Kırımoğlu, 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi'nde konuştu: İşgal ettiği toprakları hediye ederek Putin'i susturmak mümkün değil
Esma KASAR/QHA Ankara
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 80. Oturumu marjında New York'ta düzenlenen 5. Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi bugün başladı. 50'den fazla ülke ve uluslararası örgütün katıldığı zirvede ana odak "özgürlük, egemenlik ve uluslararası hukukun ortak değerlerinin pekiştirilmesi" oldu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın (Volodimir Zelenski) ardından Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatarca olarak yaptığı konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı. Kırımoğlu, birçok ülke temsilcisinin Kırım'ın işgalden kurtarılması için elinden geleni yapacağını söylemesinin Ukrayna ve Kırım Tatar halkı için çok önemli olduğunu vurguladı.
"Ben, 1944 yılında halkının topyekûn sürgününe ve soykırımına uğratılan ve ardından 20. yüzyılın en acımasız rejimlerinden birine karşı vatanlarına gidip ve insan hakları için neredeyse yarım asırlık bir devir içerisinde mücadele eden Kırım Tatar neslinin hayatta kalan temsilcilerinden birisiyim." diyen Kırımoğlu, 2014 yılında Rus askerlerinin Kırım topraklarına girerek Yarımada'yı işgal ettiklerini anımsattı. Bu işgalin Ukrayna topraklarına doğru daha hızlı ilerlemek amacıyla gerçekleştirildiğinin altını çizen Kırımoğlu, Rusya'nın Kırım'ı askerî üsse çevirdiğini belirtti.
"KIRIM'A GİDEN RUS VATANDAŞLARIN SAYISI 2014 YILIDAN BU YANA 1 MİLYONU AŞTI"
Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının kendi vatanında dinî ve siyasî gerekçelerle baskıya uğradıklarını da sözlerine ekledi. Kırımoğlu, "Çeşitli kaynaklara göre, işgalin başladığı günden bu güne kadar 50 bine yakın Kırım Tatarı (yani nüfuslarının tahminen yüzde 15'i) ve 200 bine yakın Ukrain Kırım'ı terk etmeye mecbur kaldı. Bu zaman içerisinde Kırım’a götürülen Rus vatandaşların sayısı 1 milyondan fazla." bilgisini verdi. Kırım Tatarlarının vatanını terk etmek mecburiyetinde kaldığını ve böyle devam etmesi halinde nüfuslarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını vurgulayan millî lider, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Kırım'ın işgaline dikkat çekti.
Kırımoğlu, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği için saldırgan devlet Rusya'ya karşı kan döktüğünü ifade ederek, savaş süresinde destek sağlayan herkese teşekkür etti. Kırımoğlu, "Onlar bu savaşın sadece Ukrayna’ya karşı değil, aynı zamanda tüm dünya düzenine ve medeniyetine karşı olduğunun farkında." dedi.
Kırımoğlu, ancak bazı ülkelerin sözde "gerçek politikaya" göre kendi menfaatini düşündüğünü bu bağlamda Kırım ile diğer işgal altındaki Ukrayna topraklarını Rus toprakları olarak tanımaya hazır olduğunu, "Gerçek siyasete göre Barış Anlaşması’nı teklif etmek ve bu ‘anlaşmaya’ göre Kırım Yarımadası'nı ve diğer işgal altında olan Ukrayna topraklarını Rus toprakları olarak tanımaya hazır olduklarını bildirmek de mümkünmüş. Düşünün, bunu FSB hapishanelerinde olan ve büyük bir ümitle Ukrayna devletine ve onun müttefiklerine bakan vatandaşlarımız nasıl karşılayacak." ifadeleriyle aktardı.
"RUSYA'YA YÖNELİK TAVİZ TÜM DÜNYADA BÜYÜK TEHLİKE YARATIR"
Kırımoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
Artık herkes farkında ki böyle ‘barış’ yalnız daha kanlı savaş için kısa bir mola olacak, çünkü askerî güç kullanması tehdidi altında imzalanan ve uluslararası hukuk normalarına aykırı olan her türlü anlaşmalar geçersizdir. Ne yazık ki, hep Putin rejiminin tüm dünyanın gözünün önünde yaptığı cinayetlere rağmen bizim bazı müttefiklerimiz hâlâ şunu anlamadılar: O kana susamış saldırgan devleti uluslararası hukuka, Birleşmiş Devletler Teşkilatının temel prensiplerine aykırı olan tavizlerleri vermekle, işgal ettiği devletin topraklarını hediye etmekle onu susturmak mümkün değil. Böyle tavizler tüm dünyaya büyük tehlike yaratacaktır.
