SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Tatarları

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatarları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatarları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna Milletvekili Çiygöz: Kırım Tatar halkı 12 yıldır açıkça 'Kırım Ukrayna’dır' diyor Haber

Ukrayna Milletvekili Çiygöz: Kırım Tatar halkı 12 yıldır açıkça 'Kırım Ukrayna’dır' diyor

Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eş Başkanı ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında gündeme gelen barış girişimlerine ilişkin, Kırım Haber Ajansına (QHA) konuştu. Çiygöz, son dönemde tarafların kendi taleplerini dayatmaya çalıştığını belirterek, Ukrayna’nın sunduğu önerilerin ise uluslararası hukukla uyumlu olduğunu vurguladı. "PUTİN’İN SAVAŞI DURDURMAK YA DA ATEŞKESE GİTMEK GİBİ BİR NİYETİ YOK" Kırım’dan vazgeçilmesinin Ukrayna halkı tarafından asla kabul edilmeyeceğini vurgulayan Çiygöz, “Böyle bir karar Ukrayna Parlamentosundan da geçmez. Putin’in savaşı durdurmak ya da ateşkese gitmek gibi bir niyeti yok. Bu şartlarda nasıl bir barıştan söz edilebilir?” şeklinde konuştu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarına da değinen Çiygöz, Trump’ın Putin’le anlaşmasının zor olduğunu savunarak, “Trump bugün söylediğini yarın değiştirebilir. Ancak Ukrayna’nın başka bir seçeneği yok. Kendi topraklarını ve özgürlüğünü savunmanın yolunu bulmak zorundadır.” dedi. “KIRIM UKRAYNA’DIR” Kırım Tatar halkının tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çiygöz, “Kırım Tatar halkı 12 yıldır açıkça şunu söylüyor: Kırım Ukrayna’dır. Bu bir slogan değil, gerçeğin ta kendisidir. Bu mesele halkımızın geleceğiyle ilgilidir.” ifadelerini kullandı. Rusya yönetimi altında Kırım Tatar halkının geleceğinin olmadığını belirten Çiygöz, bu durumu uluslararası ortaklara anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Türkiye’de de Kırım Tatar halkının sesini duyurmaya gayret ettiklerini vurgulayan Çiygöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyu her platformda gündeme getirmesinin önemine dikkati çekti. “TÜRKİYE YAPICI VE DENGELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ” Türkiye’nin savaş sürecindeki rolüne de değinen Çiygöz, İstanbul’da gerçekleştirilen müzakereleri hatırlatarak, Türkiye’nin samimi ve yapıcı bir tutum sergilediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiçbir zaman Ukrayna’ya belirli şartları dayatmadığını vurgulayan Ahtem Çiygöz, “Her zaman Ukrayna’nın özgürlüğünün ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini dile getirdi. Kırım’ın ve Kırım Tatarlarının durumunu çok iyi anladığını gösterdi.” dedi. Çiygöz ayrıca, “Sesimizi her zaman doğrudan Avrupa’ya, ABD’ye ya da Ukrayna yönetimine ulaştıramayabiliriz. Ancak halkın sesinin güçlü çıkması için Türkiye’nin, özellikle Sayın Erdoğan’ın rolü çok büyüktür.” değerlendirmesinde bulundu. Trump’ın Kırım’a ilişkin tartışmalı açıklamalarını da değerlendiren Çiygöz, “Bu sözler bilgisizlik olarak yorumlanabilir. Ancak mesele bu değil. Eğer bu süreçte Kırım Tatarlarının sesi duyulursa ve Türkiye bu talepleri uluslararası platformlarda dile getirirse, halkımızın beklentileri çok daha güçlü karşılık bulacaktır” vurguladı.

Millî lider Kırımoğlu 2025 yılını QHA'ya değerlendirdi: "Teslimiyet söz konusu değil!" Haber

Millî lider Kırımoğlu 2025 yılını QHA'ya değerlendirdi: "Teslimiyet söz konusu değil!"

