SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Şehadet

QHA - Kırım Haber Ajansı - Şehadet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şehadet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk dünyasının sembol ismi: Ahmet Cevad Haber

Türk dünyasının sembol ismi: Ahmet Cevad

"Çırpınırdın Karadeniz, bakıp Türk'ün bayrağına! Ah, ölmeden bir görseydim, düşebilsem toprağına" Ömrünü Türk dünyasına adayan, Azerbaycan Millî Marşı ve “Çırpınırdın Karadeniz” şiirini kaleme alan Azerbaycan Türkü şair Ahmet Cevad, şehadetinin 87. yılında saygı, özlem ve rahmetle anılıyor.  Ömrünü Türk dünyasının bağımsızlık mücadelesine adayan, Azerbaycan Millî Marşı'nın ve Çırpınırdın Karadeniz'in yazarı olan Ahmet Cevad, eli kanlı Sovyet rejimi tarafından çeşitli suçlamalarla 13 Ekim 1937'de kurşuna dizilerek, şehit edildi pic.twitter.com/Ybnm4kMP9k — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 13, 2024 AHMET CEVAD KİMDİR? Ahmet Cevad, 5 Mayıs 1892'de Şemkir'in Seyfali köyünde hayata gözlerini açtı. Altı yaşında babasını kaybeden Cevad, ilk eğitimini dini bir okulda aldı. Ailesiyle birlikte Gence’ye taşınan Cevad, burada Şah Abbas Camii bünyesinde faaliyet gösteren medresede eğitim gördü. AHMET CEVAD'IN İSTİKBAL YOLUNU, AZERBAYCAN TÜRKÜ DÜŞÜNÜRLER AÇTI Şah Abbas Camii’nin eğitimcileri, önemli Azerbaycan Türkü aydınlardan oluşuyordu; bunların arasında şair Hüseyin Cavid, edebiyat eleştirmeni Abdulla Sur, Şeyhülislam Pişnamazzade gibi dönemin tanınmış isimleri bulunuyordu. Bu yüzden Ahmet Cevad’ın bu dönemde aldığı eğitimde, ciddi bir vatanseverlik motifi mevcuttur. Cevad, kısa sürede okulun gözde öğrencilerden biri olur. Bu dönemde Hüseyin Cavid ile sık sık iletişime geçen Ahmet Cevad, yazma ilhamına erişti ve ilk şiirlerini medresede yazmaya başladı. Ayrıca hocalarının millî-manevî sohbetlerini dinlemek, Türk milletinin durumu ve istikbali ile ilgili medresedeki tartışmaları dinlemek, Ahmet Cevad'ın istikbal yolunun belirlenmesinde ve milli istiklal mücadelesinin tüm gücüyle başlamasında büyük rol oynadı. Ahmet Cevad, okulda Arapça, Farsça ve Rusça dillerini mükemmel bir şekilde öğrendi. 1912 yılında eğitimini tamamlayıp öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra Ahmet Cevad göreve başladı. Mesleğe gazellerle başlayan genç şairin eserleri 1913 yılında yayımlanmaya başlandı, "Koşma" adlı ilk şiir kitabı üç yıl sonra, 1916'da yayınlandı. OSMANLI İMPARATORLUĞU SAFINDA KAFKAS GÖNÜLLÜ BİRLİĞİNE KATILDI Aydınlık için çabalayan ama kaderi karanlıktan geçen Ahmet Cevad'ın hayatının dönüm noktası böyle başladı. Vatanını ve insanını tüm kalbiyle seven çok yetenekli bir Türk evladı olan Ahmet Cevad, Osmanlı İmparatorluğunun bu dönemdeki durumundan endişe duyar. Azerbaycan’ın önemli aydınlarından biri olan şair ve eğitimci Abdulla Şaik ile İstanbul’da kurulan “Kafkas Gönüllü Birliği”ne gönüllü asker olarak katılır. AHMET CEVAD, "ÇIRPINIRDI KARADENİZ" ŞİİRİNİ YAZDI Osmanlı İmparatorluğu'nun doğusunda Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusların ve Ermenilerin yaptığı mezalime karşı çıkan