SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu

QHA - Kırım Haber Ajansı - Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doç. Dr. Aydın Kasımlı: Kırım'ın işgali Türk dünyasının ortak vicdanında derin bir yara açmıştır Haber

Doç. Dr. Aydın Kasımlı: Kırım'ın işgali Türk dünyasının ortak vicdanında derin bir yara açmıştır

Yaklaşık olarak 60 yıllık akademik ve siyasi mücadelesiyle Türk dünyasının ortak hafızasında yer edinmiş olan Doç. Dr. Aydın Kasımlı (Aydın Mədətoğlu Qasımlı), Kırım Haber Ajansına (QHA) özel verdiği özel röportajda Türk dünyasının temel meselelerini değerlendirdi. 1980’lerin sonunda Azerbaycan’daki millî özgürlük hareketine aktif olarak katılan, 1993’te siyasi sebeplerle tutuklandıktan sonra 8,5 yıl cezaevinde kalan, 2002-2022 yılları arasında Klasik Halk Cephesi Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen ve günümüde partinin danışmanlığını yürüten Kasımlı, Türkçülük idealinin bir yaşam biçimine dönüşmesi gerektiğini ve Türk milletinin en büyük eksiğinin "birlik olamamak" olduğunu vurguladı. "TÜRKÇÜLÜK; BİLGİYLE, AHLÂKLA, İMANLA VE KARARLILIKLA YÜRÜTÜLMESİ GEREKEN BİR MÜCADELEDİR" 21. yüzyılda Türkçülük idealinin genç kuşaklara nasıl anlatılması gerektiği hususunda Doç. Dr. Aydın Kasımlı, Türk milletinin tarih boyunca dünyanın kaderine yön vermiş bir millet olduğunu belirterek, "Türkçülük ideali, insanlara özgürlük, milletlere istiklal getiren bir fikirdir. Mehmet Emin Resulzade, Atatürk ve Elçibey gibi büyük liderler, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ve 'Birlikten doğan güç' düşüncesiyle milletlerini ileriye taşımışlardır. Bugünün Türk gençliği, bu öncülerin fikirlerini sadece okumamalı, onları yaşam biçimine dönüştürmelidir. Türkçülük; bilgiyle, ahlâkla, imanla ve kararlılıkla yürütülmesi gereken bir mücadeledir. Bir milletin gücü, ancak bütün sınıflarının aynı ideal etrafında birleşmesiyle ortaya çıkar. Türk dünyasının geleceği, Türk gençliğinin bu ideali yaşatma azmine bağlıdır." diye konuştu. "KIRIM TATARLARI TARİH BOYUNCA BÜYÜK ACILAR YAŞAMIŞ AMA KİMLİKLERİNİ KORUMAYI BAŞARMIŞLARDIR" Kırım meselesinin Türk dünyasının ortak hafızasında nasıl bir yer edindiği konusunu değerlendiren Doç. Dr. Kasımlı, 2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgalinin, 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa tarihinde eşi görülmemiş bir olay olduğunu kaydetti. "Bu işgal sadece Ukrayna’nın değil, tüm Türk dünyasının ortak vicdanında derin bir yara açmıştır." diyen Kasımlı şöyle devam etti: Kırım Tatarları tarih boyunca büyük acılar yaşamış ama kimliklerini korumayı başarmışlardır. Bugün birçok ülke Rusya’nın bu eylemini kınasa da, Kırım Tatarlarının temel haklarını koruma konusunda yeterince adım atılmamıştır. Kırım'ın asırlardır orada yaşayan Kırım Tatarlarının vatanı olduğunu söyleyen Kasımlı, "Türk dünyası bu gerçeği savunmalı ve Kırım Tatarlarının haklarını her platformda dile getirmelidir." dedi. ELÇİBEY'İN FİKİR DÜNYASINDA KIRIM VE KIRIM TATARLARI Azerbaycan'ın efsanevî lideri Ebülfez Elçibey'in hem akrabası hem yoldaşı hem de onun ideallerini taşıyan bir akademisyen olarak Kasımlı, Elçibey'in fikir dünyasında Kırım ve Kırım Tatarlarının yerini de anlattı. Kasımlı, 1989 yılının aralık ayında Bakü’nün Zuğulba kasabasında düzenlenen Hazar Forumu'nda Kırım Tatarı Yunus Kandımov'un Ebülfez Elçibey'e yönettiği "Kırım Tatarlarının vatanlarına dönüş mücadelesine nasıl bakıyorsunuz, bize destek vermek ister misiniz?" sorusuna verdiği cevabı şu şekilde aktardı: Ben Kırım Tatarlarının mücadelesini yalnız bugün değil, daha 1960’lı yıllardan itibaren, öğrencilik yıllarımdan beri dikkatle izliyorum. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu hakkında yabancı radyolardan duyduğumuz haberler, onun hapishanede açlık grevi yapması, o dönemde Azerbaycan’daki çayhanelerde uzun süre konuşulan bir meseleydi. Size aktif olarak katılamasak da, her zaman Kırım Tatarlarına karşı yapılan haksızlıkları dile getirdik. Hatırlarsanız, Fergana’da Ahıska Türkleri ile Özbekler arasında çatışma çıkarıldığında biz Sovyet yönetiminin bu kışkırtıcı politikasını ve Rusya’nın bölücü faaliyetlerini sert bir şekilde eleştirdik. Ahıska Türklerinin Azerbaycan’da yerleşebilmesi için elimizden gelen desteği verdik. Şimdi Kırım Tatarlarıyla ilgili özel bir program hazırlıyoruz. Onların gençlerinin Bakü’ye gelerek üniversitelerde eğitim almalarını sağlayacağız. Hep birlikte mücadele ederek, Kırım Türklerinin vatanlarına dönüp atalarının topraklarında yerleşmeleri için çalışacağız. Bunun için mutlaka bir koordinasyon kurulu oluşturmalıyız. Elçibey’e göre, Kırım’a geri dönen Türkler nüfus kaydında “Türk” yazdırırlarsa, oradaki Azerbaycanlılar, Türkmenler, Özbekler, Kazaklar, Kırgızlar ve diğer Türk halkları da zamanla aynı şekilde “Türk” olarak kaydedilecek, böylece Kırım’da güçlü bir Türk kimliği oluşacaktı. Bu durumda Türkler, sayıca Ruslardan sonra ikinci büyük topluluk haline gelecek ve Kırım’da söz sahibi olacaklardı. Kırım’ın Ukrayna sınırları içinde kalması konusunda da Elçibey ile Yunus Kandımov arasında herhangi bir görüş ayrılığı olmadığını dile getiren Kasımlı, "Her iki isim de Ukrayna’nın Rusya’nın sömürgeci boyunduruğundan kurtulmasının ardından ekonomik olarak zayıf olsa da, Kırım Türklerine daha fazla destek vereceği ve onların vatanlarına dönüşünü kolaylaştıracağı düşüncesindeydi. Elçibey’e göre, Ukraynalılar da Rus baskısına direnebilmek için Kırım Türkleriyle dayanışma içinde olmak zorundaydılar." ifadelerini kullandı. ELÇİBEY'İN KIRIM'A DAİR YARDIM PLANI Kasımlı, Kandımov'ın vatanına dönen Kırım Tatarlarının Rus şovenistlerinin baskısına maruz kaldıklarını ve konut inşa etmekte zorlandıklarını anlattığında Elçibey'in Azerbaycan içerisinde bulunduğu zor durumdan çıkması durumunda bu meseleyi kısa sürede çözmek adına planını paylaştığını kaydetti. Elçibey'in planına göre her yıl yaklaşık 50 bin genç, öğrenci inşaat ekipleri şeklinde Kırım’a gönderilecekti. Bu gençler, hem ev yapımında ve tarımsal işlerde yardımcı olacaktı, hem de oradaki saldırgan ve faşist unsurlara karşı direnişi organize edeceklerdi. Kasımlı görüşmede ayrıca “Tercüman” gazetesinin yeniden yayımlanması, Kırım’dan Azerbaycan’a çok sayıda öğrencinin gönderilmesi, ortak bir televizyon kurulması ve ortak bir iletişim dili oluşturulması gibi konular da geniş şekilde ele alındığını belirtti. Aynı toplantıda Kazan Tatarı Rafael Nuriddinoviç Bedirkin, “Azerbaycan Halk Cephesi Kongresi'ne kadar Bakü’de yaşayan Türk halkları için bir merkez kursak iyi olur” önerisinde bulunduğu söyleyen Kasımlı, Elçibey verdiği cevabı şu sözlerle aktardı: Biz de bu yönde