SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Tatarları

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatarları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatarları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Refat Çubarov BM'de konuştu: Kırım'ın kaderi, Ukrayna devleti ve Kırım Tatar halkı tarafından belirlenecektir Haber

Refat Çubarov BM'de konuştu: Kırım'ın kaderi, Ukrayna devleti ve Kırım Tatar halkı tarafından belirlenecektir

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, 25 Nisan 2025 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Yerli Halklar Daimi Forumu'nun 24. oturumunun 4. gündem maddesi hususunda gerçekleşen toplantıya katıldı. Ukrayna heyetiyle birlikte BM'de temaslarda bulunan KTMM Başkanı Çubarov, "Birleşmiş Milletler Yerli Halkların Hakları Beyannamesi ve Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi" ile bağlantılı olarak ekonomik, sosyal kalkınma, kültür, çevre, eğitim, sağlık ve insan hakları dahil olmak üzere altı konu başlığında düzenlenen toplantıda konuştu. Çubarov, BM'deki konuşmasında; sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ve saldırganlık savaşlarını sona erdirmek için yerli halkların çabalarının birleştirilmesi için çağrı yaptı. Rusya'nın 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece Ukrayna'ya gerçekleştirdiği saldırı hakkında bilgi paylaşan Çubarov, 12 kişinin öldüğünü ve 90'dan fazla yaralının olduğunu dile getirdi. Ayrıca KTMM Başkanı, Kırım Tatar halkının ana vatanı Kırım'ın Rus toprağı olarak tanınmasının asla kabul edilemeyeceğini vurguladı. BM toplantısında KTMM Başkanı Refat Çubarov'un konuşması şu şekildeydi: "KIRIM'IN KADERİ, UKRAYNA DEVLETİ VE KIRIM TATAR HALKI TARAFINDAN BELİRLENECEKTİR" "...Ülkem Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan gece, 90'dan fazla kişinin yaralanmasına ve 12 kişinin ölümüne yol açan büyük Rus füze saldırısının kurbanlarının anısına yas günü ilan edildi. Kurbanlar arasında 6 çocuk ve hamile bir kadın da vardı. Saldırganlık ve saldırganlık savaşları her zaman suçtur ancak Moskova'nın, ülkenin yerli halklarını, Ukrayna'ya karşı suç teşkil eden bir savaşa katılmaya zorlaması iki kat suçtur. Yerli halkların her birinin kendine özgü görkemli ve çoğu zaman trajik bir tarihi vardır. Ancak hepsi silahlı haydutlar evlerine girdiğinde cesurca evlerini savundular ve savunmaya devam ediyorlar. Ukraynalılar ve Kırım Tatarları da Putin'in emriyle topraklarını işgal eden silahlı haydutlara karşı evlerini ve devletlerini savunuyorlar. Bu bağlamda; Rusya Federasyonu'nun on bir yıldır işgal altında tuttuğu Ukrayna'nın yerli halkı Kırım Tatarlarının ana vatanı Kırım'daki baskı ve zulme odaklanmaya devam etmenizi talep ediyorum. Yerli halkların, toprakları üzerindeki de dahil olmak üzere haklarının çiğnenmesine asla izin verilmeyecektir. Bu nedenle, Kırım hakkında yapılan bazı açıklamaların arka planında şu sözleri söylememe izin verin: Kırım, yerli Kırım Tatar halkının toprağıdır, onların ana vatanıdır ve aynı zamanda Ukrayna devletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ve Kırım'ın kaderi, Ukrayna devleti ve Kırım Tatar halkı tarafından belirlenecektir. Dünyadaki saldırganlık savaşlarına son vermek için yerli halkların liderlerini daha da güçlü ve birleşik olmaya çağırıyorum. İlginiz için teşekkür ederiz!"

Rusya, yaklaşık 7 bin sivil Ukrayna vatandaşını esir tutuyor! Haber

Rusya, yaklaşık 7 bin sivil Ukrayna vatandaşını esir tutuyor!

