SON DAKİKA
Hava Durumu

#Pkk

QHA - Kırım Haber Ajansı - Pkk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pkk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Japonya’dan PKK hamlesi: PKK varlıkları donduruldu Haber

Japonya’dan PKK hamlesi: PKK varlıkları donduruldu

Terör örgütü PKK'nın Japonya'da "kültür kurumu" adı altında faaliyet yürüttüğüne dair sosyal medyada artan paylaşımlar sonrasında Japon gazeteciler ve ülkede yaşayan Türkler konuyu gündeme taşıdı. Japon gazeteci Ishii Takaaki ise, ülkesindeki PKK yandaşlarının örgütlenmeye faaliyeti yürüttüklerini deşifre etti. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN VARLIKLARI DONDURULDU  Gazeteci Ishii Takaaki 12 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Japon meclisinin terör örgütü PKK konusunu gündemine aldığını belirtti. Takaaki, Japonya'da hükûmetin, PKK'nın varlıklarını donduran yasayı onayladığını şu ifadelerle duyurdu: “8 Mayıs'ta Japon Meclisi'nde PKK meselesi ele alındı. Japonya'da yaşayan Kürtlerin Nevruz bayramında PKK'yı övdüğü, PKK bayrakları salladığı ve askeri şarkılar söylediği ortaya çıktı. Japon hükûmeti, PKK'nın varlıklarını donduran yasayı onayladı. Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa da PKK'nın izlenmesi gerektiğini belirtti. Türkiye-Japonya iş birliği ile PKK'nın faaliyetlerini durduralım.” Türkiye Cumhuriyeti'ndeki Japon dostlarımıza. 8 Mayıs'ta Japon Meclisi'nde PKK meselesi ele alındı. Japonya'da yaşayan Kürtlerin Newroz bayramında PKK'yı övdüğü, PKK bayrakları salladığı ve askeri şarkılar söylediği ortaya çıktı. Japon hükümeti PKK'nın varlıklarını donduran… https://t.co/nPpTMAUqNv — 石井孝明(Ishii Takaaki) (@ishiitakaaki) May 12, 2024 JAPONYA’DAKİ PKK SORUNU BÜYÜYOR: "JAPONLARA ÖLÜM" Sözde Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terör örgütü Japonya'daki yapılanma faaliyetlerini sürdürüyor. Söz konusu durumdan rahatsız olan Japon halkı, ülkesinde "kültür kurumu" adı altında faaliyet yürüten terör örgüt sempatizanlarına karşı miting gerçekleştirmişti. Japon halkı 20 Şubat 2024 tarihinde, ülkelerindeki terör örgütü PKK yapılanmalarına karşı büyük çaplı protesto düzenlenmişti. Buna karşılık olarak terör örgütü PKK sempatizanları ise Japon halkını hedef alan sloganlar atmıştı. "Kürt-Japon Kültür Derneği" adı altında faaliyetlerini yürüten terör örgütü sempatizanları, "Tımarhaneye gidin" ve "Japonlara ölüm" şeklindeki sloganlarla hakaret ve tehditlerde bulunmuştu. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA AİT SEMBOLLER MEYDANDA Japon Gazeteci Ishii Takaaki ise ülkesindeki PKK yandaşlarının örgütlenme faaliyeti yürüttüklerini deşifre etmişti. Takaaki konuya ilişkin açıklamasında, "Japonya'da Kürt halkı Saitama vilayetindeki bir parkta Nevruz adlı bir festival düzenlemeyi planlıyor. 2023 festivalinde terör örgütü PKK'nın bayrağını ve lideri Öcalan'ın fotoğrafını taşıdılar. Bir gazeteci olarak Japon yetkililere seslendim ve terör örgütlerinin faaliyet göstermesinin tuhaf olduğunu bildirdim" ifadelerini kullanmıştı.

PKK, Irak Türkmen Cephesi yetkililerini tehdit etti Haber

PKK, Irak Türkmen Cephesi yetkililerini tehdit etti

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan, Irak istihbarat biriminin terör örgütü PKK'nın Türkmen yetkililere ve Irak Türkmen Cephesi binalarına saldırı düzenleyebileceği uyarısında bulunduğunu açıkladı. Anadolu Ajansı'na 12 Mayıs tarihinde konuşan Turan, bu tarz uyarıların daha önce de yapıldığına işaret ederek yaklaşık bir yıl önce Irak Türkmen Cephesi Eski Güvenlik Daire Başkanı Ahmet Tahir ve 31 Mart tarihinde de Türkmen aşiret lideri Hüseyin Alluş'un, terör saldırısında öldürüldüğünü söyledi. IRAK PKK’YI TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK KABUL ETMELİ Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan, AA’ya yaptığı açıklamada Irak’ta PKK'nın yasaklı örgüt olduğunu ancak hükumetin PKK'yı terör örgütü ilan etmesini istediklerini ifade etti. PKK, IRAKLI GENÇLER İÇİN TEHDİT AA’ya konuşan Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan, terör örgütü PKK’nın Iraklı gençler için tehdit oluşturduğunu da belirtti. IRAK’TA TÜRKMEN LİDER SUİKASTIN KURBANI OLDU! Irak’da Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük'ün Kifri ilçesinde 31 Mart 2024 tarihinde Türkmen lidere PKK terör örgütü tarafından Türkmen lidere suikast saldırısı gerçekleştirilmişti. Saldırıda Türkmen lider Hüseyin Alloş Bayatlı insansız hava aracı saldırısı sonucunda şehit edilmişti. IRAK, PKK'YI İLK KEZ "YASAKLI ÖRGÜT" OLARAK TANIDI Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, beraberlerindeki heyetlerle Bağdat’ta 14 Mart tarihinde bir araya gelmişti. Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi'nin ardından yayımlanan ortak sonuç bildirisinde; Irak, PKK'yı ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanımıştı.

