SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Nüfus

QHA - Kırım Haber Ajansı - Nüfus haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nüfus haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna’da doğum oranı hızla azalıyor Haber

Ukrayna’da doğum oranı hızla azalıyor

Ukrayna Adalet Bakanlığının verilerine göre, ülkedeki doğum oranları son 10 yılda 2,2 kat azaldı. Ülkede her doğan bebeğe karşılık üç ölüm düşüyor ve bu eğilim son beş yıldır devam ediyor. Ukrayna'da 2025 yılının ilk yarısında 86 binden fazla bebek dünyaya gelirken, aynı dönemde 249 binden fazla kişi hayatını kaybetti. 2024'ün aynı döneminde doğan bebek sayısı 87 bin 655’ti. Uzun vadeli tablo ise, ülke adına kaygı verici. 2016 yılında ayda ortalama 32 bin bebek doğarken, bu sayı 2025’te 14 bine geriledi. 2025 yılının ilk yarısında en fazla doğumun gerçekleştiği bölge yaklaşık 10 bin bebekle başkent Kıyiv oldu. Bu sayı toplam doğumların yüzde 12’sini oluşturuyor. Başkenti, 8 bin 282 bebekle Lviv bölgesi (yüzde 10) ve 6 bin 670 bebekle Dnipropetrovsk bölgesi ( yüzde 8) izliyor. Öte yandan bazı bölgelerde doğum oranı konusunda küçük artışlar kaydedildi. Kıyiv bölgesinde doğum oranı bir yılda yüzde 6, Lviv’de yüzde 5, Volın’de ise yüzde 6 artış gösterdi. Doğum oranındaki artış toplamda 7 bölgede gözlemlendi. Yenidoğanların yüzde 51’ini erkek çocuklar oluşturuyor. Aynı dönemde Ukrayna genelinde 249 bin 2 kişi yaşamını yitirdi. Bu sayı geçen yılın ilk yarısıyla neredeyse aynı. En yüksek ölüm sayısı Dnipropetrovsk bölgesinde (27 binden fazla kişi) kaydedildi. Başkent Kıyiv (18 binin üzerinde) ve Harkiv bölgesi (17 binden fazla) de ölüm oranı yüksek bölgeler arasında yer aldı. Genel olarak Ukrayna nüfusu her yıl yaklaşık 300 bin kişi azalıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 2016’da her doğan bebeğe karşılık iki kişi ölüyordu; şimdi ise bu oran bire üç oldu.

Özbekistan'ın demografisi tehlike altında: Çinli nüfusu artıyor! Haber

Özbekistan'ın demografisi tehlike altında: Çinli nüfusu artıyor!

Çin ve Özbekistan arasında imzalanan vize anlaşması, Pekin yönetiminin yayılmacı politikalarını somut hale taşıdı. Aralık 2024'te iki ülke arasında masaya yatırılan 30 gün süreyle vizesiz seyahat imkânı, Özbekistan'ın demografisine yönelik olarak tehdit oluşturdu.  Çinli nüfusun hızla artması ve Özbekistan’a yerleşen Çinlilerin sayısının yükselişte olması yerel piyasayı da etkisi altına aldı. Çin etkisi altında olan piyasada Çinli şirketlerin ve ürünlerin hakimiyeti giderek güçleniyor. Özbek toplumu, sosyal medyada ülkelerinin hızla Çin etkisine girmesinden duydukları rahatsızlığı dile getiriyor. VİZESİZ SEYAHAT ANLAŞMASI NEDENİYLE ÖZBEKİSTAN'DAKİ ÇİN NÜFUSU ARTTI Çıkarları için Türk dünyası ülkeleriyle sözde anlaşmalar yapan Şi Cinping yönetimindeki Çin, hedeflerini gerçekleştirmek için türlü anlaşmalara imza atıyor. En son aralık ayında yapılan vizesiz seyahat anlaşması nedeniyle Özbekistan'da Çin nüfusu artışa geçti. İstanbul Ticaret Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zebiniso Kamal, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ülkede Çin'in varlığının son derece artış gösterdiğini vurguladı.  Özbek tarihçi Kamal, "Sokaklarda Çince tabelalar çoğaldı, Özbek halkı sosyal medya üzerinden endişesini dile getirmekte" diyerek Özbekistan vatandaşlarının çağrısını sosyal medya hesabından duyurdu. 

