SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Günleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Günleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Günleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım’ın kültürel mirası tehlikede: İşgal beş yıl daha sürerse kayıplar telafi edilemez olacak Haber

Kırım’ın kültürel mirası tehlikede: İşgal beş yıl daha sürerse kayıplar telafi edilemez olacak

Ukrayna’da bu sene ilk kez düzenlenen Yerli Halklar Kongresi 2 Kasım’da Kıyiv’de yapıldı. Etkinlik kapsamında “Ukrayna’nın Yerli Halklarının Maddi ve Manevi Kültürel Mirası: Rus Saldırganlığı Koşullarında Korunma Zorlukları” başlıklı panel düzenlendi. Panele; Ukrayna Kültür Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Departmanı Başkanı Anastasiya Kozyar, Ukrayna Karay Birliği Başkanı ve Yerli Halklar Danışma Kurulu Üyesi Olena Arabacı, Kırım Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Elmira Ablalimova Çiygöz ve Kırım Evi temsilcisi, tarihçi Gülnara Abdullayeva katıldı. Panelin moderatörlüğünü gazeteci Hanna Homonay üstlendi. SOMUT OLMAYAN MİRAS LİSTESİ GENİŞLİYOR Ukrayna Kültür Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Departmanı Başkanı Anastasiya Kozyar 2018’den beri yürürlükte olan Ukrayna Ulusal Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nin kapsamını anlattı. Bugün listede Kırım Tatarlarının “Örnek” adlı geleneksel deseni, Karay halkının Et Ayaklak (Karay böreği) geleneği, Kırım Tatar çibörek ve yantık yapım pratiği, Kırım Tatar kahve geleneği, Ağır Ava ve Kaytarma danslarının yer aldığını belirten Kozyar, “Bu unsurlar yalnızca yüzyıllar öncesine dayanan tarihi yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda Ukrayna'nın yerli halklarının modern kültürel alandaki öznelliğini de teyit ediyor.” ifadelerini kullandı. İŞGALCİLER KARAY MİRASINI HEDEF ALIYOR Rusya’nın işgal altındaki topraklarda kültürel mirası sistematik olarak yok etmeyi sürdürdüğünü aktaran Ukrayna Karay Birliği Başkanı Olena Arabacı, işgal altındaki Melitopol’deki Karay Kültür Merkezi’nin işgalciler tarafından kasıtlı biçimde tahrip edilip nargile kafeye dönüştürülmesini örnek gösterdi. Arabacı ayrıca, Kırım kültürünün korunması için düzenlenen “Kırım Günleri” girişiminin önemine dikkat çekti. “BEŞ YIL DAHA SÜRERSE KAYIPLAR TELAFİ EDİLEMEZ OLACAK” Kırım Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Elmira Ablalimova Çiygöz, Kırım Stratejik Araştırmalar Enstitüsünün işgal altındaki tüm bölgelerde kültürel mirasın durumunu belgelediğini ifade etti. Rusya’nın eğitim sistemini ideolojik olarak dönüştürdüğünü, yerel dilleri kamusal alandan ittiğini söyleyen Ablalimova Çiygöz, bunun doğrudan kimliği yok etme politikası olduğunu vurguladı İşgalin en az beş yıl daha sürmesi halinde dünyanın, Kırım Tatarlarının kültürel hafızasını ve kimliğini etkileyecek çok derin kayıplarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunan Ablalimova Çiygöz şunları kaydetti: Kültürün yok edilmesi sadece binaların yıkılması değildir. Hafızanın, sürekliliğin, devamlılığın kaybına yol açar; bir halkın deneyimlerin silinmesine, temelini kaybetmesine ve gelecekten mahrum kalmasına yol açar. “KÜLTÜREL SOYKIRIM YÜZYILLARDIR SÜRÜYOR” Tarihçi Gülnara Abdullayeva, Kırım’daki kültürel mirasın yok edilmesinin 2014’te başlamadığını, Rusya’nın bunu 18. yüzyıldan beri planlı şekilde yürüttüğünü belirtti. Abdullayeva, Rus imparatorluğunun Kırım’ın demografisini bilinçli olarak değiştirdiğini, böylece yerli halkların “buraya sonradan gelmiş gibi” gösterildiğini ifade etti.

