SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Recep Tayyip Erdoğan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Düşen askerî uçakta kaza kırım ekipleri çalışmalarına devam ediyor: Erdoğan'dan yeni açıklama Haber

Düşen askerî uçakta kaza kırım ekipleri çalışmalarına devam ediyor: Erdoğan'dan yeni açıklama

Türk Hava Kuvvetlerine ait C130 tipi askerî kargo uçağı, 11 Kasım 2025 tarihinde Azerbaycan'ın Gence Havaalanı'ndan havalandıktan sonra Türkiye'ye dönüş yolunda Gürcistan sınırları içerisinde düştü. Uçakta bulunan 20 askerinin şehit olduğu olayda düşen kargo uçağının enkazında incelemeler başladı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî sosyal medya hesabından yaptığı yeni açıklamada, Türkiye’nin tüm imkânlarının sahada seferber edildiğini, Gürcistan makamlarının en üst düzeyde iş birliği sağladığını ve Azerbaycan'ın her türlü desteği verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların anbean takip edildiğini, olayın tüm yönleriyle titizlikle araştırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Dün 86 milyonun tamamını hüzne boğan çok acı bir haber aldık. Karabağ Zaferi’nin 5’inci yıl dönümü kutlamaları için Azerbaycan’da bulunan birliğimizi taşıyan C130 tipi askerî kargo uçağımız, ülkemize gelmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Gürcistan-Azerbaycan sınırına yakın Siğnaği bölgesinde düştü. Cenab-ı Allah şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını ali eylesin… Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek elbette mümkün değil. 86 milyonun her bir ferdine, aziz şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum. Milletimizle birlikte Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve Gürcü dostlarımızı da büyük bir üzüntüye gark eden bu elim olayı tüm yönleriyle araştırıyoruz. Gürcistan makamları bu süreçte en üst düzeyde gereken kolaylığı ve iş birliğini sergiliyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı şekilde gerekli her türlü desteği, her türlü katkıyı veriyor. Milletim şundan emin olsun: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte Gürcistan ve Azerbaycan’ın tüm imkânları da kahramanlarımız için seferber edilmiştir. Sahadaki çalışmalar anbean takibimizdedir. Gerekli incelemelerin titizlikle yapılarak olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulmasını temin edeceğiz. Milletimizden yalanlara, manipülasyonlara ve dezenformasyonlara karşı uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum; bilhassa sosyal medyada kirli siyaset uğruna böyle bir hadiseyi istismar edecek kadar alçalanlara prim vermemelerini istirham ediyorum. Bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Mesaj yayımlayarak veya telefon ederek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten tüm dost ve kardeş ülkelere de teşekkür ediyorum.

