SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkmenistan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türkmenistan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkmenistan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk Devletleri Tanıtım Günleri'nde Kırım damgası Haber

Türk Devletleri Tanıtım Günleri'nde Kırım damgası

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Konya Türk Devletleri İle İlişkiler Başkanlığı iş birliğiyle tertip edilen Türk Devletleri Tanıtım Günleri'nın açılış programı 20 Aralık 2025 tarihinde Konya'da gerçekleşti. Ecdat Parkı'nda düzenlenen ve iki boyunca sürecek olan etkinlikte Türk dünyasının ortak kültürü tanıtıldı. Halk oyunları gösterileri, yazma eserin tanıtımı ve yöresel ikramların yapıldığı program Türk dünyası şöleni havasında geçti. Ecdat Parkı'nda düzenlenen program kortej yürüyüşü ile başladı. "SOYDAŞLARIMIZLA AYNI DİLİ KONUŞUYOR, AYNI TÜRKÜYÜ MIRILDANIYOR, AYNI HAYALLERİ KURUYORUZ" Yürüyüşün akabinde konuşan AK Parti Konya İl Başkanı Fatih Özgökçen, programın sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda muazzam bir aile toplantısı olduğunu kaydederek, "Bu kapsamlı programda yer alan standlarımızda birbirinden güzel el emeği ürünlerimizi, türkülerimizi, lezzetlerimizi, tarihi motiflerimizi göreceğiz; hep beraber dokunacağız, tadacağız, dinleyeceğiz. Türk dünyasının o renk renk, desen desen güzelliğini burada, Konya’da yeniden yaşayacağız." dedi. Buluşmanın 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nün hemen ardından gerçekleşmesinin son derece anlamlı olduğuna değinen Özgökçen, "Zira bugün Türk dünyasının dört bir yanından gelen soydaşlarımızla aynı dili konuşuyor, aynı türküyü mırıldanıyor, aynı hayalleri kuruyoruz. Ben bir kez daha hepinizin bu özel gününü yürekten kutluyorum. Hiç şüphesiz Türkçemiz, asırlardır bizi birbirimize kenetleyen en güçlü bağdır. Bizler geçmişte çok zor günler yaşadık. Nice ayrılıklara, nice baskılara, nice yasaklara şahitlik ettik. Ama hamdolsun o günler artık geride kaldı. Artık birbirimize daha yakınız ve daha güçlüyüz." ifadelerini kullandı. "BİZLER AYNI İDEALLER ETRAFINDAKİ BÜYÜK BİR MİLLETİN EVLATLARIYIZ" Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Türk dünyasının Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan ortak tarih, kültür ve medeniyet birikimiyle şekillenmiş büyük bir gönül coğrafyası olduğuna işaret etti. Türk dünyasının üstün değerler ve derin kardeşlik bağlarıyla birbirine bağlandığını belirten Mustafa Uzbaş, "Bizler aynı destanları dinlemiş, aynı türküleri söylemiş, aynı sevinçle birleşmiş ve aynı idealler etrafındaki büyük bir milletin evlatlarıyız. Türk dünyasıyla ilişkilerin kültürel bağlarımızın canlı tutulmasını ve gönül köprülerimizin daha da sağlamlaşmasının son derece kıymetli görüyoruz." diye konuştu. Uzbaş ayrıca şu ifadeleri kullandı: Nitekim Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk dünyasına ilişkin olarak 'Dilde, fikirde, işte birlik ülküsünü sadece bir temenni değil stratejik bir hedef olarak görüyoruz' sözleriyle bu kardeşliğin aynı zamanda ortak ve gelecek vizyonu olduğuna işaret etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği bu vizyon doğrultusunda yürümeyi, Türk dünyası ile aramızdaki kardeşlik bağlarına daha da pekiştirmeyi bizler de kendimizi şiar ediniyoruz. "TÜRKİYE, TÜRK DÜNYASI İLE OLAN BAĞLARINI DAHA KALICI HALE GETİRMEK İÇİN KARARLILIKLA ÇALIŞMAKTADIR" AK Parti Türk Devletleri İle İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser ise konuşmasının başında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonu doğrultusunda "Türkiye Yüzyılı" hedeflerine yürürken Türkiye'nin yanı sıra Türk dünyasının da geleceğine yön verecek sorumlulukları taşıdıklarını belirtti. Türk dünyasının tarih boyunca geniş bir coğrafyaya kök salmış, diliyle, kültürüyle, inancıyla ve kader birliğiyle birbirine bağlanmış devletlerin mirası olduğuna değinen Selman Oğuzhan Eser, "Bugün büyük medeniyetin farklı coğrafyadaki temsilcileri ortak bir geleceğe doğru kararlılıkla yürümektedir. Türkiye bu birlikteliğin hem tarihi hem de vicdani sorumluluğunu taşımaktadır. Bu anlayışla Azerbaycan'dan Kazakistan'a Özbekistan'dan Türkmenistan'a Macaristan'dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uzanan geniş bir coğrafyada dostluk, kardeşlik ve stratejik ortaklık temelinde sürekli güçlenen ilişki kurulmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı ile ekonomi ulaştırma savunma sanayi, dijital dönüşüm, gençlik ve eğitim gibi pek çok alanda ortak hedefler etrafında ilerleyen güçlü bir zemin oluşturulmuştur." şeklinde konuştu. Türk dünyasının güçlendiği ölçüde bölgesel istikrar ve küresel dengenin de o ölçüde güçleğini belirten Eser, "Bu bakış açısı yürüttüğümüz çalışmaların temel dayanağını oluşturmaktadır. Bugün yürütülen çalışmalarla Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan Orta Koridor daha güçlü bir hatta kavuşurken, ortak alfabe çalışmalarıyla birlikte kültürel ve medya alanındaki projeler, kimlik bağlalarımızı derinleştirmiş, savunma ve güvenlik başlıklarında ortak hareket kabiliyeti gelişmiş ve istikrarlı bir şekilde de gelişmeye devam etmektedir. Savunma ve güvenlik başlıklarındaki gelişmeler de hepimizin yakinen takip ettiği çok önemli gelişmelerdendir. Bu tarihi sorumluluğun bilinciyle Türkiye, Türk dünyası ile olan bağlarını daha güçlü, daha kurumsal ve daha kalıcı hale getirmek için kararlılıkla çalışmaktadır. Bizim için Türk dünyası yalnızca geçmişe ait bir hatıra değildir. Insanlığı küresel barışa götüren geleceğin ortak yürüyüştür" ifadelerini kullandı. KONYA'DA KIRIM RÜZGÂRI ESTİ Program kapsamında Türk dünyası topluluklarından temsilcilerin yazma eserlerden geleneksel sanatlara, yöresel kıyafetlerden kültürel miras örneklerine kadar pek çok değeri tanıttığı standlar kurulurken Kırım Derneği Konya Şubesi tarafından oluşturulan alan katılımcıların odak noktası oldu. Etkinlikte adeta Kırım rüzgârı esti. Ayrıca program kapsamında yazma eserin tanıtımı ve yöresel ikramların yanı sıra mehteran takımı gösterisi, halk oyunları, tiyatro performansları ve mini konserlerler düzenlendi. Evelina Kemileva yönetimindeki Kırım Derneği Genel Merkezinin halkoyunları ve müzik topluluğu Cıyın Ansambli tarafından icra edilen gösteri programa damga vurdu.

