SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Ocakları Eskişehir Şubesi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türk Ocakları Eskişehir Şubesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Ocakları Eskişehir Şubesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Nariman Celâl, Türk Ocakları Eskişehir Şubesini ziyaret etti: Kırım, Türkiye ve Ukrayna arasındaki tarihî ve kültürel bağ konuşuldu Haber

Nariman Celâl, Türk Ocakları Eskişehir Şubesini ziyaret etti: Kırım, Türkiye ve Ukrayna arasındaki tarihî ve kültürel bağ konuşuldu

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, Eskişehir temaslarının ikinci gününde Türk Ocakları Eskişehir Şubesini ziyaret etti. Büyükelçi Nariman Celâl'e; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Başkâtibi Vyaçeslav Homenko, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Kültür Temsilcisi Anife Kurtseitova, Eskişehir Kırım Derneği Başkanı Recep Şen, Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar ve Eskişehir Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kırım Tatar Müzesi Sorumlusu Hasan Kırımer eşlik etti. Türk Ocakları Eskişehir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, Büyükelçi Nariman Celâl ve beraberindeki heyete Türk Ocakları binasını gezdirdi. Ayrıca misafirler binada yer alan İsmail Gaspıralı Türk Dünyası Kütüphanesini de ziyaret etti. "KIRIM VE KIBRIS OLMADAN TÜRKİYE OLMAZ" Şube Başkanı Ünal, Kırım Tatar halkının yaşayan efsanesi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun vefat ettiğine yönelik asparagas haberleri aldıktan sonra Kırım meselesini dava edindiklerini belirtti. Ünal, "Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile görüştüğümüzde kendisine de söylemiştim, bana göre Kırım ve Kıbrıs olmadan Türkiye olmaz. Türkiye olmazsa Türk dünyası olmaz." dedi. Rus işgali altındaki Kırım ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin stratejik konumunun önemine dikkat çeken Ünal, ömrünün Kırım sevdası ile geçtiğini vurguladı. Kuzey Türklüğünün merkezinin Kırım olduğunun altını çizen Ünal, 17. yüzyılda Kırım topraklarında Anadolu topraklarından daha fazla Türk yaşadığını kaydetti. Ünal, "Zamanında İdil, Dicle Fırat gibi bize ait bir nehrimizdi. Bunu Türkiye ve Kırım Tatarlarının bilmesi lazım. Geçmişimizi bilmezsek geleceğimizi de bilemeyiz. Biz o topraklara Gaspıralı'nın, Akçura'nın, Maksudi'nin ocağı diyoruz." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE HEPİMİZ BABA OCAĞI" Türkçülük fikrinin Türkiye'ye gelişinin Yusuf Akçura tarafından olduğunu aktaran Ünal, "Türk Ocakları kurulmadan bir yıl önce Yusuf Akçura Türk Yurdusu dergimizi çıkarıyor. Derginin yazarlarından biri İsmail Gaspıralı. Kazan'dan Azerbaycan'dan gelen yazarlar var. 'Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak' fikrini ilk ortaya atan kişi İsmail Gaspıralı'nın yakın arkadaşı, Azerbaycanlı yazar Hüseyinzade Ali Bey; Zeki Veli Togan'ı, Ziya Gökalp'i etkiliyor. İşte bunların hepsi bir arada. Burası da bizim Türklük ocağımız. Hepimizin baba ocağı." şeklinde konuştu. Ukrayna'nın yabancı bir devlet gibi görülmemesi gerektiğini de kaydeden Ünal, etnik yapının bir önemi olmadığını, önemli olanın