SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Propaganda

QHA - Kırım Haber Ajansı - Propaganda haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Propaganda haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM: Rusya, hiçbir önkoşul olmadan Ukraynalı çocukları geri vermeli Haber

BM: Rusya, hiçbir önkoşul olmadan Ukraynalı çocukları geri vermeli

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırganlığın en savunmasız kurbanları olan çocuklara yönelik kritik bir karara imza attı. Genel Kurulda oy çokluğuyla kabul edilen kararda, Rusya Federasyonu'ndan derhal ve hiçbir önkoşul olmaksızın yasa dışı şekilde yerinden edilen veya sınır dışı edilen tüm Ukraynalı çocukları geri vermesi talep edildi. 91 ülkenin desteklediği kararda, Rusya’nın sürdürdüğü zorla yer değiştirme, çocukların ailelerinden koparılması, vatandaşlık dayatılması, evlatlık işlemleri ve propaganda amaçlı ideolojik baskı uygulamalarını açık şekilde kınandı. Rusya'nın yanı sıra Belarus, İran, Küba, Nikaragua, Eritre, Mali ve birkaç başka devlet dahil toplamda 12 ülke karara karşı oy kullanırken, Çin, Hindistan, Brezilya, Kazakistan, Özbekistan ve Pakistan'ın da aralarında bulunduğu 57 ülke çekimser kaldı. ÇOCUKLAR EN SAVUNMASIZ HEDEF Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Mariana Betsa, kararı sunarken bunun siyasi değil, tamamen insanlık ve ahlaki sorumluluk meselesi olduğunu vurguladı. Rusya’nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın çocukları saldırganlığın en savunmasız hedefi haline getirdiğini belirten Betsa, Rusya'nın sadece çocukları öldürmekle kalmayıp, aynı zamanda onların kimliklerini de silmeye çalıştığını ifade etti. Betsa, işgal altındaki bölgelerde ve Rusya'da Ukraynalı çocuklara ana dillerinin, edebiyatlarının ve tarihlerinin yasaklandığını; bunun yerine onlara düşmanca propaganda aşılandığını aktardı. Çocukların "Nazi devleti" hakkındaki yalanları tekrarlamaya zorlandığını ve askerî eğitime tabi tutuldukları "çocuk ordularına" dahil edildiğini kaydetti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, bugüne kadar Rusya en az 20 bin Ukraynalı çocuğu yasa dışı şekilde yerinden etti. Ukrayna ise bunlardan yalnızca bin 850'sini eve döndürmeyi başardı. ULUSLARARASI HUKUKUN AĞIR BİR İHLALİ BM Genel Kurulu Başkanı Annalena Baerbock, karar taslağının görüşülmesi sırasında yaptığı açıklamada, çocukların sınır dışı edilmesinin uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olduğunu vurguladı. Baerbock, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 49. maddesinin sivillerin işgal altındaki bölgelerden zorla yerinden edilmesini yasakladığını hatırlattı. Ayrıca, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin her çocuğun kimlik, aile hayatı ve kaçırılmaya karşı korunma haklarını garanti ettiğini belirtti. Baerbock, BM Güvenlik Konseyinin Rusya vetosu nedeniyle işlevsiz kaldığı bir dönemde Genel Kurulun “uluslararası düzeni, Ukrayna halkını ve en kırılgan kesim olan çocukları korumak için” sorumluluk aldığını söyledi. Diplomatlar, kararın kabulünü “uluslararası hukuk ve adalet adına atılmış önemli bir adım” olarak nitelendirirken, bunun kaçırılan çocukların evlerine dönebilmesi için kritik bir araç oluşturduğunu vurguladı.