Erdoğan: (Ukrayna-Rusya) Ateşkes ve barışa yönelik girişimlere destek vermeye hazırız Haber

Erdoğan: (Ukrayna-Rusya) Ateşkes ve barışa yönelik girişimlere destek vermeye hazırız

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025 yılının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararıyla "Uluslararası Barış ve Güven Yılı" ilan edilmesi ve Türkmenistan'ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yıl dönümü vesilesiyle Aşkabat'ta düzenlenen Uluslararası Barış ve Güven Forumu'na katıldı. Türkmenistan Maslahatlar Merkezi'nde düzenlenen Forumun, "Barış ve Güven: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Hedeflerin Birliği" konulu genel oturumunda konuşan Erdoğan, "Atayurdumuz olarak gördüğümüz bu topraklarda bir kez daha bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Daimi tarafsızlık statüsüne mana ve şekil veren Türkmenistan'ın millî lideri, Kadirli Doğanım Gurbanguli Berdimuhamedov'u gönülden kutluyor, bizleri bu anlamlı gün vesilesiyle bir araya getiren Serdar kardeşime şükranlarımı bildiriyorum." ifadelerini kullandı. ERDOĞAN: TÜRKMENİSTAN'IN HER BAŞARISIYLA ÖVÜNÜYOR, SEVİNİYORUZ Tarafsızlık münasebetiyle Türkmen halkını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki 86 milyon vatandaşın selamını iletti. Forumu Türkiye'nin de ortak sunucusu olduğu, Birleşmiş Milletler 2025 Uluslararası Barış ve Güven Yılı bağlamında çok anlamlı bulduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: Bağımsızlığından bu yana büyük bir iktisadi ve beşeri kalkınmayı gerçekleştiren Türkmenistan'ın her başarısıyla övünüyor, seviniyoruz. Türkmenistan bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri konumuna erişmiş şehirleriyle, fabrikalarıyla, okulları ve hastaneleriyle örnek, modern bir ülke haline gelmiştir. Türkiye ile Türkmenistan, gücünü ortak tarihten alan müstesna bağlarla birbirlerine sıkı sıkıya kenetlenmiş iki kardeş ülkedir. Türk ve Türkmen halkları aynı kökten gelen aynı ruhu ve inancı taşıyan iki kardeş millettir. Türkmenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olarak, aynı zamanda daimi tarafsızlık statüsünü de destekleyenlerin başında geldik. Türkmenistan'ın 30 yıldır sürdürdüğü bu kimliğinin Mahtumkulu Firaki'den Yunus Emre ve İsmail Gaspıralı'ya uzanan ortak medeniyetimizin sulh ve dostluk anlayışıyla yoğrulduğunu görüyoruz. Türkmenistan'la atasözlerimiz gibi kalbimiz de menzilimiz de birdir. Türkmenistan'ın barışçı vizyonunu desteklerken ilişkilerimizi her alanda ilerletip dayanışmamızı daha da güçlendiriyoruz. Yatırımlar, ticaret, enerji, savunma ve daha nice alanlardaki girişimlerle sürdürdüğümüz çalışmalarımızı beşeri ilişkilerimizle taçlandırıyoruz. "BARIŞ VE DİYALOĞUN HAKİM KILINMASI İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ" Bundan sonra da Türkmenistan'ın refahı için her zaman sorumluluk üstlenmeye hazır olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel ölçekte belirsizliklerin, çatışmaların ve kırılganlıkların arttığı bir dönemde uluslararası diyalog, iş birliği, güven ve barışın tesisi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Türkiye olarak tarihimizin, coğrafyamızın ve medeniyetimizin bize yüklediği mesuliyet bilinciyle barış ve diyaloğun hakim kılınması için var gücümüzle çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. "RUSYA VE UKRAYNA ARASINDA SÜREN SAVAŞIN SONA ERMESİ EN SAMİMİ TEMENNİMİZDİR" Komşularla iyi ilişkiler tesis etmek suretiyle çevrede bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturmanın gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Kadim bağlara ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilere sahip olduğumuz kuzey komşularımız Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın sona ermesi en samimi temennimizdir. İstanbul Süreci başta olmak üzere ateşkes ve barışa yönelik diplomatik girişimlere somut destek vermeye hazırız." dedi.

Zafer Karatay, Dobruca’daki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu QHA'ya anlattı Haber

Zafer Karatay, Dobruca’daki Kırım Tatar diasporasının güncel durumunu QHA'ya anlattı

