SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Roman Nedilskıy

QHA - Kırım Haber Ajansı - Roman Nedilskıy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roman Nedilskıy haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Holodomor'un yıl dönümünde İstanbul’da Ukraynalı esirlere destek mitingi Haber

Holodomor'un yıl dönümünde İstanbul’da Ukraynalı esirlere destek mitingi

İstanbul Şişhane Meydanı'nda, Rus işgaline karşı vatanını savunurken esir düşen, cephede kaybolan ve yasa dışı şekilde mahkûm edilen Ukraynalı askerlere destek amacıyla miting gerçekleştirildi. Mitinge; Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, Çerkes Dernekleri Federasyonu Kurucu Üyesi ve Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları ile İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları katıldı. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylem, Ukrayna’da bugün kaydedilen Holodomor Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle düzenlendi. 1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Eylemin açılışında konuşan Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, “Bugün Ukrayna tarihinde çok acı bir gün. Bugün Holodomor kurbanlarını anıyoruz. Bildiğiniz gibi komşu ülke Rusya birçok kez Ukrayna halkını yok etmeye çalıştı. Ama başaramadı ve başaramayaktır.” dedi. Ukrayna halkının iradesini kırmak için uygulanan Holodomor (suni açlık) nedeniyle milyonlarca Ukraynalının hayatını kaybettiğini hatırlatan Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, “Rusya şimdi de Ukrayna halkını yok etmek istiyor. Ukraynalıların iradesini kırmak istiyor. Ama daha önce de başaramadığı gibi bugün de başarısız olacak. Şu an Ukrayna, tarihinin en zor anlarından birinden geçiyor. Eylemlere çıkan, Rusya tarafından esir tutulan Ukraynalı asker ve sivillere dikkat çeken herkese teşekkür ederim. Herkes Rus esaretinden kurtarılana kadar sizinle birlikte olacağız. Bugün topyekûn savaşın 1368 günü. Ama biz mücadelemize devam ediyoruz ve inanıyorum ki mutlaka kazanacağız.” ifadelerini kullandı. Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, “Bugün Sovyet yönetiminin Ukrayna halkına karşı işlediği soykırımın kurbanlarını anıyoruz. Sovyet rejiminin amacı Ukrayna ve Ukrayna halkını yok etmekti. Şimdi ise Rusya’nın bu soykırımı devam ettirdiğini görüyoruz. Rusya işgal, savaş, Ukrayna halkını yok etme yolunu seçti.” dedi. Türkiye’ye ve başka ülkelere giderek Rusya tarafından alıkonulan savaş esirlerinin hikayelerini anlatan, bu konuya dikkat çeken ve serbest bırakılmaları için mücadele etmeye devam eden Ukraynalı esirlerin ailelerine teşekkür eden Kadirov, “Sivil ve savaş esirlerin, kaçırılan Ukraynalı çocukların kurtarılması Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisinin Ofisinin ana görevlerinden biridir. Bu konuda ortaklarımız bize çok yardım ediyor. Ve Türkiye müzakerelerde kilit rol oynuyor. Bu yüzden Türk devletine ve Türk halkına bize verdikleri destek için teşekkür etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı. Rusya’nın tarih boyunca birçok halka zulmettiğini vurgulayan Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, “Bugün Rusya’nın kurbanı ve mağduru olan halklar olarak buradayız.” dedi. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, “Aynı zamanda bugün burada, savaşın ve insan hakları ihlallerinin yol açtığı ağır sonuçlara dikkat çekmek ve sesini duyuramayanların sesine güç katmak amacıyla bir araya geldik. Bu toplantı, yalnızca bir dayanışma ifadesi değil; uluslararası toplumun ortak sorumluluğunu hatırlatan önemli bir buluşmadır.” şeklinde konuştu. Eylemde söz alan Ukraynalı savaş esirlerin yakınları, “Biz Ukraynalı savaş esirlerinin ve cephede kaybolan askerlerin yakınlarıyız. Bugün burada İstanbul’da esir tutulan yakınlarımızın sesini duyurmaya çalışıyoruz. İnsani konuları ve esirlerin eve geri getirilmesi sürecine destek veren Türk devletine teşekkür ediyoruz.Türkiye birçok kez sözünün gücünü defalarca kanıtladı. Ve Türkiye’nin insani girişimleri insan hayatlarını kurtarıyor. Sağlanan her türlü yardım ve sesimizi duyurmaya yardım eden her fırsat için minnettarız. Bizim için bu sadece diplomatik adımlar değil. Eşimizi,oğlumuzu, kardeşimizi eve geri getirme şansıdır. Tekrar aile olmak şansıdır.” ifadelerini kullandı. Eylemin sonunda katılımcılar Holodomor Soykırımı kurbanları anısına mum yaktı.

