SON DAKİKA
Hava Durumu

#Konya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Konya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna'nın müzik grubu Prime Orkestra, Konya’da dinleyenleri büyüledi! Haber

Ukrayna'nın müzik grubu Prime Orkestra, Konya’da dinleyenleri büyüledi!

2024 yılında onuncu yılını dolduracak olan ve dünya çapında binlerce organizasyona imza atan "Prime Orkestra" Türkiye turnesi kapsamında 11 Eylül 2024 tarihinde Konya’da konser verdi. Selçuklu Kongre Merkezi'nde icra edilen konser, dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. ???????? Ukrayna'nın müzik grubu Prime Orkestra, Konya’da dinleyenleri büyüledi! pic.twitter.com/EpnSfDR07I — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 12, 2024 “Dance Symphony Show 80s-90s"  adlı konserde Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi, Konya Ukraynalılar Derneği ve Genç Tatar İnsiyatifi üyelerinin yanı sıra çok sayıda katılımcı yer aldı. 35 kişiden oluşan orkestra, özgün senfonik yorumuyla 20. yüzyılın efsanevi dans hitlerini Türk hayranları için sahneye taşıyarak katılımcılara coşku dolu anlar yaşattı. ORKESTRA, UKRAYNA İÇİN YARDIM TOPLUYOR Sahne öncesi Prime Orkestra'nın yönetmeni Yuriy Rıbalka, Kırım Haber Ajansına (QHA) konuştu. Rybalka, “Türkiye bizi çok sıcak karşıladı. Ukrayna’ya destek veren Türk halkına ve Türk yetkililere teşekkür ediyoruz. Türkiye’ye, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı topyekûn işgal girişiminden bu yana Ukrayna’yı desteklediği için teşekkür ederiz.” dedi. Orkestranın konserler sayesinde toplanan parayla Ukrayna’ya yardım gönderdiğini belirten Rıbalka, Türkiye turnesinde de "Mobil Klinik", yaralıların rehabilitasyonu için ekipman ve tahliye nakliyesi için  fon toplanacağını belirtti. Rıbalka, orkestranın daha önce Harkiv’e iki ambulans, çeşitli tıbbi ekipman, malzeme, ilaç, kıyafet, bebek maması ve diğer ihtiyaçlar noktasında destekte bulunduğunu kaydetti. KONYA’DA 19 ARALIK’TA YENİDEN SAHNE ALACAKLAR Ayrıca Rıbalka, sözlerine bu turnenin 1 yıl süreceğini ve 19 Aralık 2024 tarihinde Konya’da yeniden sahne alacaklarını ekledi. “PRİME ORKESTRASI: BİR DUYGU KASIRGASI” Orkestrada çalınan eserlere ilişkin konuşan Rıbalka şu ifadelere yer verdi: Prime Orkestrası sempozyum gösterisi, dünya müzik sahnesinde benzersiz bir fenomendir. Bu, yenilik ve geleneğin, doğal yetenek ve gelişmiş ses teknolojilerin arasında modern bir geçiş orkestrasıdır. Performansları; her zaman büyük ölçekli ve parlak bir gösteri, benzersiz düzenlemeler, kendine özgü güçlü canlı ses, espirili mizah, özel efektler ve en önemlisi bir duygu kasırgasıdır. Orkestra, 24 Şubat 2022'den bu yana Rusya’nın sürekli saldırılarına maruz kalan aynı zamanda UNESCO müzik şehri de olan Ukrayna'nın Harkiv şehrinden geliyor. Orkestra, 2014 yılında Harkiv’de senfonik bir gösteri projesi olan “WORLD HITS” şeklinde doğdu. Yönetmenleri ise Maskım Maksımenko, Yuriy Rıbalka ve Oleksiy Khorolskıy oldu. PRİME ORKESTRASININ EYLÜL AYI TURNE TAKVİMİ Kayseri - 12 Eylül 2024 ​​saat 20.00 - EKM Erciyes Kültür Merkezi Gaziantep - 15 Eylül 2024 ​​saat 20.00 - Gazi Üniversitesi Mâvera Kongre ve Sanat Merkezi Adana - 16 Eylül 2024 ​​saat 20.00 - Çukurova Üniversitesi Kongre Salonu Mersin - 17 Eylül 2024 saat 20.00 - Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi (Cumhuriyet Salonu) Eskişehir - 18 Eylül 2024 ​​saat 20.00 - Vehbi Koç Kongre Merkezi İstanbul - 19 Eylül 2024 saat 20.00 - Mall of İstanbul'da. MOI Sahnesi Ankara - 20 Eylül 2024 saat 20.00 - Nazım Hikmet Kültür Merkezi Bursa - 21 Eylül 2024 saat 20.00 - Merinos Kongre Kültür Merkezi

