SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kaşgar

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kaşgar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kaşgar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin önce kocasını sonra eşini işkenceyle öldürdü Haber

Çin önce kocasını sonra eşini işkenceyle öldürdü

Doğu Türkistan genelinde 2017 yılında sözde yeniden eğitim kamplarına çok sayıda Uygur Türkü, keyfi tutuklama yönetimi ile toplama kamplarına atıldı. Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrinde Çin yönetimi tarafından toplama kampına atılıp öldürülen Mehmettursun Emin'in eşi Nurimangül Haşim de işkenceyle öldürdü. 32 YAŞINDAKİ UYGUR TÜRKÜ GENÇ YAŞTA ÖLDÜRÜLDÜ Kaşgar’ın Yenişehir nahiyesine bağlı Hanérik köyünden 32 yaşındaki Memettursun Emin, internet sansürünü aşarak yabancı web sitelerini ziyaret ettiği bahanesiyle milyonlarca Uygur Türkü gibi 2017-2018 yıllarında suçsuz yere toplama kamplarına atılmıştı.  EŞİNİN KATİLLERİNE KATİL DEDİĞİ İÇİN HAPSE ATILDI Özgür Asya Radyosu (RFA) geçen hafta uydu telefonları aracılığı ile Hanérik köyündeki toplama kampına ulaştı. RFA, toplama kampında çalışan polislerin telefon görüşmesi sırarsında Emin'in cesedinin Nurimangül Haşim'e teslim ettiklerini, Nurimangül Haşim'in o sırada görevlilere "katiller dedikleri için hapse atıklarını itiraf ettiğini bildirdi. UYGUR TÜRKÜ KADIN SORGUDA İŞKENCE EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ Öte yandan RFA'nın Hanérik köyündeki diğer polis merkezinden edindiği bilgilere göre, Nurimangül Haşim'in 29 yaşında olduğu, hapse atıldıktan sonra sorguya çekildiği ve sorgu sırasında yapılan işkencelerden dolayı vefat ettiği öğrenildi. 

Doğu Türkistan Türklüğünün bağımsızlık meşalesi Doğu Türkistan Millî Ordusu 79 yaşında! Haber

Doğu Türkistan Türklüğünün bağımsızlık meşalesi Doğu Türkistan Millî Ordusu 79 yaşında!