Irak’ta Türkmen lider suikastın kurbanı oldu! Haber

Irak’ta Türkmen lider suikastın kurbanı oldu!

Irak’da Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük'ün Kifri ilçesinde 31 Mart 2024 tarihinde Türkmen lidere PKK terör örgütü tarafından Türkmen lidere suikast saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda Türkmen lider Hüseyin Alloş Bayatlı insansız hava aracı saldırısı sonucunda şehit edildi. TÜRKMEN LİDER PKK TARAFINDAN TAKİP EDİLDİ Irak Bayat boyları lideri olan ve mücadeleci kimliği ile tanınan Türkmen lider Beyatlı'nın uzun süreden beri terör örgütü PKK tarafından takip edildiği öğrenildi. Irak Türkmen Cephesi Kifri İl Başkanı Sezgin Beyatlı’nun da amcası olan Hüseyin Bayatlı’ya yapılan saldırı, Kerkük’de büyük tepki topladı. "KANIN YERDE KALMAYACAK ŞEHİDİM" Irak Parlamentosu Türkmen Grubu Başkanı Erşat Salihi konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kanın yerde kalmayacak şehidim… Irak İçişleri Bakanı’na yaptığımız çağrı neticesinde şehit Hüseyin Bayatlı’nın katillerinin bulunması adına; Olayın incelenmesi için üst düzey bir komisyon kurulacak. Katiller yakalanıp, hak ettikleri cezayı alacak" ifadelerini kullandı. Kanın yerde kalmayacak şehidim… Irak İçişleri Bakanı’na yaptığımız çağrı neticesinde şehit Hüseyin Bayatlı’nın katillerinin bulunması adına; ⭕️ Olayın incelenmesi için üst düzey bir komisyon kurulacak. ⭕️ Katiller yakalanıp, hak ettikleri cezayı alacak. pic.twitter.com/OZVN1tN8mI — Erşat Salihi - أرشد الصالحي (@Ersatsalihi) April 1, 2024

Japon Gazeteci: Türkiye'deki deprem için toplanan 660 bin dolar PKK'ya gönderildi! Haber

Japon Gazeteci: Türkiye'deki deprem için toplanan 660 bin dolar PKK'ya gönderildi!

