SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Medyascope

QHA - Kırım Haber Ajansı - Medyascope haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Medyascope haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Roza Kurban, Kazan Tatarlarını Ruşen Çakır'ın programında anlattı Haber

Roza Kurban, Kazan Tatarlarını Ruşen Çakır'ın programında anlattı

Kazan Tatarı tarihçi, araştırmacı ve yazar Roza Kurban, gazeteci Ruşen Çakır'ın Medyascope'taki "Bir Mozaik Olarak Türkiye" programına konuk oldu. Programın 40. bölümüne katılan Kurban, Kazan Tatarları hakkında kapsamlı bir bilgilendirmede bulundu. "TATAR'IN TOPRAĞI YOK, TATAR'SIZ TOPRAK YOK" Çakır'ın Kazan Tatarı ile Kırım Tatarı arasındaki farkın ne olduğuna yönelik sorusuna istinaden Kurban, "Tatar'ın toprağı yok, Tatar'sız toprak yok" atasözüyle yanıt verdi. Kurban, Tatarların coğrafî bölgelere ayrıldığını ancak hepsinin Türk olduğunu ifade etti. Tatarların zengin bir kültüre sahip olduğunun altını çizen Kurban, tarihin Türkleri ayırdığını, aslında hepsinin ortak yemek, müzik, dans ve tarihsel süreci olduğunu söyledi. KAZAN TATARLARI 4 BÜYÜK GÖÇ YAŞADI Kazan Tatarlarının nüfusu hakkında bilgi veren Kurban, 18. yüzyıl verilerine göre dünya üzerinde toplamda 7 milyon Kazan Tatarı olduğunu belirtti. Tarihçi Kurban, Kazan Tatarlarının 16. yüzyılda Rus işgali altına girdiğini ve bu dönemden itibaren kendilerinin Ruslaştırılmaya çalışıldığının altını çizdi. 3 asır sonra Kazan Tatarlarının, Rus siyasetinden sıyrılmaya çalıştığını, dilini, dinini ve kültürünü korumak için Osmanlı topraklarına göç ettiğini ifadelerine ekleyen Kurban, ilk büyük göçün bu zamanda gerçekleştiğini ve Kazan Tatarlarının Eskişehir ve Kütahya'ya yerleştiğini söyledi. Kurban, ikinci büyük göçün 1917 Şubat ve Ekim devrimlerinden sonra, üçüncü büyük göçün ise Uzak Doğu'ya yapıldığını kaydetti. Kurban 1950'li yıllarda yine buradan İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere yapıldığını belirttiği konuşmasında, "Demir perde kalktı ve 1991'de SSCB dağılınca dördüncü büyük göç gerçekleşti" dedi. Kurban, söylentilere göre 25 bin veya 60 bin civarında Türkiye'ye göç olduğunu ancak bu sayının net olmadığını ifade etti. "RUSLAR, KAZAN TATARLARINI KANUN İLE ASİMİLE ETMEYE ÇALIŞIYOR" Öte yandan Tataristan'ın günümüzdeki konumundan söz eden Kurban, 1991'de SSCB'nin çökmesiyle Tataristan'ın Rusya içinde kaldığını ve mart ayında yapılan referandum ile yüzde 60'nın bağımsızlık istediğini fakat Rusya'nın bu oranı görmezden geldiğini belirtti. Tatar dilinin devlet dili olmadığını vurgulayan Kurban, Rusya'daki kanun sebebiyle Tataristan'da Kiril alfabesi kullanmak mecburiyetinde kaldıklarını ifade etti. Kurban, "Çarlık Rusya ve SSCB döneminde işgal ile asimilasyon vardı, şimdi ise kanun ile asimile etmeye çalışıyorlar" dedi. "VAR OLDUĞUMUZU ANLATMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ" Ayrıca Ruşen Çakır'ın "Kazan Tatarları Türkiye'ye göç ettikten sonra herhangi bir uyum sorunu yaşadı mı?" sorusuna yanıt veren Kurban, "Böyle bir şey yaşandığını düşünmüyoruz. Çünkü bizim dilimiz de bir, dinimiz de bir." ifadesine yer verdi. Türkiye'de kültürün benzerini ve hatta aynısı bulabildiklerini ifadelerine ekleyen Kurban, "Kazan Tatarlarını tanıtmaya, var olduklarını ve bir geçmişlerinin olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, bunun için çabalıyoruz" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Hakan Kırımlı, Gazeteci Ruşen Çakır'ın programına konuk oldu Haber