çalışıyoruz. Ancak yalnız Bakü’deki Türk halkları için değil, dünya Türklüğünün koordinasyon merkezi olacak bir kuruluşun temelini atmalıyız. Gelecek yıl nisan ayında Türkiye’de düzenlenecek Büyük Azerbaycan Kongresi de bu yönde atılmış önemli bir adım olacak. Bizim temsilcilerimiz de orada yer alacak. "ELÇİBEY, GASPIRALI’NIN 'DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK' ÇAĞRISINI ÇAĞIMIZA TAŞIYAN BİR DÜŞÜNÜRDÜ" Elçibey'in Türkçülüğünü ve Türk dünyası hakkındaki görüşlerini de değerlendiren Kasımlı, "Elçibey, Türk dilini, tarihini, edebiyatını ve ahlâkını bir bütün olarak görürdü. Ona göre Türk medeniyeti, Türklük ve Türkçülük idealinin yarattığı en yüce değerdir. Devlet anlayışında adalet, hoşgörü ve insan sevgisi temeldi. 'Türkler yönettikleri halkların diline, dinine dokunmamışlardır.' derdi. Elçibey, İsmail Bey Gaspıralı’nın 'Dilde, fikirde, işte birlik' çağrısını çağımıza taşıyan bir düşünürdü. Türk milletinin yeniden dirilişinin ancak dil birliği ve ortak kültürle mümkün olacağına inanırdı. Ona göre Türk dünyasının kalbi dildi, ruhu ise özgürlüktü. 'Türk dilini yaşatamazsak, milletimizi de yaşatamayız.' derdi. Elçibey’in ideali; bütün Türk devletlerinin ortak bir kültür politikası yürütmesi ve Turan ülküsünün bir gün gerçek olmasıydı. Bugün Türk dünyasının birliği için çalışan herkes, onun mirasını yaşatmaktadır." dedi. "TÜRK DÜNYASINI BİRLEŞTİREN EN GÜÇLÜ BAĞ, ORTAK DİLİMİZDİR" "Türk dünyasının geleceğini düşündüğünüzde, sizce bizleri birleştiren en güçlü bağ nedir?" sorusunu Kasımlı, "Bence Türk dünyasını birleştiren en güçlü bağ, hepimizin geleceğe olan inancımız ve bu inancı yaşatan ortak dilimizdir. Dil, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir milletin ruhudur. Bir milletin dili yoksa, o milletin kimliği de yoktur. Türk dili tarih boyunca geniş coğrafyalarda varlığını korumuş, zenginleşmiş ve birçok dile kaynaklık etmiştir. Bugün Türk cumhuriyetlerinin ortak geleceğini inşa etmesinin en sağlam yolu, Türkçeyi ortak iletişim dili olarak benimsemekten geçmektedir. Türk dili bizi birleştirir, güçlendirir ve ortak tarihimizin bilincinde tutar. Bu yüzden Türk dünyasının geleceği, dil birliğini ve kültürel dayanışmayı korumaktan geçmektedir." şeklinde yanıtladı. "TÜRK GENÇLİĞİ, BİLGİYLE, İMANLA, CESARETLE DONANMALIDIR" Son olarak, Türk kimliği ve kültürü üzerine çalışan genç araştırmacılara, yazarlara ve akademisyenlere tavsiyelerde bulunan Kasımlı, şöyle seslendi: "Ey Türk gençliği! Unutma ki, Türk milleti tarihin her döneminde büyük medeniyetler kurdu, büyük sanatlar ve devletler yarattı; fakat en büyük eksikliğimiz birlik olamamaktı. Bugün göreviniz, bu birliği yeniden kurmak, 'Türk ailesini' bütünleştirmektir. Kendinizi tanıyın, birbirinizi sevin, geçmişinizi öğrenin. Türk’ün düşmanı çoktur ama en büyük düşman, kendi içinde bölünmesidir. Dilini, kültürünü, tarihini korumak, sadece bir görev değil, bir varlık mücadelesidir. Unutmayın, Türk’ün varlığı ana diline bağlıdır. Dil ölürse millet de ölür. Tarihini başkalarından değil, kendinizden öğrenin; kendi tarihini yazan milletler özgür kalır. Türk gençliği, bilgiyle, imanla, cesaretle donanmalıdır. Kendi kültürünü, kendi değerlerini bilmeden ilerlemek mümkün değildir. Türklüğün geleceği, gençliğin elinde yeniden doğacaktır. Tanrı Türk gençliğine bu yolda güç versin!"