Selahaddin Kaşgarlı/QHA Ankara Bölücü terör örgütü PKK, Japonya'daki yapılanma faaliyetlerini sürdürüyor. PKK'nın Japonya'da "kültür kurumu" adı altında faaliyet yürüttüğüne dair sosyal medyada artan paylaşımlar sonrasında Japon gazeteciler ve ülkede yaşayan Türkler konuyu gündeme taşımaya devam ediyor. Terör örgütü PKK'nın Japonya'da artan faaliyetleri Japon halkını endişeye sürükledi. Japon gazeteci Ishii Takaaki konuyu QHA'ya değerlendirdi. Sizce PKK terör örgütü Japonya'da ne zaman yerleşmeye başladı? "Terör örgütü PKK sempatizanları Japonya'ya 1980'lerin sonunda, Japon ekonomisinin dünyada büyük bir güç olduğu bir dönemde geldiler. Söylentilere göre PKK'nın bir kısmı ilk gelenler arasında olabilir. Bu konudaki söylentileri Japonya'da yaşayan ve PKK'yı eleştiren Kürtlerden ve Kürtlerin Japon eşlerinden duydum. PKK sempatizmanları daha çok Japonlara sorun çıkarmakla ilgileniyor. Bu sorunlar arasında tehlikeli araç kullanımı, gürültü ve çöp atma yer almaktadır" これさ、「クルド人は問題ない」という証言を得ていると言うけどさ、引用元の文章をよく読むと、クルド人がパトロールの際に聞いてる証言なんです。 クルド人が直接 「クルド人に問題があるか?」とか聞いて、「はいあります」とその場で答えられる? 証言の集め方に問題ありすぎ。 https://t.co/PsXOZnksmj pic.twitter.com/rGj6a51PZJ — 公(広島市) (@kou_mamorukai) March 24, 2024 Bir gazeteci olarak bu konuyu gündeme getirmeniz çok önemli. Japon basınının bu konuyu sık sık gündeme getirmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? "Toplumda yaygın bir ilgi yok. Sorun muhtemelen bölgenin Kürtlerin yaşadığı Saitama Eyaleti'nin güney kısmıyla sınırlı olmasından kaynaklanıyor. Muhtemelen Ortadoğu'nun Japonya'dan uzak olması ve PKK'nın neden olduğu zararın Japonya'da meydana gelmemiş olması nedeniyle Japon halkı Kürt sorunu hakkında bilgi sahibi değil. Ayrıca, Japon medyası güçlü bir liberal tona sahiptir. Bu nedenle medya ve toplum yabancılarla dost olmaya vurgu yapmaktadır. Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin etkileri medya ve toplumda hala hissedilmektedir" Japonya'daki Kürt mültecilerin faaliyetleri nelerdir? "Çoğu Japonya'da yasadışı olarak çalışmayı hedefliyor. Çünkü ekonomik olarak çıkar elde ediyorlar. Son 5 yılda Kürtler yıkım işlerinden para kazanmaya başladı. Genç Japonlar yıkım sektöründe çalışmaktan hoşlanmıyor. Ancak, az sayıda PKK sempatizmanları bu sektörün varlığını fark etmiş görünüyor. Geçen yıl Türkiye'de meydana gelen büyük depremin ardından Japonya Kürt Kültür Derneği Kürt toplumundan büyük miktarda bağış topladı. 40 milyon yen ile 100 milyon yen yaklaşık 660 bin dolar arasında. O dönemde paranın PKK'ya gittiğine dair söylentiler duymuştum" Kürt-Japon Kültür Derneği'nin ülkenizde yasal bir dayanağı var mı? Eğer varsa, bu dernek Japon halkına nasıl bakıyor? "Japon halkının çoğunluğu bu kuruluştan haberdar değil. Yasal bir dayanağı da yok. Japonya'da 2. Dünya Savaşı'ndaki yenilginin etkileri hala hissediliyor. Yabancıları düzenleyen yasalar az sayıda ve zayıftır. Kamu güvenliği yasaları da zayıf. Bu nedenle yabancı terör örgütlerini ezip geçemiyoruz. Ancak ben ve bazı diğerleri bu gruba ve PKK'ya karşı temkinliyiz" Japonya'da Kürt halkı Saitama vilayetindeki bir parkta NEWROZ adlı bir festival düzenlemeyi planlıyor. 2023 festivalinde terör örgütü PKK'nın bayrağını ve lideri Öcalan'ın fotoğrafını taşıdılar. Bir gazeteci olarak Japon yetkililere seslendim ve terör örgütlerinin faaliyet… https://t.co/PFlwqtPWRz pic.twitter.com/addKPe9yND — 石井孝明(Ishii Takaaki) (@ishiitakaaki) January 25, 2024 Son olarak, Japon halkının düzenlediği protestoların terör örgütü PKK sempatizanları tarafından kışkırtılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? "Japon milliyetçileri 18 Şubat'ta Saitama Eyaleti'nin Kawaguchi şehrinde bir gösteri düzenledi. Burada Kürtler göstericilere PKK'nın V işareti olan orta parmağı gösterdi ve "Japonlar ölsün!" diye bağırdı. Bu olay SNS'lerde yayıldı. Bu gerçek çok tatsız. Ben milliyetçi değilim. Ancak Japon halkının ifade özgürlüğü tehdit altında. İşte bir fotoğraf. Japonya'daki Kürt faaliyetleri konusunda endişeliyim. Sorun şu ki Japon hükumeti harekete geçmekte yavaş davranıyor ve ben de hükümeti eleştirmeye devam edeceğim" おい、クルド人、29秒から、「日本人死ね」と言っていないか。これは聞き捨てならない。お前らは不法滞在者なのに何を、偉そうなこと言っているのだ。そんなことをいうなら帰れ。言わなくても犯罪者は帰れ https://t.co/m9Bxbp2e3U — 石井孝明(Ishii Takaaki) (@ishiitakaaki) February 18, 2024

Dr. Bilgay Duman: Türkiye ve Irak’ın tehdit algılama düzeyinde aynı noktalara gelmeye başladığı bir süreci gördük Haber

Dr. Bilgay Duman: Türkiye ve Irak’ın tehdit algılama düzeyinde aynı noktalara gelmeye başladığı bir süreci gördük

