SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kktc

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kktc haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kktc haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Tatar: Holguin’den beklentim; Kıbrıs'ta son yarım asırda yaşananları en iyi şekilde tahlil edip, bunları raporuna yansıtmasıdır Haber

Cumhurbaşkanı Tatar: Holguin’den beklentim; Kıbrıs'ta son yarım asırda yaşananları en iyi şekilde tahlil edip, bunları raporuna yansıtmasıdır

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar 8 Mayıs'ta ile görüştü. Görüşmenin ardından Tatar ve Holguin görüşmeye dair basın açıklaması yaptı.  TATAR'DAN CUELLAR'A "KENDİSİNDEN BEKLENTİM; YAZACAĞI RAPORDA, BÜTÜN BU GERÇEKLERİ, KIBRIS'TA SON YARIM ASIRDA YAŞANANLARI EN İYİ ŞEKİLDE TAHLİL EDİP, BUNLARI RAPORUNA YANSITMASIDIR" Holguin'e yürüttüğü bütün çalışmalardan dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kendisinden beklentim; yazacağı raporda, bütün bu gerçekleri, Kıbrıs'ta son yarım asırda yaşananları en iyi şekilde tahlil edip, bunları raporuna yansıtmasıdır. Çünkü kendisi altı aydır muhataplarıyla Kıbrıs meselesinin özünü anlama ve tekrar öğrenme fırsatı bulmuştur. Dolayısıyla, bütün bunları, Kıbrıs Türk halkını yapılan haksızlıkları ve Kıbrıs Rum halkının nasıl pozisyonunu istismar ederek esas itibarıyla Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün esas kaynağı olduğunu rapora yansıtması benim temennim ve dileğimdir.” ifadelerini kullandı.  ULUSLARARASI TOPLUM KIBRIS'TA KALICI ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYOR  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bazı ülkelere yaptığı ziyaretlerden bahsettiğini ve uluslararası toplumun Kıbrıs'ta kalıcı çözümü desteklemesinin önemli olduğunu düşündüğünü aktardı. Holguin, yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiğini ve Tatar’ın pozisyonunu yinelediğini ifade ederek “Artık sorumluluk liderlerdedir.” dedi. TATAR-HOLGUIN İKİNCİ GÖRÜŞMESİ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile KKTC Cumhurbaşkanlığında ikinci kez bir araya gelmişti. Cumhurbaşkanı Tatar ile Temsilci Holguin’in 2 Şubat'ta gerçekleşen ikinci görüşmesine, ilk görüşmede yer alan heyetler katılmamıştı. Baş başa geçen görüşme yaklaşık 30 dakika sürmüştü. Holguin görüşmede, Kıbrıs’ta bulunduğu süre içinde yaptığı temaslarla ilgili izlenimlerini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile paylaşmıştı. Cumhurbaşkanı Tatar ise, yeni ve resmî bir müzakere sürecinin başlaması için KKTC'nin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizmişti.