Aliyev: Erdoğan'ın "Azerbaycan yalnız değildir" sözü tüm dünyaya mesajdı Haber

Aliyev: Erdoğan'ın "Azerbaycan yalnız değildir" sözü tüm dünyaya mesajdı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'nda kazanılan zaferin 5. yıl dönümü dolayısıyla Bakü'de tertip edilen askerî geçit töreninde konuştu. Azerbaycan halkını kutlayan Aliyev, törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'e teşekkür etti. ALİYEV: AZERBAYCAN HALKI, BU DESTEĞİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAKTIR Aliyev, "Aziz kardeşim Erdoğan, 2. Karabağ Savaşı'nın ilk saatlerinden itibaren Azerbaycan'ı destekledi. Onun desteği, bize ek güç ve moral veriyordu. Erdoğan, Azerbaycan'ı muazzam destekledi. Erdoğan'ın 'Azerbaycan yalnız değildir.' sözü, tüm dünyaya mesajdı. Azerbaycan halkı, bu desteği hiçbir zaman unutmayacaktır." diye konuştu. Türk askerlerinin de törende yer aldığını vurgulayan Aliyev, bunun Türkiye ile Azerbaycan arasındaki birliğin göstergesi olduğunu vurguladı. Aliyev, Pakistan ve halkının da 2. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a destek verdiğini hatırlatarak, "Törende Pakistan askerleri de bulunuyor. Bu, üç ülkenin ordularının birliğinin tezahürüdür." değerlendirmesinde bulundu. "BİZ, HİÇBİR ZAMAN İŞGALİ KABULLENMEDİK" Ermenistan’ın işgalci politikasına, Azerbaycan topraklarının işgal altında bulunduğuna ve yaklaşık bir milyon kişinin yurtlarından edildiğine dikkati çeken Aliyev, "Biz, hiçbir zaman işgali kabullenmedik. Barış müzakerelerinde hep söyledik: 'Eğer müzakerelerden sonuç alınmazsa topraklarımızı savaş yoluyla kurtaracağız.'" ifadelerini kullandı. Aliyev, "Ermenistan'ın arkasında duran bazı devletler, onlara ekonomik, siyasi ve askeri destek veriyordu. Onlar, ezeli toprağımız Karabağ'ı bizden kopararak Ermenistan'la birleştirmek istiyordu." dedi. Devlet ve halk olarak topraklarını kurtarmak amacıyla 30 yıl boyunca çalıştıklarını vurgulayan Aliyev, "Uluslararası arenada sesimizi yükselttik. Güçlü ekonomi kurduk. Ekonomik bağımsızlık elde ettik. Bugün Azerbaycan, ekonomik olarak hiçbir ülkeye bağlı değil. Biz, bağımsız politika yürüten ülkeyiz. Güçlü ordu kurduk. Bu etkenler bizi zafere yaklaştırdı." şeklinde konuştu. "ARTIK KURTARILAN TOPRAKLARDA 60 BİN İNSAN YAŞIYOR" Karabağ'daki işgal rejiminin bazı yöneticilerinin bir zamanlar "Tanklarımız Bakü sokaklarında olacak. Bakü'de çay içeceğiz." şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Aliyev, "Aslında hayalleri gerçek oldu. Bugün tankları Bakü'de, Savaş Ganimetleri Müzesi'nde sergileniyor. Ermeni savaş suçluları mahkemede hesap veriyor ve gözaltı merkezinde Azerbaycan çayı içiyor." ifadelerini kullandı. Aliyev, Karabağ ve Doğu Zengezur’da kapsamlı imar ve ihya çalışmalarını hayata geçirdiklerini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı: Artık kurtarılan topraklarda 60 bin insan yaşıyor. Halkımı bu başarı dolayısıyla kutluyorum. Bu 5 yılı gururla yaşadık. Bu toprakların sahipleri olarak Karabağ ve Doğu Zengezur’a döndük. Bu topraklarda ebedi yaşayacağız. Azerbaycan bayrağı burada ebedi dalgalanacak. Karabağ, Azerbaycan’dır.

Erdoğan: Allah Azerbaycan'ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun Haber