Ahmet Cevad, Bakü'de bulunan "Azerbaycan Hayırsever Cemiyeti" ile bu bölgelerde yaşayan Türklere yardım eder. O günlerde Kars’ta Türk halkının yürek burkan yaşamına şahit olan Cevad, “Gördüklerim” şiirini kaleme alır. 1914 yılında Osmanlı İmparatorluğunun Birinci Dünya Savaşına katılmasından etkilenen Cevad, “Karadeniz” şiirini yazar, büyük umutlarla yaşamıştır. Cevad, “Dost elinden esen rüzgarlar. Şiir... bana selam söyler. Olsun bizim bütün eller. Kurban Türkün bayrağına” yazar. Azerbaycan Türkü ünlü besteci Üzeyir Hacıbeyli’nin bestesini yaptığı, Ahmet Cevad’ın şiiri "Çırpınırdı Karadeniz" eseri tüm Türk dünyasının özgürlük ve mücadele marşının yankısıdır. KALEMİ BİN SÜNGÜ DEĞERİNDEYDİ" 1919 yılında Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu Azerbaycan milli tarihinin en parlak sayfası olarak karşılayan Ahmet Cevad, bağımsız Azerbaycan’ın marşı olan Azerbaycan Marşı'nı yazmıştır. Azerbaycan'ın ulusal kurtuluş mücadelesinin önderi Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kurucularından Mehmet Emin Resulzade, Ahmet Cevad için, "Şiirleriyle Türk halkının, anavatanı Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesine daha çok hizmet etmiştir. Onun kalemi bin süngü değerindeydi" demiştir. BOLŞEVİKLERİN İŞGALİ SIRASINDA ÖĞRETMENLİK YAPTI 1920'de cumhuriyetin düşmesinden sonra şair, Gusar'ın Hulug köyüne taşınarak öğretmen oldu. 1922'de Ahmet Cevad, Bakü'de Yüksek Pedagoji Okulu'na girdi. Ahmet Cevad, Yüksek Pedagoji Enstitüsünden mezun olduktan sonra "Eğitim ve Kültür" dergisinde çalıştı ve sonraki pedagojik faaliyetleri yüksek okullarla ilgiliydi. Bir süre Azerbaycan Politeknik Enstitüsü, Gence Ziraat Enstitüsü'nde öğretmenlik yaptı ve Azerbaycan'da Rus dilinin ilk profesörlerinden biri oldu. CEVAD, KOMÜNİST YÖNETİM TARAFINDAN HEDEF GÖSTERİLDİ Ahmet Cevad'ın ünlü kitabı "İstiklâl İçin Şiirler" 1928'de İstanbul'da yayımlandı ve o dönemde Sovyet basınında Ahmet Cevad'a yönelik saldırılar başladı. 1935 yılında Gence'den Bakü'ye dönen Ahmet Cevad, çalışmalarını "Azerneşr"de sürdürmektedir. Ona yönelik saldırılar burada da bitmiyor. Özellikle Sovyet Yazarlar Birliği genel kurulunda şair, sert bir şekilde eleştirilir. Ahmet Cevad'a yönelik hain iftira kampanyası basının sayfalarında genişlediğinde 3 Haziran 1937'de Ahmet Cevad, Sovyet Yazarlar Birliği üyeliğinden ihraç edildi. Komünist yönetim, 5 gün sonra Cevad’ı tutukladı. Azerbaycan halkının özgürlük ve bağımsızlığı için savaşan güçlü şair, bir anda "halk düşmanı" olarak damgalandı. Şairin evinin aranması sırasında dairesinden eşi Şükriye Hanımın mal varlığına hatta mücevher ve ziynet eşyalarına el konuldu. KOMÜNİST REJİM, AHMET CEVAD'IN AİLESİNE DE HUZUR VERMEDİ Ahmet Cevad, 13 Ekim 1937’de Stalin’in Kızıl Terörü’nün bir kurbanı olarak kurşuna dizilerek infaz edilir. Şairin geride bıraktığı ailesine de huzur verilmez. Cevad’ın ölümünden sonra eşi Şükriye hanım, çocuklarıyla birlikte “vatan haininin eşi” olarak tutuklandı. Yedi yıl sonra sürgünden salıverilmesine rağmen Bakü'de yaşaması yasaklandı. Aile ancak Aralık 1955'te beraat etti.