Türkiye ve KKTC arasındaki yeni mutabakat zaptı Haber

Türkiye ve KKTC arasındaki yeni mutabakat zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel ile görüştü. Yılmaz ve Üstel, 3 Mayıs 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Konutu'nda bir araya geldi. Toplantıda, "KKTC Narenciye Sektöründe İleri Meyve İşleme ve Donmuş-Soğuk Depolama Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi" çerçevesindeki mutabakat zaptı, Yılmaz ve Üstel tarafından imza altına alındı. PROJE KKTC'DEKİ TÜM ÜRETİCİ VE İHRACATÇILARA HİZMET EDECEK İmza töreni sonrasında konuşan Yılmaz, KKTC'de üretilen Narenciye ürünleri için ilk etapta 15 bin ton, orta vadede 40 bin ton kapasiteli bir soğuk hava deposu inşa edildiğini aktararak, son teknolojiyle donatılacak tesisin, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çevre ve iklim dostu şeklinde tasarlandığını belirti. Projenin güneş enerjisi kullanılarak yeşil dönüşüm için de örnek bir proje olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "Bu mutabakat zaptıyla hem KKTC ekonomisinin can damarlarından biri olan narenciye sektörüne verdiğimiz desteği sürdürecek hem de narenciye ticaretinde üreticinin mevsimsel sorunlardan en az etkilenmesini sağlayacağız. Proje özellikle Güzelyurt Bölgesi başta olmak üzere KKTC'deki tüm üretici ve ihracatçılara hizmet edecek. Ayrıca projenin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) işbirliğiyle gerçekleştirilmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle projeye güçlü bir destek veren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na, sahaya gidip teknik çalışmalar yapan ekibe huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bütün kurum ve kuruluşlara emeği geçen Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden tüm taraflara teşekkür ediyorum." Görüşmede Başbakan Üstel ile Türkiye ve KKTC arasındaki güçlü kardeşlik bağlarını bir kez daha vurguladıklarını aktaran Yılmaz, Kıbrıs meselesinde halihazırda bulunulan aşamayı ele alarak gelecek döneme yönelik öngörüler ve öncelikler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Yılmaz, görüşmede, uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkına reva gördüğü haksız, hukuksuz, insanlık dışı izolasyona rağmen KKTC'nin kalkınması amacıyla yürütülen ortak çalışmaları değerlendirdiklerini anlatarak, bu çerçevede geçen sene imzalanan 2023 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamındaki projelerin bir kez daha üzerinde durduklarını söyledi. "KIBRIS ADASINDA ÇÖZÜM, BÖLGESEL İSTİKRAR VE REFAHA DA KATKIDA BULUNACAKTIR" Yakında imzalanması öngörülen 2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşmasına yönelik çalışmaları da KKTC hükûmetiyle iş birliği halinde, hız kesmeden sürdürdüklerini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti: "Kıbrıs meselesini, Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde adil, kalıcı ve adanın gerçeklerini temel alan bir çözüme kavuşturma yolunda, ülkemiz tüm gayretiyle çalışmaya devam edecektir. Sayın Başbakan ile bu konudaki fikir ve gönül birliğimizi de bir kez daha teyit ettik. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin, Kıbrıs meselesi konusunda atadığı şahsi temsilcinin temaslarını ele aldık. İki taraf arasında yeni, resmi çözüm müzakerelerinin başlamasına yönelik ortak bir zemin bulunmadığı gerçeğinin şahsi temsilci tarafından kayıt altına alınmasının öneminin bir kez daha altını çizdik. Bu çerçevede Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının, bir diğer ifadeyle egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi çözüme giden yolu açacaktır. Bu konuda da fikir birliğimizi bir kez daha ortaya koyduk. Bunun tezahürü de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle doğrudan ticaret, doğrudan uçuşlar ve doğrudan temasların yolunun açılmasıyla sağlanabilecektir. Ancak artık tüketilmiş olan iki kesimli, iki toplumlu federal modelin masada olmadığını da bir kez daha vurgulamak isterim. Kıbrıs adasında çözüm, bölgesel istikrar ve refaha da katkıda bulunacaktır. Tarımıyla, turizmiyle, ekonomik kalkınma mücadelesinde de hak ve hakkaniyet mücadelesinde de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yanında olmaya devam edeceğiz." Törene, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan AB'ye sert eleştiri! Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan AB'ye sert eleştiri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi sonuç bildirisinde Türkiye ve Kıbrıs ile ilgili yer alan ifadelere yönelik eleştirilerde bulundu. "BİZ BU OYUNLARA GELMEYECEĞİZ" KKTC Enformasyon Dairesi tarafından kamuoyuna paylaşılan söz konusu değerlendirmelerde Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin Kıbrıs'ta 1571 yılından bu yana var olduğunu söyleyerek, hiç kimsenin Türkiye'ye "Kıbrıs'tan git" demeye hakkı olmadığını belirtti. Tatar, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere Batılı ülkelerin, Kosova, Tayvan ve hatta Filistin gibi bölgelerde 2 devletli çözüm önerdiğini hatırlatarak, Kıbrıs'ta ırkı, dili, dini, kültürü, tarihi her şeyi farklı iki milleti zorla birleştirmeye çalışmanın anlamsız olduğunu vurguladı. BM ve AB'nin Kıbrıs Türklerine yönelik ambargo uygulayarak, birleşme halinde Türklerin kaybolacakları federasyon temelli sistemi dayattıklarını dile getiren Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Onların dayattığı bir çözüme bizi zorlamak için bir takım oyunlar oynanmaktadır. Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. KKTC'nin kendi dinamikleri ile kendi halkına, müreffeh, yarınlarda bağımsız ve özgür onurlu bir yaşamı Türkiye'nin desteği ile sunabileceğini tüm dünyaya haykırmaya devam ediyoruz." "AB'NİN TUTUMUNDA, ZORBALIK, BASKI, HAKSIZLIK VE HUKUKSUZLUK VAR" Tatar, Brüksel'deki AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye-AB ilişkilerinin ele alındığını ve sonuç bildirgesinde Türkiye'den Kıbrıs meselesinde taviz vermesinin istendiğini aktardı. Aynı zamanda sonuç bildirgesinde, Türk tarafına Rumlar ile BM parametreleri çerçevesinde müzakerelere başlanmasının dayatıldığını vurgulayan Tatar, "AB'nin tutumunda, zorbalık, baskı, haksızlık ve hukuksuzluk var. Şahsen ben bunu sindiremiyorum. Yunanistan ve müttefiklerinin amacı, Kıbrıs'ı Girit'e dönüştürerek Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den dışlayıp Anadolu'yu kuşatmaya çalışmak ve Kıbrıs Türk toplumunu kendi memleketinde azınlık haline düşürmektir." değerlendirmesinde bulundu. Tatar, son günlerde GKRY tarafından sıklıkla dillendirilen müzakerelerin yeniden başlatılması çağrılarına değinerek, Rumların, sadece kendilerinin egemen ve uluslararası eşit statüsünün teyit edilmesini müzakere süreci için şart koştuğunu ve federasyon temelli bir yaklaşımda ısrar ettiğini aktardı. Federasyon temelli bir yaklaşımda Kıbrıslı Türklerinin, Türkiye ile bağlarının kopacağını ve AB içinde oldukça zorluk çekeceklerini vurgulayan Tatar, "Böyle bir durum bizim sonumuzun başlangıcı olur. Kuzey Kıbrıs ayrı egemen devlet olarak bağımsızlık ve özgürlük yolunda yürümezse AB içinde yem olur ve bizi oldukça kötü günler bekler. Biz böyle bir oyuna gelmemek için Türkiye'nin desteğinde canla başla çalışıyoruz." dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği Ada'da üçüncü darbedir Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği Ada'da üçüncü darbedir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne alınmasının 20’nci yıl dönümüyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu tarafından kamuoyuna duyurulan açıklamada, Kıbrıs'ta federasyon temelli çözümü öngören Annan Planı Referandumu'na Kıbrıslı Türklerin çoğunlukla "evet", Rumların da "hayır" oyu verdiği hatırlatılırken, ayrıca oylamanın sonrasında Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye olarak kabul edildiğine dikkati çekildi. "HALKIMIZ ULUSLARARASI TOPLUMA