1938 yılını hatırlayın. O zaman Hitler’i memnun etmek ve böylelikle barış sağlamak için ona Çekoslovakya’nın bazı toprakları hediye edildi ama neticede 2.Dünya Savaşı başladı. Hiç yere o savaşta 55 milyondan fazla öldürülen insanların hatırasına böyle hataları tekrarlamayın.
11 yıldan fazla süren bu kanlı savaşın ancak uluslararası hukuk normlarına uyulması ve her şeyden önce Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün sağlanması koşulları altında sona erdirilmesini öngören 5. Kırım Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nin önerilen metninin tüm ülke temsilcileri tarafından destekleneceğini umuyorum. Böylelikle insan kanının dökülmesini durdurması yolunda önemli bir adım atmış olacağız.
Kırımoğlu'nun Kırım Tatarca yaptığı konuşmanın tamamı şu şekilde:
"Ekselanslar, değerli beyler ve hanımefendiler!
İlk önce esas niyetleri, malüm olduğu kibi, Qırım Yarımadası'nı Rus işğalinden qurtarma yollarını aramaq için teşkil etilgen Qırım Platfoprmunun 5-ci zirvesinin hep iştiraqçılarını samimiyetle selamlamaq isterim.
Onlarca devletlerin rehberleri veya temsilcileri bir arağa kelip Qırım işğalini tanımadıqlarını ve hiç zaman tanımayacaqlarını, onu işgalden qurtarılması için hep ellerinden kelgenini yapacaqlarını qatiyetle beyan etmeleri Ukrayna ve ayrıca o toprağın kökenli hakqı için çok önemlidir.
Men,1944 yılında halkının topyekûn sürgününe ve soykırımına uğratılan ve ardından 20. yüzyılın en acımasız rejimlerinden birine karşı vatanlarına qaytıp kelmek ve insan haqları için neredeyse yarım asırlık bir devir içerisinde kureşken Kırım Tatar neslinin az sayıdaki daha hayatta kalan temsilcilerinden birisiyim.
Büyük qıyınlıqlarnı yeñip, bizler öz vatanımıza qaytmaya, yıqılğan medeniyetiniñ qaldıqlarını tiklemeye tek Gorbaçev’niñ «perestroykası»nıñ soñki yıllarında, Sovyetler Birliğinin yıqılğan soñ ise, endi bağımsız Ukraina devletiniñ yardımınen başladık.
Bu ceryan 2014 senesi şubat ayında bundan 70 yıl önce halqımıza qarşı soykırım uyğulayan devletin varisi, yani Rusya Federasyon’un askerleri Qırım’a hücum etmesinen toqtatıldı.
Ukrayna’nın anatopraklarına doğru daha fazla ilerlemek maqsadıyla, Rusya Qırım yarımadasını hızla bir güçlü askeri bazasına çevirmeye başladı. Ve Rus mantığına köre, bu bazanıñ territoriyasında tek işğalcilerge sadıq insanlar yaşamaları kerek olduğu sebebinden, büyük basqılara birinci olaraq tamır halqı ve etnik Ukrainler oğratıldılar.
Söz sırası, işgalcilerin siyasi ve diniy sebeplerle basqılaranina ve cezalarına uğratılan (bu sırada, qaçırılan ve öldürülen, tutuklanan, aramala, soruşturmalara ve işkencelere uğratılan) Qırım Tatarlarının sayısı nüfüz oranlarına köre bütün Rusya’daki repressiyalarğa nisbeten 52 kere ziyade olğanını qayıd etmek mümkündür. .
Çeşit qaynaqlara köre, işgal başlandığından bu künge kadar artıq 50 bine yaqın Qırım Tatarları (yani nüfüslerin tahminen yüzde 15-i) ve 200 bine yaqın etnik Ukrayna’lılar Qırım’nı terk etmeye mecbur kaldılar. Bu zaman içerisinde Qırım’a köçürülgen Rus vatandaşların sayısı artıq 1 milyon adamdan ziyade.