Kırımoğlu ve eşi Safinar Cemileva'dan Türk halkına taziye teşekkür mesajı Haber

Kırımoğlu ve eşi Safinar Cemileva'dan Türk halkına taziye teşekkür mesajı

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile eşi Safinar Cemileva'nın büyük oğlu Eldar Ebubekirov, 22 Ekim 2025 tarihinde İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. Uzun bir hastalık süreci yaşayan 51 yaşındaki Ebubekirov, 25 Ekim 2025 tarihinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde öğle namazına müteakiben kılınan cenaze namazı sonrasında İstanbul’un Ümraniye ilçesindeki Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. "BÜTÜN TÜRK HALKINA TEŞEKKÜR EDERİZ" Millî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve eşi Safinar Cemileva, yayımladıkları mesajla Eldar Ebubekirov'un tedavi sürecinde destek olan ve vefatı sonrasında cenazeye katılan ve taziyede bulunan herkese teşekkür etti. Aile teşekkür mesajında şu ifadelere yer verdi: "Oğlumuz Eldar Ebubekir uzun süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti. 25 Ekim Cumartesi günü, Rusya işgali sebebiyle vatan Kırım'da toprağa veremediğimiz oğlumuzu, İstanbul Ümraniye Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda her zaman bize destek veren, kucak açan Türkiye'mizin toprağına emanet ettik. Hastalığı, vefatı sürecinde bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza ; Öncelikle, Eldar’ımızın hastanede tedavisinde en iyi şekilde ilgilenen Başakşehir Çam Sakura Hastanesi yönetimine ve doktorlarına, hemşire ve sağlık görevlilerine, Asude Sağlık ve Yaşam Merkezi Başkanı Fikret Bayrak, yöneticisi Hamit Aygün ile çalışanlarına, Defin işlerini yapan ve mezar yeri tahsis eden İBB Mezarlıklar Müdürlüğüne ve çalışanlarına; Cenaze namazına ve define katılarak dualarımızda bizleri yalnız bırakmayanlara, İşlemlerle yakından ilgilenen Ukrayna'nın Ankara büyükelçisi Nariman Celâl ve İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy'a; Taziye ziyaretinde gelerek, arayarak, mesaj atarak, çelenk göndererek, sosyal medya üzerinden taziye mesajı paylaşarak ve bu mesajları okuyarak haberdar olup dua ederek acımızı paylaşanlara; Bu cenazemizde olduğu gibi Kırım'ın Rusya işgalinden kurtulması mücadelemize daima destek veren, yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükûmet üyelerine, değerli bürokratlara, siyasî parti liderleri ve mensuplarına, sivil toplum örgütlerinin başkan ve mensuplarına, Kırım Tatar camiamıza ve STK’larına Kısaca bütün Türk halkına teşekkür ederiz."

Kırımoğlu ve eşi Safinar Cemileva'nın oğlu Eldar Ebubekirov Kırım toprağıyla uğurlandı Haber

Kırımoğlu ve eşi Safinar Cemileva'nın oğlu Eldar Ebubekirov Kırım toprağıyla uğurlandı

Esma KASAR/QHA Ankara Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve eşi Safinar Cemileva’nın büyük oğlu Eldar Ebubekirov, 22 Ekim 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Ebubekirov, 25 Ekim Cumartesi günü İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde öğle namazına müteakiben kılınan cenaze namazına eski Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili M. Satuk Buğra Kavuncu, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, Kırım Millî Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Özbekistan Kültür-Dayanışma ve İşbirliği Derneği Başkanı Çokay Koçar, İsa Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Cahit Dak, HİKEV Vakfı Başkanı Mehmet Çakırca ve AFAK Düşünce Derneği Başkanı Fuat Çamdibi başta olmak üzere diaspora ve sivil toplum kuruluşlarının çok sayıda temsilcisi katıldı. Katılımcılar, Kırımoğlu ailesine taziyelerini ileterek acılarını paylaştı. KIRIM’DAN GETİRİLEN TOPRAKLA VEDA Namazın ardından Eldar Ebubekirov, İstanbul’un Ümraniye ilçesindeki Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda defnedildi. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rus işgali altındaki Kırım’dan getirilen toprağı oğlunun kabrine koyarak sembolik bir veda gerçekleştirdi.