Ukrayna’nın İvano-Frankivsk bölgesinde “Kırım Günleri” etkinliği düzenlendi Haber

Ukrayna’nın İvano-Frankivsk bölgesinde “Kırım Günleri” etkinliği düzenlendi

Ukrayna’nın İvano-Frankivsk bölgesinde, 30-31 Ekim tarihlerinde, “Kırım Günleri” etkinlikleri gerçekleştirildi. Etkinlikler, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği öncülüğünde, yerel yönetimler ve kültür kurumlarının iş birliğiyle düzenlendi. Etkinlik, bölgeler arası iş birliğini güçlendirmek, kültürel diyaloğu geliştirmek ve Kırım’ın yeniden entegrasyonu ile işgalden kurtarılması politikasını desteklemek amacıyla hayata geçirildi. Etkinlik kapsamında Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Olha Kurışko ile İvano-Frankivsk Bölge Valisi Svitlana Onişçuk, iki kurum arasında iş birliği protokolü imzaladı. Anlaşma, kültürel ve eğitim projelerinde ortak çalışmalar yürütülmesini ve “Omuz Omuza: Dayanışan Topluluklar” projesi çerçevesinde iş birliğinin artırılmasını öngörüyor. Bununla birlikte Kurışko, Millî Vasıl Stefanık Karpat Üniversitesinde akademisyenlerle bir araya gelerek Kırım konusunun eğitim ve araştırma alanlarına entegrasyonunun önemini vurguladı. Etkinliklerin bir diğer öne çıkan bölümü, “Kültür Yoluyla Birlik: Kırım ve Yeniden Entegrasyon” başlıklı panel oldu. Katılımcılar, kültürün kimlik ve dayanışma inşasında oynadığı birleştirici rolünü ele aldı. Program kapsamında ayrıca Kırım Tatar sanatçı Aziza Eskender sahne aldı, “Özgür Kırım’a Mektuplar” girişimi çerçevesinde Kırımlı syasi tutsaklara mektuplar yazıldı ve Kırım mutfağı tanıtıldı. Ayrıca “Kadim Galıç” (Davnıy Galiç) Müzesinde, Kırım Tatar tarihini ele alan ressam Anton Lohov’un “Kırım: Olayların Kronolojisi” adlı serginin açılışı yapıldı. Sergi 6 Kasım’a kadar açık olacak. Etkinliklerde, eskiden Galiç’te yaşayan Karay Türklerinin anısına saygı töreni düzenlendi. Ardından Karay Tarih ve Kültür Müzesi’nde, "Üç Yıldız. Volın Karaylarının Seçme Eserleri" başlıklı kitabın tanıtımı gerçekleştirildi. “Kırım Günleri” projesi, Ukrayna’nın farklı bölgeleri arasında kültürel dayanışmayı güçlendirmek ve Kırım’ın işgalden kurtarılması ve yeniden entegrasyon sürecine katkı sağlamaya amaçlıyor.

Nariman Celal, Avrupa Parlamentosunda konuştu: Kırım’ın işgali sürdükçe barış mümkün değil Haber

Nariman Celal, Avrupa Parlamentosunda konuştu: Kırım’ın işgali sürdükçe barış mümkün değil