Ukrayna, nüfusunun dörtte birini kaybetti Haber

Ukrayna, nüfusunun dörtte birini kaybetti

İşgalci Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısı 3 yıldır devam ediyor. Rus saldırganlığı, Ukrayna’daki demografik krizi daha da kötüleştirdi. Uzmanların tahminlerine göre, Ukrayna'nın kontrolündeki bölgelerde nüfusun sayısı tahminen 31,5 milyon kişi; savaşın neden olduğu doğrudan demografik kayıp ise 10 milyon kişiye ulaşıyor. KAYBIN BÜYÜK KISMI GENÇ NÜFUSTAN OLUŞUYOR Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de "Ulusun Ruh Sağlığı ve Savaş Sırasında Asker ile Sivil Rehabilitasyonu: Devlet, İş Dünyası ve Sivil Toplumun Ortak Çabası" başlıklı uzmanlar forumunda konuşan Demografi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Ella Libanova Ukrayna nüfusu hakkında açıklamalarda bulundu. Libanova, "Savaş sonucu oluşan demografik kayıpları kesin olarak tespit etmek metodolojik olarak çok kolay değil. Çünkü zaten bir ölüm oranı vardı, doğum oranlarındaki düşüş büyük ihtimalle hâlâ devam ediyor. Bu yüzden bu kayıpları net bir şekilde belirlemek oldukça karmaşık. Ancak, şu anda yaptığımız tahminlere göre, Ukrayna'nın devlet kontrolündeki bölgelerdeki nüfus yaklaşık 31,5 milyon civarında. Yani 2024 yılı ortası itibarıyla savaşın neden olduğu doğrudan demografik kayıp 10 milyon kişiye ulaşıyor. Bu sayı, 2014'teki Rus saldırganlığından önce Ukrayna nüfusunun neredeyse dörtte birine denk geliyor.” şeklinde konuştu.. Ayrıca Libanova, 1991 ile 2014 yılları arasında gözlemlenen eğilimler devam etseydi, 2024 ortasında Ukrayna'nın nüfusunun yaklaşık 41,5 milyon olacağını belirtti. Bu tahmin, 1991'deki sınırlar dahilinde, yani Ukrayna topraklarının işgal edilmemesi ve askeri saldırıların etkilerinin dikkate alınmaması durumunda geçerli. Libanova, şu an Ukrayna'nın demografik büyüme potansiyelini büyük ölçüde kaybettiğini vurgulayarak şu açıklamada bulundu: "Bugün, Ukrayna dışında bulunan 4,5 milyon kişinin üçte biri 18 yaş altındaki çocuklar ve gençler. Bu göçmenlerin yalnızca yüzde 6'sı 65 yaş ve üzeri. Yani, zaten yaşlanma süreci oldukça hızlıydı, şimdi ise bu süreç daha da hızlandı. Şu anda doğrudan 10 milyon kişi kaybettik ve bu kaybın büyük bir kısmı genç nüfustan oluşuyor." Ukrayna Millî Bilimler Akademisi Demografi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Ukrayna nüfusunun 2051 yılına kadar 25,2 milyona düşeceğini öngördüğünü açıklamıştı.

Prof. Dr. Erhan Afyoncu'dan Uygur Türklerini Türkiye'ye getirme önerisi! Haber

Prof. Dr. Erhan Afyoncu'dan Uygur Türklerini Türkiye'ye getirme önerisi!

