SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kitap Tanıtımı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kitap Tanıtımı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kitap Tanıtımı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Vakfında "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi" kitabı tanıtıldı Haber

Kırım Vakfında "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi" kitabı tanıtıldı

Kırım Vakfının her ayın ilk cumartesi günü düzenlediği Tarih ve Kültür Konferansları'nda bu hafta "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi" konuşuldu. Emekli Tuğgeneral Erol Uğur, Kırım Vakfının 7 Aralık 2024 tarihli organizasyonunda Almancadan çevirdiği, diasporadaki Kırım Tatarlarının lideri Edige Kırımal’ın “Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi” isimli kitabını tanıttı. Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi bünyesindeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde tertip edilen programa; Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotarov, Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Kadın Birliği Başkanı Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Yeni Ufuk Dergisi yayıncıları, öğrenciler ve çok sayıda kişi katılım sağladı. KURULTAY'IN TOPLANMASI, MİLLΠMÜCADELENİN MİHENK TAŞLARINDAN BİRİ Sunuculuğunu Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin’in üstlendiği kitap tanıtımı, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay’ın konuşmasıyla başladı. Kalkay, Kurultay'ın toplanmasının Kırım Tatarlarının millî mücadelesinin mihenk taşlarından birini olduğunu belirtti. Kurultay'ın toplanmasının ve bununla birlikte Kırım Ahali Cumhuriyeti’nin kurulmasının önemine işaret eden Kalkay, “Bugün o mücadelenin göbeğine kadar gideceğiz.” dedi. Ardından Sunucu Şahin, Vakfın bu ayki konuğu Erol Uğur’un biyografisini sundu. EROL UĞUR, KIRIM TÜRKLERİNİN MİLLİ MÜCADELESİ KİTABINI ÇEVİRDİ Millî Kurultay'ın esasen ilk olarak 7 Aralık’ta toplanacağını ancak bazı delegelerin geç kalması nedeniyle 9 Aralık’ta toplandığını ifade eden Erol Uğur, günün önemine işaret etti. Uğur, Kurultay'ı toplayan atalarını anarak konuşmasına başladı. Kendisinin Kırım Tatar kökenli olduğunu aktaran Uğur, ata yurdunu merak ederek Kırım Tatarlarını araştırdığını ve bu süreçte ilk olarak karşısına “Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi” kitabının kaynakça olarak çıktığını söyledi. Uğur, böylelikle kitabı çevirmeye karar verdiğini sözlerine ekledi. "KIRIM TATARLARININ ABİDEVÎ ESERİ" Uğur, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı’nın söz konusu kitap için, “Kırım Tatarlarının abidevî bir eseri" dediğini belirtti. Uğur, kitabın sıklıkla 1917-1918 tarihlerini kapsadığını ve bu bağlamda Millî Kurultay ile