Qırım Tatarların öz vatanının terk etmeleri devan etmekletir ve eğer Qırım işgalden kurtarılmazsa yaqın kelecekte o halkın bir millet olarak yeryüzğünden tamamen yok olabilmesi beklenebilir.
Demek, tüm Ukrayna için Qırım’nı azat etilmesi birinci sırada devletin topraq bütünlüğünü sağlamak ve hafsızlığını temin etmek meselesi olsa, Qırım Tatar halqı için ise millet olaraq yeryüzünde kalmaq veya yoq olmaq meselesidir.
Bugün Ukrayna saldırğan devletke karşı savaşta kendini toprağının qorçalamak için, zalim işğalçilerinin eline tuşken milyonlarca vatandaşlarını qurtarmaq için çoq kan qaybetmektedir.
Bu zor zamanlarda bizlere yardım ellerini uzatan devletlere biz çok minnetdarız. Onlar bu savaş sadece Ukrayna’ya qarşı değil, ayni zaman bu savaş tüm dünya düzenine ve medeniyetine qarşı olduğundan farqındalar. Ama maalesef böyle anlayış dünyanın çok devletlerinde yeterli qadar değil.
Bununla beraber, sonki zamalarda bizleri çoq rahatsızlandıran şey şu ki, bazı bizlere müttefik olğan devletlerde sözde ‘kerçek siyaset’ (Real politic) teorisinin taraftarları hakim olmaya başladı. Malüm olduğu kibi, bu teoriye köre her devlet yalnız kendi ekonomik ve diğer menfaatlarını düşünecek, bu menfaatlar uğruna ahlaki ve manevi prensipler, insan haqları ve uluslar arası huquq hesaba alınması şart değildir.
Bu koncepte köre, saldırğan devletinin pilanlarına çoq uyğun olğan nasıldır ‘Barış anlaşması’nı teklif etmek be bu ‘anlaşmaya’ köre Qırım yarımadasını ve birkaç diğer işğal altında olğan Ukrayna topraqlarını Rus topraklaeı olaraq tanımaya hazır olduklarını bildirmek te mümkünmüş.
Şimdi tahmin ediniz ki, bu gibi ‘barış anlaşma’ pilanlar Qırım’da, diğer işgal altında olğan, ayrıca Rus FSB’sinşn zindanlarında olğa ve büyük ümütle Ukrayna devletine ve onun müttefiklerine baqıp turğan vatandaşlaeımız nasıl qarşılayacaq.
Bundan da ğayrı, herkes farqında ki, böyle ‘barış’ yalnız daha kanlı savaş için qısqa bir mola olacaq, çünki askeri güç kullanması tehditi altında imzalanğan ve uluslararası huquq normalarına ayqırı olğan her türlü anlaşmalar geçersizdir.
Yazıq ki, hep Putin rejiminin tüm dünyanın gözünün önünde yaptığı cinayetlere rağmen bizim bazı müttefiklerimiz daha şunu anlamadılar – o qana susamış saldırğan devletni uluslararası huquq qanuna, Birleşik Devlatleri Teşkilatının temel prensiplerine ayqırı olan tavizlerleri vermekle, işgal ettiği diğer devletin topraqlarını hedidiye etmekle onu susturmaq mümkün değil, ve böyle tavizler tüm dünyaya büyük tehlike yaratacaqtır.
Yeter ki, 1938 yılnı hatırlayık. Malüm olduğu kibi, o zaman Hitler’ni memnun etmek ve böylelikle barış sağlamaq için ona Çekoslovakya’nın bazı topraqları hediye etilgendi, ama neticede 2.Dünya Savaşı başlandı. Hiç olmadıqta o savaşta 55 milyondan fazla öldürülgen insanların hatırasına böyle hataları tekrarlamayıq.
5.Qırım Platformu zirvesinin sonuç açıklama projesinde, bildiğiniz kibi, bu artıq 11 yıldan fazla devam etken savaştı yalnız uluslararası huququn esasında, tarafların topraq bütünlükleri sağlandığı şartta durdurulması mümkün olduğu qayd etilmektedir. Umit ederim ki hep bu zirvenin iştirakçıları teklif etilgen açıklamayı destekleyecek ve böylelikle insan qanın dökülmesini durdurması yolunda önemli bir adım yapmış olacağız.
Diqqatınız için sağ olunuz!"