Rusya propaganda harcamalarını iki katına çıkardı Haber

Rusya propaganda harcamalarını iki katına çıkardı

Ukrayna Dış İstihbarat Servisi (SZRU), Ukrayna’ya yönelik topyekûn işgal girişimi ve saldırılarına devam eden Rusya’nın 2026 yılı için sağladığı 51 devlet desteğinin en az 18 tanesini keseceğini tespit etti. İşgal ettiği Ukrayna topraklarına sağladığı finansmanı da sonlandıracak olan Rusya’nın sağlık, havacılık ve enerji gibi önemli sektörlerden de keseceği devlet destekleriyle birlikte 2,15 milyar dolardan daha fazla tasarruf ederek propagandaya yatırım yapacağı öngörüldü. PROPAGANDA BÜTÇESİ İKİYE KATLANIYOR Rusya’nın kestiği devlet desteklerine rağmen propagandaya önemli miktarda yatırım yapacağı değerlendirildi. Rusya’nın sözde geleneksel değerlerini tanıtan ve yurt dışına ithal edilen “Russia in the World” isimli televizyon programının, geçen senenin iki katı kadar (yaklaşık 125 milyon dolar) ödenek alacağı belirlendi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yeğeni Anna Tsivileva’nın başında olduğu “Defenders of the Fatherland” devlet fonunun ise 365 milyon dolarla 2025 yılında aldığından yaklaşık üç kat daha fazla ödenek alacağı tespit edildi. Rusya’nın propaganda faaliyetlerini yürüttüğü televizyon kanallarının ise 1,1 milyar dolar ödenek alacağı belirtildi. Bununla birlikte Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna toprakları içerisinde işgalin üçüncü yılında düzenlediği sözde anma törenleri kapsamında; anaokulu ve ilkokul öğrencileri ile kamu çalışanlarıyla birlikte propaganda içeren etkinlikler düzenlediği ifade edildi. PROPAGANDA BÜTÇESİ İKİYE KATLANIYOR Rusya’nın sağladığı devlet desteklerini kesmesi kararının ardından sağlığı geliştirme programları yaklaşık 330 milyon dolarlık bir kesintiye uğradı. “Kimyasal ve Biyolojik Güvenlik” programı yaklaşık 36 milyon dolarlık, “Kırsal Bölgeleri Kalkındırma Programı” ise yaklaşık 357 milyon dolarlık kesintiye uğrayarak en çok etkilenen programlar oldu. 150 milyon dolarlık bütçesi kesilen havacılık ve 186 milyon dolarlık bütçesi kesilen enerji sektörü ile birlikte gemicilik ve balıkçılık sektörleri, işe alım programları ve milli politika girişimleri de Rusya’nın bu kararından etkilendi.

Google, Rusya ve Çin bağlantılı binlerce YouTube hesabını sildi Haber

Google, Rusya ve Çin bağlantılı binlerce YouTube hesabını sildi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli teknoloji devi Google, 2025 yılının ikinci yarısında Çin, Rusya ve diğer bazı ülkelerin devlet destekli propaganda kampanyalarıyla bağlantılı olan yaklaşık 11 bin YouTube kanalı ve birçok hesabı kaldırdı. Silinen hesaplar arasında YouTube kanallarının yanı sıra, reklam hesapları ve Blogger platformundaki bloglar da bulunuyor. Bunlar arasında Rus devlet kanalı Russia Today (RT) ile ilişkili hesaplar da yer aldı. Google’ın küresel dezenformasyon kampanyalarına karşı mücadele eden Tehdit Analiz Grubu’nun çalışmaları kapsamında yapılan bu silme işlemleri, şirketin dijital güvenliği artırma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor. CNBC’nin gündeme taşıdığı habere göre, silinen hesapların büyük kısmı olan 7 bin 700'den fazlasının Çin bağlantılı olduğu kaydedildi. Bu hesapların, çoğunlukla Çince ve İngilizce dillerinde Çin'i öven, Devlet Başkanı Şi Cinping’i destekleyen ve ABD dış politikasını yorumlayan içerikler yaydığı belirtildi. Rusya bağlantılı 2 binden fazla kanal ise çok dilli içeriklerle Rusya’yı destekleyip, Ukrayna, NATO ve Batı karşıtı mesajlar yaydığı ifade edildi. Özellikle mayıs ayında, Rus devlet medyası RT ile ilişkili 20 YouTube kanalı, 4 Google Ads hesabı ve 1 Blogger blogu kaldırıldı. RT'nin bu hesaplar aracılığıyla 2024 ABD seçimleri öncesinde muhafazakâr görüşlü bazı sosyal medya fenomenlerine ödeme yaptığı söyleniyor.