Rusya'nın Şubat 2022'de başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının ardından hem asker hem de sivil binlerce Ukrayna vatandaşı yasa dışı biçimde alıkonulmaya devam ediyor. Merkezi Ukrayna'da bulunan Sivil Özgürlükler Merkezi Uzmanı Mıhaylo Savva, Rusya tarafından alıkonulan Ukraynalı sivil esir sayısının yaklaşık 7 bin olarak tahmin edildiğini ifade etti. Ukrayna Savaş Esirlerine Muamele Koordinasyon Merkezinin verilerine göre; 2025 yılı şubat ayı itibariyle 3 bin 749 asker takas yoluyla ülkesine dönerken; sivillerde bu sayı yalnızca 173’te kaldı.  Radio Svoboda’ya konuşan Ukrayna merkezli sivil toplum kuruluşu İnsan Hakları Medya Girişimi Uzmanı, gazeteci Mariya Klımık, birçok sivilin Rusya tarafından hiçbir yasal statü verilmeden alıkonulduğunu, çoğunun askerlerle aynı cezaevlerinde ve aynı koşullarda tutulduğunu ifade etti. Uzman, "Rusya sivilleri esir tuttuğunu inkâr ediyor. Ancak serbest bırakılan esir askerlerin tanıklıkları, sivillerin de savaş esirleriyle birlikte aynı yerde ve aynı koşullarda tutulduğunu doğruluyor. Ancak Rusya, sivilleri esir tuttuğuna dair kesinlikle bir iletişimde bulunmuyor. Hiçbir statüleri yok. Bu insanlar Rusya tarafından kaçırıldı" dedi. BİNLERCE UKRAYNALI SİVİL RUS ESARETİNDE Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Yetkilisi Dmıtro Lubinețs, Aralık 2024 itibariyle Rusya’nın 16 binden fazla Ukrayna vatandaşını alıkoyduğunu açıkladı. Bu sayı, Kırım dahil olmak üzere 2014’ten bu yana Rusya tarafından kaçırılan sivilleri ve esir alınan askerleri de kapsıyor. Bu açıklamayı değerlendiren Sivil Özgürlükler Merkezi Uzmanı Mıhaylo Savva ise söz konusu rakamın en üst sınırı temsil ettiğini belirterek,  "Net bir veri yok çünkü her gün yeni insanlar kayboluyor, alıkonuluyor. Durum sürekli değişiyor. Ancak ben yaklaşık 7 bin sivilin Rusya tarafından esir tutulduğunu düşünüyorum. Ayrıca savaş esirlerinden çok daha fazla sayıda sivilin alıkonulduğu açık” ifadelerini kullandı. KIRIMLI SİYASİ TUTSAKLAR DA ESİR TAKASLARINA DAHİL EDİLMELİ! Kırım Tatar Kaynak Merkezi ise Rus işgali altındaki Kırım’da özellikle Kırım Tatar halkının sistematik baskılara maruz kaldığına dikkat çekti. Merkezin verilerine göre; 2014’ten bu yana Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da en az 409 siyasi güdümlü dava açıldı ve bu davaların 243’ü Kırım Tatarlarına karşı yürütüldü. Merkez, Kırım’da uzun hapis cezalarına çarptırılan siyasi tutsakların da esir takaslarına dahil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Uluslararası toplumun Rusya’ya karşı baskıyı artırması gerekiyor. Kırım Tatarları başta olmak üzere, tüm Kırımlı siyasi tutsakların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.

