SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Nari̇man Celal

QHA - Kırım Haber Ajansı - Nari̇man Celal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nari̇man Celal haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Nariman Celal, Avrupa Parlamentosunda konuştu: Kırım’ın işgali sürdükçe barış mümkün değil Haber

Nariman Celal, Avrupa Parlamentosunda konuştu: Kırım’ın işgali sürdükçe barış mümkün değil

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak atanan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, işgal altındaki Kırım’da yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek uluslararası topluma güçlü mesajlar verdi. Celal, Rusya’nın 2014’ten bu yana süren işgali altındaki Kırım’da, halkın güvenlikten ve özgürlükten yoksun yaşadığını ifade etti. Kırım’ın işgalden kurtarılmasının yalnızca Ukrayna’nın değil, Avrupa’nın da güvenliği için hayati olduğunu vurgulayan Celal, işgalin sürdüğü her günün yeni insan hakları ihlalleri anlamına geldiğini belirtti. Belçika'nın başkenti Brüksel'de, 12-16 Mayıs tarihleri arasında, ilk kez Kırım Haftası düzenleniyor. Kırım Haftası çerçevesinde gerçekleştirilecek çeşitli etkinliklerin odak noktasında, Rus işgali altındaki Kırım’da yaşanan insan hakları ihlalleri ve Kırım Tatar halkının kimliğini koruma mücadelesi yer alacak. Kırım Haftası etkinlikleri çerçevesinde 13 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosunda Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü ve Kırım'daki baskılar konularının ele alındığı özel bir oturum düzenlendi. Toplantıda konuşma yapan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal önemli açıklamalarda bulundu. "11 YILDIR KIRIM’DA HİÇBİR UKRAYNA VATANDAŞI KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR" Konuşmasına, 6 Mayıs’ta Kırım’da kaybolan ve daha sonra Rus işgal güçleri tarafından gözaltına alındığı öğrenilen Kırım Tatar genç kadın Hatice Buyuhçan’ın hikâyesini anlatarak başlayan Celal, bu olayın Kırım’daki baskının sadece en güncel örneği olduğunu söyledi. Celal, “Kırım 11 yıldır Rus işgali altında. 11 yıldır Kırım’da hiçbir Ukrayna vatandaşı kendini güvende ve gerektiğinde haklarını, özgürlüklerini ve hayatını koruyabileceğinden emin hissetmiyor. İnsanlar, korku, şüphe, güvensizlik ortamında yaşamak ve işgalci yönetimin baskısı altında kendi iradelerine aykırı hareket etmek zorunda kalıyorlar.” ifadelerini kullandı. İşgalin ardından binlerce kişinin Kırım’ı terk etmek zorunda kaldığını, kalanların ise sürekli gözaltı, arama, tutuklama gibi uygulamalarla karşılaştığını belirtti. “TOPRAK KADAR İNSANLARI DA DÜŞÜNMELİYİZ” Nariman Celal, konuşmasında yalnızca Kırım topraklarının değil, orada yaşayan insanların kaderinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: Kırım toprakları Rus işgali altında olduğu sürece, Ukrayna vatandaşlarının hakları, özgürlükleri ve yaşamları için tehlike devam edecektir. Zorla kaybetmeler, yas adışı gözaltılar, aramalar, tutuklamalar gibi siyasi zulüm devam edecektir. ULUSLARARASI HUKUKA AÇIK MEYDAN OKUMA “Geçici olarak işgal altında bulunan Kırım üzerindeki Rus egemenliğinin tanınması kabul edilemez” diye vurgulayan Celal, böyle bir tanımanın, uluslararası hukukun temel ilkelerinin açık bir ihlali olduğunu, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne doğrudan saldırı anlamına geldiğini ifade etti. Aynı zamanda bunun, Kırım Tatar halkının temel haklarına yönelik bir saygısızlık olduğunu ve Rusya’nın işgal ettiği bölgelerde işlediği suçların meşrulaştırılması anlamına geleceğini söyledi. Bu tanımanın ayrıca, Kırım Tatar halkına yönelik yürütülen soykırımı pekiştireceğini ve saldırgan devletin cezasız kalmasına zemin hazırlayacağını vurguladı. “SADECE KIRIM YETMEZ, HEDEF TÜM UKRAYNA” Celal, Rusya’nın sadece Kırım’la yetinmeyeceğini, 2014’ten bu yana Kırım’ı işgal altında tutarken, 2022 yılında Ukrayna’ya karşı geniş çaplı bir savaş başlattığını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi: Kendinizi aldatmanıza izin vermeyin. Rusya sadece Kırım’la yetinmeyecek. 2014 yılından bu yana, Kırım Yarımadası’nın kontrolünü fiilen elinde tutuyor, ancak 2022’de Ukrayna’ya karşı tam ölçekli bir savaş başlattı. Çünkü Rusya’nın amacı tüm Ukrayna’yı ele geçirmektir. Bu nedenle, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona ermesi ve sürdürülebilir, adil bir barışın sağlanması için tek yol, Kırım ve diğer işgal altındaki bölgelerin işgalden kurtarılması ve Ukrayna’nın uluslararası olarak tanınan sınırlarında toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasıdır. Diğer herhangi bir seçenek, milyonlarca insan için, özellikle de yıllardır temel hakları ihlal edilen Kırım Tatar halkı için yeni acılar tehdidi oluşturmaktadır. Ayrıca, Kırım’ın statüsü ile ilgili herhangi bir anlaşma yalnızca Ukrayna devletinin ve yerli Kırım Tatar halkının katılımı ve onayı ile kabul edilmelidir. “KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANINMALIDIR” Konuşmasının sonunda, 18 Mayıs 1944’te Sovyet yönetimi tarafından gerçekleştirilen Kırım Tatar Sürgünü'nü hatırlatan Celal, bu trajedinin bir soykırım olarak tanınması için Avrupa ülkelerine çağrıda bulundu. Sürgün sırasında Kırım Tatarlarının yüzde 46’sının, özellikle yaşlılar, kadınlar ve çocukların hayatını kaybettiğini belirterek, bu tarihi adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini ifade etti.