Emel Dergisi'nin isim babası, Dobruca’daki Kırım Tatar millî hareketinin öncüsü şair ve öğretmenin ideallerini yaşatmak için adına kurulan Mehmet Niyazi Kültür Derneği tarafından Köstence Tarih ve Arkeoloji Müzesi iş birliğinde tertip edilen, "Tarihte Güncellik: Kırım Tatarlarının Günümüzdeki Durumu ve Geleceğe Bakışı" konferansı vesilesiyle Dobruca bölgesine ziyarette bulunan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay; Dobruca’daki Kırım Tatar diasporası ve Rumen halkının Türkiye tutumu hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) özel değerlendirmelerde bulundu. ‘’TOPLUM ÖNDERLERİ TEDBİR ALMALI” Konferans vesilesiyle Dobruca’daki Kırım Tatarlarının genel durumunu bir kere daha yakından görme fırsatı elde ettiğini, hem Romanya hem Bulgaristan tarafındaki Dobruca’nın köylerine gittiğini belirten Karatay, "Maalesef, hem Romanya’daki hem de Bulgaristan’daki Kırım Tatar toplumunun kan kaybettiğini söyleyebilirim. Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne girmesinden sonra pek çok Kırım Tatar genci, hatta aileler Avrupa Birliği ülkelerine gitmiş" dedi. Kırım Tatarlarının geleceği açısından endişesini dile getiren Karatay, "Benim dedemin doğduğu köy olan Karatay köyü, bir zamanlar Dobruca’nın en büyük köylerinden birisiydi fakat şimdi burada sadece üç veya dört Kırım Tatarı var. Bu köyde üç camiden bir tanesi ayakta ve birkaç gönüllünün gayretiyle tamir ediliyor ve yaşatmaya çalışıyor. O insanlar gittikten sonra buralara kim sahip çıkacak, gelecekte neler olacak? Çoğu köy sakininin çocukları geleceklerini başka yerlerde arıyorlar. Bunun gibi bir çok köyde ve kasabada benzeri durum var. Mesela, Şumnu’da 'Tatar Camisi' olarak da bilinen camiye gittik. Gittiğimizde öğlen ezanı okunuyordu. İmamla birlikte tek ben namaz kıldım. 20 yıla yakındır bu camide görev yapan imam, ‘Eskiden bu mahallede Kırım Tatarları çok olduğu için bu adla anılıyor camimiz ama şimdi üç dört hane ancak var. Gençler Avrupa'ya gidiyor, genel olarak gerek Kırım gerek Anadolu’dan gelip yerleşmiş bütün Türklerde böyle bir durum var' dedi. Kırım’ın Rusya tarafından işgali ve Ukrayna’daki savaştan sonra da oradaki insanlar; Avrupa ülkelerine, ABD'ye ve Kanada’ya gitti. Dobruca’da da durum böyle. Bu konuda toplum önderleri düşünmeli, tedbir almalı” şeklinde konuştu. KIRIM TATARLARININ KİMLİK MÜCADELESİ “Avrupa modası”nın sadece Romanya ve Bulgaristan için değil, Türkiye için de bir sorun olduğunu vurgulayan Karatay, “Elbette, gençlerimizin başka ülkelerde iyi üniversitelere gitmesi, eğitim almaları, bilgi ve görgülerini geliştirmeleri gerekir; bu çok da yararlı olur ama istikballerini o ülkelerde görmeleri ve temelli olarak gitmeleri son derece tehlikeli” dedi. “Türkiye’de nüfusumuz fazla olsa da Kırım’da ve Dobruca’da çok daha azız. Buralardaki kan kaybımızın oranı çok daha yüksek ve geleceğimiz için tehlikeli bir durum” değerlendirmesini yapan Karatay, Kırım Tatarlarının kimliğini kaybetmesinin, ailelerin ve toplumda faaliyet gösteren herkesin üzerine düşünmesi gereken ciddi bir konu olduğunun ve toplumun iç çekişmeleri bırakıp birlikte geleceğini kurtarmanın yollarını aramaları gerektiğinin altını çizdi. RUMEN HALKININ TÜRKİYE SEVGİSİ Rumen halkının Türkiye’ye karşı duyduğu sevgi ve sempatinin devam etmesi ve kuvvetlenmesi adına, Romanya’ya ziyarette bulunan Türk iş insanlarının tutum ve davranışlarının belirleyici olacağını dile getiren Karatay, Rumen halkının Türkiye’ye karşı olan tutumu üzerine şu ifadelere yer verdi: Romanya’da konferansa gelen akademisyenler ve müdürlerle sohbetlerimizden yola çıkarak Rumen halkının, genellikle Kırım Tatarlarına ve Türklere bakışının olumlu olduğunu söylemek mümkün. Kızıl Ordu, 1950’lerde Romanya’yı işgal ettikten sonra KGB mensuplarının emirleriyle sadece Kırım Tatarlarına ve Kırım davasına hizmet edenlere değil, Rumen halkına da büyük zulümler yaptı fakat daha sonra bu baskı giderek azaldı. Sovyetler Birliği ile kıyaslandığında kendi azınlıklarına en hoşgörülü davranan, geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine Romanya olmuştur. Çavuşesku rejimi yıkıldıktan sonra Rumen halkında genel bir Türkiye sempatisinin ve sevgisinin olduğunu söylemek mümkün, bu durum da sevindirici. Romanya’nın Türklere bakışı için şunu da hatırlatayım: Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birliğinin kurucu başkanı ve Romanya’nın önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Prof.Dr. Tasin Cemil, Romanya’nın Azerbaycan’daki ilk tam yetkili büyükelçisi olarak görevlendirildi, ardından da Türkmenistan’da büyükelçilik yaptı. Şu anda Romanya’nın Hindistan Büyükelçisi de Sena Latif adlı bir Kırım Tatar kızımız.