TİKA'nın desteğiyle düzenlenen Gençlik Kampı'nın açılış töreni yapıldı Haber

TİKA'nın desteğiyle düzenlenen Gençlik Kampı'nın açılış töreni yapıldı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Litvanya Tatar Kültür Merkezi ortaklığında, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destekleriyle 21-30 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Gençlik Kampı'nın açılış töreni bugün yapıldı. Litvanya’nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik ve Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin'in katıldığı açılış programı, Ankara'daki Mogan Teknik Meslekî ve Anadolu Lisesinde protokol konuşmalarıyla 10.30’da başladı. GENÇLİK KAMPI AÇILIŞ KONUŞMALARIYLA BAŞLADI Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, geçen sene Litvanya Tatar Kültür Merkezinin yaz kampına katılarak geniş kapsamlı olan bu programı düzenleme konusunda gözlemde bulunduklarını ve dernek olarak ilk kez bir gençlik kampına ev sahipliği yaptıklarını vurguladı. Şahin, “İnşallah bundan sonra gençlik kamplarımız devam eder. Yalnızca Litvanya, Polonya değil 20 ülkede yaşayan Kırım Tatarları ile beraber ortak çalışmalarımız olur” ifadelerini kullandı. "KÜLTÜRÜMÜZÜ KORUMAK VE TANITMAK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ" Kürsü konuşması kapsamında programın diğer organizatörü Litvanya Tatar Kültür Merkezi Başkanı Almira Parmaksızoğlu sözlerine, desteklerinden dolayı TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik’e teşekkür ederek başladı. Yaz kamplarını 10 yıldır sürdürdüklerini aktaran Parmaksızoğlu; Polonya, Letonya, Kazan ve Kırım’dan gelen öğrencilerin olduğunu, artık Türkiye ile iş birliğine başladıklarını belirtti. Parmaksızoğlu, TİKA Başkan Yardımcısı Çevik’in önerisi üzerine kampı genişlettiklerini ifade etti. Parmaksızoğlu, “Umarım başladığımız bu işe gençler devam eder. Kültürümüzü korumak ve tanıtmak bizim için çok önemli. Onlar birbiriyle tanışsınlar ve kültürümüz yaşasın” dedi. BÜYÜKELÇİ DEGUTİS GENÇLERİ TEBRİK ETTİ Ardından Litvanya’nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, Litvanya ile Türkiye arasındaki ilişkiye değinerek; artık Tatar gençlerin bir araya geldiğinin ve bunun çok önemli olduğunun altını çizdi. Büyükelçi Degutis, “Litvanya’dan Türkiye’ye gelen Tatar gençleri tebrik ediyorum” dedi. Yalnızca kutlamalarla bir araya gelmediklerini, tarihî olayların yıl dönümünde de bir arada olduklarını vurgulayan Degutis, “Sürgün konusu, aslında hem bizim milletlerimize hem de genel olarak bölgemize çok yakın bir olaydır. Bize sadece geçmişte yaşanmış bir trajediyi değil aynı zamanda şu anda Rusya’nın Ukrayna üzerindeki baskısıyla birlikte Kırım Tatarlarının kaderini de hatırlatıyor” cümlelerini kullandı. Gençlere hitap eden Degutis, öğrenmenin çok kıymetli olduğunu ve tertip edilen programlarda güzel vakit geçirmelerini temenni etti. "ÜLKELERİN KÜLTÜREL DEĞERLERİNE SAYGILI VE BAĞLI ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ" TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik ise yaptığı konuşmada TİKA olarak eğitim, sağlık ve kültürel alanlar başta olmak üzere 170’ten fazla ülkede proje gerçekleştirdiklerini belirterek, “Projelerimizin uygulanması esnasında ülkelerin milli ve kültürel değerlerine saygılı bir şekilde davranarak ve o değerlere bağlı kalarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” bilgisini verdi. Çevik, söz konusu ülkelerin yüzde 30'dan fazlasında kültürel faaliyetler yürüttüklerini de sözlerine ekledi. "TÜRKİYE, LİTVANYA'NIN İŞGALİNE KARŞI ÇIKTI" Türkiye Cumhuriyeti’nin 1941 yılında Litvanya'nın Rusya tarafından işgaline karşı çıktığını belirten Çevik, “Tıpkı Kırım’ın işgaline karşı çıktığı gibi.” vurgusu yaptı. 4 bini Litvanya’da olmak üzere Baltık ülkelerinde yaşayan 10 bine yakın Tatarın bu ülkelerde sosyal alanlara zenginlik kazandırdığını, inanç ve kültür düşmanlığı yapmadıklarını ifade eden Çevik sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı toplumların bir arada yaşadığı kaos ve kargaşadan dolayı o ülkeler gözünü Litvanya’ya çevirdikleri zaman birlikte yaşamayı, sevgi ve saygıyı görecek, örnek bir ülke olduğunu anlayacaklardır. Dolayısıyla bu dünyamızda kültürümüzü korumamız şarttır. Bu tür projelerin büyük katkılar sağlayacağını düşünüyor, devamlılığını diliyorum.” LİTVANYA TATAR KÜLTÜR MERKEZİ ÖĞRENCİLERİNDEN ZEYBEK PERFORMANSI Protokol konuşmalarının ardından Litvanya’dan gelen Tatar genç kız, başarılı performansıyla “Tım Tım” dansını icra etti. Litvanya Tatar Kültür Merkezi öğrencilerinin “Zeybek” dansı ise büyük bir ilgi gördü. Öğrencilerin Türk dans eğitmenleri tarafından öğrendikleri Yörük oyunu alkış topladı. Kırım Derneği Genel Merkezinin dans topluluğu Cıyın Ansambli de açılış töreni kapsamında katılımcılara “Bahçesaray Kaytarması” oynadı. Büyük bir ilgiyle takip edilen performans törene renk kattı. Litvanya’dan kampa gelen Tatar öğrencilerin koro halinde söylediği “Çayır Çimen Geze Geze” ile “Sallasana Mendilini” isimli türkülere alkışlarla eşlik edildi. ÖĞRENCİLER GENÇLİK KAMPINA BAŞLIYOR Birbirinden renkli performansların ardından kamp öğrencilerine ve eğitimcilere kimlik kartları ve fular takıldı. Toplu fotoğraf çekimi yapıldıktan sonra Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, genç öğrencilere defter hediye etti. Litvanya Tatar Kültür Merkezi Başkanı Almira Parmaksızoğlu ise Litvanya’nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, açılış töreninin sunuculuğunu üstlenen Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin ve Cıyın Ansambli dans eğitmeni Evelina Kemileva’ya hediye takdim etti. BÜYÜKELÇİ DEGUTİS ÖĞRENCİLERLE SOHBET ETTİ Programın ardından gençlerle bir araya gelen Büyükelçi Degutis de sohbet ettiği öğrencilerle birlikte şarkılar söyledi. TATAR GENÇLER İÇİN BAŞKENT ANKARA'DA GENÇLİK KAMPI Ankara’daki Mogan Teknik Meslekî ve Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde tertip edilen programlara katılım sağlayacak öğrenciler bugün itibarıyla derslere başlayacak. 10 günlük kamp kapsamında; Halk Oyunları ve Müzik Çalışmaları, Litvanya Grubu İçin Türkçe Eğitim, Tarih Semineri gibi programlar tertip edilecek. Kampa katılan öğrenciler; Kırım Tatar köyü Ballıkpınar'ı ziyaret edecek. Türkiye'nin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabir'i ziyaret eden gençler, Ankara Kalesi'ni ve Anadolu Medeniyetler Müzesi'ni gezecek. 