Şerife Beyza Satılmaz / QHA ANKARA Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, beraberlerindeki heyetlerle Bağdat’ta 14 Mart tarihinde bir araya geldi. Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi'nin ardından yayımlanan ortak sonuç bildirisinde; Irak, PKK'yı ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanıdı. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Irak Çalışmaları Koordinatörü Dr. Bilgay Duman, sonuç bildirisini ve Irak Türkmen Cephesine yansımalarını Kırım Haber Ajansı (QHA) için değerlendirdi. “FARKLI BOYUTLARIYLA ARTIK TÜRKİYE VE IRAK’IN ÖZELLİKLE TEHDİT ALGILAMA DÜZEYİNDE AYNI NOKTALARA GELMEYE BAŞLADIĞI BİR SÜRECİ GÖRDÜK” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve beraberindeki heyet 14 Mart’ta Bağdat’ta temaslarda bulundu. Güvenlik Mekanizması Görüşmesi'nin ardından ortak bildiri yayımlandı. Güvenlik Mekanizması Görüşmesi sonuç bildirisinde Irak, PKK’yı yasaklı terör örgütü olarak tanımladı. Bu görüşmeyi ve sonuç bildiridisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bölgede hangi atılacak adımların sinyalleri bu gelişmeler? Öncelikle bu bir sürecin parçası, sadece yapılan son ziyaret ile değerlendirmemek lazım. Özellikle Türkiye'nin Irak’ın kuzeyinde yapmış olduğu Pençe Harekatları serisiyle beraber terör örgütü PKK'nın varlığı ciddi şekilde baskılanmış durumda. Bu Pençe Harekatları serisi 2019’da başladı ve günümüze kadar farklı alanlarda, farklı harekatlar serisiyle devam ettirildi. Her bir harekatın belli bir amacı ve bir alanı vardı. Pençe-1, Pençe-2, Pençe-3, Pençe-Kaplan, Pençe-Yıldırım ve en sonunda Pençe-Kilit harekatlarıyla beraber Irak’ın kuzeyindeki dağlık alanlarda PKK’ya yönelik Türkiye farklı alanlarda operasyonlar düzenledi. “PKK, IRAK’IN HEM EGEMENLİĞİNİ HEM OTORİTESİNİ HEM DE IRAK VATANDAŞLARINI VE GÜVENLİĞİNİ ETKİLEYEN BİR FAKTÖR HALİNE GELMEYE BAŞLADI” En nihayetinde de geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler bir açıklama yapmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da aynı şeyi ifade etti. “Bu yaz itibariyle, kilidi kapatacağız” dedi. Yani Pençe-Kilit Harekatı kapsamı da boyutu da genişleyerek bu harekat serisinin tamamlanması planlanıyor. Türkiye'nin bu son 3-4 yıllık süreçte Irak’ın kuzeyinde yapmış olduğu operasyonlarla beraber PKK Irak’ın kuzeyinden baskılanarak biraz daha Irak’ın şehirlerine inmeye başladı. Nitekim Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 18 Mart’ta bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, Irak'ta artık PKK’nın şehirlere yerleşmeye başladığını söyledi. Biz bunu pek çok kez ifade ediyorduk. Türkiye'nin yapmış olduğu operasyonlar ile Irak’ın kuzeyindeki dağlık alanlardaki PKK varlığı boşaldı, güneye doğru Irak merkezi otoritesinin hakim olduğu yerlere inmeye ve Irak otoritesiyle bir temas haline girmeye başladı. PKK  artık sadece dağlık alanda yerleşen bir terör yapılanması değil, aynı zamanda Irak’ın hem egemenliğini hem otoritesini hem de Irak vatandaşlarını ve güvenliğini etkileyen bir faktör haline gelmeye başladı. Yani PKK artık tehdit boyutunda Irak’ın da bir tehdit algılaması düzeyine girdi. Süreç içerisinde Irak'taki iç politik dengelerin değişmesinin de bence çok büyük etkisi var. Özellikle 2021’de kurulan hükümetle beraber daha istikrarlı, dengeli ve merkezi otoriteyi elinde tutmaya çalışan bir hükümetten bahsediyoruz. Nispeten savaş düzeyleri değişmeye başladı. Yani Irak'ta güvenlik ve istikrar arttı. Şu an itibariyle daha güçlü ve alt yapı imkanlarına önem veren bir hükümetten bahsediyoruz. “IRAK, PKK İLE MÜCADELEYE DE BİR ALAN AÇMA DURUMUNDA KALDI” Bu durum böyle olunca Irak’ın artık PKK‘yla da mücadelesine sıra geldi. Irak'ta istikrarsızlık yaratan faktörler ortadan kaldırılınca, Irak merkezi hükümeti PKK ile mücadeleye de bir alan açma durumunda kaldı. Tabii biraz önce söylediğim gibi hem Türkiye'nin yapmış olduğu operasyonları hem PKK’nın şehirlerde yapılanması yani Süleymaniye, Kerkük, Musul'un güneyi, Sincar gibi alanlarda etkinlik kazanması ve zaman zaman Irak güvenlik güçlerine saldırmasıyla beraber Irak açısından bir tehdit unsuru olmaya başladı. Irak kendi içerisinde istikrarı sağlayınca da gittikçe PKK’yı da tehdit algılamalarının içerisinde yer alma düzeyine getirdi ve nihayetinde bu bir sürecin parçası olarak devam ediyor. Bu süreçte devam edecektir diye düşünüyorum. Farklı boyutlarıyla artık Türkiye ve Irak’ın özellikle tehdit algılama düzeyinde aynı noktalara gelmeye başladığı bir süreci gördük. "IRAK TÜRKMENLERİ DE BİR AKTÖR HALİNE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR” Irak-Türkiye ilişkileri bu süreçte Irak Türkmen Cephesi açısından neyi ifade ediyor? Türkiye'nin Irak politikasının öncelikleri ve prensipleri çok belli. Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve istikrarının korunmasının yanı sıra Irak'taki Türkmenlerin siyasi, hukuki haklarının verilmesi üzerinden özellikle ifade edilir. Yani Irak Türkmenleri açısından bakıldığında Türkiye'nin Irak politikasında bir madde olduklarını net olarak ifade edebiliyoruz. Türkiye zaten bugüne kadar atmış olduğu tüm siyasi, diplomatik ve ekonomik adımlarda Türkmenleri de göz önünde bulundurur bir tutum sergiliyor. En son yapılan ziyarette Hakan Fidan, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan ve Irak Türkmen Cephesinin Kerkük Milletvekili Erşat Salihi ile bir görüşme yaptı ve bu Iraklılara da bence önemli bir mesajdı. Türk yetkilileri yapmış olduğu ziyaretlerde Türkmen cephesini mutlaka ziyaret ediyorlar. Bunu Yaşar Güler'de, İbrahim Kalın’da ve Hakan Fidan'da ve daha önceki dönemlerde yapılan diğer ziyaretlerde gördük. Irak Türkmenleri de bir aktör haline getirilmeye çalışılıyor. Tabii önümüzdeki süreçte Irak'ta istikrarın artması, Türkiye ve Irak arasındaki iş birliğinin gelişmesi durumunda Türkmenlerin daha fazla rol alabileceğini düşünüyorum. “IRAK VE TÜRKİYE ARASINDAKİ İSTİKRAR ARTACAKSA HEM BU İSTİKRARA TÜRKMENLER FAYDA GÖSTERECEKTİR HEM DE BU İSTİKRARDAN TÜRKMENLER FAYDALANACAKTIR” Özellikle bu mutabakat metninde "Kalkınma Yolu Projesi" çok önemli. Diğer taraftan yani 7 alanda sürekli daimi bir komite oluşturulacak. Bu 7 alanın içerisinde terörle mücadele olduğu kadar  ticaret,  ekonomi, ulaştırma, sağlık ve tarım gibi alanlarda daimi komiteler kurulacak. Bu kurulacak komitelerin, Türkmen bölgelerinde etkili çalışmalar yapabilme imkanı olduğunu düşünüyorum. Zira Türkmenlerin tarımsal alanlarda yaşaması bu noktada önemli. Ama burada belki de en fazla dikkati çekmemiz gereken şey “Kalkınma Yolu Projesi.” Kalkınma Yolu Projesi, Irak’ın Basra Körfezindeki Fav Limanı’ndan Türkiye sınırına kadar 1200 km kuzeye yönelecek şekilde bir demir yolu ve kara yolu hattı yapılması planlanıyor. Tabii bu sadece bir yol projesi değil, aynı zamanda bu yolun geçtiği yerlerde bir ekonomik kalkınma modeli de üretilecek. Sanayi siteleri, ortak ticaret merkezleri kurulacak ve ticaret alanları yaratılacak. Bu noktada Türkmenlerin de mutlaka pay alacağı bir süreçle karşı karşıyayız. Özellikle Irak’ın kuzeyi düşünüldüğünde Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Telafer ve Musul bölgesinden geçmesi planlanıyor. Bu noktada yine Türkmenlerin bir çıkar sağlaması son derece mümkün. Irak ve Türkiye arasındaki istikrar artacaksa hem bu istikrara Türkmenler fayda gösterecektir hem de bu istikrardan Türkmenler faydalanacaktır. Çünkü Türkiye ve Irak ilişkileri açısından bakıldığında Türkmenler çok önemli bir köprü vazifesi görüyor. “EĞER KERKÜK’TE BİR ORTAK YÖNETİM MODELİ ORTAYA ÇIKARTILABİLİRSE, HEM TÜRKMENLERİN VE KERKÜK’ÜN GELECEĞİ HEM DE IRAK'TAKİ İSTİKRARIN DESTEKLENMESİ AÇISINDAN SON DERECE ÖNEMLİ OLACAK” Kerkük’te 2005’ten bu zamana kadar yapılmayan vilayet meclisi seçimleri yapılabildi. Kerkük’te “dönüşümlü valilik modeli” ortaya konmaya çalışılıyor. Yani Arapların, Kürtlerin ve Türkmenlerin dönüşümlü olarak vali olabileceği bir ortak yönetimsel yapı öngörülmeye çalışılıyor. Bu konuda Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin de önemli bir inisiyatif kullandığını görüyoruz. Eğer Kerkük’te bir ortak yönetim modeli ortaya çıkartılabilirse, hem Türkmenlerin ve Kerkük’ün geleceği hem de Irak'taki istikrarın desteklenmesi açısından son derece önemli olacak. Bu noktada Ankara'da Bağdat- Erbil diyaloğunu fazlasıyla önemsiyor ve bu diyalog içerisinde Türkmenlerin de önemli bir yeri var ve yer almaya devam edecektir.