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 2025 yılında Rus işgali altındaki Kırım'ın, Kırım Tatarlarının ve Ukrayna'daki durumu ile uluslararası gelişmeleri Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. İki günlük programı kapsamında Ankara’da bulunan Kırımoğlu ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ukrayna-Türkiye Dostluk Grubu üyeleri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Abdullah Eren, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) yetkilileri ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ile görüşmelerinin detaylarını QHA ile paylaştı. Görüşmelerin ana gündeminin Ukrayna-Rusya Savaşı, Kırım’ın işgali ve Kırım Tatarlarının durumu olduğunu ifade eden Kırımoğlu, Türkiye’nin Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımaması tutumundan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı açıklamalarının önemli olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bununla birlikte savaşın sona erdirilmesi ve Kırım’ın işgalden kurtarılması için sözlü desteğin ötesinde somut ve pratik adımlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanlığının Kırım’daki hak ihlallerine yönelik protesto ve açıklamalarını takdirle karşıladıklarını belirten Kırımoğlu, TBMM’de de bu konunun daha güçlü şekilde gündeme getirilmesini beklediklerini ifade etti. “ADİL BARIŞ SÖYLEMİ PUTİN’İN DİLİNE TESLİM EDİLMEMELİ” Kırımoğlu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump tarafından gündeme taşınan 28 maddelik barış anlaşması taslağının hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı: Bu tür anlaşmaların Ukrayna tarafından hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini açıkça ifade ettik. Ancak son dönemde dikkat çeken husus, herkesin ‘adil bir anlaşma’ vurgusu yapmasıdır. Buna Putin’in de aynı kavramı kullanarak yaklaşması, ‘adalet’ ve ‘adil’ kavramlarının taraflara göre farklı anlamlar taşıdığını göstermektedir. Bu nedenle yapılan tüm açıklamalarda, imzalanması muhtemel bir barış anlaşmasının uluslararası hukuka uygun olması gerektiğinin özellikle vurgulanmasını istedik. Ayrıca, Ukrayna devletinin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün eksiksiz şekilde güvence altına alınmasının barışın temel şartı olduğu net biçimde ifade edilmelidir. KIRIMOĞLU'NDAN TRUMP'A SERT SÖZLER Bununla birlikte Kırımoğlu, “Trump’ın davranışları ve bu savaşla ilgili açıklamaları o kadar akılsız ve mantıksız ki büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Aslında bu bir hayal kırıklığı da değil; çünkü onun birinci döneminde ne olduğunu biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. ‘Keşke Ukrayna bu savaşı başlatmasaydı’ demesi gerçekten anlaşılır değil. İnsan ister istemez şunu soruyor: Karanlık bir yerde mi tutuldu, hiçbir şeyden haberi yok mu?” dedi. İşgal altındaki bölgelerde düzenlenen sözde referandumlara da değinen Kırımoğlu, bu oylamaların hiçbir hukuki geçerliliği olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun büyük bölümünün bu referandumları tanımadığını hatırlatan Kırımoğlu, başka bir devletin silahlı güçleri altında yapılan oylamaların “referandum” olarak nitelendirilemeyeceğini ifade etti. "BİZ HİÇBİR ZAMAN YAPTIKLARIMIZA KARŞILIK TEŞEKKÜR BEKLEMEDİK" Kırımoğlu, uluslararası siyasetin ticari bir pazarlık anlayışıyla ele alınmasının tehlikeli olduğunu belirterek, Ukrayna ve Kırım Tatarları için meselenin bir Trump’ın söylemine ithafen bir “kart oyunu” değil, egemenlik, özgürlük ve uluslararası hukuk mücadelesi olduğunu sözlerine ekledi. Bu bağlamda Kırımoğlu şu şekilde konuştu: Biz Sovyetler zamanı insan hakları nerede ezilirse, tepki vermeye çalıştı. Mesela Çekoslovakya’nın işgalini protesto ettik, hapishanelere gittik. Afganistan işgal edildiğinde de protestolar yaptık, bunun için hapse atıldık. Biz hiçbir zaman bu yaptıklarımıza karşılık birilerinin bize teşekkür etmesini beklemedik. Çünkü bu bizim manevi borcumuzdu “ZELENSKIY ETTİĞİ YEMİNE SADIK KALIYOR” Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın (Volodimir Zelenski) gündeme gelen 28 maddelik barış planına ilişkin yaptığı açıklamalara dikkat çeken Kırımoğlu, Zelenskıy’nin “Ukrayna ya onurunu kaybedecek ya da en önemli müttefiklerinden birini kaybedecek” ifadelerinin son derece net ve yerinde olduğunu