KTMM Başkanı Refat Çubarov, BM Yerli Halklar Daimi Forumu'na katılıyor Haber

KTMM Başkanı Refat Çubarov, BM Yerli Halklar Daimi Forumu'na katılıyor

Birleşmiş Milletler’in New York’taki genel merkezinde, 21 Nisan 2025 tarihi Pazartesi günü Yerli Halklar Daimi Forumu’nun 24. oturumu başladı. Forum bu yıl, “BM Yerli Halklar Hakları Bildirgesi’nin Üye Devletlerde ve BM Sistemi İçinde Uygulanması: İyi Örneklerin Tespiti ve Sorunların Çözümü” temasıyla düzenleniyor. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı, KTMM Üyesi Eskender Bariyev, forumda Kırım Tatar halkını temsil ediyor. İki hafta sürecek olan forum, 2 Mayıs tarihine kadar devam edecek. BM Yerli Halklar Daimi Forumu, yerli halklara ilişkin ekonomi, sosyal kalkınma, çevre, kültür, eğitim, sağlık ve insan hakları gibi alanlarda en üst düzey danışma organı olarak görev yapıyor. Kırım Tatarı Süleyman Mamutov, Nisan 2025 bir kere daha Ukrayna adına BM Yerli Halklar Daimi Forumu üyesi olarak seçilmişti. UKRAYNA’DAN BM YERLİ HALKLAR DAİMİ FORUMU’NDA ÖZEL ETKİNLİK Forum çerçevesinde 23 Nisan 2025 tarihi Çarşamba günü saat 13:15’te (New York saatiyle), Ukrayna’nın BM Daimi Temsilciliği, Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi iş birliğinde bir yan etkinlik (side event) düzenlenecek. “Egemen bir devlete karşı yürütülen yabancı silahlı saldırı koşullarında BM İnsan Hakları Bildirgesi’nin uygulanması” başlıklı etkinlikte, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik silahlı saldırısının, başta Kırım Tatarları olmak üzere yerli halklar üzerindeki tehditleri analiz edilecek. Aynı zamanda, BM Yerli Halklar Hakları Bildirgesi’nin, bu halkların haklarının korunmasındaki rolü ele alınacak.

Ortak gelecek, ortak güç: Türk dünyası sivil toplum kuruluşları Ankara’da buluştu Haber

Ortak gelecek, ortak güç: Türk dünyası sivil toplum kuruluşları Ankara’da buluştu