Ukraynalı öğrenciler, işgalciler tarafından Rus propaganda gezilerine götürülüyor! Haber

Ukraynalı öğrenciler, işgalciler tarafından Rus propaganda gezilerine götürülüyor!

Rus işgali altındaki Kırım başta olmak üzere Ukrayna topraklarında faaliyet yürüten Sarı Kurdele direniş hareketi, 25 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı bir açıklamada Rus işgali altındaki Luhansk'taki Alçevsk bölgesinden öğrencilerin Rus propagandası yapılan müze gezilerine götürüldüğünü duyurdu. Söz konusu müzelerde tamamen propaganda yapılırken, tarihin de çarpıtıldığı kaydedildi. SERGİ, GERÇEKLERİ YANSITMIYOR! Hareket tarafından yapılan açıklamada, Alçevskli öğrencilerin 'Kahramanlık ve İhanet' başlıklı bir sergiyi ziyaret etmeleri için organize edildikleri kaydedildi. Açıklamada, sergi hakkında "Bu sergi aslında bir dizi yüksek sesli slogan ve şüpheli sahtecilikten oluşuyor: Ukrayna Halk Cumhuriyeti'nin tarihinin çarpıtılmış bir anlatımı, Ukrayna'nın işgalinin nedeni olarak 'Rusya'nın egemenliğine yönelik tehdit' hakkındaki fanteziler ve kurgusal hikayeler... Bazı slaytlar, 'terörizmin' kanıtı olarak sunulan Ukrayna sembolleri içeren grafitilerle süslenmiştir." ifadeleri kullanıldı. ASILSIZ SUÇLAMALAR YAPILIYOR Aynı zamanda sergideki slaytların metninde Ukrayna'nın Rusya'ya karşı nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmakla suçlandığı bilgisinin yer aldığını belirten hareket, bu tezin kanıtı olarak Ukrayna'nın Budapeşte Memorandumu'ndan çekildiğine ilişkin açıklamanın gösterildiğini aktardı. Aktivistler, konuyla ilgili olarak "Ukrayna parlamentosunda böyle bir 'bildirinin' gündeme bile gelmediği gerçeğini hesaba katmadan bile, Rus propagandacıların nasıl olup da Rusya'nın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün garantörlerinden biri olduğu Budapeşte Memorandumu'ndan bahsetme cüretini gösterdikleri kesinlikle anlaşılır gibi değil..." şeklinde açıklama yaptı. ÇOCUKLAR PSİKOLOJİK ŞİDDETLE KARŞI KARŞIYA Hareket, Rus işgali altındaki bölgelerde yaşayan okul çocuklarının savaşı meşrulaştırmayı ve Ukrayna kimliğini silmeyi amaçlayan “geziler”, “dersler” ve “yarışmalar” şeklinde her gün psikolojik şiddetle karşı karşıya kaldığının da altını çizdi. RUS İŞGALİ ALTINDAKİ LUHANSK’TA MEZUNİYET TÖRENLERİ PROPAGANDA ARACINA DÖNÜŞÜYOR! Ukrayna'nın Rus işgali altındaki Luhansk bölgesinde bulunan Antratsıt (Antratsyt) şehrinde baskılar devam ediyor. Veliler, şehirdeki okullarda bu yıl gerçekleşecek olan mezuniyet kutlamalarının Rus "güvenlik güçleri temsilcilerinin" katılımıyla yapılacağı konusunda bilgilendirildiğini aktarıyor. Durum, Rus işgali altındaki Kırım başta olmak üzere Ukrayna topraklarında faaliyet yürüten Sarı Kurdele direniş hareketi tarafından duyuruldu. ÖĞRENCİLERİN BİLİNÇ ALTINA "HİZMET, GÖREV, VATAN" SÖZLERİYLE GİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR İşgalcilerin öğrencilere sadece diploma vermekle kalmayacağı aynı zamanda “hizmet, görev ve vatan” hakkında konuşmalar yapacakları kaydedildi. Yapılan bu uygulama ile çocukların zihinlerinin yıkanması amaçlanıyor. VELİLER DİLEKÇE TOPLUYOR FAKAT CEVAPSIZ KALIYOR Sarı Kurdele Hareketi aktivistlerine göre veliler bu tür etkinliklere karşı çıkıyor. Aktivistler, yaptıkları açıklamada "Hatta bir okulda okul müdürüne bir dilekçe bile toplanmış. Ancak bu tür vakalar açıklanmıyor ve okul yönetimleri etkinliğe katılımın zorunlu olduğu ve katılmamanın öğrencinin performansını olumsuz etkileyebileceği konusunda ısrar ediyor." ifadeleri kullanarak yaşanan sıkıntıyı aktardı.