Çin ve Sovyet emperyalizmine karşı Doğu Türkistan Türklerinin özgürlük ve bağımsızlık meşalesi Doğu Türkistan Millî Ordusu'nun kuruluşunun 79. yıl dönümünde diasporadaki Doğu Türkistanlılar tarafınan kutlanıyor. 8 Nisan 1945'te Gulca'da Doğu Türkistan Milli Ordusu kuruldu. Sheng Shicai ve Milliyetçi Çin rejimine karşı gizli bir örgütlenme olan Gulca Kurtuluş Örgütü kuruldu. İlhan Töre, teşkilatın ilk başkanı olarak seçildi. Başlangıçta Suidun Piyade Alayı, Gulca Alayı, Kensai Alayı, Gulca Yedek Alayı, Kazak Süvari Alayı, Dungan Alayı olmak üzere altı alaydan oluşmakta iken daha sonra Topçu Alt Bölümü, Sibo Alt Bölümü ve Moğol Alt Bölümü'de alay düzeyine çıkarıldı. MİLLİ ORDU KISA SÜREDE DÜŞMANIN SAVUNMA HATLARINI YOK ETTİ O dönemde yeni kurulamasına rağmen Doğu Türkistan Millî Ordusu, çok kısa bir sürede Doğu Türkistan'ın kuzeyindeki üç ili Çin istilasından kurtardı. Ordu, aynı zamanda Çin rejiminin, Doğu Türkistan’daki politik merkezi Ürümçi’nin en sağlam savunma hattı olan Şiho ve Cing savunma hatlarını imha edip Ürümçi’ye doğru ilerledi. Ürümçi’ye 150 kilometrelik mesafede olan Manas ırmağının kenarına gelen ordu, ırmağı geçerek taarruza geçmeye hazırlandı. Aynı zamanda, Güney harekat orduları oluşturularak Tanrı Dağları'nın güneyine doğru düşman işgalinden kurtarma harekatı başlatıldı. MİLLİ ORDUNUN BAŞARILARI Milli ordu stratejik öneme sahip Kaşgar'ın yakınlarındaki Bay ve Onsu ilçelerini düşman işgalinden kurtardı. Çin askerleri Aksu şehir surları içinde muhasaraya alındı. Diğer bölgelerdeki silahlı örgütler de peşi sıra kendi bölgelerindeki Çin rejim ordularını etkisiz hale getirdiler. Çin ordusunun büyük bir kısmı şehir surları içine hapsedildi. ÇİN, SOVYETLER VE ABD ARASINDAKİ ANLAŞMA İkinci Dünya Savaşı henüz sona erdiğinden Milliyetçi Çin rejiminin lideri Ciang Cieşi, ABD Başkanı Roosevelt aracılığıyla Stalin ile irtibata geçerek Moğolistan’ın bağımsızlığını tanıma, Lvshun ve Dalian limanlarının Sovyetlere kiralanması, aynı zamanda buralarda Sovyetlerin asker bulundurmasına izin verme, Kuzeydoğu Çin’de demir yol yapma yetkisini verme gibi konularda taviz verme koşuluyla, Doğu Türkistan’ın, Çin hudutları içerisinde kalması için anlaştı. Anlaşma sonucunda Sovyetler Birliği, Doğu Türkistan’dan tüm askerî danışman ve elemanlarını geri çağırmakla kalmayıp silah, teçhizat ve mühimmat satışını da durdurdu. Doğu Türkistan hükumetini Milliyetçi Çin rejimi ile masaya oturmaya zorladı. Birkaç aylık çetin geçen görüşmeler sonucu 1946 yılının Nisan ayında taraflar arasında “11 Maddelik  Antlaşma” imzalanarak Doğu Türkistan Cumhuriyeti hükumetinin adı kaldırıldı ve yerine koalisyon hükumeti kuruldu. Doğu Türkistan Millî Ordusu'nun mevcudu azaltılıp 6 alay olarak yeniden düzenlendi. Güneyde ayaklanan on binlerce silahlı asker, silahlarını teslim ederek evlerine döndüler. Ancak Milliyetçi Çin rejimi anlaşmayı ihlal ettiği için koalisyon hükumeti dağıldı ve Doğu Türkistan vekilleri 1947 yılının Ağustos ayında Ürümçi’den Gulca’ya döndüler. Akabinde ordu mevcudunu yeniden artırarak 5 atlı alay, 3 piyade alayı ve 1 atlı taburdan oluşan 30 bin kişilik daha iyi bir yapı teşekkül etti. ÇİN VE SOVYET ORDUSUNA DİRENEN DOĞU TÜRKİSTAN MİLLİ ORDUSU Birçok savaş sonucunda Çin komünistleri Milliyetçi Çin rejimini yenerek onları Tayvan’a çekilmeye mecbur etti. 1 Ekim 1949 tarihinde komünist Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. 20 Ekim 1949 tarihi itibariyle işgalci Çin komünist ordusu Sovyetler Birliği’nin destekleriyle Doğu Türkistan’ı istila etti. 20 Ocak 1950 tarihinde ise Doğu Türkistan Milli Ordusu işgalci Çin komünistleri tarafından Çin ordusunun 5. kolordusu olarak yeniden düzenlendi. 1955 yılına gelince tamamen ortadan kaldırıldı. Doğu Türkistan işgalci Çin’e bağımlı hale geldi.  DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN Günümüzde Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonları ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan uygulamaları, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da milyonlarca Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta. 2017 yılından bu yana toplama kampları ile etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri gizlemektedir. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır.

Doğu Türkistan'da mezalim: Kaşgar'da Uygur tarihiyle ilgili roman satan kitapçı hapse atıldı Haber

Doğu Türkistan'da mezalim: Kaşgar'da Uygur tarihiyle ilgili roman satan kitapçı hapse atıldı