Sivil toplum kuruluşlarının Türk dünyasında daha etkin ve sürdürülebilir iş birlikleri kurabilmesi amacıyla; EkoAvrasya Vakfı, İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı ve Türk Dünyası Sivil Toplum İşbirliği Derneği (TÜRKSİT) tarafından 10 Nisan 2025 tarihinde Ankara’da “Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı” gerçekleştirildi. Çalıştaya; Kırım Tatar, Azerbaycan Türkü, Ahıska Türkü, Güney Azerbaycan Türkü ve diğer Türk halklarının sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Çalıştay, Ankara Ticaret Odasının (ATO) Konferans Salonu'nda düzenlendi. 100 YILI AŞAN MİLLÎ DAVA, DAVAYI YAŞATAN STK: KIRIM TÜRKLERİ KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, çalıştay kapsamında gerçekleştirdiği konuşmada; şu anda Türkiye'de Kırım Tatarlarının 50 civarında sivil toplum kuruluşu (STK) olduğunu, bunlardan 25 tanesinin Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin çatısı altında faaliyet yürüttüğünü belirtti. Şahin, yurt dışında da 8 tane temsilcilikleri olduğunu sözlerine ekledi. Aynı zamanda Şahin, bu sene derneğin kuruluşunun 70. yılı olduğuna dikkat çekti. Hitabında Kırım Tatarlarının tarihinden bahseden Şahin, "1783 yılına kadar devletimiz vardı. Biz, Uluğ Orda dediğimiz devletin bakiyesiyiz” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Şahin, “Biz 1783'ten sonra da 230 küsur yıldır Rusya'ya karşı varlığını muhafaza etmeye çalışan bir halkız. Günümüzde, Kırgızistan’dan Kanada’ya kadar 20 ülkede varlığımızı devam ettiriyoruz. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun liderliğini yaptığı milli hareketimiz, 100 yıldan eski bir tarihe sahip. Bu millî hareketimiz, özellikle Sovyetler Birliği zamanında Özbekistan'da, Kazakistan'da ve sürgün yerlerinde başladı" ifadeleriyle Kırım Tatar milli hareketi hakkında bilgi verdi. Şahin, Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) hakkında da bilgi verdi. Kongrenin dünyadaki tüm Kırım Tatarlarını temsil eden bir teşkilat olduğunu aktardı. Şahin, “Bu teşkilat, kültürümüzü ve tarihimizi çocuklarımıza öğretmek, çocuklarımızı iyi bir Kırım Tatar olarak yetiştirmek, geleceğe hazırlamak ve Türk dünyasının bir parçası olma idrak ve şuurunu aşılamak için ortaya çıkmıştır" dedi. Mükremin Şahin, Kırım Tatar sivil toplum kuruluşlarının Türk dünyasıyla ilişkileri hususunda ise şöyle konuştu: “Biz, Kırım Tatar halkının yok olmaması idealinin her zaman devam etmesini istiyoruz. Sürgünde dahi bu düşünceyle hareket eden bir toplumuz. Derneklerimiz bu fikir ve düşünce içerisinde çalışıyor. Türkiye'deki derneklerimizin de düşüncesi ve çizgisi budur. Türk dünyasıyla ilgili çok önemli görevler ifa edebileceğimizi düşünüyoruz. Ama bu görevleri yapabilmenin yolu, Türk dünyasıyla ve STK’lar ile beraber çalışabilme pratiklerinin gelişmesiyle mümkündür.” TÜRK DÜNYASI KADINLARI, ŞEFİKA GASPIRALI ULUSLARARASI KADIN BİRLİĞİ ÇATISI ALTINDA Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, çalıştayın gerçekleştiği 10 Nisan tarihinin, Kırım Tatarları ve Türk dünyası için önemli bir günün (Kırım Tatar Gazetecilik Günü) yıl dönümü olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Yüksel, Tercüman gazetesinin ilk nüshasının 10 Aralık tarihinde çıktığını anımsattı. Prof. Dr. Yüksel, “Bugün, 10 Nisan 1883 Tercüman gazetesinin ilk nüshasının çıktığı gündür. Ben yirmi yıldan fazla süredir Türk dünyasıyla ilgili toplantılara katılıyorum. Her türlü akademik toplantıda, sempozyumda ve forumda, İsmail Gaspıralı’nın ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ sözünün geçtiğini görüyorum. Dolayısıyla bugün çok anlamlı bir gün.” değerlendirmesini yaptı. Tercüman gazetesinden “Türk dünyasının incisi” olarak bahseden Yüksel, konuşmasının devamında Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinin kuruluşunu anlattı. Yüksel, Türkiye'deki kadınların güçlü ve başarılı olduğunu ve bu nedenle birliğin kurulduğunu vurguladı. "ŞEFİKA GASPIRALI’NIN DEDİĞİ GİBİ MİLLETİ KADIN YETİŞTİRİR" Gayana Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinin 6 aydır faaliyet gösteren bir dernek olduğunu kaydetti. Bu kısa sürede önemli işler başardıklarını kaydeden Yüksel, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İtalya’da temsilciliklerinin bulunduğunu dile getirdi. Ayrıca, Prof. Dr. Yüksel, Ukrayna'nın en büyük kadın kuruluşu Ukrayna Kadınlar Birliğiyle ortak projeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinde sadece Kırım Tatar kadınlarının