söyledi. Kırımoğlu, Ukrayna halkının ezici çoğunluğunun onurundan vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, Zelenskıy’nin göreve başlarken ettiği yemine sadık kaldığını ve Ukrayna’nın egemenliği ile toprak bütünlüğünden geri adım atmayacağını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Bu açıklamaların özellikle işgal altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları açısından büyük bir moral kaynağı olduğunu belirten Kırımoğlu, barış planına dair spekülasyonların artmasıyla birlikte çok sayıda kişinin kendilerini arayarak endişelerini dile getirdiğini aktardı. “SÖZDE BARIŞ PLANI FİİLEN GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ” Öte yandan Trump’ın gündeme getirdiği 28 maddelik planın artık masada olmadığını ifade eden Kırımoğlu, söz konusu metnin büyük ölçüde Moskova kaynaklı olduğunu ve Trump’ın planın içeriğini dahi tam olarak okumamış olabileceğini söyledi. Avrupa’nın önde gelen ülkeleri Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık ile yapılan temasların ardından planın 28 maddeden 19’a düşürüldüğünü, Ukrayna açısından kabul edilemez maddelerin çıkarıldığını ve kalan başlıkların da ciddi şekilde değiştirildiğini belirten Kırımoğlu, gelinen noktada Trump’ın da bu projeden fiilen vazgeçtiğini ifade etti. Ancak yeni bir çerçevenin nasıl şekilleneceğinin henüz netleşmediğini kaydetti. “PUTİN ÖLMEDEN SAVAŞ BİTMEZ” Kırımoğlu, müzakerelerde belirleyici unsurun Rusya’nın tutumu olduğunu vurgulayarak, Moskova’nın barışa yanaşmadığını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, hedeflerine ulaşılmadan savaşın sona ermeyeceğini açıkça dile getirdiğini hatırlatan Kırımoğlu savaşın bitmesi hâlinde Putin’in iktidarını kaybedeceğini ve hesap vermek zorunda kalacağını söyledi. Rusya’nın hem Ukrayna’ya hem de kendi ülkesine büyük zarar verdiğini belirten Kırımoğlu, Rus ekonomisinin ağır yaptırımlar altında ciddi bir çöküş yaşadığını ve yaptırımlar kaldırılsa dahi toparlanmanın on yıllar alacağını dile getirdi. Savaşın bin 380’inci gününe girildiğini hatırlatan Kırımoğlu, Rus ordusunun kayıplarının çok ağır olduğunu, yüz binlerce askerin öldüğünü ya da sakat kaldığını ve Rusya’nın adeta bir “mezarlıklar ülkesi”ne dönüştüğünü ifade etti. “ASKERLERİMİZ TESLİMİYETİ KABUL ETMİYOR” Kırımoğlu, cephe hattındaki gözlemlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Ukrayna askerlerinin motivasyonunun hâlâ güçlü olduğunu ancak uzun süren savaşın ciddi bir yorgunluk yarattığını söyledi. Askerlerin 2022 yılına kıyasla daha yorgun olduğunu ifade eden Kırımoğlu, “Yıllarca süren bir savaş elbette insanları yoruyor. Asker sayımız da yeterli değil. Bu konuda şikâyetler var. Ancak konu teslimiyet olduğunda, kimse bunu kabul etmiyor. Gerekirse ölürüz ama bu şartlara boyun eğmeyiz diyorlar.” dedi. Cephedeki askerlerin kendileri için en kıymetli insanlar olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bu nedenle imkân buldukça cepheye giderek askerlerle görüşmeye, onları kucaklamaya ve destek olmaya çalıştığını ifade etti. 82 yaşına girdiğini hatırlatan Kırımoğlu, “Bazen yaşımdan utanıyorum. Çünkü gözlerimin önünde binlerce genç insan ya hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Bu gerçekten çok trajik bir tablo.” diye konuştu. “KIRIM’IN RUSYA’YA BIRAKILMASI BİZİM İÇİN KABUL EDİLEMEZ” New York’ta düzenlenen Kırım Platformu 5’inci Zirvesi’nde Kırım’da yaşanan hak ihlalleri konularını dile getirdiğini belirten Kırımoğlu, şu cümleleri kullandı: Orada bu rakamları da paylaştım. İşgal altındaki tüm topraklarda, işgalcilere karşı ses çıkaran insanlar baskıya uğruyor, öldürülüyor ya da hapse atılıyor. Ancak Kırım Yarımadası’nda en çok ses çıkaranlar Kırım Tatarları olduğu için baskının en büyüğü de onlara yöneliyor. Kırım Yarımadası’nda nüfus oranımız yüzde 13 olmasına rağmen, baskıların yüzde 75-80’i Kırım Tatarlarına uygulanıyor. Hatta tüm Rusya Federasyonu genelindeki siyasi baskılarla kıyaslandığında, Kırım Tatarlarına yönelik baskının oranı 50 kat daha fazladır. Bu nedenle Kırım işgalden kurtulmadığı sürece Kırım Tatar halkının geleceği yoktur. Ya büyük bir kısmı topraklarını terk edecek ya da kalanlar mankurtlaştırılarak Ruslaştırılacaktır. Bu yüzden hiçbir barış anlaşmasında Kırım’ın Rusya’ya bırakılması bizim için kabul edilemez. UKRAYNA ORDUSUNUN