SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Kahvesi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türk Kahvesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Kahvesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk kahvesi, AB’de Geleneksel Ürün olarak tescillendi! Haber

Türk kahvesi, AB’de Geleneksel Ürün olarak tescillendi!

Türk kahvesi, Avrupa Birliği’nde (AB) “Geleneksel Ürün Adı” olarak tescillendi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden (TOBB) yapılan açıklamada, AB Resmî Gazetesi'nde yayımlanan duyuruyla Türk kahvesinin TOBB tarafından yapılan başvuru sonucu AB'de "geleneksel ürün adı" olarak ilan edildiği bildirildi. Açıklamada, 3 aylık sürecin tamamlanmasının ardından Türk kahvesinin, Türkiye'nin AB'de tescil edilen ilk geleneksel ürün adı olduğu vurgulandı. Ayrıca açıklamada, "Kültürümüzün en köklü sembollerinden biri olan Türk kahvesi, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde de yer alıyor. 500 yılı aşkın geçmişiyle sadece bir içecek değil, misafirperverliğimizin, sohbetin ve dostluğun simgesi. TOBB olarak yerel ve geleneksel değerlerimizi korumak, dünya çapında tanıtmak ve tescil ettirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Türk kahvesinin eşsiz kokusu ve lezzeti Avrupa'da da tescilleniyor." ifadeleri kullanıldı. “ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR” TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Hatay kaytaz böreğinin, Türkiye'nin AB'den coğrafi işaret tescili alan 39'uncu, Gaziantep lahmacununun da 40'ıncı ürün olduğunu bildirdi. Türkiye'nin, dünyada çok az coğrafyaya nasip olan ürün çeşitliliğine sahip olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "TOBB ve oda-borsa camiası olarak yerel ve coğrafi işaretli ürünler için yoğun çaba sarf ediyoruz. AB süreci devam eden 42 coğrafi işaret ve 2 geleneksel ürün adı ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor." cümlelerini sarf etti. AB'DEN COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ ALAN ÜRÜNLER Türkiye'nin AB'den coğrafi işaret tescili alan ürünleri ise şu şekilde sıralanıyor: Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı, Aydın kestanesi, Milas zeytinyağı, Bayramiç beyazı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini, Edremit zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Ayaş domatesi, Maraş tarhanası, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Ezine peyniri, Safranbolu safranı, Aydın memecik zeytinyağı, Araban sarımsağı, Osmaniye yer fıstığı, Bingöl balı, Bursa şeftalisi, Hüyük çileği, Bursa siyah inciri, Söke pamuğu, Manisa mesir macunu, Gaziantep menengiç kahvesi, Silifke yoğurdu, Aydın memecik zeytini, Erzincan tulum peyniri, Aydın çam fıstığı, Afyon pastırması, Afyon sucuğu, Gaziantep fıstık ezmesi, Mut zeytinyağı, Kırkağaç kavunu, Hatay kaytaz böreği, Gaziantep lahmacunu.