Kırım Ahali Cumhuriyeti’ni ayrıntılı bir şekilde anlattığını vurguladı. "TARİH ER YA DA GEÇ BAĞIMSIZ VE MUTLU KIRIM'I YAZACAK" Uğur, ilk olarak eserin başlangıcı olan Cafer Seydahmet Kırımer’in takdimini katılımcılara şu şekilde aktardı: Kırım kan gölünde boğulsa, yurdumuz alev içinde kalsa ve varımız yoğumuz yok edilse de Kırım Türklerinin bağımsızlığına olan inançları artacak, daha da güçlenecektir. Tarih er ya da geç bağımsız ve mutlu Kırım’ı yazacaktır. Uğur, ayrıca Kırımer’in “Kimimiz malını mülkünü bıraktı, kimimiz yakınlarını kaybetti. Hoşça kal vatan, senden ayrılıyoruz, biz yaban ellere gidiyoruz. Acı çekmek kaderimiz, ey vatan sana canımız feda” ifadelerini de sözlerine ekledi. KIRIM'IN TARİHÎ SERÜVENİNDEN SÖZ ETTİ Uğur, Kırımlı’dan referans alarak Yarımada’nın tarihinden kronolojik olarak bahsetti. Kırım’ın Rusya tarafından ilk işgali ve çeşitli anlaşmalarla Rusya tarafına bırakılmasını içeren birçok tarihi olaydan söz eden Uğur, 1917 yılında Kırım Tatarlarının kültürel bir özerklik için çalıştığını belirtti. Ardından Kırım Tatarlarının bölgesel özerklik için toplandıklarını ve 1917 yılının aralık ayında Birinci Kurultay'ın toplanarak Numan Çelebicihan’ın başkanlık ettiği Kırım Ahali Cumhuriyeti'ni kurduğunu belirtti. Uğur, Numan Çelebicihan’ın Kasım 1917’de Bahçesaray Milli Müzesi'nin açılışında yaptığı ve Kurultay’daki konuşmasına çok benzeyen konuşmasını katılımcılara şöyle aktardı: Kırım Müslümanları, Kırım’ı korumak, kendi düzenini korumak ve kendi yasalarını çıkarmak için Kurultay’ı toplamaya karar verdi. Çünkü Kurultay yüz yıllar boyunca düzen ve adalet temin eden saygın bir yasa koyucu bir kurumdur. Sadece Türklere değil, diğer halkalara da adalet ışığı getirmiştir. Halkımız Kurultay’ı kendi adaletini tesis etmek için açmıyor. Kırım’ın tüm halklarıyla birlikte çalışmayı arzu ediyor. Bizim halkımız adildir. Sadece kendi çıkarını düşünenlerden değildir. Kırım Yarımadası’nda türlü renklerden birçok zarif gül, şebboy, zambak, lale vardır. Bu güller, bu çiçekler, Kırım’da yaşayan milletlerdir. Kurultay’ın maksadı bunları bir yerde toplayıp hepsinden bir güzel buket yapmaktır. Güzel Kırım Yarımadası’nda güzel, hakiki bir İsviçre tesis etmektir. Numan Çelebicihan’ın Ruslar tarafından katledildiğini dile getiren Uğur, 1918 yılında Kırım Yarımadası’ndaki tarihî serüveni aktarmaya devam etti. Tanıtım, katılımcıların sorularıyla birlikte sona erdi. Kırım Vakfı Başkanı Kalkay, teşekkür ederek Erol Uğur’a plaket takdim etti. 2024 yılının son programını gerçekleştirdiklerini belirten Kalkay, Kırım Derneğinin 11 Aralık 2024 tarihinde Polonya ve Litvanya Büyükelçilikleri ile fotoğraf sergisi, kokteyl ve kitap tanıtımı yapılacağını duyurdu.   Ardından Uğur, çevirisini yaptığı kitabı katılımcılara imzaladı.

"Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" eseri ASBÜ'de tanıtıldı Haber

"Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" eseri ASBÜ'de tanıtıldı

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından basılan “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi” isimli kitap, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinin (ASBÜ) Sümerbank Fuaye Alanı'nda tanıtıldı. 2 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşen program, “Bir Zamanlar Dobruca” isimli fotoğraf sergisi ile başladı. Sergide, Kırım Tatar arşivinden fotoğraflar yer aldı. Soru-cevap şeklinde ilerleyen tanıtım toplantısında, kitabın yazarları ASBÜ Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu ve Varşova Üniversitesi Doktorantı Edige Burak Atmaca konuşma yaptı. BEZİKOĞLU'NU KİTABI YAZMAYA İTEYEN SEBEP ANNEANNESİNİN GÖÇÜ OLDU Dr. Öğretim Üyesi Bezikoğlu, 200 yıl önce Rus Çarlığının Kırım’ı işgalinden sonra Kırım Tatarlarının Osmanlı İmparatorluğuna sığındığını ve bu bağlamda Romanya’ya yerleştirildiklerini ifade etti. Anneannesinin Romanya’ya göç etmesine ilgi duyduğu için bu kitabı yazmaya karar verdiğini belirten Bezikoğlu, eseri Kırım Tatar arşivlerinin ellerine geçmesi ve diğer yazarların katkısı ile kaleme aldıklarını bildirdi. ???? "Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" kitabı ASBÜ'de tanıtıldı pic.twitter.com/ZFzDTXXqQv — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 2, 2024 "KİTABIN YAYIMLANMASI MİLLİ HAFIZAMIZI KORUMAMIZ İÇİN ÖNEMLİ" Araştırmacı-yazar Edige Burak Atmaca ise eserin hayata geçirilmesi hakkında, "Bizim buradaki avantajımız kitabımızda arşivleri özel izinle temin edebilmiş olmamızdır. Bu nedenle teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu kitabın yayımlanması milli hafızamızı muhafaza etmemiz açısından çok önemli" ifadelerini kullandı. Yazarlar, kitabı çevrim içi platform olan Zoom üzerinden birbirleriyle iletişim halinde hazırladıklarını söyledi. Atmaca, kitabın içeriğinden kısaca bahsederek, Romanya, Polonya ve Türkiye’deki diasporayı göz önünde bulundurduklarını anlattı. Bu kapsamda, Atmaca kendisinin Polonya ile ilişkiler hususunu, Bezikoğlu’nun Kırım Tatar kültürünü, Metin Ömer’in ise Romanya’daki diasporayı ilgilendiren başlıkları ele aldığını kaydetti. ROMANYA'DA TÜRK VE TATAR NÜFUSUNUN TOPLUMSAL YAPISI Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Bezikoğlu, kitapta Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi ve Osmanlı'dan sonra Romanya’nın bağımsızlığıyla birlikte bölgedeki Kırım Tatarlarına ve Türklere parmak bastıklarını açıkladı. Bezikoğlu, "Bir bölümde Romanya’daki aydınlanma hareketi ve orada ortaya çıkan dergilerden bahsederken, Romanya’da önemli katkılar sağlayan ünlü fikir adamı İbrahim Temo ve hedefleri ile toplum içerisinde kendi haklarını savunan Türkler ve Tatarlardan bahsettik” dedi. Öte yandan Atmaca ise Romanya’nın bağımsızlığıyla birlikte bölgede değişen toplumsal yapıdan söz etti. Atmaca, “O dönemde Kırım Tatar Milli Hareketi, Romanya’yı bir köprü olarak kullanarak, Polonya arasında mekik dokuyor ve milli faaliyetlerini sürdürüyor” değerlendirmesini yaptı. SSCB'NİN YIKILACAĞINA İNANDILAR, KIRIM'A DÖNÜŞ İÇİN HAZIRLIK YAPTILAR Romanya Dobruca'daki Kırım Tatarlarının kültürünü nasıl koruduklarını tarihsel süreciyle birlikte aktaran Bezikoğlu, Kırım’dan göç etmek zorunda kalan Tatarların, Osmanlı’nın kurduğu Mecidiye kentine yerleştiklerini ve düğünleri, dansları ve müzikleriyle (şınlarıyla) kültürlerini orada yaşattıklarını dile getirdi. Bezikoğlu, “Kimliğini korumuş bir topluluk görüyoruz. Kırım Savunma Bakanı (sonraki diaspora lideri) Cafer Seydamet Kırımer, oradaki entelektüeller -örneğin Müstecip Ülküsal- ile iş birliği yaparak bir hareket oluşturuyorlar. Emel adlı bir dergi çıkarıyorlar ve Romanya’daki Kırım Tatarlarını örgütleyerek Sovyetler Birliği’nin kısa zaman içinde yıkılacağına inanarak, Kırım’a gitmek için türlü hazırlıklar yapıyorlar” bilgisini verdi. Nüfuslarına göre Kırım Tatar toplumunun burada güçlü bir kimlik inşası sergilediğini vurgulayan Bezikoğlu, entelektüel yetiştirdiklerini ve aldıkları eğitimle birlikte asimilasyona uğramadan toplumda önemli bir yer edindiklerini sözlerine ekledi. Tanıtım toplantısında yazar Edige Burak Atmaca, Polonya Tatarlarından da bahsetti. Kırım Tatarlarının Litvanya ve Polonya’da soylu bir sınıfta olmaları nedeniyle topluma kolayca entegre olabildiklerini belirten Atmaca, “Soylu sınıfta oldukları için ordu içinde de yer aldılar. Kimileri de devlet yetkilisi oldu. Polonya’nın bağımsızlığıyla birlikte Tatarlar bu hareketin içinde yer aldıklarından dolayı, devlette yer alabildiler ve birçok ülkeyle temasta bulunabildiler” ifadelerine yer verdi. Son olarak Atmaca, ne yazık ki genç nüfusun Avrupa’ya göç ettiğini ve yaşlı nüfusun bu topraklarda kaldığını, bugün oradaki nüfusun 5 ile 10 bin civarında olduğunu aktardı. Dr. Öğretim Üyesi Bezikoğlu, eserin ASBÜ Kütüphanesine gönderildiğini anımsattı. Ayrıca, bir sonraki çalışmanın Polonya ve Litvanya Tatarları hakkında olacağını duyurdu.

