SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tamila Taşeva

QHA - Kırım Haber Ajansı - Tamila Taşeva haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tamila Taşeva haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna Yerli Halklar Kongresi’nde “Yerli Halklar Yasası” masaya yatırıldı Haber

Ukrayna Yerli Halklar Kongresi’nde “Yerli Halklar Yasası” masaya yatırıldı

Ukrayna’da bu sene ilk kez düzenlenen Yerli Halklar Kongresi 2 Aralık’ta Kıyiv’de gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında "Yerli Halklar Yasası: Yerli Halkların Haklarının Gerçekleştirilmesinin Garantisi" başlıklı panel düzenlendi. Panelde Ukrayna’daki yerli halkların statüsü, yasal çerçevenin güçlendirilmesi ve yerli halkların işgal koşullarında korunmasına yönelik mekanizmalar ele alındı. Panele; Ukrayna Milletvekili Tamila Taşeva, Avrupa Konseyi Ukrayna Ofisi Başkan Yardımcısı Hilde Haug, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özel Temsilcisi Olha Kurışko, BM Yerli Halklar Hakları Uzman Mekanizması Üyesi ve İnuit Kutup Çevresi Konseyi Başkanı Dalee Sambo Dorough, Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Eskender Bariyev, Ukrayna Uluslararası Hukuk Derneği Başkanı Olga Butkevıç ve Kırım Yerli Halklarını Destekleme Vakfı Başkan Yardımcısı Vyaçeslav Lombrozo katıldı. Oturum, Ukrayna Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve insan hakları savunucusu Alim Aliyev tarafından yönetildi. “KIRIM TATARLARININ STATÜSÜNE DAİR AYRI YASA GEREKLİ” Ukrayna Milletvekili Tamila Taşeva, genel bir çerçeve sağlayan Yerli Halklar Yasası'nın yanı sıra, Kırım Tatar halkının statüsünü ayrıntılı biçimde düzenleyecek özel bir yasanın hazırlanmasının zorunlu olduğunu belirtti. 2022’de hazırlanan ve ilgili kurumlarla uyumlandırılan taslağın AGİT’ten olumlu görüş aldığını, şimdi ise Avrupa Konseyi’nden değerlendirme beklediklerini açıkladı. Aynı zamanda Taşeva uluslararası ortaklarla etkileşim sürecinin daha karmaşık olduğunu, çünkü birçok kuruluşun ağırlıklı olarak ulusal azınlıklarla çalıştığını ifade etti. KIRIM TATAR DİLİ KONUSUNDA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR Cumhurbaşkanının Kırım Daimî Temsilcisi Olha Kurışko, temsilcilik için en önemli önceliklerden birinin Kırım Tatar dili ve edebiyatının geliştirilmesi olduğunu söyledi. Yerli Halklar Yasası sonrası kabul edilen Kırım Tatar Dilini Geliştirme Stratejisi ve kurulan ulusal komisyonun, bakanlıklar arasındaki yetki devri sorunları nedeniyle yaklaşık bir yıldır tam kapasiteyle çalışamadığını aktardı. Kurışko, “Kırım Temsilcisi olarak işgal meselesi benim için de önemli, çünkü yasa ve devlet politikasının varlığı Ukrayna'ya yerli halkları korumak için ek argümanlar ve fırsatlar sağlıyor. Bugün Kırım işgal altındayken ve siyasi tutsakların çoğu Kırım Tatarı iken Ukrayna ek koruma mekanizmaları uygulamalıdır." dedi. “DİL POLİTİKASI: AVRUPA STANDARTLARIYLA UYUMLU VE KAPSAYICI OLMALI” Avrupa Konseyi Ukrayna Ofisi Başkan Yardımcısı Hilde Haug, dil politikasının Avrupa standartları ile Ukrayna siyasi ulusunun güçlendirilmesini ve yerli halkların kimliklerinin korunmasını birleştirmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Ukrayna ile uzman iş birliğinin önemine dikkat çeken Haug, bu sayede 2023 İnsan Hakları Komiseri raporundaki bulgular aracılığıyla Kırım'daki insan hakları savunucularına yönelik zulme dikkat çekildiğini hatırlattı. “ASIL ZORLUK, YASAYI HAYATA GEÇİRMEK” BM Yerli Hakları Uzman Mekanizması Üyesi Dalee Sambo Dorough, yerli halklara ilişkin yasal düzenlemelerin en büyük zorluğun uygulama aşaması olduğunu belirtti. Kanada’nın 2021 sonrası ilerlemelerinden örnek veren Dorough, kültürel ve siyasi hakların hâlâ tam güvence altında olmadığını söyledi. Dorough, Ukrayna yasasının en önemli avantajının “yerli halk” tanımının net bir biçimde yapılmış olması olduğunu kaydetti ve yasanın etkin uygulanması için uluslararası mekanizmaların ve yeterli mali kaynakların gerekli olduğunu ifade etti. “KTMM’İN STATÜSÜ NETLEŞMELİ, İŞGALDEN KURTARILMASI SONRASI DÖNEM İÇİN HAZIRLIK YAPILMALI” Uluslararası hukuk uzmanı Olga Butkevıç, yasanın uygulanmasının iki yönde ilerlemesi gerektiğini belirtti. Birinci hemen alınabilecek kararlar örneğin KTMM’nin temsilci organ olarak yasal tescilinin tamamlanması; ikinci ise işgalden kurtarılması sonrası dönem için hazırlık kapsamında yerli halkların mülkiyeti, iş birlikçilerin sorumluluğu ve anayasal değişiklikler dahil, Kırım'ın işgalden kurtarılması sonrası döneme yönelik normatif çözümlerin hazırlanması. Butkevıç, bu konuların uluslararası alanda her zaman popüler olmayabileceğini ancak savunulması gerektiğini vurguladı. “YERLİ HALKLARIN KORUNMASI İÇİN GERÇEK ARAÇ YASA VE ALT DÜZENLEMELER” KTMM Üyesi Eskender Bariyev, yerli halk kavramının kökenden değil; dil, kültür, gelenek, kimlik ve inançların korunması ile öz yönetim hakkından kaynaklandığını ifade etti. Bariyev bu sorunların bir bildirgeyle değil, ancak gerçek hakların korunmasının bir aracı olarak yasayla çözülebileceğini belirterek, yerli halklara ilişkin yasanın tam anlamıyla yürürlüğe girmesi için 17 alt yasal düzenlemenin kabul edilmesi gerektiğini hatırlattı. “TOPLUMUN BİLGİ EKSİKLİĞİ UYGULAMAYI YAVAŞLATIYOR” Kırım Yerli Halklarını Destekleme Vakfı Başkan Yardımcısı Vyaçeslav Lombrozo, Ukrayna toplumunun yerli halklarla ilgili temel kavramları yeterince bilmediğini, bu nedenle yasayı destekleyen kamu talebinin oluşmadığını kaydederek halkın bilinçlendirilmesinin hem siyasi iradeyi hem de reform sürecini güçlendireceğini söyledi.