Bir fincana sığan manalı lezzet Türk kahvesi Haber

Bir fincana sığan manalı lezzet Türk kahvesi

Bir fincana sığan manalı lezzet Türk kahvesi, kendine özgü tadı ve kokusuyla dünyadaki diğer kahvelerden ayrılıyor. Türk kültürünün sembollerinden olan Türk kahvesi, aynı zamanda Türk kültürünün aktarımında da aktif bir rol oynuyor. Bununla birlikte 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü, bu kendine has kültürün dünya genelinde tanınmasını sağlıyor. Dr. Açelya Oğuz Ekici, fincanlarla geleceğe taşınan Türk kahvesi kültürünü Kırım Haber Ajansına (QHA) anlattı. KAHVA'DAN KAHVE'YE Araştırmacı yazar Dr. Açelya Oğuz Ekici, sözlerine “kahve” kelimesinin tarihine inerek başladı. Bu bağlamda kahve kelimesinin “kahva” kelimesinden, bu kelimenin de Arap dilinde “şaraba (içki)” kökünden geldiğini belirten Ekici, Arap topraklarına ilk olarak girdiği zaman kahveye uyuşturucu ve sarhoş edici bir anlam yüklenilmesinden dolayı içilmesinin haram olarak görüldüğünü söyledi. Ekici, daha sonrasında ise Sufiler tarafından ibadetler arasında uykuyu geriletmek, daha dinç ibadet edebilmek amacıyla kahvenin tüketilmeye başlandığını kaydetti ve kahvenin ortaya çıkışıyla ilgili çeşitli rivayetleri anlattı. KAHVENİN MADDİ DÜNYADAN MANEVİ DÜNYAYA YOLCULUĞU Bu rivayetlerden birine göre kahvenin kökeninin, Habeşistan adıyla bilinen Etiyopya olduğunu söyleyen Ekici, "Bir çoban keçilerini otlatıyor. Keçiler bir bitki yedikten sonra otlayıp zıplamaya başlıyorlar. Koyunlara bir enerji geliyor, asla uyumuyorlar. Çoban koyunlar ne yiyorlar ki bu kadar enerjik oluyor diye merak ediyor. Böylelikle çoban kahveyi keşfediyor" dedi. Ekici ayrıca, kahvenin ortaya çıkışında dinî rivayetlerin de yer aldığını söyleyerek, kahvenin Habeşistanlı bir Arap olduğu söylenen Pir Şazili tarafından keşfedilmiş olabileceğini belirtti. Bir başka rivayetin ise Hz. Süleyman’a dayandığını söyleyen Dr. Açelya Oğuz Ekici bu rivayete göre; kahvenin bir hastalık sırasında Hz. Süleyman’a Hz. Cebrail tarafından getirilmiş olduğunu söyledi. Kahvenin ortaya çıkışıyla ilgili son rivayette ise Sufi Ömer adında birinin çölde aç ve susuz kaldığı bir zamanda kahveyi bulduğunu anlatan Ekici, "Sufi Ömer kahveyi keşfettikten sonra cüzzam hastalığını tedavi ediyor. Ve böylelikle kahveye çeşitli uhrevi anlamlar yükleniyor" ifadelerini kullandı. BİR ZAMANLAR YASAKLIYDI Türk kahvesi Hac ibadeti yoluyla Türk topraklarına geldiğinde ise Şeyhülislam tarafından sarhoş edici etkisiyle yeniden yasaklandığını kaydeden Ekici, bu sebeple kahve taşıyan bir geminin de İstanbul Boğazı’nda batırıldığını söyledi. Ekici, "Buna rağmen halk gizli gizli kahve içiyor. Bir gün Şeyhülislam da içiyor, bakıyor ki kahve sarhoş etmiyor. Bunun üzerine fetvayı geri çekiyor" dedi. TÜRKLERDEN AVRUPA’YA Avrupalıların kahveyi Türklerden aldığını belirten Ekici, bu hususla ilgili rivayetleri de paylaştı. Ekici, "İtalyanlar kahveyle temas ediyor. Ancak papaz diyor ki kahve içen Müslüman olur; kahve içen Türk olur. Böylece kahve yasaklanıyor. Ancak, bunun gerçek olmadığını fark ediyorlar. O zaman kahve Avrupa'ya da yayılmaya başlıyor" sözlerini sarf etti. Aynı zamanda, İkinci Viyana Seferi'nde Osmanlı askerleri geri çekilirken arkada kahve çekirdeklerini bıraktıklarını belirten Ekici, "Diyorlar ki Türkler keçi pisliklerini burada bırakmış. Sonra bu çekirdeklerin çok lezzetli olduğu anlaşılıyor ve kahve içilmeye başlanıyor. Böylelikle Türk kahvesinin, Avrupa'daki hikayesi başlıyor" değerlendirmesini yaptı. TÜRK SÖZLÜ KÜLTÜRÜNDE TÜRK KAHVESİ Peki çekirdekleri Türk coğrafyasında yetişmeyen kahve neden Türk adıyla anılıyor? Dr. Açelya Oğuz Ekici bu konuyla ilgili olarak, “Türk kahvesinin tüketim şekli, pişirilmesi, sunumu, servisi, Türk kültür