Akademisyen Valeriy Morkva, "Ukrayna" kitabını tanıttı Haber

Akademisyen Valeriy Morkva, "Ukrayna" kitabını tanıttı

Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara Ukraynalı yazar, Kapadokya Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Valeriy Morkva, 27 Kasım 2024 tarihi saat 19.30’da One Tower Alışveriş ve Yaşam Merkezi (AVYM) Arkadaş Kitabevinde okuyucularıyla bir araya geldi. "Valeriy Morkva ile Ukrayna Hakkında Kahve Eşliğinde Sohbet" programı; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği, Ukrayna Ankara Derneği, One Tower AVYM ve Arkadaş Kitabevinin desteğiyle düzenlendi. Programın moderatörlüğünü ise gazeteci Gönül Şamilkızı gerçekleştirdi. Düzenlenen programa Ankara Ukrayna Derneği Başkanı İrına Ambarkütükoğlu ve dernek temsilcileri, Türkiye’de bulunan Ukrayna diasporası ve konuya ilgi duyan vatandaşlar katılım sağladı. Program kapsamında Morkva, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydıngün ile birlikte yazmış olduğu "Ukrayna" kitabını katılımcılara anlattı. UKRAYNA, BİR UKRAYNALININ GÖZÜNDEN ANLATILDI Ukrayna tarihinin genelde Rus tarihçiler tarafından Rus bakış açısıyla ele alındığını belirten Morkva, büyük çabalar sonucunda çok sayıda yazarın katkısıyla hazırlanan bu kitabın, Ukrayna’yı bir Ukraynalının gözüyle anlattığını belirtti. Ukraynalı akademisyen, farklı bir bakış açısının okuyuculara sunulduğu bu eserin, dünya çapında da örneğinin az olduğuna dikkat çekti. TÜRKİYE VE UKRAYNA YAKIN İKİ ÜLKE Türkiye ve Ukrayna’nın birbirine yakın iki ülke olduğunu ve Ukrayna’nın Türkiye’nin en yakın komşularından biri olduğunu belirten yazar; bu noktada Türk halkının Ukrayna’yı, Ukrayna anlatılarıyla  bilmesinin de önem arz ettiğini vurguladı.   UKRAİNLER KİMDİR? Morkva’nın kitap hakkında konuşmasının ardından program, katılımcıların sorularıyla devam etti. Moderatör Gönül Şamilkızı tarafından kendisine yöneltilen “Ukrainler kimdir?” sorusu üzerine kapsamlı bir cevap verdi. Ukrainlerin Rus olduğu iddiasının günümüzde ve tarihte hep var olduğunu aktaran Morkva, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı 2022 yılında başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırılarının temelinde de bu iddianın yattığına dikkat çekti. Aynı zamanda akademisyen, Rusların başlattığı savaşın 2022 yılında değil; 2014 yılında Kırım’ın işgaliyle başladığını da vurguladı. RUSYA, UKRAİNLERE KARŞI BASKI VE ASİMİLE POLİTİKALARI UYGULADI Valeriy Morkva, Ukrainlerin ve Rusların uzun süre boyunca tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’nda farklı milletlerin aynı çatı altında yaşadığı gibi birlikte yaşadıklarını aktardı. Dinler ortak olsa bile dillerin farklı olduğunu belirten Morkva, bu durumu 1654 yılında Ukrainler ve Ruslar arasında gerçekleşen resmi görüşmelerde tercümanların çağırılmasıyla açıkladı. Yazar, “Eğer Ukrainler ve Ruslar aynı ırksa, neden tercümana ihtiyaç duyuluyor?” sorusuyla dinleyicileri konu üzerinde sorgulamaya çağırdı.   Halkların kimliklerinin uzun süre içerisinde oluştuğunu belirten yazar, Ukrain kimliğinin köylüler sayesinde muhafaza edildiğini ve günümüze kadar gelebildiğine de dikkat çekti. Aynı zamanda Morkva, tarih içerisinde Ukrainlerin Ruslar tarafından baskı ve Ruslaştırma politikalarına maruz kaldığını da belirtti. KİTAP ÇEKİLİŞİ GERÇEKLEŞTİ Program devamında katılımcıların sorularının cevaplanmasının ardından kitap çekilişi gerçekleşti. Dinleyiciler arasından şanslı üç kişiye Morkva’nın imzalı Ukrayna kitabı hediye edildi. Program, toplu fotoğraf çekimi ile sonlandı.  