olmadığını belirten Yüksel; birlik içerisinde Türk dünyasının diğer halklarından da temsilcilerin bulunduğunu söyledi. Bununla birlikte STK’ların gündemi değiştirebilen, ciddi konuları ortaya koyan kuruluşlar olduğunu ve bu nedenle büyük önem verilmesi gerektiğini kaydetti. Birliğin faaliyetlerinin ortak noktasının kadınların eğitimi, kadınlara verilen imkânlar, kadınlara destek ve toplumda rahat yaşamasının sağlanması olduğunu vurgulayan Yüksel, “Çünkü Şefika Gaspıralı’nın dediği gibi 'milleti kadın yetiştirir'. Dolayısıyla kadın ne kadar başarılı ve eğitimli olursa; toplum da o kadar sağlıklı, huzurlu ve ileri görüşlü olacaktır” ifadelerini kullandı. “150 YILLIK ORTAK BİR TÜRK DÜŞÜNCESİ VAR” Türkiye Politik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (TÜRPAV) Başkanı Dr. Sinan Demirtürk, “Söylediğimiz hiçbir şeyi ilk defa ifade etmiyoruz. Neredeyse 150 yıllık ortak bir Türk düşüncesi var. Türk medeniyetinin üzerinde şekillenmiş büyük bir dünya var. İsmail Bey Gaspıralı'nın, Zeki Velidi Togan’ın, Hüseyinzade Ali’nin, Mehmet Emin Resulzade’nin, Ziya Gökalp’in, Ömer Seyfettin’in ve Alparslan Türkeş’in siyasî ve fikrî yönlerini meydana getirdiği büyük bir Türklük olgusu var.” değerlendirmesini yaptı. Demirtürk, "Türk dünyasının ortak değerleri ve çıkarlarını; siyasetin, düşüncenin, bilimin, teknolojinin ve ekonominin ortak konusu haline getirmemiz gerekiyor. Bu hususta, biz STK'lara daha büyük bir rol düşecektir" değerlendirmesini yaptı. TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, dünyanın Türk milletine ve medeniyetine ihtiyacı olduğunu belirtti. Yusuf, "Bizim amacımız, Türkün anlayışını, sevgi dilini ve barış dilini tüm dünyaya sabırla anlatmaktır" cümlelerini sarf etti. Türk dünyasının ortak hassasiyeti üzerine çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Yusuf, bu tür toplantıların devamlılığını temenni etti. TÜRK DÜNYASI SİVİL TOPLUM KURULTAYI ÖNERİSİ Çalıştayın 3. oturumunun başkanlığını Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl yaptı. İsmayıl, çocukluğundan bu yana Türk dünyası ve Türklük üzerine araştırmalar yaptığını ve bu konuyla ilgilendiğini dile getirdi. Prof. Dr. İsmayıl, "Türklük bizim aile terbiyemiz ve yaşam tarzımızdır. Bundan vazgeçmek kendimize, ailemize ve mantığımıza ihanet etmektir" ifadelerini kullandı. Aynı zamanda İsmayıl, yapılan bu çalışmaların format değiştirmesini önererek, bu hususta "Türk Dünyası Sivil Toplum Kurultayı'nın" oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ankara Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Arslan ise Batı Avrupa’daki Türk sivil toplum kuruluşlarından bahsetti. Özellikle 1960’larda yaşanan işçi göçüyle Almanya’ya giden Türklerin, geçen yıllar içerisinde nasıl birlik olduğunu aktardı. Arslan, böyle konularda STK’ların önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi, Tebriz Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Rıza Heyet, gerçekleştirdiği konuşmada Güney Azerbaycan’daki Türklerin yaşadığı baskılara ve zorluklara değindi. Heyet, bölgede Türkçenin resmi dil olarak kabul edilmediğini ve çocukların ana dilinde eğitim alamadığını vurguladı. Heyet, bu konuda sivil toplum kuruluşların yerine ve önemine değindi. Konuşmasında, "Sivil toplum kuruluşları ve özellikle Varlık Dergisi'nin etkisiyle, İran'da ilk defa Türklük bilincine sahip, kendini Türk olarak tanımlayan ve bununla gurur duyduğunu söyleyen bir Cumhurbaşkanı da seçecek kadar güç elde edilmiş durumda. Yani bu ideal olmasa da sevindiricidir" ifadelerini kullandı. “ZAMAN, SİVİL TOPLUMLARIN ÖNCÜLÜĞÜNDE ORTAK VİZYONLA HAREKET EDEN GÜÇLÜ BİR TÜRK DÜNYASI KURMA ZAMANI” Azerbaycan-Türkiye İş İnsanları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nigar Alasgarova, gerçekleştirdiği konuşmada STK’ların Türk dünyası için önemine değindi. "Türk dünyası, bizi birleştiren bir değerdir" ifadelerini kullanan Alasgarova; Türk dünyasının bir bütün haline gelmesi, tarihinin öğrenilmesi ve değerinin anlaşılması konusunda STK’ların üzerine büyük bir görev düştüğünü kaydetti. Düzenlenen çalıştay gibi programlardan sonra STK’ların kendilerine ciddi hedefler koymaları gerektiğini vurguladı.  Azerbaycan Türkü Nigar Alasgarova, “Devletler arası iş birliği ne kadar önemliyse, STK’lar arası iş birliği de o kadar önemlidir" şeklinde konuştu. Alasgarova, “Artık zaman, sivil toplumların öncülüğünde ortak vizyonla hareket eden güçlü bir Türk dünyası kurma zamanıdır" dedi.