Cumhurbaşkanları bir araya geldi: İki Türk halkının ortak tarihi ve kültürüne vurgu yapıldı Haber

Cumhurbaşkanları bir araya geldi: İki Türk halkının ortak tarihi ve kültürüne vurgu yapıldı

Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov, resmi ziyaret kapsamında gittiği Astana'da Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkiler ve ekonomik, ticaret, yatırım, lojistik gibi alanlardaki iş birlikleri masaya yatırıldı. İki hükûmet arasındaki çalışmaların sürdüğü, kurumlar arası bağların güçlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Tokayev iki halk arasındaki bağa da dikkat çekti. "ORTAK TARİH VE KÜLTÜREL DEĞERLER BİZİ BİRLEŞTİRİYOR" Tokayev görüşmede, "Kazaklar ve Türkmenler, uzun zamandır güçlü dostluk bağlarıyla birbirine bağlı akraba halklardır. Ortak bir tarih, benzer özlemler, yakın kültürel ve manevi değerler bizi birleştiriyor. Türkmenistan ile iyi komşuluk ve karşılıklı destek ruhuyla kapsamlı iş birliğinin geliştirilmesine özel önem veriyoruz. Ortak çabalarla daha parlak bir geleceğe güvenle ilerlemeye hazırız. Stratejik ortaklığımızın kardeş halklarımızın yararına güçlenmeye devam edeceğinden eminim." ifadelerini kullandı. Tokayev, Astana ve Aşkabat'ıın birçok konuda ortak bir vizyona ve benzer yaklaşımlara sahip olduğunu da vurguladı. Kazakistan Cumhurbaşkanı ayrıca iki ülke arasındaki ticaret hacminin son beş yılda dört kattan fazla arttığını dile getirdi. İKİ ÜLKE ARASINDAKİ YAPICI İŞ BİRLİĞİNE VURGU YAPTI Öte yandan Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov ise Türkistan coğrafyasında iki ülkenin stratejik ortak olduğunun altını çizdiği konuşmasında, "Ülkelerimizi ortak tarihi kökler, kültürel değerlere duyulan manevi yakınlık ve nesilden nesile özenle korunup aktarılan gelenek ve görenekler birleştiriyor. Siyasi ve diplomatik alanda, Türkmenistan ve Kazakistan, barış ve güvenlik, enerji istikrarının güçlendirilmesi, ulaşım bağlantısının geliştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi acil küresel konularda yapıcı bir iş birliği içindedir." cümlelerini sarf etti.