Kırım Araştırmaları Ağı, Rus propagandası ve dezenformasyonuyla mücadele yollarını tartıştı Haber

Kırım Araştırmaları Ağı, Rus propagandası ve dezenformasyonuyla mücadele yollarını tartıştı

Kırım ile ilgili konularda çalışan akademisyenler arasında iletişim sağlamayı ve çalışmalarını duyurmayı amaçlayan Kırım Araştırmaları Ağı (CSN – Crimean Studies Network) ve DisInfo Lab grubu, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik olarak 24 Şubat 2022'de başlattığı topyekun işgal girişimi ve saldırıları kapsamında yürütülen Kremlin merkezli dezenformasyon faaliyetleri hakkında çevrim içi bir panel düzenledi. Rus propagandası ve dezenformasyon faaliyetlerinin ele alındığı 22 Nisan 2025 tarihindeki panelin moderatörlüğünü Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu gerçekleştirdi. Panelde; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Özçelik ve gazeteci-yazar Gönül Şamilkızı konuşmalarını yaptı. Panelistler, genel olarak özellikle Ukrayna-Rusya Savaşı çerçevesinde gelişen olaylar üzerinde yoğun bir şekilde yürütülen kara propaganda hakkında bilgiler verdi, bu propaganda ve yalan haberlere karşı mücadele yollarını ele aldı. Konuşmacılar, bu hususta Türk basınına, Türk kamuoyuna düşen görevleri ve devlet nezdinde atılması gereken adımları değerlendirdi. "RUSYA'NIN PROPAGANDA MEKANİZMASIYLA DEVLETLER DÜZEYİNDE MÜCADELE EDİLMELİ" Gazeteci-yazar Gönül Şamilkızı, ilk kısımdaki konuşmasında özellikle Rus makamlarının enformasyon kanalları aracılığıyla yürüttüğü dezenformasyonlara dikkat çekti. Bu manipülasyonlar aracılığıyla medya servislerinin etki altına alındığını kaydetti. Rus propagandasının çok yönlü çalıştığını ifade eden Şamilkızı, Ukrayna toprağı Kırım'ın sözde bağımsız olması gerektiği yönündeki söylemler ile de Kremlin'in politikalarının aklandığını belirtti. Ayrıca; Rus propagandasının sahte sosyal medya hesapları ile faaliyet yürüttüğünü kaydetti. Gazeteci, güya Avrupalı, Batı merkezli sosyal medya hesaplarının kurulduğunu bunların bot hesaplarla büyütülüp sözde tarafsız, objektif görünüm verildiğini; gündeme dair önemli dönemlerde ise bu hesaplardan Ukrayna karşıtı dezenformasyon ve manipülasyon yayıldığını vurguladı. Bu hesapların sözde Batılı kaynaklar olarak kabul edildiğini ve etki ajanları eliyle yayıldığını dile getirdi. Dönem dönem Rus propaganda medyası Sputnik'in de bu operasyon hesaplarını kaynak gösterdiğini belirtti.  Türkiye'de Rus propagandasına hizmet eden çok sayıda ismin olduğunu söyleyen Şamilkızı, meselenin temelinde sosyo-kültürel bir olgunun yattığını dile getirdi. Şamilkızı, Türkiye'de on yıllardan beri yapay bir Sovyet-Rus hayranlığının yaratıldığını kaydetti. Türkiye'de Rus mitlerinin sanıldığından çok daha güçlü olduğunu bildirdi. Şamilkızı, Rusya'nın uzun bir süredir devlet politikası haline getirdiği ve bunun için büyük bütçeler (2025 yılında sadece resmi propaganda için 1.5 milyar dolar) ayırdığı propaganda mekanizması hakkında bilgiler verdi. Bu durum karşısında devletler düzeyinde mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Şamilkızı, "Rus propagandasıyla mücadele, devletler düzeyinde yapılması gerekiyor. Putin ile şu anda aynı safta yer alan ABD'den bahsetmiyorum. Özellikle de kendi güvenliği için Rusya'yı gelecekte tehdit olarak gören devletlerden bahsediyorum. Avrupalılar olabilir vs. Bunu ciddiye alan devletlerin ortak çalışma yapması gerekiyor. Bu sadece bir devletin baş edeceği şeyler değil. Biz Rusya'nın dünyada ve Türkiye'deki propagandası ile yeni yeni tanışıyoruz. Henüz bu mekanizmayı, çalışma şeklini, yöntemlerini bilmiyoruz"  ifadelerini kullandı.  "RUS PROPAGANDASINA KARŞI TÜRKİYE'DEKİ KIRIM TATAR DİASPORASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR" Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Ukrayna ve Rusya arasında başlayan topyekun savaşın ardından bir enformasyon savaşının da başladığını dile getirdi. Yüksel, medyanın çok hızlı dönüştüğünü ve medya gücünü elinde bulundurmanın çok önemli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Yüksel, Rus propagandasına karşı önlem almak için kapsayıcı devlet stratejilerinin gerektiğini vurguladı. Devletlerin Rus propagandasına karşı uyanık olması gerektiğini ifade eden Yüksel, enformasyon savaşı için ciddi bir siyasi irade gösterilmesinin önemini kaydetti. Yüksel, Kremlin'in Ukrayna kamuoyu üzerindeki propaganda ve dezenformasyon operasyonları hakkında değerlendirme yaptı.  Prof. Dr. Yüksel, çevrim içi panel kapsamında gerçekleştirdiği sunumda; propaganda amaçlı sahte haberler, Türkiye basınında yer alan Ukrayna ve Rusya hakkındaki dezenformasyonlar ve Kremlin güdümündeki medya servisleri ve gazeteciler hakkında kapsamlı bilgiler verdi. Yüksel, Ukrayna'daki çeşitli panel ve sempozyumlarda Türkiye'deki Rus propagandasını anlattığını, bu panellerden birisinde kendisine Rus propagandasının Türkiye'de çok güçlü gözüktüğünü ilettiklerini ifade etti. Yüksel, Rus propagandasına karşı Türkiye'de faaliyet yürüten ve Ukrayna taraftarı olan gazeteciler ve medya servislerinin yakın ilişkide olması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Gayana Yüksel, "Türkiye'de Ukrayna'yı destekleyen çok sayıda arkadaşımız var. Devlet yetkilileri, büyükelçilikler, medya çalışanları, akademisyenler ve tabii ki Türkiye'deki Kırım Tatar ve Ukrain diasporası burada büyük önem taşıyor" dedi. KREMLİN'İN PROPAGANDA VE KAMUOYUNU YÖNLENDİRME FAALİYETLERİ Türkiye'de Rus propagandası yayan medya servislerini isim isim ifade eden Yüksel, Kremlin'in yerli gazetecileri kullandığını ve bu konuda çok kapsamlı faaliyetler yürütüldüğünü söyledi. Ayrıca bu medya servislerinin; bilinçli bir şekilde Putin'i kahraman olarak gösterdiğini ve Ukrayna'yı aşağıladığını söyledi. Yüksel, ayrıca dezenformasyonun yanında yanlış ya da yanıltıcı bilgi (misinformation) yayıldığının da özellikle altını çizdi. Bu tür olaylar olduğunda veya bu yönde haberler yayıldığında; Türk kamuoyunun, yalnızca Rus kaynaklarından değil Ukrayna kaynaklarından da gelişmeleri teyit etmesi gerektiğini vurguladı. RUS PROPAGANDASIYLA MÜCADELE NASIL OLMALI? Rus propagandasıyla mücadele için çözüm önerileri hususunda konuşan Prof. Dr. Gayana Yüksel, ilk olarak kapsayıcı bir medya stratejisine ihtiyaç olduğunu ifade etti. Yüksel, bu stratejinin genel güvenlik mimarisinin bir parçası olması gerektiğini söyledi. Bu stratejinin sadece yetişkinler için değil çocukları da ilgilendirdiğini vurguladı. Ukrayna'da topyekun savaşın başlangıcından itibaren eğitim kurumlarında medya farkındalığı hususunda derslerin koyulduğunu ifade etti. Yüksel, bir teknolojik girişim olarak "doğruluk kontrolü (Fact-checking)" uygulamalarının aktif şekilde kullanılması ve bir farkındalık haline gelmesi gerektiğini belirtti. Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ardından Ukrayna kamuoyunda eski değerlerin terk edildiği ve geçmişle hesaplaşıldığı bir "dekolonizasyon" sürecine girdiğini söyledi. Gayana Yüksel, "Elimizden şu anda bunlar geliyor. Ümit ediyorum; belki, ileride çalışmalarımı daha yüksek bir seviyeye taşırız" dedi. Moderatör Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Prof. Dr. Yüksel'in sunumuna katkı olarak, Rus propagandasının Türkiye'de çok detaylı ve kapsamlı çalıştığını, kamuoyunun nabzına göre hareket ettiğini ve çeşitli etkinliklerle