İstanbul'da Kırım Tatar Millî Bayrak Günü'ne özel etkinlik Haber

İstanbul'da Kırım Tatar Millî Bayrak Günü'ne özel etkinlik

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğu, Kırım Tatar Millî Bayrak Günü'nü 26 Haziran 2025 tarihinde düzenlenecek anlamlı bir program ile kutlayacak. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğu ve Kırım Ailesi'nin katılımı ile tertip edilecek olan etkinlik, Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde saat 19.00'da başlayacak. ETKİNLİKTE KIRIM AİLESİ SAHNE ALACAK Başkonsolosluk tarafından yapılan açıklamada, "'Kırım Ailesi'nin örnek vokal ve koreografi topluluğunun katılımıyla Kırım Tatar Bayrak Günü vesilesiyle düzenlenecek etkinliğine davetlisiniz!" ifadeleri kullanıldı. NEDİLSKIY VE İÇTEN PROGRAM HAKKINDA GÖRÜŞTÜ Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy ve Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten program öncesinde bir araya geldi. Görüşmede Nedilskıy, 26 Haziran Kırım Tatar Bayrak günü için yapılacak program için İçten’e iş birliği talebinde bulundu. KIRIM TATAR MİLLÎ BAYRAK GÜNÜ İSTANBUL’DA KUTLANACAK Kırım Derneği İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Kırım Tatar Millî Bayrak Günü için yapılacak etkinliğin İstanbul’da Ali Emiri Kültür Merkezinde tertip edileceği ve gerekli destek ve yardımın dernek tarafından sağlanacağı bildirildi. Ayrıca Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı İçten’e Diaspora Kimliği'ni takdim etti. 26 HAZİRAN KIRIM TATAR MİLLÎ BAYRAK GÜNÜ Kırım Tatar Millî Kurultayı’nın (KTMM) 2010 yılında aldığı karar dolayısıyla her 26 Haziran'da, Kırım Tatar Millî Bayrak Günü kutlanıyor. Kırım Tatar kimliğinin, adaletinin ve özgürlüğünün sembolü olan Tarak Tamgalı Gökbayrak günümüzde Rus işgaline karşı mücadelenin sembolü olarak kabul ediliyor. Her yıl 26 Haziran’da dünyanın farklı yerlerinde Kırım Tatar bayrağı göndere çekiliyor. Rus işgaline kadar Kırım’da coşkuyla kutlanan, günümüzde de Ukrayna’nın ana kısmında geniş çapta etkinliklerle kaydedilen Kırım Tatar Bayrak Günü, Kırım’da Kırım Tatar gençlerin teşebbüsü ile ilk kez 2009 yılında kutlandı. Bayramın fikir babası olan Kırım Derneği Genel Başkanı merhum Dr. Ahmed İhsan Kırımlı, 2005 tarihinde gerçekleştirilen Kırım Tatar Gençlik Kurultayı sırasında, II. Kırım Tatar Millî Kurultayı’nın her zaman hatırlanması gereken bir vaka olduğunun altını çizmiş ve bunun bir bayram olarak kutlanmasını teklif etmişti.