Nariman Celal: Soykırımın zaman aşımı yoktur ve bu suçları sürdüren herkes cezalandırılmalıdır Haber

Nariman Celal: Soykırımın zaman aşımı yoktur ve bu suçları sürdüren herkes cezalandırılmalıdır

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) tarafından Ukrayna'nın yeni Ankara Büyükelçisi olarak atanan Nariman Celal, 23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü ve Soykırımını 81. yıl dönümünde andı. "SOVYET REJİMİ ÇEÇEN VE İNGUŞLARI ZORUNLU SÜRGÜNE TABİ TUTTU" Celal, resmî hesabından yaptığı bir açıklamada "Bugün, 23 Şubat, Çeçen ve İnguş halklarının soykırım kurbanlarını anma günüdür. 23 Şubat 1944'te Sovyet rejimi Çeçen ve İnguşları zorunlu sürgüne tabi tutmaya başladı. 500 binden fazla insan yurtlarından çıkarılarak Sibirya ve Kazakistan'ın uzak bölgelerine gönderildi. Binlerce kişi yolda soğuk, açlık ve hastalıktan öldü. Hayatta kalanların evlerine dönmelerine ancak 1957 yılında izin verildi." ifadelerine yer verdi. CELAL: SOYKIRIMIN ZAMAN AŞIMI YOKTUR VE BU SUÇLARI SÜRDÜREN HERKES CEZALANDIRILMALIDIR Açıklamasında Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra da özgürlük ve bağımsızlık isteyen Çeçen halkın Rusya tarafından ortadan kaldırılmaya çalışıldığını belirten Celal, Çeçenistan halkının Kremlin'in Ukrayna'ya ve özgürlük isteyen diğer halklara karşı yürüttüğü suç savaşında kullanıldığını ifade etti. Celal'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Çeçenistan halkı, Kremlin'in Ukrayna'ya ve özgürlük isteyen diğer halklara karşı yürüttüğü suç savaşında kullanılıyor. Rusya, Sovyet döneminde ve öncesinde başlattığı imha politikasını sürdürüyor. Ancak özgür İçkerya'nın askerleri topraklarımızı bizim askerlerimizle yan yana savunuyor! Onlar özgürlük mücadelesinin ne olduğunu biliyorlar ve bugün sadece Ukrayna için değil, aynı zamanda halklarının geleceği için, Çeçenlerin kendi kaderlerini tayin etme hakkı için de savaşıyorlar. Soykırımın zaman aşımı yoktur ve bu suçları sürdüren herkes cezalandırılmalıdır. Özgür Çeçen halkına başsağlığı diliyor ve dayanışma duygularımı ifade ediyorum! Soykırım kurbanlarının ebedi hatırası! Yüce Allah onlara merhamet etsin!" ÇEÇEN VE İNGUŞ SÜRGÜNLERİ 23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü ve Soykırımının yıl dönümü. Sovyet Rusya tarafından 23 Şubat 1944’te Çeçen ve İnguş halkalarının sürgün edilmesi, tarihin kara sayfalarından biri olarak hatırlanmaya devam ediyor. Kanlı sürgünlerin mimarı olan Stalin’in emri ile bütün Çeçenler ve İnguşların, Çeçen-İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Dağıstan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nden Orta Asya’ya sürgünü başladı. Bazı verilere göre Çeçen ve İnguş Sürgünü sırasında komünistler tarafından 650 binden fazla kişi sürgün edildi. Avrupa Parlamentosu 2004’te Çeçen ve İnguş halkalarının sürgününü soykırım olarak tanıdı.