Kırım Tatar aydını Bekir Sıtkı Çobanzade şehadetinin 87. yılında saygıyla anılıyor Haber

Kırım Tatar aydını Bekir Sıtkı Çobanzade şehadetinin 87. yılında saygıyla anılıyor

İrem Kaya / QHA Ankara Dil bilimine yön veren çalışmalar ile belirtildi, Kırım Tatar Türkologu Bekir Sıtkı Çobanzade,  13 Ekim 1937'de eli kanlı Sovyet rejimi tarafından kurşuna dizilerek, şehit edilmişti. Ömrünü Türk dünyasının birliğine aday olan fikir insanı Çobanzade, akademik çalışmalarıyla ün kazanmıştı. Fikirleri, eserleri ve Türkoloji çalışmalarıyla Türk dünyasında hizmet eden Çobanzade, bugün şehadetinin 87. yılında saygı ve minnetle anılıyor.  Türk faaliyetine hizmet eden, Türkoloji çalışmalarıyla dil bilimine yön veren Kırım Tatar dilbilimcisi, fikir insanı, şair ve yazar Bekir Sıtkı Çobanzade şehadetinin 87. yılında anılıyor pic.twitter.com/noPQW0kTLT — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) 13 Ekim 2024 BEKİR SITKI ÇOBANZADE KİMDİR? 15 Mayıs 1893 tarihinde Doğan Çobanzade, Kırım'da Karasupazar'da ilk ve orta öğretim tahsilini yaptı. 1909 yılında liseyi okumak için İstanbul'a giderek Arapça ve Fransızca öğrenildi. 1915'te Odesa'ya giden Çobanzade burada da Slav dillerini topladı. KIPÇAKLARA AİT İLK SÖZLÜK: CODEX CUMANICUS'U (KUMAN/KIPÇAK SÖZLÜĞÜ) TANITTI 1916 ise Budapeşte Üniversitesine giden Çobanzade, Kıpçak lehçesinin en önemli yazılı kaynağı olan Codeks Cumanicus'u (Kuman Kitabı veya Kıpçak Kitabı) inceledi. 1920'de bu üniversitede doktor ünvanını alan Çobanzade, 1920'de ise vatan Kırım'a geri döndü.   1926 YILINDA BAKÜ I. TÜRKOLOJİ KONGRESİSİ'NE KATILDI 1926 Bakü'de düzenlenen I. Türkoloji Kongresi'nde “Türk Lehçeleri Arasında Karşılıklı İlişkiler” ve “Türk Tatar Dillerinde İlmi Terminoloji Meydana Getirme” olayların önemli tebliğler veren Çobanzade, Azerbaycan Birliği Yeni Alfabeler Merkez Komitesi, Terminoloji Komitesi gibi komisyonlarda Türk takvimlerinin yılda bir kez alfabesi, imlası ve terminolojisi hakkında pek çok çalışma yaptı. Almanca, Fransızca, Arapça, Macarca, Çekce ve Lehçe'yi çok iyi bilen Çobanzade, Türk şivelerinin hemen hepsiyle ilgili eserler verdi. Hemen bütün Türk lehçeleri ve Türk dilbilimi hakkında hemen hemen 120'den fazla kitap ve makaleleri bulunan Çobanzade, 1932'de SSCB İlimler Akademisi Kafkas Şubesinin, 1935'ten itibaren Azerbaycan Şubesinin daimi üyesi oldu ve 1935'te Paris Linguistik Cemiyetine üye olarak seçildi. Yine bu dönemde “Yanı Çolban” , “İleri” ve “Okuv İşleri” adlı dergilerde bilimsel makaleler yazarı Çobanzade, farklı üniversitelerde profesör, dekan ve rektör olarak çalıştı. SOVYET TERÖRÜNÜN KURBANI OLDU 1920'leri takip eden Josef Stalin'in siyasî kıyımları Çobanzade'yi de sunuyor ve başta Azerbaycan olmak üzere farklı Türk ülkelerinin üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalışmak, çalışmak zorunda kalıyordu. Ancak Çobanzade'yi vatanından uzaklaşmak ve siyasî ayrılmak son vermek de kurtarılamadı. Bütün Türk dünyasında tanınan bilim insanı, ünlü Kırım Tatar Türkologu Bekir Sıtkı Çobanzade 13 Ekim 1937'de Sovyet terörü tarafından Azerbaycan sınırlarında kurşuna dizilerek şehit edildi.