KARŞI DA GÜVENİNİ YİTİRMİŞTİR" Bugüne kadar Kıbrıs konusunun bir uzlaşıyla sonuçlandırılmasına yönelik referandum da dahil olmak üzere iyi niyetini ispatlamış Kıbrıs Türk halkının hâlâ izolasyon altında tutulmakta olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Annan Planı döneminde, tüm iyi niyetiyle çalışan Kıbrıs Türk halkı, iradesini de net şekilde sandığa yansıtmış olmasına rağmen, uluslararası toplum verdiği sözlerden bir anda çark etmiştir. Kıbrıs Türk halkı, sadece Rum halkına karşı güvensizlik duymamaktadır. Halkımız uluslararası topluma karşı da güvenini yitirmiştir. Uluslararası toplum, değil ahde vefaya bağlılık, vermiş olduğu sözlerin, ortaya koyduğu vaatlerin bir kandırma ve aldatma siyaseti olduğunu göstermiş hatta bazı yetkilileri bu kabul edilmez gerçeği bizzat kendileri de ifade etmişlerdir. Uluslararası toplumun yaratmış olduğu bu utanç tablosu çerçevesinde artık bu ve benzer vaatlere kanmayacağımızı net şekilde ortaya koydum." "GKRY'NİN AB'YE ALINMASI, KIBRIS ADASI'NDAKİ ÜÇÜNCÜ DARBEDİR" Rumların, 1960 yılında kurulan "Ortaklık Cumhuriyeti"nden, Türkleri 1963'ten itibaren silah zoruyla atmak istemelerinin ardından Ada'ya yerleşen Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nün, Rum liderliğine Kıbrıs'ın tümünü temsil hakkı vermesinin ilk darbe olduğunu vurgulayan Tatar, bu durumun bölgedeki tüm sorunların başlangıcı olduğuna işaret etti. Tatar, Yunan Cuntası ve Ada'daki iş birlikçilerinin 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak üzere gerçekleştirdiği yönetime el koyma girişiminin ikinci darbe olduğunu kaydederek, 20 Temmuz 1974'te Türkiye'nin anlaşmalar ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak Kıbrıs'a asker çıkarmasının Ada'ya barışı getirdiğinin altını çizdi. Tatar, "Bu tarihten itibaren oluşan sınırlarla birlikte İki Halk kendi devletlerinde 50 yıldır yan yana kendi kendini yöneterek bu günlere gelinmiştir. Rum tarafının tüm silahlanma çabalarına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki mevcudiyeti ve oluşturduğu caydırıcı güç sayesinde Kıbrıs’ta barış ve huzur ortamı muhafaza edilmektedir." dedi. AB'nin kendi koyduğu kural ve kriterini çiğnemek suretiyle 20 yıl önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni üyeliğe kabul etmesini eleştiren Tatar, "GKRY'nin AB'ye alınması, Kıbrıs Adası'ndaki üçüncü darbedir." ifadesine yer verdi. "1963 YILINDAN İTİBAREN UYGULANMAKTA OLAN İZOLASYON ZÜLMÜNÜN SONA ERMESİ ŞARTTIR" Tatar, Kıbrıs Türk toplumunun haksız ambargo ve engellemeler ile karşı karşıya kaldığını belirterek, Kıbrıs'ta müzakerelerin ancak egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi ile başlayabileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı, "Eğer Kıbrıs konusuna bir uzlaşı bulunmak isteniyorsa,buna dair müzakereler ancak ve ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidiyle yeni bir süreç olarak başlayabilir. Kıbrıs Türk halkına 1963 yılından itibaren uygulanmakta olan izolasyon zülmünün sona ermesi de şarttır. Kıbrıs Türk tarafı olarak egemen eşitliğimiz ve eşit ulusulararası statümüzün teyidinin ardından 2021 yılında Cenevre’de gayri resmi 5 + BM toplantısında masaya koyduğumuz önerimiz zemininde yapıcı bir sürece girmeye hazırız. Ancak rızamızı çektiğimizi net şekilde defaten ortaya koymuş olduğumuz tüketilmiş federasyon zemini içeren, hatta çağrıştıran herhangi bir süreçte Kıbrıs Türk Tarafı yer almayacaktır. AB’nin Rumları tek taraflı üye yaparak gerçekleştirdiği üçüncü darbenin enstrümanlarını kullanan baskıcı Rum rejiminin sürdürmekte olduğu izolasyon siyasetinden dolayı özden gelen haklarımızdan mahrum bırakılmayı kabul etmiyoruz. Bu haklarımzın teyid edilmesi için yılmadan çalışacağız.” ifadelerini kullandı. GKRY, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği üyesi olmuş, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren ise para birimi olarak avroyı kullanmayı başlamıştı.