KIRIM OPERASYONLARI Kırımoğlu, Ukrayna ordusunun 2025 yılı boyunca Kırım’daki askerî hedeflere yönelik operasyonlarını konusunda, Kırım’da depolar, mühimmat alanları ve lojistik merkezler dâhil olmak üzere yaklaşık 160 askerî noktanın bulunduğunu belirterek, kara harekâtından önce bu altyapının etkisiz hâle getirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. “Kırım Yarımadası’na askerî girişten önce bu depoların imha edilmesi gerekir.” diyen Kırımoğlu, Ukrayna ordusunun bu yöndeki adımlarını doğru ve gerekli bulduklarını ifade etti. Köprünün Rusya için yalnızca bir lojistik hat değil, aynı zamanda Kırım’a yerleştirilen yüz binlerce Rus sivil ve asker açısından bir kaçış güzergâhı olduğunu belirten Kırımoğlu, “Köprü olmasaydı, Kırım’dan çıkışları çok daha zor olurdu.” dedi. Ayrıca “İnsansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan saldırılar etkili ancak kalıcı değil.” diyen Kırımoğlu, köprünün üstten vurulması hâlinde Rusya’nın birkaç hafta içinde onarım yaparak yeniden faaliyete geçirebildiğini söyledi. Kırımoğlu bu nedenle, altyapının temelden hedef alınmasının askerî açıdan daha sonuç alıcı olacağını kaydetti. Yarımadadaki halkın Ukrayna ordusunun operasyonlarını büyük ölçüde desteklediğini ifade eden Kırımoğlu, “Bu tür saldırılar olduğunda, insanlar sadece seviniyor. Birbirlerine misafirliğe gidip adeta gözün aydın kahvesi içiyorlar.” dedi. KIRIM PLATFORMU DEĞERLENDİRMESİ Kırımoğlu; biri liderler seviyesinde, diğeri parlamenterler seviyesinde gerçekleşen Kırım Platformu’nu da değerlendirdi. Dünyanın Kırım meselesine bakışının hâlâ yeterli seviyede olmadığını vurgulayan Kırımoğlu, özellikle Afrika ve Asya’nın birçok ülkesinde Kırım hakkında temel bilginin dahi bulunmadığını söyledi. Uluslararası kamuoyunda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunu dile getiren Kırımoğlu, zaman zaman gerçeği yansıtmayan ve Kırım’ın coğrafi konumuna ilişkin dahi yanlış ifadelerin gündeme gelebildiğine dikkat çekti. Kırımoğlu, bu tür yanlış yaklaşımların yalnızca uzak ülkelerde değil, Türkiye’de de zaman zaman televizyon ve basında dile getirildiğini belirterek, “Barış olsun, Kırım Rusya’ya verilsin” şeklindeki görüşlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tarihsel tecrübesine atıfta bulunan Kırımoğlu, bu tür önerilerin adalet ve egemenlik ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade etti. KIRIMOĞLU’NDAN ATATÜRK VURGUSU Bir Türk milletvekiliyle yaptığı görüşmeye de değinen Kırımoğlu, Rusya’nın büyüklüğü gerekçe gösterilerek Ukrayna’nın geri adım atmasının önerdiğini, ancak bu yaklaşımın tarihsel olarak da ahlaki olarak da yanlış olduğunu söyledi. Kırımoğlu, Millî Mücadele döneminde Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün benzer bir teslimiyet anlayışını kabul etmediğini hatırlatarak, işgal karşısında vazgeçmenin bir seçenek olmadığını dile getirdi. Kırımoğlu, herhangi bir ülkeye tavsiye verilirken, aynı durumun o ülkenin kendisi için de düşünülebilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin bir kısmı işgal edilseydi kimse ‘toprak verelim, savaşmayalım’ demezdi. Bu nedenle Kırım’ın Rusya’ya bırakılması yönündeki hiçbir öneri bizim için kabul edilemez.” dedi. TÜRK DÜNYASI VE KIRIM Kırımoğlu, kendisine yöneltilen soru üzere Türk dünyası ve Kırım meselesine ilişkin olarak, Türk Devletleri Teşkilatındaki ülkelerden (TDT) Türkiye ve Karabağ meselesinin çözülmesinin ardından Azerbaycan hariç olmak üzere Kırım hakkında bir tepkinin olmadığını söyledi. Öte yandan diğer Türk devletlerinin çoğunluğunun Rusya’ya bağlı, demokratik olmayan veya totaliter rejimler olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bu nedenle Kırım için ortak ve güçlü bir tutum beklemenin şu an için zor olduğunu ifade etti. KIRIMOĞLU KERÇ KÖPRÜSÜ'NÜ İŞARET ETTİ 2023 sonunda yaptığı bir video mesajda, 2024 yılının Kırım’ın serbest yılı olabileceğine işaret ettiğini hatırlatan Kırımoğlu, iktidarda olanlara Kerç Köprüsü’nün konumundan faydalanarak hareket etmeleri ve Kırım’da yaşayanlara ise askerî noktalardan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu. “Eğer yeterli silahımız olsaydı, Kırım’a girebilirdik. Bir yıl içinde olmasa da Kırım elbette serbest olacak. Başka yolu yok.” diyen Kırımoğlu, gelecek yıllara dair umut ve kararlılığını vurguladı.

Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Mambetov tüm detaylarıyla QHA’ya anlattı: Hangi projeler hayata geçiriliyor? 2026 hedefleri neler? Haber

Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Mambetov tüm detaylarıyla QHA’ya anlattı: Hangi projeler hayata geçiriliyor? 2026 hedefleri neler?

Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, vakıf hakkında merak edilen soruları Kırım Haber Ajansı (QHA) stüdyolarında yanıtladı. Kırım Millî Varlık Vakfını anlatan Mambetov, vakıf çerçevesinde oluşturulan projelerden de bahsetti. Vakfı, Rus işgalinden sonra Ukrayna’ya göç eden Kırım Tatarlarına altyapı oluşturmak amacıyla 2018 yılında kurduklarını belirten Mambetov, “Kırım Tatar çocuklara dil, din ve kültür konusunda zorluk yaşamamaları için kültür merkezleri, camiler ve okullar açmayı hedefledik.” bilgisini verdi. KIRIM MİLLÎ VARLIK FONU VAKFININ PROJELERİ NELER? Mambetov, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’nın tamamına karşı başlattığı işgal girişimi nedeniyle altyapı projelerini askıya aldıklarını ve ülkedeki Kırım Tatarlarına yardım çalışmaları başlattıklarını kaydederek, asıl hedefin Kırım’a dönmek; Kırım'ı Ukrayna topraklarına yeniden dâhil etmek olduğunu vurguladı. Rusya’nın kritik enerji tesislerine saldırdığını aktaran Mambetov, kendisinin de yaşadığı Kıyiv’de her gün 12-14 saat arasında elektrik kesintilerinin meydana geldiğini ifade etti. Ukrayna’nın bazı bölgelerinde ise bu kesintilerin 3-4 gün sürdüğünü dile getiren Vakıf Başkanı, “Bu nedenle ilgili bölgelere jeneratör tedarik etmeye başladık. Özellikle cepheye yakın bölgelerle memorandum imzalayarak 200 kw’lık jeneratörler teslim ettik.” ifadelerini kullandı. Mambetov ayrıca yemek konserveleri temin ettiklerini de belirterek, konserveleri 4 kişilik bir aileye bir hafta boyunca yetecek miktarda hazırladıklarını aktardı. Savaş nedeniyle geliştirilen projelerden bir diğerinin ise ambulans desteği olduğunu sözlerine ekleyen Mambetov, bu yıl içinde toplamda 80 ambulans tedarik ettiklerini söyledi. "UKRAYNALI ASKERLER EVE DÖNMEK İSTİYOR" Mambetov sıklıkla etkileşimde bulundukları Ukraynalı askerlerin motivasyonundan söz etti. Mambetov, “Aralarında yorgun olanlar da var; çoğunlukla askerler, canlarını feda edebileceklerini söylüyor ama asıl istekleri eve dönebilmek.” dedi. Öte yandan Mambetov, Kırım Millî Varlık Vakfının Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile birlikte çalıştığını dile getirdi. Suudi Arabistan ve Avrupa’daki diğer fon kuruluşlarının da vakfa destek verdiğini kaydeden Mambetov, “Biz parayla uğraşmıyoruz, bize kıyafet, jeneratör, araç lazım. Bize bu bağlamda yardımlar geliyor ve biz bunları teslim ediyoruz.” diyerek iş birliklerine dikkat çekti. "KIRIM, KIRIM TATARLARI OLMADAN KONUŞULAMAZ" QHA’nın sorusu üzerine ABD Başkanı Donald Trump’ın sözde 28 maddelik barış planı hususuna değinen Mabetov şunları söyledi: Her zaman söylüyoruz: Adil bir barış istiyoruz. Bizim topraklarımızı bize geri verin. Savaşın durmasını istiyoruz ama topraklarımızın işgalini de tanımayacağız. Diplomatik yollarla o toprakları geri almak istiyoruz. Kırım ise gündeme gelmiyor, bu nedenle millî liderimiz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu bunu hep söylüyor: ‘Kırım, Kırım Tatarları olmadan konuşulmaz.’ "KIRIM SADECE BİR TOPRAK DEĞİL, ORASI BİZİM VATANIMIZ" Rus işgali altındaki Kırım’da 134’ü Kırım Tatarı olmak üzere 200’ü aşkın siyasi tutsağın olduğunu belirten Mambetov, bu yıl kadınların da haksız yere alıkonulduğunu söyledi. Mambetov, “Bu yüzden Kırım Rusların elinde kalırsa biliyoruz ki halk zorda kalacak. Kırım sadece bir toprak değil, orası bizim vatanımız. Bu sebeple Kırım müzakere içinde olmalı.” şeklinde konuştu. Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı, son olarak QHA’nın sorusu üzerine 2026 hedeflerinden bahsetti. Savaşın bitmesini ve özgür Kırım’a gitmeyi umduklarını dile getiren Mambetov, bu yıl ABD tarafından Rusya’ya karşı hiçbir baskı olmadığını da vurguladı.

Kırımoğlu Külliye'de Topçu ile Ukrayna-Rusya savaşının mevcut durumunu görüştü Haber