Ukrayna Parlamentosundan dünyaya çağrı: Gazetecilere karşı suçlar nedeniyle Rusya’ya baskıyı artırın Haber

Ukrayna Parlamentosundan dünyaya çağrı: Gazetecilere karşı suçlar nedeniyle Rusya’ya baskıyı artırın

Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada), 5 Kasım’da Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesi ülkelerin parlamentolarına, Birleşmiş Milletlere, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisine (AKPM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatına (AGİT) ve uluslararası kuruluşlara Rusya’ya gazetecilere yönelik suçları nedeniyle baskıyı artırma çağrısında bulundu. Çağrı, işgal altındaki Kırım’da haksız yere ağır hapis cezalarına mahkûm edilen Kırım Tatar yurttaş gazetecileri de kapsıyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Ukrayna Milletvekili Tamila Taşeva, söz konusu çağrının amacının “Rusya’nın gazetecilere karşı sistematik suçlarına karşı uluslararası baskıyı güçlendirmek” olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: Rusya, gerçeği hedef alan bir savaş yürütüyor. Gerçekleri dünyaya gösterme cesaretini gösteren gazetecileri öldürüyor, kaçırıyor ve hapse atıyor. Taşeva, işgal altındaki Kırım’da hak ihlallerini belgeledikleri için cezalandırılan yurttaş gazeteciler; İrına Danılovıç, Seyran Saliyev, Vladıslav Yesipenko, Server Mustafayev, Olena Hubanova ve Yevhen Karmazin’i örnek gösterdi. Öte yandan Ukrayna Parlamentosunun çağrısında, Rus saldırganlığının sonucu hayatını kaybeden gazeteciler Maksim Levin ve Viktoriya Roşçına da anıldı. Parlamento, uluslararası ortaklarına şu adımları atma çağrısında bulundu: Esir tutulan gazetecilerin serbest bırakılması için çabaların yoğunlaştırılması, Baskılardan sorumlu kişilere yönelik yaptırımların genişletilmesi, Rusya’nın medya temsilcilerine yönelik suçlarının uluslararası mahkemelerde soruşturulması, Bağımsız Ukrayna medyasına uluslararası desteğin artırılması. Açıklamasında Taşeva, “Rusya gerçekten korkuyor, bu yüzden gazetecilerle savaşıyor. Onları korumak ve suçluları cezalandırmak için tüm uluslararası platformları kullanmalıyız.” ifadelerini kullandı. Daha önce AKPM, Rusya’ya 26 Ukraynalı gazeteciyi derhal serbest bırakma çağrısını içeren bir karar kabul etmişti. Belgede ayrıca 24 Şubat 2022’den bu yana Rusya’nın medya çalışanlarına karşı işlediği 800’den fazla suç kayda geçirilmişti.