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak atanan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, işgal altındaki Kırım’da yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek uluslararası topluma güçlü mesajlar verdi. Celal, Rusya’nın 2014’ten bu yana süren işgali altındaki Kırım’da, halkın güvenlikten ve özgürlükten yoksun yaşadığını ifade etti. Kırım’ın işgalden kurtarılmasının yalnızca Ukrayna’nın değil, Avrupa’nın da güvenliği için hayati olduğunu vurgulayan Celal, işgalin sürdüğü her günün yeni insan hakları ihlalleri anlamına geldiğini belirtti. Belçika'nın başkenti Brüksel'de, 12-16 Mayıs tarihleri arasında, ilk kez Kırım Haftası düzenleniyor. Kırım Haftası çerçevesinde gerçekleştirilecek çeşitli etkinliklerin odak noktasında, Rus işgali altındaki Kırım’da yaşanan insan hakları ihlalleri ve Kırım Tatar halkının kimliğini koruma mücadelesi yer alacak. Kırım Haftası etkinlikleri çerçevesinde 13 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosunda Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü ve Kırım'daki baskılar konularının ele alındığı özel bir oturum düzenlendi. Toplantıda konuşma yapan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal önemli açıklamalarda bulundu. "11 YILDIR KIRIM’DA HİÇBİR UKRAYNA VATANDAŞI KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR" Konuşmasına, 6 Mayıs’ta Kırım’da kaybolan ve daha sonra Rus işgal güçleri tarafından gözaltına alındığı öğrenilen Kırım Tatar genç kadın Hatice Buyuhçan’ın hikâyesini anlatarak başlayan Celal, bu olayın Kırım’daki baskının sadece en güncel örneği olduğunu söyledi. Celal, “Kırım 11 yıldır Rus işgali altında. 11 yıldır Kırım’da hiçbir Ukrayna vatandaşı kendini güvende ve gerektiğinde haklarını, özgürlüklerini ve hayatını koruyabileceğinden emin hissetmiyor. İnsanlar, korku, şüphe, güvensizlik ortamında yaşamak ve işgalci yönetimin baskısı altında kendi iradelerine aykırı hareket etmek zorunda kalıyorlar.” ifadelerini kullandı. İşgalin ardından binlerce kişinin Kırım’ı terk etmek zorunda kaldığını, kalanların ise sürekli gözaltı, arama, tutuklama gibi uygulamalarla karşılaştığını belirtti. “TOPRAK KADAR İNSANLARI DA DÜŞÜNMELİYİZ” Nariman Celal, konuşmasında yalnızca Kırım topraklarının değil, orada yaşayan insanların kaderinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: Kırım toprakları Rus işgali altında olduğu sürece, Ukrayna vatandaşlarının hakları, özgürlükleri ve yaşamları için tehlike devam edecektir. Zorla kaybetmeler, yas adışı gözaltılar, aramalar, tutuklamalar gibi siyasi zulüm devam edecektir. ULUSLARARASI HUKUKA AÇIK MEYDAN OKUMA “Geçici olarak işgal altında bulunan Kırım üzerindeki Rus egemenliğinin tanınması kabul edilemez” diye vurgulayan Celal, böyle bir tanımanın, uluslararası hukukun temel ilkelerinin açık bir ihlali olduğunu, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne doğrudan saldırı anlamına geldiğini ifade etti. Aynı zamanda bunun, Kırım Tatar halkının temel haklarına yönelik bir saygısızlık olduğunu ve Rusya’nın işgal ettiği bölgelerde işlediği suçların meşrulaştırılması anlamına geleceğini söyledi. Bu tanımanın ayrıca, Kırım Tatar halkına yönelik yürütülen soykırımı pekiştireceğini ve saldırgan devletin cezasız kalmasına zemin hazırlayacağını vurguladı. “SADECE KIRIM YETMEZ, HEDEF TÜM UKRAYNA” Celal, Rusya’nın sadece Kırım’la yetinmeyeceğini, 2014’ten bu yana Kırım’ı işgal altında tutarken, 2022 yılında Ukrayna’ya karşı geniş çaplı bir savaş başlattığını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi: Kendinizi aldatmanıza izin vermeyin. Rusya sadece Kırım’la yetinmeyecek. 2014 yılından bu yana, Kırım Yarımadası’nın kontrolünü fiilen elinde tutuyor, ancak 2022’de Ukrayna’ya karşı tam ölçekli bir savaş başlattı. Çünkü Rusya’nın amacı tüm Ukrayna’yı ele geçirmektir. Bu nedenle, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona ermesi ve sürdürülebilir, adil bir barışın sağlanması için tek yol, Kırım ve diğer işgal altındaki bölgelerin işgalden kurtarılması ve Ukrayna’nın uluslararası olarak tanınan sınırlarında toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasıdır. Diğer herhangi bir seçenek, milyonlarca insan için, özellikle de yıllardır temel hakları ihlal edilen Kırım Tatar halkı için yeni acılar tehdidi oluşturmaktadır. Ayrıca, Kırım’ın statüsü ile ilgili herhangi bir anlaşma yalnızca Ukrayna devletinin ve yerli Kırım Tatar halkının katılımı ve onayı ile kabul edilmelidir. “KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANINMALIDIR” Konuşmasının sonunda, 18 Mayıs 1944’te Sovyet yönetimi tarafından gerçekleştirilen Kırım Tatar Sürgünü'nü hatırlatan Celal, bu trajedinin bir soykırım olarak tanınması için Avrupa ülkelerine çağrıda bulundu. Sürgün sırasında Kırım Tatarlarının yüzde 46’sının, özellikle yaşlılar, kadınlar ve çocukların hayatını kaybettiğini belirterek, bu tarihi adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini ifade etti.