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy: Karadeniz güvenliği Avrupa istikrarı için tartışmasız bir gerekliliktir Haber

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy: Karadeniz güvenliği Avrupa istikrarı için tartışmasız bir gerekliliktir

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, 8. Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi’nde, Karadeniz’in güvenliğinin sadece bölge ülkeleri için değil, tüm Avrupa’nın istikrarı için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Nedilskıy, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalinin bölgedeki ekonomik, çevresel ve insani dengeleri altüst ettiğini belirterek, “Ukrayna'nın hedefi barıştır. Görevimiz Karadeniz'de barışı ve istikrarı yeniden sağlamaktır.” dedi. Karadeniz ve çevresindeki bölgelerin stratejik, ekonomik, çevresel ve kültürel dinamiklerini ele almayı hedefleyen, genel teması "Çatışma Çözümleri, Sürdürülebilirlik ve Kalkınma" olan 8'inci Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi, 8-9 Mayıs 2025 tarihleri arasında, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi Maltepe Yerleşkesi'nde bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde gerçekleşiyor. SAVAŞIN BÖLGEYE FELAKET BOYUTUNDA ETKİLERİ VAR Kongre’de, 8 Mayıs’ta konuşma yapan Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Rusya'nın Karadeniz'de yürüttüğü saldırgan politikanın sadece Ukrayna’ya değil, tüm bölgeye tehdit oluşturduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: Karadeniz bölgesi uzun zamandır jeopolitik önemiyle bilinmektedir. Önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktadır. Farklı halkların, dillerin, kültürlerin ve dinlerin bir arada yaşadığı bir yerdir. Bu bölgenin güvenliği, tüm Avrupa'nın istikrarı ve refahı için tartışmasız bir gerekliliktir. Bu durum, özellikle Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgalin üzerinden üç yıldan fazla bir süre geçmişken, bugün daha da net bir şekilde ortadadır. Devam eden savaş, hiç şüphesiz bölgenin karşı karşıya olduğu en büyük tehdittir. Sonuçları, abartısız bir şekilde, felaket boyutundadır. On binlerce insan hayatını kaybetti. Binlerce aile evlerini kaybedip, doğdukları toprakları terk etmek zorunda kaldı. Yüzlerce şehir ve kasaba yok edildi. Ek olarak, bölgenin ekonomik potansiyeli zayıflatıldı, ticaret yolları kesintiye uğradı, çevresel ve nükleer felaket riski ortaya çıktı. Bu durumlara örnek olarak Rus birliklerinin Kahovka Barajı’nı yıkması sonucu yaklaşık 80 yerleşim yerinin sular altında kalması ve Rusya Federasyonu’nun sürekli nükleer silah kullanma tehdidinde bulunması gösterilebilir. UKRAYNA’NIN HEDEFİ: ADİL VE KALICI BARIŞ Bölgedeki tehdit seviyesinin halen yüksek olduğunu, Rusya’nın Ukrayna’nın Odesa, Herson, Mıkolayiv ve diğer şehirlerindeki sivil hedeflere yönelik sistematik olarak saldırılar düzenlediğini belirten Başkonsolos, “Ortak Karadeniz bölgemizdeki çoğu ülkenin olduğu gibi Ukrayna'nın da hedefi barıştır. İstikrarlı, kalıcı, adil ve güvenilir barış. Görevimiz Karadeniz'de barışı ve istikrarı yeniden sağlamaktır. Bunu çocuklarımızın geleceği, savaşsız bir yaşam için yapmak zorundayız. Bu zorlu görev, ancak ortak bir fikir etrafında güçlerimizi birleştirerek gerçekleştirilebilir.” dedi. Nedilskıy, Ukrayna’da süren savaşın sadece toprak bütünlüğünü koruma mücadelesi değil, aynı zamanda halkın var olma, ana dilini konuşma, özgürce yaşama ve gelecek kurma hakkı için verilen bir direniş olduğunu vurguladı. Nedilskıy, "Bu mücadeleyi tüm özgür dünyanın desteğiyle sürdürüyoruz" diyerek, savaşın sadece askeri değil, insani bir boyutu olduğunu hatırlattı. Başkonsolos, mevcut tehditler karşısında Karadeniz bölgesinde yeni bir güvenlik mimarisi inşa edilmesi gerektiğini, bununla birlikte küresel düzeyde yeni bir güvenlik düzeninin de düşünülmesinin zorunlu hale geldiğini ifade etti. TÜRKİYE’NİN ROLÜNE ÖVGÜ Konuşmasında Türkiye’nin rolüne özel bir parantez açan Nedilskıy, “Türkiye, Ukrayna’dan yapılan gıda ihracatının sürekliliğini sağlayarak, özellikle Afrika ülkelerinde kıtlığın önlenmesinde kilit rol oynadı. Ayrıca, bu korkunç savaşta müzakere için etkili bir platform öneren ilk ülke oldu.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdiği açık destek de Başkonsolos tarafından övgüyle anıldı.