Kırım Tatar temsilcilerinden BBC Türkçe’ye kritik açıklamalar: İşgal, sürgün ve kültürel soykırım Haber

Kırım Tatar temsilcilerinden BBC Türkçe’ye kritik açıklamalar: İşgal, sürgün ve kültürel soykırım

Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, eski Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi ve Ukrayna Milletvekili Tamila Taşeva ve Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, BBC Türkçe’ye yaptıkları açıklamalarda Kırım’daki son durumu değerlendirdi. Taşeva, Rusya’nın Kırım'ı 2014’teki işgalinden bu yana Kırım Tatarlarının üçte birinin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını belirtti. Tamila Taşeva, bu göçte özellikle 24 Şubat 2022’de başlayan topyekûn işgal girişimi sonrasında Rus ordusuna katılmak istemeyen Kırım Tatarlarının artan baskılardan kaçmasının etkili olduğunu vurguladı. “KIRIM TATARLARININ KİMLİĞİ SİSTEMATİK OLARAK YOK EDİLİYOR” KTMM Başkanı Refat Çubarov ise Kırım’da “yeni mahalleler, okullar inşa edildiği” yönündeki Rus anlatısına karşın, bunun 2014’ten bu yana yarımadaya yerleştirilen bir milyondan fazla Rus vatandaşı için yapıldığını söyledi. Çubarov, Kırım Tatarlarının Ruslaştırma, asimilasyon, Kırım Tatarca eğitimin kısıtlanması, keyfi tutuklamalar ve işkenceyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Öte yandan bu tespitler, Freedom House, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) gibi uluslararası kuruluşların raporlarında da doğrulanıyor. Freedom House, 2025 raporunda Kırım’daki özgürlüklere 100 üzerinden sadece 2 puan verdi. AGİT ise Rusya’yı desteklemeyen Kırım Tatarlarının elektrik verilerek işkenceye maruz kaldığını ve cezaevlerinde kötü koşullarda yaşamını yitirenler olduğunu bildirmişti. “KIRIM’IN GELECEĞİNE KIRIM TATARLARI KARAR VERECEK” Çubarov, Kırım'ın statüsü konusunda Kırım Tatarlarının katılımı ve rızası olmadan yapılacak anlaşmaların geçersiz olacağını söylüyor. Taşeva da Kırım Tatarlarının da Ukrayna halkının kalanıyla aynı görüşte olduğunu ve toprak bütünlüğünün korunmasını istediğini aktarıyor. “RUSLAR BİLE RUS DAYATMALARINI YASA DIŞI BULUYOR” Bununla birlikte London School of Economics’den Dr. Eleanor Knott da işgal öncesi yapılan saha çalışmalarına dayanarak, Kırım’da yaşayan etnik Rusların bile Rus vatandaşlığını “yasa dışı ve istenmeyen” gördüğünü kaydetti. Dr. Knott, 2014 öncesi seçimlerde Kırım'daki Rus yanlısı partilerin hiçbir başarı elde edemediğini aktarıyor ve bunu "Birincisi, ideolojilerinin halkta karşılığı yoktu. İkincisi, yolsuzluk ve organize suç aracılığıyla yürüttükleri politika tarzları bu partileri seçmenlerin gözünde popülerlikten uzak ve gayrimeşru kıldı." şeklinde iki ana nedene bağladı. KIRIM TATARLARI, TRUMP’IN TUTUM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMLU KARŞILADI Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, daha önce Kırım'ı geri almanın gerçekçi olmadığına işaret eden söylemler kullanıyordu. Öte yandan Eylül ayında yaptığı açıklamada, Rusya’yı “kâğıttan kaplan” olarak nitelendirdi ve Ukrayna’nın tüm topraklarını geri almasının mümkün olduğunu ifade etti. Taşeva, Trump’ın bu