SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Moskova

QHA - Kırım Haber Ajansı - Moskova haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Moskova haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rus istihbaratı, dondurulmuş varlıklar nedeniyle Belçikalı politikacıları ve finansörleri tehdit etti Haber

Rus istihbaratı, dondurulmuş varlıklar nedeniyle Belçikalı politikacıları ve finansörleri tehdit etti

Rus askerî istihbaratının (GRU), dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna yararına kullanılmasını engellemek amacıyla Belçikalı üst düzey siyasetçilere ve finans dünyasının liderlerine yönelik bir "korkutma ve şantaj" kampanyası yürüttüğü ortaya çıktı. Hedefteki isimler arasında dünyanın en büyük menkul kıymetler saklama kuruluşlarından biri olan Euroclear'ın CEO'su Valerie Urbain ve Belçika Başbakanı Bart De Wever de bulunuyor. Birleşik Krallık merkezli The Guardian gazetesinin Avrupa istihbarat servislerinden sızan bilgilere dayanarak hazırladığı habere göre; Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmayına bağlı İstihbarat Genel Müdürlüğü (GRU) dondurulmuş Rus varlıkların büyük bir kısmına ev sahipliği yapan Euroclear üzerinde yoğun bir baskı kurdu. İlgili habere göre; Euroclear CEO'su Valerie Urbain ve diğer üst düzey yöneticilerin doğrudan tehdit edildiği belirtiliyor. İstihbarat kaynakları, Rusya'nın "açık bir korkutma taktiği" izlediğini, ancak tehditlerin somutluk derecesi konusunda Avrupa güvenlik birimleri arasında tartışmaların sürdüğünü ifade ediyor. BELÇİKA BAŞBAKANI: “PUTİN BUNU SAKİNCE KABUL ETMEZ” Haberde ayrıca Belçika Başbakanı De Wever, La Libre gazetesine verdiği mülakatta Rusya'nın doğrudan kendisini ve ülkesini hedef aldığını itiraf ettiğini hatırlatıldı. De Wever, Moskova'nın şu mesajı verdiğini aktardı: "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in Rus varlıklarına el konulmasını sakince kabul edeceğine kim inanır? Moskova bize net bir şekilde bildirdi: Eğer bu varlıklara el konulursa, Belçika ve şahsen ben bunun sonuçlarını sonsuza kadar hissedeceğiz." Başbakan, Rusya'nın misilleme olarak Rus bankalarında dondurulan Batılı fonlara el koyabileceğini ve Rusya'da faaliyet gösteren Batılı şirketleri kamulaştırabileceğini belirtti. RUSYA’DAN 18 TRİLYON RUBLELİK DAVA Rusya, sadece istihbarat kanallarıyla değil, yargı yoluyla da baskıyı artırıyor. Aralık ayı başında Rusya Merkez Bankası, Euroclear aleyhine Moskova Tahkim Mahkemesi'nde 18,1 trilyon rublelik dev bir dava açtı. Rus yetkililer, bu davanın "Euroclear'ın hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Rusya'nın uğradığı zararlar" ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun bu varlıkları Ukrayna için kullanma planlarına bir yanıt olduğunu savunuyor. BELÇİKA’NIN “ORTAK SORUMLULUK” ŞARTI Euroclear'a ev sahipliği yapan Belçika, resmî olarak Rus varlıklarının doğrudan müsadere edilmesine karşı temkinli duruşunu koruyor. Başbakan De Wever, bu varlıkların bir gün Ukrayna için kullanılacağını kabul etse bile olası bir finansal dalgalanmaya karşı yeterli garantilerin sağlanması ve Rusya'nın misilleme riskine karşı tüm AB ülkelerinin ortak sorumluluk alması şeklinde iki temel şart sunuyor.