Türkiye Millî Savunma Bakanı Güler ve TSK komuta kademesi KKTC'de Haber

Türkiye Millî Savunma Bakanı Güler ve TSK komuta kademesi KKTC'de

Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığında inceleme ve denetleme yaptı. Millî Savunma Bakanlığından 26 Nisan 2024 tarihinde yapılan açıklamaya göre, Bakan Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) ziyaretlere devam ediyor. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile gittiği Kuzey… pic.twitter.com/fQcmGdlMYS — T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) April 26, 2024 Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığında askerî törenle karşılanan Bakan Güler, inceleme ve denetlemede bulunarak yapılacak çalışmalara ilişkin talimatlar verdi. Bakanlıktan ziyarete ilişkin yapılan açıklamada, Güler ve TSK komuta kademesinin ayrıca, yapımı devam eden yeni Girne Asker Hastanesine giderek, Bakan Yaşar Güler ve hastaneye ilişkin bilgi aldığı belirtildi GÜLER, KKTC'DE BOĞAZ ŞEHİTLİĞİNİ ZİYARET ETTİ Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ayrıca KKTC'deki Boğaz Şehitliğini de ziyaret etti. Güler'in Boğaz Şehitliğine gerçekleştirdiği ziyaretinde; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu da bulundu. Şehitlikteki anıta çelenk koyan ve saygı duruşunda bulunan Bakan Yaşar Güler ve TSK Komuta Kademesi daha sonra şehitlerimizin mezarlarına karanfil bıraktı. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile gittiği Kuzey… pic.twitter.com/hIwdUQdSMi — T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) April 26, 2024 Boğaz Şehitliği’nin ardından Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına geçen Bakan Yaşar Güler askerî törenle karşılandı. İnceleme ve denetlemelerde bulunan Bakan Yaşar Güler, yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Tatar: KKTC'nin güvenliği Türkiye'nin güvencesindedir Haber

Tatar: KKTC'nin güvenliği Türkiye'nin güvencesindedir

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 14 Nisan 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde Akdeniz'deki gelişmelerin ele alındığı üst düzey toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Tatar başkanlık yaptı. Toplantıya Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil ve Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu katıldı. KIBRIS TÜRK HALKININ ENDİŞELENECEĞİ BİR DURUM YOK İran'ın İsrail'e yönelik insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle yaptığı misillemenin yanısıra Akdeniz'deki gelişmelerin de değerlendirildiği toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan Tatar, Türkiye'nin üstün kabiliyet ve kapasitesini bölge barışı ve huzuru için kullandığını belirterek, Kıbrıs Türk halkının endişeleneceği bir durum olmadığını kaydetti. HALKIMIZ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN GÜVENCESİNDE Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin bölgenin güçlü ülkesi olduğuna ve tüm imkanları ile Kıbrıs Türk halkına destek verdiğine işaret ederek, "Halkımızın güvenliği, Türkiye'nin güvencesindedir. Halkımız, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvencesinde, güven huzur ve barış içinde yaşamaya devam edecektir. Halkımız endişelenmesin" ifadelerini kullandı. "KKTC'NİN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE'YE AİTTİR" Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu da Türkiye'nin KKTC'nin garantörü ve müttefiki olduğunu hatırlatarak, "KKTC'nin güvenliği Türkiye'ye aittir" dedi.