Nariman Celal Rus işkencelerini QHA’ya anlattı! Haber

Nariman Celal Rus işkencelerini QHA’ya anlattı!

Yakın zamanda Rus esaretinden kurtulan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit'in sorularını yanıtladı. Celal, Kırım Tatar siyasi tutsakların Rus hapishanelerinde maruz kaldığı işkenceleri, 2014 yılından bu yana Rus işgali altında bulunan Kırım’da yaşanan demografik dönüşümü, KTMM’nin Kırım ve Ukrayna anakarasında yürüttüğü çalışmaları, Letonya'nın başkenti Riga'da 24 Ekim'de düzenlenecek olan Kırım Platformu Parlamenter Zirvesi gündemini ve Türkiye’de gerçekleştirdiği temasların ayrıntılarını; QHA’ya verdiği özel röportajında değerlendirdi. ???? Nariman Celal Rus esaretindeki işkenceleri QHA’ya anlattı! ▶️ Röportajın tamamını izlemek için:https://t.co/Wf270pBign pic.twitter.com/HsKF4GTLUQ — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 14, 2024 SOYKIRIM VE İŞGAL  Rusya’nın Kırım Tatarlarına yönelik olarak uyguladığı baskı politikalarının tarihsel bir altyapısı olduğuna dikkat çeken Nariman Celal, “18. asırda birinci işgal oldu. Hanlığımız yok edildi. İnsanlarımız Türkiye ve Romanya başta olmak üzere başka topraklara göçmeye mecbur edildi. 20. asrın başında halkımız müstakil bir Kırım Halk Cumhuriyeti kurmaya çalıştı. Yolbaşçılarımız ya öldürüldü ya da Kırım’dan gitmeye mecbur edildi ve devletimiz yok oldu. 20. asrın ortasında 1944 yılında herkesin bildiği gibi halkımıza soykırım yapıldı.” dedi. Kırım Tatarları olarak çok büyük zorluklardan geçtiklerini kaydeden KTMM Başkan Yardımcısı Celal, Kırım’a geri dönüşün de problemsiz olmadığını belirtti. Ukrayna devleti içerisinde yaşam alanı bulan Kırım Tatarlarının belli seviyede refaha kavuştuğu bir sürecin geliştiğini söyleyen Celal, 2014 yılında Rusya’nın yine karşılarına çıktığını vurguladı. "RUS BASKISI 2022 YILINDAN BU YANA ARTTI" Rusya’nın Yarımada’da siyasi ve sosyal bağlamda Kırım Tatarlarına yönelik çalışmalar yürüttüğü şeklindeki propagandaların bir yalandan ibaret olduğunun altını çizen Celal, Kırım Tatarlarının hapishanelere alındığını ve uzun süre serbest bırakılmadığını vurguladı. Kırım Tatarlarına baskı ve zulümlerin uygulandığı Rus politikalarının 2022 yılından beri daha da arttığını vurgulayan Celal; Kırım Tatarı erkeklerin Rus ordusu için zorla askerliğe alınarak Ukrayna’ya karşı savaşmaya zorlandığını belirtti. Celal, işgalcilerin Kırım’da binalar kurduğu, yollar yaptığı, bahçelerini paylaştığı fotoğrafların sadece bir fotoğraftan ibaret olduğunu, bunun Rus propagandasının bir ürünü olduğunu kaydetti. Bu fotoğrafların ardında zulümlerin, düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesinin yattığını vurguladı. Celal, Rusya’nın kendi öz sınırlarında kalmaması, Kırım topraklarına gelerek Kırım Tatarlarına işkence ve zulüm uygulaması nedeniyle kendilerinin Rusya’ya karşı bir duruş sergilediğini