Japon milliyetçileri PKK sempatizanlarına karşı ayaklandı! Haber

Japon milliyetçileri PKK sempatizanlarına karşı ayaklandı!

Sözde Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terör örgütü, Japonya'da yapılanma ve faaliyetlerini sürdürüyor. Japon halkı ülkesinde "kültür kurumu" adı altında faaliyet yürüten örgüt sempatizanlarına karşı sokaklara döküldü. "JAPONYA JAPONLARINDIR" Uzun zamandır PKK'nın örgütlendiği bir ülkeye dönüşen Japonya'da PKK sempatizmanı mültecilerin faaliyetlerinden rahatsız olan Japon milliyetçileri ayaklandı. Yürüyüş yapan Japonlar, "Japonya Japonlarındır" ve "Ülkemizden defolun!" sloganları attı. Yasadışı kontrolsüz göç nedeniyle hükûmete tepki gösterdi. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA AİT SEMBOLLER MEYDANDA Japon Gazeteci Ishii Takaaki ise ülkesindeki PKK yandaşlarının örgütlenme faaliyeti yürüttüklerini deşifre etmişti. Takaaki konuya ilişkin açıklamasında, "Japonya'da Kürt halkı Saitama vilayetindeki bir parkta Nevruz adlı bir festival düzenlemeyi planlıyor. 2023 festivalinde terör örgütü PKK'nın bayrağını ve lideri Öcalan'ın fotoğrafını taşıdılar. Bir gazeteci olarak Japon yetkililere seslendim ve terör örgütlerinin faaliyet göstermesinin tuhaf olduğunu bildirdim" ifadelerini kullanmıştı. Japonya'da Kürt halkı Saitama vilayetindeki bir parkta NEWROZ adlı bir festival düzenlemeyi planlıyor. 2023 festivalinde terör örgütü PKK'nın bayrağını ve lideri Öcalan'ın fotoğrafını taşıdılar. Bir gazeteci olarak Japon yetkililere seslendim ve terör örgütlerinin faaliyet… https://t.co/PFlwqtPWRz pic.twitter.com/addKPe9yND — 石井孝明(Ishii Takaaki) (@ishiitakaaki) January 25, 2024 Japonya'ya yerleşen PKK sempatizanları, Japonlar tarafından tepkiyle karşılandı. Bir ay önce ise ülke çapında PKK destekçilerine yönelik protestolar düzenlenmişti.

Bölücü terör örgütü PKK, Japonya'da nasıl yapılandı? Haber

Bölücü terör örgütü PKK, Japonya'da nasıl yapılandı?

Selahaddin Kaşgarlı/QHA Ankara Bölücü terör örgütü PKK, Japonya'daki yapılanma faaliyetlerini sürdürüyor. PKK'nın Japonya'da "kültür kurumu" adı altında faaliyet yürüttüğüne dair sosyal medyada artan paylaşımlar sonrasında Japon gazeteciler ve ülkede yaşayan Türkler konuyu gündeme taşımaya devam ediyor. Son zamanlarda Japonya'daki terör örgütü PKK'nın faaliyetleri ve Japon halkının bu konu üzerindeki endişesi arttı. Uzak Doğu Uzmanı ve Araştırmacısı Muezza konuyu QHA'ya değerlendirdi. ???? Terör örgütü PKK, Japonya'da yapılanmaya devam ediyor. Söz konusu durumdan rahatsız olan Japonlar protesto düzenlerken, PKK sempatizanları karşılık olarak "Japonlara ölüm" sloganları attı ???? https://t.co/uGxHiL2Bj3 pic.twitter.com/NNEwmkFn1I — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 21, 2024 Terör örgütü PKK’nın Japonya’da ne işi var? "Terör örgütü bağlantıları ilk defa 2017'de terör örgütüne para taşıyan Vakkas Dündar adlı birinin İstanbul'da havalimanında yakalanmasıyla görüldü, yanında 300 bin dolara yakın döviz altın vardı. Bununla birlikte Japonya'da para kazanan ilticacılar kazandıkları paranın bir kısmını terör örgütüne aktardıkları anlaşıldı. Bu para yardımının dışında, 20 yıldır nevruz kutlaması adı altında PKK ve YPG bayrakları açıp terörist kıyafetleri giyiyorlar. Bunların sözde kültür