Lefkoşa'da “Sandıktan Çıkan Tarih: Kıbrıs’ta Çanakkale Esirleri” belgeselinin tanıtım etkinliği yapıldı Haber

Lefkoşa'da “Sandıktan Çıkan Tarih: Kıbrıs’ta Çanakkale Esirleri” belgeselinin tanıtım etkinliği yapıldı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 27 Mart 2024 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığının (YTB) katkılarıyla hazırlanan “Sandıktan Çıkan Tarih: Kıbrıs’ta Çanakkale Esirleri” adlı belgeselin tanıtım etkinliğine katıldı. Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Büyük Kütüphane Prof. Dr. Ümit Hassan Cumhuriyet Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe ayrıca, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, KKTC Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, YTB Başkanı Abdullah Eren’in yanı sıra çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Tatar, YDÜ ev sahipliğinde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının tarihinde çok önemli dönemler olduğunu belirterek, Çanakkale savaşlarının da Türk milletinin tarihinde fevkalade önemli bir dönem olduğunu kaydetti. Çanakkale savaşlarının, Kıbrıs Türkü açısından da önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 1878’de Kıbrıs Adası İngiltere’ye kiralandığında, Osman devletinin özellikle Rusya’ya karşı rahatlamasından sonra adanın tekrar Osmanlı devletine iadesi söz konusu olduğunu ve 1878’deki anlaşmada bunun açık ve net ifade edildiğini belirtti. 37 yıl sonra Çanakkale’de Osmanlı devletiyle, İngiltere’nin karşı karşıya geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ı kiralarken, Osmanlıya destek çıkacak olan İngiltere’nin, Çanakkale’de gemileriyle ittifak devletleri olarak Anadolu, Boğazlar ve dönemin Osmanlı coğrafyasını parçalamak için taarruz ettiğini anlattı. Bu taarruz karşısında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Atatürk’ün askerlerine söylediği, “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” sözünü anımsattı.  Cumhurbaşkanı Tatar, Osmanlı ordusunun Atatürk önderliğinde, canını feda edercesine çarpıştığını söyledi. 3 Kasım 1914’te İngiltere’nin gemileriyle, Boğazlardan geçmeye çalışırken, iki gün sonra 5 Kasım 1914’te, Kıbrıs’ı tek taraflı ilhak ettiğini açıkladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bunun 1878’deki anlaşmanın hilafına olduğunu vurguladı. Tatar, Kıbrıs Türkü’nün ise ölümü göze alarak, Çanakkale’ye gittiğini, gazi ve şehit olduğunu dile getirdi. O dönemde Türk askerlerinin, Gazimağusa’nın Karakol bölgesine getirilerek, esir tutulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün canını riske atarak, askerlerin imdadına yetiştiğini dile getirdi.  Cumhurbaşkanı Tatar, bazı askerlerin Girne kalesine, bazılarının ise kayıklarla Anadolu’ya kaçırıldığını ifade etti. Kıbrıs Türkü’nün, İngiliz Sömürge Yönetiminde baskı altında yaşadığını, bayrağını göndere çekemediğini, Atatürk’ün resmini duvarlara asamadığını, yasaklar altında milli kimliğinin elinden alındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Müslüman azınlık bir toplum olarak lanse edilmeye çalışıldığını belirtti.  Cumhurbaşkanı Tatar, buna karşın Kıbrıs Türkünün, duruşu, milliyetçiliği ve anavatanına bağlığı ile Çanakkale savaşlarında hep Anadolu’nun, milletinin yanında olduğunu vurguladı. Çanakkale Zaferi'nin, Türkiye’nin İstiklâl Savaşı'nın öncüsü olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, böylesi bir tarihin, Kıbrıs bağlamında belgesele dönüştürülmesinin önemini vurguladı. Şehitlere rahmet dileyen, gazilere şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Tatar, belgeselde emeği geçenlere teşekkür etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.