Erdoğan: Allah Azerbaycan'ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü'de tertip edilen Azerbaycan'ın Zafer Günü Töreni'nde konuştu. ERDOĞAN'DAN AZERBAYCAN ORDUSUNA TEBRİK Konuşmasına, "Zafer Günü'nüzün 5. yıl dönümünde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İlham Aliyev kardeşimin nazik daveti için şükranlarımı sunuyorum. Sizlere Türkiye'deki kardeşlerinizin selamlarını getirdim." sözleriyle başlayan Erdoğan, bu gurur gününde Türk Devletleri Teşkilatının da aynı coşkuyu yaşadığını belirtti. "Zaferiniz kutlu olsun. Cenab-ı Allah Azerbaycan'ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun." diyen Erdoğan, vatan muharebesinde toprağa düşen tüm şehitleri, Azerbaycan'ın yiğit evlatlarını rahmetle yad etti. Erdoğan, Azerbaycan edebiyatının sembol isimlerinden Mehmet Aras'ın Azerbaycan Türkü'nün vatan aşkını, "Bugün gerek her anımız vatan desin. Kılıcımız, kalkanımız, vatan desin. Ölenlerin yerine kalanımız vatan desin. Vatan desin, kalbimizin her duygusu her vurgusu vatan desin. Farkı yoktur harda olak, zamanımız, mekanımız vatan desin." sözleriyle anlattığını söyledi. Kalpleri her seferinde "vatan" diye çarpan kahraman gazilere minnet duygularını ifade eden Erdoğan, hayatları pahasına verdikleri destansı mücadeleyle 30 yıllık işgali sona erdiren Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarını bir kez daha tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'i tebrik etti, başarılarının daim olmasını diledi. "BU BARIŞ VE GÜVEN İKLİMİ DAHA DA GÜÇLENMEYE DEVAM EDECEK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: Karabağ'ın azatlığa kavuşması sadece Azerbaycan için değil, Türk dünyası içinde büyük bir gurur vesilesidir. Azerbaycan Ordusunun Karabağ toprağında attığı her adım, istiklal ve izzet uğruna dökülen her damla kan, Türk dünyasının tarihinde birer şeref nişanesi olarak ortak tarihimize altın harflerle yazılmıştır. Bugün burada Azerbaycan askeri Türkiye'den gelen asker kardeşleriyle omuz omuza yan yanalar. Askerlerimize baktıkça iki devlet tek millet şiarının ne demek olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Şehitlerimizin birbirine karışan kanlarının üzerinde yükselen hürriyet sancağı, Karabağ'ın dört bir yanında şanla, şerefle, gururla dalgalanıyor. Bundan 45 gün önce aslen Karabağlı olan büyük bir şairi rahmeti rahmana uğurladıklarını hatırlatan Erdoğan, merhum Yavuz Bülent Bakiler'in Karabağ'a olan hasretini, "Toprağına bayraklarla girebilirim. Kara sevdalılar gibi hasretim Karabağ'a. Uğruna ölebilirim. Bir gün biterse her şey Karabağ'ı görmeden, istemem bandolar büyük çelenkler. Allah'ım, ruhuma biraz sükun ver. Üstüme okunmuş birkaç avuç mübarek Karabağ toprağından serpilse yeter." mısralarıyla dile getirdiğini hatırlattı. Yıllarca şairlerin Karabağ için böyle özlem dolu şiirler yazdığını aktaran Erdoğan, "İlham kardeşimin dirayetli liderliği altında Azerbaycan Ordusu, Karabağ'ı işgalden kurtararak gönüllerdeki 30 yıllık bu yangını da söndürdü. Allah'a hamdolsun bugün Laçin'den Şuşa'ya, Zengilan'dan Hankendi'ne, Hocalı'dan Fuzuli'ye kadar Karabağ'ın her karışında huzur var, kalkınma var, barış, refah ve özgürlük var. İnşallah bu barış ve güven iklimi daha da güçlenmeye devam edecek." diye konuştu. "BU ZAFERİ KAFKASYA'DA KALICI BARIŞA GİDEN YOLUN KİLOMETRE TAŞI OLARAK GÖRÜYORUZ" Karabağ Zaferi'nin vicdanları kanatan büyük bir adaletsizliği sonlandırmakla kalmadığını aynı zamanda bölgede yeni bir dönemin kapılarını araladığını belirten Erdoğan, "Vatan muharebesi, Asya ve Avrupa'daki jeopolitik dengeleri de değiştirdi. Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların tekrar yaşanmasına izin veririz. Dolayısıyla bu zaferi bir son olarak değil, Kafkasya'da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz." dedi. Kafkasya'da barışın hakim olmasının Asya'dan Avrupa'ya tüm bölgenin refahına hizmet edeceği kanaatinde olduklarına değinen Erdoğan, şöyle devam etti: Şunu da burada özellikle vurgulamak isterim; biz kalıcı barış noktasında son derece ümit varız, iyimseriz. İlham Aliyev kardeşimin kalıcı barışın tesisi için gösterdiği, samimi çabaları takdirle karşılıyoruz. Ermenistan Başbakanı Sayın (Nikol) Paşinyan'ın da bu yolda attığı cesur adımları memnuniyetle takip ediyoruz. İnşallah bu muhteşem zafer her iki liderin yapıcı tavrıyla bölgede huzuru ve barışı edecek kalıcı bir anlaşmayla neticelenecektir. Türkiye olarak bu konuda üzerimize ne düşüyorsa inşallah bunu yapmaya devam edeceğiz. Gelinen noktada Can Azerbaycan'ın hem bölgesinde hem de ötesinde kaydettiği ilerlemeden büyük bir kıvanç duyuyoruz. İlişkilerin somut ve stratejik projelerle her geçen gün daha da güçlendiğini kaydeden Erdoğan, "Hatırlayacaksınız asrın proje Azeri-Çırak-Güneşli başta olmak üzere Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Şahdeniz ve TANAP ile taçlandırdığımız iş birliğimizi son olarak Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı'nı faaliyete geçmesiyle daha da perçinledik. Şimdi bu iş birliğimizi daha da ileriye götürmenin ve kapsamını geliştirmenin gayreti içindeyiz. Kafkasya'da tesis edilecek yeni rotaların ulaştırma ve enerji iletim imkanlarını arttırmasını temenni ediyoruz. Hazar Geçişli Doğu Batı Orta Koridoru'nun bölgedeki tüm kardeşlerimizin faydasına olacak şekilde yatırımlarla geliştirmemiz gerekiyor." diye konuştu. ⁠"AZERBAYCAN, BÖLGENİN YENİDEN İMAR VE İHYASI İÇİN BÜYÜK BİR GAYRET SARF EDİYOR" Bilhassa Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı'nı en verimli şekilde kullanmak için Azerbaycan'la beraber çok daha ileri adımlar atacaklarına inandığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Azerbaycan, Karabağ başta olmak üzere bölgenin yeniden imar ve ihyası, halkın güvenli geri dönüşü ve yok edilen kültürel ve dini mirasın restorasyonu için büyük bir gayret sarf ediyor." ifadelerini kullandı. İlham Aliyev ile Karabağ'a yaptıkları ziyaretlerin bir kısmına Şahbaz Şerif'in de iştirak ettiğini hatırlatan Erdoğan, zaferden sonra Karabağ'ın tamamında yaşanan kalkınma ve yatırım seferberliğine bizzat şahitlik ettiğini söyledi. Havalimanlarını, yolları, köprüleri, tünelleri, demir yollarını, evleri, yükselen binaları, tarım ve ulaştırma projelerini yerinde gördüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: İlham kardaşımın liderliğinde Can Azerbaycan'ın neleri başarabileceğine yakından tanık olduk. Bir kez daha 'maşallah, barekallah' diyorum. Tabii bizim gördüklerimiz sadece bir başlangıç, inşallah bunların devamı da gelecek. Muhteşem güzelliğiyle Karabağ tekrar bölgenin parlayan yıldızı olacak. Bu süreçte biz de Azerbaycan'a gereken her türlü desteği vereceğiz. Can Azerbaycan'la ikili işbirliğimizin yanı sıra Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki birlik ve dayanışmamızı da sürdürüyoruz. Aile meclisimizin tüm fertlerinin en üst düzey katılımıyla Ekim ayında Gebele'de 12. Zirvemizi gerçekleştirdik. Zirvede çağrısını yaptığım, 15 Aralık Dünya Türk Dili Günü kararının da UNESCO bünyesinde hayata geçmesinden memnuniyet duyuyorum. ERDOĞAN, ENVER PAŞA VE NURİ PAŞA'YI ANDI Azerbaycan'ın sarsılmaz desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türk dünyası içindeki konumunun güçlenmesini temenni ettiklerini belirten Erdoğan, "Bu düşüncelerle vatan muharebesinde alkanlarıyla toprağa sulayan aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 1918'de Bakü'yü işgalden kurtarın Kafkas İslam Ordusu'nun bütün şehitlerin, bilhassa Gazi-i Namdar, Şehid-i Ala Enver Paşa'yı ve kardeşi Nuri Killigil Paşa'yı bir kez daha minnetle anıyorum. Bu vesileyle 9 Kasım Devlet Bayrak Günü'nüzü de yürekten kutluyorum." dedi. Töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif birlikte izledi. Üç ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başlayan törenin ardından 44 günlük savaşta şehit düşen askerlerin aziz hatırasına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Erdoğan, Aliyev ve Şahbaz'ın konuşmalarından sonra Türk askerlerinin de yer aldığı geçit töreni gerçekleştirildi.