Poltava'da Kırım Tatar bayrağı göndere çekilerek işgalin ilk kurbanı Reşat Ametov anıldı Haber

Poltava'da Kırım Tatar bayrağı göndere çekilerek işgalin ilk kurbanı Reşat Ametov anıldı

11 yıldır işgale karşı direnen Kırım Tatar halkının mücadelesinin gücünü vurgulamak, kültürünü ve kimliğini korumak ve Kırımlı siyasi tutsakların hikayelerini gündeme taşımak amacıyla Ukrayna’nın Poltava kentinde Kırım Günleri etkinliği tertip edildi. Program çerçevesinde, 3 Mart 2025 tarihinde, Kırım’daki Rus işgalinin ilk şehidi Kırım Tatar kahramanı Reşat Ametov’un kaçırılmasının yıl dönümünde Poltava Belediyesi binasının önünde Kırım Tatar bayrağı göndere çekildi ve işgalin kurbanları saygı duruşuyla anıldı. Törende konuşan Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Olha Kurışko, “Reşat Ametov, zorla kaybetmelerin ilk kurbanı oldu. İşgal altındaki Kırım'da tek başına bir protestoya çıktı. Bilinmeyen bir yere götürüldü ve birkaç gün sonra işkence izleriyle ölü bulundu. Bundan sonra Rus işgali altındaki Kırım'da zorla kaybetmeler ve siyasi amaçlı zulüm başladı.” dedi. Poltava’da düzenlenen Kırım Günleri çerçevesinde Kırım’a adanan ve Kırım Tatarlarını tanıtan bir dizi etkinlik düzenlendi. Kentin Andriy Orlov Parkı’nda “Ebeveynlerin Kırım Anıları” isimli çocuk resim  sergisi düzenlendi. Ardından Poltava Savat Müzesi’nde “Kırım İçin” resim sergisi açıldı. Kırım Tatar halkının trajik geçmişine dikkat çekmek, Rusya’nın Ukrayna'nın yerli halklarına karşı işlediği suçları gündeme getirmek amacıyla düzenlenen sergi, Kırım Tatar seramik ustası Rüstem Skibin ve Kırım Tatar ressam Fatima Osmanova başta olmak üzere ünlü Ukraynalı sanatçıların eserlerinden oluşuyor. Sergi 23 Mart’a kadar ziyaretçilere açık olacak. Buna ek olarak, Kırım Temsilciliğin girişimiyle Kırım'ın Bilişsel İşgalden Kurtulması Konseyi uzmanları tarafından Poltava Gençlik Merkezi'nde “Kırım ve Gençlik: Sürdürülebilirlik, Değerler ve Uyum Vizyonları” konulu bir tartışma paneli düzenlendi. Poltava Gaziler Merkezi’nde ise “Kırım. Bu Nasıl Oldu?” belgesel filmin gösterimi yapıldı. Belgesel, Kırım’da 2014 yılının Şubat-Mart aylarında meydana gelen olaylar sırasında görev yapan Ukraynalı subaylar, askerler ve deniz piyadelerinin hikayesini anlatıyor. İki saatlik filmde, Kıyiv’den talimat bekledikleri sırada, kendi inisiyatiflerine göre hareket etmek zorunda kalan ve kendileri, yakınları baskıya uğrayan, arkadaşlarının ihaneti ile karşı karşıya kalan Ukraynalı askerlerin hikayeleri ele alınıyor. Ayrıca Kırım Günleri kapsamında Poltava Merkez Kütüphanesi’nde Kırımlı siyasi tutsaklara ithaf edilen bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlikte Rusya’nın zulmüne uğrayan siyasi tutsaklar hakkında bilgi verildi ve siyasi tutsakların Rus esaretinde yazdığı mektuplar okundu. Bununla birlikte katılımcılar “Özgür Kırım’a Mektuplar” kampanyasına katılarak siyasi tutsaklara mektup yazdı. Kütüphanedeki okuma etkinliklerinin yanı sıra Kırım tarihi ve kültürüne adanmış bir kitap sergisi de düzenlendi. Ziyaretçiler, Kırım Tatarlarının milli lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun mücadelesini anlatan "Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu. Namağlup" adlı kitabını ve anı standını da inceleme fırsatı buldu. Bununla birlikte etkinliğin ilk gününde Kırım Tatar sanatçı Aziza Eskender konser verdi.