Kırımoğlu Külliye'de Topçu ile Ukrayna-Rusya savaşının mevcut durumunu görüştü

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, beraberindeki heyetle birlikte 19 Aralık 2025 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu'yu ziyaret etti. Rus saldırıları altındaki Ukrayna ve Rus işgalindeki Kırım’ın son durumunun istişare edildiği, devam eden savaşın sona ermesi adına atılan adımların ele alındığı görüşmede Kırımoğlu'na; Ukrayna Milletvekili Kostyantın Kasay, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotarov, Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar ve Kırım Tatar gazeteciler Elvina Seitbullayeva ile Naciye Ametova eşlik etti. "TÜRKİYE, KIRIM TATARI SOYDAŞLARININ HAK VE HUKUKUNU SAVUNMAYI KARARLILIKLA SÜRDÜRMEKTEDİR" Millî lider Kırımoğlu'nu "Milletimizin evine hoş geldiniz" diyerek karşılayan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu görüşmede, "Türkiye; stratejik ortağı olan Ukrayna'nın Kırım dahil toprak bütünlüğünü, egemenliğini, bağımsızlığını, Kırım Tatarı soydaşlarının hak ve hukukunu savunmayı, yanlarında olmayı en üst düzeyde kararlılıkla sürdürmektedir." dedi. Yalçın Topçu ayrıca, "20 Aralık Uluslararası İnsani Dayanışma Günü’nün ve 2026 yılının; Ukrayna için adil ve kalıcı barışa, Kırım’ın Tatar’a Tatar’ın da Kırım’a kavuşmasına vesile olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı. KIRIMOĞLU'NDAN TÜRKİYE VE ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu konuşmasında, Kırım Yarımadası'nın 2014 yılında işgali sonrasında Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm makamlarından işgali tanımadıkları ve hiçbir zaman tanımayacakları yönündeki açıklamalar doyasıyla minnettar olduklarını dile getirdi. Son dönemde dünyadan farklı sesler çıktığına işaret eden millî lider Kırımoğlu, ABD Başkanı Donald Trump tarafından gündeme taşınan barış planına atıf yaparak, "Ruslar tarafından işgal edilen topraklar Ruslara ait olacakmış, NATO üyeliğinden vazgeçecekmişiz, askerimizin sayısını azaltacakmışız; sanki savaşı biz başlatmışız, sanki biz Rus toprağını işgal etmişiz gibi davranıyor. Böyle küstah, böyle mantıksız anlaşma projesi ömrümde görmedim" ifadelerini kullandı. Kırımoğlu, söz konusu bu duruma karşın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın barışın uluslararası hukuka göre sağlanması ve Ukrayna toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiği yönündeki açıklamalarının kendileri için çok önemli olduğunu kaydederek, teşekkür etti. Kırımoğlu ayrıca Erdoğan ve Trump arasındaki yakın ilişkilere atıf yaparak, liderlerin ikili görüşmelerinde Kırım Tatar halkının görüşlerinin gündeme taşınması noktasında bir isteklerinin olduğunu belirtti. Ukrayna Milletvekili Kostyantın Kasay ise görüşmede, "Yurtta sulh, cihanda sulh" şiarının bugün Ukrayna'da yankı bulduğuna dikkat çekerek; Ukrayna toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik olarak tutumu dolayısıyla Türkiye'ye teşekkür etti. Görüşme sonunda Kırımoğlu, YTB tarafından basımı gerçekleştirilen "Vatana Adanmış Bir Ömür: Mustafa Kırımoğlu" isimli eseri imzalayarak Topçu'ya hediye etti.

BM Genel Kurulu, Kırım dahil işgal altındaki Ukrayna topraklarında insan hakları ihlallerini kınayan kararı kabul etti Haber

BM Genel Kurulu, Kırım dahil işgal altındaki Ukrayna topraklarında insan hakları ihlallerini kınayan kararı kabul etti

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Kırım başta olmak üzere Rus işgali altında bulunan Ukrayna topraklarında devam eden insan hakları ihlallerine karşı net ifadeler içeren yeni bir karar kabul etti. Kararda; başta Kırım Tatarları, gazeteciler ve siyasi tutsaklar olmak üzere yasa dışı tutulan tüm kişilerin serbest bırakılması talep edildi. BM Genel Kurulu 18 Aralık’ta "Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Şehri Dahil Olmak Üzere Ukrayna'nın Geçici Olarak İşgal Altında Olan Topraklarında İnsan Haklarının Durumu" başlıklı güncellenmiş kararı kabul etti. Oylamada 79 ülke "evet" oyu kullanırken, 16 ülke karşı çıktı, 73 ülke ise çekimser kaldı. Rusya ile birlikte karara karşı oy kullanan ülkeler arasında Çin, Belarus, Kuzey Kore, İran, Suriye, Küba, Nikaragua, Mali, Eritre ve Sudan gibi ülkeler yer aldı. UKRAYNA TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DESTEK Kararda, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırgan savaşı açıkça kınandı ve Ukrayna’nın uluslararası düzeyde tanınmış sınırları içindeki egemenliğini ve toprak bütünlüğü teyit edildi ayrıca Ukrayna topraklarının statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü girişimin tanınmayacağı vurgulandı. BM Genel Kurulu aldığı kararla, Rusya’dan saldırganlığı derhal durdurmasını ve tüm askeri güçlerini Ukrayna topraklarından çekmesini talep etti. Kararda ayrıca işgal altındaki bölgelerin askerileştirilmesi, zorla seferberlik uygulamaları, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcilerine yönelik baskılar ile özellikle Kırım’daki kültürel mirasın tahrip edilmesine ilişkin ciddi endişeler dile getiriliyor. UKRAYNALI ESİRLERE YÖNELİK İŞKENCELER KINANDI Bu yılki karar metni, Ukraynalı savaş esirleri ve yasa dışı şekilde alıkonulan sivillere yönelik işkence, insanlık dışı muamele ve ağır hak ihlallerini açıkça kınayan yeni hükümlerle güçlendirildi. Metin, Rusya’nın hem işgal altındaki bölgelerde hem de kendi topraklarında zorla kaybetmeler ve işkence uyguladığına dair bulgular ortaya koyan Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu raporlarına dayanıyor. ESİRLERİN ALIKONULDUĞU YERLERİ AÇIKLAMA TALEBİ BM Genel Kurulu, Rusya’nın kaçırılan veya esir alınan Ukraynalıların akıbeti ve nerede tutulduklarına ilişkin bilgi vermeyi sistematik biçimde reddetmesini de kınayarak, Moskova’dan bu bilgileri derhal açıklamasını talep etti. Ayrıca Rusya’ya, Uluslararası Kızılhaç Komitesi başta olmak üzere uluslararası mekanizmaların esirlerin tutulduğu yerlere engelsiz erişimini sağlaması, uygun tıbbi bakım sunması, kapsamlı esir takası gerçekleştirmesi ve aralarında Kırım Tatarları, siyasi tutsaklar, gazeteciler ve sivillerin de bulunduğu tüm yasa dışı alıkonulanları serbest bırakması çağrısında bulunuldu. “UTANÇ LİSTESİ” UYARISI YAPILDI Kararda, BM Genel Sekreteri’nin Rusya’nın çatışmayla bağlantılı cinsel şiddet suçları nedeniyle “utanç listesine” alınabileceğine dair uyarısı da hatırlatıldı. Ayrıca Rusya’nın, üçüncü yıl üst üste Ukraynalı çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması ile eğitim ve sağlık tesislerine yönelik saldırılar nedeniyle benzer bir listede "ağır ihlalci" olarak yer aldığına dikkat çekildi. BM Genel Kurulu’nun Kırımdaki insan hakları durumuna ilişkin kararları 2016’dan bu yana her yıl kabul edilirken, 2023’ten itibaren bu kararlar Rus işgali altında bulunan tüm Ukrayna topraklarını kapsıyor.