Norveç merkezli Uygur Yardım Vakfı tarafından hazırlanan Doğu Türkistan’da tutuklu aydınlar listesinde yer alan 65 yaşındaki Erkin Emet, vakfın kurucusu Abduweli Ayup’a göre Temmuz 2018’de Kaşgar'da gözaltına alındı. SÖZDE ETNİK BÖLÜCÜLÜĞE KIŞKIRTMAKLA SUÇLANDI Kaşgar’da güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynağın Ayup’a bildiriğine göre Emet, yetkililer tarafından sözde etnik bölücülüğü kışkırtmakla suçlanırken; bu yüzden hapis cezası aldı. Kaynak ayrıca, Emet'in nerede olduğunun ve cezasının ne kadar olduğunun bilinmediğini bildirdi. ALTIN AYAKKABI ROMANI Ayup gizli kanallar aracılığıyla, Emet'in büyük olasılıkla özellikle iki kitabın yayınlanması ve dağıtılmasında yer aldığı gerekçesiyle tutuklanmış olabileceğini öğrendi. Bunlardan ilki ünlü Uygur Türkü yazar Halide İsrail’in kaleme aldığı, 1966-76 Çin Kültür Devrimi sırasında Uygur Türklerine yapılan zulmü ve Uygur kimliğini korumanın önemini anlatan “Altun Keş” (Altın Ayakkabı) adlı romanıydı. ANA YURT ROMANI Diğer bir kitap ise Tarihçi ve araştırmacı yazar Zordun Sabir’in yazdığı 1940’ların başında Uygur Türklerinin Çin milliyetçi güçlerine karşı kazandığı zaferi ve 1944’ten 1949’a kadar varlığını sürdüren ikinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunu anlatan “Ana Yurt” adlı kitabı. Emet bu tarihi iki kitabının basımında ve dağıtımında yer alması dolayısıyla sözde etnik bölücülüğe kışkırtmakla suçlanarak hapse atıldı. Ayup'a göre, iki çocuk ve birkaç torun sahibi olan Emet, ilk olarak 1990’larda Xinhua Kitabevi’nin Kaşgar şubesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Emet “Ana Yurt” kitabından 5 bin adet sipariş eden ilk kitabevi müdürüydü ve kitaplar hızlı bir şekilde satılmıştı.

Kaşgar'a giden İsveçli politikacıdan çarpıcı açıklama! Haber

Kaşgar'a giden İsveçli politikacıdan çarpıcı açıklama!

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara Kırgızistan üzerinden otobüs yolculuğu ile Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrine giden İsveç Parlamento üyesi Jonas Sjöstedt, Çin yönetiminin Uygur Türklerine karşı baskısının her yerde görülebildiğini ve sokaklarda ağır silahlı polislerin devriye attığını bildirdi. "KAŞGAR, HAYAL ETTİĞİM KADAR ŞAŞIRTICIYDI" Diplomat Sjöstedt, 28 Eylül 2023 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kaşgar, hayal ettiğim kadar şaşırtıcıydı. Antik sokaklar, sokak hayatı ve diğer Orta Asya ülkelerini çok andıran kendine özgü bir Uygur kültürü vardı. Şehir, İpek Yolu'nun en parlak döneminde inşa edilmiştir. İnsan saatlerce dolaşabilir, çayhaneleri ve camileri ziyaret edebilirdi. Ama..." ifadelerini kullandı. "ÇİN ONLARIN KÜLTÜRÜNÜ YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR" Sjöstedt ayrıca Türk ve İslam dünyasından Doğu Türkistan'ı ziyarete giden heyetin, "Orada her şey çok normal, Uygurlar çok mutlu" propagandasını çürüterek, "Çin'in Uygurlara karşı baskısı her zaman mevcuttu. Ağır silahlı polisler sokaklarda görülebiliyordu ve gözetleme kameraları her yerdeydi. Bir milyondan fazla Uygur, açlık, işkence ve tecavüzle ağır gözaltı kamplarına konuldu. Çin onların kültürünü yok etmeye çalışıyor" dedi. "UYGUR DAVASI İÇİN SESLER BATI'DA BİLE ÇOK ZAYIF" Öte yandan Orta Asya'daki Türk devletlerinin sessizliği ve Batı'nın Uygur soykırımı ile ilgili yetirince ses çıkartamadığını ifade eden Sjöstedt, "Çin güçlü ve kudretli, seslerini yükselten ülkeleri cezalandırıyor. Orta Asya ülkeleri ekonomik olarak Çin'e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor. Ancak Uygur davası için sesler Batı'da bile çok zayıf" değerlendirmesini yaptı. Kashgar var precis så fantastiskt som jag tänkt mig. Uråldriga gränder, folkliv och en distinkt uigurisk kultur som påminner mycket om andra centralasiatiska länder. Staden byggdes upp under Sidenvägens storhetstid. Man kunde vandra i timmar, besöka tehus och moskéer. Men… pic.twitter.com/C5DiibW6wK — Jonas Sjöstedt (@jsjostedt) September 29, 2023 "ZORLA KISIRLAŞTIRMANIN BİRÇOK KANITI VAR" Son olarak toplama kamplarına atılan masum Uygur Türklerinin sayısal olarak da çok fazla olduğuna ve sözde "Kardeş Aile" adlı soykırım politikasına değinerek, "Rakamlar inanılmaz, milyonlarca insan kamplarda ya da zorunlu çalıştırmada. Ailelerinden kopartılan çocuklar var. Her evde bir Çinlinin yaşamasını zorunlu kılıyor. Zorla kısırlaştırmanın birçok kanıtı var" dedi.

