SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kazı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kazı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kazı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Troya’da 4 bin 500 yıllık altın broş ve yeşim taşı bulundu: Arkeoloji dünyasında tarihi keşif Haber

Troya’da 4 bin 500 yıllık altın broş ve yeşim taşı bulundu: Arkeoloji dünyasında tarihi keşif

Troya’da 160 yılı aşkın süredir devam eden kazılar, 2025 yılında da dünya arkeoloji literatürüne girecek nitelikte bir buluntuya sahne oldu. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının “Geleceğe Miras” projesi kapsamında sürdürülen çalışmalarda, Troya uygarlığının Erken Tunç Çağı’na (M.Ö. 2.500) ait altın bir halkalı broş gün yüzüne çıkarıldı. Toplumsal statü ve güç sembolü olarak kullanılan bu broşun yanı sıra, aynı tabakada bronz iğne ile ender rastlanan bir yeşim taşı da bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gün ışığına kavuşturulan yeni buluntularla ilgili olarak sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda eserlerin arkeoloji dünyası açısından önemli buluntular arasında olduğuna vurgu yaptı. Troya Müzesi’nin eserlere ev sahipliği yapacağını belirten Ersoy’un paylaşımı şöyle: Troya’da 4 bin 500 yıllık altın broş ve yeşim taşı gün ışığına çıkarıldı! 160 yılı aşkın süredir süren Troya kazılarında, Erken Tunç Çağı’na tarihlenen altın halkalı broş ile son derece ender bir yeşim taşı bulundu. Dünya üzerinde bilinen sadece 3 örnekten en iyi korunmuş olan bu broş, son 100 yılın en önemli buluntuları arasında. Troya II kenti tabakalarından çıkan buluntu milattan önce 2 bin 500 yıllarına tarihleniyor. Yeşim taşı ise 4 bin 500 yıl önceki lüks tüketim ürünlerinden biri olarak dikkati çekiyor. Bu eşsiz eserler çok yakında Troya Müzesi’nde sergilenecek. Geleceğe Miras projemiz kapsamında büyük bir titizlikle çalışan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ekiplerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. DÜNYA ÜZERİNDE BİLİNEN 3 ÖRNEKTEN BİRİ Altın broş, tipolojik ve tarihsel açıdan son 100 yılın en önemli buluntularından biri olarak değerlendiriliyor. Dünya üzerinde yalnızca üç örneği bilinen halkalı broş tipinin en iyi korunmuş örneği olması, buluntuyu benzersiz kılıyor. KRONOLOJİK TARTIŞMALARA SON VERDİ Broşun Troya II tabakalarında bulunması, uzun yıllardır süren Troya II’nin başlangıç tarihine ilişkin tartışmalara da son verdi. Daha önce MÖ 2200–2300 yılları arasına mı, yoksa daha erken bir döneme mi ait olduğu tartışılan bu evre, buluntuyla birlikte kesin biçimde MÖ 2500 civarına tarihlendi. 4 BİN 500 YIL ÖNCE TROYA’DA KULLANILAN YEŞİM TAŞI Aynı konteksten çıkan yeşim taşı, hazine buluntuları içinde son derece ender görülen bir örnek olarak öne çıkıyor. Muhtemelen yüzük taşı ya da süs eşyası işleviyle kullanıldığı düşünülen bu taş, 4500 yıl önce Troya’daki lüks tüketim ürünlerinden birinin parçasıydı. TROYA MÜZESİ’NDE SERGİLENECEK Buluntuların, kazıların gerçekleştirildiği topraklarda sergilenmesi ilkesine uygun olarak Troya Müzesi’nde ziyarete açılması planlanıyor. Böylece eserler, çıktıkları topraklarda bilim dünyasına ve ziyaretçilere ışık tutacak.