İsmail Gaspıralı’nın yol arkadaşlarından Abdulgaffar Totaysalgır kimdir? Haber

İsmail Gaspıralı’nın yol arkadaşlarından Abdulgaffar Totaysalgır kimdir?

Şerife Beyza Satılmaz / QHA ANKARA Abdulgaffar Totaysalgır, 13 Mayıs 1877 tarihinde Kırım’ın Yalta şehrinin Avcı köyünde dünyaya geldi. Babası Totay Osman Mırza oğlu Abdulcelil Ağa, annesi Zeliha Hanım’dır. Totaysalgır’ın, Mecid, Yakup, Yahya ve Resul olmak üzere dört erkek kardeşi, bir tane de Tefide adında kız kardeşi vardı. Totaysalgır, askerliğini yedek subay olarak Rus ordusunda yaptı ve 21 Nisan 1903 tarihinde Rus yönetimin baskıları sonucu ailesini de alarak Türkiye’ye göç etti. Kız kardeşi Tefide ise Kırım’da kaldı. Totaysalgır, 3 Mayıs 1903 tarihinden vefatına kadar da Konya’da yaşamını sürdürdü. Abdulgaffar Totaysalgır’ın Kırım’dan Anadolu’ya göç hikayesini torunu Gaffar Tutaysalgır Kırım Haber Ajansına (QHA) anlattı. ABDULGAFFAR TOTAYSALGIR’IN KIRIM’DA GEÇEN GÜNLERİ Gaffar Tutaysalgır, dedesinin ilköğretim eğitimini Avcıköy ve Özenbaş köyünde aldığını ve Müslüman okullarında okuyan her on öğrenciden birisinin Rus okullarında tahsil görme zorunluluğu nedeniyle Yalta’da altı senelik “ZemskiSkola” adlı okulda üç yıl ortaöğretim eğitimi aldığını söyledi. Tutaysalgır, dedesi Abdulgaffar Totaysalgır’ın bu okulda okurken yaşadığı Plevne Marşı hikayesini şu ifadelerle anlattı: “Dedem, Rus okulunda okuduğu dönem Plevne Marşı’nı söylerken bir Rus öğretmene yakalanır. Rus öğretmen, ‘Hem Rus ekmeğini yiyorsun hem de Osmanlı Marşı’nı söylüyorsun.’ diyerek dedemi döver. Bu olay dedemin Osmanlı’ya gelme isteğini artırmıştır.” “ÇOCUKLARIMIZI RUSLARIN ELİNE BIRAKMAYALIM” Tutaysalgır, dedesini en çok etkileyen olayın “Deniz Kulağı” denilen yerde gerçekleştiğini ve Rusların, Kırım Tatarlarına yönelik baskısını artırdığı o dönemi anlatırken göz yaşlarına hakim olamadı. Dedesi Abdulgaffar Totaysalgır’ın notlarından elde ettiği bilgilere göre Deniz Kulağı’nda yaşananları şöyle aktardı: “Rus askerleri ‘Deniz Kulağı’ dedikleri bir yerde Kırım Tatarlarını kuşatırlar ve halk orada bir karar verir. Çocuklarımızı Rusların ellerine bırakmayalım derler ve herkes farklı bir ailenin çocuğunu alarak öldürür. Sabahleyin de Ruslar saldırır ve hepsi orada şehit olur. Bu olay dedemde çok derin izler bırakmıştır.” KIRIM’DAN ANADOLU’YA GÖÇ Tutaysalgır, dedesinin Türkiye’ye göç etme sebeplerini “Camilerde mihrapların önüne çar ve çariçenin resimlerinin asılması, Kafurün Suresi’nin Kuran-ı Kerim’den çıkartılıp yeniden yazılması, hutbelerde 2. Nikola’nın adının anılması, Kırım Tatarlarının askerliğe alınmayacağına dair verilen sözün tutulmaması, Türk askerlere domuz eti ve yağının yedirilmeye çalışılması…” şeklinde sıraladı. GASPIRALI’NIN TOTAYSALGIR’A VE BERABERİNDE GÖÇ EDECEK HALKA MEKTUBU Abdulgaffar Totaysalgır, aynı köyde doğduğu İsmail Gaspıralı ile yol arkadaşı olmuş ve “Dilde, fikirde, işte birlik” düşüncesini benimsemişti. Torunu Gaffar Tutaysalgır, dedesinin ve Gaspıralı’nın Tercüman-ı Ahval gazetesinde beraber çalıştıklarını ancak bu süre zarfına ait anılar hakkında ellerinde bir bilginin mevcut