buna Türk bilim insanlarını da alet ettiğini dile getirdi. Bezikoğlu, bu konuya örnek olarak 17 Şubat 2025 tarihinde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde düzenlenen "II. Dünya Savaşı'nda Türk-Rus İlişkileri" başlıklı sempozyumu hatırlattı. Bu programda, Türkiye'deki Rus propagandasının önde gelen simaları boy göstermiş ve Rus tezlerini savunup üniversite kürsüsünü bu kirli amaçlarına alet etmişti. Bezikoğlu, Rus propagandasının yeni stratejisinin bu olduğunu ve çok fazla dikkat çekmeyen konu başlıklarıyla Kremlin'e hizmet ettiğini söyledi. Ayrıca, bu sözde panele Prof. Dr. Sezai Özçelik'in katıldığını ve kendisinin soru sormasına bile izin verilmediğini anımsattı.  "KREMLİN'İN TÜRKİYE'DEKİ RUS PROPAGANDACILARI NASIL FONLADIĞINI KİMSE BİLMİYOR..."  Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Özçelik, Türkiye'de dış politika hususunda son 10-15 yılda yapılan kamuoyu araştırmalarına bakıldığında; Rusya'nın ciddi bir tehdit olarak görülmediğini en üst sıralarda hep Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve İsrail'in tehdit unsuru olarak algılandığını ifade etti. Prof. Dr. Özçelik, Türkiye'de Rus propagandasının neden bu kadar etkili olduğu sorusunun cevabının burada gizli olduğunu belirtti. Türkiye'deki tüm kesimlerin politik farkındalığının Batı karşıtlığı üzerine kurulduğunu söyleyen Özçelik, "Türkiye'de Rus propagandacıların Kremlin tarafından fonlandığı çok açık, bunu biz biliyoruz. Türkiye'de Batı tarafından fonlanan da ciddi bir kesim var. Soros'u herkes biliyor. Ancak, Rusya'nın kimleri ve ne şekilde fonladığı çok fazla bilinmiyor, takip edilmiyor" dedi. "RUSYA'NIN ESAS HEDEFİ, DEMOKRASİ VE LİBERAL SİSTEMİ KÖKÜNDEN TEMİZLEMEK..." Prof. Dr. Özçelik, Türkiye'de dış politika hususunda kamuoyunu yanlış yönlendiren ve dezenformasyon yayan çok sayıda kaynağın bulunduğunu bu hususta Rus propagandasının bilgi eksikliği nedeniyle alıcı bulduğunu belirtti. Batı karşıtlığı nedeniyle maalesef kaynağı bilinmeden Rus propagandacılara; yalan haber, dezenformasyon ve yanıltıcı bilgileri yaymaları için alan açıldığını kaydetti. Türkiye'de gazetecilik mesleğini doğru ifa eden medya araçlarının az sayıda olduğuna dikkat çeken Bezikoğlu, hele hele dış politika meselesinde teyit mekanizmasının yeterince işlemediğini vurguladı. Bezikoğlu, bu yapısal sorunun da Rus propagandasına alan açılmasını sağladığını söyledi. Ayrıca, son dönemde Trump yönetimindeki ABD'nin Rusya'nın söylemlerini dillendirdiğini ifade ederek, "Rusya'nın esas hedefi, dünyadaki demokrasi ve liberal sistemi kökünden temizlemek ve dünyada otoriter sistemi hakim kılmak. Hedeflerinin, sadece Kırım veya Ukrayna'dan ibaret değil çok daha büyük olduğunu düşünüyorum... Şu andaki otoriter rejimler, tüm dünyayı otoriter yapmaya çalışıyorlar, küresel otoriterlik söz konusu..." değerlendirmesini yaptı. Öte yandan; Prof. Dr. Sezai Özçelik, Rus propagandasıyla mücadele hususunda şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'de Rusya ve Ukrayna ilgili haberlerde teyit mekanizmasının gelişmesi gerekiyor. Belki, bizler bu konuda teyitçi olarak görev yapabiliriz. İkinci bir nokta olarak, Rus propagandacılarla mücadele için Kırım Haber Ajansına daha çok destek olunması, birlikte koordineli olarak faaliyetler yürütülmesi gerekir diye düşünüyorum."  Son olarak; Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, Rus dezenformasyonuna karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini ve bu yönde birlikte faaliyetlerin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca;  Bezikoğlu, Rus propagandasıyla mücadele için önce eğitimli ve donanımlı olmak gerektiğini vurguladı.