KTMM Başkanı Refat Çubarov'dan 10 Nisan Kırım Tatar Gazetecilik Günü mesajı: Tercüman’ın şanlı mirası yaşıyor Haber

KTMM Başkanı Refat Çubarov'dan 10 Nisan Kırım Tatar Gazetecilik Günü mesajı: Tercüman’ın şanlı mirası yaşıyor

10 Nisan, Kırım Tatar halkının milli kimliğini, kültürünü ve özgürlük mücadelesini dünyaya duyuran basın emekçileri için anlam yüklü bir gün. Kırım Tatar gazeteciliğinin temellerini atan İsmail Gaspıralı’nın öncülüğünde 1883’te Bahçesaray’da yayın hayatına başlayan Tercüman gazetesinin ilk sayısının çıktığı bu tarih,  Bahçesaray’da 2011 yılında düzenlenen Kırım Tatar Medyaları Konferansında Kırım Tatar Gazetecilik Günü olarak ilan edildi. Kırım Tatar Gazetecilik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada KTMM Başkanı Refat Çubarov, 1883 yılında Bahçesaray’da İsmail Gaspıralı tarafından kurulan ve Müslüman dünyasının ilk modern gazetesi olan Tercüman’ın tarihi rolüne dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: “Tercüman gazetesi, Kırım Tatar milli kimliğinin, dilinin, kültürünün yeniden canlanmasında ve çağdaş Kırım Tatar milletinin oluşumunda önemli rol oynadı. İşte bu nedenle, 2011 yılında Kırım Tatar Miili Meclisi tarafından Bahçesaray'da düzenlenen Kırım Tatar Medyaları Konferansında, 10 Nisan'ın Kırım Tatar Gazetecilik Günü olarak kutlanması kararı alındı.” KIRIM TATAR GAZETECİLİĞİ MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYOR Bağımsız Ukrayna'da Kırım Tatar medyasının bilgi alanının gelişimine önemli katkılarda bulunduğuna dikkat çeken Çubarov şunları kaydetti: “Avdet, Qırım (Kırım), Yanı Dünya (Yeni Dünya) gazeteleri, ATR ve Lâle televizyon kanalları, Meydan radyo istasyonu, internet yayını yapan Kırım Haber Ajansı, Qırım Media, CEMAAT ve diğerleri, Kırım Tatar halkının kültürel mirasını koruma, milli bilincin gelişimini sağlama ve halkın gelişimiyle ilgili doğru ve objektif bilgileri ulaştırma konusunda güçlü araçlar haline gelmiştir. Kırım Tatar gazetecilik camiası, Kırım'ın yerli halkının hak ve özgürlüklerini savunmanın yanı sıra, Kırım'da bağımsız demokratik bir Ukrayna devleti kurma hedefini paylaşan bir sivil toplumun oluşması için de çabalıyor. 2014'te başlayan geçici Rus işgali sonrasında, yarımadayı terk etmek zorunda kalan Kırım Tatar gazeteciler, Ukrayna'nın özgür topraklarında çalışmalarını sürdürdüler. Bugün, onların bağlılıkları sayesinde Kırım ile bağlarımızı koruyabiliyor, işgalcilerin suçları hakkındaki gerçeği ortaya çıkarabiliyor, halkımızın kültürünü ve dilini koruyabiliyoruz. Aynı zamanda Kırım'daki Rus işgal yönetimi, bağımsız Kırım Tatar medyası ve gazetecilerine karşı acımasız bir baskı ve zulüm politikası yürütüyor. Kırım Tatar gazetesi Qırım’ın faaliyetleri sürekli baskı altında tutuluyor, gazeteciler takibata uğruyor. Bu, bugün Kırım'ın Rus işgali altında olduğu bir ortamda gerçeği söylemenin ne kadar tehlikeli olduğunun açık bir örneğidir. Ancak Tercüman’ın şanlı mirası ve gelenekleri Kırım'da yaşamaya devam ediyor. Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım ve Kırım Tatar halkının geleceği, Ukrayna devletinin ve Ukrayna ulusunun geleceğinin savunulduğu bu inanılmaz zor ve sorumluluk gerektiren dönemde, doğruyu söylemeye devam eden, Rus düşmanının yalanları ve propagandasına karşı durmaya cesaret eden her gazeteciye içten teşekkür eder. Sizlere sağlık, güvenlik, ilham ve sarsılmaz irade diliyoruz. Emeğiniz yüksek takdirle karşılansın ve bağlılığınız layıkıyla onurlandırılsın. Kırım Tatar Gazetecilik Günü kutlu olsun!

İşgalci mahkeme, 5 Kırım Tatarının tutukluluk süresini uzattı! Haber

İşgalci mahkeme, 5 Kırım Tatarının tutukluluk süresini uzattı!