Kırımoğlu’nun hikâyesi İngilizce dublajla uluslararası izleyiciyle buluşacak Haber

Kırımoğlu’nun hikâyesi İngilizce dublajla uluslararası izleyiciyle buluşacak

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Yakutistan’daki sürgün yıllarını ve burada yeşeren büyük aşkını anlatan “Oksijen İstasyonu (Oxygen Station)" sinema filmi, İngilizce dublaj ile dünya seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Ukrayna Kültür Fonu tarafından yapılan açıklamada, “Oksijen İstasyonu (Oxygen Station)” filminin İngilizce versiyonunun hazırlanması için hibe desteği sağlandığı duyuruldu. Film ekibi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu destek sayesinde film kasım ayında profesyonel İngilizce dublaj ile hazır olacak. Bu iş birliği, 4ears stüdyosunun uzmanları sayesinde mümkün oldu.” ifadelerine yer verdi. Proje ekibi, İngilizce dublajın Kuzey Amerika, Birleşik Krallık, Avustralya başta olmak üzere birçok ülkede çok daha geniş bir uluslararası izleyici kitlesine erişim sağlayacağını belirtti. KIRIMOĞLU'NUN HAYATINI ANLATAN FİLMİN ÇEKİMİ SAVAŞA RAĞMEN TAMAMLANDI Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun hayatından bir dönemi konu alan sinema filminin çekimleri 2021’de başlamıştı. Rusya'nın başlattığı topyekûn işgal girişimine rağmen çekim ekibi filmi bitirmek ve seyirciyle buluşturmak için elinden geleni yaparak projeyi tamamladı. "Oksijen İstasyonu" isimli filmde, 1980 yılının yazında yaşanan olaylar ele alınıyor. ZIRYANKA SÜRGÜNÜ 1979 yılında dört yıllık sürgün cezasına çarptırılan Kırımoğlu, Yakutistan'daki Zıryanka köyüne gönderildi ve sürgün cezası kapsamında oksijen istasyonunda çalıştı. Filmde ele alınan olaylar, Kırımoğlu’nun dünyaca ünlü olmasını sağlayan 300 günü aşkın süren açlık grevinin ardından yaşanıyor. SÜRGÜNDE DOĞAN AŞK Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Yakutistan’daki sürgün yıllarını konu alan film, onun sadece bir direnişin simgesi değil aynı zamanda bir aşk hikâyesinin de kahramanı olduğunu gözler önüne seriyor. Film, Kırımoğlu’nun sürgün sırasında çalıştığı oksijen istasyonunda yaşadığı döneme odaklanıyor. Bu zorlu süreçte, uzun süreli mektuplaşmaların ardından hayatının aşkı Safinar onu ziyarete geliyor. Bu buluşma, baskıların gölgesinde filizlenen sarsılmaz bir sevdanın başlangıcı oluyor. FİLM UKRAYNA, ÇEKYA VE SLOVAKYA ORTAK YAPIMI Senarist Mıhaylo Brınıh ve yönetmen Ivan Tımçenko, 2016’da Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile tanıştıktan sonra proje üzerinde çalışmaya başladı. Film; Ukrayna, Çekya ve Slovakya'nın ortak yapımı olarak çekildi. KIRIMOĞLU’NUN BEŞİNCİ MAHKÛMİYETİ Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, halkının ana vatan Kırım’da yaşaması için yürüttüğü mücadele sebebiyle toplamda 15 yıl ceza evlerinde alıkonulmuştu. Beşinci mahkumiyeti, Zıryanka’da geçti. 1979 yılında sürgüne gönderildiği yer, Saha Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Yakutsk şehrinin bin 500 km doğusundaki Zıryanka’ydı. Eksi 50 dereceleri bulan sert kışta, yaz aylarında kilometrelerce genişlikteki bataklıkların oluştuğu bu bölgeden kaçmak imkansızdı. Zıryanka, "ölüm vadisi" olarak da bilinen Koluma Nehri kıyısında bulunuyordu. Bu bölgede, Stalin döneminde on binlerce mahkumun öldüğü bilinmektedir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.