Kırım Tatar siyasi tutsak Şaban Umerov’un sağlık sorunları artıyor
İşgalcilerin Kırım’da Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde "Hizb-ut Tahrir Davası" kapsamında 18 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasi tutsak Şaban Umerov’un sağlık sorunları artıyor.
Rusya’da Murmansk şehrinde İK-17 cezaevinde tutuklu bulunan 55 yaşındaki Kırım Tatarı siyasi tutuklu Umerov, ailesine baş ağrılarının arttığını bildirdi. Siyasi tutuklunun eşi Zarema Umerova, eşini ziyaretinin ardından açıkladı.
Zarema Umerova, üç gün süren görüşmeler boyunca eşinin baş ağrısı çektiğini ifade etti. “Yanına haplarını ve bir limon almıştı, bunları kullandı ama baş ağrısı geçmedi. Neden olduğunu bilmiyorum, önceden de başı ağrıyordu ama bu kadar şiddetli değildi. Belki tansiyonundan veya başka bir nedenden olabilir. Kendisi iklimin uygun olmadığını, oksijenin yetersiz olduğunu söylüyor. Tüm bunlar üzerinde etkili oluyor.” dedi.
Zarema Umerova, Murmansk cezaevine ulaşımın zorlu olduğunu da ve bunun eşini ziyaret ettiği ilk yolculuk olduğunu ifade etti. Daha önce aile, Umerov’u Yüksek Ural Cezaevi’nde ziyaret ediyordu.
Siyasi tutuklunun eşi temmuz ayında da eşinin, aldığı hapis cezasının ağırlığı nedeniyle mesleki kayıtlara alındığını ve diş protezi için ortodontist danışmanlığına ihtiyaç duyduğunu, yüksek tansiyonundan dolayı düzenli ilaç kullandığını aktarmıştı.
MAHKEME KARARLARI VE HAPİS SÜRESİ
Şaban Umerov, 27 Mart 2019’da Kırım’daki çok sayıda Kırım Tatarının evinde gerçekleştirilen operasyonlar sonrasında gözaltına alınmıştı. Gözaltı sırasında 20’den fazla Kırım Tatarı sivil toplum aktivisti de tutuklanmıştı.
Mart 2022’de Güney Askeri Bölge Mahkemesi, Umerov’a Rusya Ceza Kanunu’nun 205.5 maddesi uyarınca 18 yıl hapis cezası vermişti. Karara göre, Umerov önce beş yıl hapis cezası çekecek, kalan süreyi ise kolonide tamamlayacaktı. 28 Mart 2023’te Askeri Temyiz Mahkemesi, Güney Askeri Bölge Mahkemesi’nin kararını onadı.
Dava belgelerine göre, Umerov’un ne silah, ne patlayıcı, ne mühimmat bulundurduğu; herhangi bir terör eylemi planlamadığı ve başkalarını da terör eylemine teşvik etmediği belirtiliyor.