Çin, Kaşgar'daki kadim bir camiyi bara çevirdi! Haber

Çin, Kaşgar'daki kadim bir camiyi bara çevirdi!

Çin işgalindeki Doğu Türkistan'da Türk İslam kültürünün izlerini taşıyan binlerce senelik camiler, Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yıkılmaya devam ediyor. Bir taraftan dini ve kültürel soykırım politikalarına hız kesmeden devam eden Çin yönetimi, diğer taraftan Türk-İslam kültürünün izlerini siliyor. New York Times gazetesi, Kaşgar'daki kadim bir caminin bara çevrildiğini ispatlayan fotoğrafları paylaştı. Yurtdışında yaşayan Uygur diasporası ise bu caminin Kaşgar Orda Aldi Camisi olduğunu bildirdi.  ÇİN'İN TÜRK VE İSLAM KÜLTÜRÜNE AİT YAPILARI YIKTIĞI GÖRÜNTÜLER YAYIMLANDI Sistemli bir şekilde Doğu Türkistan'daki Türk ve İslam izlerini silen Çin yönetimi, Doğu Türkistan’daki camileri hedef aldı. 2016 ile 2019 yılı arasında binlerce camiyi yıktı veya eğlence merkezlerine dönüştürdü. Çin'in bölgede uyguladığı internet yasağı ve sıkı sansür politikası nedeniyle bölgeden haber alınamadığı için yüzlerce yıllık camiler ve türbelerin yıkıldığı veya kubbelerinin söküldüğü uydu görüntüleri aracılığıyla tespit edildi. Uygur Türkü aktivist Bahram K. Sintash tarafından tespit edilen uydu görüntüleri, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'daki camileri nasıl ortadan kaldırdığını bir kez daha ispatladı. ÇİN YÖNETİMİ DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ 16 BİN CAMİYİ YERLE BİR ETTİ Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Australian Strategic Policy Institute'ın (ASPI), uydu görüntülerini analiz ederek hazırladığı rapora göre Doğu Türkistan genelinde 16 bin cami kısmen yıkıldı ve ağır hasar gördü. Doğu Türkistan genelinde dini ve kültürel mekanlarda yürütülen yıkıma yönelik hazırlanan rapor, bölge genelindeki camilerin toplamının yüzde 65'inin tahrip edildiğine ya da yıkıldığına dikkat çekti. Raporda, Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin, 2017 yılından itibaren başlattığı faaliyet kapsamında 8 bin 500 camiyi de tamamen ortadan kaldırdığı görüldü.