Malazgirt Savaşı'nın yerinin tespiti için yeni kazı alanları araştırılıyor Haber

Malazgirt Savaşı'nın yerinin tespiti için yeni kazı alanları araştırılıyor

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle 2020 yılında hayata geçirilen "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" devam ediyor. ÇALIŞMALARDA, 12 ÜNİVERSİTEDEN 42 AKADEMİSYEN YER ALIYOR Ahlat Müzesi başkanlığında, proje ortağı olan Muş Alparslan Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen çalışmalarda, 12 üniversiteden bir araya gelen alanında uzman 42 akademisyen yer alıyor. Kazı çalışmalarında şu ana kadar Malazgirt Savaşı'nda kullanıldığı değerlendirilen 700'e yakın ok ve mızrak ucu ile savaşa dair metal objeler ve sikke bulan, tespit ettikleri 30 mezarı açan ve 13-14. yüzyıla tarihlendirilen hanı ortaya çıkaran akademisyenler, 1071 yılındaki savaşın yaşandığı alanın izini bulmak için Malazgirt ilçesinin farklı noktalarında yüzey araştırması yapıyor. Anadolu Ajansının (AA) haberine göre, yüzeyde yürütülen çalışmanın ardından belirlenecek alanlarda akademisyenlerce kazı projelerinin başlatılması hedefleniyor. "PROJEMİZE ÇOK CİDDİ BİR YABANCI İLGİSİ VAR" Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, proje kapsamında şu ana kadar savaşa ait çok önemli buluntuların elde edildiğini belirtti. Malazgirt Ovası'nın neredeyse tamamını taradıklarını ve haritasını çıkardıklarını anlatan Alican, "Ekibimiz, Malazgirt Kalesi'nde, Türbetepe mevkisinde ve Afşin bölgesinde kazı çalışması yaptı. Özellikle Afşin bölgesindeki kazılarda bulduğumuz kemiklerin analizleri, Malazgirt Savaşı'nın olduğu dönemi vermişti ve bu da bizi heyecanlandırmıştı. Bu yıl da kazı çalışmaları devam edecek. Önümüzdeki süreçlerde projenin uluslararası seviyesinin çok daha yüksek düzeylere tırmanacağını düşünüyoruz. Projemize çok ciddi bir yabancı ilgisi var. Uluslararası arkeologlar ve antropologlar çalışmalarımıza katılacak. Üniversite olarak projenin ilk günden beri yanındayız." diye konuştu. "MALAZGİRT SAVAŞI'NIN CEREYAN ETTİĞİ YERİ BELİRLEMEYE ÇALIŞIYORUZ" Projeye bilimsel danışmanlık yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik ise Malazgirt Savaş alanı tespitine dair 2020 yılında başladıkları projenin beşinci yılında olduklarını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Türkiye'deki ilk kapsamlı savaş alanı arkeoloji çalışmasını yürüttüklerini vurgulayan Çevik, şunları kaydetti: Bu yılın ilk etap çalışmalarında uzman arkadaşlarımızla sahadayız. Temmuz ayının başına kadar yüzey araştırması çalışmasını yürüteceğiz. Yüzey araştırmalarımızda elde edeceğimiz sonuçlarla ikinci ve üçüncü etapta yeni kazı alanlarını belirleyeceğiz. 2 yıldır sürdürdüğümüz insan kayıplarına ilişkin kazı alanımızda çalışmalar devam edecek. Yüzey araştırmasıyla teyit ettiğimiz alanlarda çalışmalarımızın bu yıl da verimli ve bereketli olacağını umuyoruz. Çalışmamızı 150 kilometrekarelik alanda gerçekleştiriyoruz. Malazgirt Savaşı'nın cereyan ettiği yeri belirlemeye çalışıyoruz. Amacımız yüzey araştırmalarıyla hem bu alanı daraltarak yeni kazı alanlarını tespit etmek hem de insan kayıplarına dair yeni yerleri bulmak. Aytaçdüzü mevkisinin savaşın yaşandığı yerlerden biri olduğunu değerlendirdiklerini anlatan Çevik, "Bu bölgede yoğun bir yüzey araştırması yaparak hem savaşa ait metal buluntuya hem de insan kayıplarına ilişkin verilere ulaşabilir miyiz, buna bakacağız. Jeoradar çalışmalarıyla alanları tespit edip koordinatlandırarak haritalara işledikten sonra kazıya başlayacağız." dedi. "SAVAŞA DAİR METAL OBJELERİ TESPİT ETMEYE ÇALIŞACAĞIZ" Projenin koordinatörlüğünü yapan arkeolog Dr. Ahmet Oğuzhan Karaçetin ise yüzey araştırmasıyla Malazgirt Savaşı'nı lokalize etmeye çalıştıklarını söyledi. Bu kapsamda savaşa dair her şeyi anlamaya çalıştıklarını dile getiren Karaçetin, şu değerlendirmelerde bulundu: Yüzey araştırmasından sonra kazıya geçeceğiz. Ülkemizdeki en kapsamlı savaş alanı arkeolojisi çalışmalarından birini gerçekleştiriyoruz. Afşin bölgesinde kazı çalışmalarımız devam edecek. Yüzey araştırmasının ardından özellikle savaşa dair metal objeleri tespit etmeye çalışacağız. Bu alandaki çalışmalardan oldukça memnunuz. Burada özellikle taşlar üzerindeki dini objeleri, yazıtları kaydediyoruz, ölçülerini alıyoruz ve fotoğraflıyoruz. Haritalandırma çalışmaları yapıyoruz. Bunları yaparken tüm teknolojik imkanlardan yararlanıyoruz. Verileri dijitalleştiriyoruz.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.