değişen söyleminin “daha doğru bilgilere ulaşmasıyla” bağlantılı olduğunu belirterek, “Bence Trump farklı kaynaklardan, istihbarat örgütlerinden ve Ukrayna’dan daha iyi bilgilere kavuştu.” dedi. Ayrıca Taşeva, Ukrayna’nın son dönemde Rusya’nın derinliklerindeki hedeflere düzenlediği saldırıların ve Rusya’nın savaş kapasitesinin zayıflamasının da bu tutum değişikliğinde etkili olduğunu kaydetti. Çubarov ise Trump’ın artık Ukrayna-Rusya Savaşı hakkında “objektif sonuçlar çıkarmaya başladığını” söyledi. “Sonuçta Ukrayna, toprak bütünlüğünü yeniden sağlayacaktır.” diyen Çubarov, Eylül sonunda diplomatik temaslarda bulunmak üzere ABD’nin New York kentinde bulunmuştu. “KİMSE BİZİM VATANIMIZI VERMEYE KALKMASIN” ABD Kongresinin Ukrayna grubundan ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Dan Goldman ile görüşen Çubarov burada yaptığı açıklamada, “Kırım Yarımadası sadece Ukrayna’nın toprak parçası değil, aynı zamanda Kırım Tatar halkının ana vatanı. Kimse bizim vatanımızı vermeye kalkmasın.” dediğini aktardı. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kırım ve Ukrayna konusundaki söylemlerine ithafen, “Onun söylemleri, absürt de olsa herkesi ilgilendiriyor ve bu tür sözler Putin’i de pervasızlaştırıyor.” dedi. İŞGALCİ YÖNETİMDEN CEVAP YOK KTMM 2016'da Rusya tarafından yasaklandıktan sonra Rusya yanlısı bir sözde Kırım Tatar Milli Şurası kuruldu. BBC, Rusya'nın Kırım politikası ve yarımadada son 11 yılda yaşananlara dair eleştirileri sormak için bu kurumla iletişime geçti ancak mülakat yapılamadı. “TEK YOL ULUSLARARASI HUKUK” KTMM Başkanı Çubarov, yaşanan göç dalgaları sonucunda Türkiye’de 3 ile 5 milyon arasında Kırım kökenli kişi olduğu tahmininin olduğunu belirtti. Çubarov, Kırım’daki durumu değerlendirirken, yarımadanın Rusya’ya uluslararası alanda tanınması hâlinin “Kırım Tatar halkının nihai olarak yok edilmesi” anlamına geleceği uyarısında bulundu. Çubarov, çözümün tek yolunun uluslararası hukuk ve adalet prensipleri olduğunu vurguladı ve "Ukrayna'nın toprağını başka ülkelere vermek isteyen yabancı liderlerin bilmesi gereken şey şu: Ukrayna halkı buna razı değil ve hiçbir zaman olmayacak." şeklinde ekleme yaptı. Taşeva, Kırım Tatarlarının durumuna dair endişelerini dile getirerek, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlattığı topyekûn işgal girişimi ve sonrasında artan asker alma uygulamalarının Kırım Tatarlarının üzerinde göçe zorlayıcı etkisi olduğunu aktardı. Taşeva, “Eğer Rusya Kırım’ı 10 yıl daha işgal etmeye devam ederse Kırım Tatarlarının varlığının tamamen silinmesinden endişe ediyorum.” şeklinde konuştu. KIRIM TATAR KÜLTÜRÜ TÜRKİYE’DE CANLANIYOR Kalkay, Türkiye’de Kırım Tatar kültürünün son yıllarda yeniden canlandığını ifade etti ederek, “50 yıl önce kültürü yaşatmak için aktif çaba gösterenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Bugün köylerde Kırım Tatar bayrakları görüyorum, gençler kültüre daha ilgili ve düzenlediğimiz etkinliklerde 5-10 bin kişiye ulaşıyoruz.” dedi. Ancak Kalkay, aynı zamanda Rus işgalinin Tatar halkı arasında büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi.