Beyaz Saray'da tarihî C5+1 zirvesi Haber

Beyaz Saray'da tarihî C5+1 zirvesi

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) öncülüğünde gerçekleştirilen C5+1 formatını kapsayan Beyaz Saray'daki toplantıya ABD Başkanı Donald Trump, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman katıldı. Trump zirve kapsamında, Ukrayna-Rusya Savaşı ve Rusya ve Çin'in Türkistan coğrafyasında devasa kaynaklar konusundaki politikasını sürdürdüğü dönemde liderle bir araya gelmesi dikkat çekti. Trump, ilk zirvenin ardından eski ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkistan coğrafyasını ihmâl ettiğini, kendisinin gereken özeni gösterdiğini kaydetti. Ayrıca Kazakistan'ın Abraham Anlaşmaları'na katılmayı kabul ettiğini ve kısa sürede imza töreninin gerçekleştirileceğini dile getiren Trump, Tokayev'e teşekkür etti. Trump, bununla birlikte Kazakistan ile 17 milyar doları bulan ticari anlaşmalara imza attıklarını ve Kazakistan'ı ziyaret edebileceğini söyledi. Trump, bölgenin doğalgaz ve petrolün yanı sıra nadir elementler hususunda zengin olduğunu vurgulayarak, "Bu ülkeler bir zamanlar doğu ile batıyı birbirine bağlayan eski İpek Yolu'nun üzerinde yer alıyordu. Muhteşem, görkemli ve güzel bir tarih. Bugün de Avrasya'nın kalbindeki konumları onlara inanılmaz bir önem ve inanılmaz bir potansiyel kazandırıyor." yorumunda bulundu. Söz konusu ülkelerle ortaklığı her zamankinden daha iyi bir seviyeye taşıyacağının altını çizen Trump, bu ülkelerle karşılıklı yatırım sözü verdi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ise "gösterdiği liderlik ve barışa katkılarından dolayı" ABD Başkanı Trump'a teşekkür etti. Tokayev, "Sayın Başkan, Beyaz Saray'da bu tarihi toplantıyı düzenlediğiniz için size içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Sizin kararlı liderliğiniz altında, bu zirve ABD ile Orta Asya arasında yeni bir etkileşim döneminin başlangıcını işaret etmektedir." cümlelerini sarf etti. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev de, "Sayın Trump, C5+1 sürecini yeniden başlatmak için yaptığınız kişisel katkıyı çok takdir ediyoruz. Daha önce hiçbir ABD başkanı Orta Asya'ya sizin gösterdiğiniz ilgiyi göstermemişti." dedi. Mirziyoyev, yalnızca Trump'ın Ukrayna-Rusya Savaşı'nı sonlandıracağına inandığını sözlerine ekledi. Tacikistan Cumhurbaşkanı Rahman ABD ile Türkistan coğrafyası arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yönelik düzenlenen zirveden memnuniyet duyduğunu bildirdi. Rahman, bu ülkelerin zengin kaynaklara sahip olduğunu, hem ABD hem de Avrupa ülkeleriyle iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov ise Türkistan coğrafyasındaki ülkelerin iş birliklerini birçok alanda geliştirebildiğini, bu zirvenin de önemli dönüm noktalarından biri olduğunu kaydetti. Ticarî ve nadir elementler konusunda önemli iş bilriği imkânları olduğuna dikkat çeken Caparov, ABD ile yeni iş birliklerine hazır olduklarını belirtti.

Mirziyoyev ve Berdimuhammedov Türkmenbaşı’da iş birliğini ve ticareti hızlandırdı Haber

Mirziyoyev ve Berdimuhammedov Türkmenbaşı’da iş birliğini ve ticareti hızlandırdı

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, 4 Ağustos 2025 tarhinde Türkmenistan’ın Türkmenbaşı şehrine ziyarette bulundu. Mirziyoyev, ziyareti kapsamında Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Grubangulu Berdimuhammedov ile bir araya geldi. Karayla Çevrili Gelişmekte Olan Ülkeler konulu Üçüncü Birleşmiş Milletler (BM) Konferansı’nın Türkmenistan tarafından başarılı bir şekilde organize edilmesinden dolayı Berdimuhammedov’u tebrik eden Mirziyoyev, konferansın gündemindeki konuların bölgenin sürdürülebilir kalkınması açısından taşıdığı hayatî önemi vurguladı. ÖZBEKİSTAN İLE TÜRKMENİSTAN ARASINDA İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİ VE STRATEJİK ORTAKLIK İkili, daha önce 2025 yılının nisan ayında Özbekistan’ın Semerkand şehrinde yaptıkları görüşmeleri gözden geçirerek değerlendirdi. Semerkand görüşmeleri kapsamında yaptıkları anlaşmalar bağlamında taraflar, Özbekistan ile Türkmenistan arasında iyi komşuluk ilişkilerinin ve stratejik ortaklığın güçlendirilmesine ilişkin güncel meseleleri masaya yatırdı. Liderler, iki ülke arasında karşılıklı güven ve ortak çıkarların gözetilmesi ilkelerine dayanan çok yönlü iş birliğinin artmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi. ÖZBEKİSTAN İLE TÜRKMENİSTAN ARASINDA ARTAN EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ Özbekistan ile Türkmenistan arasında gerek liderler düzeyinde, gerek heyetler ve teknik düzeyde aktif temasların sürdüğünü belirten liderler, iki ülke arasında 2025 yılının başından bu zamana kadar ticaret hacminin 600 milyon dolara ulaştığının altını çizdi. Özellikle sanayi, ulaşım, tarım ve su yönetimi gibi alanlarda ekonomik iş birliğinin arttığı kaydedildi. Ayrıca Özbekistan ile Türkmenistan arasında “Şavat-Daşoğuz” isimli ortak sınır ticaret bölgesinin kurulma aşamasında olduğunu bildiren ülke liderleri, bölgeler arası temaslar ve insanî alanlardaki karşılıklı etkileşimlerin aktif bir şekilde devam ettiğini vurguladı. Ayrıca taraflar, BM Konferansı'nın gündemi ve 2025 yılının son baharında Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te yapılması planlanan Orta Asya Devlet Başkanları 7. İstişare Toplantısı hakkında da kapsamlı görüş alışverişinde bulundu. BERDİMUHAMMEDOV MİRZİYOYEV’E DEVLET NİŞANI TAKDİM ETTİ Birleşmiş Milletlerin (BM) düzenlediği Denize Kıyısı Olmayan Gelişmekte Olan Ülkeler 3. toplantısı çerçevesinde bir araya gelen Özbek ve Türkmen liderler arasında 5 Ağustos 2025 tarihinde devlet nişanı takdimi için tören gerçekleşti. Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’e İşbirliğinin Geliştirilmesine Katkı Nişanı takdim edildi. Mirziyoyev, kendisine verilen yüksek devlet nişanından dolayı Gurbanguli Berdimuhamedov ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov’a teşekkürlerini sundu. Mirziyoyev, "Bu ödülü, Orta Asya bölgesinde dostluk, iyi komşuluk, karşılıklı güven ve ortaklık ilişkilerini güçlendirme yönündeki ortak çabalarımızın bir takdiri olarak kabul ediyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye’den Türk devletlerine rekor ihracat: TDT vizyonunda stratejik sıçrama Haber