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy'dan Çernobil'in yıl dönümünde uyarı: Nükleer tehdit yeniden gündemde Haber

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy'dan Çernobil'in yıl dönümünde uyarı: Nükleer tehdit yeniden gündemde

Günümüzden tam 39 yıl önce Çernobil (Çornobıl) Nükleer Santrali'nde meydana gelen kaza, dünyayı derinden etkiledi. Çernobil nükleer felaketi insanlığın doğrudan varlığını tehdit etti. Yaklaşık olarak 7 milyon kişinin zarar gördüğü patlama sonucu oluşan radyoaktif bulutlar, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı birçok ülkeyi etkiledi.  Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, 1986’da yaşanan Çernobil nükleer felaketinin yıl dönümü münasebetiyle Kırım Haber Ajansına (QHA) yaptığı açıklamada, bu trajedinin Ukrayna halkı için hâlâ kapanmamış bir yara olduğunu ve uluslararası toplum için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını söyledi. Nedilskıy, hem geçmişte yaşanan yıkımın boyutlarını hem de günümüzde nükleer güvenliği tehdit eden yeni tehlikelere dikkat çekerek, dünyayı nükleer terör ve şantaja karşı daha kararlı bir duruş sergilemeye çağırdı. 26 Nisan’da Uluslararası Çernobil Afetini Anma Günü’nün kaydedildiğini belirten Nedilskıy, “Bu trajedi, barışçıl bir atom ile binlerce kilometrekarelik bir alanda yaşamı yok edebilecek kontrolsüz bir felaket arasındaki çizginin ne kadar kırılgan olduğunun acı bir şekilde hatırlattı.” dedi. "UKRAYNA HALKI İÇİN HALA KAPANMAMIŞ BİR YARA" Kazanın ardından atmosfere 190 tondan fazla radyoaktif madde salındığını, yaklaşık 160 bin kilometrekarelik alanın kirlendiğini ve felaketin sonuçlarının ortadan kaldırılması için 600 binden fazla kişinin seferber edildiğini hatırlatan Başkonsolos, milyonlarca Ukraynalının yüksek dozda radyasyona maruz kaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: Çernobil, Ukrayna halkı için yalnızca bir tarihî olay değil, hâlâ kapanmamış bir yaradır. Ekolojik tahribatın ötesinde, toplumun sosyal ve psikolojik yapısını da kökten sarsan bir dönüm noktasıdır. Bu aynı zamanda daha büyük bir yıkımı önlemek, felaketin sonuçlarını ortadan kaldırmak için hayatlarını tehlikeye atan yüz binlerce insanın kahramanlığıdır. YENİ NÜKLEER TEHDİT: RUS İŞGALİ ALTINDAKİ ZAPORİJJYA NÜKLEER SANTRALİ Ukrayna’nın bugün yeniden bir nükleer tehditle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Nedilskıy, “Bu kez bir teknik arıza değil; kasıtlı, düşmanca bir tehdit söz konusu. Rusya Federasyonu, 2022 yılının şubat ayında başlattığı geniş çaplı işgalin bir parçası olarak, Avrupa’nın en büyük nükleer tesisi olan Zaporijjya Nükleer Santrali’ni işgal etti. O tarihten bu yana santral, adeta bir nükleer şantaj aracına