yaşantısına dair kodlar barındırdığı için bu adı alır" ifadelerini kullandı. Bununla beraber Türk kahvesini diğer kahvelerden ayıran özelliklerin başında bireysel bir tüketim alışkanlığının geldiğini belirten Oğuz Ekici, "Türk kahvesi, cezvede pişirilir; tek bir fincana koyulur; bir kişiye servis edilir. O fincan ona özgüdür" dedi. Ekici ayrıca Türk sözlü kültür ortamında kahve geleneğinin bir manalar bütünü olduğunu kaydetti ve kahve ile misafirperverlik arasındaki ilişkiyi şu şekilde anlattı: “Kahvenin yanında suyun ve lokumun olması, Türk kültürünün misafirperverliğini gösterir. Eve gelen misafir, önce kahveyi içerse misafir açtır, o esnada hızlıca mutfakta yemek hazırlanır. Eğer suyu içerse misafir toktur, sohbet edilir. Yine burada kahvenin söylemsel olarak bir başka benzeştiği nokta çaydır. Yani şöyle ki kahve mesela kısa zaman diliminde, bir kahvenizi içmeye geldik demek, kısa süreli oturup kalkacağım demek. Ama çay uzun süreli sohbetlerin içeceğidir.” BİR FİNCANDA KIRK YIL  Bununla beraber “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” atasözünü anımsatan Ekici, atasözünün ilgi çekici hikâyesini anlattı: “Kahve çekirdekleri Etiyopya'dan geliyor, Arap topraklarına yayılıyor. Ya Hac yolu üzerinden Anadolu'ya geliyor ya da gemilerle. Kahve çekirdeği ithal olduğu için pahalı bir şey. Dolayısıyla herkesin ulaşabileceği bir içecek değil. Maddi olarak kıymeti olan bir içecek. Böyle olunca da misafire kahveyi ikram etmek maddi açıdan herkes için kolay değil. Ayrıca kahve işlenmesi ve pişirilmesi zor bir içecek. Kahve çekirdekleri geldiğinde öncelikle, orada kahve tavasında köz ateşinde yavaş yavaş silkeleyerek kavrulması gerekiyor. Fakat onun çok ince bir noktası var. Onu birazcık geçince kahve çekirdeği yanıyor. Daha sonra kahve değirmeninde çekilen kahve, o şekilde tüketime hazır hâle getiriliyor. Yine cezvelerde pişiriliyor; köpüklü olması da çok önemli. Dolayısıyla bir fincan kahvenin kırk yıl hatırının olması hem kahvenin maddi olarak kıymetli olması hem de misafirperverliğin göstergesidir.” BİR FİNCANIN ARDINDA SAYISIZ MESAJ VAR Türk kahvesinin aynı zamanda insanların kendilerini ifade etmek için kullandıkları bir kanal olduğunu belirten Ekici, kız isteme törenlerindeki kahve ikram etme geleneğine değindi. Ekici şu an bilinenin aksine eğer kızın gönlü yoksa gelen herkese tuzlu kahve ikram ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Kız, annesine çıkıp 'ben bu adamla evlenmiyorum' ya da misafire, 'kalkın gidin ben sizin oğlunuzu istemiyorum' demiyor. Bu bakımdan; nezaketli bir şekilde ve aile büyüklerinin sözünün üstüne söz söylemeyerek duygularını ifade etme şeklidir, tuzlu kahve. Eğer kız tuzlu kahveyi sadece istemeye gelen çocuğa veriyorsa, bu benim gönlüm sende var; senin de bende varsa kanıtla deme yöntemidir. Bu yüzden bizim geleneksel yaşantımızda bir tepsiye bütün fincanlar koyulur ve ikram edilir. İkram ederken, gelin hanım hafif bileğini burkar ki oradaki kahveyi kimse almasın; o kahveyi damat alsın.” GELECEĞİN İNŞASI TÜRK KÜLTÜRÜNDE Türk kahvesinin Türk kültüründe yaşatılmaya devam edebilmesi için bu geleneğin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayan Ekici şunları ifade etti: "Çocuklar büyüğe saygıyı, misafirin kıymetini öğrenmeli. Misafir eve kendi rızkıyla gelir ve rızkını o eve bırakır, eve o şekilde gider. Bunların öğretilmesi gerekiyor. Bu maddi unsurların altında yatan kültürel kodlar aktarılırsa hem yeni yetişen nesil için geleneksel adabı, töreyi, görgüyü öğrenmiş olur. Hem de sosyalleşmeyi ve misafir ağırlamayı öğrenir." Dr. Açelya Oğuz Ekici'nin Türk kahvesi geleneğini anlattığı eseri "Türk Kahve Geleneği Sunumu ve Kuşaktan Kuşağa Aktarımı" Nobel Bilimsel Yayınlarından piyasaya sürüldü. 