ve yardımlaşma dernekleri de var, mesela Kürt - Japon Dostluk Derneği, bir diğeri Heywa Sora Kurdistan, yani Kürdistan Kızılayı Japonya derneği, bunlar sürekli yardım toplarlar, paraları nereye harcadıklarının faturasını da halka gösteremiyorlar. Bu da şüphe uyandırıyor" Japon halkı yaşanan son olaylardan sonra sizce ne düşünüyor? "Japon halkı bugüne kadar sessizdi, çünkü kendilerine yalan söylendi. PKK ve YPG özgürlük savaşçıları olarak tanıtıldı, birçok Japon böyle kandırıldı. Japonya'daki komünist ve antifa grupları ise bugüne kadar bu yalancı ilticacılar ile çok iyi bir ilişki içindeydi. Hala da öyleler. Japon halkı ilk defa 2023 yılının Temmuz ayından itibaren tepki vermeye başladı, o zaman 200 ilticacı Kawaguchi hastanesinde kavga etti ve bazı Japon polisler de yaralandı. Bundan öcne 2015 Türkiye seçimleri için Tokyo konsolosluğu önünde kavga oldu Türkler ve Kürtler arasında, bu kavga Japonya gündeminde çok yer alsa da çabuk unutuldu. Bugüne kadar suça karışan ilticacılar Türk diye yansıdı Japon basınına, çünkü Türkiye pasaportu var hepsinde" Son olarak Japon hükûmeti bu duruma karşı herhangi bir önlem alıyor mu? "Japon hükûmeti tek bir parça değil. Bazı kurumları ve örgütleri bu ilticacıları desteklese de bazı kurumlar desteklemiyor, mesela Mülteci Ofisi desteklemiyor. O yüzden onlara yasal mülteci statüsü vermiyorlar. Ama hükûmet genelde LDP (Liberal Demorkat Parti) elinde olduğu için Amerikancı bir politika izliyorlar ve bu yüzden Kürtlere çok müsamaha gösteriliyor. Hükûmetin Ortadoğu planları var, Irak Kürt Bölgesel Yönetimiyle sıkı ilişki içinde olan gruplar var, Mesela Kürdistan - Japonya İşbirliği Grubu, bu gruba Japon milletvekilleri ve önemli isimler üye. Bu isimler genelde hep Türkiye düşmanı oluyorlar. Türkiye'yi Kürtlere zulmediyor olarak lanse ediyorlar. Bunun dışında Japonya'daki FETÖ üyeleri de hep benzer propagandalar yapıyorlar ve yalancı ilticacılarla araları iyi" JAPON GAZETECİLER PKK YAPILANMASINI DEŞİFRE ETTİ PKK terör örgütü yapılanmasından rahatsız olan Japon gazeteciler de daha önce konuya ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Japonya'da Kürt halkı Saitama vilayetindeki bir parkta NEWROZ adlı bir festival düzenlemeyi planlıyor. 2023 festivalinde terör örgütü PKK'nın bayrağını ve lideri Öcalan'ın fotoğrafını taşıdılar. Bir gazeteci olarak Japon yetkililere seslendim ve terör örgütlerinin faaliyet… https://t.co/PFlwqtPWRz pic.twitter.com/addKPe9yND — 石井孝明(Ishii Takaaki) (@ishiitakaaki) January 25, 2024 TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA AİT SEMBOLLER MEYDANDA Japon Gazeteci Ishii Takaaki geçen haftalarda ülkesindeki PKK yandaşlarının örgütlenme faaliyeti yürüttüklerini deşifre etmişti. Takaaki konuya ilişkin açıklamasında, "Japonya'da Kürt halkı Saitama vilayetindeki bir parkta Nevruz adlı bir festival düzenlemeyi planlıyor. 2023 festivalinde terör örgütü PKK'nın bayrağını ve lideri Öcalan'ın fotoğrafını taşıdılar. Bir gazeteci olarak Japon yetkililere seslendim ve terör örgütlerinin faaliyet göstermesinin tuhaf olduğunu bildirdim" ifadelerini kullanmıştı. Japonya'ya yerleşen PKK sempatizanları, Japonlar tarafından tepkiyle karşılandı. Bir ay önce ise ülke çapında PKK destekçilerine yönelik protestolar düzenlenmişti.