Kremlin, gençleri Ukrayna'ya karşı ölüme göndermek için eğitim sistemini nasıl kullanıyor? Haber

Kremlin, gençleri Ukrayna'ya karşı ölüme göndermek için eğitim sistemini nasıl kullanıyor?

İngiliz istihbaratına göre; Rus eğitim sistemi, giderek daha ideolojik bir hâl almaya başladı. İşgalci Rusya, bu eğitim sistemiyle saldırgan ve yayılmacı politikalarını Rus toplumuna giderek daha fazla entegre etmeye çalışıyor. Analistlere göre Rusya Federasyonu, eğitim sistemini daha militarize ve milliyetçi bir toplum yaratmak için kullanmaya çalışıyor. Ayrıca Rusya'nın 2024 Gençlik Stratejisi'nde, "askerlik hizmetinin prestijini artırmanın ve genç askerler ile ailelerine destek sağlamanın" önemine dikkat çekilmişti. Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, 21 Nisan 2025 tarihinde önemli bir istihbarat raporunu kamuoyuyla paylaştı. Latest Defence Intelligence update on the situation in Ukraine - 21 April 2025. Find out more about Defence Intelligence’s use of language: https://t.co/qpHtuVH2Ga#StandWithUkraine ???????? pic.twitter.com/qIu7g2sWMs — Ministry of Defence ???????? (@DefenceHQ) April 21, 2025 EĞİTİM MATERYALLERİYLE ÇOCUKLARIN BEYNİ YIKANIYOR! Aynı zamanda; öğrencilere sunulan eğitim materyallerinde, Rus ordusunu destekleyen ve Batı dünyasını kötüleyen içerikler bulunduğu vurgulandı. Öğrencilere yönelik bilgiler Rusya yanlısı vatansever söylemlerle doluyken; Ukrayna'ya yapılan atıflar ise tek tek ders kitaplarından ve müfredattan temizleniyor. İngiliz istihbaratı ise bu tür değişikliklerin Rus hükûmetinin daha geniş hedefleriyle uyumlu olduğunu belirtiyor. RUSYA, GENÇLERİ UKRAYNA'YA KARŞI OLAN SAVAŞTA ORDUYA ALMAYA ÇALIŞIYOR! İstihbarat, Rusya'nın amacının; ülkenin Ukrayna'ya karşı yürüttüğü topyekun savaşa daha fazla destek sağlamak ve önemli kayıplar veren orduya katılmak isteyen gençlerin sayısını artırmak olduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda bu çabaların, Rus gençleri arasında Ukrayna'nın meşru ve uluslararası alanda tanınan devlet olma ve egemenlik temelinin inkarını sürdürmeyi amaçladığı da vurgulandı.  