Türk kültürünün sembollerinden Türk kahvesi Cenevre’de tanıtıldı Haber

Türk kültürünün sembollerinden Türk kahvesi Cenevre’de tanıtıldı

Türk kahvesi; Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosluğunun girişimleri, Türk Hava Yolları (THY), Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği ile Mutfak Sanatları Akademisi iş birliğiyle 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü kapsamında İsviçre'nin Cenevre bölgesinde tanıtıldı. Türk kahvesinin tanıtım programına Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosu İpek Zeytinoğlu Özkan, THY Cenevre Müdürü Hüseyin Avni Gümrükçüoğlu, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Başkan Yardımcısı Osman Serim ile İsviçre'nin batısındaki kahve sektörünün temsilcileri, gazeteciler ve diğer ülke temsilciliklerinin mensupları katıldı. Programının ilk basamağında Serim, Türk kahvesinin yapılışıyla ilgili detaylı bir sunum gerçekleşti. Ardından davetlilere Türk kahvesiyle birlikte lokum ikram edildi. Tanıtım programının ardından konuklar, kahve fallarına baktırdı. YABANCI ÖĞRENCİLER TÜRK KAHVESİNİ DENEYİMLEDİ Programın ikinci kısmında ise, Cenevre’nin prestijli otelcilik, turizm ve gastronomi okulu olan Ecole Hoteliere de Genevedeki öğrencilere Türk kahvesi hakkında sunum yapıldı. Programının açılışında okul direktörü Suzanne Welle ile Başkonsolos Özkan selamlama konuşması yaptı. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Başkan Yardımcısı Serim, burada da Türk kahvesinin tarihini ve yapılışını sundu. Sunumun ardından öğrencilere, Türk kahvesi ve lokum ikram edildi. 5 ARALIK DÜNYA TÜRK KAHVESİ GÜNÜ Türk kahvesi kültürü ve geleneği, Türkiye tarafından 2015 yılında gerçekleşen 8. Hükûmetler Arası Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi’nde İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne kaydedildi. Özel hazırlama ve demleme tekniklerine sahip Türk kahvesinin yapılış aşaması meşakkatli ve uzun bir süreci içeriyor. Türk kahvesinin dikkat çekici özelliklerinden biri de diğer kahve türlerine göre daha yumuşak ve aromatik olması. Bununla birlikte bu özellikler Türk geleneğinde Türk kahvesini Türk misafirperverliğle bağlıyor. Bir fincanının kırk yıl hatıra bedel olduğu Türk kahvesinin eski zamanlarda kolay bulunabilen bir içecek olmadığı için eve gelen bütün misafirlere ikram edilmediği de biliniyor. Bununla birlikte, Türk kültüründe derin bir yere sahip olan Türk kahvesinin tarihi kırk yılı da aşan bir sürece dayanıyor. Dünya geneline yayılmış olan bu gelenek ve kültür ise, her yıl 5 Aralık günü “Dünya Türk Kahvesi Günü" olarak kutlanıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.