal altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşların haklarının korunmasına yönelik yeni yaklaşımlar geliştirilecek. Katılımcılar ayrıca yaptırımların etkileri, Rus saldırganlığının ekonomik ve çevresel sonuçları gibi başlıklara da odaklanacak. NORLÉN : “RUSYA’NIN SAVAŞI ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK İHLALİ” İsveç Parlamentosu Başkanı Andreas Norlén, Rusya’nın saldırgan savaşının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu vurgulayarak, “Bu savaş aynı zamanda demokrasiye ve insan haklarına yönelik bir saldırıdır. Uluslararası toplum, Ukrayna’nın devletini koruma ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis etme mücadelesine desteğini artırmalıdır.” ifadelerini kullandı. Ukrayna’nın girişimiyle oluşturulan “Kırım Platformu”, Kırım’ın işgalden kurtarılması ve Kırım halkının haklarının korunmasına yönelik uluslararası çabaların koordine edilmesini amaçlayan bir diplomatik istişare mekanizması olarak biliniyor.

İsveç merkezli Saab, Ukrayna'da Gripen uçak üretim tesisini açmaya hazır Haber

İsveç merkezli Saab, Ukrayna'da Gripen uçak üretim tesisini açmaya hazır

İsveç merkezli savunma şirketi Saab, Ukrayna’nın 150’ye kadar Gripen savaş uçağı satın alması planı kapsamında, ülkede nihai montaj ve test tesisi açmaya hazır olduğunu açıkladı. Şirketin Genel Müdürü (CEO) Mikael Johansson, Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, Saab’ın Ukrayna’da nihai montaj ve test tesisi açmaya hazır olduğunu belirterek Ukrayna ile yapılacak olası sözleşmenin Saab’ın üretim kapasitesini iki katına çıkaracağını kaydetti. Şirket şu anda Brezilya’da yılda 20–30 Gripen üretimi yapabilecek durumda. Johansson, “Savaş koşullarında kolay olmasa da, en azından uçakların montajı ve testleri için Ukrayna’da bir tesis kurmak harika olurdu. Belki bazı parçaların üretimi de burada yapılabilir.” dedi. Johansson, Saab’ın Brezilya’daki tesislerini büyütmeyi, ayrıca Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde de üretim kapasitesini artırmayı planladığını teyit etti. Geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Gripen uçaklarının tedariki için niyet mektubu imzalamıştı. Ancak anlaşmanın finansmanı henüz netleşmedi. Uzmanlara göre Gripen uçakları, Rusya’ya karşı operasyonlar için özel olarak geliştirildiği, otoyollardan kalkış yapabildiği ve bakım gereksinimlerinin F-16’lara göre daha esnek olduğu için Ukrayna’nın ihtiyaçlarına daha uygun. Saab şu ana kadar İsveç’e 60, Brezilya’ya 36 ve Tayland’a 4 Gripen uçağı sattı. Ukrayna ile yapılacak anlaşma, şirket için önemli bir ticari ve stratejik adım olarak değerlendiriliyor. Başbakan Kristersson bu anlaşmanın finansmanını sağlamak için AB liderleriyle görüşmeler yürütüldüğünü, hatta dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasının da masada olduğu aktardı. Ancak Belçika, bu fonlara erişim konusunda hâlâ çekincelerini sürdürüyor. Saab CEO’su Johansson, “Finansmanın nasıl sağlanacağı hâlâ siyasi düzeyde tartışılıyor. İsveç’in ne kadar risk ve yük üstleneceği, diğer ülkelerle nasıl paylaşılacağı ve Rus varlıklarının ne ölçüde kullanılabileceği henüz kesinleşmedi.” ifadelerini kullandı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, 25 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsveç’ten 150 adet Gripen uçağı almayı planladıklarını ve ilk teslimatın gelecek yıl başlamasını beklediklerini duyurmuştu.

İsveç Savunma Bakanından net öneri: Savaş moduna geçmeliyiz Haber

İsveç Savunma Bakanından net öneri: Savaş moduna geçmeliyiz

İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson, yayılmacı emelleriyle hareket eden Rusya'ya karşı Avrupa'nın savaşa hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi. 19 Ekim 2025 tarihinde RedaktionsNetzwerk Deutschland gazetesine konuşan Bakan Jonson, Avrupa'nın saldırgan ülke Rusya'ya karşı sadece askerî olarak değil psiolojik olarak da savaşmaya hazırlanması gerektiğini dile getirdi. "MEVCUT GÜVENLİK DURUMU TEYAKKUZ HALİMİZİ ARTIRDI" Savaş moduna geçilmesinin gerekliliğini belirten Jonson, "Zihniyet değişikliğine ihtiyaç var: Tehditleri kararlılıkla caydırmak, kendimizi savunmak ve barışı korumak için 'savaş moduna' geçmeliyiz. Rusya sürekli birliğimizi ve kararlılığımızı sınıyor ancak Putin başarılı olamayacak. Mevcut güvenlik durumu, teyakkuz halimizi artırdı." ifadelerini kullandı. Jonson, İsveçlilerin yüzde 90'ının Rus saldırıları altındaki Ukrayna'ya desteğe devam edilmesi ve savunma ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini savunduğunu aktardı. Rusya'ya yönelik yaptırımların, kısıtlamaların ve baskıların artırılması gerektiğine işaret eden Jonson, "Putin ancak bu şekilde bu savaşın kendi iktidarını tehdit ettiğini ve kazanılamayacağını anlayacaktır." dedi. RUSYA'NIN TEHDİDİNE KARŞI MİSİLLEME Öte yandan Bakan, Rusya'nın toprak ihlâli durumunda NATO ülkelerinin karşılık vermesi konusunda çağrıda bulundu. Jonson, "Biz bir savunma ittifakıyız, bu doğru ve önlemlerimiz iyi düşünülmüş ve orantılı ancak her zaman tepki vereceğiz. Rusya şunu bilmeli: Eğer savaş gemisi veya savaş uçağı hava sahamızı veya sularımızı işgal ederse, onu kovmak zorunda kalacağız ve hatta koşullar gerektiriyorsa vuracağız." açıklamasında bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.