Ukrayna Parlamentosundan önemli adım: İşgal altındaki bölgeler için yeni alt komite kuruldu Haber

Ukrayna Parlamentosundan önemli adım: İşgal altındaki bölgeler için yeni alt komite kuruldu

Ukrayna Parlamentosunda (Verhovna Rada), Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) olmak üzere, geçici Rus işgali altında bulunan Ukrayna topraklarında, devlet otoritesinin ve yerel yönetimlerin yeniden tesisiyle ilgili çalışmalara odaklanacak bir alt komite kuruldu. ALT KOMİTE İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELERDE YENİDEN TESİSE YARDIMCI OLACAK Sosyal medya üzerinden konu ile ilgili açıklama yapan Ukrayna Milletvekili Tamila Taşeva, “Bu, önemli ve zamanında atılmış bir adımdır. Kırım ile Donetsk ve Luhansk’ın bazı bölgeleri 11 yılı aşkın süredir Rus işgali altında. Son üç yılda bu listeye yeni bölgeler de eklendi. Sonuçlar derin ve sistematik. Devlet politikasının da buna uygun olması gerekiyor; uzun vadeli, dikkatli, insan odaklı ve adalet temelli.” dedi. Milletvekili Taşeva, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Uluslararası durum ne kadar zor olursa olsun, biz hazır olmalıyız; Ukrayna mevzuatını geri getirmek, halkın devlete olan güvenini yeniden inşa etmek ve kurtarılan bölgelerde onurlu bir gelecek sağlamak zorundayız. Alt komitenin kuruluş kararı, Ukrayna Parlamentosunun Devlet Yönetimi, Yerel Yönetimler, Bölgesel Kalkınma ve Şehircilik Komitesi tarafından 17 Haziran 2025 tarihinde alındı. Yeni kurulan alt komite; işgalden kurtarılması sonrası Ukrayna devlet yapısının ve yerel yönetimlerin yeniden tesisi, Kırım ve Akyar’daki idari yapıların statüsü, Cumhurbaşkanının Kırım Daimi Temsilciliğinin faaliyetleri, Kırım Tatar halkı başta olmak üzere yerli halklarla iş birliği, kimlik koruma ve yeniden entegrasyon politikalarının oluşturulması, halkın öz örgütlenme yapılarıyla ilgili düzenlemeleri içeriyor.

Kırım'ın Bilişsel İşgalden Kurtulması Konseyi çalışma sonuçlarını açıkladı Haber

Kırım'ın Bilişsel İşgalden Kurtulması Konseyi çalışma sonuçlarını açıkladı

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Kenti Temsilciliği ile “Güçlü bir Ukrayna için Ortaklık" Vakfı tarafından Ukrayna'nın başkenti Kıyiv’de düzenlenen programda, Kırım'ın Bilişsel İşgalden Kurtulması Konseyi tarafından yürütülen faaliyetlerin sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Etkinlikte konuşan Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Kenti Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, “Bir yıllık çalışmamız boyunca önemli sonuçlar elde ettik. Sadece bir yıl önce ‘bilişsel işgalden kurtarma’ terimi çok az biliniyordu ve neredeyse hiç kullanılmıyordu. Bugün bu yaklaşım giderek yaygınlaşıyor. Bilişsel işgalden kurtarılmasının temel yönlerini belirleyen bir dizi belge geliştirdik.” dedi. Taşeva yaptığı sunumda, Konsey çalışmalarının sonuçlarından, özellikle Konsey üyeleri tarafından geliştirilen belirli girişimlerden, Ukrayna halklarının millî kimliklerini korumaya yönelik çalışmalardan, dil politikasından, kültürel mirasın korunmasından ve etnik gruplar arası diyaloğun geliştirilmesinden bahsetti. Kırım'ın Bilişsel İşgalden Kurtulması Konseyi Bilgi Destek Departmanı Başkanı Evgeniy Bondarenko, “Tüm çalışmalarımız gerçek tarihi göstermek, çağdaş anlatılar inşa etmek üzerine. Öncelikle özgürlük duygusunu yeniden tesis etmek, haklarını kullanma olanağını sağlamak ve vatandaşlarımızın yeniden entegrasyon nasıl olacak yönündeki sorularını yanıtlamak gerekiyor.” şeklinde konuştu. Tanıtım sırasında katılımcılar ayrıca, Bilişsel İşgalden Kurtulma Stratejisi'nin hükûmet düzeyinde onaylanması gerektiğine dikkat çekerek Kırım'ın işgalden kurtarılması ve yeniden entegrasyonu için yeni yasal düzenlemelerin geliştirilmesi ihtiyacından da bahsetti. Tamila Taşeva, “Toplumda büyük bir adalet talebi var ve bu da devletin hukuki düzenlemelerinde değişiklik yapılmasını gerektiriyor. Ukrayna, insanları yalnızca geçici olarak işgal edilen topraklarda yaşama gerçeğinden dolayı sorumlu tutma niyetinde değildir. Adil kararlar verebilmek için herkesin faaliyetleri bireysel olarak incelenecektir.” ifadelerini kullandı. KIRIM’IN BİLİŞSEL İŞGALDEN KURTARILMASI STRATEJİSİ Kırım'ın bilişsel olarak işgalden arındırılmasına yönelik strateji ve stratejinin 2024-2027'de uygulanmasına yönelik eylem planı 2022'te geliştirilmeye başlandı. Belgenin temeli, Rus işgali altındaki Kırım’da yaşayan farklı mesleki alanlardan 22 Ukrain ve Kırım Tatar uzmanla isimsiz olarak yapılan görüşmelere dayanılarak geliştirildi. Kırım'ın Bilişsel İşgalden Kurtulması Konseyi, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Kenti Temsilciliğine bağlı olarak faaliyet göstermekle birlikte; devlet ve kamu sektörünün temsilcileri, insan hakları aktivistleri, uzmanlar, bilim insanları ve medya çalışanlarından oluşuyor.