Fransa'nın skandal müfredat ısrarı: PKK ve Peşmerge ders kitaplarında Haber

Fransa'nın skandal müfredat ısrarı: PKK ve Peşmerge ders kitaplarında

Fransa, müfredatında Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzenini ve toprak bütünlüğünü bozmaya çalışan terör gruplarına yönelik övgülü anlatımını barındırmaya devam ediyor. Fransa Eğitim Bakanlığı tarafından 2020-2021 eğitim öğretim yılında 11. sınıflarda okutulan Tarih ve Coğrafya kitaplarına “Kürtler: Devletsiz Bir Ulus” başlığı altında bir bölüm eklemişti. Eklenen başlıklarda, Kürtlerin tarihinden ziyade radikal terör örgütlerinin propagandası yer alıyor. FRANSA, HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI DUYMUYOR Kürtlerin 100 yıldır bağımsızlık için mücadele ettiği iddia edilen kitapta, sözde Kürdistan topraklarını egemenliği altında bulunduran ülkelerin bu çabalara karşı çıktığı vurgulanıyor. Hazırlanan derste, skandal ifadeler ise sürekli tekrar ediyor. Kitapta, Irak'ta Saddam Hüseyin'in devrilmesi ve Suriye’de çıkan iç savaşın sözde Bağımsız Kürdistan umutlarını dirilttiği ifadeleri yer alıyor. Terör propagandası yapmakla kalmayan kitapta öğrencilere, “Ortadoğu’daki çekişmeler Kürt devletinin kurulmasına olanak sağlar mı?” sorusu da yöneltilmiş. Kitapta Peşmerge övgüsü de mevcudiyetini koruyor. Kitapta, “Kürtçe’de Peşmerge: Ölüm ile karşı karşıya gelen anlamına geliyor. Peşmerge Güçleri Irak ordusu ile aynı statüye sahip. Bunu da Saddam Hüseyin rejimi ve IŞİD İslami Devleti ile savaştan sonra elde ettiler. 1920 yıllarında kurulan Peşmerge Güçleri’nin sayısı bugün 350 bin civarında” ifadeleri kullanılarak, Peşmergenin barışçıl bir grupmuş gibi bahsedilmekte. Kitapta terör örgütlerine yönelik övgülerin yanında Türkiye Cumhuriyeti toprakları da sözde Kürdistan'ın parçası olarak gösterildi. TERÖRİSTLERE YÖNELİK OPERASYONLARA PROPAGANDA KILIF BULUNDU Kitapta, Türk ordusunun 9 Ekim 2019’da Rojova'daki (Suriye'nin kuzeyi) teröristleri temizleme amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekâtı hakkında da skandal ifadeler yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır güvenliğini sağlamak maksadıyla gerçekleştirdiği operasyondan dezenformasyon içerikli ve propaganda diliyle bahseden kitapta, “Suriye Kürdistanı’nın Sonu: Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan 9 Ekim 2019’da Trump’ın onayıyla Suriye Kürtlerine karşı askeri bir saldırı başlattı. Bu da ABD ile Suriye Kürtlerinin arasındaki yardımlaşmanın sonuydu. IŞİD liderine karşı yapılan operasyon, yardımlaşmanın önemini gösterdi. Ayrıca, Türkiye’nin Suriye’deki Kürt vatanını işgal etmesinin başlangıcıydı. Top atışlarından sonra Türkiye, tankları ve toprakları vekillerine verdi. Bu silahlı grupların da çoğu bıçakçı ya da cihadist ve aynı zamanda Kürtler ve Hristiyanları sevmeyen Sünni Araplardan oluşmaktaydı. Daha önce El Kaide örgütünün savaşçılarıydı” ifadeleri kullanıldı. TÜRKİYE'NİN GÜNEYİNİ TERÖRDEN TEMİZLEMEK İÇİN TATBİK EDİLEN ZEYTİN DALI OPERASYONU HEDEF ALINDI! Türkiye Cumhuriyeti'nin güneyinde oluşturulmak istenen terör koridorunu parçalamak, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerini etkisiz hâle getirerek bölge halkını bunların zulmünden kurtarmak ve hudutlarının güvenliğini sağlamak için 20 Ocak 2018 günü saat 17.00'de başlattığı Zeytin Dalı Harekatı da kitabın hedeflerinden biri oldu. Kitapta, bölgede yaşayan Arap, Türkmen ve Kürtlere barış ve huzur tesis eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonundan, “Bilgimiz olmadığını söyleyemeyiz. Türk ordusu 2018 yılının Mart ayında Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Efrin kentini ve bölgeyi işgal etti. Bu bölge radikal cihadist gruplara teslim edildi. Bu grupların el koyduğu her şeyi alma hakları var. Silahlı milisler Kürtlere ait bir çok ev ve işyerine el koydu. Hiçbir yasal durumla karşılaşmadan halktan fidye almaya başladılar ve toplu katliamlar yaptılar. Kürt yerleşimciler kaçmak zorunda kaldı. 130 bin kişi sokaklara atıldı. Bu da gerçekleşmiş amaçtı. Çünkü amaç Türkiye sınırındaki Kürtlerin varlığını yok etmekti” gibi skandal ifadelerle bahsedildi. FRANSA, KAFKASYA'DA DA BARIŞI ENGELLİYOR Fransa, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış sürecini de baltalamayı sürdürüyor. Fransa Senatosu, 2024 yılının Ocak ayında Azerbaycan'a yönelik yaptırım uyguladı. Azerbaycan da Fransa'nın provakatif eylemini cevapsız bırakmamıştır. Azerbaycan Millî Meclisi Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolararası İlişkiler Komitesi, 17 Ocak'ta yayımladığı bildiride "Fransız hükûmetinin, Senatosunun ve Ulusal Meclisinin yıkıcı ve provokatif eylemleri, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış gündeminin uygulanmasını engellemeye ve Güney Kafkasya bölgesindeki durumu ağırlaştırmaya hizmet ediyor" ifadeleri yer almıştı.

MİT'ten Irak'ın kuzeyinde nokta operasyon Haber

MİT'ten Irak'ın kuzeyinde nokta operasyon

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Türkiye'nin sınır güvenliğini tehlikeye atan bölücü terör örgütü PKK ve uzantılı mensuplarını başarılı operasyonlarıyla etkisiz hale getiriyor. MİT'in Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de düzenlediği operasyonlarla terör örgütü PKK/KCK'nın sözde yöneticisi olan 3 kişi etkisiz hale getirildi. 50'YE YAKIN HEDEF VURULDU Öte yandan terörle sınır ötesinde ve yurt içinde kararlılıkla mücadele eden MİT, PKK'ya ait Suriye Ayn El Arab, Kamışlı ve Amude'deki tesisler imha edildi, 50'ye yakın hedefi vurdu. Etkisiz hale getirilen isimlerin arasında, sözde sorumlularından "Ali Xebat" kod adlı Erdinç Bolcal, sözde Süleymaniye kuzey alan sorumlusu "Bahoz Zagros" kod adlı Mehmet Şefa Akman ve sözde yöneticilerinden "Aryen Are" kod adlı Zeynep Eyveri bulunuyor. EYLEM TALİMATI VERİYORDU PKK/KCK’nın kadın yapılanması içerisinde önemli bir konumda bulunan Zeynep Eyveri, Irak'ın kuzeyinde TSK personeline yönelik saldırı planlarını yapmakta ve kadın örgüt mensuplarının oluşturduğu saldırı planlarına yönelik eğitimler vermekteydi. EYLEM HAZIRLIĞI İÇİNDEYDİ MİT, teröristin silahlı eylem hazırlığında olduğunu tespit etti. Hakkında terörden nitelikli aranma kaydı bulunan Akman, MİT tarafından adım adım izlendi. Bahoz Zagros kod Mehmet Şefa Akman, 2005 yılında örgüte katıldı. Kuzey Irak’ta 18 yıl faaliyet gösterdi. Mehmet Şefa Akman, son olarak PKK/KCK’nın Öz Savunma Birlikleri içerisinde Kuzey Süleymaniye sözde sorumlusu olarak faaliyet gösteriyordu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.