hisler olduğunu vurguladı. Ünal bir zamanlar Ukrayna topraklarının bir kısmının Türk toprakları olduğunu da sözlerine ekledi. Ünal, bu bağlamda Ukrayna'nın Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) üye olması gerektiğini ifade etti. "UKRAYNA'NIN GÜNEYİNDE VE DOĞUSUNDA KIPÇAKLAR YAŞIYORDU" Ukrayna Büyükelçisi Celâl ise "Yalnızca Kırım Yarımadası değil, Ukrayna'nın güneyi ve doğu kesiminde Kıpçaklar yaşıyordu." diyerek Ünal'ın sözlerine destek verdi. Celâl, etnik olarak Slav olan Ukrayna halkının tarihinde ve kültüründe Türk izlerinin mevcut olduğunu belirterek, bunların tarihçiler tarafından teyit edildiğini kaydetti. KIRIM TATAR KÖKENLİ CELÂL ADINDA BİR DİPLOMAT DAHA ÖNCE OSMANLI'DA GÖREV YAPMIŞ Ayrıca Celâl, Türkiye topraklarına atanan ilk Kırım Tatarı Büyükelçisi olmadığını, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na gelen Celâl adında Kırım Tatar kökenli bir Kazak diplomatın görev yaptığını dile getirdi. Celâl, "Bu yüzden yeni bir sayfa açmadık, eski adeti devam ettirdik." dedi. Büyükelçi, Kıbrıs Adası'ndaki meselenin Kırım Yarımadası'ndan farklı olarak Ukrayna devletine bağlı bir toprak olduğunu belirterek, "Kırım, büyük Ukrayna devletinin bir parçasıdır." vurgusu yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin Ukrayna ve Kırım Tatarlarına yönelik desteğine işaret eden Celâl, Kırım işgalden kurtulduktan sonra hem Kırım Tatar halkını hem Ukrayna devletini hem de Türkiye'yi kapsayan isteklerinin olacağını kaydetti. Celâl, Ünal'ın sözlerine atıfta bulunarak, Ukrayna'nın TDT'ye üye olma arzusunda olduğunu aktardı. Celâl, "Çünkü Ukrayna'da Kırım Tatarlarının yanı sıra Ahıska Türkleri, Gagauzlar ve Karaimler yaşıyor. Orada Türk parçası yaşıyor. Birlikte bu yolda çalışmalıyız." ifadelerine yer verdi. Ayrıca Celâl, Büyükelçilik olarak Türk Ocakları ile iş birliği yapma isteğini paylaştı. Öte yandan Celâl, 3 yıl boyunca Rus esaretinde kaldığından söz etti. Rus işgali altındaki Kırım'da çocukların Kırım Tatarca eğitim alamadıklarını, Rusça öğrenmeye zorlandığını kaydetti. Kırım Tatar çocukların yarım saatlik Kırım Tatarca eğitim alabildiklerini dile getiren Büyükelçi, işgalci Rusya'nın Kırım'daki dayatmalarına dikkat çekti. "KIRIMOĞLU LİDER OLMASININ ÖTESİNDE TÜRKİYE'DE DESTANSI BİR ŞAHSİYET" Görüşme esnasında Ünal, tekraren Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'ndan "Lider olmanın da ötesinde, Türkiye'de destansı bir şahsiyet" şeklinde bahsetti. Kırımoğlu'nun mücadelesinin insan hakları savunucuları tarafından hayranlıkla takip edildiğini aktaran Şube Başkanı, Kırımoğlu'nun 14 yaşından 82 yaşına kadar ömrünü Kırım davasına adadığını vurguladı. Ünal, "Dünya böyle bir lideri buralara getirmedi. O bizim için bir atom karınca. Rusya da bunu biliyor. Bu yüzden işimiz kolay değil. Hepimizin bunun farkında olması ve elimizden geleni yapmamız lazım." şekliinde konuştu. Türk dünyası ülkelerinin iş birliği ve desteğiyle Kırım'ın özgürlüğüne kavuşabileceğini anlatan Ünal, zoru kolay hâle getirmek gerektiğini sözlerine ekledi. Görüşmenin sonunda Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl ve Türk Ocakları Eskişehir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal hediyeleşti.