Türkiye’den Türk devletlerine rekor ihracat: TDT vizyonunda stratejik sıçrama

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı 2025 yılı ilk yarı verileri, Türkiye’nin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyeleriyle gerçekleştirdiği dış ticaretin tarihi bir eşik atladığını ortaya koydu. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan’a toplamda 5 milyar 93 milyon 718 bin dolarlık ihracat gerçekleştirerek rekor kırdı. TÜRKİYE-TÜRK DEVLETLERİ EKONOMİK ENTEGRASYONDA YENİ DÖNEM TÜİK verilerine göre, 2024’ün aynı döneminde 4 milyar 983 milyon 480 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye, bu yılın ilk yarısında yüzde 2’yi aşan bir büyümeyle 5,1 milyar doları aşarak Türk dünyasıyla ekonomik entegrasyonunun ivme kazandığını gösterdi. Uzmanlara göre bu artış, TDT’nin 2040 stratejik vizyonunun ekonomik ayağında somut başarı olarak değerlendiriliyor. EN ÇOK KAZAKİSTAN’A DIŞ SATIM Dış satımda en çok payı alan ülke Kazakistan olurken, Türkiye bu ülkeye 1 milyar 510 milyon doları aşkın ihracat gerçekleştirdi. Kazakistan’ı 1 milyar 417 milyon dolarla Azerbaycan, ardından da 931 milyon dolar ile Özbekistan izledi. Kırgızistan’a 639 milyon 373 bin dolar, Türkmenistan’a ise 594 milyon 769 bin dolar değerinde ihracat yapıldı. SANAYİ VE TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ ÖNE ÇIKTI İhracat kalemlerinde dikkat çeken sektörler arasında; kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve nükleer reaktörler, plastikler, örme giyim eşyası ve aksesuarlar yer aldı. Bu dağılım, Türkiye’nin bölgeye yalnızca ürün değil, sanayi kapasitesi ve teknoloji transferi sunduğunu gösteriyor. DIŞ TİCARET HACMİ 9 MİLYARI AŞTI Türkiye’nin aynı dönemde Türk devletlerinden gerçekleştirdiği ithalat ise 4 milyar 3 milyon 881 bin dolar oldu. Böylece toplam dış ticaret hacmi 9 milyar 97 milyon 599 bin dolar olarak kayda geçti. Ekonomistler, bu hacmin artmasını sadece rakamsal bir başarı değil, jeoekonomik yeniden konumlanma süreci olarak yorumluyor. TDT’nin ulaştırma ağları, enerji koridorları ve dijital birlik projeleri, bu ivmenin önümüzdeki yıllarda da süreceğine işaret ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.