ifade etti. Duruşlarından dolayı hapishanelere alınan insanlara hapishanelerde de zulmün devam ettiğini vurguladı. CELAL, HAPİSHANEDE ŞAHİT OLDUĞU RUS İŞKENCELERİNİ  ANLATTI Rus esaretinde tutulan ve yakın zamanda esaretten kurtulan Celal, hapishanede şahit olduklarını anlattı. Celal, şu ifadeleri kullandı: Hapishanelerde de zulüm bitmiyor. Hapishanelerde de insanlara kıyıyorlar. Ben hapishanede tutulduğum vakitte, benimle beraber dört insan daha tutuldu. Onların dördüne de kıydılar. Elektroşok uyguladılar, yumruk attılar. Yakınlarını öldüreceğiz diyerek korkuttular. Bu sadece benim beraber olduklarım. Siyasi tutukluların hepsi bu zorluklardan geçti. Celal, aynı zamanda kendilerine hapishanede domuz etinin verildiğini ve dini ibadetleri yerine getirmenin yasaklandığını da vurguladı. Hapishanede temiz havanın ve hijyenin olmadığını belirten Celal, çoğu kişinin bu sebepten hastalandığını ve hastalara da tıbbi yardımların yapılmadığını kaydetti. Celal, 4 yıl boyunca Rus esaretinde kalan Kırım Tatar siyasi tutsak Cemil Gafarov’un da tıbbi yardımların yapılmaması nedeniyle hayatını kaybettiğine değindi. CELAL, 2014’TEKİ İŞGALİN ARDINDAN KIRIM’DA YÜRÜTÜLEN KTMM FAALİYETLERİNE DEĞİNDİ KTMM üyelerinin çoğunluğunun Kırım’da bulunduğunu belirten Celal, 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’ya karşı topyekûn saldırı ve işgal girişimlerini başlatmasıyla baskıların daha çok arttığını ve KTMM faaliyetlerinin sınırlandırıldığını belirtti. Celal, KTMM üyelerinin yaşadığı zorlukları şu ifadelerle anlattı: İlk günlerde Mustafa Agamızı Kırım’a koymadılar, Ahtem Çiygöz’ü tuttular, hapishaneye kapattılar. Reisimiz Refat Çubarov’u tuttular, vermediler. Eskender Bariyev, İsmet Yüksel, Rıza Şevkiyev ve diğerlerinin Kırım’a girmeye hiçbir imkânı olmadı. KTMM üyelerinin yaşadığı zorlukları gördüğünde Kırım’dan çıkmama ve Kırım halkının yanında kalma kararı aldığını belirten Celal, Kırım’ın dışında kalan Meclis üyeleri ile Kırım’daki meclis üyeleri arasında ilişkileri yürütmeyi kendine vazife olarak gördüğünü açıkladı. Celal, 2020 senesinde Rusların Kırım Tatarlarının imkanlarını sınırladığını ve kendisinin gücünün kısıtlandığını bu nedenle de siyasi adımlar atmakta zorlandığını vurguladı. Kendisinin Kırım Platformu’na giderse tutuklanacağı tehdidini aldığını ve bu tehdide rağmen Kırım Platformu’na gittiğini belirten Nariman Celal, Platform’dan dönüşünde de kurmaca bir dava ile tutuklanarak esir edildiğini ifade etti. Kırım’daki milletvekillerinin, milli harekete katılan gençlerin ve yaşlıların birlik içerisinde Kırım’ın sesi olmaya çalıştığını ifade eden Celal, bu kişilerin halkın motivasyonunu yüksek tutmak için faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiğini belirtti. Celal, halkın elbet bir gün Kırım’ın işgalden kurtulacağı ve serbest olacağı düşüncesinde olduğunu; bu bağlamda da KTMM