olmadığını söyledi. Tutaysalgır, dedesinin Türkiye’ye göç ederken Gaspıralı’nın bir mektup gönderdiğini belirterek, mektubun 19 Nisan 1903 Perşembe günü sabahleyin köyden ayrılanların önünde okunduğunu kaydetti. Gaspıralı’nın kaleme aldığı o mektupta geçen ifadeler ise şu şekilde: “Sevgili köylülerim, bu adanın her karış toprağa kanımızla yoğruldu. Hakiki sahibi biziz. Orman halini alan binlerce mezarlıklarımızda ecdat yatıyor. Kahraman ecdadımız bu yurdun çevresini kalelerle çevirerek, camilerle süslemiştir. Biz sağ iken mukaddesatımıza kirli ellerle leke sürülemez. Fakat çoğunluğumuzu kaybettiğimiz gün en büyük tehlikeyle karşılaşırız. Bir tekeri kırılan araba iş görebilir mi? Bizim için bir eksik büyük bir boşluktur. Sizin göçmeniz de böyledir. Bir hakikati söylemekten kaçınmayacağım. Bizim refahımızdan sevinç, kederimizden hüzün duyan büyüklerimizin himayelerine sığınmak üzere ayrılıyorsunuz. Kedersiz varın. Hayırlı yolculuk, kalanlara sağlık dilerim.” Ayrıca  Tutaysalgır, dedesi Abdulgaffar Totaysalgır’ın  göç ederken köyde kalan kardeşi Tefide ve onun kızı Zemine’nin dedesinde büyük etkiler bıraktığını belirtti. AYRANCIK’TA YENİ BİR HAYAT KURULUYOR Gaffar Tutaysalgır, dedesigilin göç ettikleri dönem Konya’ya iskan için gönderildiklerini ve Konya bölgesinde yerleşebilecekleri bir alan aramaları söylendiğini ifade etti. Tutaysalgır, “Dedemler, günümüzde Karaman il hudutlarında bulunan Ayrancı’ya ikamet edilirler ve burayı Kırım’a benzetirler. Hatta Kırım’dan fidan almaya birini gönderirler. Kırım’dan getirilen fidanlar Konya’da ekilerek yetiştirilir.” dedi. “ÇORBACI” HİKAYESİ Tutaysalgır, dedesigilin Konya’ya geldikleri ilk zaman yaşadığı “Çorbacı” kelimesinin hikayesini anlatırken, “Dedem burada bir esnafla karşılaşmıştır. Onunla muhabbet etmeye başlamış ve yüceltmek için dedem o kişiye ‘Çorbacım’ demiş. Adam dedemle birkaç gün konuşmamış. Neden konuşmadığını sorduğunda sen bana hakaret ettin, der. Dedem de ‘çorbacı’ kelimesinin Kırım’da iyiliksever insanlara söylendiğini ifade ettikten sonra anlaşırlar.” ifadelerini kullandı. “MODERN EVLİYA ÇELEBİ” Abdulgaffar Totaysalgır, Konya’da yaşadığı süre boyunca imamlık ve öğretmenlik yaptı. Bunu yanı sıra görev yaptığı yerlerde anıtları, etnografyası, halk edebiyatı, yer isimleri ve halk inanışları gibi birçok konu üzerinde araştırma yaptı. Gaffar Tutaysalgır, bu araştırmaları ile dedesini “Modern Evliya Çelebi” olarak tanımlıyor. TOTAYSALGIR, ATATÜRK’ÜN ‘GÜNEŞ DİL TEORİSİ’NE SAHİP ÇIKTI Tutaysalgır, dedesinin kazandığı paranın çoğunu arkeolojik çalışmalara ayırdığını aktardı ve “Dedem, Atatürk’ün ‘Güneş Dil Teorisi’ne dört elle sarılmıştır. Sümerler’in Türk olduklarına dair çalışmalar yapmıştır.” dedi. “DEDEM BİR KIRIM SEVDALISIYDI” Tutaysalgır, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dedem bir Kırım sevdalısıydı ve vatan hasreti vardı. Bu hasretini; öğrencileriyle, kendi çocuklarıyla uğraşarak, Kırım’dan gelen fidanları Ayrancı’ya dikerek, araştırma yaparak, çevresini daha iyi tanımaya çalışarak gidermeye çalışmıştır. 15 Eylül 1950 tarihinde Ayrancı’da vefat etmiştir.”