Şehadetinin 6. yılı: İyi ki varsın Eren! Haber

Şehadetinin 6. yılı: İyi ki varsın Eren!

Trabzon'un Maçka ilçesindeki dünyaya gelen Eren Bülbül 15 yaşındayken, bölücü terör örgütü PKK'nın hain kurşunlarına kurban gitti. 11 Ağustos 2017'de şehit edilen Bülbül'ü bugün tüm Türkiye anıyor. Bülbül'ün sosyal medya paylaşımı şehit edildikten sonra gündem olmuştu. 6 sene önce şehit edilen Bülbül için tüm Türkiye, "İyi ki varsın Eren" demeye devam ediyor. Şehadetinin 6. yılı: İyi ki varsın Eren! #ErenBülbül Müzik: @mevlutcankpln https://t.co/uqlICndxXO pic.twitter.com/CrA36EsUd5 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 11, 2023 EREN BÜLBÜL KİMDİR? Trabzon'un Maçka ilçesinde dünyaya gelmişti. Henüz 15 yaşında, geçim yükü omuzlarına çoktan düşmüş ikizi ile 13 kardeşten sonuncusuydu, cefakar bir yetimdi. Tüm zorluklara rağmen hayatın güçlüklerini inatla omuzlamaktan vazgeçmeyen yüreği vatan aşkıyla çarpan, çalışkan, azimli, Karadeniz gibi hırçın, pırıl pırıl bir Türk çocuğu idi, hayali asker olmaktı. EREN BÜLBÜL NASIL ŞEHİT EDİLDİ? Takvimler 11 Ağustos 2017'yi gösterdiğinde bu kez bölücü terör örgütü PKK'nın iğrenç yüzü, Karadeniz'in ücra yamaçlarında da belirdi. Önce bölücü terör örgütü mensuplarının, evini, emeklerini yağmaladığını gören 15 yaşındaki o Türk çocuğu, teröristleri, polis ve jandarma ekiplerine bildirdi. Ardından PKK'lı teröristler tarafından Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik ile birlikte hain kurşunların hedefi oldu... Teröristlerin yerini göstermek için polis ve jandarma ekipleriyle birlikte evinin önüne gelen Eren Bülbül, Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik ile orada çıkan çatışmada şehit düştü. Doğum gününde şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik ise iki çocuk babasıydı. İYİ Kİ VARSIN EREN! Sosyal medya hesabından 24 Haziran 2017 tarihinde yaptığı paylaşımda "Biri de çıkıp demiyor ki, iyi ki varsın Eren" diye sitem etmişti. Dünyanın, bu dileğinden şehadetinden sonra haberi oldu... Onun bu isteği yürekleri burktu, milyonları yasa boğdu. Şehit Eren Bülbül'ü bugün tüm Türkiye anmaya devam ediyor. Bugün uğruna 15 yıllık kısacık o çileli ömrünü feda ettiği ülkesi Türkiye'de milyonlar, hep bir ağızdan ve yürekten "İyi Ki Varsın Eren"  diyor. EREN BÜLBÜL'ÜN İNTİKAMI ALINDI Alçak terör eyleminin her yerde aranan failleri, 31 Mayıs 2018 tarihinde Giresun'un Güce ilçesi kırsalında ve 15 Temmuz 2018'de ise Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde gerçekleştirilen operasyonla etkisiz hale getirildi. Trabzon'un Maçka ilçesinde yaşayan Eren Bülbül, 11 Ağustos sabahı PKK'lı teröristleri bir evden erzak çalarken gördü. Bülbül, teröristleri polis ve jandarma ekiplerine bildirdi. Evi göstermek için polis ve jandarma ekipleriyle birlikte olay yerine giden Bülbül ile Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik çıkan çatışmada şehit edildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.