üyelerinin ve milli hareket iştirakçilerinin bu düşünceyi gerçekleştimeyi amaçladığını aktardı. Kendisi hapisteyken birçok gelişme yaşandığını belirten Celal, bu süreçte Ukrayna’da Kırım Tatarları hakkında kararlar alınarak kanunlar kabul edildiğini belirtti. Celal ayrıca, Ukrayna hükûmetinin KTMM’yi tescil etmesi için de çalıştıklarını kaydetti. Celal halihazırda Polonya, Kanada, Ukrayna, Letonya ve Litvanya’nın 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nün “soykırım” olarak kabul ettiğini, son günlerde Estonya’nın bu kararı kabul etmesini beklediklerini ve başka ülkelerin de kabul etmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Celal, Türkiye’nin de ilerleyen süreç içerisinde kendi siyasetine, politikalarına uygun bir şekilde bu sürgünü soykırım olarak kabul etmesi dileğinde bulundu. Celal, 24 Ekim'de Riga'da gerçekleşecek olan Uluslararası Kırım Platformu Üçüncü Parlamento Zirvesi'ne katılacak olan Kırım Tatar temsilcilerin soykırım meselesine, Kırım’ın ve Kırım Tatarlarının durumuna dikkat çekeceklerini belirtti. ON YIL İÇERİSİNDE KIRIM’IN DEMOGRAFİSİ DEĞİŞTİRİLDİ İşgal onuncu yılını doldurup on birinci yılına doğru ilerlerken Kırım’da birçok değişimin gerçekleştiğini belirten Celal, en büyük ve en rahatsızlık veren değişimin Rusya’nın uluslararası hukuka aykırı davranıp kendi vatandaşlarını Kırım’a getirmesi olduğunu vurguladı. Kırım’da demografik yapının değiştiğini belirten Celal, Kırım Tatarlarının sayısının oldukça azaldığını ifade etti. Celal, siyasi baskılardan uzaklaşmak amacıyla Kırım’ı terk eden tahmini sayısı 20 bin ile 50 bin olan Kırım Tatarları olduğunu kaydetti. İşgalin yakın zamanda sonlanmasını dileyen Celal, devlet teşkilatları ile bu konu üzerinde çalışıldığını belirtti. Kırım Tatarlarının en büyük ve en önemli isteklerinin haklarının geri verilmesi olduğunu vurgulayan Celal, bu kabulden başka bir yol olmadığını kaydetti. Celal ayrıca, Ukrayna askerlerinin Kırım’ın özgürlüğüne kavuşması için faaliyetlerine devam etme durumunda olduklarını belirtti. CELAL, TÜRKİYE TURUNDAN BAHSETTİ Celal, Türkiye’de birtakım görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade etti. Ankara’da Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Türkiye-Ukrayna Parlamentolar Arası Dostluk Grubu, Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu ve  diğer önemli birtakım kurum ve kişilerle görüşmeler gerçekleştirdiğini aktaran Celal, gittikleri yerlerde Kırım Tatarlarının isteklerini anlayan ve yardım etmeye hazır bir tavırla karşılaştıklarını belirtti. Celal, bu desteklerden dolayı en başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk halkına teşekkür etti. Türkiye’nin sağladığı destekler sonucunda birkaç siyasi tutsağın serbest bırakıldığını, o tutsaklardan birinin de kendisi olduğunu vurgulayan Celal, desteklerin devam etmesi temennisinde bulundu.