Kırım Derneği Konya Şubesinden Eskişehir'e davet! Haber

Kırım Derneği Konya Şubesinden Eskişehir'e davet!

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde 18 Mayıs 1944 tarihinde vatanlarından sürgün edilen Kırım Tatarlarının acısı dinmiyor. 80. yıl dönümünde Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı şehitleri bu sene Türkiye'deki Eskişehir kentinde yapılacak olan Büyük Yürüyüş ve anma mitingiyle ile anılacak.  KIRIM DERNEĞİ KONYA ŞUBESİNDEN ESKİŞEHİR'E DAVET! Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şube Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, 18 Mayıs 2024 tarihinde Eskişehir'de gerçekleşecek olan Büyük Yürüyüş için çağrıda bulundu. Demirel, mayıs ayının matem ve soykırım ayı olduğunun altını çizerek, "18 Mayıs bizim için balaların (çocukların) atasız, ataların balasız kaldığı gündür" dedi. Bütün halkı Eskişehir'e davet eden Demirel çağrısında şu ifadelere yer verdi: "Kırım Tatar sürgünün devam ettiği şu günlerde 'Ben Tatarım' diyen veya 'Ben Tatarları seviyorum" diyen tüm Türk milletine buradan duyuruyorum. 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü sizi Eskişehir'e davet ediyorum. Eskişehir'de on binlerle, yüz binlerle yürüyüş yapacağız. Daha sonra yapılacak olan konuşmalarla bu mitingi tüm dünyaya duyuracağız, ses getireceğiz. Bizleri yalnız bırakmayın" Demirel, Konya'dan ücretsiz olarak araçların kalkacağını da ifadelerine ekledi. BÜYÜK ANMA YÜRÜYÜŞÜ Kırım Tatar Teşkilatları Platformuna bağlı teşkilâtların 9 Mart 2024 tarihinde aldığı karar neticesinde bu sene 80. yılı olan 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Eskişehir'de anılacak.  Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan Kırım Tatarları, 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü Eskişehir'de yapılacak olan "Büyük Anma Yürüyüşü"nde bir araya gelecek.