Anife Kurtseitova: Amacımız Kırım'a dönmek ve güzel vatanımızda çocuklarımızı büyütmek Haber

Anife Kurtseitova: Amacımız Kırım'a dönmek ve güzel vatanımızda çocuklarımızı büyütmek

Türk Ocakları Eskişehir Şubesinin haftalık olarak düzenlediği Perşembe Sohbetleri programında 26 Ekim 2023 günü, Kırım'ın işgali ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nın etkileri konuşuldu. Kırım Ailesi kurucusu Anife Kurtseitova'nın konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe yoğun katılım gerçekleşti. Konferans kapsamında yaptığı konuşmada Anife Kurtseitova, bir an evvel öz vatanları Kırım’ın Rus işgalinden kurtarılmasını beklediklerini ifade etti. Kurtseitova, Kırım Tatarları olarak doğup büyüdükleri topraklara dönmek istediklerini belirtti. Anife Kurtseitova, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgali sonrası Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de faaliyet göstermeye başlayan ve Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya karşı açtığı savaşta evlerini terk etmek zorunda kalarak Türkiye'ye sığınan Kırım Ailesi Kültür Merkezinin kurucusu.  Savaş mağduru Kırım Tatar çocuklar ve aileleri halen Eskişehir'de bulunuyor. Kırım Ailesi burada Kırım Tatar çocuklara anadillerini öğretmek için faaliyetlerine devam ediyor. "SÜRGÜNDE MİLLETİMİZİN YARISINI KAYBETTİK" Anife Kurtseitova, Kırım Tatar halkının yıllardan bu yana zor dönemler geçirdiğini vurgulayarak, Kırım'ın 1784 ve 2014'te iki kez işgale uğradığını, 1944 yılında ise sürgün ve soykırıma maruz kaldığını kaydetti. Kurtseitova, toplantıda yaptığı konuşmasında, Kırım’ı, Kırım Tatarlarını ve Ukrayna'yı kendisinin tanık olup yaşadıkları üzerinden anlattı. Kurtseitova şu ifadeleri kullandı: “Benim anneannem, sürgün döneminde o pis hayvan taşıyan trenlerle Semerkant şehrine gönderildi. Bizim milletimiz çok insanımızı kaybetti. Zaten o zaman savaş vardı ve bir çok erkeğimiz Sovyet rejiminin askeri olarak savaştı. Aynı zamanda da Sovyet rejimi milletimizin kadınlarını, çocuklarını, yaşlılarını sürgün ediyordu. Yaklaşık 200.000 insanın sürgün yolculuğu bir ay boyunca ağır şartlarda devam etti. Yemek, su çok azdı, insanlar vagonların içerisinde sıkış sıkıştı, o trenlerde nefes almak bile zordu. O sürgün yolunda ve sürgünün birinci senesinde milletimizin yarısını kaybettik. Anneannem o süreçte bebeğini, annesini ve babasını kaybetmiş. Zor şartlarda yaşadı, her zaman vatana hasretti. Kırım'a dönmek yasaktı ama anneannem dedem dayanamadı ve 1972 senesinde 5 çocuklarını alıp Özbekistan’dan çıkıp Kırım'a gittiler ama olmadı; Sovyet rejimi hemen onları kovdu. Ailemiz Özbekistan’a dönmedi, Kırım'a en yakın yerde kalma kararı aldılar. Böylece Herson bölgesinde Nova Kahovka şehrinde yerleştiler, ben de orada doğdum ve 6 yaşına kadar orada yaşadım." “MİLLETİMİZİN ÖZ VATANINDA YAŞAMA MÜCADELESİ YILLARCA SÜRDÜ” Kırım Tatarlarının anavatanlarındaki yaşam mücadelesinin onlarca yıl sürdüğünü belirten Kurtseitova, “Milletimizin öz vatanda yaşama mücadelesi yıllarca sürdü. Ben küçük çocuktum ama bunları hiç unutamam. 1990 senesinde bizim ailemiz anneannemin doğduğu köye taşındı. Bu anneannemin ve dedemin hayaliydi. Akyar şehrinin yanında güzel Baydar ovası var, Büyük Muskomiya köyü. Benim akrabalarım oradan ve oraya sürgünden 45 sene sonra döndük. Dedem tüm ağır vakalardan sonra o köyde öldü." dedi. Dedesinin vefat etmeden önce ise "ben mutluyum, öz toprağımda ölüyorum" dediğini aktardı. Kırım Tatarlarının az da olsa Sovyet rejimi dağıldıktan sonra nefes alabildiğini belirten konuşmacı, Kırım Millî Tatar Meclisinin çalışmaya başlaması sonrasında "yavaş yavaş Kırım Tatar sınıfları açılıyordu, kültürümüz yeniden canlanmaya başlıyordu. Bu faaliyetlerde benim ailem de her zaman bulunurdu ve ben de bu ortamda büyüdüm” diye konuştu. RUSLARIN KAÇIRDIĞI İNSANLARIMIZDAN HÂLÂ HABER YOK “Hepimiz ayakta durduk, öz vatanda tüm zorluklardan sonra mutlu günleri gördük” diyerek sözlerini sürdüren Kurtseitova, “Ama bu mutluluk uzun sürmedi. 2014 senesinde Kırım için yine kara, zor günler başladı. Çağdaş Stalin Putin vatanımızı işgal etti. Sonuna kadar milletimiz buna karşı çıktı, defalarca binlerce insanımız protestolara katıldı. Meclis Başkanımızın, Milli liderimiz Mustafa Agamızın ve Meclis azalarının Kırım’a girmesi yasaklandı. Kırım’da korkunç vakitler başladı. Yolda sokakta bir sürü genç insanımızı arabalara koyup kaçırdılar. Halâ onların nerede olduğu ile ilgili bilgi yok. Yaşıyorlar mı? Bilmiyoruz. 200 kadar insanımızı Ruslar hapse atmışlar, hiçbir suçu olmayan saf insanlarımızı. Onların arasında üç Meclis Başkanı yardımcısı vardı, birisi Nariman Celâl halâ orada. Dünyanın en temiz adamı, 4 çocuğun babası sırf gerçekleri söylediği için şu an hapiste” ifadelerini kullandı. "AMACIMIZ KIRIM'I İŞGALDEN KURTARAK TOPRAKLARIMIZA DÖNMEK" Anife Kurtseitova, konuşmasındaki sözlerini, “Belki Türkiye’de herkes anlamıyor, bu savaş bizim için Kurtuluş Savaşı, Çanakkale gibi. O vakitte düşmanlarımız ne kadar güçlüydü ama Türkiye kazandı çünkü kendi toprakları için mücadele etti. Ukrayna da aynı, biz de aynıyız. Ukrayna milleti çok sakin, barışçı bir millet. Hiç bir zaman başka ülkenin toprağına girmedi, kimseye savaş açmadı. Ama bizim toprağımıza düşmanlar geldi ve millet savunmaya başladı, Rusya bu savaşı kazanamaz, hiç kimse ülkemize diz çöktüremez. Asırlar boyu bizim milletimiz Ruslardan ve Sovyet rejiminden çok zorluklar çekti, aynı şekilde Ukrayna da, en büyük soykırım açlıkla oldu, Ukrayna’da o vakit beş milyondan fazla adam öldü. Acılarımız bir ve zafer hepimize gerekiyor, sadece bu milletimizi işgalden kurtarır. Bizim amacımız eve; Kırım'a, öz vatana dönmek ve güzel vatanımızda çocuklarımızı büyütmek, Kırım Tatar okullarını yeniden açmak.” diyerek noktaladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.