Ukrayna'dan kritik açıklama: "Savaş mevcut temas hattında ateşkesle durmalı" Haber

Ukrayna'dan kritik açıklama: "Savaş mevcut temas hattında ateşkesle durmalı"

Ukrayna Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Serhiy Kıslıtsa, İstanbul'daki TRT World Forum 2025'te yaptığı açıklamada, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın durdurulmasına ilişkin ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın pozisyonlarının aynı olduğunu dile getirdi. Kıslıtsa, savaşın mevcut temas hattında bir ateşkesle durması gerektiğini belirtti. Kıslıtsa, İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum 2025’te Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin hem Rusya hem Ukrayna ile diyalog kanallarını açık tutan az sayıdaki ülkelerden biri olduğunu kaydetti. KISLITSA: SAVAŞ 2014'TE BAŞLADI Kıslıtsa, Ukrayna'daki savaşın "birçok kişinin düşündüğü gibi aslında 2022'de değil, 2014'te başladığını" vurguladı. Türkiye'nin bölgedeki stratejik konumuna işaret eden Kıslıtsa, "Türkiye, coğrafyası ve Karadeniz bölgesinin önemi nedeniyle stratejik bir konumda. Türkiye'nin Karadeniz'e ilişkin belirli uluslararası hukuk hükümlerinin uygulanmasında kararlı ve istikrarlı tavrını çok takdir ediyoruz." ifadelerini kullandı. "CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ" Kıslıtsa, Ankara'nın kriz süresince yürüttüğü diplomatik çabaların Kiev'de dikkatle takip edildiğini belirterek, Türkiye'nin Ukrayna'nın bir ortağı olduğunu ve bu yıl İstanbul'da üç toplantıya ev sahipliği yaptığını söyledi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın sürece aktif katkı sunduğunu vurgulayan Kıslıtsa, "Dışişleri Bakanı Fidan'ın bizzat orada bulunmasını ve Ukrayna ve Rusya heyetleri arasındaki etkileşimi kolaylaştırmak için elinden geleni yapmasını gerçekten takdir ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinin barış sürecinde belirleyici olduğunu dile getiren Kıslıtsa, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da liderliği çok önemli. Ukrayna Cumhurbaşkanı (Volodımır) Zelenskıy ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki temaslar düzenli ve dolu dolu geçiyor. Bu görüşmeler sadece nezaket ifadelerinden ibaret değil, hepimizin ulaşmayı umduğu çatışma sonrası düzenlemeler açısından çok önemli konular ele alınıyor." diye konuştu. Kıslıtsa, Türkiye'nin uluslararası alandaki yapıcı duruşunun ve "Gönüllüler Koalisyonu" olarak adlandırılan girişimdeki aktif rolünün de Ukrayna tarafından memnuniyetle karşılandığını belirterek, "Türkiye aktif rol üstleniyor ve halihazırda bazı önemli önerilerde bulundu." ifadesini kullandı. "VAŞİNGTON'UN MOSKOVA'YA SABRINI YİTİRDİĞİNİ GÖSTERİYOR" Kıslıtsa, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğin süreceğini belirterek, "Amerika Birleşik Devletleri, uluslararası toplumun savaşı sona erdirme ve ölümleri durdurma çabalarının temel aktörüdür." dedi. Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukraynalı sivillerin hedef alınmasının derhal durdurulması yönündeki ifadelerini hatırlattı. Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile planlanan görüşmesinin iptal edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kıslıtsa, "Trump ve Putin arasında duyurulan görüşmenin iptal edilmesi, Vaşington'un Moskova'nın tüm manipülasyonlarına, oyalama taktiklerine ve bitmek bilmeyen gecikmelere sabrını yitirdiğini, bunun yerine ciddileşip müzakere sürecine girerek bu savaşı sona erdirmek istediğini gösteriyor." ifadelerini kullandı. "MÜZAKERELER DOĞRU YÖNDE İLERLİYOR" Kıslıtsa, ABD ile yürütülen savunma müzakereleri hakkında da bilgi verdi. Tomahawk füzeleri ve Patriot hava savunma sistemine ilişkin beklentilerin gerçekçi olduğunu vurgulayan Kıslıtsa, "Müzakereler iyi ilerliyor ve biz gerçekçiyiz. Yalnızca siyasi değil, hükûmetlerle ve silah sistemi üreticileriyle de görüşmeler yapıyoruz. Ukrayna giderek daha fazla kendi silahlarını üretiyor. Süreç hepimizin umduğu kadar hızlı olmasa da doğru yönde ilerliyor." diye konuştu. "SAVAŞ, MEVCUT TEMAS HATTINDA BİR ATEŞKESLE DURMALI" Kıslıtsa, Trump'ın Ukrayna'nın mevcut cephe hatlarını koruması ve müzakerelerin bu hatlar üzerinden yürütülmesi gerektiği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ABD Başkanı Trump ve Ukrayna'nın tutumunun aynı olduğu değerlendirmesinde bulundu. Kıslıtsa, "Sizin aktardığınız, Başkan Trump'tan yapılan alıntının bağlamını tam olarak bilmiyorum. Bu yüzden bunun hakkında yorum yapmayacağım. Dikkatinizi çekmek istediğim şey şu, bence Başkan Trump ve Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın pozisyonu aynı. Savaş mevcut temas hattında ateşkesle durmalı. Ardından tüm müzakereler mevcut temas hattından hareketle yürütülmeli. Diğer toprak meselelerini görüşmek ise Ukrayna ve Kremlin liderliğinin sorumluluğundadır." ifadelerini kullandı. Ukrayna hükûmetinin bir anlaşmaya varmak için Rusya'ya sunabileceği en iyi teklifin ne olduğu sorusuna Kıslıtsa, "Ukrayna'nın barışa ulaşma yönündeki istek ve kararlılığı ortada, bunun için birçok taviz bile verdik ama diğer taraftan Ukrayna hükûmetinin Rus hükûmetini memnun etmesi gerekmediğini düşünüyorum. Neticede, ciddi olmak ve müzakerelere ve barış sürecine katılmak Rus hükûmetinin görevidir." yanıtını verdi. "GÖRÜŞME ZORLUYDU AMA YAPICIYDI" Trump ile Zelenskıy arasında yapılan görüşmede tartışma yaşandığı iddialarını da değerlendiren Kıslıtsa, "Bazı medya haberleri tamamen abartılı. Bazı medya kuruluşları abartı peşinde. Sadece ABD ile değil, diğer birçok ortakla yürüttüğümüz görüşmeler oldukça zorlu geçiyor ancak devam eden çatışmanın karmaşıklığı göz önüne alındığında kolay görüşmeler yapabileceğimizi sanmıyorum. Görüşme zorluydu ama yapıcıydı ve günün sonunda verimli geçti." ifadelerini kullandı. Kıslıtsa, "Beyaz Saray'daki görüşmeden birkaç gün sonra ABD yönetiminin yeni yaptırımları açıklaması, söylediklerimi destekler nitelikte." dedi.