ABD ve Avrupa’dan savaştan sonra Ukrayna'yı destekleme planı Haber

ABD ve Avrupa’dan savaştan sonra Ukrayna'yı destekleme planı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa, Ukrayna ile Rusya arasında olası bir barış anlaşmasının ardından Kıyiv’i desteklemek için iki kapsamlı belge taslağı hazırladı. Plan; Ukrayna ordusunun büyük bir güce dönüştürülmesini, Ukrayna topraklarında Avrupa birliklerinin konuşlandırılmasını ve Rus saldırılarını caydırmak için ABD istihbaratının aktif kullanımını içeriyor. The New York Times (NYT) gazetesinin üst düzey kaynaklara dayandırdığı habere göre, Avrupalı yetkililer uzun bir aradan sonra ABD'li müzakereciler ve Başkan Trump ile yürütülen iş birliğinden memnuniyet duyduklarını ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, konuya ilişkin olarak, "Gerçek ve somut bir ilerleme görüyoruz. Bu ilerleme; Ukrayna, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin eylemlerinin uyumu sayesinde mümkün oldu." açıklamasında bulundu. Henüz kamuoyuna açıklanmayan belgelerin Rusya’nın olası yeni saldırılarına karşı Ukrayna’ya güvence vermeyi amaçlayan “somut direktifler” içerdiği belirtildi. Adı açıklanmayan bir ABD’li yetkili, belgelerde Rusya’nın yeni saldırılarının nasıl caydırılacağı ve Moskova’nın ihlaller durumunda nasıl cezalandırılacağının “son derece net” biçimde ortaya konduğunu söyledi. BARIŞ ZAMANINDA 800 BİNLİK ORDU Taslaklara göre öncelikli hedeflerden biri, barış döneminde Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin mevcudunun 800 bine çıkarılması. Savaş sürecinde Ukrayna ordusunun personel sayısının yaklaşık 900 bine ulaştığı hatırlatılırken, bu büyüklükte bir ordunun “sürekli ve güçlü uluslararası destek” gerektirdiği vurgulanıyor. Bir Avrupalı diplomat, belgelerde Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu askeri teçhizatın “çok ayrıntılı” şekilde sıralandığını belirtti. AVRUPA BİRLİKLERİ UKRAYNA’DA KONUŞLANDIRILACAK, ABD İSTİHBARAT DESTEĞİ SAĞLAYACAK Plan kapsamında ayrıca, yeni bir Rus işgalini caydırmak amacıyla Avrupa ülkelerinin askerlerinin Ukrayna topraklarında konuşlandırılması ve ABD istihbaratının daha aktif biçimde devreye sokulması öngörülüyor. Kaynaklar, bu askerî birliklerin ağırlıklı olarak ülkenin batısında konuşlanmasının beklendiğini, hava ve deniz güvenliğinin sağlanmasında rol üstleneceklerini aktardı. Belgelerden biri, ABD ve Avrupa ordularının Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile nasıl iş birliği yapacağını ayrıntılandıran, askeri nitelikli “operasyonel” bir metin olarak tanımlanıyor. Bu metinde ayrıca, Rusya’nın askeri eylemleri yeniden başlatmak için kullanabileceği “sahte bayrak” operasyonlarının tespit edilmesi ve engellenmesinde ABD’nin rolüne de yer veriliyor. RUSYA: TOPRAK KONUSUNDA TAVİZ VERMEYECEĞİZ Öte yandan The Economist, ABD’nin Ukrayna’ya umut verdiğini ancak henüz somut bir barış anlaşmasından söz edilemeyeceğini yazdı. Haberde, Ukrayna’nın güvenilir güvenlik garantileri olmadan toprak tavizi içeren bir anlaşmayı kabul edemeyeceği vurgulandı. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Moskova’nın bir anlaşmaya hazır olduğunu, ancak ele geçirdikleri Ukrayna toprakları konusunda taviz vermeyeceğini ve NATO veya Batılı güçlerinin Ukrayna’da konuşlanmasına karşı çıktığını açıkladı.

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: Donbas, Rusya için nihai hedef değil Haber

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: Donbas, Rusya için nihai hedef değil

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Rusya’nın Donbas’ta durmayı planlamadığını ve bu nedenle Ukrayna’nın diğer bölgeleri koruyacak güvenilir güvenlik garantilerine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. AB Dışişleri Konseyi toplantısı öncesinde açıklama yapan Kallas, önlerinde yoğun bir diplomatik hafta olduğunu belirterek, özellikle Ukrayna’ya sağlanacak finansman konusunun bu hafta açısından belirleyici olacağını ifade etti. Konuşmasında ayrıca Donbas’ın Putin için nihai bir hedef olmadığını hatırlatan Kallas, “Eğer Donbas düşerse, bu bir kalenin düşmesi anlamına gelir ve ardından tüm Ukrayna’yı ele geçirmeye çalışırlar. Ukrayna düşerse, diğer bölgeler de tehlike altına girer. Tarih bunu bize defalarca gösterdi ve tarihten ders almalıyız.” dedi. Avrupalı liderlere gerçekleri açıkça dile getirme çağrısında bulunan Kallas, “Bir saldırgan var, bir de kurban. Güvenlik garantilerine ihtiyaç duyan taraf Ukrayna’dır, Rusya değil.” diye konuştu. Son 100 yılda Rusya’nın en az 19 ülkeye saldırdığını hatırlatan Kallas, bu ülkelerden hiçbirinin Rusya’ya saldırmadığını vurgulayarak, Moskova’nın güvenlik garantilerine değil, diğer ülkelerin korunmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Kallas ayrıca, ülkelerin NATO’ya katılma isteğinin temel nedeninin Rusya tehdidi olduğuna dikkat çekti. İsveç ve Finlandiya’nın yanı sıra Baltık ülkelerinin de bu nedenle NATO’ya üye olduklarını belirten AB Yüksek Temsilcisi, “Eğer NATO üyeliği mümkün değilse ya da dışlanıyorsa, o zaman güvenlik garantilerinin kâğıt üzerinde kalmaması gerekir. Bunlar gerçek birlikler, gerçek yetenekler olmalı ki Ukrayna kendini savunabilsin.” ifadelerini kullandı.