Melek Maksudoğlu, "Kırım Bizimdir" kitabını Londra'da tanıttı Haber

Melek Maksudoğlu, "Kırım Bizimdir" kitabını Londra'da tanıttı

Emel Kırım Vakfının Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Londra'da Ukrayna Kültür Evi'nin düzenlediği etkinlikte, kaleme aldığı "Kırım Bizimdir: Kırım Tatarlarının Bitmeyen Mücadelesi" isimli kitabını katılımcılara tanıttı.  Kitabı hakkında bilgi veren Maksudoğlu eseri İngilizce yazmasının sebebini; Kırım'ın tarihini ve işgal sürecini tüm dünyaya duyurmak olduğunu belirtti. Ayrıca Maksudoğlu kitabın "Kırım Bizimdir!" başlığının ise 2014 yılında Rus işgali sonucunda "Kırım Bizimdir" sloganlı Rus bayrakları asmalarına karşılık olarak vatan Kırım'ın gerçek halkının Kırım Tatarları olduğunu hatırlatmayı amaçladığını ifade etti. Öte yandan yazar Maksudoğlu etkinlikte Kırım'ın tarihi serüvenini, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı ile 2014 yılındaki Rus işgalini anlattı. Bu süreçte Kırım'da yaşanan baskılara da değinen Maksudoğlu, Emel Kırım Vakfının icra ettiği "Mektup Kampanyası" ile "Daima Bekleyeceğim Balam" organizasyonları hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Vatan hasretiyle ilgili eserler kaleme alan Kırım Tatar roman yazarı Cengiz Dağcı'nın torunun da katıldığı etkinlikte, kitabını imzalayan Maksudoğlu Ukrayna Kültür Merkezine "Daima Bekleyeceğim, Balam!" fotoğraf albümünü hediye etti. Ayrıca Makdusoğlu'dan Britanya Kütüphanesi için kitap imzalaması istendi. RUS ESARETİNDEKİ SİYASİ TUTSAKLARA MEKTUP KAMPANYASI Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rus esaretindeki Kırımlı siyasî tutsaklara destek vermek için bir kampanya başlattı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rusya’nın esir tuttuğu Kırımlı siyasi mahkumlara mektup göndererek onların unutulmadıklarını göstermek ve yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz. Aşağıda isimleri ve esir tutuldukları yerlerin listesi bulunan Kırım Tatarı ve Ukraynalı kardeşlerimize  Latin ve dilerseniz Kiril alfabeleri ile istediğiniz dilde mektup veya kartpostal göndermenizi rica ediyoruz" ifadelerine yer verildi. Emel Kırım Vakfının internet sayfasında siyasî tutsaklara ilişkin isim ve adres bilgisi yer aldı.  DAİMA BEKLEYECEĞİM BALAM ORGANİZASYONU  Rus işgali altındaki Kırım’da haksız yere tutuklanan Kırım Tatar siyasî tutsaklara dikkat çekmek için çeşitli çalışmalar yapan Emel Kırım Vakfı, İstanbul, Gebze, Ankara ve Eskişehir'de “Daima Bekleyeceğim Balam” başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği tertip etti.

Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları “Bir Zamanlar Dobruca” ile başladı Haber

Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları “Bir Zamanlar Dobruca” ile başladı

