Ukraynalı Yönetmen Çernov: 'Andriivka’ya 2000 Metre’de' insan ve toprak ön planda
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ve Goethe-Institut Ankara iş birliğiyle düzenlenen program kapsamında, Oscar ve Pulitzer ödüllü Ukraynalı Yönetmen Mstıslav Çernov’un “Andriivka’ya 2000 Metre” isimli belgeselinin özel gösterimi 22 Kasım 2025 tarihinde Goethe-Institut Ankara binasında gerçekleşti.
Gösterim sonrasında Yönetmen Çernov, Kırım Haber Ajansının (QHA) sorularını yanıtladı.
Çernov, cephe hattında yaşadığı en büyük zorluğun dostlarını kaybetmek olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
Kanaatimce; cephe hattındaki hiçbir tehlike, yaşanan hiçbir stres, filmde yer alan dostlarımızı kaybettiğimizde hissettiklerimizle kıyaslanamaz. Dostlarımızı kaybettiğimizi öğrendiğimizde en büyük şaşkınlığı ve acıyı yaşadık. Cenazelerine gitmemiz, aile ve arkadaşlarıyla acılarını paylaşmamız da üzerimizde aynı etkiyi yarattı. Bu anlar, filmin en önemli kısımları oldu. Bu savaş konulu bir film, evet fakat filmin en dikkat çeken temaları; insanlar arasındaki bağlar, dostluk, aile, toplum ve bu değerleri korumak üzere hissedilen görev bilinci oldu.
“DENGEYİ BULMAYA ÇALIŞTIK”
Fotoğraf: Elif Başak Boyacı/QHA
Filmin çekim sürecine ilişkin de bilgi veren Çernov, kaydedilen görüntülerin 100 saati aştığını, 2 saatlik film süresi nedeniyle en etkili ve anlamlı sahneleri seçmek zorunda kaldıklarını aktardı.
Ayrıca Çernov, “Savaş korkunç, vahşet dolu ve derin yaralar bırakan bir olay. Savaşı bu yönlerinden ayrı göstermek istemedik fakat aynı zamanda gayet insancıl, sıcak hikâyelere de yer vermek istedik yani o dengeyi bulmaya çalıştık. Tabii, filme ekleyebileceğimiz çok daha fazla görüntü vardı ancak filmin süre kısıtlamasından dolayı bunlara yer veremedik.” ifadelerini kullandı.
“EN YALIN BİÇİMDE GÖSTERMEYE ÇALIŞTIK”
Çernov ayrıca, filmde önceliğin cephe hattındaki dostlarına ve hayatını kaybeden kişilerin hikâyelerine verildiğini söyledi. Mariupol’da 20 Gün ve Andriivka’ya 2000 Metre filmlerinin editörü Michelle Mizner ile birlikte savaşın sert gerçekliğini ve samimi insan hikâyelerini dengeli şekilde aktarmaya çalıştıklarını belirtti. Yönetmen, belgeselin aynı zamanda Ukrayna için savaşan sivillerin topraklarını savunurken ödediği bedelleri en yalın ve gerçekçi biçimde gösterdiğini dile getirdi.