Topçu'dan Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı'yı anma mesajı Haber

Topçu'dan Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı'yı anma mesajı

Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türk dünyasında aydınlanmanın büyük öncüsü, ünlü Kırım Tatar fikir adamı İsmail Bey Gaspıralı’nın açtığı yoldan yetişmiş nadide şahsiyetlerden birisi olan Dr. Ahmet Özenbaşlı'yı anma mesajı yayımladı. 4 Aralık 1958'de yaşama gözlerini yuman Özenbaşlı'nın vefatının 67. münasebetiyle yayımladığı mesajında Yalçın Topçu, şu ifadelere yer verdi: Kırım'ın ve kadim halkı Tatar soydaşlarımızın özgürlük davası için ömrünün 6 yılını çalışma kampında, 8 yılını cezaevinde geçiren Kırım Tatar Türklerinin çileli doktoru Ahmet Özenbaşlı'yı vefatının yıldönümünde (4 Aralık 1958) saygı ve rahmetle anıyoruz. El-Fatiha!.. DR. AHMET ÖZENBAŞLI KİMDİR? Kırım Tatarı siyaset ve fikir adamı Dr. Ahmet Özenbaşlı 10 Şubat 1893’te Bahçesaray’da doğdu. Babası ressam ve hattat Seyit Abdullah Özenbaşlı, Tercüman Gazetesine şiirler ve makâleler yazan bir sanat adamıydı. İlkokulu bitirdikten sonra Akmescit lisesinde okumaya başlayan Ahmet Özenbaşlı’nın, ailesinin ekonomik durumu babasının hastalığı nedeniyle kötüleşmişti. Yetenekli ve akıllı bir çocuk olan Ahmet’in eğitim masraflarını, Kırımlı hayırseverlerin kurduğu ”Hayriye Cemiyeti” karşıladı. Kendisini okutan hayırseverleri utandırmayan Ahmet Özenbaşlı, 1914 yılında okulundan dereceyle mezun oldu. Ancak başarılı genç, aldığı madalyanın sevincini yaşayamadan, kendisi için ”Hoca” şiirini yazdığı Gaspıralı İsmail Bey’in ölümüyle sarsıldı. ÖZENBAŞLI, "KIRIM TALEBE CEMİYETİ" VE "VATAN CEMİYETİ" GİBİ KURULUŞLARDA ÖNEMLİ ROL OYNADI 1915 yılında Odesa’daki Novorissiya Tıp Fakültesi’ne giren ve okulunda aktif bir öğrenci olan Ahmet Özenbaşlı, üniversitenin Demokratik Öğrenci Komitesi başkanlığına seçildi. Tıp Fakültesi günlerinde fikir dünyası da şekillenmeye başlayan genç doktor adayı, lise yıllarında Tercüman’ı sürekli takip etmiş, Abdürreşid Mediyev gibi millî yazarların yazılarıyla büyümüştü. Üniversitede ise millî düşüncelerinin olgunlaşmasında İstanbul’da Numan Çelebicihan ve Cafer Seyitahmet Kırımer tarafından kurulan ”Kırım Talebe Cemiyeti” ve ”Vatan Cemiyeti” önemli rol oynadı. GEÇİCİ KIRIM MÜSLÜMAN İCRA KOMİTESİ ÜYELİĞİNE SEÇİLDİ 1917 yılında Kırım’a dönen Ahmet Özenbaşlı, Geçici Kırım Müslüman İcra Komitesi üyeliğine seçildi. 1917 Kasım’ında toplanan Kırım Tatar Millî Kurultayı’nın üyelerinden biri oldu. Kırım Tatar Millî Kurultayı 26 Aralık 1917’de Anayasasını onayladı ve Kırım Millî Hükumetini kurdu. Ne yazık ki millî hükümetin ömrü çok uzun olamadı. 27 Ocak’ta Akmescit’in işgaliyle ve Hükümet başkanı Numan Çelebicihan’ın tutuklanmasıyla yıkıldı. Ahmet Özenbaşlı, Kırım’dan ayrılmayı reddetti ve diğer arkadaşlarıyla birlikte gizli faaliyetlere başladı. 