Prof. Dr. Hakan Kırımlı, Gazeteci Ruşen Çakır'ın programına konuk oldu

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, 16 Aralık 2024 tarihinde Gazeteci Ruşen Çakır'ın Medyascope TV'deki "Bir Mozaik Olarak Türkiye" isimli programına konuk oldu.  KIRIMLI: DOĞRU KULLANIM KIRIM TATARIDIR Programın 33. bölümünde Kırımlı; "Kırım Türkleri kimlerdir? Kırım Türkleri nereye göç etti? Türkiye’de nerede yaşıyorlar? Tarih boyu neler yaşadılar? En büyük sorunları neler? Kökenleri nerelere dayanıyor?" sorularına yanıt verdi. Gazeteci Çakır'ın sorusu üzerine halkın adının doğru kullanımının Kırım Tatarları olduğunu ifade eden Kırımlı, "Tek başına Tatar kullanımı doğru değildir. Kazan Tatarları ile Kırım Tatarları farklıdır. Dolayısıyla buradaki doğru kullanım Kırım Tatarıdır. Buradaki diaspora için ise Türkiye'deki Kırım Tatarları demek doğru olacaktır." açıklamasında bulundu. Kırım Tatarlarının anavatanı Kırım'ın doğal güzelliklere sahip olduğunu aktaran Prof. Dr. Kırımlı, Yarımada'nın tarihine değindi. Ruslar tarafından işgal ve istila edildiği tarih olan 1783'e kadar bölgenin tamamının Kırım Tatarca konuşan Türk ve bir kısmının ise Kırımçaklardan oluşan bir Hanlık olduğunu ifade eden Kırımlı, bölgeyi hakimiyet altına almayı hedefleyen Rusların demografiyi değiştirmek için ilk olarak Kırım Tatarlarını vatan topraklarından uzaklaştırmak için ekonomik ve siyasi baskılar uyguladığını belirtti. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜN VE SOYKIRIMI Kırımlı; muharecet, savaş ve baskıların ortasında kalan Kırım'ın 1920'lerde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) elinde kaldığını söyledi. 1937-1938 yıllarında bütün SSCB coğrafyasında aydın katlianlarının yaşandığına dikkat çeken Kırımlı, "Eğer bir adam camide müezzinlik yaptıysa öldürülürdü, çok şanslıysa çalışma kampına gönderilirdi. Yahut Gaspıralı mekteplerinde öğretmenlik yapmışsa hiç şansı yoktu." dedi. Ardından 1941 yılında Kırım'ın Almanya tarafından işgal edildiğini fakat tekrar SSCB'nin hakimiyeti altına girdiğini belirten Kırımlı, bütün Kırım Tatarlarının 18 Mayıs gecesi hayvan vagonlarına bindirilerek, Özbekistan ve Ural Dağları'na sürgün edilldiğini aktardı. Sürgün yollarında ve sürgünden sonra nüfusun büyük bir çoğunluğunun hayatını kaybettiğini vurgulayan Kırımlı, yaşamını yitirenlerin resmî olarak kayda geçtiğini, hiçbirinin uydurma olmadığını ifade etti. KIRIM TATARLARI, MİLLÎ HAREKET SAYESİNDE VATANINA DÖNDÜ Ardından 1960'larda ise sürgündeki Kırım Tatarlarının vatana dönüş mücadelesinin başladığını dile getiren Kırımlı, "1980'lerin sonunda Kırım Tatarları, Kırım'a tekrar dönmeye başladılarsa SSCB lütfuyla değil, tamamen bu millî hareketin sayesinde oldu" ifadesine yer verdi. Kırımlı, Kırım Tatarlarının anavatanına döndükten sonra büyük zorluklarla karşılaştığının altını çizdi. Ayrıca Kırımlı, SSCB'nin yıkılmasıyla birlikte Yarımada topraklarının Ukrayna'ya dahil olduğunu ve Kırım Tatarlarının hiçbir şekilde Ruslarla birlikte yaşamak istemediğini söyledi. RUS BASKISI İŞGALDEN BU YANA DEVAM EDİYOR Aynı baskının, işgalin ve insan hakları ihlalinin 2014 yılındaki Rus işgalinden bu yana devam ettiğini vurgulayan Öğretim Üyesi, "Rus hakimiyeti altında kalmanın ne demek olduğunu Kırım Tatarları kadar bilen birini az bulursunuz." ifadesini kullandı.  Kırımlı ayrıca Türkiye'deki Kırım Tatarlarının da tam entegre olduğunu ve sayısız sanatçı, fikir insanı, aydının Kırım Tatar kökenli olduğunu vurguladı.

Sosyolog Prof. Dr. Karluk, gazeteci Ruşen Çakır'a konuk olacak Haber

Sosyolog Prof. Dr. Karluk, gazeteci Ruşen Çakır'a konuk olacak

Medyascope YouTube kanalında gazeteci Ruşen Çakır, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk ile röportaj yaptı. Röportajın başlığı "Türkiye'de Uygur Türkleri" oldu. "TÜRKİYE'DE UYGUR TÜRKLERİ" PROGRAMI Kanalın sosyal medya hesabında yapılan açıklamada, "Bir mozaik olarak Türkiye'nin 25. bölümünde Ruşen Çakır konuğu Abdürreşit Celil Karluk ile Türkiye'de Uygur Türklerini konuştu" ifadelerine yer verildi. ???? Bir mozaik olarak Türkiye 25. bölümüyle devam ediyor ???? Türkiye'de Uygur Türkleri ???? Ruşen Çakır'ın konuğu Abdürreşit Celil Karluk ???? YouTube katıl üyelerine özel erken gösterim ⏰ 18 Kasım Pazartesi 19:00'da #Medyascope'ta ???? https://t.co/IlO6HcQa3v@cakir_rusen |… pic.twitter.com/pujeu37IFd — Medyascope (@medyascope) November 15, 2024 PROF. DR. ABDÜRREŞİT CELİL KARLUK  Sosyolog Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Çin Komünist Partisinin Doğu Türkistan'da milyonlarca insanı adeta soykırıma tabi tutan ve 2017'de başlatılan toplama kampları zulmünü dünya ve Türkiye Cumhuriyeti kamuoyuna duyurmasıyla tanındı. Kaşgar'da doğan Prof. Dr. Karluk, Çin'in Uygur Türklerine karşı yürüttüğü asimilasyon politikaları hususunda kendisinin ve halkının yaşadığı zorlukları gündeme getirdi. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR Çin Halk Cumhuriyeti hükûmetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk topyekûn soykırıma uğradı ve bugün hâlen uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli topluluklar, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.