Tamila Taşeva'dan Polonya Dışişleri Bakanının Kırım önerisine tepki Haber

Tamila Taşeva'dan Polonya Dışişleri Bakanının Kırım önerisine tepki

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Şehri Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski’nin Kırım'ın Birleşmiş Milletler (BM) yetkisi altına verilmesi gerektiği konusundaki açıklamasına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Taşeva söz konusu önerinin işgal altındaki Kırım’da yaşayan insanların haklarının koruması ve adaletin yeniden tesisi bakımından ciddi engeller oluşturabileceğini belirtti. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Şehri Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 2014 yılında gerçekleşen Kırım'ın yasa dışı işgalinin ardından Yarımada'nın sakinleri sistematik insan hakları ihlallerine, zulme ve baskıya maruz kaldı. Bu özellikle ayrımcılığa, yasa dışı gözaltılara, ifade ve din özgürlüğü ihlallerine maruz kalan Kırım Tatarları ve Ukraynalılar için geçerlidir. Rusya Federasyonu'nun uluslararası insani hukuku ihlal ederek vatandaşlarını Kırım topraklarına yerleştirmesi nedeniyle Yarımada’nın nüfusunun demografik bileşiminde kasıtlı bir değişiklik yaşanıyor. Kitlesel propaganda ve bilgi izolasyonu, gerçek durumu çarpıtmayı ve Ukrayna yanlısı duyguların her türlü tezahürünü bastırmayı amaçlıyor. Bu koşullar altında, bu tür öneriler adaletin yeniden tesisi ve Kırım sakinlerinin haklarının korunması önünde ciddi engeller yaratmaktadır.” Bu nedenle, 2014'ten bu yana yaşanan olaylar göz önüne alındığında, Kırım'ın gelecekteki kaderine ilişkin kişisel de olsa bu tür açıklamalara yer veren haberleri okumanın çok üzücü olduğunu vurgulayan Taşeva, “Özerk Kırım Cumhuriyeti ve Akyar şehri, uluslararası kabul görmüş sınırları dahilinde Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası ve öyle kalmaya da devam edecek. Kırım'ın himaye altına alınmasına veya yeni referandum yapılmasına ilişkin her türlü öneri, uluslararası hukuk ilkelerine aykırıdır ve Ukrayna'nın egemenliğine zarar vermektedir.” açıklamasında bulundu. Ukrayna'nın, ortakların Ukrayna'da barışı sağlamak ve bu kanlı savaşı durdurmak için seçenekler bulma çabalarını son derece takdir ettiğini belirten Kırım Temsilcisi, “Ancak, devletimizin liderleri tarafından, öncelikle de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından sıkça ifade edildiği gibi, barışın tek formülü ve bu savaşı sona erdirmek için dünyaya sunulan tek plan, Ukrayna’nın Barış Planı olmalıdır." dedi. "KIRIM, BM YETKİSİ ALTINA GİREBİLİR" Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, bu sene 20.'si düzenlenen Yalta Avrupa Starteji Forumu'ndaki konuşmasında Kırım'ın Birleşmiş Milletler (BM) yetkisi altına girmesini önerdi. Sikorski, "Kimlerin yasal olarak ikâmet ettiğini kontrol ettikten sonra adil bir referandum hazırlamak üzere Kırım'ı BM yetkisi altına alabiliriz ve oylamayı 20 yıl erteleyebiliriz." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.