Erdoğan: Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik Haber

Erdoğan: Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl "Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere" temasıyla İstanbul'da dokuzuncusu düzenlenen TRT World Forum'un açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasına, iş, medya ve akademi dünyasının değerli mensuplarını ve diğer misafirleri selamlayarak başlayan Erdoğan, dokuzuncusu düzenlenen TRT World Forum münasebetiyle katılımcılarla bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Dünyanın farklı yerlerinden foruma katılan misafirlere "Yedi renk, yedi ses ve yedi iklimin visale erdiği güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz." diyen Erdoğan, forumun, beşeriyeti ilgilendiren sorunların istişare edilmesi noktasında son derece kıymetli bir platform haline dönüştüğünü görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "BMGK, İNSANLIĞIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR" "Yaşadığımız her gün daha adil, daha kapsayıcı, daha kuşatıcı bir küresel sistemin inşasına duyulan ihtiyacı ortaya koyuyor." diyen Erdoğan, BMGK'nin mevzut yapısına yönelik eleştilerini yineleyerek, "Savaşlar, çatışmalar, eşitsizlik ve adaletsizlikler tüm insanlığın gündemini adeta işgal etmiş durumda. İkinci Cihan Harbi'nin galipleri eliyle kurulan mevcut sistem günümüzün gerçeklerine ve gerekliliklerine maalesef uymuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin adaletsiz karar alma yapısı nedeniyle insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretilemiyor. Çoğu zaman sorunlar da çözüm yolları da apaçık belli olduğu halde yerkürenin birçok yerinde masum insanlar ölmeye devam ediyor. Türkiye olarak insanlığın kaderinin beş ülkenin insafına terk edilemeyeceğini dile getiriyor ve bu sebeple dünya beşten büyüktür diyoruz. En büyük insani krizlerde, en somut insan hakları ihlallerinde dahi karar almakta geciken sistemin taze fikirlere, yeni katkılara ve elbette günceli yansıtan bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu aşikardır." ifadelerini kullandı. ERDOĞAN: TÜRKİYE HER TÜRLÜ KATKIYI SUNMAYA DEVAM EDECEKTİR Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlatmış olduğu topyekûn işgal girşimi ve saldırılarına da değinen Erdoğan, şöyle konuştu: Dünyadaki gelişmeleri oturup izlemek, hatta eleştirmek kolay olandır. Zor olan değiştirmek, dönüştürmek, karanlığa karşı bir mum yakabilmektir. Ama biz kolay olanı değil, her zaman zor olanı seçtik. Oturup izlemek veya yanlışları eleştirmektense harekete geçmeyi, sorumluluk almayı, karanlıkları aydınlığa çevirmek için mücadele etmeyi tercih ettik. Milyonlarca kilometrekareyi bulan medeniyet coğrafyamızın her köşesine barışı, adaleti, dayanışmayı, huzuru götürmenin gayretindeyiz. Türkiye olarak yalnızca Gazze'de değil, yaşanan her insani krizde inisiyatif alıyoruz. Dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı'nın adil ve kalıcı bir barışla çözümü için ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik. Hem Sayın Putin hem de Sayın Zelenski ile yaptığımız görüşmelerde ilk etapta ateşkes ve devamında kalıcı barışın sağlanması için her türlü desteği vermedeki kararlılığımızı ifade ettik. Umuyorum ki yakın bir gelecekte taraflar arasında bir orta yol bulunacak, iki komşu halkın yeniden yan yana barış içinde yaşamasının önü açılacaktır. Türkiye bunun için her türlü katkıyı sunmaya devam edecektir.