Rus işgali altındaki Kırım’ın Akmescit (Simferopol) kentinde faaliyet gösteren Kremlin kontrolündeki sözde Kiyevskiy Bölge Mahkemesi, Rus işgal güçlerinin 5 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirdiği baskınlar sonucu Canköy bölgesinde alıkonulan 5 Kırım Tatarının tutukluluk süresini uzattı. Kırım Dayanışması sivil teşkilâtından konuyla ilgili açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, Akmescit’teki (Simferopol) sözde Kiyevskiy Bölge Mahkemesi Hakimi Olga Kuznetsova’nın FSB’nin talebini kabul ederek, Kırım Tatarları; Abibulla Smedlayev, Bahtiyar Ablayev, Rüstem Mustafayev, Mirzali Tajibayev ve Emir Kurtnezirov’un tutukluluk süresini 4 Temmuz 2025 tarihine kadar uzattığı aktarıldı. Avukat Edem Semedlayev, üç Kırım Tatarının, şu anda zorunlu “adli psikiyatrik muayeneden” geçirildiği için mahkemeye getirilemediğini bildirdi. 5 KIRIM TATARI ALIKONULDU Rus işgal güçleri, 5 Şubat 2025 sabah saatlerinde Kırım’ın Canköy ve İslam Terek bölgelerinde yaşayan bir dizi Kırım Tatarının evinde arama gerçekleştirdi. Aramalardan sonra; Canköy bölgesi Carda (Lobanovo) köyünde yaşayan Emir Kurtnezirov, İlk Çokrak (İstoçnoye) köyünde yaşayan Rüstem Mustafayev, Borlak Tama (Novokrımskoye) köyünde yaşayan Abibula Smedlayev, Toy Töbe köyünde yaşayan Bahtiyar Ablayev ayrıca İslam Terek (Kirovskoye) bölgesindeki Kızıl Terek (Yarkoye Pole) köyünde yaşayan Mırzaali Tajıbayev alıkonuldu. Ardından işgalci mahkeme 5 Kırım Tatarı hakkında tutuklama kararı aldı. 5 Kırım Tatarına, işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı “Hizb-ut Tahrir Davası” çerçevesinde sözde terör örgütü üyesi olma ve faaliyetlerini düzenleme suçlamaları yöneltildi. Şefika Mustafayeva: Kapımızın kilidini sessizce hırsız gibi açarak evimize girdiler! Rus işgal güçleri, bu sabah saatlerinde Kırım’ın Canköy ve İslam Terek (Kirovskoye) bölgelerinde yaşayan bir dizi Kırım Tatarının evinde arama yaptı. Aramalardan sonra 5 Kırım Tatarı alıkonuldu.… pic.twitter.com/L88841FK63 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 5, 2025

Rus işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatarlarının evlerine baskın düzenlendi! Haber

Rus işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatarlarının evlerine baskın düzenlendi!

Kremlin kontrolündeki işgal yönetimi, Kırım’daki baskıları sürdürüyor. İşgal güçlerinin bu sabah Karasubazar (Belogorsk) bölgesindeki Ortalan (Zemlyaniçnoe) köyünde bir dizi Kırım Tatarının evinde arama gerçekleştirdiği bildirildi. İşgalcilerin baskın düzenlediği yerlerden birisinin, Kırım Tatar gazeteci Gülsüm Halilova’nın anne ve babasının evi olduğu belirtildi. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada; Rus işgal güçlerinin 2 Nisan 2025 tarihinde Karasubazar bölgesindeki Ortalan köyünde 4 Kırım Tatar ailesinin evinde arama yaptığını duyurdu. Aramaları gerçekleştiren Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) görevlilerinin evlerde silah, yasaklı kitaplar ve diğer yasaklı eşyalar aradığı açıklandı. KIRIM TATAR GAZETECİ GÜLSÜM HALİLOVA'NIN AİLESİNİN EVİNDE ARAMA! KTMM Başkanı Çubarov'un açıklamasına göre; baskın yapılan evlerden biri, Kırım Tatar gazeteci Gülsüm Halilova’nın ailesinin evi oldu. FSB güçleri, 75 yaşındaki Halil Halilov’un birkaç gündür hasta olduğu ve bu nedenle yatakta olduğunu söyleyen aile bireylerini dikkate almadı. Silahlı ve maskeli Rus güvenlik güçleri, evdeki tüm odaları arayarak elektronik cihazlara ve cep telefonlarına el koydu. Baskın sırasında FSB görevlilerinin, Halilov ailesinin evinin giriş ve çıkışlarını kapattığı aktarıldı. Arama sırasında sağlık durumu kötüleşen Halil Halilov, ambulans çağrılarak hastaneye kaldırıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.