Doğu Türkistan'da Çin istilasına direnen Kaşgar ve Heytgah Cami Haber

Doğu Türkistan'da Çin istilasına direnen Kaşgar ve Heytgah Cami

Doğu Türkistan'ın Kaşgar kentinde Çin'in 1960’larda uyguladığı sözde Kültür Devrimi'nden sadece 100’e yakın cami ve mescit kurtulabildi. Kaşgar’ın kimliğini ayakta tutan Heytgah Cami, başta olmak üzere Appak Hoca Camii ve Türbesi, Döng Mescidi, Kaşgarlı Mahmud Türbesi ve Yusuf Has Hacip Türbesi günümüze ulaşabilen önemli eserlerden birisi. Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan’ın tarihi şehri Kaşgar, iki İpek Yolu'nu buluşturduğu konumu ile tarih boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi oldu. Kuzeyinde Tanrı Dağları, güneyinde Karakurum Dağı bulunan şehrin ayrıca Keşmir'in Hindistan ve Pakistan denetimindeki kesimleriyle sınırı bulunuyor. Kaşgar, batısında Pamir Yaylası ile Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan'la komşu. Doğusunda dünyanın ikinci büyük çölü Taklamakan Çölü yer alıyor. Bu coğrafi konumu ile İpek Yolu'nun incisi olarak adlandırılan şehir, eski çağlardan bu yana Çin’in Türkistan, Hindistan ve Avrupa ile olan ticaretinin merkezi olarak da önemli bir yere sahip. TÜRK İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ÖNEMLİ ŞEHRİ KAŞGAR Kaşgar, ilk Türk İslam devleti olan Karahanlı’ya başkentlik yaptı. Ayrıca Kaşgar, ekonomik ve siyasi merkez olmanın dışında Türk edebiyatı ve kültürü açısından da önemli bir şehir olarak öne çıkıyor. Türk İslam eserleri arasında önemli yeri olan Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divan-ı Lügatit Türk ve Yusuf Has Hacip tarafından kaleme alınan Kutadgu Bilig adlı eserler burada yazıldı. KAŞGAR EMİRLİĞİ Camileri, mescidleri ve medreseleri ile önemli bir Türk İslam şehri olan Kaşgar, 18’inci yüzyıldan itibaren ise Çin'in işgali altında. Bölgedeki Çin işgaline Uygur Türkleri birçok kez isyan etti. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında Kaşgar Emiri Muhammed Yakup Han Kaşgari tarafından 1870 yılında Kaşgar’da Kaşgar Emirliği’ni kurdu. Aynı yıl, Yakup Han Kaşgari Osmanlı devletine elçi gönderdi. Kaşgar elçisi İstanbul’da büyük bir ilgiyle karşılandı. Sultan Abdülaziz, Yakup Han Kaşgari birinci rütbeden Nişan-ı Osmani, kılıç, askeri mühimmat verdi ve Doğu Türkistanlı askerlerin eğitilmesi için iki rütbeli asker gönderdi. 1872’den itibaren Yakup Han Kaşgari’nin hakim olduğu Kaşgar’da ve diğer yerlerde hutbeler, Sultan II. Abdülaziz adına okundu. 1875’ten itibaren de Kaşgar emirliğinin babadan oğula geçmesi kabul edildi. Fakat bu girişimler, 1877’de Yakup Han Kaşgari'nin ölümü üzerine Çinlilerin Kaşgar’ı istila etmesiyle yarım kaldı.1884'te Çin bölgeye yeni hudut anlamını taşıyan Şin Ciang (Sincan) adını verdi. HEYTGAH CAMİ VE ÖNEMİ Şehrin Türk İslam kimliği de zaman içerisinde tahribata uğradı. Özellikle 1960’lardaki Çin "Kültür Devrimi"nden sonra ancak 100’e yakın cami ve mescit kurtarılabildi. Çin’deki en büyük cami olarak bilinen ve Kaşgar’ın Türk İslam kimliğini ayakta tutan Heytgah Cami başta olmak üzere, Appak Hoca Camii ve Türbesi, Döng Mescidi, Kaşgarlı Mahmud Türbesi ve Yusuf Has Hacip Türbesi günümüze ulaşabilen önemli eserler olarak biliniyor. Kadim İpek Yolu güzergahının önemli şehirlerinden biri olan Kaşgar, konumu itibarıyla Türk İslam kültürünün ve ticaretin kaynak merkezlerinden birisiydi. Kaşgar şehrinin merkezinde bulunan ve "bayram yeri" manasına gelen Heytgah Meydanı'nda bulunan Heytgah Cami, 1442 yılında Saqsız Mirza tarafından 16 bin 800 metrekare alana yaptırıldı. Sonraki dönemlerde ibadet yerlerine yapılan eklemelerle genişletilen cami, geniş bir avluya sahip oldu. Avlusu ve etrafı su arklarıyla çevrili camide, 10 bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor.