1921 Ekimi’nde Kırım’da Sovyet hakimiyeti başlamıştı. Milletinin haklarını savunmak için Kırım’dan ayrılmayan Özenbaşlı, Totayköy Öğretmen Okulu’nun müdürlüğüne atandı. Müdürü olduğu okulun öğretmenleri arasında Prof. Bekir Sıtkı Çobanzâde, Asan Çetev, Şevki Bektöre ve Abibullah Odabaş gibi Kırım’ın en değerli aydınları vardı. Ahmet Özenbaşlı yarım bıraktığı tıp eğitimini tamamlamak için Kırım Devlet Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’ne girdi ve buradan sinir hastalıkları doktoru olarak mezun oldu. Akmescit hastanelerinde nöro-patoloji uzmanı olarak görev yapan Özenbaşlı, yalnız bir tıp adamı ve siyasetçi değildi. O aynı zamanda başarılı bir yazar ve yetenekli bir şâirdi. 1917 yılından itibaren gazete ve dergilere, târih ve etnoğrafya alanında makâleler yazmış, yine aynı dönemde ”Çarlık Hâkimiyetinde Kırım Fâciası” adlı kitabını tamamlamıştı. AHMET ÖZENBAŞLI, BOLŞEVİKLER TARAFINDAN YARGILANDI VE 10 YIL SÜREYLE ÇALIŞMA KAMPI CEZASINA ÇARPTIRILDI 1928 yılında Kırımlı aydın ve siyasetçilere tutuklamalar başlamıştı. 12 Nisan gecesi Ahmet Özenbaşlı’nın Akmescit’teki evine gelenler, yaptıkları aramalarda 1917’de kurulan Kırım Millî Hükümeti’ne ait belgeler bulmuşlardı. Millî Hükumetin kurucularından olan Ahmet Özenbaşlı aynı zamanda Millî Fırka üyesiydi. Tüm bunlar Dr. Ahmet Özenbaşlı’nın tutuklanma sebebi oldu. Suçlamalar arasında devrim karşıtlığı ve Türkiye’de muhacerette bulunan Kırım Türkleri ile görüştüğü iddiası da vardı. Ahmet Özenbaşlı yargılandı ve 10 yıl sürecek çalışma kampı cezasına çarptırıldı. Altı yıl sonra 1934’te serbest kaldı ve Uzak Doğu’ya gitti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen vatanına dönen Özenbaşlı, kendisine yapılan Almanlar ile ittifak tekliflerini reddetti. O, Almanlar’ın Ruslar’dan farklı olmadığını çok iyi biliyordu. Kendisine yapılan tekliflere her şeyden önce milletimin çıkarını gözetirim diye karşılık veren Dr.Özenbaşlı, önce bir zamanlar öğrenci olarak bulunduğu Odesa’ya ardından Romanya’ya gitti. Romanya’da kendisini takip eden Sovyet ajanları tarafından tutuklandı ve Moskova’ya götürüldü. 1947’nin Eylül ayında 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Özenbaşlı, Stalin sonrası yumuşama ile cezaevinden çıktığında sene 1955’ti. Sekiz yıllık hapis hayatından sonra çocuklarına kavuşmak isteyen Ahmet Özenbaşlı, Tacikistan’da halalarıyla birlikte yaşayan oğlu Dilaver ve kızı Meryem’i bulmak için Hucand’a gitti. Ailesini buldu ve Hucand’da nöroloji uzmanı olarak çalışmaya başladı. Dr.Özenbaşlı’nın çocuklarıyla mutlu yaşamı ne yazık ki çok uzun sürmedi. Tacikistan’a geldikten üç yıl sonra 4 Aralık 1958 târihinde yaşama gözlerini yumdu. Eski Hucand mezarlığına defnedilen Dr. Ahmet Özenbaşlı’nın vasiyeti, Bahçesaray’da; ”Hocam” dediği Gaspıralı İsmail Bey’in yakınında yatmaktı. 8 Ağustos 1993’te vasiyeti gerçekleştirildi. Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı, kendi vatan toprağında, mânevi hocası Gaspıralı İsmail Bey’in yanında ikinci kez toprağa verildi.