Kırımoğlu ve beraberindeki heyet TBMM'de: "Savaşı bitirmek için sadece sözler değil pratik destek lazım" Haber

Kırımoğlu ve beraberindeki heyet TBMM'de: "Savaşı bitirmek için sadece sözler değil pratik destek lazım"

Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eş Başkanı ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Ukrayna Milletvekili Kostyantın Kasay, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotarov ve Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov'un yer aldığı; Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu başkanlığındaki heyet, 18 Aralık 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) Türk parlamenterle görüştü. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul Milletvekili Yahya Çelik başkanlığındaki heyette ise AK Parti Ordu Milletvekili İbrahim Ufuk Kaynak, AK Parti Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatcı, AK Parti İstanbul Milletvekili Sevan Sıvacıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç yer aldı. ÇELİK: ÜLKEMİZ TÜM PLATFORMLARDA UKRAYNA'YA DESTEĞİNİ SÜRDÜRECEKTİR Görüşmede Yahya Çelik, "Türkiye adil ve kalıcı bir barışa ulaşılması için diyalog ve diplomasinin her zaman destekçisi olmuştur" diyerek, ABD'nin barışa yönelik diplomatik çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti. ABD tarafından önerilen planın kalıcı bir barış anlaşmasının inşası için stratejik bir çerçeve sunduğuna işaret eden Çelik, "İmzalanacak herhangi bir anlaşma uluslararası hukukun temellerini gözetmelidir. Bu konudaki karar tabiatıyla Ukrayna'nın ve Ukrayna halkının olacaktır. Ülkemiz dün olduğu gibi bugün ve yarın da ilgili tüm platformlarda Ukrayna'ya desteğini sürdürecektir." ifadelerini kullandı. "Bu yıl içerisindeki İstanbul'da gerçekleştirilen müzakerelerde insani konular başta olmak üzere diplomatik süreçte kayda değer ilerlemeler sağlanmıştır." diyen Çelik, gerek teknik düzeyde, gerekse liderler düzeyinde ileriki müzakere turlarına ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını belirtti. KIRIMOĞLU: BİZİM İÇİN ADALET YALNIZCA ULUSLARARASI HUKUKUN ESAS ALINMASIYLA MÜMKÜN Millî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada Ukrayna-Rusya Savaşı'nın 2014'te Kırım Yarımadası'nın işgaliyle başladığını vurguladı. 2022 yılında başlayan topyekûn işgal girişiminde Rusya'nın iki gün içerisinde Kıyiv'i, bir hafta hafta içerisinde tüm Ukrayna'yı işgal edeceğini iddia ettiğini ancak bugün savaşın bin 380'inci gününde olduklarını kaydeden Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, edindikleri malumatlara göre Rusya'nın bu süreçte bir milyonun üzerinde kayıp verdiğini belirtti. Milli lider, savaşta Rusya kadar olmasa da Ukrayna olarak çok ciddi kayıp verdiklerini ve her gün çok kıymetli insanları kaybettiklerini dile getirdi. Kırımoğlu, tüm dünyadan adil barış çağrıları geldiğini ancak adil barışın herkes için başka bir anlam taşıdığını kaydederek, Rusya'nın açıkça Kırım, Herson, Zaporijjya, Donetsk ve Lugansk olmak üzere Ukrayna'nın 5 bölgesinin Rus toprağı olarak tanınması istediğinin altını çizdi. Rusya'nın taleplerini açık açık dile getirdiklerini ve tekrarladıklarını söyleyen Kırımoğlu, "Rusların adaleti işte bu; bizim topraklarımızı işgal edecek, onu Rus toprağı olarak tanıyacağız. Oysa bizim için adalet ve barış yalnızca uluslararası hukukun esas alınmasıyla mümkün." dedi. ABD tarafından teklif edilen 28 maddelik barış planına değinen Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, "Son yüz yıl içerisinde böyle adaletsiz bir proje görülmemiştir" şeklinde konuştu. Kırımoğlu, imzalanacak antlaşmanın uluslararası kaidelere uygun olmadığı bir senaryoda bunun sadece daha kanlı bir savaş için mola vermek olacağını vurguladı. 2014'te Kırım'ın işgal edilmesinden bugüne değin daima Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne verdiği destekten ötürü Türkiye'ye daima minnettar olduklarını belirten Kırımoğlu, 2025 yılı içerisinde New York ve Stockholm’de gerçekleşen Kırım Platformu zirvelerinde yapılan çıkışların Ukrayna kamuoyunda büyük yankı uyardığını kaydetti. "EĞER KIRIM YARIMADASI KURTULMAZSA KIRIM TATAR HALKININ GELECEĞİ YOK" Millî lider, Kırım Tatarları olarak 1944 Sürgünü ve Soykırımı sonrasında yarım asır boyunca vatana dönüş için mücadelere ettiklerini anımsatarak; 2014 yılında yaşanan işgal sonrasında yeniden vatanlarını terk etmek zorunda bırakıldıklarını ve bu sürecin hâlen devam ettiğini dile getirdi. Adı konulmamış bu sürgün sürecinin Kırım Tatar halkını tüm dünyaya dağıttığına ve 40-50 farklı ülkede yaşama tutunmak zorunda kaldıklarına işaret eden Kırımoğlu, "Eğer Kırım Yarımadası kurtulmazsa Kırım Tatar halkının geleceği yok. Ya insanlar yine vatanlarını terk edecek ya da orada Ruslaştırılacak ve millî kimliklerini kaybedecek; mankurt olacak. Elbette, Kırım'ın kurtarılması Ukrayna için toprak bütünlüğünün sağlanması noktasında önemli ama biz Kırım Tatarları için yer yüzünde millet olarak kalmak ya da yok olmak meselesidir." ifadelerini kullandı. Türkiye'de son süreçte Kırım'dan kimi işbirlikçilerin Rusya tarafından getirilerek, Türk kamuoyunu aldatmak ve Kırım'da her şeyin normal ve iyi olduğu yalanını yaymak için etkinliklerin düzenlendiğine işaret eden Kırımoğlu, bu konuda Türkiye'nin dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın savaş sürecinde almış olduğu pozisyondan çok memnun olduklarını yineleyen ve teşekkür eden Kırımoğlu, "Ama bu savaşı bitirmek için sadece açıklamalar yeterli değil pratik destek de bekliyoruz." dedi. ÇİYGÖZ'DEN TBMM HEYETİNE DAVET Ukrayna Milletvekili ve KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz ise görüşmede, TBMM heyetini bir kez daha Ukrayna'ya gelip oradaki durumu kendi gözleriyle görmeye davet etti. Öte yandan mevcut barış planlarının bir geleceğinin olmadığının altını çizen Ahtem Çiygöz, Ukrayna halkının ve parlamentosunun bu planları kabul etmeyeceğini söyledi. Ukrayna Milletvekili Kostyantın Kasay da Türk mevkidaşlarını Ukrayna'ya davet ederek, Ukrayna'daki mevcut durumu aktardı. Rus saldırıları sebebiyle ülkede elektrik hizmetinin tam anlamıyla verilemediğine dikkat çeken Kasay, "Bugün Rusya Federasyonu ve Rusya ordusu Ukrayna devletiyle ya da ordusuyla savaşmıyor. Ukrayna halkına ve sivillere karşı bir savaş veriliyor" dedi.