Nariman Celal'in serbest bırakılması sonrasında Çubarov'dan açıklama: Mücadelemizi sürdüreceğiz! Haber

Nariman Celal'in serbest bırakılması sonrasında Çubarov'dan açıklama: Mücadelemizi sürdüreceğiz!

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Rus işgali altındaki Kırım’da kurmaca suçlamalar çerçevesinde alıkonulan KTMM Başkan Yardımcısı, siyasi tutsak Nariman Celal'in serbest bırakılması için mücadele eden herkese teşekkür ederek, Rusya tarafından yasa dışı olarak alıkonulan tüm Kırımlı siyasi tutsakların serbest bırakılması için mücadele etmeyi sürdüreceklerini ifade etti. KTMM Başkanı Refat Çubarov, bugün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Yüce Allah, Nariman Celal'i, ailesini, hepimizi merhametinden mahrum bırakmadı! Artık Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın ardından dostumuz, kardeşimiz ve dava arkadaşımız, KTMM Birinci Başkan Yardımcısı Nariman Celal’in serbest bırakıldığını ve Ukrayna’da bulunduğunu duyurabiliriz!” ifadelerine yer verdi. TÜM SİYASİ TUTSAKLARIN SERBEST BIRAKILMASI İÇİN MÜCADELE DEVAM EDİYOR Esir takası süreciyle ilgili detay veremeyeceğini belirten Çubarov, “Ama sizi temin ederim ki Ukrayna tüm Kremlin esirlerinin serbest bırakılması için mücadele etti ve mücadele etmeye devam ediyor. Ukrayna'nın yetkili organları siyasi mahkumların serbest bırakılması için sürekli olarak çeşitli seçenekler ve formatlar sunmaktadır. Kırımlı siyasi tutsakların serbest bırakılması sürecine çeşitli ülkeler, uluslararası siyasetçiler, siyasi ve dini otoriteler devreye giriyor. Ancak Rus tarafı, Kırım sakinleri olan Kremlin esirlerinin serbest bırakılmasını/değişimini kategorik olarak reddediyor.” açıklamasında bulundu. Nariman Celal'in serbest bırakılmasının, Ukrayna tarafından ihtiyaç duyduğu kişilerin iade edilmesini isteyen Rus tarafının bu kararı vermek zorunda kaldığı birçok durum ve koşulun tesadüf nedeniyle gerçekleştiğine dikkat çeken KTMM Başkanı, “Şu anda Ukrayna Savunma Bakanı olan yorulmak bilmeyen Rüstem Umerov başta olmak üzere, Kırımlı Kremlin esirlerinin serbest bırakılması için çabalarından dolayı Ukrayna tarafındaki tüm müzakerecilere teşekkür ediyoruz. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’a, Kırım Tatarlarını ve etnik Ukrainler olmak üzere tüm Kremlin esirlerinin serbest bırakılmasına yönelik kişisel çabaları nedeniyle ve Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi ile sürekli etkileşimde olduğu için minnettarız.” ifadelerine yer verdi. "ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Tüm Kırımlı siyasi tutsakların serbest bırakılması için mücadele etmeye devam edileceğini vurgulayan Çubarov şu açıklamada bulundu: “Anavatanlarına ve halklarına olan sevgileri ve bağlılıkları nedeniyle Rus işgalciler tarafından özgürlüklerinden mahrum bırakılan cesur ve yılmaz soydaşlarımıza, serbest bırakılmaları için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğimize dair güvence veriyoruz. Şüphesiz, Ukrayna devleti, ortak ülkeler ve tabi ki birliklerinde Kırım Tatar askerlerinin de Rus düşmanına karşı savaştığı Ukrayna Savunma Kuvvetleri sayesinde, Ukrayna'nın Kırım üzerindeki devlet egemenliği yeniden tesis edilecek ve hepimiz vatanımız Kırım'da kucaklaşabileceğiz. Yaşasın Kırım Tatar halkı! Yaşasın Ukrayna!” NARİMAN CELAL RUS ESARETİNDEN KURTARILDI Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 28 Haziran 2024 tarihinde yaptığı açıklamada Ukrayna ile Rusya arasında gerçekleşen yeni esir takası sonucu 10 Ukrayna vatandaşının Rus esaretinden kurtarıldığını duyurdu. Zelenskıy, Ukrayna’ya iade edilen vatandaşlar arasında Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal’in de yer aldığını belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.