Tehdit, şantaj, yalan: Putin Ukrayna ile anlaşma imzalamayacağını söyledi! Haber

Tehdit, şantaj, yalan: Putin Ukrayna ile anlaşma imzalamayacağını söyledi!

Savaş suçlusu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü Zirvesi'nin ardından yaptığı basın toplantısında ABD'nin sözde barış planı taslağını değerlendirdi. RUS TARAFI BARIŞ PLANI TASLAĞINI İNCELEMİŞ Plan taslaklarının ortada olmadığını, istişare ve formüle edilmesi gereken tekliflerin ve sorularının olduğunu ileri süren Putin, "Alaska zirvesi öncesi bu konuları ABD'li müzakerecilerle istişare ettik. Bundan sonra 28 maddelik olası anlaşma listesi oluşturuldu. Bu bize belirli kanallar üzerinden iletildi. Bunu inceledik." dedi. ABD'Lİ YETKİLİLER GELECEK HAFTA MOSKOVA'DA Bu bağlamda Ukraynalı yetkililerin ABD'li yetkililerle Cenevre'de yaptığı görüşmeye değinen Putin, görüşmenin ardından verilen kararın Moskova'ya iletildiğini öne sürdü. Putin, bazı konuların konuşulması gerektiğini sözlerine ekledi. Avrupa'ya saldırma gibi bir hedefinin olmadığını iddialarında yer veren savaş suçlusu devlet başkanı, ayrıca ABD'li yetkililerin gelecek hafta Moskova'yı ziyaret edeceğini söyledi. Putin, Abu Dabi'de Rus ve Ukraynalı özel servis temsilcileri arasında müzakerelerin yapıldığını iddia ederek, görüşmelerin insanî boyutta ve esir takası üzerine olduğunu ileri sürdü. DONBAS TEHDİDİNE DEVAM EDİYOR Öte yandan Donbas topraklarındaki çatışmanın ne zaman son bulacağına yönelik olarak sorulan soruya Putin, Ukrayna birliklerinin geri çekilmesiyle mümkün olacağını, aksi takdirde silah yoluyla hedefe ulaşacaklarını söyleyerek tehdit yağdırdı. PUTİN, ANLAŞMAYA İMZA ATMAYACAK MI? Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin savaş döneminde yapılmaması nedeniyle başkanlık statüsünün kaybolduğu yönünde hukuksuz açıklamalarda bulunan savaş suçlusu devlet başkanı, "Ukrayna yönetimiyle anlaşmalara imza atmanın anlamı yok." dedi. Böylelikle saldırgan tutumuna devam edeceğine işaret eden Putin'in barış planından çok uzakta olduğu görülüyor.

Sıbiha: Ukrayna ve ABD heyetlerinin görüşmesinden "somut sonuçlar" bekliyoruz Haber

Sıbiha: Ukrayna ve ABD heyetlerinin görüşmesinden "somut sonuçlar" bekliyoruz

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından sunulan ve tartışma yaratan sözde barış planı taslağı, Ukrayna ve ABD'li heyetlerin Cenevre'deki görüşmesinin ardından güncellenmişti. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tehdit eden sözde barış planı taslağı, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak'ın başkanlık ettiği heyetin ABD tarafıyla yaptığı görüşmelerin sonucunda yapıcı bir hâle evrilmişti. Maddeler üzerindeki son tasarı kamuoyunda merak uyandırırken, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andiry Sıbiha, yakın zamanda Ukrayna ve ABD'nin plan taslağını yeniden ele almak üzere bir araya geleceğini aktardı. Letonyalı mevkidaşı Baiba Braze ile bugün yaptığı ortak basın toplantısında konuşan Sıbiha, görüşmelerin somut sonuçlar doğurmasını beklediklerini dile getirdi. "ATEŞKES SAĞLANMASI SON DERECE ÖNEMLİ VE UKRAYNA BUNU KANITLADI" Ayrıca Interfax'a açıklamalarda bulunan Sıbiha, "Yakın gelecekte müzakere heyetlerinin bir toplantı yapmasını beklemeliyiz. Beklentilerimiz neler? İlerleme kaydedilebilmesi için somut sonuçlar. Ateşkes sağlanması bizim için son derece önemli ve Ukrayna bunu defalarca kanıtladı. Bu nedenle, elbette tüm diplomatik çabalar ve müzakere heyetinin çabaları artık bu barış sürecini güvence altına almayı amaçlıyor." ifadelerini kullandı. "En hassas konular liderler düzeyinde görüşülmelidir." diyen Sıbiha, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek istediğini de doğruladı. Son gelişmelere göre bugün Moskova'ya giden Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll ise Ukrayna heyeti ile görüşecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.