Eskişehir Kırım Günleri'nde okur yazar buluşması yapıldı Haber

Eskişehir Kırım Günleri'nde okur yazar buluşması yapıldı

Türkiye'de Kırım Günleri, İstanbul'un ardından Eskişehir'de dolu dolu etkinliklerle devam ediyor. Bu kapsamda, dün Eskişehir Tepebaşı'nda yer alan Kırım Sürgünü Anıtı'na ziyaret gerçekleşti. Ardından Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde Kırım Tatar kültürünü yansıtan sanat eserleri sergide gösterildi. Program çerçevesinde saat 10.30'da etkinliğin açılış konuşmaları gerçekleşti. Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından Kırım Tatar kültürünün sembolü olan Kırım Tatar halk oyunları ve Kırım Tatar yırları ile performanslar sergilendi. KIRIM PANELİ Ardından Türkiye'de Kırım Kültür Günleri etkinliği önemli isimlerin katılımıyla panel düzenlendi. KTMM üyesi, Doç. Dr. Gayana Yüksel'in moderatörlüğünü üstlendiği panele, Ukrayna Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Marina Popatenko, Ukrayna Halk Mimarisi ve Yaşam Milli Müzesi Müdürü Oksana Starak Povyakel, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, Ukrayna Devlet Kültür Fonu İcra Direktörü Vladislav Berkovskıy, Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı, KTMM üyesi Eskender Bariyev, KTMM Başkanı Refat Çubarov konuşmacı olarak yer aldı.  OKUR YAZAR BULUŞMASI Bugün moderatörlüğünü Tuvğan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin'in yaptığı yazar-okur buluşması etkinliği başladı. Yazar ve okurları buluşturan söyleşi etkinliğine; yazar Hasan Aydın, Kırım Tatar kökenli yazar Dr. Serra Menekay, Gazeteci yazar Gönül Şamilkızı, "Son Gazi" kitabının yazarı, asker, hukukçu Dr. İlyas Aktaran ve Dr. Işılay Işıktaş Sava kitapları ile katıldı . Etkinliğin katılımcıları arasında; Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Evren Olcay, KTMM Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcısı İlmi Umerov, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi, Doç. Dr. Gayana Yüksel, TURKSİD Ukrayna Derneği Başkanı İsmet Yüksel, , Kırım Gelişim Vakfı Bursa Şube Başkanı Haluk Yaşayanlar, EKHAD Başkanı Recep Şen ve pek çok değerli isim yer aldı. Oya Deniz Çongar Şahin, yazarların kitaplarını ve biyografilerini anlattı. SERRA MENEKAY: AKIL UNUTUR YÜREK UNUTMAZ İlk olarak yazar Serra Menekay, doktorluk mesleğinden yazarlığa geçiş sürecini anlattı. Menekay, "Kırım'a gidince halamı buldum, amcamlar, halamlar Ural Sibirya ve Özbekistan'a sürülmüş. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun arkasında haklarını savunmuşlar" diyerek Kırım Tatarlarının yaşadığı sürgünü hatırlattı. "1991 yılında Kırım'a gittik ve onları buldum, her şey böyle başladı" diyen Menekay,  "Yok edilmesi planlanan halkın gücü, kültürünü, dilini korumaları sayesinde anlaştık." diye konuştu. "Akıl unutur yürek unutmaz" diyerek eserleriyle Kırım'ın haklı davasını anlatmak istediğini söyleyen Menekay şunları kaydetti: "Bir ara hekimliği bıraktım ve halamın yanında çok vakit geçirdim. İşgalden (2014) 10 gün önce Türkiye'ye geri döndüm. Sonra kitapevleri yayını açtı. “Şefika”, “İğne Oyası”, “Kuşbakışı” geldi. Son 5-6 yıldır Ege'deki Kuva-yi Milliye'yi çalışıyorum. En güzel kazanımların birisi “Aluşta’dan Esen Yeller”in Ukraince basılması. Benim için gurur oldu. Taras Şevçenko Üniversitesinde müfredata kondu. "Şefika" da Taras Şevçenko Türkoloji bölümünde okutuluyor, edebi yönü üzerinde tez yazıldı. Ben burada (Türkiye'de) doğdum. Mustafa Kemal'e borcum olduğunu düşünerek taksit taksit öz halkıma ve bu cumhuriyete olan borcumu ödemeye çalışıyorum" "Türkiye'de köy kuran dedemin ve babamın hikayesi