Büyükelçi Celâl, 29 Ekim dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etti Haber

Büyükelçi Celâl, 29 Ekim dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etti

Türkiye, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu yaşıyor. Bayram dolayısıyla Anıtkabir'de tertip edilen tören sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde tebrikleri kabul etti. Törene katılan isimler arasında yer alan Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, Erdoğan ve Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı. Tören sonrasında açıklamada bulunan Büyükelçi Celâl şu ifadeleri kullandı: Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve onun şahsında tüm Türk milletini en içten dileklerimle tebrik ettim. Cumhuriyet Bayramı, devletin yeniden doğuşunun, ulusun gücünün ve sarsılmaz ruhunun sembolüdür. Ukrayna ve Türk halklarını özgürlük ve bağımsızlığın bedelini derinden bilen ortak bir tarih bilinci birleştiriyor. Hem Türkiye hem de Ukrayna, kendi toprakları, onurları ve özgür yaşama hakları uğruna zorlu bir mücadele vermiştir.Türk halkına barış, birlik, refah ve Cumhuriyet’in gelişiminde yeni başarılar diliyorum. Ukrayna ile Türkiye arasındaki dostluğun her geçen yıl daha da güçlenmesini temenni ediyorum. Törende, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve kuvvet komutanları, Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamu kurumlarının yöneticileri, Ankara'da görevli büyükelçiler, yabancı misyon şefleri, uluslararası kuruluşların temsilcileri, Erdoğan'a bayram tebriklerini sundu. Törende, başkentte görevli çeşitli rütbelerden askeri personel de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tebriklerini iletti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. yılını kutladı Haber

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. yılını kutladı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kutlama mesajı gönderdi. Aliyev, mesajında, Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. kuruluş yılı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve Türk halkını şahsı ve Azerbaycan halkı adına kutladı. "TÜRKİYE, TÜM ALANLARDA YENİ ZİRVELER FETHEDİYOR" Mesajında, "İleri görüşlü ve kararlı siyasetiniz sayesinde bugün Türkiye, tüm alanlarda yeni zirveler fethediyor, büyük başarılara imza atıyor, uluslararası konularda söz sahibi güçlü ve kudretli bir devlet olarak tanınıyor. Küresel ölçekte ve bölgede yaşanan süreçlerde sergilediği aktif ve ilkeli tutum, barış ve istikrarın tesisi yönündeki çabaları, Türkiye'ye dünyada büyük itibar ve güven kazandırmıştır." ifadesini kullanan Aliyev, Türkiye'nin her başarısına sevindiklerini ve gurur duyduklarını belirtti. Aliyev, iki ülke halkının iradesinden kaynaklanan ve "bir millet, iki devlet" ilkesine dayanan Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin en yüksek düzeyde olmasının büyük bir gurur kaynağı olduğuna işaret ederek, "Şuşa Beyannamesi ile stratejik müttefiklik seviyesine yükselen devletlerarası ilişkilerimizin her geçen gün daha da derinleşmesi ve yeni içerik kazanması, kararlı siyasi irademizin ve ortak çabalarımızın parlak bir ifadesidir." değerlendirmesinde bulundu. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE VE HALKINA DA DAİMA HUZUR, REFAH VE ESENLİK DİLİYORUM" Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin, birliğinin ve müttefikliğinin dünyada eşi benzeri olmadığını vurgulayan Aliyev, bu birliğin bölgedeki barışa, güvenliğe, refaha ve işbirliğine hizmet eden önemli bir unsur olduğunu belirtti. Aliyev, Erdoğan'ın ekim başında Gebele'de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 12. Zirve Toplantısı'na katılımını hatırlatarak, Erdoğan'ın Türk dünyasının birliği ve TDT'nin uluslararası arenada itibarının artırılması yönündeki kararlı faaliyetlerinden takdirle bahsetti. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kardeşlik ilişkilerinin halkların iradesine uygun şekilde daha da genişletilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki ortak çabaların kararlılıkla sürdürüleceğine inandığını belirten Aliyev, "Böylesine anlamlı bir günde size sağlık, mutluluk ve devlet işlerinizde başarılar, kardeş Türkiye Cumhuriyeti'ne ve halkına da daima huzur, refah ve esenlik diliyorum." ifadesini kullandı.