Doğu Türkistan'daki Çin tahribatına karşı ayakta kalan Kaşgar ve Heytgah Cami Haber

Doğu Türkistan'daki Çin tahribatına karşı ayakta kalan Kaşgar ve Heytgah Cami

Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan’ın tarihi şehri iki İpek Yolu'nun buluşturduğu konumu ile tarih boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi oldu. Kuzeyinde Tanrı Dağları, güneyinde Karakurum Dağı bulunan şehrin ayrıca Keşmir'in Hindistan ve Pakistan denetimindeki kesimleriyle sınırı var. Kaşgar, batısında Pamir Yaylası ile Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan'la da komşu. Doğusunda dünyanın ikinci büyük çölü Teklimekan (Taklamakan) Çölü var. Bu coğrafi konumu ile İpek Yolu'nun incisi olarak adlandırılan şehir, eski çağlardan bu yana Çin’in Türkistan, Hindistan ve Avrupa ile olan ticaretinin merkezi olarak da önemli bir yere sahip. TÜRK İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ÖNEMLİ ŞEHRİ Kaşgar, ilk Türk İslam devleti olan Karahanlı’ya başkentlik yaptı. Ayrıca Kaşgar, ekonomik ve siyasi merkez olmanın dışında Türk edebiyatı ve kültürü açısından da önemli bir şehir olarak öne çıkıyor. Türk İslam eserleri arasında önemli yeri olan Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divanı Lugatit Türk ve Yusuf Has Hacip tarafından kaleme alınan Kutadgu Bilig adlı eserler burada yazıldı. KAŞGAR EMİRLİĞİ Camileri, mescidleri ve medreseleri ile önemli bir Türk İslam şehri olan Kaşgar, 18’inci yüzyıldan itibaren ise Çin'in işgali altında. Bölgededeki Çin işgaline Uygur Türkleri birçok kez isyan etti. 19’uncu yüz yılın ikinci yarısında Kaşgar Emiri Muhammed Yakup Han Kaşgari tarafından 1870 yılında Kaşgar’da Kaşgar Emirliği’ni kurdu. Aynı yıl, Yakup Han Kaşgari Osmanlı devletine elçi gönderdi. Kaşgar elçisi İstanbul’da büyük bir ilgiyle karşılandı. II Abdülaziz, Yakup Hana Kaşgari birinci rütbeden nişanı Osmani, kılıç, askeri mühimmat verdi ve Doğu Türkistanlı askerlerin eğitilmesi için iki rütbeli asker gönderdi. 1872’den itibaren Yakup Han Kaşgari’nin hakim olduğu Kaşgar’da ve diğer yerlerde hutbeler II Abdülaziz adına okundu; 1875’ten itibaren de Kaşgar emirliğinin babadan oğula geçmesi kabul edildi. Fakat bu girişimler, 1877’de Yakup Han Kaşgari'nin ölümü üzerine Çinliler’in Kaşgar’ı istila etmesiyle yarım kaldı.1884'te Çin bölgeye yeni hudut anlamını taşıyan Şin Ciang (Sincan) adını verdi. HEYTGAH CAMİ VE ÖNEMİ Şehrin Türk İslam kimliği de zaman içerisinde tahribata uğradı. Özellikle 1960’lardaki Çin "Kültür Devrimi"nden sonra ancak 100’e yakın cami ve mescit kurtarılabildi. Çin’deki en büyük cami olarak bilinen ve Kaşgar’ın İslami kimliğini ayakta tutan Heytgah Cami başta olmak üzere, Appak Hoca Camii ve Türbesi, Döng Mescidi, Kaşgarlı Mahmud Türbesi ve Yusuf Has Hacip Türbesi günümüze ulaşabilen önemli eserler olarak biliniyor. Kadim ipek yolu güzergahının önemli şehirlerinden biri Kaşgar, konumu itibarıyla Türk İslam kültürünün ve ticaretin kaynak merkezlerinden birisiydi. Kaşgar şehrinin merkezinde bulunan ve "bayram yeri" manasına gelen Heytgah Meydanında bulunan Heytgah Cami, 1442 yılında Saqsız Mizra tarafından 16 bin sekiz yüz metre kare alana yaptırıldı. Sonraki dönemlerde ibadet yerlerine yapılan eklemelerle genişletilen cami, geniş bir avluya sahip oldu. Avlusu ve etrafı su arklarıyla çevrili camide, 10 bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.