kitaplarımı yazmama ilham oldu" diyen Hasan Aydın ise Kırım Tatar irfan ve adetlerini uyarlayarak "Nerede Benim Atlarım" kitabını çıkardığını dile getirdi. İlyas Aktaran, Kurtuluş Savaşının son gazisini anlattığı kitabı hakkında bilgi verdi. İlyas Aktaran, şu ifadelere yer verdi: "Gazi, Kırımlı ve 1889 doğumlu. Ayrıntılı olarak inceleme ihtiyacı hissettim. Osmanlı Kırım Hanlığı ilişkilerini, Bolşevik İhtilalinden sonraki Kırım'ın yapısını ve düşüncesini ortaya koymaya çalıştım, toplu sürgüne tabi tutulan halkın yeniden Kırım'a dönüş çabalarından bahsettim tarihsel bir derleme gibi oldu" Işılay Işıktaş Sava, Kırım Tatar şair Şakir Selim'i ve onun eserleri hakkında bilgi verdi. Sava, "Sürgünü yaşamış ardından Vatan Kırım'a dönmüş, Kırım'a döndükten sonra yazdığı 347 şiir vardı elimizde. Şiirleriyle tüm Kırım Tatarlarının yaşadıklarını gösterdi" değerlendirmesini yaptı. "Kırım'daki Kırım Tatar (Türk-İslâm) Mimarî Yadigârları", "Kırım'dan Kalan Miras, Hansaray" kitaplarının yazarı ve doktora çalışma konusu bugün Rus işgalciler tarafından yok edilmeye çalışılan Hansaray olan Doç. Dr. Nicole Kançal Ferrari ise şunları aktardı: "İlk kez 1993'te Kırım'a eşimle birlikte gittim. Kırım'ın çok az çalışıldığını gördüm. Her köy, kasaba ve şehri gezdik. İlk başta Bahçesaray, Akmescit, Aluşta, Eski Kırım, Sudak gibi tüm yerleri titizlikle gezdik. İyi ki gezdik sonra bir daha göremedik.  Çok az arşiv kayıtlarının kaldığını söyleyen Nicole Kançal Ferrari, 2014'teki işgalden sonra mesuliyetlerinin daha da arttığını, bölgenin tarihi arka planını da ele aldıklarını belirterek kitabını anlattı. Burada camilerin farklı amaçlarla kullanıldığının altını çizen Nicole Kançal Ferrari, "biz onu Kırım'da gördük. Gürcistan'da Ahıska'yı çalışma imkanı buldum orası da çok üzücü ama cami içindeki duvar süslemeleri duruyor." ifadelerini kullandı. Okur yazar buluşmaları kapsamında bir diğer konuşmacı ise korku hikayeleri yazarı Mehmet Berk Yaltırık oldu. Moderator Şahin'in "Eylül ayında basılan kitabınız 3. baskısını yaptı, okuyanı çok gibi duruyor. Buradaki yazarlarımızdan farklı bir bakışınız var" ifadelerinin ardından yazar Mehmet Berk Yaltırık şöyle konuştu: "Önce blog açarak internet üzerinden korku hikayeleri yazmaya başladım, korkuyu aktarmak zordur, kısa film çalışmaları yapmayı düşünüyorum. En büyük desteği okurlarımdan aldım. Okurların desteği çok başka "ya şöyle bir yazar varmış" demeleri bile büyük bir kazanç." GÖNÜL ŞAMİLKIZI: KIRIM TATARLARI HALA O ACIYI YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR Gazeteci yazar Gönül Şamilkızı ise okur yazar panelinde Kırım'ın Rus işgali ve Ukrayna'da devam eden işgal girişimi başta olmak üzere güncel konulardan bahsetti. Şamilkızı, Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'e giderek Meydan Olaylarını (Euromeydan), Kırım'ın işgali sürecini takip ettiği anlatan gazeteci yazar Gönül Şamilkızı "27 Şubat'ta işgal haberlerini vermeye başladık." dedi. Bu süreçte Kırım'da kalan ve gün gün oradaki trajediye tanıklık etmek zorunda kaldığını anlatan Şamilkızı, "Kırım Tatarları hala o acıyı yaşamaya devam ediyor" diye ekledi. Gazeteci olarak tarihe tanıklık etme şansı olduğunu ancak hayatının en trajedik olayı olduğunu ifade eden Şamilkızı "Bu süreç beni çok etkiledi. O günden bu yana Kırım ve Ukrayna üzerine çalışıyorum, elde edebildiğim platformlar çerçevesinde. Kırım derneğinde birlikte işgalin kronolojisi yaptık." dedi. Şamilkızı ayrıca işgali ve işgalden sonrası süreci konu alan "Kırım Ateşi" adlı kitabından söz etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.