dönüştürüldü. Tesis mayınlarla döşendi, zaman zaman bombardımana uğradı ve Ukraynalı personel ağır baskı altında çalıştırılıyor. Bu durum yalnızca Ukrayna’yı değil, tüm Avrupa kıtasını tehdit eden bir güvenlik krizine işaret ediyor. Bu, dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Bir nükleer tesis, askeri bir kalkan ve siyasi tehdit unsuru olarak kullanılıyor. Uluslararası hukuk, nükleer güvenlik ilkeleri ve insanlık değerleri açıkça hiçe sayılıyor. Bu tutum, modern Kremlin rejiminin gerçek yüzünü net biçimde ortaya koymaktadır.” dedi. NÜKLEER SANTRALLER ŞANTAJ ARACINA DÖNÜŞTÜ Rusya’nın nükleer tesisleri askeri hedef hâline getirmesinin Zaporijjya Nükleer Santrali ile sınırlı kalmadığını, geniş çaplı işgalin ilk günlerinde Çernobil Nükleer Santrali’nin de hedef alındığını belirten Nedilskıy şunları kaydetti: 24 Şubat 2022’de, işgalin ilk saatlerinde, Çernobil Nükleer Santrali de hedef alındı. Santral bir aydan fazla süre Rus işgali altında kaldı. İşgalciler temel nükleer güvenlik standartlarını hiçe saydılar, en yoğun şekilde radyasyonla kirlenmiş bir bölge olan Kızıl Orman'da hendekler kazdılar, istasyonun elektrik beslemesini keserek atık yakıt havuzlarının soğutma sistemini tehlikeye attılar. Bu, savaş sırasında bir nükleer tesisin ele geçirilmesinin dünyadaki ilk örneğiydi. Ama ne yazık ki sonuncusu değil… 14 Şubat 2024 gecesi, Çernobil Nükleer Santrali bir kez daha hedef alındı. Şahid tipi silahlı insansız hava aracı, santralin 4. reaktörünü örten yapıya isabet etti. Dış ve iç kaplamada ciddi hasar meydana geldi; vinç sistemleri zarar gördü. Bu saldırı, Rusya'nın tüm gezegeni tehdit eden bir nükleer terörist olduğunun bir başka kanıtıdır.” "İNSANLIK İÇİN FELAKETLE SONUÇLANABİLECEK SUÇLARA KARŞI DÜNYA KAYITSIZ KALMAMALI" Açıklamasında uluslararası topluma çağrıda bulunan Başkonsolos, “Bu nedenle bugün Çernobil’i anarken yalnızca hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunmamalı, aynı zamanda şunu da vurgulamalıyız: Bu çapta trajediler bir daha asla yaşanmamalıdır. Bu bir harekete geçme çağrısıdır. Bu, insanlık için felaketle sonuçlanabilecek suçlara karşı dünyanın kayıtsız kalmaması gerektiğine dair bir uyarıdır.” diyerek, nükleer şantaj ve teröre karşı dünya kamuoyunu birlik olmaya çağırdı. Son olarak Türkiye’ye ve tüm uluslararası ortaklara desteklerinden dolayı teşekkür eden Nedilskıy, “Ukrayna, 1986’da olduğu gibi bugün de güvenli bir gelecek için ön saflarda mücadele ediyor. Çernobil bize, trajedilerin sınır tanımadığını çok iyi bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle bugün, trajedinin tekrar yaşanmasını önlemek için, hatırlamak, her zamankinden daha fazla önemlidir.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.