Kırım’da siyasi baskı artıyor: Tutsak mağdur sayısı bir yılda 487’ye ulaştı Haber

Kırım’da siyasi baskı artıyor: Tutsak mağdur sayısı bir yılda 487’ye ulaştı

Kırım Tatar Kaynak Merkezi, işgal altındaki Kırım'da son bir yıl içinde siyasi gerekçelerle yargılanan ve takip edilen kişi sayısında korkutucu bir artış yaşandığını duyurdu. Merkezin verilerine göre, bir yıl önce 371 olarak kaydedilen siyasi tutsak ve baskı altındaki kişi sayısı 487’ye yükseldi. Bu kişilerden 273’ünün Kırım Tatarı olduğu belirtildi. Geçen yıl ise siyasi gerekçelerle kovuşturulan Kırım Tatarların sayısı 229 kişi idi. Bu artış, işgalci yönetimin özellikle yarımadanın yerli halkı olan Kırım Tatarları üzerindeki sistematik baskıyı daha da derinleştirdiğini ortaya koyuyor. Güncel tabloda yer alan 487 mağdurun yaklaşık yüzde 56’sını Kırım Tatarları oluşturuyor. Siyasi gerekçelerle takip edilen kişilerin mevcut durumlarına dair detayları paylaşan Kırım Tatar Kaynak Merkezine göre; 227 kişi (133’ü Kırım Tatarı) halihazırda cezaevlerinde hükümlü olarak tutuluyor. 99 kişi (47’si Kırım Tatarı) tutukevlerinde mahkeme süreçlerini beklerken, 60 kişi (29’u Kırım Tatarı) denetimli serbestlik veya adli kontrol şartıyla takip ediliyor. Ayrıca, 63 (36’sı Kırım Tatarı) kişinin serbest bırakıldığı ancak takip altında tutulduğu, 38 kişinin (28’i Kırım Tatarı) ise aktif olarak kovuşturmaya maruz kaldığı kaydedildi. İnsan hakları savunucuları, siyasi davaların kapsamının genişlediğini belirterek, neredeyse her gün listeye yeni isimlerin eklendiğini ve hukuki süreçlerin şeffaflıktan uzak bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çekiyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.