Dilara Dilşah KAYA / QHA ANKARA  “Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları” 2024-2025 sezonu, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı ve Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Toplulukları Başkanlığı (YTB) birlikteliği ile düzenlenen programla başladı. Yeni dönemin ilk etkinliği "Bir Zamanlar Dobruca" kitabının yazarlarından olan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Öğretim Üyesi Dr. Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu tarafından verilen konferansla gerçekleşti. Dr. Ahmet İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi bünyesinde bulunan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde, 2 Kasım 2024 tarihinde saat 14.00'te başlayan programda kitap tanıtımı ve fotoğraf sergisi düzenlendi. Etkinliğe; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Litvanya'nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, İYİ Parti Ankara Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kürşad Zorlu, YTB Başkan Yardımcısı Murat Kazancı, Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Maciej Lang, Romanya'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Alina Huszar, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Teşkilatı Platformu Başkanı Ümit Şilit, Dünya Uygur Kurultayı Genel Sekreteri Prof. Dr. Erkin Emet, Dünya Ahıska Birliği Ankara temsilcileri, Kafkas Derneği Federasyonu temsilcileri, Kazan Tatarları Derneği temsilcileri ve çok sayıda akademisyen katılım sağladı. FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILDI Konferans öncesinde kitapta yer alan fotoğraflardan 30 tanesi, fotoğraf sergisinde katılımcıların ilgisine sunuldu. Sergi açılışında Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay konuşma gerçekleştirdi. 1783 yılında Kırım Hanlığı'nın işgal edilmesinin ardından kitlesel göçlerin oluştuğunu ifade eden Kalkay, Kırım Tatarlarının birçok yere göçtüğünü ve bu yerlerden birinin de Romanya’nın Dobruca bölgesi olduğunu aktardı. Bu nedenle bu kitabın tanıtımının Kırım Tatarları için ayrı bir önemi olduğunu ifade etti. Fotoğraf sergisinde kitabın yazarlarından olan Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu da bir konuşma yaptı. Serginin daha önce Romanya’da da gerçekleştirildiğini belirten Bezikoğlu, aynı serginin Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay’ın inisiyatifiyle bugün Türkiye’de de düzenlendiğini ifade etti. Bezikoğlu, sergideki fotoğrafların ise Kırım Millî Merkezi Arşivi sayesinde günümüze kadar geldiğini ve özel arşivlerden alınmaları nedeniyle ilk defa gün yüzüne çıktığını vurguladı. ETKİNLİK, KATILIMCILARIN KONUŞMALARIYLA DEVAM ETTİ Etkinlik, açılış konuşmalarıyla devam etti. Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, İYİ Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Kürşad Zorlu, YTB Başkan Yardımcısı Murat Kazancı ve Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar tarafından konuşma gerçekleştirildi. İlk konuşma Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay tarafından yapıldı. Kalkay, Kırım Tatarlarının Kırım’ın Ruslar tarafından işgal edilmesinin ardından dünyanın birçok yerine dağıldığını belirtti. Özellikle diasporanın ülkeler arası oluşturduğu bağlara da dikkat çekti. Ayrıca Romanya’daki Kırım Tatarları tarafından çıkartılan Emel Dergisi'nden de bahseden Kalkay, bu derginin Kırım Tatar aydınlanmasının öncülerinden olan İsmail Bey Gaspıralı’nın çıkarmış olduğu Tercüman gazetesinin farklı bir versiyonu olma niteliği taşıdığını da kaydetti. KIRIMOĞLU’NUN HAYATINI KONU ALAN KİTAP YOLDA! Açılış konuşmasında YTB Başkan Yardımcısı Murat Kazancı, YTB olarak Türk soyluların kültürel miraslarını korumalarına, millî kimliklerini yaşatmalarına ve bunları gelecek kuşaklara aktarmalarına katkı sağlayan bu tür projeleri desteklediklerini belirtti. Murat Kazancı ayrıca, “Geçmişe yön veren olayların, süreçlerin ve kişilerin kayıt altına alınarak bugün eve geleceğe taşındığı bu eserleri, kardeş topluluklarımızla neden güçlü bağlarımıza sahip olduğumuzun önemli bir göstergesi olarak görüyoruz.” diyerek eserin Türk dünyası için önemine değindi. Aynı zamanda YTB Başkan Yardımcısı yeni bir projenin de müjdesini verdi. Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun hayatını ve mücadelesini anlatan bir çalışmanın hayata geçirileceği haberini paylaştı. "BU TEKERRÜRLERİN NEDENİ KÖTÜLÜĞÜN KÖKÜNÜN MAALESEF CEZALANDIRILMAMIŞ OLMASI" Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar, etkinlikte konuşma yaptı. “Bir Zamanlar Dobruca” adlı eserin yayımlanmasının Kırım Tatar halkı için çok önemli bir faaliyet olduğunu söyleyen Büyükelçi Bodnar, kitapların süre gelen kültürel devamlılığın bir garantisi olduğunu vurguladı. Büyükelçi Bodnar ayrıca, çeşitli ülkelerdeki Kırım Tatar diasporaları hakkında yayımlanan çalışmalara değindi. Kırım Tatarlarının barış içerisinde yaşama isteğinin Kırım topraklarına Rusların gelmesiyle bu isteklerinden mahrum kaldıklarını vurguladı. Sözlerine “Ruslar Kırım'a 200 yıl önce geldiğinde de aynı şey yaşanmıştı değil mi?” ifadeleriyle devam eden Bodnar, Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgaline de değinerek “Bugün Ukrayna'ya savaş ve silahla geldiklerinde de yine aynı şey yaşandı. Bu tekerrürlerin nedeni kötülüğün kökünün maalesef cezalandırılmamış olması.” cümlesiyle konuşmasını sonlandırdı. MİLLETVEKİLİ KÜRŞAD ZORLU DA KONUŞMA GERÇEKLEŞTİRDİ Etkinliğe katılım sağlayan isimlerden olan İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu da etkinlik açılışında konuştu. Konuşmasında Kırım’ın Türk milletinin büyük bir kaygısı olduğunu belirten Zorlu, 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesiyle Kırım Tatarlarının sürgününün devam ettiğini vurguladı. Zorlu, “Eğer o gün dünya bu sürgünün ardından yaşanan bu yasa dışı ilhaka karşı çıkmış olsaydı, bugün belki Ukrayna'daki bu savaş yaşanmamış olacaktı.” ifadelerini kullanarak Ukrayna topraklarında süregelen savaşa da değindi. Türkiye’nin daima Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün yanında olduğunu vurgulayan Zorlu, savaşın kısa süre içerisinde sonlanması dileğinde bulundu. Zorlu, son olarak konuşmasında Kırım Türklüğünün tekrardan Kırım’da yaşamaya devam etmesini umduğunu kaydetti. KİTABIN YAZARLARINDAN FİLİZ TUTKU AYDIN BEZİKOĞLU, TANITIMI YAPILAN KİTAP HAKKINDA KONUŞTU Katılımcıların konuşmasının ardından “Bir Zamanlar Dobruca” adlı kitabın yazarlarından olan Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu kitabın tanıtımını yaptı. Dobruca’nın bir zamanlar küçük Tataristan, Küçük Kırım olarak anıldığından bahseden Bezikoğlu, Dobruca’nın Kırım Tatar kültürünün günümüze dek sürmesinde ve aktarılmasında çok önemli bir yeri olduğunu ifade etti. Bezikoğlu, konuşmasının başında Kırım Tatarlarının millî lideri Kırımoğlu’nun “Nereyi kaybedersek kaybedelim, Türkiye’yi kaybetmeyelim. Çünkü Türkiye tek sığınağımız.” ifadesine yer verdi. Bezikoğlu; kitapta ele alınmış olan Kırım Tatarları tarafından oluşturulan derneklerin, vakıfların, Emel ve Tercüman gibi dergilerin Kırım Tatarlarının etnik bir halk olmaktan çok millî bir kimlik, bir millet oluşumuna hizmet ettiğini aktardı. Nitekim Kırım Tatar diasporalarının bu oluşumlardaki rolünü ele alan Bezikoğlu ayrıca, “Diasporada da milliyetçilik en az ana vatanda olduğu kadar güçlü olabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Zamanında Romanya devletinin Kırım Tatarları için özgürlük ortamı yarattığı söyleyen Bezikoğlu, Romanya’da gelişen Kırım Tatar diasporası ve bu diasporaların faaliyetlerinden de bahsederek, Cafer Seyit Ahmet, Müstecip Ülküsal, Mehmet Niyazi, Selim Abdülhakim ve İbrahim Temo gibi tarihe geçmiş Kırım Tatarlarının bu diasporadaki rollerine ve önemli çalışmalarına değindi. Eserinin kapağında yer alan Kırım Halk Şairi Mehmet Niyazi Anıtın'a ayrıca değinen Bezikoğlu, bu anıtın ve resmin önemini “Bu resim bizim için çok önemli çünkü hareketin böyle sadece bir millet bir azınlık hareketi olmaktansa bir diasporik bir hareket olduğunu görüyoruz.” ifadeleriyle açıkladı. Bezikoğlu, Dobruca’nın Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarlarının kültürel kimliklerini ve varlıklarını korumalarının bir yolu olduğunu da belirtti. “Dobruca bizi Kırım’a bağlayan bir bağ” ifadelerini kullanan Bezikoğlu, Dobruca vasıtasıyla Kırım Tatar kültürünün Türkiye’ye getirildiğini kaydetti. Bezikoğlu, konuşmasını kitabın çıkarılmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini sunarak sonlandırdı. Ayrıca Bezikoğlu, etkinlik sonunda tanıtımı yapılan kitabı katılımcılar için imzaladı. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından düzenlenen “Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları”, bu dönemde her ayın ilk cumartesi günü gerçekleştirilecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.