Semerkant, tarihindeki en büyük etkinliğe hazırlanıyor Haber

Semerkant, tarihindeki en büyük etkinliğe hazırlanıyor

Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehri, yarın başlayacak Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 43. Genel Konferansı ile tarihindeki en büyük etkinliğe ev sahipliği yapacak. Büyük Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alan ve 3 bin yıllık köklü tarihiyle yüzden fazla tarihi ve kültürel yapıyı barındıran Semerkant’ta yarın, UNESCO'nun en yüksek karar alma organı olan Genel Konferans başlıyor. 195 ÜLKEDEN 5 BİNDEN FAZLA KATILIMCI 1985 yılından beri ilk defa, UNESCO merkez ofisinin bulunduğu Fransa’nın başkenti Paris dışındaki bir şehirde gerçekleştirilecek olan etkinliğe, dünyanın 194 ülkesinden 5 binden fazla üst düzey yönetici, akademisyen ve sivil toplum örgütü temsilcisi katılacak. Türkistan'da ilk kez düzenlenen ve UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay'ın da yer alacağı konferansın açılışında, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in bir konuşma yapması ve ülkesinin kültürel diplomasi vizyonunu ortaya koyması bekleniyor. SEMERKANT, TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ETKİNLİĞE HAZIRLANIYOR Geçmişte bilim, eğitim, kültür ve sanatın merkezlerinden olan Semerkant, günümüzde de önemli etkinlik ve toplantılara ev sahipliği yapıyor. 2022’de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları zirvelerine ev sahipliği yapan Semerkant’ta, Ekim 2023’te Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün 25’inci Genel Kurulu Toplantısı düzenlendi. Bu yıl Orta Asya-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'nin tertip edildiği Semerkant, çeşitli dönemlerde ŞİÖ ve Orta Asya-ABD (C5+1) diyaloğu dışişleri bakanları, TDT Tarım ve Ekonomi bakanları toplantılarına ev sahipliği yaptı. 2022'deki Semerkant'ta düzenlenen TDT Zirvesi’nde, "Türk Dünyası Medeniyet Başkenti" ilan edilen Semerkant, 2023 yılında "Dünya Turizm Başkenti" unvanını aldı, 2024’te Bağımsız Devletler Teşkilatı (BDT) tarafından "BDT Kültür Başkenti", 2025'te ise İslam Dünyası Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (ISESCO) tarafından İslam Dünyası Kültür Başkenti seçildi. Yarın tarihindeki en büyük etkinliğe ev sahipliği yapacak Semerkant, birçok ülkeden aralarında devlet ve hükûmet başkanları, kültür bakanları ve diğer hükûmet üyeleri ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu üst düzey katılımcıları bir araya getirecek. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Aleksander Stubb’un da aralarında bulunduğu birçok ülkenin devlet ve hükûmet başkanları ile uluslararası kuruluşların üst düzey yöneticilerinin de yer alacağı konferansta, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de hazır bulunacak. UNESCO 43. Genel Konferansı, şehir yakınlarındaki 400 hektarlık alanda yeni inşa edilen "İpek Yolu Semerkant" turizm merkezindeki Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. 18 bin metrekare kapalı alana ve 3 bin 500 kişi kapasitesine sahip olan kongre merkezi, 13 toplantı salonundan oluşuyor. KONFERANSTA, 15 ARALIK'IN "DÜNYA TÜRK DİLİ AİLESİ GÜNÜ" İLAN EDİLMESİ KARARLAŞTIRILACAK İki hafta sürecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda önemli kararların alınması bekleniyor. Konferans süresince, UNESCO’nun eğitimden bilime, kültürel mirastan dijital dönüşüme kadar birçok ana gündem maddesi ele alınacak. Ayrıca iklim değişikliği, gençlerin eğitime erişimi ve kültürel çeşitliliğin korunması gibi küresel sorunlara çözüm arayışları tartışılacak. Genel Konferans kapsamında gençlik meseleleri ve iklim değişikliği konularının ele alınacağı 14. UNESCO Gençlik Forumu ile UNESCO Ulusal Komisyonlarının 12. Bölgelerarası Toplantısı düzenlenecek; konferans günlerinde ayrıca "Semerkant: 3000 Yıllık Tarihi Miras" konulu bilimsel konferans da tertip edilecek. Konferans kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Aralık’ın "Dünya Türk Dili Ailesi Günü" ilan edilmesi önerisine ilişkin karar taslağının kabul edilmesi de öngörülüyor. Semerkant, bu süreçte sadece diplomatik temaslara değil, aynı zamanda kültür ve sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. Özbek klasik müziğinden geleneksel el sanatlarına kadar birçok unsur, konuk heyetlere tanıtılacak. UNESCO 43. Genel Konferansı katılımcıları ayrıca Semerkant şehrindeki beş hektarlık alanda yeni inşa edilen ve UNESCO Bahçesi adını alan alana fidan dikecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.