Kremlin diktatörü, muhalif avını yasalaştırdı! Haber

Kremlin diktatörü, muhalif avını yasalaştırdı!

Ukrayna’da yürüttüğü işgal, sivil katliamları ve savaş suçları nedeniyle uluslararası toplum tarafından dışlanan Kremlin hükûmeti, korku ve sindirme politikalarını artırdı. Rusya diktatörü Vladimir Putin, uluslararası kuruluşlarda Rusya aleyhine çalışanlara 7 yıla kadar, yaptırım çağrısı yapanlara ise 5 yıla kadar ceza öngören yasaları imzaladı. Putin’in, Rusya'ya karşı yaptırım çağrısında bulunmanın yanı sıra "Rusya'nın katılmadığı uluslararası örgütlerde" ücret karşılığı çalışma ya da bu faaliyetlere yardım etmenin cezai müeyyidelerini sertleştiren üç yasayı imzaladığı bildirildi. Kabul edilen yasaya göre; Rusya Federasyonu'nun katılmadığı uluslararası örgütlere, kiralama ya da ödeme karşılığında yardım sağlayanlar yedi yıla kadar hapis cezasına çaptırılacak. Rusya'ya karşı yaptırım çağrısında bulunulması hâlinde ise beş yıla kadar hapis cezası isteniyor. Aynı zamanda her iki durumda da kişinin malvarlığına el konuluyor. MUHALİFLİK AJANLIK OLARAK GÖRÜLECEK! Putin tarafından imzalanan yasaya göre, “Rusya'nın katılmadığı uluslararası örgütlerin kararlarının uygulanmasına yardımcı olan” kişiler artık “yabancı ajan” olarak kabul ediliyor. Söz konusu yasada, Uluslararası Ceza Mahkemesi de yer alıyor. UCM, Mart 2023'te, Ukrayna'da işlenen suçlara ve Ukraynalı çocukların Rusya'ya kaçırılmasına ilişkin olarak yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvova-Belova hakkında savaş suçu işlemeleri nedeniyle yakalama kararı çıkarıldığını duyurmuştu.  SANIKSIZ YARGILANMANIN ÖNÜ AÇILDI Ayrıca yaklaşık 20 suç için sanığın katılımı olmaksızın duruşma yapılmasına izin veriliyor. Bu yasa; terörizm, aşırıcılık, Rusya Federasyonu'nun toprak bütünlüğünün ihlali, kitlesel kargaşa, saldırganlık savaşı başlatma, askerî sahtecilik, Rus ordusunu itibarsızlaştırma, Nazizm'in yeniden canlandırılmasına ve diğerlerine yönelik kamuoyu çağrıları gibi durumlar için geçerli olacak. Buna göre; birçoğu yurt dışında yaşamakla birlikte Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırıları desteklemeyen Rusların, bu savaş nedeniyle cezalandırılması ve kendilerine yaptırım uygulanması talep ediliyor. Bu hamle ile bir kez daha Putin'in savaş suçlarını ve Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşı eleştiren vatandaşlara ağır bir baskı geliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.