“Kırım’dan Konya’ya Göç” kitabı yayımlandı Haber

“Kırım’dan Konya’ya Göç” kitabı yayımlandı

Kırım Tatarlarının Vatan Kırım'dan 1853-1914 yılları arasında zorunlu göç ve sürgüne maruz kalarak Konya'ya gelmesi ve yerleşme problemleri, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi İlyas Er tarafından kitap çalışması olarak yayımlandı. Aynı zamanda yazar, Türkiye’deki Kırım Tatar dilini ve kültürünü yüksek oranda yaşatan Konya’nın Kırım Tatar köyü olan Yağlıbayat’lı. Bununla beraber Türkiye’deki Kırım Türklerinin genç sesi olan, Kırım Türklüğüne dair kültürel ve bilimsel çalışmalar yürüten “GENÇ TATAR” inisiyatifinin de üyesi. Kırım’dan Konya’ya Göç adlı kitap çalışması, okuyucularına 3 ana başlık altında zengin bir içerik sunuyor. Kitabın, ilk bölümünde konunun temelini oluşturacak kavramlara yer verilirken ikinci bölümünde 1763 ve 1914 yılları arasındaki dönemde Kırım'da yaşanan göç hareketleri detaylı bir şekilde ele alınmış. Yazar İlyas Er "Bu çalışmaya özgün bir şekilde göçler tespit edilebilen yıllar üzerinden kronolojik sıra ile işlendi. Göçlerin neden ve sonuçları bir bütün halinde sunuldu ve ilgili hususlar birbirine yakın yerlerde belirtildi. Muhacirlerin bireysel olarak yaşadıklarına ışık tutabilecek pek çok pasaj ve iki Muhacir Destanı da İngilizceden Türkçeye kazandırılmaya çalışıldı. Kırım’ın işgalinden, İsmail Bey GASPIRALI’nın göçü önleme gayretlerine kadar olan döneme ışık tutulma gayreti gösterildi" dedi. Bu bölümde, göçlerin kronolojik bir sırayla işlenmesi ve neden-sonuç ilişkilerinin bütüncül bir bakış açısıyla sunulmasına dikkat çeken Er, muhacirlerin kişisel deneyimlerine ilişkin pasajlar ve İngilizce'den Türkçe'ye çevrilen iki muhacir destanın da çalışmanın zenginliğini artırdığını söyledi. Kitabın, Kırım'ın işgalinden İsmail Bey Gaspıralı’nın göçü önleme çabalarına kadar uzanan dönemi kapsaması ise tarihsel bir derinlik içeriyor. Bu eser, sadece göçün yüzeyini değil, aynı zamanda altında yatan nedenleri ve sonuçları da ele alarak okuyucuya zengin bir bakış açısı sunuyor. Yazar Er, çalışmanın üçüncü bölümünde ise  Kırım'dan göç eden muhacirlerin Konya'ya yerleşimlerini Osmanlı arşiv kaynaklarına dayanarak detaylı bir şekilde ele alındığına işaret ederek "Bu bölüm, Osmanlı Devleti'nin muhacirleri yerleştirme politikasını inceleyerek başlamakta ve daha sonra günümüz Konya bölgesindeki Kırım Tatar ve Nogay muhacir mahallelerini tespit etmektedir. Muhacirlerin vatandaşlığa kabulü, arazi tahsisi, günlük ödenekler, iaşe ve konut yardımları gibi konular, erişilebilen arşiv kaynaklarıyla değerlendirilip sunulmuştur. Ayrıca, günümüz Konya il sınırları dışında ancak dönemin Konya Vilayeti sınırları içinde yer alan Paşadağı (Aksaray) bölgesine yerleştirilen birçok muhacirin nüfus bilgileri de çalışmada yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

Kırımoğlu, Konya Ahde Vefa Turan Birliği Derneğini ziyaret etti Haber

Kırımoğlu, Konya Ahde Vefa Turan Birliği Derneğini ziyaret etti

Türk dünyasının yaşayan efsanesi, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 7 Aralık 2023'te Konya Gıda ve Tarım Üniversitesinin düzenlediği fahri doktora töreni için gittiği Konya'da çeşitli temaslarda bulundu. KIRIMOĞLU, KONYA AHDE VEFA TURAN BİRLİĞİNİ ZİYARET ETTİ Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Senatosunun verdiği fahri doktora için Konya’da bulunan efsanevi lider Kırımoğlu, Konya Ahde Vefa Turan Birliği Derneğini ziyaret etti. Kırımoğlu, Dernek Başkanı Harun Meral ile bir araya geldi. Dernekte katılımcıların sorularını cevaplayan Kırımoğlu, Rus işgali altındaki Kırım ve Rus saldırıları altındaki Ukrayna'daki mevcut durumu değerlendirdi. Kırımoğlu, Konya Ahde Vefa Turan Birliği Derneğini ziyaret ettihttps://t.co/UwicL5LCBf pic.twitter.com/7DFG3cq5Oa — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 8, 2023 ZIyarette Kırımoğlu'na; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı, Ukrayna Milletvekili Ahtem Çiygöz, Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi Şevket Usmanov, Kırım Haber Ajansı Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar eşlik etti. Kırım Tatar halkının milli lideri Kırımoğlu burada yapılan kısa söyleşide, Türk dünyasının dünden bugüne devam eden sorunlarını, Türk dünyası ülkelerinin Ruw işgalindeki Kırım'a bakışını ve Kırım üzerine politikalarını yorumladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.