Türkiye’de hızla düşen nüfus artış hızı için uyarıda bulunan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, nüfus artışındaki azalmayı Türkiye’nin önündeki en büyük sorun olarak nitelendirdi.  Afyoncu, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunun büyüklüğünü “Kabusa gidiyoruz. Şöyle düşünün; 2023'te binde 1.1'e düşmüştü nüfus artış hızımız. 1990'da 2,1'di. Yani yüzde 2'den binde 1'e düştük, TÜİK'in son açıkladığı verilere göre binde 3,1'e çıktık. Bu çok ciddi bir tehdit, savaştan daha önemli bir tehdit.” ifadeleriyle aktardı.  Erhan Afyoncu, bu sorun için önerisini ise “Dünyanın farklı yerlerinden varlıklarını devam ettirme şansı kalmayan Türkleri, Türkiye’ye getirmeliyiz” ifadeleriyle dile getirdi. Afyoncu, bu hususta Uygur Türklerine atıfta bulundu.  AFYONCU'DAN UYGUR TÜRKLERİNİ TÜRKİYE'YE GETİRME ÖNERİSİ! Uygur Türklerine atıfta bulunan Afyoncu, sunduğu öneride "Mesela Çin’deki Uygur Türkleri gibi. Türkiye belli ölçüde Türklerden göç almak zorunda.” ifadelerini kullandı. DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM UYGULAMALARI  Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insan yasa dışı bir şekilde alıkoyuluyor. Çin hükûmeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. ÇİN’İN  DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR? Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar. Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor. Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.

Türkiye'nin 2024 yılı nüfusu belli oldu Haber

Türkiye'nin 2024 yılı nüfusu belli oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2024 Yılı Sonuçlarını 6 Şubat 2025 tarihinde açıkladı. Sonuçlara göre Türkiye'de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla 2023 yılına göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişiye yükseldi. TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre; erkek nüfusu 42 milyon 853 bin 110 kişi olarak kaydedilirken; kadın nüfusu ise 42 milyon 811 bin 834 kişi olarak kaydedildi. Yani, Türkiye'deki toplam nüfusun yüzde 50,02'sini erkekler oluştururken yüzde 49,98'ini ise kadınlar oluşturuyor.  Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfusun ise bir önceki yıla göre 89 bin 996 kişi azaldığı ve 1 milyon 480 bin 547 kişi olduğu belirtildi. Bu nüfusun yüzde 48,3'ünü erkekler, yüzde 51,7'sini kadınlar oluşturdu. Aynı zamanda Türkiye'nin yıllık nüfus artış hızı ise 2023 yılında binde 1,1 iken, 2024 yılında binde 3,4 olduğu kaydedildi. EN FAZLA NÜFUSA SAHİP İLK 5 İL BELLİ OLDU Yapılan nüfus sayımına göre Türkiye'nin en fazla nüfusa sahip ilk beş ili belli oldu. 2 milyon 722 bin 103 kişi ile Antalya beşinci sırada yer alırken onu 3 milyon 238 bin 618 kişi ile Bursa izledi. 4 milyon 493 bin 242 kişi ile İzmir üçüncü sırada yer alırken, birincilik Asya ve Avrupa'yı birleştiren İstanbul'a ikincilik ise başkent Ankara'ya kaldı. İstanbul'un nüfusu, bir önceki yıla göre 45 bin 678 kişi artarak 15 milyon 701 bin 602 kişi oldu. İstanbul'u, 5 milyon 864 bin 49 kişi ile başkent Ankara izledi. EN AZ NÜFUSA SAHİP İLK 5 İL BELLİ OLDU Yayımlanan sonuçlara göre Bayburt, 83 bin 676 kişi ile en az nüfusa sahip olan il oldu. Bayburt'u, 86 bin 612 kişi ile Tunceli, 91 bin 354 kişi ile Ardahan, 142 bin 617 kişi ile Gümüşhane ve 156 bin 739 kişi ile Kilis takip etti. TÜRKİYE NÜFUSUNUN ORTANCA YAŞI YÜKSELDİ Yenidoğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşı olarak bilinen ortanca yaş, aynı zamanda nüfusun yaş yapısının yorumlanmasında kullanılan önemli göstergelerden biri olma niteliği taşımakta.  TÜİK'in sonuçlarına göre Türkiye'de 2023 yılında 34 olan ortanca yaş, 2024 yılında 34,4'e yükseldi. Ayrıca ortanca yaşın erkeklerde 33,2'den 33,7'ye, kadınlarda ise 34,7'den 35,2'ye yükseldiği görüldü.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.